Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

ABONE OL
DHA

1- MATTİA AHMET MİNGUZZİ CİNAYETİNDE 2'NCİ DURUŞMA - 3 / Ek bilgiyle

Leyla YILDIZ - Ulaşcan ÖZER / İSTANBUL, (DHA)- KADIKÖY'de alışveriş yapmak için gittiği bit pazarında bıçaklı saldırıya uğrayan İtalyan şef Andrea Minguzzi ile çellist Yasemin Akıncılar'ın oğlu Mattia Ahmet Minguzzi'nin(15) ölümüyle ilgili 'Çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan 24'er yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davada sanıklar ikinci kez hakim karşısına çıkıyor. Anadolu 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma saat 10.50 sıralarında başladı.

Kadıköy'de alışveriş yapmak için gittiği bit pazarında bıçaklı saldırıya uğrayan İtalyan şef Andrea Minguzzi ile çellist Yasemin Akıncılar'ın oğlu Mattia Ahmet Minguzzi'nin(15) ölümüyle ilgili 'Çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan 24'er yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davada sanıklar ikinci kez hakim karşısına çıkıyor.Anadolu 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya baba Andrea Minguzzi, anne çellist Yasemin Akıncılar, teyze Aylin Akıncılar İyiyazıcıoğlu ve taraf avukatları katıldı. Duruşmaya B.B. ve U.B. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.Aileye destek için adliyeye gelen yakınları, Balıkesir'de bıçaklanarak öldürülen üniversiteli motokurye Ata Emre Akman’ın annesi Zuhal Akman ve vatandaşların bekleyişi sürüyor.

AİLEYE DESTEK İÇİN GELDİLER

Aileye destek için gelenler Anadolu Adliyesi bahçesinde toplanarak "Mattia Ahmet için adalet" sloganı attı. Duruşmanın görüleceği mahkeme salonu önüne gelen kalabalık ise anne Yasemin Akıncılar'a destek verdi.Anne Yasemin Akıncılar bir süre mahkeme salonu önünde bekleyenlerle konuştu onlara teşekkür etti.

ARA VERİLDİ

Duruşmada sankların çapraz sorguları tamamlandı. Tanığın dinlenmesi öncesi duruşmaya saat 12.40 sıralarında ara verildi. (DHA)

Görüntü Dökümü

----

- Adliye bahçesinde bekleyenler

- Ellerindeki dövizlerden detay

- Mahkeme salonu önünden anneden detay

- Mahkeme salonu önündeki kalabalık

- Anneden görüntüler

- Mahkeme salonu önünde bekleyenler

- Genel ve detay görüntüler

==========

2- AVUKAT EPÖZDEMİR: CİNAYET TAMAMEN PLANLI PROGRAMLI ORGANİZE

Leyla YILDIZ - Ulaşcan ÖZER / İSTANBUL, (DHA) - KADIKÖYde alışveriş yapmak için gittiği bit pazarında bıçaklı saldırıya uğrayan İtalyan şef Andrea Minguzzi ile çellist Yasemin Akıncılar'ın oğlu Mattia Ahmet Minguzzi'nin(15) ölümüyle ilgili 'Çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan 24'er yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davada sanıklar ikinci kez hakim karşısına çıkıyor. Anadolu 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma saat 10.50 sıralarında başladı. Ailenin avukatı Rezan Epözdemir duruçma öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulunarak, " İlk görüşme tesadüf değil tamamen planlı programlı organize senkronize. Birlikte geliyorlar her aşamada birlikteler ilk iki görüşmede birlikteler." dedi.

Duruşma öncesi ailenin avukatı Rezan Epözdemir basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Epözdemir sözlerine doğum raporu olmayan şüphelinin kemik yaşı tespit sonucunun geldiğini belirterek şüphelilerin 15 ve 16 yaşında olduklarını hatırlatarak başladı.

'MAKSİMUM 24 YIL HAPİS CEZASI OLACAK'

Epözdemir " Bizim hukuk sistemimize göre 18 yıldan 24 yıla kadar bir yargılama sözkonusu. Hiçbir indirim uygulanmazsa haksız tahrik, takdir indirimi uygulanmazsa, faillerin alabileceği maksimum ceza 24 yıl hapis olacak. Bizim açımızdan da temel amaç ve hedef bu olacak. Fakat yine klasik çocukların ve kadınların katledildiği yargılamalarda karşılaştığımız klasik haksız tarhrik savunması var ezberlenmiş kurgulanmış cezayı minimize etmeye yönelik. Dosyada hiçbir yerde geçmemiş olmasına rağmen, faillerin avukat huzurunda verdikleri kolluk ve savcılık ifadelerinde geçmemesine rağöen bir den Sulh Ceza Haklimliğine sevk edildiğinde 'Bana ve aileme hakaretetti o yüzden öldürdüm' diyen haksız tahrikten yararlanmaya çalışan kendince ifade vereb bir fal prototipiyle karşı karşıyayız "dedi.

'TAMAMEN PLANLI PROGRAMLI ORGANİZE'

Epözdemir, "Şu ana kadar yargılamada gelinen aşamada pazar yerinde meydana gelen sebepsiz bir olay olarak algılanıyordu. Bizse bunun hayatın olağan akışına mantık ve fizik kurallarına aykırı olduğunu söylüyorduk.Şunu tespit ettik olay öncesinde bu canilerin Ahmet Minguzzi ve arkadaşlarını aynı gün bir parkta tehdit etmesiyle başlıyor. Sonrasında pazar yerine iniliyor ilk görüşme tesadüf değil tamamen planlı programlı organize senkronize. Birlikte geliyorlar her aşamada birlikteler ilk iki görüşmede birlikteler. Faillerden biri Ahmet'in yerini gösteriyor. Diğer fail 3 faile birden talimat veriyor. Pazardaki ilk temastan önce 20.11'de pazardan bıçak alınıyor tezgahtan. Tutuklu olan fail de perdeliyor diğer bıçağı alırken. Bunun üzerine biz savcılık şikayeti yaptık. Akabinde hemen soruşturma başlatıldı. HTS baz, sinyal ve kamera kayıtlarına bakıldı. Keşif talebimiz ilginç bir şekilde reddedildi. Biz cinayet mahalline gittik oradaki esnafla konuştuk bıçağın nerede atıldığı nereden alındığı Ahmet'in nerede katledildiğine ilişkin. 1 Mayıs'taki şikayetimiz sonrasında dün itibariyle 2 fail biri 14 yaşında bir 17 yaşında 'Çocuğa karşı kasten öldürmeye yardım etme' suçundan tutuklandılar. An itibariyle bu dosyadaki fail sayısı 4'tür. Dördü de tutukludur soruşturması aşaması diğer failller açısından devam etmektedir " diye konuştu.

'YÜZYÜZELİK İLKESİ VARDIR'

Avukat Epözdemir, "Umut ediyorum adalet tecelli eder maddi gerçek ortaya çıkar. Biz de hak arama özgürlüğümüzü kullandık. Sonuna kadar hukuki mücadelemiz devam edecek. Çabalarımızla şikayetimiz neticesinde 2 fail daha tespit edildi.An itibariyle 4 tutuklu var 2'si şüpheli 2'si sanık. İddianamesi gelince birleşecek. Bugün iki tanığın dinlenmesini bekliyoruz hatta tutuklulardan biri de dinlenecek tanık sıfatıyla çağırılmıştı. Faillere çapraz sorguda yeni bilirkişi raporu kapsamında sorulara soracağız kendilerine. Biz bu kararı uygun bulmuyoruz yüzyüzelik ilkesi vardır Ceza Muhakemesinde. Bu failler kimden ve neden kaçırılmaya çalışılıyor. Gelsinler Ahmet Minguzzi'yi nasıl katlettilerse hesabını versinler istiyoruz. Dolayısıyla SEGBİS ile yapılan yargılamanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Nasıl Ahmet'i katlettilerse yargılamada gelip hesabını verecekler. Tehditlerle ilgili de korkmuyoruz hukuki mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. " dedi. (DHA)

Görüntü Dökümü

----

- Avukat Epözdemir'in açıklamaları

- Genel ve detay görüntüler

==========

3- ŞİŞLİ'DE ESKİ EŞİ BAHAR AKSU'YU ÖLDÜREN ŞÜPHELİ 3 GÜN ÖNCE OLAY YERİNDE KEŞİF YAPMIŞ - 2 / Ek bilgilerle

Ali AKSOYER-Hasan YILDIRIM/İSTANBUL(DHA)- ŞİŞLİ’de arkadaşlarıyla birlikte kaçırmaya kalktığı eski eşi Bahar Aksu’yu silahla vurarak öldüren Rüstem E.(37) ve ona yardım eden 3 şüpheli adliyeye sevk edildi. Yakalandığında polislere "Boşanmayı kabul edemedim. Onu takıntı haline getirdim" şeklinde konuşan Rüstem E.’nin resmi ifade vermeyerek susma hakkını kullandığı öğrenildi. Şüphelilerin 3 gün önce İstanbul’a gelerek bir otelde kalmaya başladıkları ve olay yerinde keşif yaptıkları belirlendi.

Olay Şişli Cumhuriyet Mahallesi, Kasım Orbay Caddesi'nde 5 Mayıs Pazartesi günü meydana geldi. Bahar Aksu, sokak ortasında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen olay sırasında Rüstem E. ve yanında bulunan 3 kişi, genç kadını önce kaçırmaya çalıştı. Başarılı olamayınca Rüstem E. defalarca ateş ederek Bahar Aksu’yu sokak ortasında öldürdü.

'AYRILDIĞIM EŞİMİ TAKINTI HALİNE GETİRDİM'

Cinayet Büro Amirliği tarafından olayla ilgili başlatılan çalışmada kaçan şüphelilerden eski eş Rüstem E. Eyüpsultan'da diğer şüpheliler ise Silivri’de gözaltına alındı. Şüpheli Rüstem E. yapılan ilk sorgusunda ayrıldığı eşini takıntı haline getirdiğini belirterek "2019 yılında evlendik. 3 yıl sonra boşandık. Bu boşanmayı kabul edemedim. Kendisini sürekli, sosyal medya üzerinden takip ediyordum. Olay günü onunla görüşmek istedim. Direnince kendimi kaybettim" demişti.

3 GÜN ÖNCE İSTANBUL'A GELEREK KEŞİF YAPMIŞLAR

Asayiş Şube Müdürlüğü, Cinayet Büro Amirliği tarafından olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında şüphelilerin 3 gün önce İstanbul’a gelerek cinayet için hazırlık yaptıkları ortaya çıktı. Şüphelilerin bir otele yerleştikleri, ardından kaçırma olayını gerçekleştirdikleri adreste keşif yaptıkları da tespit edildi.

ADLİYEYE SEVK EDİLDİLER

Poliste işlemleri tamamlanan şüphelilerden Rüstem E.’nin resmi ifade vermeyerek susma hakkını kullandığı öğrenildi. Diğer şüphelilerin ise İstanbul’a gezme amaçlı geldiklerini, Rüstem E.’nin eşini öldürmeyi planladığından haberlerinin olmadığını iddia ettikleri belirtildi.Şüpheliler işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayına sevk edildi. (DHA)

Görüntü Dökümü

---

- Şüpheli ve 3 arkadaşının adliyeye sevk edilmesi

- Genel ve detay görüntüler

==========

4- GAZİOSMANPAŞA'DA SERVİS MİNİBÜSÜNÜN ALTINDA KALAN 5 YAŞINDAKİ METEHAN HAYATINI KAYBETTİ

Tuğçe ODABAŞI-Şevval CİNDİR/İSTANBUL,(DHA)- GAZİOSMANPAŞA'da, 12 yaşındaki ağabeyi Uras Kirazlı'yı servisten almak üzere dedesiyle birlikte yola inen 5 yaşındaki Metehan Kirazlı, kardeşinin içinden indiği servis minibüsünün hareket etmesiyle birlikte aracın altında kaldı. Servis minibüsü ile hastaneye kaldırılan Metehan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Cenaze Ayazağa Mezarlığı'nda defnedildi. Kaza anı ise güvenlik kamerasına yansıdı.

Kaza, 6 Mayıs Salı günü saat 16.30 sıralarında Mevlana Mahallesi'nde meydana geldi. Dede Recep Kirazlı, 5 yaşındaki Metehan Kirazlı'yı kreşten aldı. Diğer torunu olan Uras Kirazlı'yı da okul dönüşü servisten aldığı sırada beklemesini söylediği torunu Metehan, aracın durduğu yola çıktı. Servis minibüsünün hemen önünde ayakkabılarını bağlamak üzere oturan çocuk, servis şoförü tarafından fark edilmedi. Aracın hareket etmesiyle birlikte altında kalarak ağır yaralandı.

Servis minibüsü ile Gaziosmanpaşa Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülen çocuk, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kazanın ardından servis şoförü gözaltına alınırken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

KAZA ANI KAMERADA

Kaza anı çevrede bulunan bir iş yerine ait güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde servis minibüsünün sokakta durduğu, o anda aracın önünden geçen Metehan Kirazlı'nın ise yolda durarak ayakkabısına eğildiği ve oturduğu görüldü. Daha sonra hareket eden servis minibüsü, çocuğun üzerinden geçti. Kazayı fark eden şoför, araçtan inerek yardıma koştu.

GÖZYAŞLARI İLE UĞURLANDI

Hayatını kaybeden Metehan Kirazlı'nın cenazesi, adli tıptaki işlemlerinin ardından yakınları tarafından alındı. Metehan, Mevlana Mahallesi'ndeki Halil İbrahim Camii'nde ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları ile toprağa verildi.

'HER ŞEY ANLIK OLDU'

Kaza anını anlatan dede Recep Kirazlı, "Ben onu kreşten aldım. Ağabeyi okuldan servisle geliyor, gelmesine de 5 dakika vardı. Dedi ki, 'Kapıda oyalanalım.' Geçti şu karşı tarafta mermer var, onun üzerinde oturuyordu. Hatta oradan kayıyordu. Servis de geldi, şu boş alana, arazinin sandalyelerin şu anki olduğu yere geldi. Göz hizasından ben onu görüyordum. Servis geldi, durdu. Ben o arada çocuğu servisten aldım, hostes verdi bana. Dedim ki, sen oğlum, içeriye git. Binanın kapısına doğru yanaştırdım. Bir baktım, servis gitmiş, hareket etmiş. Zaten her şey anlık oldu. Çocuk ön tekerlek ve arka tekerleğin altında kaldı" dedi.

HASTANEYE SERVİS ŞOFÖRÜ GÖTÜRDÜ

Kazadan sonra torununun hala yaşadığını söyleyen dede Kirazlı, "Sonrasında ben bağırmaya başlayınca şoför durdu. Çocuğu kucağıma aldım. Yaşıyordu. Ambulansı aradı komşular. Ambulans biraz gecikir gibi olunca, şoför hemen dedi ki; 'Ben sizi götüreyim.' Olaya dahil olan şoför götürdü hastaneye. Olayın hepsi bu kadar. Hastaneye çocuğu canlı teslim ettim, orada müdahale edildi. Zaten çocuğu gördüğümde dedim ki, iki teker üzerinden geçti, mutlaka içeride bir hasar vardır. Arabada kucağımda giderken; yani bayılma ya da uyku hali gibiydi. Ama hastaneye canlı teslim ettim. Sonra dediler ki, 'Biraz iyiye gidiyor, nefesi düzeldi.' Ama 15 dakika sonra her şey tersine dönmeye başladı. 'Entübe ettik, kalp masajı yapıyoruz' dediler. En sonunda dediler ki, 'Beyin kanaması da geçirdi. Başınız sağ olsun' ifadelerini kullandı.

Şoförün gözaltına alınma sürecini de anlatan Recep Kirazlı, "Zaten burada olay olunca hastanede güvenlik vardı, polisler vardı. Polisler hemen geldi, onu aldılar, götürdüler. Ama servis şoförü bir 30-40 dakika bizimle kaldı. Ondan sonra savcı gelince götürdüler" dedi. (DHA)

Görüntü Dökümü:

-----------------

Güvenlik kamerası

-Kaza anı

Aktüel

-Metehan Kirazlı fotoğraf

-Olay yerinden görüntü

-Muhabir Tuğçe ODABAŞI anons

-Cenaze evinin önünden detaylar

-Cenaze töreninden detaylar

-Camide annenin görüntüsü

-Dede Recep Kirazlı röportaj

-Genel ve detay görüntüler

==========

5- BÜYÜKÇEKMECE'DE 7 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ HELİKOPTER KAZASINA İLİŞKİN DAVADA KARAR: 2 ŞÜPHELİYE 7 YIL 6 AY HAPİS

Ceyda BIYIKLIOĞLU/ İSTANBUL, (DHA)- BÜYÜKÇEKMECE'de 2017 yılında 7 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin davada kuleyi inşa eden ve işleten firmanın 2 yetkilisi, 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Büyükçekmece'de 10 Mart 2017 yılında Eczacıbaşı Havacılık A.Ş'ye ait helikopter, saat 08.20'de TÜYAP Fuar Alanı yakınlarında bulunan kuleye çarparak düşmüştü. Kazada kaptan pilot Alaattin Nacar, ikinci pilot Ahmet Bulut ile Salim Özen, Rusya Federasyonu vatandaşı İgor Koçhergin, Elena Badragan, Luidmila Chuprova ve Aleksandr Vanin hayatını kaybetmişti. 7 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan kazanın ardından 3 sanığın yargılandığı davada 7 yıl sonra karar açıklandı. Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına sanıklar katılmazken, mahkeme heyeti hükmünü açıkladı. Mahkeme, kuleyi inşa eden ve işleten firmanın yetkilileri Osman Naci Endem ile Tamer Tunca'yı, 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan ayrı ayrı 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Uzun süredir firari olan sanık Mehmet Enis Özgül'e ilişkin yargılamanın dosyası ayrıldı.

İDDİANAMEDEN

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 10 Mart 2017 sabahı saat 08.16'da Atatürk Havalimanı'ndan havalanan Eczacıbaşı Havacılık A.Ş.'ye ait helikopterin, 08.20 sularında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi yakınındaki bir televizyon kulesine çarparak düştüğü belirtildi. Kazada, kaptan pilot Alaattin Nacar, ikinci pilot Ahmet Bulut, Eczacıbaşı çalışanı Salim Özen ile Rus uyruklu yolcular İgor Koçhergin, Elena Badragan, Luidmila Chuprova ve Aleksandr Vanin'in yaşamını yitirdiği belirlendi.

İnşaatı yapan ve işleten firmanın yetkili ortakları Mehmet Enis Özgül, Osman Naci Endem ve Tamer Tunca'nın sanık olarak yer aldığı iddianamede, kazaya ilişkin bilirkişi raporlarına göre Eczacıbaşı Havacılık A.Ş.'nin herhangi bir kusurunun bulunmadığı ifade edildi. Ayrıca Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün incelemesinde, helikopterin çarptığı kulenin gerekli standartlara uygun şekilde işaretlenmediği ve yeterli ışıklandırmanın yapılmadığı tespitine yer verildi. Endem İnşaat A.Ş.'nin kazada kusurlu olduğu vurgulanan iddianamede, sanıkların 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan ayrı ayrı 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi. (DHA)

Görüntü Dökümü:

--------

ARŞİV

==========

6- ALTI YILDIR BEKLEDİĞİ 'NEFES', AKCİĞER NAKLİYLE GELDİ

Özlem YURTÇU KARABULUT- Ulaşcan ÖZER/İSTANBUL, (DHA)- Mehmet Seyman (55), ileri derecede KOAH nedeniyle akciğerleri iflas edince, 2019 yılında akciğer nakli organ bekleme listesine alındı. Seyman, tedavi gördüğü Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne yakın olabilmek için Balıkesir'den İstanbul'a taşındı. Seyman, oksijen tüpleri olmadan nefes alamıyor, burnunda hortumla uyumak zorunda kalıyordu. 6 yıl organ bekledikten sonra tam umudunu kestiği ve memleketine geri dönmeyi planladığı günlerde Seyman'ın gelen telefonla hayatı değişti. Uygun organ 5 Mart 2025'te çıktı. Prof. Dr. Erdal Taşçı ve ekibi, yıllardır beklenen akciğer nakli ameliyatını başarıyla gerçekleştirdi. Ama Seyman için sınav bitmedi, nakil ameliyatından iki gün sonra yoğun bakımdayken bu kez de kalp krizi geçirdi. Koşuyolu ekibinin hızlı müdahalesiyle tekrar hayata döndürülen ve kalp damarlarına üç tane de stent takılan Seyman, iki kez ölümü atlatarak tedavi gördüğü hastaneden yürüyerek çıkmayı başardı. Seyman'ın nakil sonrası yoğun bakımda yeni akciğeriyle içine çektiği o ilk nefes aldığı anın görüntülerine ise Demirören Haber Ajansı ulaştı.

İleri derecede KOAH nedeniyle akciğerleri iflas eden ve 49 yaşında akciğer nakli bekleme listesine alınan Mehmet Seyman, yeni akciğerine 55 yaşında kavuşabildi. 2019 yılında Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gelen Seyman, boğazına yerleştirilen kanül ile (trakeostomi) nefes alabiliyor, yürümekte dahi zorlanıyordu. Uzun süre tedavi gördü, trakeostomiden kurtuldu. Ancak akciğer naklinden başka şansı yoktu. Hastaneye yakın olabilmek için Balıkesir'den İstanbul'a taşındı. 6 yıl umutla organ çıkmasını bekledi. Bu süreçte organ bağışı konusunda aktivist olarak da etkinliklere katılarak mücadele verdi. Tam umudunu kestiği ve memleketine geri dönmeyi planladığı günlerde gelen telefonla hayatı değişti. 5 Mart'ta Muğla'da beyin ölümü gerçekleşen bir gencin ailesi, organlarını bağışlamıştı ve akciğerleri de Seyman'a uygundu. Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akciğer Nakli ekibi, organları almak için Muğla'ya gitti. Aynı gece Prof. Dr. Erdal Taşçı, Doç. Dr. Mustafa Vayvada, Doç. Dr. Murat Ersin Çardak, Op. Dr. Sevinç Çıtak, Dr. Ahmet Murat Kazan, Dr. Fatma Feyza Alkılıç ve Organ Nakli Koordinatörü Azize Göktürk'ten oluşan akciğer nakli ekibinin çabalarıyla yıllardır beklenen o ameliyat başarıyla gerçekleştirildi.

YENİ AKCİĞERLERİNE KAVUŞTU AMA KALP KRİZİ GEÇİRDİ

Yeni akciğerine kavuşan Seyman, nakil ameliyatından iki gün sonra bu kez de yoğun bakımda kalp krizi geçirdi. Koşuyolu ekibinin hızlı müdahalesi ile tekrar hayata döndürülen ve kalp damarlarına üç tane de stent takılan Seyman, iki kez ölümü atlatarak tedavi gördüğü hastaneden yürüyerek çıkmayı başardı. 2019 yılından bu yana tedavisinin gerçekleştirildiği Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Seyman'ın takibini yapan doktoru Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ertan Sarıbaş, "6 yıl nakil listesinde bekledi. Bu süreci büyük zorluklarla geçirdi. Keşke daha erken dönemde bir donör çıksa ve daha erken dönemde bu nakli yapabilseydik. Ama hastamızın sonunda 'Nefes almayı şimdi anlıyorum' diyebilmesi bizi çok mutlu etti. Bu süreçte 3-4 ayda bir maalesef hastaneye yatışı, bazen yoğun bakıma yatışları oldu. Son dönemlerinde artık yaşam kalitesi çok düşmüştü. Ama hiçbir zaman umudunu tam olarak yitirmedi" dedi.

'AKCİĞER BEKLEYEN 12 YAŞINDA ÇOCUĞUMUZ VAR'

Türkiye'de şu anda yaklaşık 200 hastanın akciğer nakli için sırada beklediğini de anlatan Dr. Sarıbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim listemizde bekleyen hastaların ortalama olarak nakil olma süresi 2 yıl. İdeal olanı tabii ki listeye girdiğinin ilk bir yılı içinde hastalarımızın yeni akciğerlerine kavuşması. Burada, kendi listemizde bekleyen hastalar arasında 12 yaşında bir çocuk hastamız dahi var. Halkımızın duyarlılığı çok önemli organ bağışı konusunda. Bir bağış birçok hayat kurtarıyor. Akciğer nakli en zor cerrahi işlemlerden biri. Ama onun da yapılabilmesi için bir organ bulmamız gerekiyor. O organ bu işlemin en önemli aşaması. Sadece tıbbi bir operasyon değil akciğer nakli."

'BU HABERİ ONA VERMEK İÇİN ÇOK BEKLEDİM'

Mehmet Seyman'ın uygun akciğer çıkana kadar en büyük yol arkadaşlarından biri de hastanenin Organ Nakli Koordinatörü Azize Göktürk oldu. Göktürk, onun pulmoner rehabilitasyon tedavisini hiç aksatmadan, organ çıkana kadar kendilerinin söylediği her şeye harfiyen uyarak bu noktalara gelebildiğini anlatarak, "Yılmadan, 'Kapınızda yatayım ne olursunuz bana organ bulun' diyen bir hastamızdı. Mart ayında organ çıktı. Bu haberi ona vermek 6 yıldır beklediğim bir andı ve o gün çok büyük mutluluk duydum. Onu aradığımda inanmadı, ağlamaklı olduğu için konuşamadı dahi. Nakilden sonra ilk nefes alışını garip karşıladı. Uyandığında gerçekten nefes alıyor muyum diye inanamadı, hatta biraz tedirgin oldu, şaşkındı. Şu merdivenlerden yürürken 'Hiç merdiven çıkamamıştım yıllardır, merdiven çıkabildim çok sevinçliyim' dediği anda çok duygulandım elbette. Bu hastaların tek şansı kadavradan organ nakli. Canlıdan nakil yapılamıyor ülkemizde. O yüzden organ bağışı o kadar önemli ki, hem kalpte, hem akciğerde. Donör olmak zorunda bu hastaların yaşayabilmesi için. O nedenle lütfen herkes organlarını bağışlasın" diye konuştu.

'İNSANLAR NASIL HEM YÜRÜYÜP HEM KONUŞABİLİYOR DİYORDUM'

Geçtiğimiz ay yeni akciğerine kavuşan ve artık oksijen tüpü olmadan, hortumlarla gezmek zorunda kalmadan yürümeye başlayan Mehmet Seyman ise duygularını şu cümlelerle ifade etti: "Son 2 yılım nefes alamamakla geçti. Tamamen kişilere bağımlıydım. Giyinirken, yemek yerken, duşa, lavaboya giderken, hastaneye giderken… Buradan ev tuttuk İstanbul'a taşındık. Bazen umudumu kaybettiğim zamanlar oldu ama asla vazgeçmedim. 'Buraya yatak atacağım, beni nakil yapana kadar buradan ayrılmayacağım' diyordum. Bu hastanede defalarca yatıp çıktım. Koridorda hep tüp elimde, oksijen tüpüyle dolaşmak zorunda kalıyordum. Bir tur gidip gelemiyordum. 'Şu koridoru bir defa gidip gelebilecek miyim?' ya da camdan baktığımda 'İnsanlar hem yürüyüp hem nasıl konuşabiliyor?' derdim hep. 6 yıldır burnumda hortumla uyudum. Yeni yeni nefes aldığımı hissetmeye başladım. Ama başardım, donörüm sayesinde. Buradan da donörüme rahmet diliyorum, ailesine de başsağlığı, sabır diliyorum. Ne kadar büyük bir iyilik yaptıklarını bilsinler, benim nefes aldığımı görsünler. Herkesi organ bağışına davet ediyorum. Benim gibi nice organ bekleyen arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, çocuklarımız var. Bizim nefese ihtiyacımız var."

'ORGAN BAĞIŞI OLSUN Kİ BİZ NEFES ALABİLELİM'

Hastaneden çıktığında en büyük hayalinin yıllardır ziyaret edemediği anne babasının mezarına gitmek olduğunu da vurgulayan Seyman, gözleri dolarak şunları söyledi: "Uzun zamandır köye gitmemiştim. Annemin babamın mezarına gitmeyi çok istedim. Araçla bile götüremiyorlardı. Oraya gitmek istiyorum. Çok şükür bunu bana yaşatan doktorlarıma, tüm ekibe. Bundan sonra ben hizmet etmek istiyorum organ bekleyen kardeşlerime, doktorlarıma. Organ bağışı olması lazım ki benim gibi birçok arkadaşım, birçok aile sevinsin."

Görüntü Dökümü:

----------

-Mehmet Seyman'ın ameliyat sonrası ilk anlarından görüntü

-Doktoru ve organ nakli koordinatörüyle yürüyüş yapması

-Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ertan Sarıbaş ile röportaj

-Organ Nakli Koordinatörü Azize Göktürk ile röportaj

-Seyman ile röportaj

-Genel ve detay görüntüler

========

7- GAZİOSMANPAŞA'DA TARTIŞTIĞI KADINI SOKAK ORTASINDA DARBETTİ

Emin YEŞİL / İSTANBUL, (DHA)- GAZİOSMANPAŞA'da gece saatlerinde caddede yürüyen bir kişi tartıştığı sokak ortasında kadını darbetti. Şiddet gören kadın çığlık atarken yardım isterken, çift olay sonrası bölgeden uzaklaştı.

Olay, geçtiğimiz günlerde saat 02.00 sıralarında Bağlarbaşı Mahallesi Küçükköy Yolu Caddesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, caddede yürüyen kadın ile erkek arasında henüz bilinmeyen bir nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine erkek, kadına tokat attı. Sokak ortasında darbedilen kadın çığlık atarak yardım istedi. Çevreden kimsenin müdahale etmediği olayda çift, bir süre sonra olay yerinden uzaklaştı.

'GELMEYECEĞİM'

Çevrede oturanlar o onları cep telefonu kamerasıyla kaydetti. Görüntülerde, şiddete maruz kalan kadının 'Gelmeyeceğim' dediği, olayın ardından çiftin yürüyerek bölgeden uzaklaştığı görülüyor. (DHA)

Görüntü Dökümü:

------------------

Cep telefonu

-Kadına tokat atması

-Kadının çığlık atması ve tartışmaları

-Kadını kolundan tutarak götürmesi

==========

8- BAĞCILAR'DA SPORCU FORMASI ÜRETEN FABRİKADA ÇIKAN YANGIN SÖNDÜRÜLDÜ / Aktüel görüntüyle geniş haber

Özgür EREN / İSTANBUL, (DHA) - BAĞCILAR'da sporcu formaları üreten fabrikanın baskı ve dikim bölümünde çıkan yangın itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü. Yangında ölen ya da yaralanan olmazken fabrikanın bir bölümünde maddi hasar meydana geldi.

Yangın, 15 Temmuz Mahallesi Cami Yolu caddesinde bulunan sporcu forması üreten 5 katlı fabrikanın en üst katındaki baskı ve dikim bölümünde saat 07.00 sıralarında çıktı. Henüz bilinmeyen bir nedenle çıkan yangın kısa sürede büyüdü. Gece vardiyasında çalışan işçiler farikanın üst katından duman çıktığını görünce binayı tahliye etti.

'BASKI BÖLÜMÜNDE ÇIKTIĞI SÖYLENİYOR'

İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını yaklaşık 1 saatlik çalışma sonucu söndürdü.Yangında ölen ya da yaralanan olmazken yangın çıkan katta maddi hasar meydana geldi. Fabrikada işçi olarak çalışan Mustafa Çam, "Yangın çıktığını söylediler, yangın nereden çıkmış bilmiyorum. Saat 06.30'da çıktığını söylüyorlar. Ben burada çalışıyorum. Yangın üçüncü katta dijital bölümde yani baskıda çıktığı söyleniyor. Ölen yaralanan yok, kontrol altına alındı yangın sıkıntı kalmadı" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------

-Fabrikadan çıkan yoğun duman

-İtfaiyenin olay yerine gelmesi

-İtfaiyenin yangına müdahalesi

-Fabrika çalışanlarından görüntü

-İtfaiye araçlarından görüntü

-İşçiyle röportaj

-Genel ve detay görüntüler

==========

9- DEAŞ OPERASYONUNDA 16 ŞÜPHELİ YAKALANDI

Ayşe GÜREL/İSTANBUL (DHA) - SİLAHLI terör örgütü DEAŞ ve çatışma bölgeleriyle bağlantılı 23 şüpheliye yönelik operasyon düzenlendi. Operasyonda 16 kişi yakalandı. Polis ekiplerinin 7 şüpheliyi arama çalışmaları ise sürüyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından, DEAŞ silahlı terör örgütü ve çatışma bölgeleriyle bağlantılı oldukları tespit edilen 23 şüphelinin yakalanmasına yönelik operasyon düzenlendi. Gerçekleştirilen operasyonda 16 şüpheli yakalandı. Firari durumda bulunan 7 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğü öğrenildi. (DHA)

=========

10- MLKP TERÖR ÖRGÜTÜNE OPERASYONU: 6 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI

Ayşe GÜREL/İSTANBUL (DHA) - İSTANBUL, Ankara ve Malatya'da MLKP terör örgütüne yönelik eş zamanlı operasyon düzenlendi. Eş zamanlı operasyonlarda 6 şüpheli tutuklandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, MLKP terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttükleri gerekçesiyle haklarında soruşturma başlatılan İstanbul'da 8, Ankara'da 1 ve Malatya'da 1 olmak üzere toplam 10 şüpheliye yönelik 5 Mayıs Pazartesi günü eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda yakalanan şüpheliler, gözaltına alınmalarının ardından adliyeye sevk edildi. Adliyeye sevk edilen 9 şüpheliden 6'sı hakkında tutuklama kararı verilirken, 1 şüpheli hakkında yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol kararı verildi. 1 şüpheli ise savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.(DHA)

========

11-BÜYÜKÇEKMECE’DE PARK HALİNDEKİ OTOMOBİL YANDI

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- BÜYÜKÇEKMECE Gölü yakınlarında park halinde olan araçta çıkan yangın söndürüldü.

Yangın, saat 10.00 sıralarında Büyükçekmece’deki Karağaç Köyü yolunda park halindeki otomobilde çıktı. Edinilen bilgiye göre; Büyükçekmece Gölüne balık avlamaya gelen bir kişi, otomobilini Hezarfen Havalimanı yakınlarına park etti. Henüz bilinmeyen bir sebeple alev alan otomobili görenler, itfaiye ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. Ekiplerin kısa sürede söndürdüğü yangında otomobil kullanılmaz hale geldi. Yangının çıkış nedeninin belirlenmesi için çalışmaların sürdüğü öğrenildi. (DHA)

Görüntü Dökümü:

-----------

-İtfaiye ekiplerinin müdahalesi

-Yanan otomobilden detaylar

-Aracın fotoğrafları

========

12- ŞİLE'DE GÖÇÜK ALTINDA KALAN İŞÇİ KURTARILDI

Murat SOLAK / İSTANBUL, (DHA) - ŞİLE'de İSKİ ekiplerinin caddede yürüttüğü alt yapı çalışması sırasında göçük meydana geldi. Toprak altında kalan 1 işçi, itfaiye ekipleri tarafından kurtarılarak hastaneye kaldırıldı. İşçinin hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi.

Şile, Çavuş Mahallesi Asya Caddesi'nde dün saat 11.30 sıralarında İSKİ ekiplerinin alt yapı çalışması sırasında göçük meydana geldi. O sırada kepçenin kazdığı kanalda çalışan 42 yaşındaki Mehmet T. toprak altında kaldı.Çalışanların ihbarı üzerine olay yerine, sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri caddeyi trafiğe kapatarak çevrede güvenlik önlemi aldı. Göçük altında kalan işçi itfaiye ekiplerinin çalışması sonucu kurtarıldı. Yaralı işçi sağlık ekipleri tarafından Şile Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Hastaneye kaldırılan işçinin hayati tehlikesi olmadığı öğrenilirken, polis olayla ilgili inceleme başlattı(DHA)

Görüntü Dökümü:

--------

-Olay yerinden görüntü

-Zabıta ekiplerinden görüntü

-Hastaneden görüntü

-Genel ve detay görüntüler

========

© Copyright 2025

DHA