'Yılbaşında 'Kalp Tsunamisi'ne dikkat edilmeli'
Kardiyoloji Bölümü Prof. Dr. Cüneyt Koçaş, yılbaşı kutlamalarının vazgeçilmezi olan bol çeşitli sofraların kalp sağlığı üzerindeki risklerine dikkat çekti. Özellikle aşırı yağlı yemekler, kuruyemişler, tatlılar, gazlı içecekler ve alkolün kontrolsüz tüketiminin ciddi kalp sorunlarına yol açabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Koçaş, "Bu dönemde kalp ritmi bozuklukları, özellikle de atriyal fibrilasyon (AF) (halk arasında bilinen adıyla kalp tsunamisi) vakalarında artış görüyoruz. Atriyal fibrilasyon, kalbin düzensiz atmasına yol açarak hayati risk oluşturabilir" dedi.
Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Koçaş, yılbaşı sofralarının genellikle yüksek kalorili, yağlı, şekerli ve tuzlu yiyeceklerden oluştuğunu belirterek şu uyarılarda bulundu:
“Yağlı yemekler, fazla tüketildiğinde inflamasyonu artırarak kalp damar sağlığını olumsuz etkiler. Aşırı tuz tüketimi tansiyonu yükselterek kalbin iş yükünü artırır. Gazlı ve şekerli içecekler kan şekerini hızla yükseltip damar sağlığını bozabilir. Kuruyemişler sağlıklı yağlar içerse de aşırı tüketildiğinde kalori yükü artar. Tatlılar ise kan şekerini hızla yükselterek damar ve kalp sağlığını tehdit edebilir. Kalp sağlığını korumak için bu yiyecek ve içeceklerin ölçülü tüketilmesi hayati önem taşır.”
ALKOL TÜKETİMİ KALP RİTMİNİ BOZUYOR
Alkolün kalp sağlığı üzerindeki etkilerine de değinen Prof. Dr. Koçaş, "Alkol tüketimi, kalp ritmini bozarak atriyal fibrilasyonu tetikleyebilir. Ayrıca, alkolün sinir sistemi üzerindeki etkisi, kalp atışlarının hızlanmasına yol açarak ritim bozukluklarına neden olabilir" diye konuştu.
ANKSİYETE VE KALP SORUNLARI ARASINDAKİ FARK
Yılbaşı gecesi sonrası sıkça karşılaşılan durumlara dikkat çeken Prof. Dr. Koçaş, “Normalden farklı beslendiğiniz bir akşamın ertesi gününde de kalp atışlarınız hızlı hissedilebilir, ancak bu durum atriyal fibrilasyondan farklıdır. Atriyal fibrilasyonda kalp atışları düzensizdir ve nefes darlığı, baş dönmesi gibi şikayetlerle birlikte görülür. Bu tür durumlarda mutlaka bir kardiyologa başvurulmalıdır” ifadelerini kullandı.
‘ATRİYAL FİBRİLASYONDA YENİ TEDAVİ YÖNTEMİ: LAAC’
Atriyal fibrilasyon tedavisinde kullanılan yeni yöntemlere de değinen Prof. Dr. Koçaş, "Özellikle inme riski taşıyan hastalarda uygulanan LAAC (Left Atrial Appendage Closure) yöntemi, atriyal fibrilasyona bağlı komplikasyonların önlenmesinde etkili bir tedavi seçeneği sunuyor" dedi.
‘2025’E ÖNLEMLE GİRİN, SAĞLIKLA GEÇİRİN’
Prof. Dr. Koçaş, sözlerini şu önerilerle tamamladı:
"2025 yılını karşılayacağımız bu özel gecede, sağlığınızı riske atmamak için ölçülü ve dengeli bir yaklaşım benimseyin. Aşırı yağlı yemekler, tatlılar ve tuzlu kuruyemişlerin aşırı tüketiminden kaçının. Gazlı ve şekerli içecekler yerine su veya sağlıklı alternatifler tercih edin. Kalp ritim bozukluğu olan bireyler ise alkol tüketiminden tamamen uzak durmalı. Eğer herhangi bir şikayetiniz olursa, vakit kaybetmeden bir kardiyologa başvurun."