DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
1- ZEYTİNBURNU'NDA EŞİNİ SİLAHLA VURDU İNTİHAR ETTİ
Baran AKKAYA-Ahmet YEŞİLMEN-Doğan Can CESUR/İSTANBUL, (DHA)- ZEYTİNBURNU'nda, taksi şoförü Ferhan Dürçek (63) ile tercümanlık yapan eşi Hanna Dürçek (44) arasında tartışma yaşandı. Bu sırada Ferhan Dürçek, evde bulunan silahla eşini vurdu, daha sonra intihar etti. Olay yaşandığı sırada Ferhan Dürçek'in kızı ve kardeşinin balkonda oturdukları öğrenildi.
Olay, dün akşam saatlerinde Yenidoğan Mahallesi'nde yaşandı. İddiaya göre, taksi şoförü Ferhan Dürçek ile tercümanlık yapan Ukrayna uyruklu eşi Hanna Dürçek arasında tartışma yaşandı. Çıkan tartışma sonrasında Ferhan Dürçek, evde bulunan silahla eşini vurdu, daha sonra kendi kafasına ateş ederek intihar etti.
KIZI VE KARDEŞİ BALKONDA OTURUYORDU
Tartışma yaşanırken balkonda oturan ve silah sesleri üzerine içeri giren Ferhan Dürçek'in kızı Leyla Dürçek (25) ve kardeşi Gülcan Dürçek'in (60) durumu bildirmesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Adrese gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Ferhan ve Hanna Dürçek'in hayatını kaybettiği belirlendi.
BORÇLAR NEDENİYLE TARTIŞMA İDDİASI
Polis olayla ilgili Dürçek çiftinin hayatını kaybettiği evde inceleme yaptı. Hanna Dürçek'in vücuduna 3 kurşunun isabet ettiği belirlenirken, olay sırasında balkonda oturan Ferhan Dürçek'in kızı Leyla Dürçek ve kardeşi Gülcan Dürçek ifadelerine başvurulmak üzere emniyete götürüldü. Çiftin daha önce de Ferhan Dürçek'in borçları nedeniyle defalarca tartıştıkları öğrenildi. Çiftin cansız bedenleri polisin incelemesinden sonra Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. (DHA)
Görüntü Dökümü
---------------
-Çiftin fotoğrafları
-Olay yerindeki ekipler
-Olay yerine gelen yakınları
-Cenaze aracının gelmesi
-Cenazelerin götürülmesi
-Genel ve detay görün
==========
2- KARTAL'DA PARK YERİ TARTIŞMASI: ASTIM HASTASI KADINA DARP VE 'SENİ ÖLDÜRECEĞİZ' TEHDİDİ
Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) - KARTAL'da park yeri tartışmasında astım hastası Gülerdem T. (48), komşuları Mustafa D., eşi Nurdan D. (33) ve Nazire D. (48) tarafından aracının içerisinde 'Seni öldüreceğiz' tehdidiyle tekme tokat darbedildi. Kadının şikayeti üzerine gözaltına alınan saldırgan 3 komşudan 2'si emniyetten, biri de çıkarıldığı mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Kadının darbedildiği anlar cep telefonu ve güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.
Olay, 9 Şubat Pazar günü saat 13.00 sıralarında Karlıktepe Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre aynı binada yaşayan Gülerdem T. ve Nazire D., Mustafa D. ile Nurdan D. arasında park yeri nedeniyle tartışma çıktı. Aylardır süren tartışma sonrası darbedilen Gülerdem T., 13 Aralık 2024 tarihinde Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına giderek şikayetçi olup komşularından uzaklaştırma talebinde bulundu. Soruşturma devam ederken olay günü Gülerdem T., 34 GZ 8421 plakalı aracını binanın önüne park etti. O sırada olay yerine gelen Mustafa D. de 34 KVM 895 plakalı aracıyla binanın önünde bulunan başka bir yere park etti.
ASTIM HASTASI KADINI TEKME TOKAT DÖVDÜLER
Araçtan inen Nurdan D., Gülerdem T.'nin aracının kapısını açarak park yeri nedeniyle tartışmaya başladı. Tartışma sırasında astım hastası kadına 'Seni öldüreceğim' sözleriyle hakaret edip tehditlerde bulundu. Ardından da saçını çekip, baş, kol ve bacaklarına yumruk atmaya başladı. Bu sırada Mustafa D. ve Nazire D. de, Gülerdem T.'yi tekme tokat dövdü. Astım hastası olduğu için nefes alamayan ve ölümden dönen Gülerdem T. bir kez daha 'Seni öldüreceğiz' denilerek tehdit edildi. Yaşananlar hem cep telefonu hem de güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.
DÖVÜP SERBEST KALDILAR
Olayın ardından Gülerdem T.'nin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralanan Gülerdem T.'yi yaptıkları ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırarak tedavi altına aldı. Darp raporu alan kadın, taburcu olduktan sonra emniyete giderek şikayetçi oldu. Bunun üzerine kadını darbeden saldırgan 3 komşu, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Emniyette ifadeleri alınan ve 'Kasten yaralama' ile 'Tehdit-hakaret' suçlarından haklarında adli işlem yapılan Nazire D. ve Mustafa D. savcılık kararıyla emniyetten serbest kaldı. Nurdan D. ise sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.(DHA)
Görüntü Dökümü:
----------
(Cep telefonu)
-Kadının darbedildiği anlar
(Güvenlik kamerası)
-Kadının darbedilmesi
(Cep telefonu)
-Kadının tehdit edilmesi
============
3- ESENLER'DE 6 YAŞINDAKİ CAN DEMİR'İN HAFRİYAT KAMYONU ALTINDA EZİLEREK ÖLDÜĞÜ KAZA KAMERADA
Vehbi DEMİR - Ahmet YEŞİLMEN - Doğan Can CESUR / İSTANBUL, (DHA) ESENLER'de hafriyat kamyonunun çarptığı 6 yaşındaki Can Demir B. hayatını kaybetti. Şoför K.G. ise polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Çocuğun hafriyat kamyonu altında ezilerek hayatını kaybettiği anların güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı.
Kaza, saat 15.00 sıralarında Birlik Mahallesi Atışalanı Caddesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Şoför K.G. idaresindeki hafriyat kamyonu, 6 yaşındaki Can Demir B.'ye çarptı, ardından üzerinden geçti. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alarak kazayla ilgili inceleme başlatırken, sağlık ekipleri Can Demir'in hayatını kaybettiğini belirledi. Çevredeki güvenlik kameralarını izleyen polis ekipleri sürücü K.G.'yı gözaltına aldı. Kazayla ilgili polis ekiplerin başlattığı çalışmalar sürüyor. Kaza sonra yaşananlar cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
KAZA ANI GÜVENLİK KAMERASINDA
Diğer yandan kaza anına ait çevredkei bir iş yerinin güvenlik kamerası görüntüsü ortaya çıktı. Görüntülerde caddede ilerleyen hafriyat kamyonunun altında sürüklendiği görüntüler yer alıyor. 6 yaşındaki çocuğun üstünden geçen kamyon sürücüsü Can Demi'in ölümüne neden oluyor. Kaza sırasında çevrede bulunanların yaşadığı panik ve korku anları da kameraya yansıyor. (DHA)
Görüntü Dökümü
----
(Güvenlik kamerası)
- Kaza anı
- Çocuğun kamyon altında kalması
- Yaşanan panik ve korku anları
(Cep telefonu)
- Kaza sonrası yaşananlar
- Kazanın yaşandığı cadde
============
4- 'YENİDOĞAN ÇETESİ' DAVASINDA DURUŞMANIN GÖRÜLMESİNE DEVAM EDİLİYOR - 2
Ceyda BIYIKLIOĞLU- Şevval CİNDİR /İSTANBUL (DHA) - KAMUOYUNDA 'Yenidoğan Çetesi olarak bilinen, bebek hastaları önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 30’u tutuklu 58 sanığın yargılandığı davanın duruşması Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başladı.Duruşma kimlik yoklamasıyla saat 10.15 sıralarında başladı.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde adliyenin konferans salonunda görülen duruşmaya, organize suç örgütü elebaşı olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu 30 tutuklu sanıkla bazı tutuksuz sanıklar, müştekiler ve avukatlar katıldı.Yenidoğan Çetesi’ne yönelik düzenlenen 2. dalga operasyona ilişkin hazırlanan iddianamede çete lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı ile hareket ettikleri belirlenen kişilere yönelik hazırlanan ve ana dava dosyasıyla birleştirilen iddianameyle sanık sayısı 58’e yükseldi. Duruşma, sanık yoklamasıyla başladı. Tutuklu sanıklar, jandarma eşliğinde mahkemeye getirildi.
'FIRAT SARI NE DERSE ONU YAPARDIM'
Tutuklu sanık, Senanur Ünlü savunmasında "Ben sadece 10 ay hastanede çalıştım. Fırat Sarı bana ne derse ben onu yapardım. Tbbi sekreter olarak çalışmam. Benim tek görevim yenidoğanda ultrason, röntgen gibi belgeleri sisteme işlemekti. Epikriz belgesi hakkında zaten tıbbi bir bilgim yok. Yaptığım tek şey sonuçları sisteme yüklemek. Ben doğum iznine çıkmıştım. O sırada Hasan Basri Gök, yeni gelen 'Asistan işleri yetiştiremedi bize yardım eder misin' dedi. Ben de zaten kontrol için hastaneye gitmiştim o sırada belgeleri sisteme yükledim. Ardından Fırat Sarı benden IBAN istedi. Bana Fırat Sarı'nın gönderdiği para 1 günlük mesai parasıdır. Hesap hareketimdeki para bununla ilişkilidir" dedi.(DHA)
Görüntü Dökümü
----
ARŞİV
===========
5- İMAMOĞLU'NUN 'SAHTE DİPLOMA' SORUŞTURMASINDA DİPLOMASI İPTAL EDİLENLER İFADEYE ÇAĞIRILDI
Ayşe GÜREL/İSTANBUL (DHA) -İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan 'sahte diploma' soruşturması kapsamında diploması iptal edilen 28 kişi ifadeye çağırıldı.
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun lisans diplomasının usule uygun olmadığı yönünde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca açılan 'sahte diploma' soruşturması kapsamında İmamoğlu dahil 28 kişinin diplomasının iptaline karar vermişti. İmamoğlu'yla birlikte mezun olan öğrencilerin bilgilerinin yer aldığı bir liste hazırlandı. İstanbul Üniversitesi tarafından diploması iptal edilen 28 kişi, soruşturma kapsamında ifadeye çağırıldı. (DHA)
===========
6- ULUSLARARASI DOLANDIRICILIK ŞEBEKESİ ÜYELERİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
Ali AKSOYER/İSTANBUL, (DHA)- ALMANYA'da telefonla aradıkları kişileri 'adınız suç örgütüne karışmış, hakkınızda terör soruşturması' var diyerek toplam 122 milyon lira dolandıran ve elde ettikleri paraları Türkiye'deki banka hesaplarına yatıran Uluslararası dolandırıcılık şebekesi ile bağlantılı olan 10 şüpheli adliyeye sevk edildi.
Almanya adli makamları, konsolosluk üzerinden Türk yetkililerine ulaşarak Almanya'da çok sayıda telefon dolandırıcılığı yapan örgütün Türkiye'den yönetildiğini bildirdi. Bunun üzerine konuyla ilgili Asayiş Şube Müdürlüğü, Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından soruşturma başlatıldı. Özellikle yaşlı Alman vatandaşları arayıp kendilerini savcı ve polis olarak tanıtan örgüt üyelerinin binlerce euroluk vurgun yaptığı belirlendi. Soruşturma sonucu şüphelilerin aynı yöntemle 46 Alman vatandaşından toplam 122 milyon liralık hırsızlık yaptıkları tespit edildi.
ULUSLARARASI ÖRGÜT 'HELLS ANGELS' BAĞLANTILI ÇIKTI
Yapılan çalışmalarda paranın bir kısmının Türkiye'deki kişilerin hesaplarına aktarıldığı tespit edildi. Bunun üzerine İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından teknik takibe başlandı. Çalışmalarda kimlikleri tespit edilen şüphelilerden bazılarının Almanya'da suç örgütü olan 'Hells Angels' ile bağlantılı olduğu belirlendi.
3 İLDE EŞ ZAMANLI OPERASYON
Ekipler, kimliklerini tespit ettikleri 10 kişiyi yakalamak için İstanbul, İzmir ve Sakarya'da eş zamanlı operasyon yaptı. Şüpheliler 'Suç örgütü kurmak ve yönetmek' ile 'Nitelikli dolandırıcılık' suçlarından gözaltına alındı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramada 2 tabanca ve çok miktarda para ve bilgisayarlar ele geçirildi.
CİNAYET SUÇUNDAN KIRMIZI BÜLTENLE ARANIYORMUŞ
Polis operasyonunda yakalanan Y.A., E.P., D.B.T., M.Ç., D.A., C.G., B.K., S.G., Z.B. ve A.E.A.'yı sorgulanmak üzere Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirildi. Yapılan araştırmalarda gözaltındaki şüpheliler arasında bulunan Ali Erdi A.'nın 9 Ocak 2014'te Berlin'de öldürülen Tahir Özbek cinayetiyle ilgili İnterpol tarafından Kırmızı Bültenle arandığı ortaya çıktı. Almanya'nın organize suç örgütü 'Hells Angels' üyelerinden biri olduğu öğrenilen Ali Erdi A.'nın Almanya'da görülen bu cinayet davasında kesinleşmiş 'Müebbet hapis cezası' aldığı belirlendi. Şüphelilerin sorgusu Asayiş Şube Müdürlüğü, Dolandırıcılık Büro Amirliğinde yapıldı. Burada işlemleri tamamlanan 10 şüpheli, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi.
Görüntü Dökümü:
----------
-Şüphelilerin adliyeye sevki
===========
7- İSTANBUL HAVALİMANI POLİSİNDEN KAÇAKÇILIK OPERASYONU: 2 GÖZALTI
İbrahim YILDIZ/İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL Havalimanı Emniyet Şube Müdürlüğü ekipleri takibe aldıkları 2 yolcunun valizlerinde arama yaptı. Aramalarda yurda kaçak yollarla sokulmak istenen ünlü markalara ait cep telefonu, kürk, kol çantası ve spor ayakkabı ele geçirildi.
İstanbul Havalimanı Emniyet Şube Müdürlüğü Araştırma Büro Amirliği ekipleri terminalde yaptığı denetimler sonrasındaki analizlerde 2 yolcuyu yakın takibe aldı. Ekipler Moskova'dan geldiği tespit edilen Rus vatandaşı T.I ve Belarus vatandaşı A.K'yi durdurdu. İki kişinin üst ve bagajlarında yapılan aramalarda 10 adet çeşitli markalara ait son model cep teleonu, 7 adet fotoğraf makinesi ve kamera, 12 kilogram paketlenmiş nargile tütünü, 200 paket sigara, 60 paket elektronik sigara filtresi, 60 adet elektronik sigara, 20 adet elektronik sigara cihazı, ünlü markalara ait 21 çift spor ayakkabı ve 16 adet kadın kol çantası, 12 adet vizon kürk, 6 adet vizon şal ele geçirdi. Yurda kaçak yolla sokulmak istenen ürünlere el konulurken, 2 şüpheli polis tarafından gözaltına alındı. Şüphelilerin yasal işlemlerin ardından Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği'ne teslim edildiği öğrenildi.(DHA)
Görüntü Dökümü
-------
(Güvenlik kamerası)
-Pasaport kontrol noktasına gelişleri
-Terminalde görülmeleri
-Polis tarafından durdurulmaları
-Valizlerin X-Ray cihazında aranması
==========
8- KADIKÖY'DE SAPKIN PARTİ DÜZENLEYEN 2 SANIĞA BERAAT
Leyla YILDIZ/İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL'da internette cinsel içerikli videolar paylaşıp, Kadıköy'de bir adreste yılbaşı öncesi sapkın parti düzenleme hazırlığı yapan Tolga T. ve Laden S. 'Hayasızca hareketlerde bulunma, şiddet kullanarak hayvanlarla, ölmüş insan bedeniyle ilgili müstehcen yayın üretmek ve satmak' suçundan 11 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada hakim karşısına çıktı. Mahkeme, sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.
Kadıköy'de bir internet sitesi üzerinden cinsel içerikli videolar paylaşıldığını, cinsel içerikli partiler düzenleneceği ihbarı üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri, 28 Aralık 2024 tarihinde operasyon düzenledi. 'Kinky turkey' olarak adlandırılan etkinlikte, BDSM ve cinsel fanteziler içeren faaliyetlerin gerçekleştirileceği, etkinliklerin internet sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden duyurulduğu, adres bilgisi paylaşılmamakla birlikte, etkinliğin konumunun yalnızca bilet satın alan ve rezervasyonu onaylanan katılımcılara verileceği ifade edildi. Etkinliği düzenleyen Tolga T. ve Laden S'nin daha önce Beyoğlu'nda aynı etkinliği düzenledikleri belirlendiği ve haklarında işlem yapıldığı öğrenildi. Düzenlenen partiye, 23 kişinin katıldığı da iddianamede yer aldı. İddianamede ayrıca çeşitli BDSM ekipmanları, 1 adet titreşimli elektronik tasma, 2 adet bel ve sırt korsesi, 2 adet eldiven, 2 adet tasma zincir, 2 adet bel kemeri, 5 adet bağlama halatı, 1 adet boyunduruk, 2 adet bağlama zinciri, 1 adet oyun çarkı, 4 adet maske, 2 adet fantezi vücut aksesuarı ve cinsel içerikli materyallere el konulduğu yer aldı.72. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanık Tolga T. ve Laden S. katıldı. Sanıkların avukatları da salonda hazır bulundu.
'SADECE YILBAŞI ORGANİZASYONU YAPTIM'
Tutuksuz sanık Tolga T. savunmasında, " 'Kinky turkey' sayfası bana aittir. Paylaşımlar bana aittir. Tutanakta bana göstermiş olduğunuz paylaşımlar bu hesaptan yapılıp bana aittir. Sanık Laden S.'nin bu hesapla bir ilgisi yoktur. Parti organizasyonu ben yaptım. Partide alenen cinsel ilişki yaşanmadı. Ben sadece yılbaşı partisi organizasyon yaptım. Sosyalleşmek ve yemek yeme üzerine bir partiydi. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
'CİNSEL İÇERİKLİ PAYLAŞIMIMIZ OLMADI'
Tutuksuz sanık Laden S. ise savunmasında, "Cinsel ilişkiye dair bir paylaşımımız yok. Partide de öyle bir durum olmadı. 'Kinky turkey' hesabı bana ait değildir. Bu hesaptaki içerikleri ben paylaşmıyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Partiyi ben organize etmedim. Partide cinsel ilişkide yaşanmadı. Blursuz görüntülerde de anlaşılacaktır" dedi.
'BERAATİNİ TALEP EDERİZ'
Sanık Laden S.'nin avukatı ise, "Soruşturma aşamasında yapılan arama işlemleri hukuka aykırıdır. Bu işlemler neticesinde ele geçirilenler de hukuka aykırıdır. Gerek müvekkilimin gerekse misafirlerinin özel hayatlarına ölçüsüz müdahalede bulunulmuştur. Müvekkil hiçbir hukuka aykırı eylemde bulunmamıştır" dedi. Sanık Tolga T.'nin avukatı ise, "Yapılan arama hukuka aykırıdır. Müvekkilimin özel hayatına müdahale edilmiştir. Müvekkil 'Kinky turkey' adlı sosyal medya hesabını kullandığını belirtmiştir. Bu hesaptan paylaşılan paylaşımlar ise müstehcenlik içermemektedir. Tamamen tanıtıma yöneliktir. Bu paylaşımların müstehcen olduğu kabul edilirse televizyonda yayınlanan klipler de müstehcenlik içermektedir. Müvekkilin tüm suçlardan beraatini talep ederiz" dedi.(DHA)
Görüntü Dökümü
----
ARŞİV
==========
9- SARIYER’DE 55 YAŞINDAKİ KADIN 7'NCİ KATTAN DÜŞÜP HAYATINI KAYBETTİ / Ek görüntü ve bilgiyle
Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) - SARIYER’de 7 katlı binanın en üst katında yaşayan 55 yaşındaki Hatice Güney, evde yalnız olduğu sırada pencereden düşüp hayatını kaybetti. O anlar güvenlik kamerasına yansırken, olaya şahit olan vatandaşlar şoke oldu. Diğer yandan şizofreni tanısı konulduğu öğrenilen Güney'in ilaç kullandığı bilgisi edinildi.
Olay, 16 Nisan Çarşamba günü saat 12.30 sıralarında Ayazağa Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 7 katlı binanın en üst katında yaşayan Hatice Güney, öğle saatlerinde pencereden düştü. Metrelerce yükseklikten yola düşen kadını gören çevredekiler sağlık ekiplerine ihbarda bulundu. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, ağır yaralı kadını yaptıkları ilk müdahalenin ardından ambulansla çevredeki özel hastaneye kaldırarak tedavi altına aldı. Kadının düştüğü anlar güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.
PENCEREDEN DÜŞÜP HAYATINI KAYBETTİ
Ameliyata alınan Hatice Güney, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılmayarak hayatını kaybetti. Olayın ardından çalışma başlatan polis ekipleri, kadının olay sırasında evde yalnız olduğunu tespit etti. Eşi Aydın Güney’in ifadesine başvuran polis, Hatice Güney'in eşiyle beraber yaşadığını, Güney'in eşinin olay sırasında evde olmadığı bilgisine ulaştı. Polisin olayla ilgili çalışması sürüyor.
ŞİZOFRENİ TANISI
Diğer yandan hayatını kaybeden Hatice Güney’e şizofreni tanısı konulduğu ve aile içi şiddetle ilgili herhangi bir kayda rastlanmadığı öğrenildi. Polisin yaptığı detaylı incelemede Güney'in son 1 yıl içerisinde 34 adet hastane kaydı, 22 adet de eczane kaydının bulunduğu tespit edildi. Polisin evde yaptığı kontrollerde masa üstünde çok sayıda şizofreni ve bipolar bozukluk tedavisinde kullanılan ilaç olduğu görüldü. Kapalı balkonda ise pencerenin önünde sehpa olduğu belirlendi.(DHA)
Görüntü Dökümü:
-------
(Güvenlik kamerası)
-Vatandaşların sokakta yürümesi
-Kadının yerdeki hali
-Vatandaşların şaşkınlık yaşaması
-Kadının yanına gitmesi
(Aktüel)
-Olay yerinden görüntü
-Ölen Hatice Güney'in fotoğrafları
-Kapalı balkondan ve sokaktan detay
-Camdan görüntü
==========
10- PROF. DR. TEKİN: DOĞUM ŞEKLİ, GENLERİN KİMYASINI DAHİ ETKİLİYOR
Canan İLARSLAN - Ulaşcan ÖZER / İSTANBUL, (DHA)- TÜRK Jinekoloji ve Obstetri Vakfı, 18-20 Nisan tarihleri arasında 'TJOV 2025 Kongresi'ni İstanbul'da düzenledi. Kongrede doğum şekilleri de bilimsel olarak ele alındı. Kongre başkanlarından Prof. Dr. Özlem Moraloğlu Tekin ile Doç. Dr. Resul Karakuş, önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Tekin, ancak tıbbi gereklilik durumunda yapılması gereken sezaryenin 'keyfi' olarak tercih edilmesinin sadece anne değil, bebek açısından da dezavantajlarına dikkat çekti. Prof. Dr. Tekin, "Bebekte akciğer problemlerine, hatta bazı epigenetik değişikliklere dahi neden olarak, bebeğin ileriki hayatlarında astım alerji hatta kanser dahil, pek çok hastalığa daha yatkın olmasına yol açabiliyor" dedi. Doç. Dr. Karakuş ise doğal doğumun teşviki için hem anne adayı, hem aileleri hem de hekimlerin cesaretlendirilmesi gerektiğini belirtti ve Sağlık Bakanlığı'nda, hekimlere yönelik de herhangi komplikasyon durumunda dava edilme kaygısını giderebilecek yeni düzenlemeler üzerinde çalışıldığını kaydetti.
Türk Jinekoloji ve Obstetri Vakfı tarafından 18-20 Nisan tarihleri arasında İstanbul'da gerçekleştirilen 'TJOV 2025 Kongresi'nde jinekoloji alanındaki en son bilimsel gelişmeler konuşuldu. Kongrede, alanında uzman isimler tarafından jinekoloji, kadın doğum ve kadın hastalıklarına yönelik merak edilenler ve güncel yaklaşımlar ele alındı. Ayrıca kongrede öne çıkan konulardan biri de doğum şeklinin anne ve bebek sağlığı üzerindeki etkileri oldu. Doğum eyleminin, hem anne hem de bebek sağlığı açısından ele alınması gerektiğini kaydeden uzmanlar, tıbbi, fizyolojik ve psikolojik etkileri açısından hangi doğum şekline nasıl karar verilmesi gerektiğini de bilimsel verilerle masaya yatırdı. Kongre başkanlarından Ankara Şehir Hastanesi Kadın Doğum Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Özlem Moraloğlu Tekin ile Zeynep Kamil Kadın Doğum ve Çocuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Resul Karakuş, önemli açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Karakuş, tıbbi bir neden olmadıkça doğum eyleminin doğal haliyle takip edilerek gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgularken, Prof. Dr. Moraloğlu Tekin ise "Sezaryen doğumlarda çoğu zaman doğum ağrıları ve doğum eğilimi başlamadan müdahale yapılmış olunuyor. Bebekte akciğer problemlerine, solunum problemlerine, hatta bazı epigenetik değişikliklere (çevresel etkilerle genlerde olan kimyasal değişime) dahi neden olarak ileriki hayatlarındaki pek çok yan etkilere sebebiyet verilebiliyor" dedi.
'MAHREMİYETE SAYGILI, EVİNDE GİBİ DOĞUM ORTAMI İÇİN ÇALIŞIYORUZ'
Bir anne adayının doğal doğum eylemini gerçekleştirebilmesi, ihtiyacı olan ortamın kendisine sunulabilmesi için artık hastanelerin ev benzeri ortamlara dönüştürülmeye başlandığını belirten Prof. Dr. Tekin, "Sağlık Bakanlığımızın 'Doğal olan normal doğum' eylem planındaki maddelerden birisi de buydu. Çünkü artık hastanelerimizi ev benzeri ortamlara dönüştürmemiz gerekiyordu. Biz buna, 'Anne dostu hastane' diyoruz. Aslında Türkiye'de şu anda kamuda 250 civarında anne dostu hastane unvanını almış hastanemiz, doğumhanemiz var. Amacımız, mahremiyetin önemsendiği tek kişilik, konforlu bir odada hem 'doğum travayı' dediğimiz ağrı sürecini, hem doğumunu aynı yerde gerçekleştirmesi ve mutlaka yanında refakatçisinin bulunabilmesi ve tabii ki olmazsa olmazımız, bir ebeyle bu doğum yolculuğunun devam ettirilmesi. Buna imkan sağlayacak düzenlemeler pek çok kamu hastanesinde zaten yapılmıştı. Yapılmaya da devam ediliyor. Şu anda bakanlığımızın yeni eylem planı çerçevesinde üniversite hastanelerine ve özel hastanelere de bu standartların getirilmesi üzerine start verilmiş durumda" dedi.
'EPİGENETİK DEĞİŞİKLİKLERİN KÖKENİNDE DOĞUM ŞEKLİ YATIYOR'
Anne karnındaki dönem dahil doğum şeklinin de içinde yer aldığı sürecin bebeğin sonraki hayatını nasıl etkilediğine dair çok önemli bilimsel çalışmalar yapıldığını da vurgulayan Prof. Dr. Tekin, şu bilgileri verdi: "Son 10 yılda bu konuda gerçekten çok ciddi bir bilimsel literatür birikti. Bu çalışmalardan da görüyoruz ki aslında normal (doğal) doğum sırasında salgılanması gereken stres hormonlarının anneden bebeğe geçmesinin çok büyük önemi var. Normal doğum sırasında bir sancıyla birlikte bu hormonlar salgılanıyor ve bebekte tümör süpresör dediğimiz (tümör baskılayıcı) genler dahi etkileniyor. Yani bu bebeklerin ileriki hayatlarında doğum şekli birtakım epigenetik değişikliklere neden olabiliyor. Biz en çok bunun üzerinde duruyoruz. Doğumun normal yolla olmasının sezaryene birtakım üstünlükleri olduğuna dair yine bağırsak mikroflorasıyla ilgili çalışmalar var. Normal doğan bebeklerin bağırsak mikrobiyotalarının daha sağlıklı olduğu ve sezaryenle dünyaya gelen bebeklere nazaran alerji, astım, obezite, hatta ileriki yaşamlarında kanserle karşılaşma riskinin daha düşük olduğu bilimsel olarak da gösterildi. Yani aslında birtakım epigenetik değişikliklerin kökeninde doğum şekli, doğum tercihi de yatıyor. Bu konuda da halkımızı bilinçlendirmemiz gerekiyor."
'KÖTÜ DOĞUM HİKAYELERİNE ALDANMAYIN'
Prof. Dr. Tekin, doğumun kendiliğinden başlaması ve ilerlemesi gereken doğal bir süreç olduğunu ve hem anne hem bebek için bunun tercih edilmesi gerektiğini de belirterek sözlerini şöyle noktaladı: "Doğum sancıları başlamadan, günü saati önceden belli sezaryen planlaması yapılmasın. Aslında şu anda topluma vermemiz gereken en önemli mesaj bu. Çünkü sezaryenlerin çoğu doğum ağrıları ve doğum eğilimi başlamadan yapılıyor. Sezaryen tabii ki bir ameliyat ve doğru endikasyonla yapılırsa hem anne hem de bebek hayatını kurtaran bir operasyon. Ama sezaryenin gerçek endikasyonu nedir? Anne ve bebek hayatı için bir risk varsa yapılır. Sadece doğumun günü saati belli olsun, bebeğin burcu da şu olsun, odayı da süsleteyim, planlayalım diye yapılacak bir ameliyat değildir. Anne adayları bunun bir doğum tercihi olmadığını bilmeli. Tüm kadınların içinde doğal doğumu yapacak gücü var. Bu otonominize sahip çıkın. Lütfen ön yargılı olmayın. Kötü doğum hikayelerini dinleyip aldanmayın. Doğal olan gerçekten de normal doğum. Ama bir gereklilik olduğunda da zaten hekiminiz size sezaryen için yönlendirmeyi yapacaktır. Ama sezaryeni bir tercih gibi düşünmeyin. Sezaryen bir doğum şekli değildir, bir ameliyattır."
'ANNE ADAYI VE AİLENİN BAKIŞ AÇISI DA ÖNEMLİ'
Jinekoloji Uzmanı ve Zeynep Kamil Kadın Doğum ve Çocuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Resul Karakuş ise bir anne adayının doğum şeklini belirleyen birçok faktör olduğuna değinerek, "Anne adayının tercihi, anne adayı ve ailesinin sosyokültürel yapısı, varsa altta yatan hastalıkları, gebelik süreci, gebelik sürecinde bebeğin durumu, anne adayının aldığı (gebelik) eğitim, doğumla ilgili önyargıları, hekimi ve doğum süreciyle hastayı takip eden sağlık profesyonellerinin yaklaşımı bunların başında geliyor. Tabii ki gebeliği takip eden kadın doğum uzmanı ile gerek ebe okullarında gerek polikliniklerde kendisiyle ilgilenen ebelerin yaklaşımı da önemli. Annenin gebeliği riskli bir gebelik mi? Gebelik süreci nasıl ilerledi? Bebek ve anne açısından gebeliği zorlaştıran, riskli hale getiren veya doğum sürecini zora sokabilecek bir durum var mı? Tabii ki anne adaylarının normal doğumla ilgili bilgisi, kaygıları, bakış açısı, yine eşinin, ailesinin bakış açısı çok önemli. Yine hekimin, doğum profesyonellerinin, doğum şekliyle ilgili, tıbbi nedenler dışındaki şeylerden bahsediyorum, bakış açısı çok önemli" ifadelerini kullandı.
'HEKİMİ DE KORUYAN ÇALIŞMALAR YAPILIYOR'
Doç. Dr. Karakuş, tıbbi gereklilik olması halinde sezaryen doğumun tercih edilebileceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Aslında en iyi doğum, bebek ve annenin güvenli bir şekilde birbirine kavuştuğu, evine şifayla gittiği doğum şeklidir. Bu sezaryen de olabilir, normal doğum da olabilir. Sezaryenle doğum tıbbi zorunluluk halinde hem anne hem bebek için elbette hayat kurtarıcıdır. Ancak burada bizim sorunumuz, tıbbi gerekçeler dışında gerçekleşen sezaryenler. Burada da şu faktörleri görüyoruz; anne adayı ve ailesi tarafından baktığımız zaman en önemlisi, normal doğumla ilgili olan ağrı korkusu. Doğal doğum eylemi sonuçta bir süreç. Bu bazen 3-4 saatten, 48 saate kadar uzayabiliyor. Bu da süreçle ilgili kaygısı, korkusu olanların tercihini belirleyen önemli bir faktör. Mümkünse, tıbbi bir neden yoksa, doğal haline bırakıp cesaretlendirerek takip etmek gerekiyor. Burada her iki tarafın da cesaretli olması lazım. Aslında en önemli cümle bu. Yani hem sağlık profesyonelleri cesaretli olacak hem de anne adayı, aile cesaretli olacak. Bu bağlamda anne ve bebek açısından iyi bir güven ilişkisiyle en iyi doğum şekli kendiliğinden ortaya çıkıyor. Kaygılardan ve diğer sosyal nedenlerden kaynaklanan sezaryenleri azaltmamız gerekiyor. Hekim açısından da normal doğum süreciyle ilgili oluşabilecek komplikasyonların yaratacağı dava edilme korkusunun da aşılması gerekiyor. Bakanlığımızın da bu konuda çabası çok fazla. Bu konuda mesleki sorumluluk kurulu oluşturuldu. Hekimleri cesaretlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Elele vererek bilimin ışığında artan sezaryen oranlarını ciddi anlamda düşürebileceğimize inanıyoruz."
Görüntü Dökümü:
----------------
-TJOV 2025 Kongresi'nden genel ve detay görüntüler
-Özlem Maraloğlu Tekin röp
-Resul Karakuş ile röportaj
===========
11- SARIYER TEM OTOYOLU'NDA MOTOSİKLETLİNİN TEK TEKER ÜZERİNDE TEHLİKELİ SÜRÜŞÜ KAMERADA
Emin YEŞİL/İSTANBUL, (DHA)- SARIYER, TEM Otoyolu'nda plakasız motosikletle tek teker üzerinde ilerleyen sürücü, trafikte tehlike saçtı. Sürücünün arkasında bir kişinin daha bulunduğu anlar cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
Olay, dün saat 17.00 sıralarında TEM Otoyolu Sarıyer mevkisinde meydana geldi. Plakası olmayan motosikletin sürücüsü, yoğun trafikte tek teker üzerinde uzun süre ilerledi. Motosikletin arkasında bir kişinin daha olduğu görüldü.
TEHLİKELİ ANLAR KAMERADA
Kendi canını ve trafikteki diğer sürücülerin hayatını tehlikeye atan sürücünün o anları, başka bir sürücü tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntülerde, motosikletin tek teker üzerinde hızla ilerlediği anlar yer alıyor. (DHA)
Görüntü Dökümü:
---------
(Cep telefonu)
-Motosikletin tek teker üzerinde ilerlediği anlar
=========
12- AVCILAR'DA SÜRÜCÜSÜNÜN HAKİMİYETİNİ KAYBETTİĞİ KAMYONET ARSAYA DÜŞTÜ
İhsan DÖRTKARDEŞ / İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR'da sürücüsünün hakimiyetini kaybettiği kamyonet, yol kenarındaki sacları devirdikten sonra arsaya uçtu. Ters dönen kamyonetteki 2 kişi, kazadan yara almadan kurtuldu.
Kaza, Firuzköy Mahallesi 832'nci Sokak'ta dün öğle saatlerinde meydana geldi. İddiaya göre, sokaktan Balcıbük Caddesi'ne çıkan 34 FUM 622 plakalı kamyonet, virajı dönerken sürücüsünün direksiyona hakimiyetini kaybetmesi üzerine kaldırıma çıkarak, duvardan arsaya uçtu. Arsada ters duran kamyoneti görenler yardıma koştu. Araçtaki iki kişi, çevredekiler tarafından çıkarıldı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kullanılamaz hale gelen araçtan çıkan 2 kişinin, kazadan yara almadan kurtulduğu anlaşıldı. Araç, çekici ile kaldırıldı.
Görüntü Dökümü:
-----------------
-Ters dönen kamyonetten görüntü
-Kamyonetten yara almadan çıkan kadının görüntüsü
-Aracın çekiciye yüklenmesi
-Aracın uçtuğu duvardan görüntü
-Genel ve detay görüntüler
==========