DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN KAHTALI MIÇE İÇİN TAZİYE MESAJI
İSTANBUL, (DHA) - CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan 'Kahtalı Mıçe' olarak bilinen ve ince bağırsak kanseri nedeniyle vefat eden Adıyamanlı sanatçı Mustafa Aslan (74) için taziye mesajı yayınladı. Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Halk müziğimizin usta isimlerinden, türküleriyle Anadolumuzun ezgilerini en güzel şekilde yansıtan değerli sanatçımız Kahtalı Mıçe Mustafa Aslan'a Allah'tan rahmet diliyorum. Kıymetli sanatçımızın ailesine, sevenlerine ve sanat camiamıza başsağlığı diliyorum" ifadelerine yer verdi. (DHA)
===========
2- 'ÇÖP GİBİ ÖLMEMEK İÇİN' GELDİĞİ MERKEZDE HAYATA DÖNDÜ
Özlem YURTÇU KARABULUT- Harun ŞAHBAZOĞLU /İSTANBUL, (DHA)- 11 yaşında alkolle tanıştı, yirmili yaşlara geldiğinde madde bağımlısıydı. Hayatının 28 yılını alkol ve madde bağımlılığı ile geçiren Zeynep Karlı (41), bir gün emekli maaşını almak için annesinin üzerine yürüdü, 9 yaşındaki yeğeninin sözüyle kendine geldi ve intihar etmek için köprüye gitmeyi düşünürken son kez hastaneye gitti. Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde gördüğü tedavinin ardından Bağımlı Hastalar Rehabilitasyon Merkezi (BAHAR) ile tanıştı. Hayatı baştan sona değişen Karlı, 2 yıldır bağımlılıktan uzak sürdürdüğü hayatında her şeye yeniden başladı. 28 yıllık bağımlılık hayatında yaşadıklarını ve bağımlılıktan nasıl kurtulduğunu anlatan Karlı, "Çöp gibi ölmemek için hastaneye geldim, 2 yıldır remisyondayım. Burası beni dışarıdaki yeni hayatıma hazırladı" dedi. Hastane Başhekimi Prof. Dr. Sema Baykara, "Bağımlılık ciddi bir beyin hastalığı. İlaç vereyim kurtulsun, AMATEM'e yatırayım iyileşsin çıksın şeklinde bir hastalık değil. Biz BAHAR merkezlerimizle hastalarımızın hayat içerisinde yaşayabilecekleri zorluklarda her an nasıl hayata tutunabileceklerini, nereden destek alabileceklerini göstermeye çalışıyoruz. Aile eğitimlerimiz de oluyor" dedi. BAHAR Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Başak Ünübol ise "Arındırma sürecinden sonra kişinin rehabilitasyonla desteklenmesi gerekiyor. Bağımlılığın tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun bilinmesi gerekiyor" dedi.
Çocukluğu madde bağımlısı baba ile geçen ve kendisine uyuşturucuya hiçbir zaman bulaşmayacağı konusunda söz veren Zeynep Karlı 11 yaşında tanıştığı alkolün ardından, yirmili yaşlarda kendisi de madde kullanımına başladı. Hayatının 28 yılını bağımlılıkla geçiren ve maddeye ulaşabilmek için annesinin emekli maaşını çalmaya varacak kadar kendini kaybeden Karlı, Sağlık Bakanlığı Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde gördüğü medikal tedavinin ardından, Bağımlı Hastalar Ayaktan Rehabilitasyon Merkezi (BAHAR) sayesinde alkol ve maddeden uzak, temiz bir hayata dönmeyi başardı. Onun bu azim ve umutla dolu hikayesi, 'bağımlılık tedavisinin başarılı olamayacağı' şeklindeki önyargılara inat, herkese örnek oluyor. BAHAR merkezlilerinin açacı ve işleyişi hakkında bilgiler veren Başhekim Prof. Dr. Sema Baykara, "BAHAR merkezlerimizle hastalarımızın hayat içerisinde yaşayabilecekleri zorluklarda her an nasıl hayata tutunabileceklerini, nereden destek alabileceklerini göstermeye çalışıyoruz. Burada aile eğitimlerimiz de oluyor" dedi.
'BİR TÜR 'ŞIMARIKLIK' DEĞİL, ÇOK CİDDİ BİR BEYİN HASTALIĞI'
Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, bünyesinde yer alan Sancaktepe'deki BADEM (Bağımlılık Danışma ve Eğitim Merkezi), Ümraniye'deki DAN-TE (Bağımlılık Danışma ve Tedavi Merkezi), Üsküdar ve hastanenin Kadıköy'deki ana kampüsünde BAHAR merkezi ile Tuzla'da yer alan ve 15-25 yaş grubu hastalara yatılı hizmet veren BAHAR merkezleriyle bağımlılıkla mücadelede vatandaşların yanında yer alıyor. Hastane Başhekimi Prof. Dr. Baykara, bağımlılığın sanıldığı gibi keyif olsun diye, şımarıklıkla devam eden bir süreç olmadığını, ciddi bir beyin hastalığı olduğuna işaret ederek, "Bağımlılık, ilaç vereyim kurtulsun, AMATEM'e yatırayım iyileşsin çıksın, polise haber verelim zorla yatış sağlansın da tedavi olup çıksın şeklinde bir hastalık değil. Bağımlılık bir beyin hastalığı. Hem de çok ciddi bir beyin hastalığı. Bazen ilk kullanımdan sonra bile bağımlılık ortaya çıkabiliyor. Bağımlılık beyni etkileyen, kişinin davranışlarını ve bütün hayatını kontrol altına alan bir hastalık haline dönüşüyor" diye konuştu.
'KULLANIM YAŞI DÜŞÜYOR, KADINLARDA SAYI YÜKSELİYOR'
Prof. Dr. Baykara, şunları söyledi: "Her gün yeni bir madde ile güne uyanıyoruz. Farklı farklı kimyasallar üretiliyor laboratuvarlarda. Çok farklı yöntemlerle, insanların çok rahat ulaşabileceği bir şekilde, internet ortamında bile satışlar olabiliyor. İnsanlar birbirlerini çok rahat bulabiliyorlar, maddeye çok rahat ulaşabiliyorlar. Çok küçük yaş gruplarına kadar inmiş olmasının bir sebebi de bu aslında. Kullanıcı yaş grubu çok değişti. Biz kadın popülasyonda eskiden çok da fazla bağımlı hasta görmezken, bunun çok farklı sebepleri olmakla beraber, şimdi kadın popülasyonda da bu, çok hızla artıyor. Maddeyi her yaş grubunda görüyoruz, özellikle çocuklarda son zamanlarda daha sık görmeye başladık. Alkol bağımlılığı biraz daha ileri yaşlarda karşımıza çıkıyor. Ya da hastalar bize başvurduğunda daha ileri yaşlara gelmiş oluyor. Davranışsal (oyun, internet, yeme, kumar vb.) bağımlılıklar ise daha çok çocuk ve ergen yaş grubunda karşımıza çıkıyor. Yine kadınlarda davranışsal bağımlılıklar da ön planda olmakla birlikte hem alkol hem de madde bağımlılığı görebiliyoruz"
'HASTALARIMIZ VE AİLELERİ BU YOLDA YALNIZ DEĞİLLER'
Prof. Dr. Baykara, bağımlılığın, sanılanın aksine tedavisi olmayan bir hastalık olmadığını da vurgulayarak, sözlerini şöyle noktaladı: "Tedavi açısından yüz güldüren sonuçlarımız var. Hastalarımız ve aileleri bu yolda yalnız olmadıklarını bilmeliler. Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi bünyesinde hem çocuk-ergen arındırma merkezimiz, hem de erişkin arındırma merkezimiz yani eski adı ile AMATEM ve ÇEMATEM'lerimiz var. Burada hem davranışsal bağımlılıklar hem de alkol ve madde bağımlılıkları üzerine tedavi hizmetlerimiz var. BAHAR olarak bilinen rehabilitasyon merkezlerimizde, tedavi gördükten sonraki süreçte günlük hayat içerisinde yaşayabilecekleri zorluklarda hastalarımıza her an nasıl hayata tutunabilecekleri, nasıl ve nereden destek alabilecekleri konusunda yol göstermeye çalışıyoruz. Aile eğitimlerimiz de oluyor aynı zamanda. Çünkü bir bağımlı ile yaşamanın ne demek olduğunu ve sonrasında nelerle karşılaşabileceklerini ailelere de anlatmamız gerekiyor. Bunu şimdi, topluma da anlatmaya çalışıyoruz."
TANSİYON VE ŞEKER GİBİ, BAĞIMLILIĞIN DA TEDAVİSİ VAR
Arındırma süreci olarak bilinen bağımlılık tedavisi sonrası, rehabilitasyon sürecinde de hastalarla bazen aylarca, hatta yıllarca birebir ilgilenen ve rehabilitasyon desteği sunan ekipten BAHAR Merkezi Sorumlu Hekimi, Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Başak Ünübol, arındırma tedavisi sonrası başvuran hastaların merkeze kabul edilebildiğini belirterek, "Arındırma sürecinden sonra kişinin, ilaç tedavisiyle birlikte, rehabilitasyonla da desteklemek gerekiyor ki yeniden tekrar kullanımlar olmasın, başa dönmeler olmasın. Nasıl ki tansiyon hastalığı, şeker hastalığında düzenli ilaç kullanımı ve yaşamsal değişikliklerle iyi bir şekilde yol alınıyorsa, bağımlılıkta da ilaçları kullandığımızda, terapilere geldiğimizde, takibe devam ettiğimizde, iyileşmeye doğru kişi adım atabiliyor. Bağımlılığın tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu bilmesi gerekiyor vatandaşlarımızın. Burada tedavilerimiz 3 ay, 6 ay, 1 yıl ya da daha uzun da sürebiliyor. Kişinin ihtiyacına göre belirliyoruz süreci. Sosyal çalışmacılarımız ailelerle çalışıyor, grup terapilerimiz, psikoeğitimlerimiz yapılıyor. İş-uğraş aktiviteleri ile gün boyu halk eğitimden gelen eğitmenler eşliğinde eğitimler veriliyor" dedi.
HASTALARIN BİLGİLERİ ANONİM TUTULUYOR
Tedavi kurumuna başvuran hasta bilgilerinin herhangi bir yere iletilmeden, hastaların anonimliği korunarak tedavilerinin sürdürüldüğüne işaret eden Doç. Dr. Ünübol, bağımlılık tedavi merkezlerine başvurudan çekinilmemesi gerektiğini kaydetti. Doç. Dr. Ünübol, kişiye uygun tedavi ve terapi süreçleriyle çok iyi sonuçlar alındığını, bazen hiç umutsuz görülen vakaların bile buradaki terapilerden sonra yepyeni bir hayata başlayabildiğini belirterek, "Örneğin daha önce damar için madde kullanıcısı olup aynı zamanda enjektör paylaşımı nedeniyle bulaşıcı hastalıkları olan bir hastamız, hepsinin üstesinden gelerek, terapilerle de desteklenerek, ilaçlarını düzenli kullanarak şu anda bir halk eğitim merkezinde hoca olabildi ve tam 6 yıldır temiz bir şekilde hayatını sürdürüyor" diye konuştu.
MADDE KULLANIMI RUHSAL HASTALIKLARI TETİKLEYEBİLİR
Doç. Dr. Ünübol, genç yaş grubunda madde kullanımını daha fazla gördüklerini kaydederek sözlerini şöyle noktaladı: "Dönem dönem kullanılan maddenin içeriği değişse de uyarıcı ve sentetik grubu (madde kullananlar) son dönem daha yaygın başvuruyor. Kadınlarda özellikle travma öyküsü maalesef yaygın. Fiziksel, cinsel, ruhsal ihmal ya da istismar gibi travma çeşitleri olabiliyor arka planda. Ayrıca kimyasal maddelerin kullanımı ile bir takım psikotik bozuklukların eşlik etme oranları daha yükseldi. Ama biz, bunlara yönelik tedaviler de belirleyebiliyoruz. Çeşitli ruhsal hastalıklar bağımlılığın gelişmesine sebep olabilir ama aynı zamanda bağımlılık da bazı ruhsal hastalıkların tetiklenmesine yol açabilir. Yani iki yönlü bir ilişki söz konusu. Her birey özelinde bir tekrar kullanım, başa dönme için farklı bir sebep mutlaka vardır. Bu sebebi fark etmek, anlamak, ne olduğuna bireysel yaklaşmak önemli"
'KENDİMİ PEYGAMBER, ANNEMİ ŞEYTAN SANIYORDUM'
Zeynep Karlı, neredeyse bir ömür süren alkol ve madde bağımlılığı sonrası BAHAR ile hayata dönenlerden. O, hikayesini cesurca anlatmayı tercih etti ve yaşadıklarını ilk kez DHA ile paylaştı. Karlı, madde bağımlısı bir baba ile büyüdüğünü, zor bir çocukluk geçirdiğini, "Asla babam gibi olmayacağım derken korktuğum yerde ondan daha kötü bir şekilde kendimi buldum" diyerek yaşadıklarını şöyle anlattı: "11 yaşımda alkol ile tanıştım. Yaklaşık 21 yaşıma kadar alkol tercih maddemdi. Sonrasında esrarla devam ettim. İkisi birlikte 25-26 yaşıma kadar sürdü. Daha sonra kimyasallara geçtim ve 28 senem böyle geçti. Babam da bağımlıydı, çoklu madde kullanıyordu ve buna bağlı organ yetmezliğinden vefat etti. 28 sene boyunca hep içmek için yol ve yöntem aradım. Bırakamayacağımı düşünüyordum. Her yolu denedim bırakmak için. Ama sadece tek başıma yapmaya çalıştım. Hiçbir zaman yardım almayı düşünmedim. En son annemin parasını çalıyordum, bilincim tamamen kapalı bir şekildeydi. Kendimi peygamber, annemi şeytan sanıyordum. Öldürme planları yapıyordum, maddeler o kadar esir almıştı beni."
'ESKİ HAYATIMI ARDIMDA BIRAKTIM BEN'
Bir gün madde satın almak için annesinden emekli maaşını almaya çalıştığını anlatan Karlı, "Annemin üstüne yürüdüm, 9 yaşındaki yeğenim araya girdi ve dedi ki 'Ne olur anneannemi dövme teyze!' O an farklı bir yol denemem gerektiğine karar verdim. İntihar için köprüye gitmeyi düşünsem de 'Önce bir hastaneye gideyim' dedim. Yani aslında köprüden önce buraya geldim. Bu süreçte psikoterapi gerçekten çok önemli. Geçmiş hayatımı kabullenmem, kendimi görebilmem bu sayede oldu. Çok şanslıyım burayı bulabildiğim, buraya gelebildiğim için. 2 yıllık remisyondayım ve öz itibarımı da yavaş yavaş tekrar kazanıyorum. Ama o yetersizlik, pişmanlık, suçluluk duyguları bir anda, 2 senede kabullenmek zaten mümkün değil. Dolayısıyla yol uzun ama buraya gelmeye devam! Arada kullanım istekleri geliyor zor şeyler yaşıyorum ama bununla mücadelede motivasyonum, hayatta çöp poşeti gibi ölmek istemememden kaynaklanıyor. Burası beni dışarıya alıştırdı açıkçası. Sanat faaliyetleri yapıyorum, resim öğrendim. El işi yapıyorum. Eski hayatımı attım ben. 28 sene yaşadığım o insanlar, o hayatlar, 14 yıllık hayat arkadaşım, hepsini ardımda bıraktım. Zorlandığım anlarda odağımı değiştiriyorum. Resim yapıyorum, mandala yapıyorum, müzik dinliyorum. Bırakmış birçok arkadaşım var. 10 senelik temiz, 20 senelik temiz, onlarla konuşmak, benim gibi insan bana daha iyi geliyor" diyerek sözlerini noktaladı.
'ANNEMİN GÖRMESİNİ ÇOK İSTERDİM'
Alkol bağımlılığı ile geçen yaklaşık 25 yılın ardından neredeyse yürüyemeyecek haldeyken hastaneye gelen A. Ö. (65) ise, "Sabah annem vefat etti. Cenazeden sonra hastaneye geldim. O gün yatırmaya karar verdiler ve yatırdılar. Aşağı yukarı 1 yıla yakındır tamamen temiz bir şekilde hayatıma devam ediyorum. Her gün BAHAR'a geliyorum. Kitaplıkla ilgileniyorum, kitap okumayı seviyorum. Bunu en çok annemin görmesini isterdim. Ama olmadı maalesef" diye konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü:
----------
-BAHAR merkezindeki etkinliklerden detay görüntüler
-28 yıllık bağımlılıktan kurtulan Zeynep Karlı ile röportaj
-Prof. Dr. Sema Baykara ile röportaj
-Doç. Dr. Başak Ünübol ile röportaj
-25 yıllık bağımlılıktan kurtulan A.Ö.ile röportaj
-Genel ve detay görüntüler
=============
3- ÜMRANİYE'DE YOL KESİP OTOMOBİLE SALDIRAN MAGANDALARDAN 2'Sİ TUTUKLANDI
Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) - ÜMRANİYE TEM Otoyolu’nda otomobille ilerleyen Abdullah Enfal Ş.’nin (19) önünü kesip aracının aynasını kıran 3 magandadan 2’si tutuklandı. Olay anı cep telefonu kamerasına yansırken, 3 saldırganın poliste daha önceden 23 suç kaydı olduğu ortaya çıktı.
Olay, 14 Şubat Cuma saat 21.15 sıralarında Ümraniye TEM Otoyolu’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre otomobiliyle ilerleyen Abdullah Enfal Ş.’nin önü, trafikte yol verme tartışması yaşadığı 06 DHE 027 plakalı araç sürücüsü tarafından kesildi. Araçtan inen 3 kişi Abdullah Enfal Ş.'nin kullandığı araca saldırmaya başladı. Küfür eden saldırganlar aracın aynasını kırdıktan sonra kapısını tekmeledi. Yaşanalar cep telefonu kamerasına yansıdı.
AYNAYI KIRIP KAPIYI TEKMELEDİLER
Olayın ardından saldırıya uğrayan Abdullah Enfal Ş.’nin şikayeti üzerine polis çalışma başlattı. Yapılan incelemede şüphelilerin kullandığı aracın Arzu Y.’nin üzerine kayıtlı olduğu, aracı kullanan kişinin ise oğlu Halil Can G. (26) olduğu tespit edildi. Devam eden çalışmalarda diğer şüphelilerin Cihan G. (20) ve Mustafa E. (22) olduğu belirlendi.
ŞÜPHELİLERİN 23 SUÇ KAYDI ODUĞU ORTAYA ÇIKTI
Yaşadıkları adreslerde gözaltına alınan 3 şüpheli emniyete götürüldü. Burada ifadeleri alınan 3 şüpheli 'Trafiği tehlikeye düşürmek', 'Tehdit ve hakaret' ile 'Mala zarar verme' suçlarından adliyeye sevk edildi. Diğer yandan şüphelilerin poliste daha önceden 23 suç kaydı olduğu belirlendi. Ayrıca trafik ekipleri tarafından sürücü Halil Can G.’ye Karayolları Trafik Kanununun 73A maddesi gereğince 993 lira idari para cezası uygulandı.
MAGANDALARDAN 2’Sİ TUTUKLANDI
Adliyeye sevk edilen 3 magandadan Mustafa E. ve Cihan G. çıkarıldığı mahkemece 'Mala zarar verme' ve 'Tehdit ve hakaret' suçlarından tutuklandı. Halil Can G. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.(DHA)
Görüntü Dökümü:
------
ARŞİV
==========
4- TUZLA'DA TAHLİYE EDİLEN 4 KATLI BİNANIN YÖNETİCİSİ: BODRUMDAKİ KOLONLARDA PATLAMA VARDI
Mert ORDU/İSTANBUL,(DHA)- TUZLA'da kolonlarında çatlaklar tespit edilen 4 katlı bina çökme riski taşıdığı gerekçesiyle tahliye edildi. Tahliye edilen 4 katlı bina Tuzla Belediyesi'ne bağlı zabıta ekiplerince mühürlendi. Bina yöneticisi Sebahattin Özcan, "Bodrumdaki kolonlarda da patlama vardı gece saatlerinde tahliye kararı alındı. Mühürlediler binayı.Ev bulup taşınmayı düşünüyoruz" dedi.
Olay, dün gece saat 23.00 sıralarında Evliya Çelebi Mahallesi Ela Sokak'ta bulunan Obaköy Sitesi'ndeki bir blokta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, binanın kolonlarından ses gelmesi üzerine bina sakinleri yetkililere haber verdi. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, polis, AFAD ve zabıta ekipleri sevk edildi. İtfaiye ve AFAD ekiplerinin yaptığı ilk incelemede binanın taşıyıcı kolonlarında çatlaklar olduğu tespit edildi. Bunun üzerine 16 daire bulunan 4 katlı bina çökme riskine karşı tedbir amaçlı tahliye edildi. Tahliye edilen vatandaşların bir kısmı yakınlarına giderken, gidecek yeri olmayanlar belediye tarafından otellere yerleştirildi.Taşıyıcı sisteminde çatlaklar bulunduğu tespit edilen 4 katlı bina zabıta ekipleri tarafından mühürlendi. Zemininde ve binanın statiğinde sorunlar bulunan binanın önündeki sokağa güvenlik şeridi çekildi.
'EV BULUP TAŞINMAYI DÜŞÜNÜYORUZ'
Bina yöneticisi Sebahattin Özcan" Komşunun hanımı mutfaktayken sesleri duymuş beyine söylemiş o da bizi çağırdı. Komşularla beraber gittiğimizde fayanslarda çatlama olmuş, açılma olmuş. Sonra onu takip ettik duvarda da var aynı şekilde çizgi halinde. Sonra belediyeye haber verdik AFAD ve emniyete haber verdik, gelip baktılar. Bodrumdaki kolonlara baktık. Bodrumdaki kolonlarda da patlama vardı gece saatlerinde tahliye kararı alındı. Mühürlediler binayı. Akrabası olanlar akrabalarının yanına gitti biz de otelde misafir edildik. Bundan sonraki süreci takip edeceğiz nasıl olacak diye. Ev bulup taşınmayı düşünüyoruz" diye konuştu.
'BAKTIĞIMDA FAYANSLAR ŞİŞMEYE BAŞLADI'
Binada kiracı olan Hidayet Hasanoğlu ise, "Benim dairemde oldu. Akşam evde oturuyorduk akşam evde fayanslardan ses gelmeye başladı. Eşim seslendi baktığımda fayanslar şişmeye başladı ben de diğer komşularımı çağırdım. Yöneticimizi çağırdım beraber istişare ettik AFAD'ı aramamız gerektiği söylendi. Yetkilileri aradık yetkililer gelince de dairenin boşaltılması talep edildi şu anda beklemedeyiz. Kaymakamlığımız muhtarımız sağolsun ilgilendiler akrabası olan akrabalarına yönlendirildi otele gitmek isteyenler de otellere yerleştirildi" diye konuştu.(DHA)
Görüntü Dökümü
-------------------
- Binadan görüntü
- Mühür görüntüsü
- Binanın bulunduğu sokaktan güvenlik şeridi
- Bina yöneticisi Sebahattin Özcan ile röportaj
- Kiracı Hidayet Hasanoğlu ile röportaj
- Gece çekilen görüntüler
- Genel ve detay görüntüler
========
5- TAKSİM'DE ARKADAŞININ FOTOĞRAFINI ÇEKEN TURİST KAPKAÇA UĞRADI; O ANLAR KAMERADA
Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) - TAKSİM’de gezen Endonezyalı kadın turist, arkadaşının fotoğrafını çekeceği sırada kapkaça uğradı. Elinden cep telefonu çalınan ve yere düşen kadın ayağa kalkıp bir süre şüpheliyi kovaladı. Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği ekiplerinin yakaladığı şüphelinin çaldığı telefonla özçekim yaptığı fotoğraf ortaya çıktı. Film gibi olay güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.
Olay, 11 Şubat Salı günü saat 22.15 sıralarında Taksim Kocatepe Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre bir süre Türkiye'ye gelen Endonezyalı Maila Zulaeva F. (22), arkadaşlarıyla Taksim’e gitti. Caddede yürüyen 3 arkadaştan biri, Maila Zulaeva F.’den fotoğrafını çekmesini istedi. Kadın turist fotoğraf çekeceği sırada yanına yaklaşan bir şüpheli tarafından cep telefonu çalındı. Neye uğradığına şaşıran kadın önce yere düştü ardından kalkıp şüpheliyi bir süre kovaladı. Şüpheli ara sokaklarda gözden kayboldu. Yaşananlar güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.
BEYOĞLU ASAYİŞ POLİSİ YAKALADI
Olayın ardından kadın turistin şikayeti üzerine Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği ekipleri çalışma başlattı. Güvenlik kamera görüntülerini inceleyen polis, şüphelinin Taksim Meydanı’nda seyyar satıcılık yapan Eyüp K. (24) olduğunu tespit etti. Devam eden çalışmalarda şüpheli, Dolapdere Irmak Caddesi'nde yakalandı. Olayı itiraf eden Eyüp K., 30 bin lira değerindeki cep telefonunu, bir telefoncuya 200 lira karşılığında sattığını söyledi. İş yerine giden polis, cep telefonunu geri alarak çalıntı telefonu satın alan Azad Ö.’yü (23) de gözaltına aldı.
ÇALDIĞI TELEFONLA ÖZÇEKİM YAPMIŞ
Diğer yandan cep telefonunda inceleme yapan polis ekipleri, telefonun fotoğraf galerisinde şüphelinin fotoğrafına rastladı. Şüphelinin çaldığı cep telefonuyla kendi fotoğrafını çektiği ortaya çıktı. Telefon kadın turiste teslim ediliken, emniyette ifadesi alınan ve adli işlemleri tamamlanan Eyüp K. adliyeye sevk edildi. Şüpheli çıkarıldığı mahkemece 'Kapkaç' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
KAPKAÇÇININ 12 SUÇ KAYDI ÇIKTI
'Suç eşyasını satın alma' suçlamasıyla hakkında adli işlem başlatılan telefoncu Azad Ö. ise savcılık kararıyla serbest bırakıldı. Diğer yandan Eyüp K.‘nin poliste 12, Azad Ö.‘nün ise poliste daha önceden 7 suç kaydı olduğu ortaya çıktı(DHA)
Görüntü Dökümü:
----------
(Güvenlik kamerası)
-Turistin arkadaşlarıyla gelmesi
-Fotoğrafını çekmesi
-Çekerken kapkaça uğraması
-Yere düşmesi ve kalkıp koşarak kaçması
(Cep telefonu)
-Adliyeye sevk
-Kapkaççının çektiği selfie
-Ele geçirilen telefonun fotoğrafı
========
6- İSTANBUL'A GELEN ÜRDÜNLÜ TURİST ÇİFT BEŞİKTAŞ'TA UYUŞTURUCU ALIRKEN YAKALANDI
Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) -ÜRDÜN'den tatil için İstanbul'a gelen Ürdünlü Mohammad Odeh A. (37) ve kız arkadaşı Farah Wa'el Ahmad A. (30), Suriyeli uyuşturucu satıcısından alışveriş yaptıkları sırada Beşiktaş Mobil Park polisi tarafından suçüstü yakalandı. Adliyeye sevk edilen Ürdünlü turist ve Suriyeli şüpheli adli kontrol şartıyla serbest kalırken uyuşturucu satıcısının verdiği yalan ifade nedeniyle Ürdünlü turistin satıcı durumuna düştüğü ortaya çıktı.
Olay, 9 Şubat saat 18.00 sıralarında Cihannüma Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ürdün uyruklu Mohammad Odeh A., kız arkadaşı Farah Wa'el Ahmad A. ile olay günü saat 14.30 sıralarında uçakla İstanbul Havalimanına indi. Burada araç kiralayan çift, 34 KOS 763 plakalı otomobille Beşiktaş'a doğru gitmeye başladı. Akşam saatlerinde uyuşturucu satın almak için önceden anlaştıkları Suriyeli Ghaith B. ile buluşan Mohammad Odeh A., tokalaştığı Ghait B.'den bir şey satın aldı.
HER İKİSİNDE DE UYUŞTURUCU BULUNDU
O sırada olayı görerek şüphelenen Beşiktaş Mobil Park polisi, müdahale ederek Ghait B.'ye üst aramasını yaptı. Üstünden 1 adet ecstasy hap çıkan Ghait B., 100 dolar karşılığında Mohammad Odeh A.'dan aldığını söyledi. Bunun üzerine araçta arama yapan polis ön sol kapısının iç kısmında 3 gram esrar, üstlerinde ise 2 bin 510 lira, 100 dolar, 3 Ürdün dinarı ve 3 adet cep telefonu ele geçirdi.
ALICIYKEN SATICI DURUMUNA DÜŞTÜ
Bunun üzerine polis 3 şüpheliyi de gözaltına alarak emniyete götürdü. Burada ifadeleri alınan 3 şüpheliden Mohammad Odeh A. ve Ghait B. işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifade veren Mohammad Odeh A. kendisinin uyuşturucu madde satın aldığını, Ghait B.'nin yalan söylediğini aslında uyuşturucu maddeyi onun sattığını söylediği öğrenildi. Mahkemeye sevk edilen Ghait B. ve Mohammad Odeh A. çıkartıldıkları mahkemece adli kontrol şartıyla, Farah Wa'el Ahmad A. ise tanık olarak ifadesi alındıktan sonra serbest bıraktı. (DHA)
Görüntü Dökümü:
----------
(Güvenlik kamerası)
-Turist çiftin gelmesi
-Kontrolden geçmesi
-Kiraladıkları araçla gitmeleri
(Fotoğraf)
Ele geçirilenler
=============
7- ATAŞEHİR'DE GÜVENLİK KAMERASININ GÖRÜNTÜLEDİĞİ MOTOSİKLET HIRSIZI YAKALANDI
Ali AKSOYER/İSTANBUL,(DHA)- ATAŞEHİR’de park halindeyken çalınan motosikletin izini süren polis ekipleri olayla ilgili 1 kişiyi gözaltına aldı. Motosikletin çalınma anı güvenlik kamerası tarafından saniye saniye görüntülendi. Çalınan motosiklet sahibine teslim edilirken şüpheli U.Ç. adliyeye sevk edildi.
Olay, Ataşehir İçerenköy’de 11 Şubat Salı günü meydana geldi. Kaldırımda park halinde olan mnotosiklet kasklı bir şüpheli tarafından çalındı. Motosiklet sahibinin şikayeti üzerinde Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri tarafından soruşturma başlatıldı. Polis, yaptığı araştırmada motosikletin çalınma anının güvenlik kameraları tarafından görüntülendiğini belirlendi. Görüntülerde şüphelinin park halindeki motosikletin çevresinde bir süre dolaştığı, daha sonra kontak anahtarının aracın üzerinde olduğunu fark edip, motosiklete binip olay yerinden uzaklaştığı görülüyor.
MOTOSİKLET SAHİBİNE TESLİM EDİLDİ
Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri yaptıkları araştırmada çalınan motosikleti terk edilmiş halde buldu. Motosiklet sahibine teslim edilirken, olayı gerçekleştirdiği belirlenen U.Ç.(20) ise polis taradfından gözaltına alındı. Asayiş Şube Müdürlüğüne getirilerek sorgusu yapılan şüphelinin poliste daha önceden 3 suç kaydı olduğu belirlendi.Oto Hırsızlık Büro Amirliğinde işlemleri tamamlanan şüpheli adliyeye sevk edildi. U.Ç. işlemlerinin tamamlanmasının ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.(DHA)
Görüntü Dökümü
------
(Güvenlik kamerası)
-Şüpehlinin motosikleti çaldığı anlar
-Şüphelinin adliyeye sevki
===========
8- AVCILAR'DA KAPATILAN SEMT PAZARININ ESNAFINA YÜRÜYÜŞ İZNİ VERİLMEDİ
İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR'da Danıştay kararıyla 2 Şubat'ta kapatılan semt pazarının esnafı, verilen kararı protesto etmek ve kendilerine yeni pazar yeri verilmesini istemek için yürüyüş yapmak istedi. Gece saatlerinden itibaren semt pazarının kurulduğu cadde ve sokaklarda güvenlik önlemi alan polis ekipleri yürüyüşe izin vermedi.
Denizköşkler Mahallesi, Ahmet Kaya Caddesi ile çevresindeki birçok sokakta kurulan yaklaşık 50 yıllık semt pazarı, mahalle sakinlerinin başvurusu üzerine Danıştay kararıyla 2 Şubat'ta kapatıldı. Karar, 28 Ocak'ta caddeye pankart asılarak duyurulurken pazarın kurulmadığı 3'üncü haftada pazarcılar caddeye gelerek verilen kararı protesto etmek ve kendilerine yeni pazar yeri verilmesini istemek için yürüyüş yapmak istedi. Polis ekipleri ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Avcılar Belediyesi zabıta ekiplerinin gece saatlerinde gelerek güvenlik önlemi aldığı caddede toplanan pazarcılara yürüyüş izni verilmedi. Polis amirinin cadde girişinde basın açıklaması yapmalarına izin verdiği pazar esnafı, polis ekipleriyle karşı karşıya gelmek istemediklerini belirterek yürüyüş yapmadı. (DHA
Görüntü Dökümü:
-----------
-Alınan önlemler
-Asılan yasak kararı
-Çevik kuvvet ekipleri beklerken
-Polis ve pazarcıların konuşması
-Pazarcılardan görüntüler
-Genel ve detay görüntüler
=========
9- AVCILAR'DA 4 KATLI BİNANIN ÇATISINDA ÇIKAN YANGIN SÖNDÜRÜLDÜ
İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- Avcılar'da 4 katlı bir binanın çatısında çıkan yangında alevler, binanın 4'üncü katındaki daireyi sardı. Ölen ya da yaralananın bulunmadığı yangın kısa sürede söndürülürken çevredekiler, ekiplerin çalışmalarını cep telefonu kameralarıyla kaydetti.
Yangın, gece saat 02.00 sıralarında Denizköşkler Mahallesi Zafer Caddesi'ndeki 4 katlı binanın çatısında çıktı. Henüz çıkış nedeni bilinmeyen yangında yükselen alevler, 4'üncü kattaki daireyi sardı. İhbar üzerine bölgeye itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Binada yaşayanlar kısa sürede tahliye edilirken, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yangın söndürüldü. Yangının çıkış nedeni araştırılırken, ekiplerin müdahalesi cep telefonu kameralarıyla kaydedildi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
-----------
(Cep telefonu)
-Çatı yangınından görüntüler
-Ekiplerin çalışmasından görüntüler
-Genel ve detay görüntüler