DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: SERA KURMAK İSTEYEN ÜRETİCİLERE 10 YILA KADAR VADELİ, 10 MİLYON LİRAYA KADAR KREDİ SUNUYORUZ
Tuğçe SEZER ODABAŞI-Harun ŞAHBAZOĞLU/İSTANBUL,(DHA)- BU yıl 4'üncüsü düzenlenen Tarım Ekosistemi Buluşması'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sera kurmak isteyen üreticilere 10 yıla kadar vadeli, 10 milyon liraya kadar kredi sunuyoruz. Büyükbaş süt hayvancılığı yapan işletmelere 5 milyon liraya kadar yatırım kredisi veriyoruz. Küçükbaş üreticileri için ise kredi limiti 600 bin liradan 1 milyon 200 bin liraya çıkarıldı" dedi.
Ziraat Bankası tarafından bu yıl 4'üncüsü düzenlenen Tarım Ekosistemi Buluşması, İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Tarım sektörünün paydaşlarını bir araya getiren programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanısıra Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul Valisi Davut Gül ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alparslan Çakar da katıldı. Programda, tarıma dair belgesel film izletildi. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımın stratejik önemine dikkat çekti. Çiftçilere yeni destek paketlerini müjdeledi.
'ÇİFTÇİLERİMİZİN FAİZLERİNİN ORTALAMA YÜZDE 70'LİK KISMINI BİZ ÜSTLENİYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tarihimizin en zor dönemlerinde çiftçinin, esnafın, tüccarın, girişimcinin yanında yer alan bankamızın, milletimizin gönlündeki yeri çok farklıdır. Ziraat'in kullandırdığı tarım kredileri 700 milyar lirayı aşmış durumda. Bankamız, sektörün kredi ihtiyacının yüzde 71'ini tek başına karşılıyor. Tarım kredilerinin yüzde 90'ından fazlası, yani 653 milyar liralık kısmı devletimizin faiz desteği verdiği sübvansiyonlu kredilerden oluşuyor. Bankadan sübvansiyonlu tarım kredisi kullanan çiftçilerimizin faizlerinin ortalama yüzde 70'lik kısmını kamu olarak biz üstleniyoruz. Geçen yıl 2024-2026 yılları arasında uygulanacak yeni tarımsal kredi sistemini devreye aldık. Bu kapsamda, 28 farklı konuda yüzde 25 ila yüzde 100 arasında faiz veya kar payı destekli kredi imkanı sağlıyoruz" dedi.
'7 BİN 160 PROJEYE 10,2 MİLYAR LİRA HİBE SAĞLAYACAĞIZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üreticilerimiz, temel bitkisel ve temel hayvansal üretim konularında 300 bin liraya kadar yüzde 100 faiz/kar payı indirimli kredi kullanabiliyor. Tarımsal AR-GE yapan firmalarımız, biyotarım ve tarımsal yenilenebilir enerji yatırımlarında yüzde 50 ila yüzde 100 arasında faiz/kar payı indirimli krediden faydalanabiliyor. Kırsal kalkınma alanında da çiftçimize çeşitli destekler veriyoruz. Bu yıl, tarım ürünlerinin işlenmesi, paketlenmesi, depolanması ile bireysel sulamadan oluşan 7 bin 160 projeye 10,2 milyar lira hibe sağlayacağız. Bir başka kırsal kalkınma programı olan IPARD'la da şimdiye kadar toplam bütçesi 301 milyon avro olan 6 çağrıya çıktık. İncelenmesi tamamlanan bin 408 projeye toplam 9,8 milyar lira hibe desteği vereceğiz. Sadece bu yıl, 138 milyon avro bütçeyle 5 yeni çağrıya çıkacağız. Göksu, Taşeli, kırsal dezavantajlı alanlar ve TURİP projelerimiz yine Tarım Bakanlığımız tarafından başarıyla yürütülüyor. Geçen yıl 15 ilde 71 bin kişiye toplam 755 milyon lira hibe verdik. Bu yıl projelerimize 1,3 milyar lira bütçe ayırdık" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yani devlet olarak; çalışanın, üretenin, ihraç ve yatırım yapanın, istihdam oluşturanın tüm imkanlarımızla yanındayız, olmaya da devam edeceğiz. Ziraat Bankamızın da ihtiyaç duyulduğu her an çiftçinin, sanayicinin, tüccarın ve ihracatçının yanında olmayı sürdüreceğine inanıyorum" diye konuştu.
'ÇİFTÇİ KARDEŞLERİMİZ ÇOK UYGUN ŞARTLARDA KREDİ KULLANIYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin tarımda hangi seviyede olduğuna dair verilere geçmeden evvel bir hususu özellikle ifade etmek istiyorum. Malumunuz, sık sık ülkemizdeki toksik muhalefet anlayışına dikkat çekiyor, bunun Türkiye'ye verdiği zararlardan bahsediyorum. Ülkemiz her alanda çağ atlamaktayken, muhalefetin bilhassa da ana muhalefetin kronikleşmiş kalite sorunundan biz açıkçası rahatsızlık duyuyoruz. Yıllar geçiyor, aktörler değişiyor fakat muhalefetin zihniyetinde hiçbir sey değişmiyor. Rakamları çarpıtma, bir bardak suda fırtına koparma alışkanlıklarından maalesef vazgeçmiyorlar. Buna krediler meselesinde de şahit oluyoruz. Sürekli güncelledikleri rakamlarla 'Çiftçinin şu kadar borcu var' diyerek, güya ülke ekonomisini ve ekonomik programımızı kötüleme gayretindeler. Oysa çizdikleri karamsar tabloyla gerçekler arasında ciddi bir fark var. Evet, çiftçi kardeşlerimiz çok uygun şartlarda kredi kullanıyor. Bunu da öyle muhalefetin iddia ettiği gibi battıkları için değil; üretimlerini geliştirmek, kapasitelerini artırmak, yurt dışına ve yeni pazarlara açılmak, işletmelerini daha da büyütmek için yapıyorlar. Ve ödemelerini de yapıyorlar. Kredilerin geri dönüş oranı yüzde 97 seviyesinde. Ziraat Bankamızın verdiği kredilerde bu oran yüzde 99'a kadar çıkıyor. Yani ortada batmak, iflas etmek, borç batağına saplanmak ve ödeyememek gibi bir durum, Allah'a hamdolsun, söz konusu değildir" diye konuştu.
'KASIM AYINA KADAR ÇİFTÇİLERİMİZİN ZARARLARINI KARŞILAMIŞ OLURUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çiftçimizi, üreticimizi asla çaresiz bırakmadık, bırakmıyoruz. 23 yıldır taviz vermediğimiz bu duruşumuzu, nisan ayında başımıza gelen zirai don olayında bir kez daha sergiledik. Hatırlarsanız, nisan ayında son 30 yılın en düşük sıcaklıkları kaydedildi. Kimi yerlerde eksi 17 dereceyi gören sıcaklık düşüşleriyle karşılaştık. Zirai don olayından 34 ilimiz büyük ölçüde olmak üzere 65 ilimiz etkilendi. TARSİM kapsamda hasar tazminatlarını ödemeye başladık. Sigortalı olmayan üreticilerimizin de zararlarını telafi ediyoruz. İnşallah kasım ayına kadar hem sigortalı hem sigortasız bütün çiftçilerimizin zararlarını karşılamış oluruz" ifadelerini kullandı.
'ŞAİBEYLE YATIP, BUTLANLA KALKIYORLAR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "TARSİM ile yüzde 70'e varan prim desteği sunuyoruz. Çiftçilerimizin talepleri doğrultusunda verim ve maliyetleri güvence altına alacak yeni sigorta ürünleri üzerinde de çalışıyoruz. Bir kez daha çiftçilerimizi tarım sigortası yaptırmaya davet ediyorum. Tarım sektörümüz, hamdolsun, dimdik ayaktadır. Türkiye, önüne çıkan zorluklara rağmen yürüyüşüne devam etmektedir. Biz bu makamlarda olduğumuz müddetçe, kutlu yürüyüşümüzü hiçbir güç engelleyemeyecektir. Ortada bir batan ve iflas eden varsa, görüyoruz ki o, ana muhalefetin istismar, iltimas, çarpıtma ve felaket tellallığı siyasetidir. Ekranlardaki ve gazetelerdeki tartışmaları sizler de takip ediyorsunuz. Yıllarca beraber yol yürüdükleri, iş tuttukları, belediyelerde üst düzey görev verdikleri arkadaşları, İstanbul'un imkanlarının nasıl yağmalandığını, nasıl birilerine peşkeş çekildiğini açıkça itiraf etmeye başladılar. Halka hizmet için harcanması gereken kaynakların siyaseti dizayn etmek için nasıl pervasızca kullanıldığı tek tek deşifre oluyor. Heybedeki irili ufaklı turplar da 'Ahtapot'un farklı yerlere uzanan kolları da yine bizzat kendi arkadaşları tarafından birer birer ortaya çıkartılıyor. İstanbul'u zehirli bir sarmaşık misali saran suç örgütünün kimleri haraca, kimleri maaşa bağladığı yavaş yavaş belli oluyor. Daha 2 yıl öncesine kadar Türkiye'yi yönetmeye layık gördükleri şahısla ilgili söylediklerini duydukça 'Allah bu milletin yüzüne bakmış' diyoruz. Gündemlerinde ne millet, ne çiftçi var. Şaibeyle yatıp, butlanla kalkıyorlar. Meselenin daha hazin tarafı şudur. Lafa gelince Kuvâ-yi Milliyeci olmakla övünen partinin genel başkanı, yabancı siyasetçilerden demokrasi dileniyor; huzurlarında el pençe divan durup bizi sıkıştırmaları için onlardan ricada bulunuyor. Hasılı, millete ve memlekete hiçbir faydaları olmadığı gibi bir de toksik siyasetleriyle Türkiye'ye ve ekonomimize zarar veriyorlar. Sonra da çıkıp Meclis kürsüsünde mazot bidonuyla halkçılık yapıyorlar. Ne diyelim. Rabbim ülkemizi ve milletimizi bunların insafına bırakmasın" ifadelerini kullandı.
'SEBZE VE MEYVE ÜRETİMİNDE DÜNYADA 4'ÜNCÜYÜZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz yaklaşık çeyrek yüzyıl önce bu mübarek toprakların sesi, umudu ve ruhu olarak Türkiye'ye hizmet için yola çıktık. Ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz günden beri, ait olduğumuz bu topraklara minnet borcumuzu layıkıyla ödemeye çalıştık. Çiftçimiz ürettikçe biz de tüm imkanlarımızla onlara destek olduk. Üretimin artması için reel olarak 2,1 trilyon lira tarım desteği verdik. 2025 yılında çiftçilerimize toplam 84 milyar lira ödeme yaptık. Yıl sonunda bu meblağ 135 milyar lirayı bulacak. Ülkemizde 206 çeşit tarım mahsulü üretiliyor ve hamdolsun, bunların birçoğunda kendimize yeter durumdayız. Sebze ve meyve üretiminde dünyada 4'üncüyüz. Bitkisel üretimde 11'inci, 21 üründe dünyada ilk 3'teyiz. Sığır eti, tavuk eti ve yumurta üretiminde Avrupa'da 1'inciyiz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde dünyada 16'ncı, Avrupa'da 2'nci sıradayız" dedi.
'CUMHURİYET TARİHİNDE YAPILAN BARAJLARIN 3 KATI KADAR BARAJ İNŞA ETTİK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üretimdeki bu tarihi başarılarla birlikte, tarım ve orman sektörümüz geçen yıl Türkiye ortalamasının üzerinde büyüme kaydetti. 2002'de 24,5 milyar dolar olan tarımsal hasılamızı, 22 senede tam 3 katına çıkartarak 2024 yılında 74 milyar dolara yükselttik. Aynı dönemde tarım ihracatımızı 3,8 milyar dolardan alıp geçtiğimiz sene 32,6 milyar dolara ulaştırdık. Yani 2002'de 1 yılda yapılan toplam ihracatı, bugün sadece tarımda gerçekleştiriyoruz. Bir diğer çarpıcı rakam ise şu. Tarımda son 22 yılda 110 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdik. 186 ülkeye 2 bin 218 çeşit tarım ürünü, 104 ülkeye tohum ihracatı yapıyoruz. Hayat kaynağımız olan suya, günümüz rakamlarıyla toplam 3 trilyon 350 milyar liralık yatırım yaptık. 10 bin 663 tesisi hizmete açtık. Cumhuriyet tarihinde yapılan barajların 3 katı kadar baraj inşa ettik. Bu yıl içinde 132 milyar lira yatırım büyüklüğüne sahip 321 tesisi daha inşallah milletimizin hizmetine sunacağız" diye konuştu.
'ÜRETİM PLANLAMANIN OLUMLU NETİCELERİNİ ÖNÜMÜZDEKİ 3 YIL İÇİNDE DAHA NET GÖRECEĞİZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İklim krizinin olumsuz etkilerini giderek daha fazla hissediyoruz. Yeni normal olarak adlandırılan bu dönemde, toprağın, suyun, tarım ve hayvancılığın önemi her geçen gün artıyor. Su, tarım ve hayvancılık politikalarımızı, işte bu acı gerçeğin rehberliğinde büyük bir ciddiyetle belirliyoruz. Son dönemde devrim niteliğindeki bazı düzenlemeleri hayata geçirdik. Üretim planlamasına başladık. Stratejik ürünler başta olmak üzere artık hangi ürünün nerede ve hangi miktarda ekileceğine biz karar veriyoruz. Yeni destekleme modelimizi devreye aldık. Hayvancılıkta da planlama bölgeleri oluşturduk. Üretim yapacak vatandaşlarımıza yönelik ilave teşvik ve destekleri ilan ettik. Üretim planlamanın olumlu neticelerini önümüzdeki 3 yıl içinde daha net göreceğiz. Toprak etüt ve ulusal toprak haritalama çalışmalarımıza ilişkin güncel verileri de paylaşmak isterim. 28 milyon hektar tarım ve mera alanımızda yürüttüğümüz çalışmalar için Dünya Bankası'ndan 143,5 milyon dolar finansman sağladık. Şu ana kadar 2,5 milyon hektarda bu çalışma tamamlandı, 6 milyon hektar alanda ise halen devam ediyor. 6 Şubat depremlerinden etkilenen 11 ilimizde de çalışmalar sürüyor" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk tarımı için çok önemli bir başka konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. 1 Temmuz'da başlatacağımız, Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı tarım sayımı ile arazi büyüklüğünden ürün desenine, hayvancılıktan makine parkına kadar tüm verileri güncelleyeceğiz. Tüm çiftçilerimizi, Tarım Bakanlığımız ile TÜİK koordinasyonunda yürütülecek bu kritik çalışmaya destek olmaya çağırıyorum. Bugün sizlerle yalnızca hasbihal etmek için değil, müjdelerimizi paylaşmak için de bir araya geldik. Ziraat Bankamız, sektörün ihtiyaçlarına ve sizlerin beklentilerine uygun başarılı bir kredi paketi hazırlamış. 'İşim Ziraat Kredisi' ile birçok alanda çiftçimize cazip fırsatlarla kredi kullandırıyoruz" ifadelerini kullandı.
'10 DEKARIN ALTINDAKİ SERA YATIRIMLARI İÇİN 10 MİLYON LİRAYA KADAR KREDİ İMKANI SUNUYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni hayata geçecek bazı paketleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Sebze ve meyve yetiştirmek amacıyla sera kurmak isteyen üreticilerimize yeni kredi paketiyle destek oluyoruz. Bu kapsamda, 10 dekarın altındaki sera yatırımlarının finansmanı için 1 yıla kadar ana para ödemesiz, toplam 10 yıla kadar vadeli, 10 milyon liraya kadar kredi imkanı sunuyoruz. Yatırım tutarının yüzde 20'si öz kaynak olarak gerekirken, genç ve kadın çiftçiler için bu oran yüzde 10 uygulanacak. Halihazırda büyükbaş süt hayvancılığı yapan işletmelere kapasite artışına yönelik hayvan alımı için, öz kaynak aranmaksızın, 1 yıl ana para ödemesiz, toplam 7 yıla kadar vade ile 5 milyon liraya kadar yatırım kredisi veriyoruz. Küçükbaş hayvan üreticilerimizi de elbette ihmal etmiyoruz. Ölçeklerini büyütmek, hayvan varlığını artırmak, atıl kapasitelerini üretime kazandırmak isteyen küçükbaş yetiştiricilerimizin önünü açıyoruz. Tarım Bakanlığımız ile Ziraat Bankası iş birliğinde yürütülen 'Köyümde Yaşamak İçin Bir Sürü Nedenim Var' projesindeki küçükbaş kredilerinin limitini 600 bin liradan 1 milyon 200 bin liraya çıkarıyoruz. Açıkladığımız cazip kredi imkanlarının çiftçilerimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. El ele, gönül gönüle vererek inşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. 'Ziraat varsa memleketin dört bir yanında ziraat var' sloganıyla ülkemiz tarımına omuz veren bankamızı ve çalışanlarını bugün bir kez daha canı gönülden tebrik ediyorum. Türkiye'nin kalkınmasına, gelişmesine; soframıza ulaşan pek çok ürünün yetiştirilmesine emekleriyle, alın teriyle vesile olan çiftçi kardeşlerime selam ve saygılarımı iletiyor, her birine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum" dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
--------------
-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması
=============================
2- BAKAN URALOĞLU: TÜRKİYE DOĞU BATI EKSENİNDEKİ ULAŞTIRMA ORTA KORİDORUNUN MERKEZİNDE BULUNAN BİR ÜLKE
Canan İLARSLAN- Mehmet ALA / İSTANBUL, (DHA)- Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu kapsamında, 'Orta Doğu'nun Orta Asya ve Avrupa ile Bağlantısı Oturumu'na katıldı. Burada konuşan Uraloğlu, "Türkiye'nin güzel bir konumu var. Jeopolitik bir konumu var. Doğu batı eksenindeki ulaştırma orta koridorunun merkezinde bulunan bir ülke" dedi.
İstanbul Kongre Merkezinde düzenlenen 'Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu'na katılan Bakan Uraloğlu, 'Orta Doğu'nun Orta Asya ve Avrupa ile Bağlantısı Oturumu'na katıldı. Uraloğlu, daha sonra foruma katılan bakanlar ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Foruma Uraloğlu dışında Suudi Arabistan Ulaştırma ve Lojistik Bakanı Saleh bin Nasser bin Alali Aljasser, Filistin Devleti Ankara Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa, Ukrayna Topluluklar ve Bölgesel Kalkınma Bakan Yardımcısı Serhiy Derkach katıldı.
'DÜNYADA HİÇBİR ÜLKE ARTIK KENDİSİNE YETER POZİSYONDA DEĞİL'
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Dünyada hiçbir ülke artık kendisine yeter pozisyonda değil. Hiçbirimiz kendimize yetmiyoruz. Mutlaka dünyadaki diğer ülkelere bu anlamda ihtiyacımız var. Bu ihtiyacın en önemli etkeni bu bağlantısallığı sağlamaktır. Ulaşabiliyor olmamız gerçekten bu anlamda kıymetli. Ulaştırmacılara görev düşüyor. Tam bu bağlantıyı sağlamak için görev düşüyor. Dolayısıyla bu bağlantıları konuşmak için, bunları güçlendirmek için, sadece rutin zamanda değil, olağanüstü durumlarda da neler yapabiliriz, bunları konuşmamızda fayda var. Sadece bir araya gelmekle kalmadık. Birçok anlaşmalar var. Birçok etkinlikler var" dedi.
'TÜRKİYE DOĞU BATI EKSENİNDEKİ ULAŞTIRMA ORTA KORİDORUNUN MERKEZİNDE BULUNAN BİR ÜLKE'
Uraloğlu, "Ulaştırma koridorlarının geçtiği bir ülkenin kalbi merkezinde, İstanbul'da yapıyor olmakta ayrı bir kıymete sahip. Türkiye'nin güzel bir konumu var. Jeopolitik bir konumu var. Doğu batı eksenindeki ulaştırma orta koridorunun merkezinde bulunan bir ülke. Geçmişte bu ticaret yollarının doğu batı ekseninde olduğunu biz hep biliriz. Günümüzde de bunlar çok etkili. Ama artık sadece doğu batı ekseninin yeterli olmayacağı kuzey güneyin de veya çapraz koridorların da bunlarla entegre olması gerektiği, birbirini desteklemesi gerektiği noktasında artık dünyada hepimiz hem fikir olduk diye düşünüyorum. Avrupa'da mesela 3 deniz girişimi Baltık Denizi ile Adriyatik Denizini ile karayoluyla birbirine bağlayacak girişime biz de geçen ay içerisinde Türkiye olarak stratejik ortak olduk. Biz Kuzey Güney Koridorları noktasında da neler yapabiliriz, nasıl güçlendirebiliriz diye düşünüyoruz. Bir kalkınma yolu projesi var. Basra Körfezi'nde başlayıp ülkemize kadar gelecek olan bir koridor var. Uzak Doğu'dan çıkan bir yük Avrupa'nın en uzak noktasına Süveyş kanalından 35 günde gidebilmektedir. Bir problem olursa bu sefer Ümit burnundan dolaşarak gemiler gidebiliyor. Bu 45 günde oluyor. Peki biz kalkınma yolunu bitirirsek orada 25 gün de olacak. Bugün orta koridorda demir yoluyla çıkıldığı zaman bugün itibariyle 18 günde uzak doğudan gelen bir yük Avrupa'nın en uzak noktasına kadar gidebilmektedir. İlerleyen zamanda da bu 15 güne belki 13 güne kadar da düşecektir. Yaklaşık 2200 kilometresi bunun ülkemizden geçiyor" şeklinde konuştu.
'İSTANBUL'DA YENİ BİR DEMİR YOLU GEÇİŞİ PLANLADIK'
Uraloğlu, "İstanbul'da yeni bir demir yolu geçişi planladık. Onu önümüzdeki yıllarda hayata geçirmiş olacağız. Dolayısıyla biz orta koridoru bir taraftan da ülke olarak desteklemeye devam edeceğiz. Yine kalkınma yolu koridoru Basra Körfezi'nde Irak'ın Faw Limanı'ndan başlayıp Türkiye'ye gelecek. Türkiye üzerinden de hem Karadeniz, Akdeniz, Ege Denizi'ne hem de Bulgaristan üzerinden bütün Avrupa'ya gitme imkanı olmuş olacak. Dolayısıyla alternatif koridorların yapılması mesela bugün kalkınma yolu koridoru bitmiş olsa gerçekten riskimiz daha az olursa. Burada biz 4 tane ülke olarak varız. Irak, Türkiye, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri. Diğer ülkelerin katılım noktasına da kesinlikle açığız. Çünkü burada hep beraber hareket etmemiz gerekir. Bir kriz anında ben kendi problemimi çözdüm deme lüksüne de gerçekten sahip değiliz. Beraberce kazan kazan politikasıyla dediğimiz gibi hareket etmemiz lazım" diye konuştu.
'DEMİR YOLU HATTIMIZI 11 BİN KİLOMETREDEN 14 BİN KİLOMETREYE ÇIKARDIK'
Uraloğlu, "Biz Türkiye olarak özellikle Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın liderliğinde son 23 yılda Türkiye'nin Ulaştırma ve Haberleşme altyapısına yaklaşık 300 milyar dolarlık yatırım yaptık. Mesela çift platformlu yollarda, bölünmüş yollarda 6 bin 101 kilometreden 29 bin 700 yüz kilometreye çıkardık. Demir yolu hattımızı 11 bin kilometreden 14 bin kilometreye çıkardık. Liman sayımızı 150'lerden 200'lere çıkardık. Yine buradaki ticari uçuşlara açık havalimanı sayımızı 26'dan 58'e çıkardık. Gerçekten iyi yatırımlar yaptık. Geçen sene Türkiye'deki havalimanlarını kullanan insan sayısı 231 milyondu. Sadece sizlerin de birçoğunun kullandığı İstanbul Havalimanı 80 milyonla geçen seneyi kapattı. Önümüzdeki senede bütün Türkiye'deki 58 havalimanının bu sene için söylüyorum. 240 milyon yolcuya hizmet edeceğini öngörüyoruz. Onun için hep beraberce sadece öncelikle elbette küresel birlikteliğimizin sağlanması. Sonrasında bu da küresel dönüş dediğimizin sağlanması. Onun için tam küresel ulaştırma koridorlarının tam da konuşulması için doğru zamandayız. Bazı kriz anlarında bile iletişimde kalıp bu ulaştırma koridorlarını beraberce açık tutmak gerekir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
'DÜNYA TİCARETİNİN YÜZDE 90'LARINA YAKINI DENİZDEN YAPILIYOR'
Bakan Uraloğlu, "Bir taraftan da Suudi Arabistan'ın bakanı şundan bahsetti. Biz gümrük işlemlerini 2 saate indirdik diyor. Daha da indirmemiz gerekirdi. Kesinlikle katılıyorum. Gümrükte saatlerce bazen günlerce bekliyorsunuz tahammül edilebilirliği yok. Onun için hep beraber dijitalleşmeyi mutlaka Ukrayna mesela bütün bu savaş halinde bile bu konuda ciddi atılımlar yapmış, gelişmeler kaydetmiş. Biz Türkiye olarak 86 milyon insan nüfusa sahibiz. Bizim bir e-Devlet uygulamamız var. Bu e-Devlet uygulamasına 67 milyon insanımız reşit olan, kanunun yükümlülükleri olan herkes üye. Birçok hizmeti biz buradan verebiliyoruz. Gerçekten bizim birçok işimizi kolaylaştırıyor. Her geçen gün bunu biraz daha geliştiriyoruz. Bazı ülkelere de bunu teklif ediyoruz. İş birliği yapma niyetimizi ortaya koyuyoruz. Yine gümrük geçişlerinde bu TIR'ların elektronik geçiş belgesi noktasında bir yazılım yaptık ve artık Azerbaycan ve Kazakistan'la bunu uygulamaya başladık. Dünya ticaretinin yüzde 90'larına yakını denizden yapılıyor. Bu ülkemiz için böyle geçerli" dedi.
'KARBON AYAK İZİNİN AZALTILMASI NOKTASINDA DA CİDDİ GAYRETLER SARF ETMELİYİZ
Uraloğlu, "Elbette orayı güçlendirmemiz lazım ama yeşil enerji, karbon ayak izinin azaltılması noktasında da ciddi gayretler sarf etmeliyiz. Avrupa bugün artık karbon ayak izini karbonu vergilendirme noktasında ciddi atılımlar, ciddi yaptırımlar hayata geçirmeyi planlıyor. Onun için biz de hep beraber bu anlamdaki iklim değişikliğiyle beraber karbon ayak izi noktasında gayret etmemiz gerekir. Yeşil enerji noktasında gayret etmemiz gerekir. E- mobiliteyi desteklememiz gerekir. Yine elektrikli araçları öncelikle kara taşıtları. Denizde de büyük gemilerin artık hidrojen yakıtlı, elektrikli olması noktasında ciddi adımlar atıyoruz. Ülkemizde yüksek hızlı tren İşletmeciliği yapıyoruz. 2251 kilometre demir yolu ağımız var. Bütün onların ortasında bile bu kriz anlarında bile bizim bu lojistik zincirini devam ettirmemiz lazım. Zaten birbirini hedef alan savaşan ülkeler öncelikle o lojistik zincirlerine müdahale ediyorlar. Onları kesmeye gayret ediyorlar. Biz de tam tersine bunları gerçekten her şartta, hep beraber ayakta tutmamız gerekir. Bunun için de önceden hazırlık yapmamız lazım" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
--------------------
- Forumdan detay görüntüler
- Abdülkadir Uraloğlu konuşması
- Genel ve detay görüntüler
============================
3- SARIYER'DE ÖLDÜRÜLEN OYA VE CİNSEL İSTİSMAR ŞÜPHELİSİNİN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) - SARIYER'de, 5,5 aylık hamile Oya Budak (18), eski nişanlısı Samet T. (19) tarafından silahla göğsünden vurularak öldürüldü. Oya Budak'ın, 6 ay önce Anıl Ö. tarafından cinsel istismara uğrayıp, hamile kaldığı ve bu yüzden Samet T. ile nişanının bozulduğu öne sürüldü. Budak'ın Anıl Ö. hakkında 9 Haziran'da şikayette bulunduğu öğrenildi. Oya Budak ve Anıl Ö.'nün ifadesi ortaya çıktı.
Samet T. eski nişanlısı Oya Budak'ı 25 Haziran'da saat 23.30 sıralarında konuşmak için Kılıçpınar Caddesi'ne çağırdı. Oya Budak, buluşmaya üvey kardeşi D.C.(13) ile birlikte gitti. Burada ikili arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında Samet T. yanında getirdiği silahla 5,5 aylık hamile Budak'a ateş etti. Göğsüne ve kulağına isabet eden kurşunlarla ağır yaralanan Oya Budak, kanlar içinde yere yığıldı. Samet T. ise babasına ait olan 34 ES 1380 plakalı araçla kaçarken, sesleri duyan vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Oya Budak, olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesi sonrası ambulansla Maslak'taki özel bir hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Burada ameliyata alınan Budak, yapılan müdahalelere rağmen karnındaki bebeğiyle yaşamını yitirdi. Olaya ilişkin geniş çaplı inceleme başlatan Sarıyer Asayiş Büro Amirliği ekipleri, şüpheli Samet T.'nin Bağcılar'da olduğunu tespit etti. Devam eden çalışmalarda Samet T., olaydan kısa süre sonra, saklandığı Bağcılar'daki amcası Aytekin T.'nin evinde olayda kullandığı ruhsatsız silahla yakalandı. Gözaltına alınan Samet T. ve saklanmasına yardım eden amcası Aytekin T. emniyete götürüldü. Diğer yandan, Oya Budak'a yaklaşık 6 ay önce cinsel istismarda bulunduğu öne sürülen Anıl Ö.'nün ise tutuklanarak cezaevine gönderildiği öğrenildi.
'ENGEL OLAMADIM; KORKUDAN KİMSEYE SÖYLEYEMEDİM'
Cinsel istismara uğrayan Oya Budak'ın istismar sonrası emniyette verdiği ifade ortaya çıktı. Budak ifadesinde "Anil Ö. benim yaklaşık 5-6 ay ance ayrılmış olduğum eski sevgilim olur. Kendisiyle Instagram isimli uygulama üzerinden 2025 yılının Ocak ayında tanıştık. O dönem uzun süre konuştuk. Beni 2025 yılının Ocak ayında gününü tam hatırlamadığım bir gü,n Eyüpsultan ilçesi Kemerburgaz Mahallesine çağırdı. Orada kendisiyle dışarıda buluştuk. Daha sonra bana 'Babamın iş yerine gideceğim, babamdan para almam gerekiyor' dedi ve birlikte babasının iş yerine gittik. İş yeri yıkık dökük ve ıssız bir yerdeydi. Hatırladığım kadarıyla yan tarafında bir turşucu vardı. İçeriye girdiğimizde dışarısı gündüz olmasına rağmen çok karanlıktı. Orada bizden başka kimse yoktu. Arkamdan bana yaklaştı ve bir anda bana saldırmaya başladı. Ağzımı eliyle kapattı bileklerimi sıktı. Beni orada bir yere fırlattı. Ben bağırmaya çalıştım ancak kimse duymadı ve ben istemediğim halde benimle zorla birlikte oldu. Ben istemedim ancak karşı koyamadım, engel olamadım. Daha sonrasında ben korkudan bunu kimseye söyleyemedim. Ailemin haberi yoktu. Yaklaşık 1 hafta önce karın ağrılarım ve regl olmamam sebebiyle hastaneye gittim ve hastanede hamile olduğumu öğrendim. Bu yaşadığım olayı aileme söylemek zorunda kaldım. Ailem konuyu öğrenince ailemle birlikte 9 Haziran 2025 tarihinde Anıl Ö.'yü bulmak için oturduğu yere gittik. Evini bulduğumuzda polisi aradık ve yakalanmasını talep ettik. Anil Ö. isimli şahısla bu geçen 5 aylık süreçte hiç görüşmedim; konuşmak istemedim; ancak kendisi babamı bana zarar vermesi için çok kez kışkırtmaya çalıştı. Babama mesajlar attı, amaç babama beni dövdürmekti" dedi.
'ÇOCUK BANA AİT DEĞİLDİR'
Diğer yandan Oya Budak'ın kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söylediği Anıl Ö.'den 9 Haziran'da şikayetçi olduğu da ortaya çıktı. Şüpheli Anıl Ö.'nün ifadesinde, "Oya Budak isimli şahısla Instagram isimli uygulama üzerinden tanıştık. Daha sonra kendisiyle buluştuk ve sevgili olduk. Yaklaşık 1,5 ay kadar sevgili kaldık. Bu süreçte kendisiyle çok kez buluştuk. Bir defaya mahsus birşey olmadı. Oya'nın ifadesinde söylemiş olduğu şekilde buluştuğumuzda babama ait iş yerine beraber gitmedik. Ben kendisine saldırmadım. Asla zorla birliktelik yaşamadık. Ben ona cinsel saldırıda bulunmadım. Biz Oya ile isteği dahilinde ya da dışında hiç cinsel birliktelik yaşamadık. Bunlar tamamen iftiradir. Çocuk bana ait değildir. Ben Oya'nın babasına da herhangi bir şekilde mesaj atmadım. Bahse konu mesaj gönderen hesap bana ait değildir. Bu şekilde bir hesabım yok" dediği öğrenildi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
------------
(ARŞİV)
25 ve 26 Haziran'da geçilen görüntüler
==============================
4- 13 YIL 4 AY HAPİS CEZASIYLA ARANAN FİRARİ 10 YIL SONRA YAKALANDI
Ali AKSOYER/İSTANBUL,(DHA)- DİYARBAKIR'da 2009 yılında 'Nitelikli cinsel saldırı' suçundan hakkında 13 yıl 4 ay hapis cezası bulunan Nurullah Sarı, İstanbul'da yakalandı. Şüpheli işlemlerinin ardından cezaevine gönderildi.
İstanbul Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü, Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekipleri tarafından hakkında kesinleşmiş 13 yıl 4 ay hapis cezası bulunan Nurullah Sarı, İstanbul'un Eyüp ilçesinde yakalandı. Sarı'nın 2015 yılından bu yana Eyüp'te saklandığı belirlendi.
Asayiş Şube Müdürlüğünde işlemleri yapılan Nurullah Sarı'nın, 2009 yılında Diyarbakır'da meydana gelen 'Nitelikli cinsel saldırı' suçundan 13 yıl 4 ay hapis cezası aldığı, 2015 yılının Mart ayında cezasının kesinleşmesinin ardından 10 yıldır arandığı tespit edildi. Şüpheli Nurullah Sarı, cezasını çekmek üzere cezaevine gönderildi.
Görüntü Dökümü:
------------------
-Zanlının emniyet müdürlüğünden çıkarılışı
================================
5- KÜÇÜKÇEKMECE UYUŞTURUCU OPERASYONU; BİR KİŞİ TUTUKLANDI
Özgür EREN / İSTANBUL, (DHA)- KÜÇÜKÇEKMECE'de polis ekiplerinin uyuşturucu madde ticari yapıldığını tespit ettiği eve yaptığı operasyonda bir kişi gözaltına alındı. Evde yapılan aramalarda ise çok sayıda uyuşturucu madde, silah ve para ele geçirildi.
Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Mehmet Akif Mahallesi'nde bir adreste uyuşturucu ticareti yapıldığı bilgisi üzerine çalışma başlattı. Ekipler adresi teknik ve fiziki takibe aldı. Polis ekipleri, 25 Haziran Çarşamba günü takip edilen adrese operasyon düzenledi. Evde bulunan 1 kişi gözaltına alındı. Evde yapılan aramalarda ise 7.222 gram Afgan sakızı, 9450 uyuşturucu hap, 4 şeffaf poşet içerisinde 57 gram uyuşturucu madde, 8.064 dolar, 264 bin 200 Türk lirası, 2 hassas terazi ve 2 cep telefonu ele geçirildi.
Şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından, sevk edildiği adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Görüntü Dökümü:
---------------------
-Evde yapılan aramalar
-Ele geçirilen uyuşturucu
-Ele geçirilen döviz ve Türk lirası
-Şüphelinin adliyeye sevki
==================================
6- GAZETECİ YÜCEL SÖNMEZ'İN CENAZESİNİ AİLESİ ADLİ TIP KURUMU'NDAN ALDI; 'ÇOK ERKEN GİTTİ'
Esra GÜNTEPE- Fırat ALKIZ / İSTANBUL, (DHA)- Hürriyet Gazetesi başta olmak üzere çeşitli gazete ve radyo kanallarında çalışan iklim aktivisti gazeteci Yücel Sönmez (49), dün Burgazada'daki evinde hayatını kaybetti. Yücel'in cenazesini ailesi Adli Tıp Kurumu'ndan aldı. Yücel'in kız kardeşi Zeynep Uçar, "Abim çok iyiydi çok erken gitti. Yapacak daha çok şeyi vardı, çok planları vardı. Daha yazmak istedikleri vardı" dedi.
Hürriyet gazetesi yazarı Yücel Sönmez (49), Burgazada'daki evinde dün geçirdiği rahatsızlık sonucu hayatını kaybetti. Gazetecinin cenazesi, Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Yapılan otopsi sonucu ölüm sebebinin yüksek tansiyon ve kalp krizi olduğu öğrenildi. Sönmez'in cenazesi bugün Kilyos'ta bulunan aile mezarlığına defnedilecek. Öte yandan cenazeyi almaya gelen aile üyelerinin ayakta durmakta güçlük çektiği görüldü.
'DOĞA İÇİN ÇOK ŞEY YAPACAKTI'
Kardeşinin ölümünün daha çok erken olduğunu söyleyen Zeynep Uçar, "Kalp krizi diye getirdiler, bize de öyle haber vermişlerdi. Şimdi Adli Tıpta bekliyoruz. Abim mükemmeldi, tam bir çevreciydi. İnsan ve hayvan dostuydu, bütün arkadaşları onu bilir özellikle adadakiler. Abim çok iyiydi, çok erken gitti. Yapacak daha çok şeyi vardı, çok planları vardı. Daha yazmak istedikleri vardı. Özellikle doğa için daha yapmak istediği çok şeyler vardı. Bunlardan hep bahsederdi, hiçbirini gerçekleştiremedi. Çok erken oldu. Hiçbir rahatsızlığı yoktu bildiğimiz ani bir kalp krizi uykuda yakalamış. Yatmış ve bir daha uyanamamış" dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü
--------------
-Adli Tıp dış bina görüntüsü
-Cenaze aracının giriş- çıkış görüntüsü
-Ailenin kapıda bekleme görüntüsü
-Kız kardeşi Zeynep Uçar röportaj
-Genel ve detay görüntüler
=============================
7- AVCILAR'DA 3 AYDIR ULAŞILAMAYAN KİRACININ KAÇTIĞI 112 İHBARI İLE ORTAYA ÇIKTI
İhsan DÖRTKARDEŞ / İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR'da Volkan Pozan üç aydır ulaşamadığı yabancı uyruklu kiracısının evine girmek için itfaiye ve sağlık ekiplerine haber verdi. Çilingir yardımıyla kapısı açılan evde kimsenin olmadığı ve kiracının kirayı ödemeden kaçtığı ortaya çıktı.
Ambarlı Mahallesi'ndeki bir sitede evi bulunan Volkan Pozan, geçen yıl yabancı uyruklu bir aileye evini kiraladı. Pozan, kiraları düzgün ödeyen aileden üç aydır haber alamayınca kapılarını çaldı, ancak ulaşamadı.
Kiracısının hayatından da endişe ettiğini söyleyen Pozan 112 Acil Çağrı Merkezi'ni aradı. Sevk edilen ekipler de daireye giremeyince savcının onayıyla evin kapısı çilingir yardımıyla açıldı. Polis, sağlık ve itfaiye ekiplerinin gözetiminde açılan kapıdan giren görevliler içeride kimsenin olmadığını gördü.
Aynı binada yaşayan bir kişi, aylar önce ailenin iki çocukları ve yanlarındaki bavullarla binadan çıkarken gördüklerini söyledi. Ev sahibi Volkan Pozan ise "Burada bulunan kiracımıza 3 aydan bu yana ulaşamıyoruz. Hayati tehlikesinden endişe duyduğumuz için buradayız. 155'i aradık. Sağlık, polis ve itfaiye ekipleri geldi. İçeride kimse yok. Muhtemelen yurt dışına kaçmış" dedi.
Görüntü Dökümü:
-------------------
-Çilingir kapıyı açarken
-Ev sahibi ve görevliler içeri girerken
-Ev sahibi Volkan Pozan ile röportaj
-İtfaiye aracı
-Bina ve 112 Ambulansı
============================
8- MİNİ SEYİR FÜZESİ HAVADAKİ HEDEFİ TAM İSABETLE VURDU
İbrahim YILDIZ/İSTANBUL, (DHA) BAYKAR'IN geliştirdiği Kemankeş 1 yapay zeka tabanlı mini seyir füzesi, Bayraktar Akıncı TİHA'dan yapılan atışlı testte havadaki hedefi tam isabetle vurdu.
Çorlu ve Keşan'daki Uçuş Eğitim ve Test Merkezleri'nin koordinesinde gerçekleştirilen test için kanat altında taşıdığı 2 adet Kemankeş 1 füzesiyle havalandı. Test faaliyeti kapsamında füzenin sistem tanımlama, seyir, atış ve görsel dalış (hava hedefi imha) kabiliyetleri gözlemlendi. Senaryo gereği 2 adet Kemankeş 1 füzesi ile başka bir drone tarafından taşınan hareketli hava hedeflerine yönelik atış yapıldı. Baykar tarafından geliştirilen yapay zekâ destekli hedefleme sistemi sayesinde füzeler, belirlenen hedefleri otonom uçuşla ve yüksek hassasiyetle tam isabetle imha etti.
İLK KEZ TEKNOFEST'TE SERGİLENDİ
Stratejik hedeflere karşı kullanılmak üzere Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Kemankeş 1, 27 Nisan - 1 Mayıs tarihleri arasında Atatürk Havalimanı'nda TEKNOFEST 2023 kapsamında ilk kez halka açık bir şekilde sergilendi. Kemankeş 1, adını attığı okla hedefi tam isabetle vuran okçulardan alıyor. Füzeler, Baykar'ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar AKINCI TİHA, Bayraktar TB2 SİHA ve Bayraktar TB3 SİHA'ya entegre edilerek görev yapacak. Yaklaşık 1 saat havada kalabilen mini akıllı seyir füzesi, sahip olduğu jet motoru sayesinde süratle yol alarak düşman hattı gerisindeki en riskli hedeflere karşı etkinlik gösterebilecek. 200+ kilometre görev menziline sahip Kemankeş 1, yapay zekâ destekli optik güdüm sistemi sayesinde hedefini tanıyarak zorlu hava şartlarında dahi tam isabetle imha kabiliyetine sahip olacak.
MUHARABE SAHASINDA DENGELERİ DEĞİŞTİRECEK
Yapay zekâ destekli oto pilot sistemi ile otonom uçuş gerçekleştirip stratejik hedefleri yüksek hassasiyetle etkisiz hale getirerek muharebe sahasında dengeleri değiştirecek. Gece ve gündüz şartlarında kullanılabilecek Kemankeş 1, barındırdığı anti-jamming teknolojisi sayesinde elektronik karıştırmalardan etkilenmeden görev yapabilecek. Bağlı olduğu platform ile tüm görüş hattı haberleşmesi gerçekleştiren Kemankeş 1, elde ettiği tüm veri ve görüntüleri platform üzerinden yer kontrol istasyonuna ileterek kullanıcıya veri takibi konusunda destek sağlayacak.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Seyir füzesinin test aşamasındn görüntüler
-Füzesinin hedefi vurması
-Detay görüntüler
=========================
9- SİLİVRİ'DE 2 AYRI NOKTADA ÇIKAN YANGIN BÜYÜMEDEN SÖNDÜRÜLDÜ
Vehbi DEMİR- Uğur Samet AVCI / İSTANBUL, (DHA)- Silivri'de iki farklı noktada çıkan yangında çok sayıda meyve ağacı ve ekili buğday tarlası zarar gördü. Yangın, itfaiye ekiplerinin yoğun çalışmasıyla söndürüldü.
Yangın, saat 11.28 sıralarında Fener Mahallesi Uğur Bıçaker Sokak'ta bulunan tarlada çıktı. Tarlaya 300 metre uzaklıkta Akören yolu üzerinde de bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Alevleri görenler durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. Haber verilmesi üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. İki farklı noktada çıkan yangında, çok sayıda meyve ağacı, ahır olarak kullanan tek katlı baraka ile yaklaşık 200 dönüm alan zarar gördü. Yangın, yakınlarda bulunan çiftlik evlerine, ayçiçeği tarlasına ve elektrik santraline sıçramadan söndürüldü. Yangının çıkış nedeni araştırılıyor.
Görüntü Dökümü:
--------------------
-Yangından cep telefon görüntüsü
-Ekiplerden detaylar
-Soğutma çalışmalarından detaylar
-Genel ve detaylar
============================
10- ÇATALCA'DA BUĞDAY TARLASINDA YANGIN
Uğur Samet AVCI - Vehbi DEMİR /İSTANBUL,(DHA) Çatalca'da buğday tarlasında çıkan yangın itfaiye ekiplerinin 1 saatlik çalışmasıyla söndürüldü.
Yangın, saat 12.00 sıralarında Ovayine Mahallesi'ndeki buğday tarlasında çıktı. Alevleri görenler durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. Yangın, ekipler tarafından rüzgarların etkili olduğu alanda güçlükle söndürüldü. Yaklaşık 100 dönüm arazi zarar gördü. Yangının çıkış nedeni araştırılıyor.
Görüntü Dökümü:
--------------
- Yangından cep telefon görüntüsü
- Ekiplerden detaylar
- Soğutma çalışmalarından detaylar
============================
11- ZEYTİNBURNU’NDA SOKAK SOKAK DOLAŞIP ARAÇLARIN LASTİKLERİNİ BIÇAKLA PATLATTI
Baran AKKAYA - Mehmet Kaan KURT - Hiba HAKBİLİR / İSTANBUL, (DHA)-ZEYTİNBURNU’nda elindeki bıçakla sokakta yürüyerek çok sayıda aracın lastiğini patlatan ve kaportalarına zarar veren şüpheli Hüseyin A. yakalandı. Gözaltına alınan şüphelinin 6 suç kaydı olduğu öğrenildi.
Olay, saat 06.45 sıralarında Yeşiltepe Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, elinde bıçakla sokakta yürüyen bir kişi, park halindeki araçların lastiklerini bıçakla patlattı. Çevredekilerin uyarılarına aldırış etmeyen şüpheli, bazı araçların kaportalarına da zarar verdi. Araç sahiplerinin ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, çok sayıda araca zarar veren şüpheliyi yakalayarak gözaltına aldı. Şüphelinin 23 yaşındaki Hüseyin A. olduğu ve 6 suç kaydının bulunduğu öğrenildi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
-----------
(Güvenlik kamerası)
-Şüphelinin 2 aracın lastiğini patlatması
(Cep telefonu)
-Sokak boyunca lastikleri patlattığı anlar
Şüphelinin fotoğrafı
Şüphelinin sevki