Burhanettin Duran: 2 bin 500'e yakın dezenformasyonu gözler önüne serdik
Burhanettin Duran: 2 bin 500'e yakın dezenformasyonu gözler önüne serdik
Aybala MELEK/ANKARA, (DHA)- İLETİŞİM Başkanı Burhanettin Duran, "Dezenformasyonla mücadelede hem kurumlarımızla oluşturduğumuz koordinasyon mekanizması hem de e-Devlet Dezenformasyon Bildirim Servisi üzerinden milletimizle kurduğumuz iletişim ağı önem taşımaktadır. Oluşturduğumuz bu sistemle bugüne kadar 2 bin 500'e yakın dezenformasyonu gözler önüne serdik" dedi.
İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Ankara'da düzenlenen 'Türk Devletleri Dezenformasyonla Mücadele Forumu'nda konuştu. Duran, "Uluslararası bazı çevrelerin iletişim alanında sahip olduğu egemenlik ve zaman zaman tahkim ettiği söylem tekeli, aslında sadece bizlerin, iletişimcilerin konusu değildir. Ekseriyetle iletişim alanında karşılaştığımız, başta dezenformasyon, manipülasyon, siber saldırılar, sosyal platformlarda artan nefret dili ve bilgi güvensizliği gibi tehditler, bizim kamu düzenimize karşı doğrudan tehditler olarak ortaya çıkmaktadır. Bu tehdit, hakikate karşı bir tehdittir ve giderek uluslararası bir enstrümana dönüşmüştür. Bunlar aynı zamanda milli güvenlik, toplumsal istikrar ve uluslararası itibarı doğrudan ilgilendiren stratejik bir alan haline gelmiştir. Bu çerçevede, zihni bir felaket, algısal bir çürüme veya gerçeğin katli şeklinde ifade edebileceğimiz dezenformasyonun, büyük bir risk ve tehdit olduğu da anlaşılmıştır. Dezenformasyonla mücadelenin hem 'Türk Dünyası 2040 Vizyonu' belgesinde hem de '2025 Enformasyon Alanındaki Eylem Planı'nda yer alması tesadüf değildir ve dezenformasyona karşı ortak mücadelenin vazgeçilmez bir husus olduğunu göstermektedir. Forumumuz bu amaca hizmet etmektedir. Dezenformasyonla ortak mücadele azmimizi ve irademizi bir kez daha ortaya koymaktadır" diye konuştu.
'HİBRİT TEHDİTLERLE KARŞI KARŞIYAYIZ'
Burhanettin Duran, uluslararası sistemdeki krizin ve gittikçe derinleşen hakikat meselesinin altında dezenformasyon olduğunu ifade ederek, "Dezenformasyon, küresel krizlerin bir boyutu olmanın yanı sıra krizleri derinleştiren bir aparat olarak da görülebilir. Dezenformasyon yalnızca yanlış bilgi değildir. Bir algı bulanıklaştırma, toplumları kutuplaştırma ve dolayısıyla kriz ve afet dönemlerinde devletlerin kabiliyetlerine zarar verecek varoluşsal bir tehdittir. Çağımızda savaşlar artık yalnızca askeri yöntemlerle yürütülmüyor. Hedef ülke, bölge veya halkın istikrarsızlaştırılması, önce zihinsel, toplumsal ve kurumsal direncinin aşındırılmasıyla aslında iletişim alanında başlıyor. Hibrit tehditlerle karşı karşıya olduğumuz açıktır. Bu istikrarsızlaştırma tehdidine karşı yapılması gereken elbette ortak mücadeledir. Kasıtlı, hedefli ve koordineli bir dezenformasyon kampanyasıyla karşılaşmak artık sıradan bir vaka haline geldi. Bu bağlamda kardeş Türk devletlerini mercek altına aldığımızda; dezenformasyon girişimlerinin kimi zaman ortak hedefler üzerinden eş zamanlı şekilde, kimi zaman ise ülke özelinde ayrışan stratejilerle yürütüldüğünü gözlemliyoruz. Ne yazık ki başta enerji, savunma, ulaşım ve ticaret koridorları alanları olmak üzere birçok stratejik projelerimize yönelik karşı propaganda ve dezenformasyon kampanyalarını görüyoruz. Bununla birlikte Türk devletlerinin uluslararası itibarının, ortak kimlik bilincinin, iş birliği mekanizmalarının ve bölgesel dayanışmasının da hedef alındığını görüyoruz. Güven aşındırma, meşruiyeti sarsma ve siyasi/stratejik kırılganlık yaratma amacı taşıyan bu kötücül girişimlerde aslında mesele bilgiyle ilgili değil, duygusal tepkiyi tetikleyecek söylemler üretmektir. Ulusal ve uluslararası kamuoylarında belirsizlik ve güvensizlik oluşturacak anlatılar devreye sokmaktır" dedi.
'ÇOK SAYIDA YALAN İÇERİĞİ İFŞA ETTİK'
2022 yılında kurulan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin yalan haberleri, yanlış bilgileri, kurgusal içerikleri ifşa ettiğini, algı operasyonlarına da set çektiğini belirten Duran, "Kurumlar arası koordinasyon, erken uyarı mekanizmaları, kriz dönemlerinde hızlı bilgilendirme ve toplumda medya okuryazarlığının güçlendirilmesi gibi kapsamlı çalışmalar yürütüyor. Dezenformasyonla mücadelede hem kurumlarımızla oluşturduğumuz koordinasyon mekanizması hem de e-devlet Dezenformasyon Bildirim Servisi üzerinden milletimizle kurduğumuz iletişim ağı önem taşımaktadır. Oluşturduğumuz bu sistemle bugüne kadar 2 bin 500'e yakın dezenformasyonu gözler önüne serdik. Biz aslında Türk devletlerine yönelik çok sayıda yalan içeriği de ifşa ettik. Hepimizin tanık olduğu üzere 2'nci Karabağ Savaşı, harp sahasında oldu ama iletişim boyutunda da kıyasıya bir savaş yürüdü. Savaş sürecinde ve sonrasında, Can Azerbaycan'ın Karabağ zaferini gölgeleme amaçlı çok sayıda dezenformasyon üretildi. Bu bilgileri yalanlayarak, Karabağ zaferine iletişim boyutuyla da bir destek vermiş olduk" ifadelerini kullandı.
Burhanettin Duran, dezenformasyona karşı daha somut iş birlikleri geliştirilmesinin önemine vurgu yaparak, ortak teyit mekanizmaları ve erken uyarı sistemlerinin işletilmesi gerektiğini belirtti. Duran, devamında şöyle konuştu:
"Bizler Türkiye olarak, medya okuryazarlığının artırılması, çocuklarımız ve gençlerimizin dijital tehditlere karşı bilinçlendirilmesi, siber güvenlik altyapısının güçlendirilmesi, yapay zeka destekli manipülasyonlara karşı algoritmik izleme araçlarının geliştirilmesi ve kamu kurumları arasında eşgüdümlü bilgi paylaşımının kurumsallaştırılması gibi birçok alanda kritik adımlar atıyoruz. Bu anlamda çok ciddi bir kararlılığımız var. Bu alanda geliştirdiğimiz kapasiteyi kardeş ülkelerle paylaşmaktan yanayız. Bu yaklaşım, Türk dünyasının bütünlüğünü hedef alan her türlü suni ayrışma girişimine karşı ortak bir duruşu da gösterecektir. Ben inanıyorum ki ülkelerimiz arasındaki veri paylaşımı, tecrübe aktarımı, ortak teyit mekanizması ve hızlı reaksiyon kapasitesi; Türk dünyasının bilgi alanındaki savunma şemsiyesini oluşturacak önemli unsurlardır. Ülkelerimizi, teşkilatımızı, birliğimizi ve kardeşliğimizi dezenformasyonun kampanyalarına karşı korumak durumundayız. Onların yıkıcı etkilerinden korunmak için kurumsallaşmaya ihtiyacımız var. Bunu da uluslararası ölçekte bir mekanizmayla yürütmek gerekir." (DHA)
FOTOĞRAFLI