DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: TÜRKİYE’DE TOPLAM 4 MİLYON 33 BİN GÖÇMEN VAR -1
İSTANBUL, (DHA)- Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanları göçe mecbur eden çoğunlukla Batılı güçlerin politikası olmasına rağmen, iş güç paylaşımına gelince hiçbirini ortalıkta göremiyorsunuz. Türkiye’de toplam 4 milyon 33 bin göçmen var" dedi.
Türkiye Yüzyılı’nda Türkiye’nin Göç Yönetim Modeli programı bugün İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul Valisi Davut Gül, Ak Parti sözcüsü Ömer Çelik, milletvekilleri, bürokratlar, akademisyenler, alanında uzmanlar ve çok sayıda öğrenci katıldı. Program Ali Yerlikaya’nın konuşmasının ardından Türkiye’de yaşayıp Şam’a dönmüş olan Muhammed’in ve onu Türkiye'den uğurlayan arkadaşlarının hikayesinin anlatıldığı video gösterimi ile devam etti.
‘BİZ GÖÇÜ MEKKE’DEN MEDİNE’YE HİCRET OLARAK TELAKKİ ETMİŞTİK’
Programda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Muhammed’in sınıf arkadaşları ve öğretmenini kürsüye davet etti. Cumhurbaşkanı, “Niye böyle başladım? Hatırlayın, Kılıçdaroğlu iktidara gelir gelmez Suriyeli öğrencileri Türkiye’den Suriye’ye göndereceğini söylemişti. O zamanlar ben de tam aksini söylemiştim; asla, biz Suriye’deki muhacirleri buradan göndermeyeceğiz, demiştim. Çünkü bizim bakışımız farklıydı. Biz göçü onların anladığı manada değil, tam aksine, biz göçü Mekke’den Medine’ye hicret olarak telakki etmiştik ve biz buna fırsat vermedik. Şimdi burada gördüğünüz küçük muhacirler var ve bunlar bizim evlatlarımız, bizim yavrularımız. Ve öğretmenimiz de onlarla hemhal oldu, onları yetiştirdiler, bugünlere getirdiler. İşte güzellik burada. Gerçekten, ensar olmak ne kadar güzel bir şey. İşte burada. Türkiye Yüzyılı’nda Türkiye’nin Göç Yönetim Modeli Programı vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorumö diye konuştu.
‘DÜNYA GENELİNDE 281 MİLYONDAN FAZLA GÖÇMEN VAR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Göç meselesi, terör, yoksulluk ve iklim değişikliğinin yol açtığı sıkıntılar sebebiyle doğdukları toprakları terk etmek zorunda kalıyor. Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü’nün verilerine göre, şu an dünya genelinde 281 milyondan fazla göçmen var. Göçmen işçi sayısı ise 165 milyonun üzerinde. Son 3-4 yıldaki savaşların da etkisiyle mülteci sayısı 120 milyona dayandı. Yine veriler, her dakikada en az 20 kişinin çatışma, zulüm ve terörden dolayı göç etmek mecburiyetinde kaldığını gösteriyor. Bakınız dünya nüfusunun yüzde 3,6’sı bugün göçmen olarak hayatını sürdürmeye çalışıyor. Savaşlar bitmedikçe, krizler çözülmedikçe, iklim değişikliğinin etkisi daha da derinleştikçe, maalesef bu oranlar katlanarak artmaktadır. Bu süreçte zaman zaman insan olarak hepimizi derinden sarsan pek çok manzara ile de karşılaşıyoruz. Hemen her gün unut yolcularının ölümü ile sonuçlanan bir olayın, kazanın ve felaketin haberini alıyoruz. Unutmayın Ege’de, Akdeniz’de botların içerisinde, botlar şişlenerek, öldürülen göçmenler var, bunları hep birlikte gördük, yaşadık. İnsafsızca bunlar yapıldı. Son on yılda 72 binden fazla insan göç güzergahında hayatını kaybetti. Daha önce de farklı vesilelerle gündeme getirdim; Suriye’deki çatışmalardan kaçarak Avrupa’ya sığınan binlerce çocuğun nerede olduğu, akıbetlerinin ne olduğu halen ortaya çıkarılamadı. Nice masumun hayatı, organ ve fuhuş mafyası dahil suç örgütlerinin, insan tacirlerinin kanlı pençelerinde sönüp gitti. Burada şu tenakuzu da ifade etmek mecburiyetindeyim; İnsanları göçe mecbur eden çoğunlukla batılı güçlerin politikaları olmasına rağmen, iş yükü paylaşımına gelince hiçbirini ortalıkta göremiyorsunuzö ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE'DEKİ GÖÇMEN SAYISI
Ülkemizde muhalefetin, özellikle de insanlık düşmanı kimi faşist çevrelerin iddia ettiği gibi bir göçmen sayısı asla yoktur ve olmamıştır. Türkiye'de 2 milyon 768 bini geçici koruma kapsamında toplam 4 milyon 33 bin göçmen vardır. Kaçak göçle ve göçmen kaçakçılarıyla mücadeleyi de ihmal etmiyoruz. Son 2 yılda 270 bin düzensiz göçmenin sınırlarımızdan girişi engellendi" dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
---------
-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması
=========
2- VALİ GÜL: OKULLARIMIZIN HİÇBİRİ DEPREMDEN DOLAYI HASAR ALMADI
Yılmaz OKUR/İSTANBUL, (DHA)-İSTANBUL Valisi Davut Gül, İstanbul'da öğrencilere verilen 'Afet Farkındalık Eğitimi'ne katıldı. Öğrencilere verilen eğitimi takip eden Vali Gül, "İstanbul'un en güvenli binalarının başında okullarımız geliyor. Bunun neticesinde de velilerimizin içi rahat bir şekilde gönderiyor. Öğrencilerimizin içi rahat ve bizlerin bu anlamda içi çok rahat. Okullarımızın hiçbirinde depremden dolayı bir hasar almadığı tespit edildi" dedi.
İstanbul Valisi Davut Gül, Şişli'de Bulunan Nilüfer Hatun Ortaokulu'na gelerek öğrencilere verilen 'Afet Farkındalık Eğitimi'ne katıldı. 23 Nisan günü İstanbul'da yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından yeniden gündeme gelen depreme hazırlık ve deprem sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili olarak öğrencilerin bilgilendirildiği eğitimleri takip eden Gül, programın ardından öğrencilerle sohbet ettikten sonra açıklamalarda bulundu.
'İSTANBUL'UN EN GÜVENLİ BİNALARININ BAŞINDA OKULLARIMIZ GELİYOR'
Vali Davut Gül, "Arkadaşlar biliyorsunuz, 23 Nisan'da İstanbul olarak bir deprem yaşadık. Bunun neticesinde de okullarımız iki gün eğitim öğretime ara verdi. Sonrasında da Cumartesi, ve Pazar tatile denk geldi. Bugün de Pazartesi ilk ders günümüz. Milli Eğitim Müdürlüğümüzün organizasyonuyla İstanbul'daki bütün okullarımızda 'Afet Farkındalık Eğitimi' veriliyor. İlk derste bütün okullarımızda, bütün sınıflarımızda bu eğitim veriliyor. Biz de ortaokulumuz da sınıflarımızdan iki tanesine girerek bu derslere şahitlik ettik. Öğrencilerimizle görüştük. Öğretmenlerimizle görüştük. Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliyoruz. İstanbul'un en güvenli binalarının başında okullarımız geliyor. Bunun neticesinde de velilerimizin içi rahat bir şekilde gönderiyor. Öğrencilerimizin içi rahat ve bizlerin bu anlamda içi çok rahat. Okullarımızın güvenli olduğunu velilerimiz de bir kez daha test etmiş oldu. Bu ne demek? Bu şu demek. Özellikle korkusu olan evinde kalmaktan çekinen hemşerilerimizi Perşembe, Cuma'dan başlayarak okullarımızda ilçelerimizin belli bölgelerindeki biz hepsini açtık. Hep sahipliği yaptı ve bunun neticesinde de meslek liselerimizin lojistiğini sağladı. Yeme içme konusunda yardımcı oldu. Öğretmenlerimizin gönüllü olarak hizmet verdiği ve okullarımızın da barınma amaçlı kullanıldığı okullarımızın bahçesinin yine bu anlamda kullanıldığı bir dört gün geçirmiş olduk. Depremde sizler de yakinen takip ettiniz. Birçok hemşerimiz 173 hemşerimiz panikle ya merdivenlerden hızlı inerken ya camdan atlayarak irili ufaklı yaralamalara sebebiyet verildi. Aslında bu eğitimde bizim öğrencilerimize, yavrularımıza, velilerimize anlatmak istediğimiz olay panik yapmadan bu depremin geçmelerini beklemeleri. Şehrimize geçmiş olsun, öğrencilerimize, bütün hemşerilerimize geçmiş olsun diyorum" ifadelerini kullandı.
'YAKLAŞIK BİN OKULUMUZ GÜÇLENDİRİLDİ'
Sözlerine 'Biz okullarımızın tamamını zaman zaman testten geçiriyoruz, yine bazı okullarımızı ihtiyaca göre yıkıp yeniden yapıyoruz. Bazılarını da güçlendiriyoruz' diyerek devam eden Gül, "Okullarımızın tamamı deprem sonrasında elden geçti. Okullarımızın hiçbirinde depremden dolayı bir hasar almadığı tespit edildi. Sadece okullarımız değil, kamu binaları, aynı şekilde vatandaşa ait evler, iş yerleri ağır hasarlı ya da orta hasarlı ki bunları Çevre ve Şehircilik bakanlığımız günlük olarak yayınlıyor. Hiçbir hasarla karşılaşmadığını gördük. Hafif hasarlı konut ve iş yerleri var. Hafif hasarlı ne demek? Herhangi bir duvardaki çatlak ya da camdaki kırıklık bile hafif hasar olarak değerlendiriliyor. Teknik bir şey. Bu şu demek, statik anlamda, güvenliği etkileyecek anlamda hiçbir bina şu an itibari ile tespit edilemedi. Okullarla ilgili de şöyle bir süreç var ve dinamik bir süreç. Şimdiye kadar İstanbul'da bin beş yüz okulun 380 tanesi yıkılıp tekrar yapıldı. Yaklaşık bin okulumuz güçlendirildi. Bazılarında da hiçbir işleme gerek kalmadan güvenli olduğu tespit edildi" dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
----------
-Vali Davut Gül'ün okuldaki deprem hazırlıklarıyla ilgili bilgi alması
-Vali'nin verilen eğitime katılması ve öğrencilerle sohbet etmesi
-Vali Gül açıklamaları
-Genel ve detay görüntüler
===========
3- İBB'YE YÖNELİK YOLSUZLUK SORUŞTURMASI: OTELDEKİ TOPLANTIDA KAMERAYI BANTLA KAPADIĞI ÖNE SÜRÜLEN KORUMANIN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Ayşe GÜREL/İSTANBUL (DHA) - İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında ,Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'daki bir otelde şüpheliler Tuncay Yılmaz, Ertan Yıldız, Adem Soytekin, Fatih Keleş ve Hüseyin Köksal ile görüşmesinden önce, korumalarının gelerek alanı gören kameraları kapattığı görüntüler dosyaya girdi. Kamerayı bantla kapadığı öne sürülen Çağlar Türkmen ifadesinde önce "Görüntülerde bulunan şahıslardan biri ben değilin" derken, ifadesinin devamında ise "Rutin olarak yapılan bir işlem olduğu için bana kimse talimat vermedi, ben kendim kamera görüntülerini bantladım" dediği öğrenildi.
Çağlar Türkmen emniyette verdiği ifadesinde,"Kamera görüntülerinde yer alan 2 erkek şahsı tanımıyorum. Görüntülerde bulunan şahıslardan biri ben değilim. Bant çekildikten sonra kamera açısından kimlerin geçtiği hakkında bilgi sahibi değilim. Kamera görüntülerini kapatan ben olmadığım için ne amaçla ve kimin talimatıyla kapatıldığını bilmiyorum. Kamera görüntülerini kapatan şahıslar arasında yer almadığım için bu görüntülere dair herhangi bir bilgim yoktur" dedi.
‘JAMMERLAR RUTİN OLARAK ÖNLEM İÇİN YAPILIR’
Dosyaya giren görüntülerde otelin önüne gelen araçtan inen ve valizle yukarıya çıkan kişinin kim olduğu sorulması üzerine Türkmen, "Araç İBB bünyesinde kullanılan bir araçtır fakat sahibinin kim olduğunu konusunda emin değilim çünkü araç belediyeye de ait olabilir veya kiralanmış da olabilir. Aracı kimlerin kullandığını bilmiyorum. Görüntülerde elinde valiz taşıyan kişi benim. Valizin içerisinde jammer cihazı bulunmaktadır. Genelde bu cihazın bir yere götürülmesini ekip şefleri söyler fakat o zaman bana kimin söylediğini bilmiyorum ve neden götürüldüğü hakkında da bir bilgim yoktur. Bu iş rutin olarak önlem amaçlı yapılır, bana valiz verildi, ben de götürdüm, ayrıntısını sorgulamadım. Cihazın bahse konu yere getirildiği hakkında da bir bilgim yoktur" dedi.
KENDİSİYLE ÇELİŞTİ: BANT ÇEKEN KİŞİ BENİM
Türkmen, “Toplantı katında bulunan kameralara bant çeken kişi benim. Ekrem İmamoğlu’nun buraya geleceğinden dolayı kamera görüntüleri kapatılmıştır. Çünkü daha önce Balıkçı Kahraman isimli restoranda Ekrem İmamoğlu’nun burada bulunan görüntülerinin basına sızdırılması sebebiyle daha sonra Ekrem İmamoğlu’nun gideceği yerlerdeki kamera görüntüleri bantlanır ve kameranın görüntü alması engellenir. Bu karar Ekrem İmamoğlu’nun koruma ekibi olarak alınmış bir karardır. Rutin olarak yapılan bir işlem olduğu için bana kimse talimat vermedi, ben kendim kamera görüntülerini bantladım" ifadelerini kullandı.
Görüntülerde, siyah ceketli, elinde valiz olan kişinin kim olduğu ve valizin içinde ne olduğu sorulması üzerine Türkmen, “Görüntülerdeki şahıs 34 EEC 632 plakalı aracın şoförüdür. Fakat kendisinin ismini ve açık kimlik bilgilerini bilmem, İBB bünyesinde şoförlük yapar. Kendisinin taşımış olduğu valiz içerisinde jammer cihazı bulunmaktadır. Fakat neden getirildiğini bilmiyorum. Bizim jammer götürdüğümüz yerlere neden götürüldüğü konusunda bilgi sahibi değildik çünkü bize sadece ekip şeflerimiz tarafından talimat verilirdi, biz de götürürdük" şeklinde konuştu.
'İMAMOĞLU’NUN KİMLERLE GÖRÜŞTÜĞÜNÜ BİLMİYORUM'
Ekrem İmamoğlu’nun hangi katlara çıktığı ve görüştüğü grupta kimlerin olduğu sorulduğunda ise Türkmen, "Ekrem İmamoğlu’nun hangi kat ya da katlara çıktığını bilmiyorum. Yanında bulunan kalabalık grupta kim ya da kimlerin bulunduğunu bilmiyorum, ben sadece koruma ekibini tanırım. Ekrem İmamoğlu’nun neden buraya geldiğini bilmiyorum. Toplantı katında kimlerin bulunduğunu bilmiyorum. Ekrem İmamoğlu’nun burada görüşme yapıp yapmadığını bilmiyorum. Ben Ekrem İmamoğlu’nun hiçbir toplantısında yer almadım. Yapılan her görüşmede lüzumlu görüldüğü takdirde rutin olarak kameralar bantlanırdı. Daha önce de bahsettiğim gibi kamera görüntülerinin bantlanması olayı ekipçe alınan bir karar nedeniyle yapılan rutin bir işlemdir. Valiz içerisindeki şey jammer cihazıdır, bunun haricinde valiz içerisinde başka bir şey yoktur. Konu hakkında söyleyeceklerim bunlardan ibarettir" dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü
----
ARŞİV
=========
4- İSKİ GENEL MÜDÜRÜ ŞAFAK BASA'NIN EMNİYETTEKİ İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Ayşe GÜREL/İSTANBUL (DHA) - İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında, gözaltına alınan İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa’nın emniyette verdiği ifadesi ortaya çıktı. Başa, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde verdiği ifadede hakkındaki iddiaları reddetti.
Muhittin Erusta şikayetinde, “Begüm Çelikdelen ile yaptığım görüşmede rüşvet vermediğimiz için İmamoğlu’nun kendisine talimat verdiğini bana söyledi. Ekrem İmamoğlu, Adem Şanlısoy, Fatih Keleş, Begüm Çelikdelen ve Şafak Başa’dan şikayetçiyim" dedi. İdris Özcelep ise Pendik Kurnaköy’deki rehabilite projesinde İSKİ’den gerekli onayı alamadığını iddia etti. Suçlamasında Başa’nın kendisine “Fatih Keleş’e gidip ne veriyorsan ver, işini ancak o çözer" dediğini öne sürdü.
'SÖZLÜ TACİZE VARAN MESAJLAR GÖNDERDİLER'
Başa ifadesinde "Muhittin Erusta'nın Müşteki sıfatıyla vermiş olduğu ifade tamamen asılsızdır. Kendisini tanımam. İSKİ yasa gereği su havzalarıyla ilgili görüş veren bir kuruluştur. Bizim Çevre Koruma kontrol dairesi başkanlığı aracılığıyla yapılır. Bu daireye bağlı planlama şube müdürlüğümüz gelen talebi değerlendirir. İlgili birimlere sorar. Genel Müdür yardımcısı imzasıyla ilgili kamu kuruluşuna gönderilir. İddia edilen olayda idari süreç devam ederken arkadaşlarım bu yerle ilgili yasa gereği olumlu görüş alma imkanı olmadığını ifade ettiler. Bu firmanın temsilcisi ve ya ortağı olduğunu iddia eden kişi İSKİ yetkililerini tehdit ettiler. WhatsApp'ta sözlü tacize varan mesajlar gönderdiler. İdris Özcelep olarak bildiğim şahsın İSKİ çalışanlarına baskı yaparak tehditle görüş almak istediğini biliyorum. Daha sonra iş arkadaşlarımı toplayıp dosyayı tekrar kontrol ederek yanlış karar vermemek adına tekrar dosyayı incelememizi söyledim. MAPEG ile yazıştıklarını oranında olumsuz görüş verdiğini ruhsatlarının bulunmadığını dolayısıyla ruhsat hakkı olmadığını bu sebepten bu firmaya olumlu görüş verilemeyeceğini söylediler. Bizde su havzası mevzuatı gereği ilgi birimlerce yazışarak İSKİ olarak olumlu görüş vermedik. Biz olumsuz görüşümüzü birkaç defa tekrarladık" dedi.
‘BENİ VE ARKADAŞLARIMI TEHDİT ETTİ’
Başa, “Bir bayram günü Fatih ilçesinde çelenk koyma töreninde yanıma İdris isimli şahıs geldi. Benimle konuşmak istedi. Bende dinlemek adına kendisini İSKİ'ye davet ettim. Tüm dosyalarını topla bizim birimlerimiz bir hata yaptıysa hukuk işlerinden bunu sorup görüşlerini alıp düzeltiriz dedim. Kendisiyle özel kalem müdürlüğünde koridorda tüm iş arkadaşlarımın duyacağı kendisiyle konuştum. Tüm evraklarını alıp kendisine vermiş olduğu evrakları hukuk işlerine göndereceğimi söyledim. Verdiği tüm dosyaları dikkatli bir şekilde inceleyerek hukuk işleri birimine gönderdim. Onlarda 13 Nisan 2024 tarihinde dönüş yaparak olumsuz olarak bildirdi. İdris denen şahıs çok sık kuruma gelerek taciz ettiği için güvenlik işleri müdürlüğümüz 28 Nisan 2024 günü tutanak tutmuştur. Bu olayla ilgili koruma talebinde bulundum. Bununla ilgili evraklarım valilik kanalıyla emniyet kaynaklarında vardır. Çağrı üzerine tarafıma koruma tahsisi yapıldı. Sayın başkanımız gözaltına alındıktan sonra İdris isimli şahsın İSKİ'ye gelerek benimle konuşmak istediğini söylediler. Ben de konuyu bildiğim için kendisiyle görüşmek istemedim. Çalışma arkadaşlarıma benim ruhsat işimi halletmezseniz Şafak beyi ve arkadaşlarını savcılığa şikayet edeceğim diyerek tehdit etmiştir. Bu olaydan sonra medyadan şahsımla ilgili iddialarını öğrendim" dedi.
'HUKUKA AYKIRI KARAR YA DA GÖRÜŞ VERDİĞİM OLMAMIŞTIR'
Şafak Başa İdris Özcelep'in suçlamalarına karşı, "Şahsın beyanında geçen bütün iddiaları reddediyorum. Yukarıda da belirttiğim üzere şahsın beyanındaki iddialar tamamen iftiradır. Bütün idari işlemler yargı denetimine tabidir. Eğer bir haksızlık olduysa dava açabilirdi. Kendisi bu hakkı elde edemeyeceğini bildiği için bu şekilde iftira atmıştır. Bu konuyla ilgili tüm belgeler savcılık makamında mevcuttur. Kendisi almak istediği olumlu görüşü alamadığı için bu şekilde bir iftiraya başvurmuştur. Bununla ilgili tüm yasal haklarımı kullanarak suç duyurusunda bulunacağım. İSKİ genel müdürü olarak kanundan gelen en önemli görevim su havzalarını korumaktır. Su havzaları ile kaçak, imar mevzuatına aykırı, olumsuz şeylerle ilgili göreve geldiğimden beri mücadele ediyorum. İSKİ tarihinin en fazla kaçak yapılaşma ile ilgili mücadele eden genel müdürü olabilirim. Bu yüzden bu işlemlerle ilgili bu tür olayla karşılaşıyorum ama hiçbir şekilde hukuka aykırı karar ya da görüş verdiğim olmamıştır. Bunun dışında 32 yıllık meslek hayatım ve 6 yıllık İSKİ müdürlüğü kariyerimde böyle bir iftirayla karşılaşmadım" dedi. (DHA)
==========
5- SEÇİL ERZAN DAVASINDA FATİH TERİM'İN ŞOFÖRÜ DİNLENDİ
Ayşe GÜREL/İSTANBUL (DHA) - YÜKSEK karlı fon vaadiyle aralarında Fatih Terim ve Arda Turan gibi isimlerin de bulunduğu 30'dan fazla kişiyi dolandırdığı öne sürülen bank müdürü Seçil Erzan'ın yargılandığı davanın ara duruşmasında Fatih Terim’in şoförü Umut Akgöze dinlendi. Akgöze, "Parayı Florya şubesinde teslim ettim, hatta parayı taşımak için güvenlikten yardım aldım" dedi.
Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30’dan fazla kişiyi milyonlarca lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan davasında ara celse açıldı. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Seçil Erzan SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla bağlanırken, Fatih Terim’in şoförü mahkeme salonunda hazır bulundu.
'BEN UMUT'TAN HİÇBİR ZAMAN 7 BUÇUK MİLYON GİBİ BİR PARA TESLİM ALMADIM'
Tanık olarak dinlenen Fatih Terim’in şoförü Umut Akgöze, "Para verdim, para da aldım, Fatih hoca adına da aldım. 100 bin liram vardı, bankaya gidip Seçil Hanım’la görüştüm, bana ‘değerlendirelim’ dedi, mantıklı geldi, kendisine verdim. Fatih Bey’in adına para yatıyordu bana, ben de o paradan veriyordum. Ben sadece Fatih Terim’in getir götür işlerini yapıyordum. Bankadan para alıp Fatih Terim’e götürdüğüm de olmuştur, hatırlamıyorum. Fatih Terim hiç bankaya gitmezdi, genelde ben giderdim. Daha önce banka çalışanlarından birisinin eve gelip para getirdiğine bir kere şahit oldum. Ayrıca Göktürk’e hiç gitmedim. Oradan hiç para almadım" dedi. Seçil Erzan’ın, "Ben Umut’tan hiçbir zaman 7 buçuk milyon gibi bir para teslim almadım, bana nerede teslim etmiş?" diye sorması üzerine Umut Akgöze, "7 buçuk milyon lirayı Florya Şubesi'nde teslim ettim, hatta parayı taşımak için güvenlikten yardım aldım. Paranın hacminden dolayı hatırlıyorum, eminim" dedi. Mahkeme heyeti, 1 Eylül 2022 ile 7 mart 2023 arasındaki baz istasyonu kayıtlarının istenmesine karar verdi. (DHA)
Görüntü Dökümü
----
ARŞİV
=========
6- BELEDİYELERE TERÖR SORUŞTURMASI: ŞÜKRÜ GENÇ, HAYRİ İNÖNÜ VE EMİR SARIGÜL'ÜN DE ARALARINDA OLDUĞU 25 KİŞİYE DAVA
Ayşe GÜREL/İSTANBUL (DHA) CHP'li belediyelerde görev almış 25 şüpheli hakkında DHKP/C terör örgütüne finans sağlama iddialarıyla ilgili iddianame hazırlandı. Hayri İnönü, Şükrü Genç ve Emir Sarıgül'ün aralarında bulunduğu 22 kişi 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, aralarında eski Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Der, eski Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Emir Sarıgül, eski Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, eski Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Erdoğan Yıldız, eski Maltepe Belediye Başkan Yardımcısı Haydar Battal, eski Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Kalender Özdemir, eski Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Mehrali Seçme, eski Maltepe Belediye Başkan Yardımcısı ve şimdiki Manisa Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcısı Melih Morsümbül ile eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in de bulunduğu şüpheliler hakkında, 'terör örgütüne finans sağlamak' suçundan iddianame hazırlandı. İddianamede şüphelilerin görev yaptıkları dönemde gerek DHKP/C silahlı terör örgütüyle ters düşmemek gerekse de örgütü finanse etmek amacıyla örgüt ile irtibat kurup para transferi gerçekleştirdikleri, bazı şüphelilerin ihale kapsamında usulsüzlük yaparak örgütü finanse ettikleri, şüphelilerin finansman suçunu farklı zamanlarda birden fazla kez gerçekleştirdikleri belirtildi.
9 YILDAN 26 YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENDİ
İddianamede şüpheliler hakkında 9 yıl 4 ay 15 günden 26 yıl 3 aya kadar hapis cezası istendi. (DHA)
Görüntü Dökümü
-----
ARŞİV
==========
7- İBB ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ KADRİYE KASAPOĞLU'NUN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
İSTANBUL (DHA) İBB'ye yönelik soruşturma kapsamında ikinci operasyonda gözaltına alınan İBB Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu'nun ifadesi ortaya çıktı. Kasapoğlu ifadesinde "Bana sorulan hususlar görevimle bağlantılı değildir, alakam da yoktur" dediği öğrenildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu şüpheliler hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından yürütülen yolsuzluk soruşturması sürüyor. Operasyon kapsamında gözaltı sayısı 52'ye yükseldi. Gözaltına alınan şüphelilerden İBB Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu'nun emniyette verdiği ifade ortaya çıktı. Kasapoğlu, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü polislerine verdiği 17 sayfalık ifadesinde, aylık gelirinin 220 bin TL olduğunu belirtti. İBB tarafından ürün hizmet alımı veya satımı amacıyla gerçekleştirilen ihalelere katılıp katılmadığı, süreçlerinde yer alıp almadığına ilişkin soruya Kasapoğlu, "Hayır, yoktur. Halen belediyede memur olarak görev yapmaktayım." yanıtını verdi.
'GÖREVİM BELEDİYE BAŞKANIMIZIN KOORDİNASYONUNU SAĞLAMAK'
Kasapoğlu, verilen bir şikayet dilekçesinde kamu reklam alanıyla ilgili mevzuata aykırı uygulamalar yapıldığı ve bu suretle kamu zararına sebep olunduğu iddialarına ilişkin soruya, "Ben 2019 yılı itibarıyla İBB'ye Özel Kalem Müdürü olarak atandım. Özel Kalem Müdürü olarak görevim belediye başkanımızın talimatıyla, belediyedeki diğer birimlerle belediye başkanımızın koordinasyonunu sağlamak, toplantılarını planlamak, randevularını organize etmekten, yurttaşlarımızla görüştürmekten sorumluyum. Yukarıda bana sorulan hususlar görevimle bağlantılı değildir, alakam da yoktur." dediği öğrenildi. (DHA)
======
8- 'YENİDOĞAN ÇETESİ' DAVASINDA DURUŞMAYA ARA VERİLDİ - 2 / Ek bilgilerle
Ceyda BIYIKLIOĞLU/İSTANBUL, (DHA) - KAMUOYUNDA 'Yenidoğan Çetesi' davası olarak bilinen ve bebek hastaları önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 29’u tutuklu 58 sanığın yargılandığı davada duruşma başladı. Duruşmada bugüne kadar tüm tutuklu ve tutuksuz sanıklar dinlendi. Saat 11.00 sıralarında başlayan duruşmada bugün sanık avukatlarının dinlenmesi bekleniyor. Diğer yandan duruşmaya saat 13.00 sıralarında 45 dakika ara verildi (DHA
Görüntü Dökümü
----
ARŞİV
==========
9- SIRRI SÜREYYA ÖNDER'İN SAĞLIK DURUMUNA İLİŞKİN DOKTORLARINDAN AÇIKLAMA -1
İSTANBUL, (DHA)- TBMM Meclis Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in sağlık durumuna ilişkin doktorları açıklama yaptı. Prof. Dr. Çavlan Çiftçi, "Tüm bulgular hayati tehlikesinin arttığını ortaya koymakta" dedi.
Geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle Şişli'de özel bir hastaneye kaldırılan ve yaklaşık 12 saat süren ameliyatın ardından 13 gündür tedavisi yoğun bakımda süren TBMM Başkan vekili Sırrı Süreyya Önder'in sağlık durumuna ilişkin, Özel hastanenin Tıbbi Süreçlerden Sorumlu Rektör Prof. Dr. Çavlan Çiftçi ve Kalp-Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ertan Sağbaş'tan yeni açıklama yapıldı.
'HAYATİ TEHLİKESİ ARTIYOR'
Prof. Dr. Çavlan Çiftçi, "Nörolojik açıdan içinde bulunduğumuz tablo bozulmaya başladı. Başka bir aşamaya geldi. Beyinle ilgili refleksleri azaldı, ödem devam etmekte. Tüm bulgular hayati tehlikesinin arttığını ortaya koymakta" dedi.
'BİR MUCİZEYİ GERÇEKLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ'
Prof. Dr. Ertan Sağbaş ise, "Zaman bildirmek mümkün değil. Çok temkinli iyimserlik içinde olmak gerekir. Beyin ölümü bulguları şu anda yok. Bunu ancak zaman içinde cevaplandırabiliriz. Bu ilerleme olmadı, kalp olarak da belli bir seviyeye geldik. ECMO desteğine muhtacız. Bu desteği kessek kalp vücuda yetecek seviyede değil. Nörolojik tablo akciğerleri etkiledi. Geçen hafta içinde bir kanamamız vardı o da durdu. Akciğerin etkilendi ama ECMO akciğerin, kalbin yerini tutuyor zaten. Bu hasta ile ilgili ne nörolojik, ne kalbi ne de akciğeri ile ilgili bir şey söyleyemeyiz. En çok korktuklarımızdan biri enfeksiyon. Şu an bir parametremiz yok, bir üreme yok. İlerisi ile ilgili bir şey söyleyemeyebiliriz ama yoğun olarak tedaviye devam ediyoruz. Uyutucu ilaç vermeyişimizin üzerinden 8 gün geçti. Bir mucizeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz ilk andan itibaren" dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
----------
-Prof. Dr. Çavlan Çiftçi'nin açıklaması
-Prof. Dr. Ertan Sağbaş'ın açıklaması
=============
10- EYÜPSULTAN'DA DEVRALAMADIĞI KIRAATHANEYİ BAŞKASI ALINCA POMPALI TÜFEKLE BASTI
Baran AKKAYA-Emin YEŞİL/İSTANBUL,(DHA)- EYÜPSULTAN'da, iddiaya göre kıraathaneyi kısa süre önce alan sahibi, devir işlemleri sırasında yine kıraathaneyi satın almak isteyen ancak alamayan Ö.A.'nın tehditleri ile karşı karşıya kaldı. Şüpheli Ö.A.'nın kıraathaneyi pompalı tüfekle basarak tehditler savurduğu anlar güvenlik kamerasına yansıdı.
Olay, 25 Nisan'da saat 21.15 sıralarında Akşemsettin Mahallesi'ndeki kıraathanede yaşandı. İddiaya göre, kıraathaneyi yeni devralan kişiler, iş yerinin satışa çıktığı günlerde devralmak isteyen ama alamayan Ö.A. tarafından birçok defa tehdit edildi. Ö.A., geçtiğimiz cuma günü elinde pompalı tüfekle kıraathaneyi bastı. Şüpheli, çalışan bir kişiyi ve içeride bulunanları tehdit etti. Ö.A. daha sonra kıraathanede oturan bir kişiye pompalı tüfeği doğrultarak tehditlerine devam etti. Şüpheli Ö.A., kahvehaneden çıktığı sırada camlara ateş ederek uzaklaşırken o anlar güvenlik kamerasına yansıdı. (DHA)
Görüntü Dökümü
-----------------
(Güvenlik kamerası)
-Ö.A.'nın pompalı tüfekle içeri girmesi
-Çalışanı ve müşterileri tehdit etmesi
-Ö.A.'nın dışarı çıkması
=========
11- BEŞİKTAŞ'TA 27 YAŞINDAKİ EMLAKÇI ÇALIŞANI ÖLÜ BULUNDU; 1 AY ÖNCE ÖLDÜĞÜ ORTAYA ÇIKTI
Armağan GÖKMEN-Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) - BEŞİKTAŞ'ta yaklaşık 1 ay önce kiralamak için sahibinden evin anahtarını alan emlakçı çalışanı Muhammet Yahya Karakurt (27) dairede ölü bulundu. Ailesinin yaklaşık 1 aydır ulaşamadığı Karakurt'un cesedinin, polisin yaptığı incelemede çürümeye başladığı öğrenildi. Yaklaşık 1 ay önce öldüğü düşünülen Karakurt'un cenazesi Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı.
Olay, dün saat 19.00 sıralarında Türkali Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre emlakçı Muhammed Tarık A.'nın (31) yanında çalışan Muhammet Yahya Karakurt, yaklaşık 1 ay önce Melek I.'nın kiralaması için kendisine verdiği anahtarı alarak daireye gitti. O andan itibaren ailesi Karakurt'tan bir daha haber alamadı. Yaklaşık 1 ay sonra Melek I., boş daireyi kiracıya göstermek için kapıya geldi. Yedek anahtarla kapı açılmayınca durumdan şüphelenen Melek I., itfaiye ekiplerine ihbarda bulundu. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekibi polis nezaretinde içeri girdi. Dairede araştırma yapan polis, Karakurt'u odalardan birinde asılmış halde buldu. Cenazesinin çürümeye başladığı görülen Karakurt'un yaklaşık 1 ay önce öldüğü düşünülüyor.
YAKLAŞIK 1 ÖNCE ÖLDÜĞÜ DÜŞÜNÜLÜYOR
Olay yeri inceleme ekipleri ve Cumhuriyet Savcısının yaptığı incelemeler sonrasında Karakurt'un cansız bedeni, cenaze aracıyla Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı. Polis ekipleri Karakurt'un ailesiyle yaptığı görülmede, yaklaşık 1 ay önce kendisinden haber alamadıkları, ancak kayıp başvurusunda bulunmadıkları bilgisini edindi. Karakurt'un çevresine bir miktar borcu olduğu bilgisine de ulaşıldı. (DHA)
Görüntü Dökümü:
---------
(Cep telefonu)
-Olay yeri
-Polis ve sağlık ekipleri
(Aktüel)
-Olay yeri
-Yapılan çalışmalar
-Genel ve detay görüntüler
=========
12- EYÜPSULTAN'DA KAHVEHANEDE İŞLENEN CİNAYETE İLİŞKİN YENİ GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI / Ölenin fotoğraflarıyla
Ahmet YEŞİLMEN - Doğan Can CESUR / İSTANBUL, (DHA)- EYÜPSULTAN'da kıraathanede oyun oynayan Desim Akgün (23), motosikletli ve kar maskeli saldırgan tarafından silahlı saldırıya uğradı. Başından ve kollarından 5 kurşunla ağır yaralanan Akgün, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Polis olayla ilgili çalışma başlatırken, Akgün'ün yakınları olay yerinde sinir krizi geçirdi. Akgün'ün poliste 8 suç kaydı olduğu öğrenildi. Şüphelilerin olay yerine motosikletle geldiği ve saldırıyı gerçekleştirdikten sonra hızla kaçtıkları görüntüler ortaya çıktı.
Olay, dün saat 22.30 sıralarında Güzeltepe Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre akşam saatlerinde kıraathaneye gelen Desim Akgün arkadaşlarıyla oyun oynamaya başladı. Bir süre sonra motosikletle iş yerinin önüne gelen kar maskeli 2 şüpheliden biri içeriye girdi. Desim Akgün'e doğru yönelen şüpheli, silahla 5 el ateş edip kaçtı. Kıraathanede panik yaşanırken, başından ve kollarından vurulan Akgün, ağır yaralandı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırılan Desim Akgün tedavi altına alındı.
5 KURŞUNLA VURULDU
Ameliyata alınan Akgün, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Saldırının ardından polis ekipleri olay yerinde çalışma başlattı. Akgün'ün ölüm haberini alarak olay yerine gelen yakınları ise sinir krizi geçirdi. Polis ekipleri saldırganları yakalamak için çevredeki güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı.
ÖLENİN 8 SUÇ KAYDI OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Öldürülen Desim Akgün'ün poliste, 'Dolandırıcılık', 'Kasten yaralama' ve 'Ateşli silahlar kanuna muhalefet' suçlarından önceden 8 suç kaydı olduğu öğrenildi. Polis ekiplerinin olayla ilgili çalışmaları sürüyor.
CİNAYET ANINA İLİŞKİN YENİ GÖRÜNTÜLER
Diğer yandan şüphelilerin olay yerine motosikletle geldiği anların görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde şüphelilerin motosikletle kıraathanenin bulunduğu sokağa geldiği, bir şüphelinin içeri girdikten bir süre sonra koşarak dışarı çıktığı görülüyor. Saldırıyı gerçekleştiren şüphelilerin hızla olay yerinden uzaklaştığı anlar da görüntülerde yar alıyor. (DHA)
Görüntü Dökümü:
---------
(Cep telefonu)
-Sinir krizi geçirenler
-Olay yeri
(Aktüel)
-Olay yeri
-Ekiplerin çalışması
-Genel ve detay görüntüler
==========
13- BEYOĞLU'NDA MÜZİKHOLDE TARTIŞTIĞI KİŞİYİ DÖNER BIÇAĞIYLA YARALADI: 'ALKOLÜN ETKİSİYLE YAPTIM'
Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) - BEYOĞLU'nda bir müzikholde tartıştığı M.Ç.'yi (59) döner bıçağıyla yaraladıktan sonra takip eden Z.K. (52), Beyoğlu Devriye Ekipler Amirliği polisleri tarafından yakalandı. Bıçaklı saldırgan Z.K. olaydan sonra cep telefonu kamerasına yansıdı. Olayı alkolün etkisiyle gerçekleştirdiğini söyleyen saldırgan tutuklandı.
Olay, 26 Nisan Cumartesi günü saat 09.30 sıralarında Hüseyinağa Mahallesi'nde meydan geldi. Edinilen bilgiye göre bir müzikhole giden Z.K., burada M.Ç. ile tartıştı. Tartışmadan kavgaya dönüşen olayda elinde döner bıçağı bulunan Z.K., M.Ç.'yi yaraladı. Can havliyle kaçan adamı kovalayan Z.K. çevredeki vatandaşlar tarafından durdurularak güçlükle sakinleştirildi. İhbar üzerine olay yerine gelen Beyoğlu Devriye Ekipler Amirliği'ne bağlı polis ekipleri, saldırgan Z.K.yi olayda kullandığı döner bıçağıyla gözaltına aldı. Yaralı M.Ç. ise ihbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekiplerine ilk müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralının hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi.
'ALKOLÜN ETKİSİYLE YAPTIM'
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli Z.K., çıkarıldığı mahkemece 'Kasten yaralama' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şüphelinin, alkolün etkisiyle yaşanan tartışma nedeniyle olayı gerçekleştirdiğini söylediği öğrenildi.Diğer yandan elinde döner bıçağı bulunan saldırganın çevredekiler tarafından ikna edilmeye çalışıldığı anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.
(DHA)
Görüntü Dökümü:
-----------
(Cep telefonu)
-Döner bıçaklı saldırgan
-İkna etme çabaları
-Olay yerine gelen ekipler
-Saldırgan Z.K.'nin fotoğrafı
=======
14- ATAŞEHİR'DE SİLAH İMALATHANESİNE OPERASYON: 313 TABANCA ELE GEÇİRİLDİ
Murat SOLAK / İSTANBUL, (DHA) -ATAŞEHİR'de silah ticareti yaptığı öğrenilen şüpheli yapılan operasyonla yakalanırken 313 ruhsatsız tabanca ele geçirildi.
Ataşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, silah ticareti yaptığını belirlemesi üzerine kimliği tespit edilen İ.G'yi (32) takip etmeye başladı. Ekiplerin 10 günlük izleme ve takip çalışmalarının ardından şüphelinin Ümraniye Altınşehir'deki ikametinden plakası olmayan motosikletle akşam saatlerinde ayrıldığı, Yukarı Dudullu'da bir depoya girdiği ve sabah saatlerine kadar buradan ayrılmadığını tespit edildi. 24 Nisan'da depoya operasyon düzenleyen ekipler, şüpheli İ.G'yi yakaladı.
TUTUKLANDI
Ekiplerin adreste yaptığı aramalarda 313 ruhsatsız tabanca, 366 tabanca şarjörü, 930 tabanca kabzası, 440 tabanca sürgüsü, çok sayıda icra mili, yay, pim ve hidrolik kollu manivela ele geçirildi. Şüpheli İ.G, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince '6136 Sayılı Kanuna Muhalefet ve Silah Ticareti' suçundan tutuklandı. (DHA)
Görüntü Dökümü:
(Polis kamerası)
-Ekiplerinin adrese gelmesi
-Ekiplerin adrese girmesi
-Ele geçirilen tabancalar
-Genel ve detaylar
========
15- ESİLA AYIK HAKKINDAKİ YANILTICI PAYLAŞIMLARA SORUŞTURMA
Ceyda BIYIKLIOĞLU / İSTANBUL, (DHA)-BAKIRKÖY Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan Esila Ayık hakkında yapılan yanıltıcı ve yanlış paylaşımlar hakkında soruşturma başlatıldı.
Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan Esila Ayık hakkında sosyal medyada yapılan 'bilincini kaybederek hastaneye kaldırıl' paylaşımları üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından inceleme başlatıldı. Yapılan araştırmada, paylaşımlarda yazılanların gerçek olmadığı ve yanıltıcı, yanlış bilgilerin yayıldığı belirlendi. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olaya ilişkin 'yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçundan paylaşımları yapanlar hakkında re'sen soruşturma başlatıldı. (DHA)
======
16- KIZILAY GENEL BAŞKANI YILMAZ: KURBAN BEDELİ YURTİÇİNDE 13 BİN 250, YURTDIŞINDA 5 BİN 250 LİRA
İsa ALMAÇAYIR/İSTANBUL,(DHA)- KIZILAY Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz 2025 yılı vekaletle kurban kesim kampanyasına ilişkin detayları düzenlenen basın toplantısında açıkladı. Kızılay'ın Kısıklı'daki İstanbul ofisinde düzenlenen toplantıda konuşan Yılmaz, "Geçen sene 21 bin 252'si Gazze'de 115 bini yurtdışında 10 bin 416'sı yurtiçinde olmak üzere kurban kesimlerimizi gerçekleştirmiş olduk.Yurtiçi Filistin Gazze kategorisi için 13 bin 250 lira kurban bedeli, yurtdışı için ise 5 bin 250 lira olarak açıklamış oluyoruz kuban bedellerimizi bu sene " dedi.
Türk Kızılay Başkanı Fatma Meriç Yılmaz 2025 yılı vekaletle kurban kesim kampanyasıyla ilgili düzenlenen basın toplantısına katıldı. Burada bir konuşm yapan Yılmaz sözlerine Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depreme değinerek başladı.
Türk Kızılay Başkanı Fatma Meriç Yılmaz, "Biliyorsunuz Silivri yakınlarında geçen hafta 6.2'lik bir deprem yaşadık ben tekrar İstanbulumuza, Tekirdağ’a Çorlu'ya geçmiş olsun diyorum.Çok şükür herhangi bir can kaybı olmadı. Bu deprem bize bir kez daha hatırlattı ki bizlerin heran afetlere hazır olması lazım.Türkiye Afet Müdahale planı çerçevesinde Türk Kızılay’ı olarak beslenme ana sorumlusuyuz. 3 bine yakın gönüllümüzle beraber, beslenme platformundaki paydaşlarımızla beraber vatandaşlarımızın yanındaydık." dedi.
'21 ÜLKEDE 146 BİN 683 KİŞİ ADINA KURBAN KESİMİ YAPTIK'
Yılmaz konuşmasının devamında, " 2024 senesinde Türkiye dahil 21 ülkede 146 bin 683 vekalet sahibi adına kurban kesimi yaptık.Bizler için kurban bir emanet, bizler için Kurban Bayramı aslında daha fazla ihtiyaç sahibine ulaşmak için de bir vesile. Dolayısıyla her geçen sene vatandaşlarımızın bize emanet ettiği kurban paylarını yerince yeterince insanlara ulaşmak anlamında bir çabaya giriyoruz ve mutlulukla da görüyoruz ki her sene bu teveccüh de artıyor.2023 yılıyla karşılaştırdığımızda hisse oranında 2024 yılında yüzde 38'lik bir artış vardı.Geçen sene 21 bin 252'si Gazze’de 115 bini yurtdışında 10 bin 416’sı yurtiçinde olmak üzere kurban kesimlerimizi gerçekleştirmiş olduk."dedi.
'ULAŞILAN KİŞİ SAYISINDA YÜZDE 70'LİK ARTIŞ VAR'
Yılmaz, "Yine ulaşılan kişi anlamında yüzde 70'lik bir artış vardı. Bunun sebebi tabi ki özellikle Gazze normal şartlarda kendi yerinde kesim yapılıyordu, son olaydan sonra Gazze’deki kurban paylarını da konserveye dönüştürdüğümüz için daha fazla insana ulaştırmaya vesile oluyor.Dolayısıyla 2023 ile kıyasladığımız zaman 2024 yılında ulaşılan kişi sayısı anlamında yüzde 70'lik bir artış gerçekleşmiş olduGeçen sene 2024 ylıında 4 milyon 913 bin 693 kişinin sofrasına bir şekilde emanetleri ulaştırmış olduk. Bizler geçen sene 2024'te Türkiye dahil 21 ülkede kurban operasyonunu gerçekleştirdik. Bunların 21 bin 252'i Gazze operasyonu içindi. Türkiye'de kesim gerçekleşitirildi kurban payları konservelere konuldu. Yine bunun dışında Tanzanya’da 11 bin 900 Uganda’da 18 bin 900 Nijer’de 21 bin 475 gibi sayılarla yurtdışında bu operasyonları gerçekleştirmiş ve insanlara Türk halkının emanetlerini ulaştırmış olduk.Biz sene her sene olduğu gibi 2025 yılında da kurban bereketini her yıl yaşatıyorsak 'Hilal olsun Türkiye' diyoruz.Hilal bizim için önemli Türk bayrağımızdaki hilal, hilal gökyüzümüzdeki hilal, aslında nereye giderseniz gidin umudun, bereketin,güvenin sembolü ve bizler de bu Hilal’i gören herkesin kendini güvende hissetmesi için çalışmaya devam ediyoruz" dedi.
'22 ÜLKEDE KURBAN KESİM VE DAĞITIMI PLANLADIK'
Konserve haline getirilen kurban paylarının 2 sene olduğunu söyleyen Yılmaz, " Böylelikle sadece Kurban Bayramı'nda değil ihtiyaç sahiplerine yıl boyu bunları ulaştırabiliyoruz. Gazze'de de kurban modelini konserveye dönüştürmemiz bu devamlılığı sağlamada bize çok önenli bir imkan sağlamış old. Bu sene 22 ülkede kurban kesim ve dağıtımı planladık. Bu sene de hem kesim hem dağıtım yapacağız. Filistin ve Gazze'nin paylarını kestikten sonra konserveye dönüşürüeceğiz.Gazze'ye sürekli bir ulaşım sözkonusu değil.Yine yurtışında anlık dağıtım şeklinde gerçekleşitireceğiz operasyonlarımızı: Bu sene bir aşevi açma kampanyası da başlattık ülke genelinde. Şu anda 46 aşevimiz var. Sene sonuna kadar 15 aşevi açma planımız daha var.Aşevlerimizde yılın 12 ayı insanlarımıza evinde yemek pişrimeyen yaşlılarımıza evinde engellisi, olan ailelerimize ulaşmada bir fırsat. Yine yurtiçinde bize emanet edilen kurbanları aşevlerinde de sıcak yemek olarak dağıtıyouz dağıtmaya devam edeceğiz.Bu sene kurban bedelimizi bu lansmanla açıklamış oluyoruz. Yurtiçi ve Filistin Gazze kısmı birbiriyle aynı fiyata sahip. Çünkü, Gazze için de Türkiye'de kesim ve konserveleme işlemi yapılacak. Onun dışında lojistik bedeli Kızılay olarak biz üstlenmiş olacağız. Yurtiçi Filistin Gazze kategorisi için 13 bin 150 lira kurban bedeli, yurtdışı için ise 5 bin 250 lira olarak açıklamış oluyoruz kuban bedellerimizi bu sene " dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü
----------
- Fatma Meriç Yılmaz’ın konuşması
- Genel ve detay görüntüler
=========
17- GAZİOSMANPAŞA'DA 4 KATLI BİNADA YANGIN - 3
Armağan GÖKMEN- Gülseren KARAPINAR- Mehmet ALA / İSTANBUL, (DHA)- GAZİOSMANPAŞA'da 4 katlı binanın çatı katında çıkan yangın bitişikte bulunan 2 binaya sıçradı. Yangın, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kontrol altına alındı.
Yangın, saat 11.30 sıralarında Karadeniz Mahallesi 1143.Sokak'taki 4 katlı binanın çatı katında çıktı. Boş olduğu öğrenilen binanın çatısındaki alevler rüzgarında etkisiyle kısa sürede bitişiğindeki 2 binaya sirayet etti. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yoğun duman nedeniyle panik yaşayan mahalleliler evlerinden çıktı. Yangın, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kontrol altına alınırken ekiplerin çalışması sürüyor. (DHA)
Görüntü Dökümü
---------------------
(Cep telefonu)
-Yangından görüntüler