DHA Görüntülü Yurt Haber Bülteni - 4
DHA Görüntülü Yurt Haber Bülteni - 4
1) SURİYE'DEN HATAY'A SIÇRAYAN YANGIN KONTROL ALTINA ALINDI
SURİYE'nin Lazkiye kırsalında bir haftadır devam eden ve dün akşam Hatay'ın Yayladağı ilçesine ulaşan yangın kontrol altına alındı.
Türkiye sınırındaki Lazkiye kırsalının Türkmendağı Bölgesi'nde 3 Temmuz'da başlayan orman yangını dün akşam saatlerinde Yayladağı ilçesine ulaştı. Hatay Valiliği koordinesinde; Orman Bölge Müdürlüğü, belediye, AFAD ve desteğe gelen diğer illerin ekipleri müdahale etti. 14 helikopter ve 7 uçak ile havadan 215 araç ve 734 personelle de karadan gece boyunca müdahale edilen yangın bugün sabah saatlerinde kontrol altına alındı. Bölgede soğutma çalışmaları sürürken, Lazkiye'deki yangının devam ettiği bildirildi. (DHA)
Görüntü Dökümü
------------------------
- Alevler
- İtfaiyenin müdahalesi, çalışmaları
- Gündüz görüntüleri
Haber-Kamera: Alican GÜMÜŞ/HATAY,(DHA)
=========================================
2) BABA İLE OĞULUN ÖLDÜĞÜ KAZA GÜVENLİK KAMERASINDA
ANTALYA'da sürücüsünün kontrolünü yitirdiği otomobilin, kaldırımda yürüyen Yunus Tekerci (38) ile oğlu Adem Efe Tekerci'ye (8) çarparak ölümüne neden olduğu kazanın güvenlik kamerası kayıtları ortaya çıktı.
Kaza, dün saat 01.00 sıralarında Konyaaltı ilçesi Pınarbaşı Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerindeki lunapark önünde meydana geldi. Sakıp Sabancı Bulvarı istikametinden gelen Caner S'nin kontrolünü yitirdiği 34 GU 5081 plakalı otomobil, refüje çarptı. Savrulan otomobil, lunaparktan çıkan ve eve dönmek üzere kaldırımda yürüyen Yunus Tekerci ile oğlu Adem Efe Tekerci'ye çarptı. Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine sevk edilen 112 Acil Sağlık ekipleri Adem Efe Tekerci'nin hayatını kaybettiğini belirledi. Yaralanan ve ilk müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırılan baba Yunus Tekerci de doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı.
'DEPREMDEN ÇIKTIN, BURAYA NİYE GELDİN'
Antalya'da otomobilin çarpması sonucu yaşamını yitiren Yunus Tekerci ile oğlu Adem Efe Tekerci'nin cenazeleri, yakınları tarafından morgdan dün alındı. Adem Efe'nin babaannesi Şerife Tekerci, cenazeyi gördükten sonra kapı önünde oturup, dizlerini dövdü. Anneannesi ise "Yavrum yavrum, annem annem. Depremden çıktın, buraya niye geldin" diyerek feryat etti.Oğlunu Hatay'da deprem enkazından sağ salim çıkardığını belirten Çağla Öz ise "Sağlam gönderdiğim oğlumun cenazesini aldım. Biten bir tek hayat değil, biten benim de hayatım. Ben de öldüm, benim de canımı aldılar. Çocuğumu karneden sonra babasına teslim etmiştim. Ben oğluma gözüm gibi bakıyordum. Onun için her şeyi yaptım. Ama yine de onu koruyamadım. Ben oğlumu geri istiyorum" dedi.
BABASI LUNAPARKA GETİRMİŞ
TIR şoförlüğü yapan Yunus Tekerci'nin 2 yıl önce boşandığı, velayeti annesinde olan ve İzmir Sabiha Gökçen İlköğretim Okulu 2'nci sınıf öğrencisi oğlunu İzmir'deki evlerinden 3 gün önce alıp Antalya'ya geldikleri, kazanın lunapark çıkışı yaşandığı öğrenildi. Baba ile oğlunun cenazeleri, Burdur'un Bucak ilçesinde toprağa verildi.Yunus Tekerci ve oğlu Adem Efe Tekerci'nin hayatını kaybettiği kazanın güvenlik kamerası kayıtları ortaya çıktı. Görüntülerde Caner S.'nin kullandığı otomobil refüje çarptıktan sonra kaldırıma doğru gidip Yunus Tekerci ve oğlu Adem Efe Tekerci'ye çarptığı görüldü. (DHA)
Görüntü Dökümü
------------------------
-Kaza anı güvenlik kamerası görüntüsü
Haber: Adem AKALAN/ ANTALYA, (DHA)
=========================================
3) DEPREMİN İZLERİNİ SANATLA SİLİYOR
KAHRAMANMARAŞ merkezli depremlerde Hatay'da yakınlarını kaybeden ve evi yıkılan müzik eğitmeni Cansu Daloğlu Aytaç (41), yerleştiği Mersin'de hem yeni hayatını kurdu hem de açtığı müzik okuluyla çocukların ve kadınların depremin izlerini silmesi için çalışıyor.
Hatay'da müzik öğretmenliği yapan 2 çocuk annesi Cansu Daloğlu Aytaç, 6 Şubat depremlerinden ardından eşiyle birlikte Mersin'e yerleşti. Burada müzik okulu açan Daloğlu, yeni bir hayat kurarken Hatay'ı ve Hataylı depremzede çocukları unutmadı. Yardımseverlerin desteğiyle Antakya'nın bir köyünde kadınlar ve çocuklar için bir yaşam merkezi kuran Daloğlu, Mersin'deki müzik okulunun gelirlerinin bir bölümüyle desteklemeye çalışıyor. Deprem günü şans eseri Mersin'de olduklarını, Hatay'da yaşadıkları evin çöktüğünü kaydeden Daloğlu, "Depremden sonra hayat tamamen değişti. Orada artık herhangi bir şey yok. Ailemiz yok, arkadaşlarımız yok, öğrencilerimiz yok, evlerimiz yok, iş yerlerimiz yok. Bir sürü eksik var ama bunları mücadele etmemiz için engel değil. Deprem sonrası Mersin'e kalıcı olarak yerleşen insanlardan bir tanesiyim. Ama hala bir ayağım Antakya'da. Haftanın birkaç gününü orada geçiriyorum. Kötü günlerdi. Bu süreçte en fazla çocuklar etkilendi. Biz yetişkinler bir şekilde ayakta durabiliyoruz ama onların yaralarını tedavi edebilmek için bizlere, sanata ve sanatın gücüne ihtiyaçları var. Buna inandığım için bir mücadele içerisindeyim" dedi.
'ÇOCUKLAR YAŞAMA TUTUNDU'
Çocukların sanattan eğitime her türlü materyale ücretsiz ulaşabildiğini kaydeden Daloğlu, "Ronya Sanat Kooperatifi henüz çok genç. Deprem sonrasında benimle bu sürece dahil olan arkadaşlarımla birlikte bir kolektif sanat platformu. Bu sanat mücadelemize Mersin'e hayatlarımızı idame ettirmek için devam ediyoruz. Bir yandan da burada farklı şehirlerde yaptığımız çalışmalarla Hatay'da yürüttüğümüz çalışmalara destek sağlamaya çalışıyoruz. Hatay'da sokaklarda, parklarda başlayan serüven vardı. 2 yılın sonunda kalıcı bir yapıya dönüşebildik. Şimdi Defne'nin Aknehir köyünde bir yaşam istasyonumuz var. Çocukların sanat eğitimlerinin yanı sıra üniversiteye hazırlık, liseye hazırlık derslerini aldıkları bir yaşam istasyonu. Çocukların yaşama tutunabildiği, geri kalan hayatlarını umutla yaşayabildiği bir yaşam istasyonu kurduk. Öğrencilerimizin tamamı her şeye ücretsiz ulaşabiliyorlar. Bizler burada çalışarak orayı finanse etmeye çalışıyoruz. Çocukların kaygılarının tetiklenmemesi için uğraşıyorum. Resim çizerken, boyama yaparken kullandığımız doneler çok önemli. Sürecin en başında sadece boş kağıtlar kullandık. Kalemler vererek boş kağıda resimler yapmalarını rica etmiştim. Müzik aletlerimiz olmadığı için kendimiz müzik aleti oluşturduk. Etraftaki boş şişeleri, tahtaları müzik aleti yaptık. En çok neyi özledilerse onun üzerine besteler yaptık. Bu iş artık yavaş yavaş bir tedaviden çıkıp sanatsal bir boyut kazanmaya başlayınca bizim için her şey daha renkli olmaya başladı" diye konuştu.
'SANATLA İYİLEŞTİK'
Depremin ardından sanatın hem kendisinin hem de dokunduğu insanları hayat bağladığını aktaran Daloğlu, "Bu depremle birlikte hayatta hiçbir şeyin öneminin olmadığını tecrübe ettik. Hiçbir evin, hiçbir arabanın değeri yokmuş. Ama dedim ki iyi ki ben şarkı söyleyebiliyormuşum, iyi ki piyano çalabiliyormuşum. Sanatla iyileştik, bizi hayata bağlayan şey sanat oldu" ifadesini kullandı. (DHA)
Görüntü Dökümü
------------------------
-Cansu Daloğlu Aytaç'ın sanat atölyesi
-Kurulan sanat evi
-Cansu Daloğlu Aytaç'ın müzik enstrümanı çalması
-Cansu Daloğlu Aytaç ile röp
Haber-Kamera: MERSİN, (DHA)
=========================================
4) SPORA ULAŞAMAYAN ÇOCUKLAR VE GENÇLER, EMNİYET BOKS KULÜBÜNÜN RİNGİNDEN DÜNYAYA AÇILIYOR
BURSA Emniyet Boks Kulübü'nde, spor yapmak isteyip ancak imkanları olmayan yaşları 9 ila 21 arasında değişen 40 öğrenci boks eğitimi alıyor. Sadece sporcu yetiştirmekle kalmayıp, aynı zamanda gençlerin hayatına yön vererek, onları kötü alışkanlıklardan uzak tuttuklarını söyleyen başantrenör Faruk Çevik, "Milli takıma sporcu yetiştirmek, bizim için büyük bir gurur" dedi.
Bursa İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde 1985 yılında kurulan Emniyet Boks Kulübü, 40 yıldır sporcularıyla ringde yer alıyor. Spor yapmak isteyip çeşitli nedenlerle spora ulaşamayan, yaşları 9 ila 21 arasında değişen 10'u kız 40 öğrenci boks eğitimi aldıkları Emniyet Boks Kulübü'nde, savunma yeteneklerini de geliştiriyor. Günde 2 saat antrenman yapan öğrenciler, uluslararası yarışmalarda dereceler elde ederken, Bursa Emniyet Boks Kulübü, sadece sporcu yetiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda gençlerin hayatına yön veren, onları kötü alışkanlıklardan uzak tutan bir sosyal sorumluluk örneği olarak da öne çıkıyor.
'AVRUPA'DA DERECE ALAN SPORCULARIMIZ VAR'
2011 yılından bu yana Bursa Emniyet Müdürlüğü'nde görevli olan, 2014 yılından itibaren de Bursa Emniyet Spor Kulübü'nde boks branşı sporcularını yetiştiren başantrenör Faruk Çevik, 40 olan sporcu sayılarını, yaz okullarıyla birlikte 80'e kadar çıkaracakların belirterek, "2014 yılından itibaren çeşitli kategorilerde çocuklarımızla Türkiye şampiyonalarına katıldık. Avrupa'da derece alan sporcularımız var. Türkiye şampiyonu olan çocuklarımız, Dünya Şampiyonası'na katılan sporcularımız oldu. Özellikle yaz döneminde sporcu sayımız oldukça artıyor. Şu anda 40-45 civarında olan sporcu sayımız, yaz okulunun başlamasıyla birlikte 60-70, hatta 80'e kadar çıkabilir" diye konuştu.
'MİLLİ TAKIMA SPORCU YETİŞTİRMEK BÜYÜK BİR GURUR'
Bursa Emniyet Spor Kulübünün sporcuları arasında, Türkiye şampiyonları, ikincilikleri ve üçüncülükleri bulunan gençler olduğunu söyleyen Çevik, "Avrupa üçüncüsü olan sporcumuz var. Erzurum'da yapılan Türkiye şampiyonasında bir kızımız Türkiye üçüncüsü oldu. Bir sporcumuz da Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi'ne seçildi. Orada yıllarca boks yaptı. Dünya Şampiyonası'na katıldı, güzel maçlar çıkardı. Çeyrek finalde elendi. Milli takıma sporcu yetiştirmek, vermek bizim için büyük bir gurur" ifadelerini kullandı.
'BU SPOR ÖZGÜVEN KAZANDIRIYOR'
Kulübün başarılı sporculardan olan 12 yıldır bu sporu yapan Ali Daş (22), "Daha önce 3 yıl Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi'nde spor yaptım. Türkiye'de birincilik, ikincilik ve üçüncülüklerim var. 2022 Dünya Şampiyonası'nda ülkemizi temsil ettim, çeyrek finale kadar yükseldim. Bu spor özgüven kazandırıyor. Dışarıdaki davranış biçimini değiştiriyor, daha saygılı biri oluyorsun. Agresif değil, tam tersine daha sakin ve kontrollü biri oluyorsun" dedi.
'MAÇLARA ÇIKARKEN HİSSETTİĞİM HEYECAN TARİF EDİLEMEZ'
İlk kez Türkiye şampiyonasına katılacak olmanın heyecanını yaşadığını belirten 8'nci sınıf öğrencisi Nehir Şen (14) ise "Çeşitli illerde madalyalarım var, ama bu benim ilk Türkiye şampiyonam olacak. Hocalarım benden çok ümitli, onların güvenini boşa çıkarmayacağıma inanıyorum. Antrenmanlarımız çok yoğun ve hocalarımız çok ilgili. Maçlara çıkarken hissettiğim heyecan, tarif edilemez" diye konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü
------------------------
-Öğrencilerin salona gelişinden detaylar
-Antrenmandan detaylar
-Öğrencilerden detaylar
-Başantrenör Faruk Çevik röportaj
-Öğrenci Ali Daş röportaj
-Öğrenci Nehir Şen röportaj
Haber-Kamera: Yiğithan HÜYÜK-Hüseyin SEZGİN/ BURSA, (DHA)
=========================================
5) HIZI 220 KİLOMETREYE ULAŞAN WİNGSUİT ATLAYIŞI NEFES KESTİ
ERZİNCAN'ın Kemaliye ilçesinde düzenlenen Uluslararası Kültür ve Doğa Sporları Şenliklerinde hızı saatte 220 kilometreyi aşan wingsuit sporcusu Cengiz Koçak'ın atlayışı nefesleri kesti.
İlçede bu yıl Kemaliye Uluslararası Kültür ve Doğa Sporları Şenlikleri'nin 46'ncısı düzenlendi. Erzincan Valiliği, Kemaliye Kaymakamlığı, Kemaliye Belediye Başkanlığı ve Kemaliye Kültür ve Kalkınma Vakfı (KEMAV) tarafından ortak düzenlenen şenlikte, base jump ve wingsuit sporcusu Cengiz Koçak'ın nefes kesen atlayışına sahne oldu. Kemaliye Gabani bölgesindeki etkinlikte Koçak, 600 metre yükseklikte kurulan 6 metre uzunluğundaki özel platforma, demir yol adı verilen ve 517 demir basamaktan oluşan 'Via Ferrata' parkurundan tırmandı. Yarasa atlayışı olarak bilinen wingsuit atlayışında nefeslerin tutulduğu anda gökyüzünde saatte 220 kilometreyi bulan hızıyla uçuşunu yapan Koçak, kayalıkların altında kurulan hedefin içerisinden geçti. Koçak, yaklaşık 1400 metre kadar havada süzüldükten sonra paraşütünü açıp Karasu Nehrine başarılı iniş yaptı. Atlayışı izleyenler bu anı cep telefonlarının kameralarıyla kayıt altına aldı. Şenlikler için İstanbul'dan geldiğini belirten Bedirhan Uygun, "İnanılmaz bir atlayış oldu. Nefeslerimizi tuttuk. Yanımızdan geçti. Fırat nehrine çok temiz bir atlayış yaptı. Çok güzeldi" dedi.
EĞİN KUŞU
Atlayışın ardından açıklama yapan Cengiz Koçak, "Türkiye'de wingsuit sporu genelde yarasa adam olarak biliniyor. Yarasa adam olarak da tanınıyorum. 2011 yılında uçaklardan atlayıştan sonra ilk base jump atlayışımı ben burada Karanlık Kanyonun içinde yaptım. O günden beri 14 yıldır her sene gelir giderim. Kemaliye'ye gelmediğim bir yıl benim için yaşanmış sayılmaz. Dünyada şu ana kadar 56 ülke dolaştım. Çok yer gördüm ama bana deseler ki; bir ülkede, bir şehirde, bir ilçede nerede yaşarsın, nerede kalırsın. Nere en çok seni sahiplendi? Kemaliye. O yüzden burada yaptığım atlayışlardan dolayı bana Kemaliye'nin eski ismi olan 'Eğin Kuşu' ismi verildi. Bir Eğin Kuşu olarak burada olmaktan çok mutluyum. Bu sabah çok güzel bir atlayış oldu. Daha önce açtığımız bir atlayış noktası vardı. Atlayış noktasının adı Cennete Açılan Kapı. Eğin'inde anlamı cennet bahçesi demek. Tam böyle cennet bahçesine bakan Cennete Açılan Kapı'dan wingsuit ile atlayış yaparak yaklaşık 180-220 kilometre arası süratlere ulaşıp Kemaliye halkının üzerinden geçip paraşütümü açıp Fırat nehrinin serin sularına çok güzel bir iniş yaptım" diye konuştu.
NEFESİMİZİ KESTİ
Cengiz Koçak'ın atlayışının nefes kestiğini ifade eden Kemaliye Belediye Başkanı Erdem Atmaca, "Cengiz hocamız wingsuit atlayışı yaptı ve nefeslerimizi kesti gerçekten. Şenlik, ultra maraton koşularımızla devam ediyor. Tarihin ve medeniyetin kesiştiği ilçemiz Kemaliye'de sporcularımızı, misafirlerimizi ağırlamaktan onur ve gurur duyuyoruz. Bu etkinlikler hem sporu hem de kültürümüzü yaymak için yapılıyor. Bundan sonra da bisiklet yarışı ve konserlerimizle devam edecek. Tüm spor tutkunlarını ve spor severleri ilçemize kadim şehrimize davet ediyoruz" dedi.
Kemaliye Kaymakamı Emirhan Arıkan da festivalin devam ettiğini belirterek, "Ülkemizde belki de tek rotasyonlardan birinden wingsuit atlayışı gerçekleştirildi. Cengiz hocamızın atlayışı gerçekten nefes kesici bir etkinlikti. Ardından yine sabah ultra maraton 21 kilometre ve 10 kilometre koşularına start verdik. 5 kilometre koşusu da vardı. Onu 2,5 kilometreye düşürdük. Katılım çok güzel. Festivalimiz tüm hızıyla devam ediyor. Zaten festivalimizin sloganı da 'Kemaliye Seni Bekliyor'. Herkesi adrenalin dolu şenliğe bekliyoruz" dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü
------------------------
-Wingsuit sporcusunun dağa tırmanışı
-Sporcunun atlayışı
-Atlayıştan farklı açılardan görüntü
-Vatandaş Bedirhan Uygun ile röportaj
-Kemaliye Kaymakamı Emirhan Arıkan ile röportaj
-Kemaliye Belediye Başkanı Erdem Atmaca ile röportaj
-Wingsuit sporcusu Cengiz Koçak ile röportaj
Haber-Kamera: Muzaffer KOŞAN / KEMALİYE(ERZİNCAN), (DHA)
=========================================
6) İKİNCİ KATTAKİ BALKONDAN İŞ YERİNİN TENTESİNE DÜŞTÜ
ANTALYA'nın Serik ilçesinde ikinci kattaki evinin balkonunda dengesini kaybeden Özgür Gültepe (32) iş yerinin gölgelik tentesine düştü.
Belek Mahallesi Atatürk Caddesi'ndeki bir apartmanın ikinci katında oturan Özgür Gültepe, balkonda dengesini kaybederek bina girişindeki iş yerlerinin gölgelik tentesine düştü. Bir süre baygınlık geçiren Gültepe, tentenin üzerinde hareketsiz kaldı. Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. Esnaf, merdivenle Gültepe'ye ulaşıp sakinleştirmeye çalıştı. İtfaiye ekibi, kurtarma aracı merdiveniyle sağlık görevlileri eşliğinde Gültepe'yi indirdi. Sağlık ekibinin kontrolünün ardından Gültepe, evine gitti. (DHA)
Görüntü Dökümü
------------------------
-Telefon kamerasında Gültepe'ye yardım edilmesi
-Telefon kamerasında itfaiye tarafından indirilmesi
-Detay
HABER-KAMERA: Namık Kemal KILINÇ/SERİK, (DHA)
=========================================