Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 1

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 1

ABONE OL
DHA

1 - CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: HER ADIMI DİKKATLE HESAP EDİLMİŞ İNCE BİR SİYASET İZLİYORUZ

Gülseren KARAPINAR-Harun ŞAHBAZOĞLU/İSTANBUL,(DHA) - CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, 38’inci DEİK Olağan Mali Genel Kurulu, 4’üncü Ustalara Saygı Ödül Töreni’ne katıldı. Burada katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Vicdanı, adaleti, insan hayatı ve onurunu merkeze alan dış politikamızdan taviz vermeden Türkiye'yi çatışmaların ve gerilimlerin uzağında tutmak. Bunun için her adımı dikkatle hesap edilmiş ince bir siyaset izliyoruz. Ne zulme sessiz kalıyor ne de macera peşinde koşuyoruz. Ne pısırık davranıyor ne de muhalefetin kışkırtmalarına prim veriyoruz. Türkiye için 86 milyonun tamamı için yüzünü ülkemize çevirmiş mazlumlar için en doğrusu neyse onu kararlılıkla hayata geçiriyoruz.ö dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 38’inci DEİK Olağan Mali Genel Kurulu, 4’üncü Ustalara Saygı Ödül Töreni’ne katıldı. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, İstanbul Valisi Davut Gül, DEİK Başkanı Nail Olpak, diplomatik misyon temsilcileri ve Türk iş dünyasının katılımlarıyla gerçekleşti. Bu yıl 40’ıncı yaşını kutlayan DEİK’in, küresel ticari diplomasi yolculuğuna katkı sunan üyelerine vefasını simgeleyen 4. Ustalara Saygı Ödül Töreni’nde, DEİK ailesine ve Türk özel sektöründe iz bırakan iş insanlarından Emre Aykar, merhum İbrahim Çağlar, merhum Nejat Eczacıbaşı ve Halim Mete ödüle layık görüldü. Ödülleri Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verildi.

'NE PISIRIK DAVRANIYOR NE DE MUHALEFETİN KIŞKIRTMALARINA PRİM VERİYORUZ'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gerek bölgemizdeki çatışmaların, gerekse küresel ekonomide süre giden belirsizliklerin, iş dünyamıza sebep olduğu tedirginliklerin farkındayız. Gazze'deki soykırımla başlayan, ardından İsrail'in Lübnan’a, Yemen'e, İran ve Suriye'ye saldırmasıyla artan jeopolitik riskleri de çok net okuyoruz. Bilhassa iş dünyamızın fırtınalı bir denizde yol almaya çalıştığı aşikardır. Türk iş dünyası yeni durumlara adaptasyon kabiliyeti en yüksek kesimler arasında ilk sıradadır. İhracatçılarımız başta olmak üzere şirketlerimizin yeni pazarlar bularak, yeni ortaklıklar kurarak bu sancılı dönemi başarıyla yönettiğini görüyoruz. Biz de bütün bu gelişmeleri yakından takip ediyor, doğuracağı risklerle beraber potansiyel fırsatları da dikkate alarak yeniden şekillenen küresel sistemde ülkemizi en iyi şekilde konumlandırmaya çalışıyoruz. Bir başka hassasiyetimiz şudur değerli arkadaşlar. Vicdanı, adaleti, insan hayatı ve onurunu merkeze alan dış politikamızdan taviz vermeden Türkiye'yi çatışmaların ve gerilimlerin uzağında tutmak. Bunun için her adımı dikkatle hesap edilmiş ince bir siyaset izliyoruz. Ne zulme sessiz kalıyor ne de macera peşinde koşuyoruz. Ne pısırık davranıyor ne de muhalefetin kışkırtmalarına prim veriyoruz. Türkiye için 86 milyonun tamamı için yüzünü ülkemize çevirmiş mazlumlar için en doğrusu neyse onu kararlılıkla hayata geçiriyoruz. Komşumuz Suriye'de 14 yıl boyunca bunu yaptık. Rusya-Ukrayna savaşının ilk gününden itibaren bunu yaptık. İsrail’in İran, Yemen ve Lübnan'a yönelik saldırılarında bunu yaptık. Gazze soykırımına tepki olarak İsrail'le ticari ilişkilerin kesilmesinde bunu yaptık. Körfez'deki kardeş ülkelerle ilişkilerimizi geliştirirken yine bunu yaptık. Libya'dan Karabağ’a. Nerede bize ihtiyaç varsa orada yine biz bunu yaptık. Kendi ülkesini, batılı televizyon kanallarına şikayet eden ezik siyasetçiler gibi değil, hadiselere Ankara merkezli bakarak politikalarımızı belirledik. Hepsinde de haklı çıkan biz olduk. Bugün hemen herkes Türkiye'nin meselelerini, okuma biçimini takdir ediyor. Rakiplerimiz dahi ülkemizin dengeli, vicdanlı, ilkeli ve dirayetli duruşundan övgüyle bahsediyor. Türkiye, barış masalarının aranan aktörü haline geliyor. Bugün Türkiye kendisine güveniyor, kendisine inanıyor, özgüvenli bir şekilde hedeflerine doğru sağlam adımlarla ilerliyor. İnşallah çok daha iyi yerlere geleceğiz. Sizlerle çok daha fazlasını başaracağız. Ölçek büyüterek yola hep beraber devam edeceğiz" dedi

'MİLLİ GELİRİMİZ İLK KEZ 1 TRİLYON DOLARI AŞMIŞ VE 1 TRİLYON 371 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞTIR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte geçtiğimiz günlerde ekonomimize dair çok önemli veriler açıklandı. Özellikle dış ticarette yine rekorlara imza attık. Hatırlarsanız 28 Mart'ta 2 milyar 64 milyon dolar ile günlük mal ihracat rekoru kırmıştık. 2025 yılı Temmuz ayında ise 25 milyar dolar ile Cumhuriyet tarihimizin en yüksek aylık mal ihracatını gerçekleştirdik. Dış ticaret açığı son 9 ayın en düşük seviyesine indi. 2002'de yılda 36 milyar dolar ihracat yapan Türkiye'yi böyle aldık. Sadece bir ayda 25 milyar dolar ihracat yapan bir ülke haline getirdik. Ocak-Temmuz ihracatına bakıldığında da yüzde 5,2'lik artışla 7 ayda 156,4 milyar dolara ulaştık. Şurası da fevkalade önemlidir. Kişi başına düşen gelirimiz 2024'te 15 bin 463 dolara, 2025'in ilk çeyreğinde ise 15 bin 971 dolara yükselmiştir. Milli gelirimiz ilk kez, burası çok önemli, 1 trilyon doları aşmış ve 2025'in ilk çeyreği itibariyle 1 trilyon 371 milyar dolara ulaşmıştır. 2002 sonunda milli geliri 230 milyar dolar olarak devralmıştık. 23 yılda 6 kat artırdık ve toplam 1 trilyon 371 milyar dolara yükselttik. Bu Türkiye ekonomisinin farklı bir lige yükseldiğinin ifadesidir. Allah'ın hamdolsun biz bunu başardık. Ülkemizi bu seviyelere taşıdık. Sırf muhalefet etmek adına Türkiye'nin kazanımlarını önemsizleştirenler ortadaki bu başarıya gözlerini kapatsa da iş dünyamız belirsizliklerle dolu küresel iklimde bu rakamların ne manaya geldiğinin gayet farkındadır. Tabii burada şunu da vurgulamakta fayda görüyoruz. 2002'ye göre sadece rakamlarda ciddi artış olmadı. Dış ticaretimizin yapısı da dönüşüme uğradı. Hem ihracat yaptığımız ülkelerin sayısı yükseldi hem de ihraç ettiğimiz ürünler çeşitlendi. Orta yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatımız 101 milyar doları aşarken ihracatımızdaki payı da yüzde 41'e çıktı. Savunma sanayimiz 7,15 milyar dolarlık ihracat ve 180 ülkeye erişimle gurur kaynağımız oldu. Otomotiv sektörümüz 37 milyar doları aşkın ihracat hacmiyle Avrupa'da 4’üncü dünyada 12’inci sıraya yerleşti. Bu vesileyle Ticaret Bakanlığımızı, İhracatçı Birliklerimizi, İş Dünyamızı, Ticaretimizin akıncı beyleri olan ticaret müşavirlerimizi tebrik ediyorum. Mücadelemize omuz verdiğiniz için sizlere de şükranlarımı iletiyorum. Şu gerçeğin de gözden kaçırılmaması gerektiği inancındayım. Günümüz dünyasında ticaret diplomasisi artık çok aktörlü bir süreçtir. DEİK bu anlamda yalnızca Türk özel sektörünün temsilcisi değil, aynı zamanda iş dünyamızın da diplomatik sözcüsüdür. Cumhuriyetimizin ikinci asrında başta DEİK olmak üzere Türk sivil toplum kuruluşlarımızdan, ülkemizin küresel ticaretteki ağırlığını artırmak için canla başla çalışmaya devam etmelerini bekliyorum" dedi.

'TÜRKİYE'NİN BU OYUNLARI BOZACAK ADIMLARI KARARLILIKLA ATMASI DEVLET AKLININ BİR GEREĞİDİR'

Erdoğan, "Sadece dış ticaret rakamlarında değil, iç cephemizin tahkimatına yönelik çabalarımızda da güzel haberler alıyoruz. Terörsüz Türkiye sürecimizde bu hafta yeni bir evreye daha geçildi. Sürece siyasi desteği ve katılımı artırma çağrılarımız olumlu muakes buldu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir komisyon kuruldu. Böylece Türk siyaseti psikolojik bir eşiği daha başarıyla aştı. Bir ön yargıyı daha kırdı. Demokratik zeminde meselelerini konuşarak çözme yolunda kıymetli bir adım daha attı. Milli dayanışma, kardeşlik ve demokrasi komisyonunun çalışmalarına başlamasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Komisyona katılan siyasi partilerin temsilcilerinin ilk toplantıda verdikleri yapıcı mesajları takdirle karşıladık. İlk güne hakim olan müsbet atmosferin inşallah ilerleyen günlerde daha da güçlenmesini ümit ediyoruz. Bugün de Milli Savunma Bakanımız, İçişleri Bakanımız ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımız davet üzerine komisyona ilgi verdiler. Şurası bir gerçek ki bölgemizde yeni oyunlar oynanırken Türkiye'nin bu oyunları bozacak adımları kararlılıkla atması devlet aklının bir gereğidir. Etrafımızı saran bu ateş çemberinden özellikle mevzi kazanımlarla değil, ancak ve ancak stratejik bir yaklaşımla birbirimize güvenerek, inanarak, güçlü bir irade ortaya koyarak çıkabiliriz. Ne yapıyorsak bunun için yapıyoruz. Hangi riske giriyorsak bunun için giriyoruz. Cumhur İttifakı olarak yalnızca elimizi değil tüm gövdemizi taşın altına işte bunun için koyuyoruz. Bakınız daha önce de birkaç kez söyledim. Türkiye'nin yarım asırlık terörle mücadelesinin ekonomik faturası yaklaşık 2 trilyon dolardır. Terörün ekonomiyle birlikte ülkemize başka maliyetleri de oldu. Henüz ömrünün baharındaki nice gencimizi kara toprağın bağrına verdik. Ocaklar söndü. Aileler parçalandı. Çocuklar yetim ve öksüz kaldı. Ateş sadece düştüğü yeri yakmadı. Hepimizin yüreği dağlandı. Terör, sivil siyaseti de yıllarca esir aldı, baskı altında tuttu. Dış politikadan, sosyal hayata, toplumsal barışımızdan, güvenliğe kadar her cephede terörün yol açtığı sorunlarla mücadele ettik. Millet olarak biz kaybederken Türk'ün de, Kürt’ün de, Arap'ın da can düşmanı olanlar kazandı. Demokrasimiz kan kaybederken millet iradesine musallat olan vesayet odakları kazandı. Biz değerli kardeşlerim artık ‘Bu ülke, bu millet kaybetmesin’ diyoruz. Şimdi Allah'ın izniyle kazananlar ile kaybedenlerin yerini değiştirecek olan tarihi bir sürecin içindeyiz. Bu amaçla devletimizin tüm kurumları tam bir uyum içinde çalışıyoruz. Biz de sabotajlara ve tahriklere karşı tedbiri elden bırakmadan, tehakkuz halinde dikkatle, hassasiyetle, üstüniyetle bu çalışmaları yönetiyoruz. Aynı şekilde siyaset kurumu bazı çatlak seslere ve fırsatçılara rağmen genel olarak sürece olumlu yaklaşıyor. Terörle hiçbir yeri varılamayacağı, bölgemizin geleceğinde terörün hiçbir çeşidine yer olmadığı gün geçtikçe daha net görülüyor. Bu avantajları en iyi şekilde değerlendirerek ülkemizde ve bölgemizde yeni bir dönemin kapılarını açmak istiyoruz. Zarfımız birlik, mazrufumuz kardeşliktir. 86 milyonun imzasını taşıyan bu mektup er ya da geç adrese ulaşacaktır. Sürecin sonunda inşallah sadece ekonomisiyle değil, demokrasiyle de, kardeşliğiyle de güçlü bir Türkiye ile müşerref olacağız. Ülkesi ve milleti için hayal gören, bu ülkenin istikbalini düşünen herkesten bu hayırlı adıma samimi destek vermelerini rica ediyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Bu düşüncelerle DEİK 38’inci Olağan Genel Kurulu'nun ülkemize, iş dünyamıza ve DEİK ailesine hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Ödüllerini takdim ettiğimiz ustalarımızı ayrı ayrı tebrik ediyor. Ekonomimize yaptıkları katkılar için her birine şükranlarımı sunuyorum. Tekrar görüşmek temennisiyle sizleri Allah'a emanet ediyorum. Sağ olun, var olun, kalın, sağlıcakla" dedi. (DHA)

====================================

2 - BAKAN BOLAT: TÜRKİYE’MİZ SON 10 YILDA DÜNYADA EN HIZLI BÜYÜYEN EKONOMİLER ARASINDADIR

Gülseren KARAPINAR - Harun ŞAHBAZOĞLU/İSTANBUL,(DHA) - TİCARET Bakanı Ömer Bolat, 38’inci DEİK Olağan Mali Genel Kurulu, 4’üncü Ustalara Saygı Ödül Töreni’ne katıldı. Programda konuşan Bakan Bolat, "Türkiyemiz son 10 yılda dünyada en hızlı büyüyen ekonomiler arasındadır. Bu ekonomik büyüme performansının tam merkezinde 22 yıl boyunca liderliğiniz altında başarılı liderlik ve yönetim reformları, dışa açık büyüme modeli, ulaşım ve altyapıda, sanayide, tarımda, enerjide, savunmada, her alanda ve tabii ki dış ticarette ve ihracattaki başarının payı çok büyüktür" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 38’inci DEİK Olağan Mali Genel Kurulu, 4’üncü Ustalara Saygı Ödül Töreni'ne katıldı. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, İstanbul Valisi Davut Gül, DEİK Başkanı Nail Olpak, diplomatik misyon temsilcileri ve iş insanları katıldı. Bu yıl 40’ıncı yaşını kutlayan DEİK’in, küresel ticari diplomasi yolculuğuna katkı sunan üyelerine vefasını simgeleyen 4. Ustalara Saygı Ödül Töreni’nde, DEİK ailesine ve Türk özel sektöründe iz bırakan iş insanlarından Emre Aykar, merhum İbrahim Çağlar, merhum Nejat Eczacıbaşı ve Halim Mete ödüle layık görüldü.

‘TÜRKİYE’MİZ SON 10 YILDA DÜNYADA EN HIZLI BÜYÜYEN EKONOMİLER ARASINDADIR’

Programda konuşan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Yönetimde olduğumuz son 22 yılda yıllık yüzde 5,3 oranında reel büyüme sağlanmış milli gelirimiz 2002’de 38 milyar dolardan geçen yıl 1 trilyon 322 milyar dolara a yükselmiştir bu yıl sonunda Allah’ın izniyle 1,4 trilyon doları da inşallah aşacağız. Hamdolsun Türkiye’miz son 10 yılda Dünyada en hızlı büyüyen ekonomiler arasındadır bu ekonomik büyüme performansının tam merkezinde 22 yıl boyunca liderliğiniz altında başarılı liderlik ve yönetim reformları, dışa açık büyüme modeli ulaşım ve altyapıda, sanayide, tarımda, enerjide, savunmada ve her alanda ve tabii ki dış ticarette ve ihracattaki başarının payı çok büyüktür. 2002 yılında 36 milyar dolar olan mal ihracatımız geçen yıl 7 buçuk kat artarak 262 milyar dolara ulaşmıştır. Bu yılın ilk 7 ayında da artış hızımız devam etmiş ve yüzde 5,2 artışla ilk yedi ayı 156,4 milyar dolarla kapattık böylece ilk yedi ayda Türkiye ekonomisi tam 7,6 milyar dolar ek değer kazandırdık. Bilindiği üzere 1980 yılında ihracatımız yalnızca 2,9 milyar dolardı ve küresel ihracattaki payımız yüzde 0,14’tü. 2002 yılına geldiğimizde küresel ihracattaki payımız yüzde 0,55 ve 2002 yılında hükumetimizin devraldığı bayrağı istikrarlı bir şekilde yukarılara taşıdık Küresel ihracattan aldığımız pay 2024 yılı sonunda yüzde 1 ,07 ye yükseldi" dedi.

'MAYIS VE TEMMUZ AYLARINDA İKİ DEFA TARİHİN EN BÜYÜK AYLIK MAL İHRACATI REKORLARINI KIRDIK'

Bakan Bolat, "Yıllık 1,5 milyon adet araç üretimi ile Avrupa Birliği’nin en büyük üçüncü üreticisi olduğumuz otomotiv sektöründe 37,5 milyar dolarlık ihracatta dünya yedincisi olduğumuz ve Avrupa Birliğinde en büyük üçüncü tedarikçisi olduğumuz tekstil ve konfeksiyonda 32 milyar dolarlık kimya ve enerjide 35 milyar dolarlık tarım ürünlerinde 32,5 milyar dolarlık ihracat seviyelerine ulaştık bu yılın mayıs ve temmuz aylarında iki defa tarihin en büyük aylık mal ihracatı rekorlarını kırdık temmuz ayında 25 milyar dolarlık ihracat barajını açtık 28 Mart 2025 günü de günlük 2 milyar doları aşan rekor bir ihracat rakamı elde ettik daha da önemlisi Temmuz 2025 itibari ile son 13 aylık mal ihracatımız Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesi olan 269.4 milyar dolara ulaştık ve ihracattaki bu güçlü performansımız Türkiye’mizin sanayide tarımda hizmetlerde kaliteli rekabetçi ve de teknolojisi yükselen bir grafikte olduğunun açık bir göstergesidir. Bu tablo Türkiye’nin artık bölgesinde değil küresel ticarette de yükselen güçlü bir aktör olduğunu kanıtlamıştır. 59 ülkeye ihracatımız da rekorlar kırdık katma değeri yüksek üretimle Türkiye markasını büyütüyoruz 2002 yılında 10 milyar dolar olan orta yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatımız 2024’te on katı artarak 101 milyar dolara ulaştı ve toplam ihracatımızın yüzde 42 buçuğuna yükseldi. 2002’de 250 milyon dolar olan savunma sanayi ihracatımızın 7 milyar 150 milyon doları aştık. Dünyada 11’inci sıraya yükseldik 90 bin istihdam ve 20 milyar dolar üretim yakaladık. İnşallah bu yılki hedefimiz 8 milyar doları aşarak 8,5 milyar dolara gelecek yılda inşallah 10 milyar dolara ulaşmaktır. Dünyanın dört bir köşesine sadece mallarımızı değil hizmetlerimizi de ihraç ediyoruz. Müteahhitlik, diziler, sağlık hizmetlerimiz, eğitim hizmetlerimiz, turizm, kültürümüz, danışmanlık, fuarcılık bütün bu alanlarda da 115 milyar dolar ihracatı geçen yıl sonunda elde ettik bu tam 8,2 katı bir artıştır bu yılki hedefimiz 121 milyar dolar. 62 milyon turist ve 61 milyon turizm geliriyle dünyada dördüncü 100 milyar dolarlık lojistik sektörümüzle 40 milyar dolar ihracatımızla da ve 5 milyar dolarlık bilişim ihracatımızla da önemli aşamalar kaydettik. Sağlık Turizminde 3 milyar dolar ve eğitim turizminde de 3 milyar gelirimiz var" dedi

‘SURİYE’NİN KURUMSAL KAPASİTESİNİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN EĞİTİM VE İŞ BİRLİĞİ ANLAŞMALARI İMZALADIK’

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Türkiye Cumhuriyetlerle Türk devletleri teşkilatları çatısı altında kurumsal vizyonla yaptığımız çalışmalar devam etmektedir geçtiğimiz kasım ayında Kırgızistan’ın başkenti Bişkek ‘te sayın cumhurbaşkanımız ve iyi Ülke liderleri dijital ekonomik ortaklık anlaşmasını imzaladılar. Amerika Birleşik Devletleri ile ortak ticaret gündeminde önemli mesafeler aldık güçlü bir diyalog zemini inşa ettik. Yapıcı bir zeminde dengeli bir anlaşma için görüşmelerimiz devam etmektedir. Yakın coğrafyamızdaki ülkelerle de mevcut ticari ve ekonomik ilişkilerimiz geliştirmek için çok çalışıyoruz. Irak ile özel bir mekanizma kurduk ticarette ve gümrüklerde aksayan konuları en aza indirdik. İran ile gümrük ve ulaştırma anlaşmazlıklarını çözdük. Suriye’deki yeni hükümetle ilk günden itibaren yakın koordinasyon halindeyiz Suriye’nin kurumsal kapasitesini güçlendirmek için eğitim ve iş birliği anlaşmaları imzaladık" dedi. (DHA)

Görüntü dökümü:

-----------------

- Bakan Bolat'ın konuşması

=================================

3 - ÖZGÜR ÖZEL'İN İBB SORUŞTURMASINDA RÜŞVET İDDİASINDA ADI GEÇEN AVUKATA EV HAPSİ CEZASI; SAVCILIK İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Ayşe GÜREL/İSTANBUL (DHA) CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in İBB soruşturmasında rüşvet iddialarında adı geçen avukat Mehmet Yıldırım emniyetteki işlemlerinin ardından İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi. Avukat Mehmet Yıldırım'ın savcılıkta verdiği ifadesi ortaya çıktı. Mahkemeye sevk edilen Yıldırım hakkında ev hapsi şeklinde adli kontrol uygulanması kararı verildi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel'in 6 Ağustos'ta Tuzla'da mitingdeki konuşmasında İBB soruşturmasında rüşvet iddiasıyla ilgili olarak adı geçen avukat Mehmet Yıldırım dün gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 'nüfuz ticareti' suçundan gözaltına alınan avukat Yıldırım bugün İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi. Savcılıkta ifadesi alınan Avukat Mehmet Yıldırım, ev hapsi talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Hakimlikte savunma yapan Yıldırım hakkında ev hapsi şeklinde adli kontrol uygulanması kararı verildi. Yıldırım'ın savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı.

'BAHSİ GEÇEN İBB DOSYASINDA BENİM KESİNLİKLE BİR MÜDAHİLİM YOKTUR'

Mehmet Yıldırım'ın savcılıkta verdiği ifadesinde, "Bana iftira atılmaktadır. Benim avukat olduğum doğrudur. Ben hayatım boyunca kimseden mesleğim haricinde para almadım. Kimsenin ismini, adını kullanmadım. Bahsi geçen İBB dosyasında benim kesinlikle bir müdahilim yoktur. Bu dosyaya ilk dahil oluşum 27 Nisan 2025 tarihinde Naim Erol Özgüner'in gözaltına alınması ile başlamıştır. Bahse konu dosyada benim vekaletimin olduğu kişi Naim Erol Özgüner'dir. Kendisinin bu dosyalardan önce de avukatıydım. İBB operasyonu kapsamında kendisi alınmıştır ve tutuklanmıştır. Kendisinin suçsuz olduğuna inanıyorum. Etkin pişmanlıktan faydalanmıştır. Naim Erol Özgüner'den avukatlık ücreti olarak 2 Milyon TL + KDV aldım. Onun da faturalarını ve makbuzlarını kestim. Cem Çelik günün birinde yanıma geldi. Hakkında yakalama kararı olduğunu duyduğunu, kendisinin de avukatı olmamı istedi. Kendisine hukuki yardımda bulunabileceğimi, ancak İBB dosyası kapsamında konumunu bilmediğimi ve eylemlerle hangi şekilde bağlantılı olduğunu anlatmasını istedim. Kendisinin Murat Gülibrahimoğlu ve Fatih Keleş'in şirketlerinin mali müşaviri olduğunu, Fatih Keleş'e devredilecek şirketlerin ve 125 milyon TL para transferini içeren dekontlarını sunabileceğini söyledi. Ben de İstanbul Adliyesi'ne gelerek ilgili dosya savcısına makamında Cem Çelik'in bana anlattıklarını vekalet ilişkisi içerisinde, hukuki çerçevede anlattım. İlgili dosya savcısı bir gün belirledi. Ben de belirlediği günde Cem Çelik'i getirdim, ilgili dekontları dosyasına sundum. Birkaç ay sonra eksik ve yanıltıcı bilgiler beyan ettiği için tutuklandı. Cem Çelik, Murat Gülibrahimoğlu'nun mali müşaviri olması hasebiyle Yağmur, Adem, Volkan, Yener isimli şahısları beyan vermek üzere getirdi. Ben bu süreçlerde ilgili dosya savcısı ile mecburen makamda görüşmek zorundaydım" dediği öğrenildi.

'MESLEĞİM BOYUNCA HİÇ BİR SAVCIYLA DIŞARDA GÖRÜŞMÜŞLÜĞÜM YOKTUR'

Yıldırım'ın ifadesinde, "Cem Çelik'ten tüm bu hukuki işlemler için avukatlık vekalet ücreti kapsamında 150 bin ABD Doları para aldım. Ayrıca Yener'den bir lira para talep etmedim, gidip görüşmüşlüğüm yoktur. Zaten cezaevine girişler kayıtlar altına alınmaktadır. Basında bahsedilen 70'ten fazla etkin pişmanlıkta bulunan kişi vardır. Ben yukarıda bahsettiğim kişiler haricinde kimseyle görüşmedim. Kimsenin avukatlığını yapmadım. Kimsenin ailesi ile görüşmedim. Para karşılığı kimseye böyle bir vaat vermedim. Benim mesleğim gereği müvekkillerimin menfaatini korumak amacıyla hakimler ve savcılarla makamlarında hukuki çerçevede müvekkillerimin hukuki durumunu görüşmem zorunludur. Meslek hayatım boyunca benim hiçbir savcı ile dışarıda görüşmem olmamıştır. Soruşturma savcılarından bir talimat almam mümkün dahi değildir" dediği öğrenildi.

'KAYDEDİLENLERİN NE OLDUĞUNU BİLMEMEKLE BİRLİKTE KESİNLİKLE ARKASINDAYIM'

Yıldırım'ın ifadesinde, "Bahse konu ses kaydını Yener Torunlar'ın oğlu Doğukan'ın aldığını tahmin ediyoruz. Basında bahsedilen ses kaydı, Doğukan'la aramda geçen konuşmaya ilişkin olabilir. Doğukan'ın bunu harici bir telefonla kayıt altına aldığını düşünüyorum. Kesinlikle benim hukuk dışı bir konuşmam yoktur. Bahse konu konuşmada hatırladığım kadarıyla firarda olan Murat Gülibrahimoğlu'nun gelmesi halinde babası olan Yener Torunlar'ın tahliye olabileceğini hukuken mümkün gördüğümden bahsetmiştim. Bu şekilde tavsiye vermemin sebebi, Yener Torunlar'ın Murat Gülibrahimoğlu'nun koruma ya da idari müdürü olması sebebiyledir. Aramızda kesinlikle para konuşması geçmedi. Murat Gülibrahimoğlu hala firaridir. Benim müvekkillerim ile görüşmelerim ses kaydına alınmış olabilir. Ben kaydedilenlerin ne olduğunu bilmemekle birlikte kesinlikle arkasındayım. Bahsedilen ses kayıtlarında bir TL veya herhangi bir para, menfaat ya da aklınıza gelecek herhangi bir şey geçiyorsa an itibarıyla istifamı veririm. Benim kesinlikle müvekkil ilişkisi içerisinde usulsüz bir şekilde basında yer alan konuşmaları yapma ihtimalim yoktur. Ben böyle konuşmalar yapmadım. Kimseyi yönlendirmedim. Bana gelen kişiler yukarıda anlattığım gibidir" dediği öğrenildi. (DHA)

=============================

4 - BAŞAKŞEHİR'DE KUYUMCUDA KASAYI BULAMAYAN HIRSIZLAR BİRBİRİNE 'KASA YOK' DİYE BAĞIRDI

Vehbi DEMİR/İSTANBUL, (DHA) - BAŞAKŞEHİR'deki bir kuyumcu dükkanına otomobil ile gelen şüpheliler, dakikalarca uğraştıktan sonra kepengi kırarak içeri girdi. Ürünlerin konulduğu kasayı bulamayan hırsızlar, alarm sisteminin devreye girmesi üzerine paniğe kapılarak kaçtı. Olay anı dükkandaki güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. Görüntülerde hırsızların birbirlerine, "Kasa yok, kasa yok" dedikleri anlar da yer aldı.

Olay Kayaşehir Mahallesi Adnan Menderes Bulvarı'nda dün gece saat 03.00 sıralarında meydana geldi. Caddeye gelen otomobilden inen 4 kişi, kuyumcuya yöneldi. 3 kişi kepengi kırmaya çalışırken, 1 kişi de gözcülük yaptı. Bu sırada otomobil içerisinde de 1 kişinin beklediği görüldü. Bir süre uğraştıktan sonra kepengi kıran şüpheliler, kuyumcuya girdikten sonra rafların boş olduğunu fark etti. Dükkanda ürünlerin konulduğu kasayı bulamayan şüpheliler, alarm sisteminin devreye girmesi üzerine panikleyerek kaçtı. Sabah saatlerinde durumu fark eden dükkan çalışanları, güvenlik kamerası kayıtları ile birlikte olayı polise bildirdi. Polis, şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.

'BİRBİRLERİNE 'KASA YOK' DİYE BAĞIRIYORLAR'

Olayı anlatan dükkan sahibi Mustafa Eskici, "Gece saat 03.47 sıralarında içeri girmeye çalıştılar. 5 kişi olarak geldiler, 3ü kepenkle uğraştı. Camı kırdılar ve içeri girdiler. 1 kişi etrafı gözetlemek için durdu, 1 kişi de araçtaydı. Güvenlik alanında bizim zaten hem alarm sistemimiz hem de ürünleri dışarıda bırakmadığımız için gayet düzgün bir durumdaydık. Çok şükür büyük bir maddi kaybın önüne geçtik. Kasayı bulamadıkları için birbirlerine 'Kasa yok' diye bağırıyorlar. bir şey de bulamadıkları için telaş yapıyorlar. Alarmın devreye girmesiyle birlikte kolluk kuvvetlerinin geleceğini düşünerek kendileri burayı terk etmişler" dedi.

HIRSIZLAR GÜVENLİK KAMERASINDA

Yaşanan hırsızlık girişimi, kuyumcunun güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. Görüntülerde, kepengi kırarak dükkana giren hırsızların telaşlı bir şekilde dolaşarak birbirlerine "Kasa yok" diye bağırdığı anlar yer alıyor. Kuyumcudaki ürünleri bulamayan hırsızların daha sonra olay yerinden kaçtığı görülüyor.

Görüntü Dökümü:

---------------------------

(Güvenlik Kamerası)

- Hırsızların kepengi kırması

- "Kasa yok" diye bağırmaları(01:23)

- Dükkandan kaçmaları

- Mustafa Eskici ile röp.

- Genel ve detaylar

=====================

5 - MATTİA AHMET MİNGUZZİ'NİN ÖLDÜRÜLMESİNE İLİŞKİN YENİ GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI

Leyla YILDIZ/İSTANBUL, (DHA) - KADIKÖY'de 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi'nin öldürülmesine ilişkin yeni görüntüler ortaya çıktı.

Kadıköy'de alışveriş yapmak için gittiği bit pazarında bıçaklı saldırıya uğrayan Mattia Ahmet Minguzzi'nin(15) öldürülmesine yeni görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde, olaydan önce sanıkların bit pazarının yakınındaki parka sabah saat 07.52'de geldikleri ve ateş yaktıkları görülüyor. TÜBİTAK tarafından kurtarılan MOBESE görüntülerinde ise sanıkların turnike başına geldikleri bir süre bekledikten sonra kaçak şekilde geçtikleri görüldü. (DHA)

Görüntü Dökümü:

-------------

- Sanıkların parkta ateş yaktıkları görüntü

- Sanıkların turnikeden geçtikleri görüntü

- Turnike çıkışı görüntüleri

============================

6 - FATİH'TE DÖVİZ BÜROSUNA SİLAHLI SALDIRI DÜZENLEYEN 3 ŞÜPHELİ GÖZALTINDA

Emre KURT/İSTANBUL,(DHA) - FATİH'te motosikletli 2 şüpheli, bir döviz bürosuna silahla ateş açtıktan sonra kaçtı. Şüpheliler, olay sonrasında buluştukları bir kişi ile birlikte yakalanarak gözaltına alındı.

Olay 31 Temmuz'da Mesihpaşa Mahallesi'nde meydana geldi. Gece saatlerinde sokak üzerindeki döviz bürosunun önüne motosikletle gelen 2 şüpheli, döviz bürosuna silahla ateş açtıktan sonra kaçtı. Silah seslerini duyanların ihbarı üzerine adrese polis ve acil sağlık ekipleri geldi. Dükkanın kapalı olması sebebiyle yaralanan kimsenin olmadığı olayda, polis ekipleri şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Olay yeri inceleme çalışmalarının ardından kimlikleri tespit edilen şüphelilerden motosikleti kullandığı belirlenen T.M.A., Güngören ilçesinde yakalanarak, gözaltına alındı. T.M.A.'nın evinde yapılan aradama, 1 adet kuru sıkı tabanca ele geçirildi. Motosikletin arkasında olan U.B. ve saldırı sonrasında buluştukları U.Ü.B. isimli şüpheliler de gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 3 şüpheli, adliyeye sevk edildi. (DHA)

Görüntü dökümü:

----------------

(Emniyet görüntüsü)

- Şüphelilerin gözaltına alınması

- Yapılan arama sonucu bulunan kurusıkı tabanca ve mermiler

- Şüphelilerin adliyeye sevkleri

- Genel ve detaylar

=========================

7 - BAŞAKŞEHİR VE KÜÇÜKÇEKMECE'DE İŞ YERLERİNE SİLAHLI SALDIRI DÜZENLEYEN 4 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI

Vehbi DEMİR/İSTANBUL, (DHA) - BAŞAKŞEHİR ve Küçükçekmece'de iş yerlerine maskeli şüpheliler tarafından düzenlenen silahlı saldırılarda 3 kişi yaralandı. Saldırıların ardından çalışma başlatan polis ekipleri, 4 şüpheliyi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler çkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

Başakşehir ve Küçükçekmece'de 30 Temmuz, 31 Temmuz ve 1 Ağustos tarihlerinde farklı iş yerlerine maskeli şüpheliler tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Olaylarla ilgili çalışma başlatan polis ekipleri, saldırıların aynı kişiler tarafından gerçekleştirildiğini tespit etti. Kimlikleri ve adresleri belirlenen 4 şüpheli, düzenlenen operasyon ile gözaltına alındı. Operasyonda saldırıda kullanıldığı değerlendirilen 1 ruhsatsız tabanca ve motosiklet kaskı ele geçirildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 4 şüpheli, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

(Güvenlik Kamerası)

- Olaylardan görüntüler

- Silah

- Kask

- Şüphelilerin sevki

=======================

8 - SULTANGAZİ'DE BİR KİŞİNİN HAYATINI KAYBETTİĞİ SİLAHLI SALDIRIYA İLİŞKİN 2 ŞÜPHELİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ

Vehbi DEMİR / İSTANBUL, (DHA) - SULTANGAZİ'de kaldırımda yürüyen Kasım Koç, motosikletle gelen iki kişinin silahlı saldırısına uğradı. Ağır yaralanan Koç, kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Saldırıya ilişkin gözaltına alınan 2 şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Olay dün saat 19.30 sıralarında 75. Yıl Mahallesi 1317 Sokak'ta meydana geldi. Sokakta yürüyen Kasım Koç, motosikletle gelen 2 kişi tarafından silahlı saldırıya uğradı. Koç, kendini korumak için saklanmaya çalışırken, saldırganlar geldikleri motosikletle olay yerinden kaçtı. Saldırganların kaçmasının ardından kanlar içerisinde yürüyen Koç, 1331. Sokak'a kadar gelerek çevredekilerden yardım istedi. İhbar üzerine adrese polis ve acil sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalesinde ağır yaralandığı anlaşılan Koç, ambulansla hastaneye kaldırıldı. 30 yaşındaki Kasım Koç, hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayla ilgili çalışma başlatan polis ekipleri, kaçan 2 şüpheliyi kısa sürede yakalayarak gözaltına aldı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheli M.G. ve Y.S. adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü:

---------------------------

(Güvenlik Kamerası)

- Silahlı saldırı anı

(Aktüel)

- Adliyeye sevk

======================

9 - VALİ GÜL: BEN DAHİL, MAÇA GELEN HERKES BİLETLERİNİ İŞLETEREK MAÇINI İZLEYECEK

Leyla YILDIZ - Ulaşcan ÖZER/ İSTANBUL, (DHA) - İSTANBUL Valisi Davut Gül, Ümraniyespor - Manisa FK maçını tribünde izledi. Maç öncesinde açıklamalarda bulunan Vali Gül, "Ben dahil, il valisi olarak maça gelen herkes biletlerini işleterek, kayıtlı olarak maçını izleyecek. Aslında burada sembolik bir önem var. Şöyle ki protokol tribünü kurallara uyarsa, maça gelen hemşehrilerimize söyleyecek sözümüz olur. Ama protokol tribünü, kurallara uymazsa, kayıtsız girerse, diğer hemşerilerimize, sporseverlere diyecek sözümüz olmaz" dedi.

İstanbul Valisi Davut Gül, 1. Lig’de sezonun ilk karşılaşması olan Eminevim Ümraniyespor – Manisa FK müsabakasını tribünde takip etti. Maçı Vali Gül ile birlikte tribünde Mesut Özil ile Yılmaz Vural da takip etti.

'MAÇA GELEN HERKES BİLETİNİ İŞLETEREK MAÇINI İZLEYECEK'

Maç öncesinde açıklama yapan İstanbul Valisi Davut Gül, "Bugün bu sezonun ilk maçı İstanbul’umuzda oynanıyor. Ümraniye Sporla- Manisa Sporun maçını izlemeye geldik. Biliyorsunuz İçişleri Bakanımız ile Gençlik ve Spor Bakanımız sporda şiddetin önlenmesiyle ilgili bir toplantı yaptı. Bunu da sizlerin katılımız ile kamuoyuna paylaştılar. Bunun en büyük geçmiş yıllarda yapılmayan ama çok yapılmayan ama bu sene yapılan en büyük farklarından bir tanesi özellikle protokol tribünü başta olmak üzere maça gelen kulüp yöneticilerinin özel misafirleri ve buna benzer hemşehrilerimizin kayıtsız girmelerinden dolayı olan aksaklıkların ortadan kaldırılmasıydı. Özetle ne olacak? Şu olacak. Ben dahil, il valisi olarak maça gelen herkes biletlerini işleterek, kayıtlı olarak maçını izleyecek. Aslında burada sembolik bir önem var. Şöyle ki protokol tribünü kurallara uyarsa, maça gelen hemşehrilerimize söyleyecek sözümüz olur. Ama protokol tribünü, kurallara uymazsa, kayıtsız girerse, diğer hemşerilerimize, sporseverlere diyecek sözümüz olmayacak. Önce biz uyacağız. Protokol tribünü uyacak. Sonra da maça gelen bütün hemşehrilerimizin nizami olarak, kayıtlı olarak girmesini, varsa eksiklikleri, cezai yaptırımların yapılmasını hassasiyetle takip edeceğiz. Allah kazasız belasız bir sezon nasip etsin. Ben bütün sporculara, taraftarlara başarılar diliyorum. Herkesi inşallah emeğinin karşılığını almış olur" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Vali Gül’ün açıklaması

-Vali Gül’ün tribüne girmesi

-Detay

==========================

10 - BEYOĞLU'NDA HELİKOPTER DESTEKLİ 'HUZUR İSTANBUL' DENETİMİ

Armağan GÖKMEN / İSTANBUL, (DHA) - İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri il genelinde eş zamanlı olarak 'Huzur İstanbul' denetimi yaptı. Beyoğlu'nda yapılan denetimde sürücü ve yolculara Genel Bilgi Taraması (GBT) yapıldı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü, İlçe Emniyet Müdürlükleri, Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Güvenlik Şube Müdürlüğü ve Özel Harekat Şube Müdürlüğü ekipleri il genelinde 'Huzur İstanbul' denetimi gerçekleştirdi. Beyoğlu'ndaki denetimlerde Sıraselviler Caddesi ve Taksim Meydanı'nda saat 20.00 itibariyle durdurulan araçlar didik didik aranırken, sürücü ve yolcuların kimlik kontrolleri ile Genel Bilgi Taraması yapıldı. Denetime polis helikopteri de havadan destek verdi. Öte yandan durdurulan araçlarda polis köpeği ile arama gerçektirildi. (DHA)

Görüntü Dökümü:

-------------

-Ekiplerin denetimi

-Aranan araçlar

-Polis köpeği araması

-GBT Sorgulaması

-Genel ve detaylar

© Copyright 2025

DHA