DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
1- BAKAN ERSOY: BÜTÜN GÖRKEMİYLE AYASOFYA'YI, SANATÇI GÖZÜNDEN KAYIT ALTINA ALMIŞTIR
Gülseren KARAPINAR- Mehmet ALA / İSTANBUL, (DHA)- KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yaklaşık 200 fotoğraf karesinin yer aldığı 'Ayasofya Fotoğrafları' sergisine katıldı. Burada konuşan Ersoy, "Cumhurbaşkanlığı himayelerinde hazırlanan, 'Milli Kültür Eserlerinin Basımı ve Yayımı' Projemiz kapsamında Türkiye Bankalar Birliği iş birliğiyle yayımladığımız 'Ayasofya Fotoğrafları' kitabı, bin 500 yıldır ayakta duran bir tarih, kültür ve sanat varlığını; mozaiklerinden İslami sanat unsurlarına, mimari bütünlüğünden manevi atmosferine bütün görkemiyle Ayasofya'yı, sanatçı gözünden kayıt altına almıştır. Ayasofya'ya bir sanat penceresi açarak bu zarif kareleri İstanbullu sanatseverlerle buluşturmaktan; özel kutusu, özgün boyutu ve prestij baskısıyla 'Ayasofya Fotoğrafları' eserini bütün ilgililerin istifadesine sunmaktan mutluluk duyuyoruz" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan ve sanatçılar İzzet Kehribar ile Mehmed Özçay'ın objektifinden yansıyan yaklaşık 200 fotoğraf karesinin yer aldığı 'Ayasofya Fotoğrafları' kitabının tanıtımı ile aynı adı taşıyan serginin açılışına katıldı. Rami Kütüphanesi'ndeki sergiye ayrıca, fotoğraf sanattçısı Memmed Özçay, İzzet Keribar ve Bankalar Birliği Genel Sekreteri Ekrem Keskin ve çok sayıda kişi katıldı.
'AYASOFYA FOTOĞRAFLARI' ESERİNİ BÜTÜN İLGİLİLERİN İSTİFADESİNE SUNMAKTAN MUTLULUK DUYUYORUZ'
Programda konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Bu zengin mirasa dair envanter çalışmaları yaparak; farklı içerik ve formatlarda kitaplar yayımlayarak her bir ayrıntıyı, bilgi ve belge temelinde güvence altına alıyor, koruyor ve gelecek nesillere ulaşacak hem akademik hem de kültür-sanat içerikli bir külliyat oluşturuyoruz. Bugün Rami Kütüphanesi'nde bizleri bir araya getiren vizyonda budur. Değerli fotoğraf sanatçılarımız İzzet Keribar ve Memmed Özçay'ın, zarif ve estetik bakış açılarıyla Ayasofya'yı nakşettikleri yaklaşık 200 fotoğraf karesi ile prestij bir eser meydana getirdik ve bu eseri halkımızla bugün buluşturuyoruz. Sergimiz de kendisiyle aynı adı taşıyan 'Ayasofya Fotoğrafları' adlı eserimizin içeriğinden teşekkül etmiştir ki ilk olarak Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi bünyesinde düzenlenmiş ve başkentte sanatseverlerle buluşmuştur. Projemiz işte bu süreli sanat etkinliğini, kalıcı ve saygın bir esere dönüştürmektedir. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde hazırlanan, 'Milli Kültür Eserlerinin Basımı ve Yayımı' Projemiz kapsamında Türkiye Bankalar Birliği iş birliğiyle yayımladığımız 'Ayasofya Fotoğrafları' kitabı, bin 500 yıldır ayakta duran bir tarih, kültür ve sanat varlığını; mozaiklerinden İslami sanat unsurlarına, mimari bütünlüğünden manevi atmosferine bütün görkemiyle Ayasofya'yı, sanatçı gözünden kayıt altına almıştır. Ayasofya'ya bir sanat penceresi açarak bu zarif kareleri İstanbullu sanatseverlerle buluşturmaktan; özel kutusu, özgün boyutu ve prestij baskısıyla 'Ayasofya Fotoğrafları' eserini bütün ilgililerin istifadesine sunmaktan mutluluk duyuyoruz" ifadelerini kullandı.
'KİTABIMIZIN AMAÇLARINA EN GÜZEL ŞEKİLDE HİZMET ETMESİNİ DİLİYORUM'
Bakan Ersoy, "Ayasofya Kebir Camii Şerifi, 86 yıllık müze dönemi sonrası 2020 yılında, Cumhurbaşkanımızın kararıyla işte bu öze, bu kimliğe geri dönmüştür. Bugün ise Ayasofya'yı aslî kimliğiyle ve bütün ihtişamıyla eksiksiz şekilde geleceğe taşımak için tarihinin en kapsamlı restorasyon çalışmalarını Bakanlık olarak bizler gururla ve şevkle yürütmekteyiz. Herkes bilsin ki Fatih'in emaneti emin ellerdedir. Bu duygu ve düşüncelerle konuşmamı noktalarken İstanbulluları sergimize davet ediyor, kitabımızın da amaçlarına en güzel şekilde hizmet etmesini diliyorum. Etkinliğimize gösterdiğiniz ilgi ve katılım için sizlere teşekkür ediyor, hepinize saygılarımı sunuyorumö dedi. (DHA)
'BENİM AYASOFYA İLE İLGİLİ ÖZEL BİR BAĞIM OLUŞTU'
Fotoğraf sanatçısı Memmed Özçay, "Bu projenin tahakkukunda çok emekleri olan, destekleri olan Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız, Bakanlık yetkilileri, Bankalar Birliği hepsine özellikle teşekkür etmek istiyorum. Bu proje kitapta göreceğiniz gibi 3 yıllık bir zaman zarfında ortaya çıkmış bir proje. Benim Ayasofya ile özel bir bağım oluştu. Cenab-ı Hak, bu Ayasofya'nın kitabesini, levhasını yapmayı bu fakire nasip etti. İlaveten Cumhurbaşkanımızın oraya vakfettiği, bağışladığı levhayı da yazmayı bu fakire nasip etti ki benim sanat hayatımın en önemli levhasıdır. Dolayısıyla benim Ayasofya ile ilgili özel bir bağım oluştu" şeklinde konuştu.
'AYASOFYA KİTABI BU UZUN YOLCULUĞUN SESSİZ TANIĞIDIR'
Fotoğraf sanatçısı İzzet Keribar, "Bugün elinizde tuttuğunuz bu kitap şu anda Ayasofya kitabı. İşte bu uzun yolculuğun sessiz tanığıdır. Kültür ve Turizm Bakanlığımıza bu projeye verdikleri destek ve özen için en içten teşekkürlerimi bildiriyorum. Ve matbaa ekibine emeği geçen herkese gönülden minnettarım. Bu özel eserin hem bugünün hem yarın izleyicilerine Ayasofya'nın manevi mimari zenginliğine aktaracağına, gelecek kuşaklara ilham vereceğine inanıyorum" dedi.
Bakana konuşmalarının ardından hediye taktimi yapıldı. Sonrasında sergi gezildi ve hatıra fotoğrafı çekildi.
Görüntü dökümü
------------------
-Fotoğraf sanatçısı Memmed Özçay'ın konuşması
-İzzet Keribar'ın konuşması
-Bakan Ersoy'un konuşması
-Bakana hediye taktimi
-Ayasofya fotoğrafları sergisini gezen Bakan
-Genel ve detay görüntüler
============================
2- DOLANDIRICILARIN YAPAY ZEKAYLA 'TATİL FIRSATI' TUZAĞI
Canan İLARSLAN - Esra GÜNTEPE - Harun ŞAHBAZOĞLU /İSTANBUL, (DHA)- TATİL sezonunun başlamasıyla sosyal medyada otel ve tatil kampanyalarıyla ilgili reklamlarda artış yaşandı. Bazı tatil kampanyası reklamlarını ise dolandırıcılar yayınladı. Uzmanlar özellikle yaz mevsimiyle artış gösteren tatil dolandırıcılığıyla ilgili uyarılarda bulunurken, dolandırıcıların yapay zeka desteğiyle tüketici verilerini takip ettiğine de dikkat çekti.
Azerbaycan'dan Türkiye'ye tatile gelirken dolandırılan Bayramova Natavan, "Linke tıklamıştım. Bizi Türkiye'ye getirmekle ilgili bir öneri yapılmıştı. Buraya vardığımızda bizi kimse karşılamadı. Instagram sayfasında çok büyük bir kitleye sahipti. Ben de güvendim Instagram sayfası bu kadar takipçiye sahipse doğrudur dedim ama hiç öyle olmadı" dedi. İnternetten tatil paketi satın almak isteyenlere uyarılarda bulunan Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan, "Vatandaşların dolandırıcılara karşı alabilecekleri en önemli yöntem özellikle sosyal medyada gördükleri ve çok cazip görünen tekliflerden uzak kalmaları. Gördükleri reklamların muhatabı firmalarla mutlaka iletişim halinde olmaları. Aynı zamanda bu bir acenteyse ve bir tatil paketi satıyorsa, burada da TÜRSAB kaydı var mı gibi kontrollerin yapılıyor olması gerekiyor" dedi.
Tatil sezonuyla sosyal medya üzerinden otel ve tatill kampanyası reklamlarında artış yaşandığını belirten uzmanlar, vatandaşları sahte ilanlara karşı dikkatli olmaları konusunda uyarıyor. Sahte ilanlar çoğu zaman çok görüntüleme alan bir internet sitesinde vatandaşın karşısına çıkabiliyor. Huzurlu bir tatil geçirmek isterken mağdur olan tüketicilerin sayısının her geçen gün arttığına da dikkat çekiliyor. Hem paralarından hem de zamanlarından olmamaları için tüketicilere uyarılarda bulunan Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan, "Yaptığınız paylaşımlarda herkesin inandığı şeyin doğru olduğuna inandığınızla ilgili farklı sonuçlar da çıkarabiliyor dolandırıcılar. Bu tarz verileri de sosyal medyayı tarayarak yapay zeka desteğiyle alıyorlar." dedi.
'SOSYAL MEDYA PLATFORMLARI REKLAMLARI SORGULAMIYOR'
Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan, "Bir kurum eğer online ödeme sistemine sahip değilse, sizden kart bilgilerinizi istiyor ve kart bilgilerinizi kullanarak sizin adınıza çekim gerçekleştiriyor. Bunu da bir formla beyan ediyor. Bu kötü niyetli kişiler tarafından da çok rahatlıkla kullanılabilecek bir yöntem. Siz kartınızı kendi isteğinizle dolandırıcılara verirseniz bu hem hukuki olarak hem de bankayla aranızda geçen süreçlerde kartı kendi rızanızla verdiğiniz için paranın geri alınması ya da davanın hızlı bir şekilde sonuçlanabilmesi süreçlerinde ciddi sorunlar yaratabilir. Sosyal medya platformlarında sahte otel reklamı verilmesi aslında bizim kullanıcılarımızla ilgili değil maalesef sosyal medya platformlarıyla alakalı birşey. Sosyal medya platformları da reklamları bir gelir kaynağı olarak gördüğü için maalesef çok da sorgulamadan bu reklamları yayınlayabiliyor. Eğer bir sosyal medya kullanıcısı tatille ilgili bir aramayı kendi bilgisayarında ya da cep telefonunda yaparsa bu kayıtlar çerezlere düşüyor. Çerezlere düşen kayıtlar da sosyal medya platformlarında bizim karşımıza reklam olarak çıkıyor. Burada maalesef ki dolandırıcıların verdikleri reklamlarla da birebir karşı karşıya gelebiliyoruz. Burada o firmanın sosyal medya platformunun çok takipçili olması, çok yorumların olması, bütün yorumların iyi olması bir kriter olmamalı. Örneğin böyle bir firma var mı, o firma nerede, hangi şehirde, o şehrin ticaret odasında kaydı var mı gibi bilgiler aslında şehirlerin ticaret odalarının web sayfalarında çok hızlı bir şekilde görülebiliyor. Aynı zamanda bu bir acenteyse ve bir tatil paketi satıyorsa, burada da TÜRSAB kaydı var mı gibi kontrollerin yapılıyor olması gerekiyor" dedi.
'DOLANDIRICILAR VERİLERİ YAPAY ZEKA DESTEĞİYLE ALIYORLAR'
Demircan, "Birçok reklamın bizim karşımıza çıkıyor olması aslında bizim sosyal medya kullanım alışkanlığımız ve bilgisayar kullanım alışkanlığımızla ilgili. Örneğin bir platformda gerçekliği, doğruluğu hiç ispatlanmamış bir gönderiyi siz de paylaşıyorsanız ya da buna inanıp siz buna herhangi bir yorum yaptıysanız aslında dolandırıcılar bunları da takip ediyorlar. Yaptığınız paylaşımlarda herkesin inandığı şeyin doğru olduğuna inandığınızla ilgili farklı sonuçlar da çıkarabiliyor dolandırıcılar. Bu tarz verileri de sosyal medyayı tarayarak yapay zeka desteğiyle alıyorlar. Bir dolandırıcının sosyal medya platformunda karşınıza bir reklam çıkartması, mesaj yoluyla ya da e-posta yoluyla size bir reklam linki gönderiyor olması kesinlikle tesadüf olmayabilir." diye konuştu.
'MOBİL UYGULAMA ÜZERİNDEN ARAŞTIRMA YAPMAK DAHA GÜVENLİ'
Kullanıcıları dikkatli olmaları konusunda uyaran Demircan, "Sosyal medya platformlarında gerekli araştırmaları kullanıcıların yapması gerekiyor. Bu gerekli detaylı araştırmaları yaptıktan sonra o acente ya da otel ya da pansiyonla ticarete başlıyor olabilirler; ama bu bir dolandırıcıya da ait olabileceği için bütün paralarını da kaybediyor olabilirler. Vatandaşların dolandırıcılara karşı alabilecekleri en önemli yöntem özellikle sosyal medyada gördükleri ve çok cazip görünen tekliflerden uzak kalmaları. Gördükleri reklamların muhatabı firmalarla mutlaka iletişim halinde olmaları. Bunun dışında eğer bir tatil sitesi ya da tatille ilgili bir web sayfası üzerinden bu tatil alışverişlerini yapacaklarsa gidecekleri bölgeyi ya da oteli seçeceklerse o sitenin sahte olma olasılığına karşı mutlaka mobil uygulaması var mı yok mu bunun kontrol edilmesi önemli. Mobil uygulamaların sahteleri web sayfaları kadar çok hızlı ve kolay bir şekilde yapılmıyor. Bu anlamda mobil uygulamalar üzerinden tatille ilgili araştırmaları yapmak her zaman daha güvenli. Özellikle arama motorlarında ve sosyal medya platformlarında karşımıza çıkan bu sponsorlu reklamların, dolandırıcıların da verme potansiyelinin çok yüksek olması sizin arama için yazdığınız tatil, Marmaris, kiralama gibi anahtar kelimeleri doğrudan dolandırıcıların sponsorlu reklamlarına yönlendirmesi anlamına da geliyor. Bu anlamda sponsorlu reklam dahi olsa mutlaka tüketiciler o firmanın kayıtlarını mutlaka kontrol etmeli gerçekten bir firma olduğuna kanaat getirdikten sonra doğrudan ticaretlerini, alışverişlerini yapmalılar" ifadelerini kullandı.
'SANAL KART KULLANMANIZ ÖNEMLİ'
Her yıl bu tarz dolandırıcılık vakaları yaşandığını dile getiren Demircan, "Burada vatandaş ailesiyle birlikte tatile gittiğini düşündüğü otelin kapısını çaldığında aslında bir rezervasyon olmadığını gördüğünde ancak dolandırıldığını öğreniyor. Bununla alakalı her yıl maalesef yüzlerce, binlerce örnek var. Vatandaşlar ne kadar uyanık olurlarsa bu dolandırıcıların tuzaklarına da daha az düşeceklerdir. Daha az insanın canı yanacaktır. Her ne şekilde olursa olsun alabileceğimiz bazı önlemler dolandırıcılara karşı sanal ortamda yaptığımız alışverişleri daha güvenli kılmasa da daha az para kaybetmemizi sağlayabilecek faaliyetler, aktiviteler olacaktır. Bunların başında elbette mutlaka ticaret yapacağımız, alışveriş yapacağımız ya da oda kiralayacağımız mutlaka kurumların gerçek varlığını kontrol etmek. Eğer gerçek varlığından eminsek burada başka bir problemle karşılaşmıyor olmak için kredi kartımız yerine mutlaka sanal kart kullanıyor olmamız çok önemli. Çünkü sanal karta sadece harcayacağımız kadar para aktarıyor olmamız çok büyük meblalı kart bilgilerimizin dolandırıcıların eline geçmesini önleyecektir ve sadece aktardığımız kadar örneğin küçük bir kapora bedeli istendiyse sizden kaybettiğiniz sadece küçük kapora bedeliniz olacaktır. Vatandaşlar buna da dikkat ediyor olabilir. Bu anlamda yapacağımız alışverişin niteliği ne olursa olsun mutlaka cep telefonumuzun güncel olması, uygulamalarımızın güncel olması, bir antivirüs programının ve güvenlik duvarı yazılımının da telefonlarda, tabletlerde de, bilgisayarlarda kurulu olduğundan emin olmamız çok önemli. Herhangi bir şekilde dolandırıldığınızı fark ettiğinizde yapmanız gereken ilk şey eğer verdiğiniz bilgi kredi kartı ya da banka bilgilerinizse bankayla iletişime geçip onlara durumu anlatmak olacaktır. Sonrasında da mutlaka kolluk kuvvetleriyle iletişime geçerek yaşadığınız bu durumun artık hukuki bir boyut kazanmasını mutlaka sağlamalısınız" şeklinde konuştu.
'ŞİKAYET MEKANİZMASI EN HIZLI YÖNTEM'
Demircan, "Bir kurumun sosyal medya platformunda ya da arama motorunda sponsorlu reklam vermiş olması ve onun dolandırıcı olması aslında ilk bakışta anlaşılamasa da teknik bir takiple anlaşılabiliyor. Özellikle o tuzağa düşüp de linklere tıklayanlar ve sonrasında para transferlerini gerçekleştirenler o firmanın gerçekten bir firma olduğunu fark ettiklerinde hızlı bir şekilde başta Bilişim Suçları olmak üzere kolluk kuvvetlerine başvurduklarında tespitleri çok kolay oluyor. Bu tarz kurumlarla sosyal medyada ve arama motorlarında karşılaşıldığında çok hızlı bir şekilde şikayet edilmesi gerekiyor. Şikayet mekanizması bu tarz kurumların hızlı bir şekilde kapatılması için en hızlı yöntem. Bu tarz dolandırıcılara karşı alınabilecek en büyük önlem aslında sosyal medya platformları tarafından alınan önlemler." dedi.
'LİNKLERE TIKLAMAK YERİNE SORUP ARAŞTIRSINLAR'
Azerbaycan'dan Türkiye'ye tatile gelirken dolandırılan Bayramova Natavan, "Linke tıklamıştım. Bizi Türkiye'ye getirmekle ilgili bir öneri yapılmıştı. Biz buraya vardığımızda bizi kimse karşılamadı. Öneriler üzerine linklere tıklamak olsun ya da herhangi bir şirketi tercih etmek olsun bunun öneri üzerine yapılmasını tavsiye ederim. Azerbaycan şirketiydi ve orada Instagram sayfasında çok büyük bir kitleye sahipti. Ben de güvendim Instagram sayfası bu kadar takipçiye sahipse doğrudur dedim ama hiç öyle olmadı. Ödemenin yarısını yapmıştık. Diğer yarısını gidince yapmalıydık. 6 bin lirasını ödemiştik, 300 manat. Biz 6 bin lirayı aslında daha sonra ödemeliydik. Artık böyle linklere tıklamıyorum ama yine de araştırma yapmak istiyorum. Çok araştırmak lazım. O yüzden öneriyorum ki çok araştırma yapsınlar, linklere tıklayarak değil sorsunlar, araştırsınlar. Hatta mümkünse ofislerine gitsinler veya resmi bir sözleşme imzalansın. Bu şekilde olursa daha iyi olur. Instagram üzerinden reklamlarını görüp onlara ulaşmıştım. Şeffaf geçeceğini düşünmüştüm ama öyle olmadı ve dolandırıldım" dedi.
'PARAMIZI VERMEDİLER'
Daha önce dolandırılan Ahmet Caymaz ise, "İnternet üzerinde yaptığımız alışverişlerde böyle sorunlar çıkıyor. İnternette web sitesinden girdim, baktım çok güzel bir yer. Marmaris Ölüdeniz olması lazım. Parasını ayarladık. Ertesi gün bizi aradılar. Paramızı verin dedik, vermediler. Para gitti. Ondan sonra bize bir telefon geldi, dükkanda çalışıyordum. Bir yanlışlık olduğunu söylediler. Tüketici Hakem Heyeti'ne kadar gideceğimi söyledim. Ondan sonra bizi bir otele götürüp, bedava herşeyi karşıladılar. Mağduriyetimizi sonradan giderdiler. Ondan sonra da internetten birşey almadım" dedi.
Görüntü Dökümü:
----------------
-Eminönü Meydanı'ndan görüntüler
-İnternet sitesinden görüntüler
-Osman Demircan ile röportaj
-Bayramova Natavan ile röportaj
-Ahmet Caymaz ile röportaj
-Genel ve detay görüntüler
==============================
3- (ÖZEL) AVCILAR'DA BABASINI EVDE YALNIZ BIRAKTI; SAĞLIK EKİPLERİNİ AZARLADI, KOMŞULARIYLA TARTIŞTI
İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR'da oğluyla yaşayan Mehmet Hulusi A.'nın (70) bağırma sesleri üzerine çevredekiler ihbarda bulundu. Eve gelen itfaiye ekipleri Mehmet Hulusi A.'ya camdan eve girerek ulaştı. Ekipler, 2 saat önce evden çıktığı anlaşılan Mehmet Hulusi A.'nın oğlu Burak A. ile telefonda görüştü. Bir süre sonra evin önüne gelen Burak A. ekiplere tepki gösterirken, komşularıyla da tartıştı. Şeker hastası olduğu öğrenilen babasına camdan hakaret edip bağıran Burak A. daha sonra eve girmeden sokaktan ayrıldı.
Olay, 15 Haziran Pazar günü Babalar Günü'nde akşam saatlerinde Gümüşpala Mahallesi'nde meydana geldi. Oğluyla binanın giriş katındaki dairede yaşayan Mehmet Hulusi A.'nın inleme sesleri üzerine komşuları harekete geçti. İhbar üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri geldi. Ekipler önce giriş katındaki dairede cam kenarındaki yatakta yatan Mehmet Hulusi A.'yı kontrol etti. Ekipler yatağından kalkamadığı tespit edilen yaşlı adamın oğlunu aramasını istedi. Mehmet Hulusi A. bir süre cep telefonundan oğluyla görüştü. Daha sonra bir aparat yardımıyla yaşlı adamdan telefonu alan itfaiye eri, yaşlı adamın oğlu Burak A.'nın tepkilerine maruz kaldı.
'KİM ARAMIŞ İTFAİYEYİ' DİYEREK TEPKİ GÖSTERDİ
Burak A. telefonda görüştüğü itfaiye erine sert çıkarak "Hiç itfaiyelik ambulanslık bir durum yok. Ben 2 saat önce yanındaydım, onu yıkadım, altını bezledim herşeyi yaptım. Kim arıyor itfaiyeyi" diye sordu. İtfaiye eri ise, "Beyefendi babanız inliyor bağırıyor çağırıyor tüm komşularınız da endişelenmiş. Kötü birşey yapmamış senin komşuların. Sesi buraya geliyor tüm komşuların burada polis de burada." diyerek Burak A.'ya durumu anlattı. Babasının şeker hastası oılduğunu söyleyen Burak A.sağlık ekibiyle de bir süre konuşarak. "Biz artık ona bakamayacak duruma geldik. Bir yerlere yerleştirebilir miyiz. Benim oraya gelmem ne anlam ifade edecek" diye sordu.
'BABALAR GÜNÜ DİYE YIKADIM TEMİZLEDİM'
Daha sonra telefonu alan polis memuru ise Burak A. ile "Siz oğlusunuz olayı büyütmeyin. Üç kurum gelmiş buraya. Sizin babanızın sağlığıyla ilgileniyor.İhbarı komşuları babanızın canından endişe ettiği için vermişler. " diye konuştu. Bunun üzerine yaşlı adamın oğlu Burak A. polis memuruna "Beyefendi bilip bilmeden konuşmayın.Tamam geliyorum oraya kapat hadi." diyerek çıkıştı. Sokağa gelen Burak A. daire önünde bekleyen ekiplerle tartışmaya devam etti. Bir komşusuyla da tartışan Burak A. "Ben Babalar Günü diye yıkadım temizledim. Sen bana akıl mı veriyorsun" diye bağırdı. Komşu kadının "Birine telefon numaranı ver de seni arayalım" sözleri üzerine daha da sinirlenen Burak A. "Madem bunları söyleyebiliyorsunuz bana 'Babama telefonun var oğlunu ara' desenize." diye konuştu.Ailenin komşusu olan kadın ise "Bana bağırmaya senin yetkin yok" diyerek yaşlı adamın oğluna tepki gösterdi. Burak A. tartıştığı komşusuna "Tamam artık sus özür diliyorum senden" diye konuştu.
'SENİ BURADA ÖLÜME TERK EDİYORUM'
Tartışmanın ardından camdan seslendiği babasına hakaret edip bağıran Burak A. "Kimseyi rahatsız etme bu evin içinde. Kim telefonu açmıyor. Acayip bir yaratık oldun sen. Seni burada ölüme terk ediyorum artık " diye bağırdı. Daireye girmeyen Burak A. ardından beraberindekilerle sokaktan ayrıldı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık, polis ve itfaiye ekipleri de yaşlı adama müdahalede bulunmadan olay yerinden ayrıldı. Mehmet Hulusi A.'nın şeker hastası olduğu öğrenildi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
----------
-Penceredeki sineklik vidalarının sökülmesi
-Görevlilerin pencereden yaşlı adamla konuşması
-Adamın oğluyla telefonda konuşması
-Ekiplerin Burak A. ile konuşması
-Burak A.nın ekiplerle telefonda tartışması
-Burak A.'nın komşusuyla tartışması
-Ambulans, polis ve itfaiye ekibi
-Genel ve detay görüntüler
===========================
4- MARMARAY'DA BABANIN DARBEDİLDİĞİ OLAYDAKİ MAVİ GÖMLEKLİ GENCE BENZETİLEN KİŞİ SİLAHLI SALDIRIYA UĞRADI
İSTANBUL, (DHA)- Maltepe'de Y.B.D. (17), Marmaray'da bir adamın çocuklarının yanında darbedildiği olayla ilgili gözaltına alınıp serbest bırakılan ve sosyal medyada 'Metrodaki Mavi Gömlekli' olarak bilinen kişiye benzettiği Cihan D.'ye silahla ateş açtı. Olayda yaralanan olmazken, şüpheli gözaltına alındı.
Olay, 16 Haziran günü saat 21.00 sıralarında Maltepe Feyzullah Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Y.B.D. (17), sokakta yürüyen Cihan D.'ye tabancayla iki el ateş etti. Cihan D. olaydan yara almadan kurtulurken, şüpheli kısa süre içinde ilçe polis ekipleri tarafından yakalandı. Şüphelinin üst aramasında ruhsatsız tabanca ve 10 adet 9 mm fişek ele geçirildi.
'DALTONLAR' GRUBU ÜYELERİYLE MESAJLAŞMALARI ORTAYA ÇIKTI
Y.B.D. 'nin polise verdiği ifadede, Bahçelievler'de yaşadığını ve 'Daltonlar' adlı grupla bağlantısı bulunduğunu söylediği öğrenildi. Y.B.D., mahalleden tanıdığı 'Doğancan' isimli bir kişinin kendisini bir kafeye gönderdiğini ve burada tanımadığı birinden silah temin ettiğini belirtti. Y.B.D., kendisine verilen konum ve fotoğrafla Dikmen'in evine gittiğini ve havaya ateş ederek korkutması istendiğini iddia etti. Olaydan bir gün sonra aynı kişiler tarafından tekrar arandığını belirten şüpheli, bu kez mağdurun bacaklarına ateş ederek yaralamasının istendiğini öne sürdü.
Soruşturmayı derinleştiren polis ekipleri, şüphelinin cep telefonunda yaptığı ön incelemede 'Daltonlar' grubu üyeleriyle mesajlaşmalarını inceledi. Yaklaşık 15 gün önce Maltepe Marmaray İstasyonu'nda bir adamın çocuklarının yanında darbedilmesiyle ilgili gözaltına alınan ve sosyal medyada 'Metrodaki Mavi Gömlekli' olarak bilinen İbrahim Aktan'a yönelik silahlı saldırı planlandığı ortaya çıktı. Şüpheli Y.B.D.'nin Cihan Dikmen'i görüntüden tanıdığı İbrahim Aktan'a benzettiği için saldırıyı gerçekleştirdiği anlaşıldı. Olayla ilgili soruşturma Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerinin koordinesinde sürdürülüyor.
============================
5- MALTEPE'DE TRAFİKTE TARTIŞTIĞI KADIN SÜRÜCÜYE ÇOCUKLARININ YANINDA SALDIRAN SANIĞA 18 YILA KADAR HAPİS TALEBİ +++
Leyla YILDIZ/İSTANBUL, (DHA)- MALTEPE'de, iki çocuğuyla trafikte seyir halinde olan sürücü Emine Topçu yol verme nedeniyle tartışma yaşadığı otomobil sürücüsü Burak Yılmaz'ın saldırısına uğradı.Soruşturma kapsamında Anadolu Cumhuritet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Burak Yılmaz hakkında, Emine Topçu'ya karşı 'Yol kesmek suretiyle birden fazla kişi tarafından nitelikli yağma' suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle, yanında bulunan arkadaşı Abdulhamit Turan hakkında ise, 'Yol kesmek suretiyle birden fazla kişi tarafından nitelikli yağma' suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar, çocukları E.A.T. ve Y. A.T.'ye karşı ise 'Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten yaralama' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar olmak üzere toplamda 11 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Savcılık, Emine Topçu hakkında ise, Burak Yılmaz'a karşı, 'Haksız tahrik altında kasten yaralama' suçundan 6 aydan 1,5 yıla kadar hapis cezası istendi.
Olay, 29 Mayıs saat 18.00 sıralarında Maltepe Sahilyolu'nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; çocuklarıyla birlikte trafikte seyir halinde olan Emine Topçu, sola dönüş için ayrılan şeridin dışında beklediği sırada arkasından gelen otomobil sürücüsü Burak Yılmaz ile yol verme nedeniyle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesiyle aracından inen Yılmaz bağırarak, Emine Topçu'nun aracına doğru yürüdü. 2 çocuğuyla panik yaşayan Topçu, olayı cep telefonu kamerasıyla kaydetti. Emine Topçu'nun elindeki telefonu alan Yılmaz, bir süre sonra telefonu aracın içine fırlatarak kendi otomobiline döndü. Emine Topçu'nun şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Burak Yılmaz ve otomobilde yanında bulunan Abdulhamit Turan, 30 Mayıs'ta çıkarıldıkları mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayla ilgili yürütülen soruşturmayı Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tamamladı.
'YOL KESMEK SURETİYLE YAĞMA' SUÇUNA SEBEBİYET VERECEĞİ
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, görüntü tutanaklarında tarafların trafikte yaşadığı tartışmaya dair kayıtların bulunduğu belirtilerek, tutuklu müşteki sanık Burak Yılmaz ve tutuklu sanık Abdülhamit Turan'ın, trafikte çocuklarıyla birlikte seyahat eden Emine Topçu tartıştıkları, Topçu'nun telefonla olayı kaydettiği sırada ise, sanıkların telefonu aldıkları ve tartışmanın büyüdüğü kaydedildi. Emine Topçu'nun elinde bulunan telefonu cebir ve tehdit kullanarak alınmasından dolayı sanıkların birlikte hareket etmekle eylemlerinin 'Yol kesmek suretiyle yağma' suçuna sebebiyet vereceği belirtilen iddianamede müşteki sanık olarak yer alan Topçu'nun ifadesine de yer verildi. İddianamede adli muayene raporu da yer aldı. Rapora göre, Emine Topçu'nun sol çenede kızarık olmasının, Burak Yılmaz'ın burun üst hattında hafif kızarıklık yaralanmasının basit tıbbı müdahaleyle giderileceği yer aldı. Topçu'nun oğlu Y.A.T.'nin adli muayene raporunda, sırtındaki hassasiyetin hafif olduğu belirtilerek basit tıbbı müdahaleyle giderilebilecek ölçüde olduğu, kızı E.A.T.'de darp ve cebir izine rastlanılmadığı kaydedildi.
'BAĞIRARAK VE KOŞARAK GELDİ TELEFONUMU ALDI'
Emine Topçu'nun ifadesi de iddianame de yer aldı. Topçu, "Trafikte yaşanan tartışmada Burak Yılmaz, aracımın şoför kapısına geldi. Aracın camına defalarca yumruk attı. Camı açmadığımdan aracıma yöneldi. Kayda almak için camı açtığımda koşarak ve bağırarak geldi telefonumu aldı. Bağırarak telefonu arabamın içine attı. Araçtan indim, şahsın plakasını kayda almak istediğimde sağ ön koltukta oturan Abdülhamit Turan, araçtan inerek bağırmaya başladı. Aracıma binip kızım E.A.T.'nin telefonuyla polisi aramak için biraz ilerledim. Polise konumu belirtmek için araçtan indiğimde arkamdan gelen araçtan çıkan Abdulhamit Turan telefonu elimden aldı. Telefonu almak istediğimde Abdulhamit Turan kafama yumruk atarak telefonu yere attı, telefon kırıldı. Daha sonra aracın yanında bekleyen oğlum Y.A.T.'nin yakasından tutarak 4-5 defa yumruk attı. Kızıma da yumruk atmak istedi ancak vuramadı. Telefonunu aldığımda kapalıydı. Şahıslar tehditlerde bulundu" dedi.
'BANA DA VURMAYA ÇALIŞTI'
Emine Topçu'nun oğlu Y.A.T. ifadesinde, "Şoför yanında oturan Abdulhamit Turan arabaya doğru itekleyerek birkaç defa sırtıma yumruk attı. Bana vurduğu sırada ablam E.A.T. araya girmek istedi ve ona saldırmaya çalıştı ablam kaçtı. Yardıma gelenler annemin telefonunu saldıranların arabasından telefonu bularak anneme verdi. Şikayetçiyim" dedi. Emine Topçu'nun kızı E.A.T. ise, "Kardeşime yumruk atan kişi annem Emine Topçu'nun elindeki telefonu alarak yere doğru fırlattı. Bu kişi bana da vurmaya çalıştı ancak kendimi geri çekerek kaçtım. Şikayetçiyim" dedi.
'OLAYDA FİZİKİ MÜDAHALE OLMADI'
Tutuklu müşteki sanık Burak Yılmaz ise ifadesinde, "Trafikte tartışma yaşadığım Emine Topçu elinde bulunan cismi kafama doğru attı. Cisim burnuma denk geldi ve araç içerisine düştü. Emine Topçu üzerime çullanarak cismi almaya çalıştı. İleride telefonu polislere teslim edeceğimi söyledim ve vermedim. Biz yolumuza devam ettik. Emine Topçu, aracıyla önümüzü keserek durdurdu. Abdülhamit Turan, çocuğun elinden telefonu aldı, Turan kimseye vurmadı. Olayda fiziki bir müdahale bulunmadı" dedi. Tutuklu sanık Abdulhamit Turan ise ifadesinde, "Olayı kendi telefonumla vidoya çektiğimde, Y.A.T. elimdeki telefonu aldı. Burak Yılmaz'ın görmesiyle diğer aracın önüne çekerek durdu. Y.A.T.'nin elinden telefonunu aldım. Çocuğu darbetmedim. Olayda herhangi bir fiziki müdahalesi olmadı. Emine Topçu'ya tokat atmadım telefonunu almadım" dedi.
11 YILDAN 18 YILA KADAR HAPİS TALEBİ
Hazırlanan iddianamede, müşteki sanık Burak Yılmaz hakkında, 'Yol kesmek suretiyle birden fazla kişi tarafından nitelikli yağma' suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.Tutuklu sanık Abdulhamit Turan hakkında ise, Emine Topçu'ya karşı, 'Yol kesmek suretiyle birden fazla kişi tarafından nitelikli yağma' suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar, çocukları E.A.T. ve Y. A.T.'ye karşı da, 'Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten yaralama' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar olmak üzere toplamda 11 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası talep edildi.İddianamede, müşteki-sanık Emine Topçu hakkında, Burak Yılmaz'a karşı, 'Haksız tahrik altında kasten yaralama' suçundan 6 aydan 1,5 yıla kadar hapis cezası istenirken, haksız tahrik indiriminin uygulanması da talep edildi. Hazırlanan iddianame 23. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Sanıklar ilk kez 12 Eylül Cuma günü hakim karşısına çıkacak. (DHA)
Görüntü Dökümü
------
ARŞİV
===========================
6- BAKIRKÖY'DE TRAFİK POLİSİNİN ÖLÜMÜNE NEDEN OLAN İETT ŞÖFÖRÜNE 5 YIL HAPİS CEZASI
Ceyda BIYIKLIOĞLU/İSTANBUL, (DHA)- BAKIRKÖY’de çarptığı polis memurunun ölümüne neden olan İETT şoförü hakkında karar açıklandı. Sanık Gül, 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne veya yaralanmasına neden olma' suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sanığın tahliyesine karar veren mahkeme Gül hakkında yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına da hükmetti.
Kaza 3 Kasım 2024'te 06.20 sıralarında Bakırköy Osmaniye Mahallesi D-100 Güney yan yol Ekrem Kurt Bulvarı katılımında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, trafik polisi ekibi 34 BB 7783 plakalı zabıta aracıyla 01 AAJ 443 plakalı otomobilin karıştığı maddi hasarlı kazaya müdahale etmek için yolda güvenlik önlemi aldı. Bu sırada, şoförünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği 34 HO 1852 plakalı İETT otobüsü trafik polislerine çarptı. İhbar üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi.Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrollerde polis memuru Memuru Ogün Yürümez'in olay yerinde şehit olduğu belirlendi.
Trafik polisi Ogün Yürümez'e çarparak ölümüne neden olan İETT şoförü Ahmet Gül'ün yargılandığı davada karar duruşması görüldü. Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, şikayetçi Tuğba Yürümez, tutuklu sanık Ahmet Gül ile taraf avukatları katıldı.
'KAÇIN DİYE BAĞIRDI'
Tanık Polis A.B., "Ben trafik polisi olarak görev yapmaktayım. Kendi şahsi aracımla göreve gidiyordum. Yanımda kendi devrem vardı. Olay günü olayın yaşandığı yere geldik. Ben önümdeki araca çarpmamak için yavaşlamıştım. Arkamdan gelen zabıta aracı arkadan benim aracıma vurdu. Bilgi vermek için kendi bölge amirlerimizi aradık. Gelen trafik ekibi kaza mahallinde dubalama yaptı. Gelen ekip aracının tepe lambası açık şekildeydi. Gerekli önlemler alınmıştı. Sonrasında şehit polisin yanındaki memur bizim arkadaşla alkol kontrolümüzü yaptı. Biz ekip otosunun arkasındaydık. Sonrasında ben arkadan gelen bir ses duydum. Vefat eden polis memurunun yanındaki polis Onur P. kaçın diye bağırdı. Kaçın demesiyle birlikte ben kafamı sesin geldiği yöne çevirince belediye otobüsünün üzerimize geldiğini gördüm. Ben ve polis Recep A.K. koşmaya başladık. Onur kendini bariyerlerden aşağı atmıştı. Biz şoföre baktık. Otobüs arkamızdaki sol bariyerlere çarparak geliyordu. Şoför aracın içerisinden çıkmak üzeriydi. Zabıta şoförüne baktım. Sonra rahmetliyi gördüm. Rahmetliyi yerde kaldırımla yolun birleştiği noktada yerde yatar vaziyette ve hareketsiz olarak gördüm. Onur telsizden anons etti. Sonrasında herkes geldi" dedi.
'TAHLİYEMİ İSTİYORUM'
Son sözleri sorulan tutuklu sanık Gül "Söyleyecek sözüm yoktur yaşananlardan dolayı pişmanım tahliyemi istiyorum" dedi. Tanık beyanının ardından mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, toplanan deliller ve alınan raporlar kapsamında sanık Ahmet Gül’ün kazada asli kusurlu olduğunu belirtti. Savcı sanık Gül hakkında 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne veya yaralanmasına neden olma' suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istedi. Sanık Gül, 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne veya yaralanmasına neden olma' suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.Hakkında tahliye kararı verilen sanığa yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına hükmedildi. (DHA)
Görüntü Dökümü
--------------
ARŞİV
==========================
7- AVCILAR'DA PARK HALİNDEKİ OTOMOBİL ALEV ALEV YANDI
İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR'da park halindeki otomobilde motor bölümünün alev alması sonucu yangın çıktı. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını söndürdü.
Yangın, dün saat 20.30 sıralarında Gümüşpala Mahallesi Coşkun Sokak'ta bir otomobilde çıktı. Park halindeki 34 VF 3954 plakalı otomobilin motor bölümünden dumanlar yükselmeye başladı. Duman kısa sürede artarken, bir süre sonra otomobilin kaputunun yanından alevler çıktı. Yangın sırasında patlamalar yaşanırken, çevredekiler kısa süreli korku yaşadı. Çevredekilerin yangın söndürme tüpüyle müdahale etmeye çalıştığı sırada yangın büyüdü.Yangına ihbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri müdahale etti. Yangında otomobilin ön tarafı tamamen yandı. Yangının otomobilin motor bölümündeki elektrik aksamından çıktığı üzerinde duruluyor.(DHA)
Görüntü Dökümü:
--------
(Cep telefonu)
-Otomobilin yanması
-Çevrede toplananlar
-İtfaiye müdahalesi
(Aktüel)
-İtfaiyenin yangına müdahalesi
-Yanan araçtan görüntüler
-Genel ve detay görüntüler
==============================
8- KAĞITHANE'DE KUYUMCUYA SAHTE ALTIN SATAN 2 ŞÜPHELİ YAKALANDI
Ali AKSOYER / İSTANBUL,(DHA)-KAĞITHANE'de kuyumcuya giderek sahte altın sattığı iddia edilen biri kadın 2 şüpheli yakalandı. Dolandırıcılık suçundan çok sayıda suç kaydı bulunduğu öğrenilen şüpheliler, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Kağıthane'de 21 Mayıs'ta İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne giden Kuyumcu L.Ç.(38), iş yerine müşteri olarak gelen şüphelilerin altın satışı yaptığını ancak daha sonra bu altınların sahte olduğunu fark ettiğini söyleyerek şikayetçi oldu. İhbarın ardından şüphelileri yakalamak için çalışma başlatan Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, bu kişilerden birinin güvenlik kameralarına yansıdığını tespit etti. Görüntüleri inceleyen polis, biri kadın 2 şüphelinin kimliğini belirledi. Küçükçekmece ve Başakşehir'de tespit edilen adreslere yapılan operasyonla N.T.(36) ve E.C.(27) gözaltına alındı. Şüphelilerden N.T.'nin daha önceden 13 tane, E.C.'nin ise 8 tane suç kaydı olduğu ortaya çıktı. Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
-----------
(Güvenlik kamerası)
Şüphelinin veznede altınları bozdururken görüntüsü
(Aktüel)
Şüphelinin adliyeye sevki
========================
9- AVCILAR D-100'DE KAZA YAPAN İKİ OTOMOBİLDEN BİRİ YANDI DİĞERİ MAĞAZAYA GİRDİ
İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR D-100 Karayolu'nda henüz bilinmeyen nedenle çarpışan iki otomobilden birinin motor bölümü alev alırken diğeri yan yola geçerek mobilya mağazasına girdi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı kazada mobilya mağazasında hasar meydana geldi.
Kaza, saat 02.40 sıralarında Mustafa Kemal Paşa Mahallesi D-100 Karayolu'nda meydana geldi. Beylikdüzü istikametinde ilerleyen 07 BGM 475 plakalı otomobil ile aynı yönde seyir halinde olan 34 RR 734 plakalı otomobil henüz bilinmeyen nedenle çarpıştı. Kazanın ardından kadın sürücünün kullandığı otomobilin motor bölümü alev alırdı. Diğer otomobil ise, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle bariyerleri aşarak yan yoldaki mobilya mağazasının vitrininden içeri girdi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Motor kısmı alev alan otomobildeki yangın, yoldan geçen sürücülerin yangın tüpüyle müdahale etmesiyle söndürüldü. Polis ekipleri, mağazaya giren otomobil sürücüsüne alkol testi yaptıktan sonra ifadesi alınmak üzere emniyete götürdü. Sürücüler kazadan yara almadan kurtulurken kaza nedeniyle inceleme başlatıldı.
'MAĞAZAYA GİREN OTOMOBİLİN SÜRÜCÜSÜNDE BİR MİKTAR ALKOL ÇIKTI'
Kazayı anlatan mağaza müdürü Uğur Şahin, "Kaza olduktan 10 dakika sonra biz buraya geldik. Mağazaya giren otomobilin sürücüsünde bir miktar alkol çıktı. Kan testi yapılsın diye hastaneye götürdüler. Tüm cam vitrin ve kayar kapı tamamen kırıldı. Bunların yaptırılması zaman alacak, yaklaşık 1 hafta hizmet veremeyeceğiz" dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
---------
(Cep telefonu)
-Mağazaya giren araçtan görüntüler
-Motoru alev alan otomobilden görünrtüler
-Yangın tüpüyle söndürülmesi
-Detaylar
(Güvenlik kamerası)
-Otomobilin mağazaya girdiği anlar
(Aktüel)
-Mağaza müdürü röportaj
-İş yerinden detaylar