Muhammed 17'sinde yeniden doğdu

Bursa'da yaşayan 17 yaşındaki Muhammed Yasir Memiş, doğuştan FMF yani Ailevi Akdeniz Ateşi hastası. Anne ve babasında da bulunan genetik geçişli bu hastalık nedeniyle iç organlarda oluşan amiloid sonucu 3 yıl önce bir böbreğini kaybeden Muhammed, önce ilaç tedavisine başladı. İlaçlardan olumlu sonuç alamayan çocuğa doktorlar, 'vücudun başka bir böbreği kabul etmez' diyerek diyaliz tedavisini önerdi. 7 ay boyunca zorlu bir diyaliz süreci geçiren Memiş'in hayatı Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Tuncer ile tanışması sonucu değişti. Yapılan tetkikler sonucu Muhammed'e annesinden alınan böbrek nakledildi. Sağlığına kavuşan Muhammed, yarıda bıraktığı eğitimini tamamlayıp ardından spora yönelmek istediğini söyledi.

"VÜCUDUN ENFEKSİYON KAPTI OKULA GİDEMEDİM"

Hastalığı nedeniyle hayatı boyunca birçok şeyi gerçekleştiremediğini belirten Muhammed Yasir Memiş, "Hastalık sebebiyle hayatta birçok şeyden kısıtlandım. İstediğim yere gidip istediğimi yiyemiyordum, tuzlu ve tatlı yiyecekler yasaktı. Diyalize başladım ve o süreç beni çok yıprattı. Eve gidip toparlanmaya başladığım anca ertesi gün yine bir diyaliz süreci başlıyordu. Eğitimimi ortaokulda bırakmak zorunda kaldım. Vücudun enfeksiyon kaptığından okula gidemedim, aylarca hastanede yattım" dedi.

"BİSİKLET ALIP TURA ÇIKACAĞIM"

Nakil sonrası sağlığıma kavuşan Memiş, ilk olarak eğitimine devam etmek istediğini belirtti. Açık öğretimde okuyacağını söyleyen Memiş, "Okulun ardından spora yazılacağım, yüzmeye gideceğim. Diyalize girdiğimden çabuk yoruluyor ve nefes darlığı yaşıyordum. Artık öyle bir sağlık problemim yok. En kısa zamanda hep hayalim olan bisikleti alıp güzel bir tura çıkacağım. Naklin çok büyük faydasını gördüm" diye konuştu. Kendisine böbreğini bağışlayan annesine teşekkür eden Memiş, "Cennet annelerin ayaklarının altındadır. Annemin hakkı ödenmez. O hiç tereddüt etmeden bana böbreğini verdi. Hiç korkmadı gözünü bile kırpmadı" dedi.

"NAKİL OLAMAZ DEDİLER"

7 aylık diyaliz sürecinde hayatlarının adeta felç olduğunu anlatan baba Kemal Memiş ise "Sabahın 7'sinde diyaliz senası başlıyordu. Sabah kalkamıyor, kahvaltı yapmadan gidiyor ve tansiyonu düşüyordu. Diyaliz sonrası bıkkın ve yorgun oluyordu. 'Yasir'in güçlenmesi lazım nakil olamaz' dediler ama İstanbul'da sağlığına kavuştu" ifadelerini kullandı.

"FMF APANDİSİT İLE KARIŞTIRILABİLİYOR"

FMF hastalığının seyrek görüldüğünün altını çizen Medicana Çamlıca Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Volkan Turunç, hastalık hakkında şunları söyledi:

"Seyrek görülen bir hastalık, genetik geçişli ve ailenin diğer fertlerinde de görülebilir. Muhammed'in anne ve babası taşıyıcı. 3 kardeşinden 2 tanesi de hasta. Bu karın ağrısı, ateş ve ishal ataklarıyla kendini gösteriyor. Hastalar karın ağrısı ataklarıyla acile başvurabiliyorlar. Apandisit ile karışabiliyor. Bu hastalıkta amiloid denilen zararlı madde organlarda birikip organ yetmezliğine neden olabiliyor. En çok gördüğümüz ise böbrek yetmezliği. Muhammed'in 3 yıllık böbrek yetmezliği hastalığı süreci var. Çeşitli tedaviler uygulanmış ancak ilerleme durdurulamamış. 7 ay önce diyaliz ihtiyacı olduğu söylenmiş. Halbuki anne zaten verici adayı. Anne taşıyıcı 7 ay önce hiç diyalize girmeden anneden bir nakil yapılabilirdi. Yok yere 7 ay diyalize girmiş. Nefroloji Uzmanımız Prof. Dr. Murat Tuncer, Yasir'i muayene etmiş. Biz de cerrahi ekip olarak anneden böbrek naklini gerçekleştirdik. Şu anda sağlıklı şekilde hayatını devam ediyor."

BÖBREK YETMEZLİĞİNİN TEK TEDAVİSİ NAKİL

Böbrek yetmezliğinin tek tedavisinin nakil olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Volkan Turunç, "Diyaliz böbrek yetmezliğinin tedavisi değildir, sadece nakil şansı ve uygun verici olmayan hastalar hayatta kalabilsin diye idame yöntemidir. Son dönem böbrek yetmezliği hastaların aklına tedavi seçeneği olarak ilk böbrek nakli gelmelidir. Verici adayı olan herkes nakle uygundur" dedi.