DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: 2028 YILINA KADAR UZAK ÜLKELERE İHRACATIMIZI 50 MİLYAR DOLARA ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ
Tuğçe SEZER ODABAŞI-Harun ŞAHBAZOĞLU/İSTANBUL,(DHA)- Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 32'nci Olağan Genel Kurulu ve 'İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2024 yılında mal ve hizmet ihracatını desteklemek üzere toplam 24,7 milyar liralık kaynağı firmalarımızın emrine verdik. 2025 yılı için yaklaşık 33 milyar liralık bir destek bütçesini yine sizlerin istifadesine sunuyoruz. Jeopolitik gerilimlerin artması ve ticaret savaşları riskinin güçlenmesi gibi faktörler, ihracatımızın coğrafi çeşitliliğini artırmamız gerektiğini bizlere bir kez daha hatırlatmıştır. 2028 yılına kadar uzak ülkelere ihracatımızı 50 milyar dolara çıkarmayı; İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinin toplam ihracatımızdaki payını ise yüzde 30 seviyesine yükseltmeyi hedefliyoruz" dedi.
TİM 32'nci Olağan Genel Kurulu ve 'İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni' bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımı ile İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleşti. Törende ayrıca Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kaçır, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ve TİM Başkanı Mustafa Gültepe de yer aldı. Açılış konuşmalarının ardından sektör birincileri ödüllerini bakanların elinden aldı. Katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine ödülünü alan sektör temsilcilerini tebrik ederek başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan 2024 yılına dair ihracat, büyüme, teknoloji ve finansman alanındaki verileri kamuoyuyla paylaştı. Savunma sanayi, otomotiv, enerji ve turizm gibi sektörlerde Türkiye'nin küresel başarılarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan kadınların ihracata katkısı, teknolojik ürün ihracatındaki artış ve bölgesel ihracatın yaygınlaşması gibi başlıklara dikkat çekti.
'HER BİR ÜRÜNÜMÜZ KÜRESEL ARENADA BÜYÜK BİR İZ BIRAKIYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye İhracatçılar Meclisimiz, 33 yıldır sadece bir çatı kuruluş olmanın ötesinde, ihracatın stratejik aklını oluşturan, yön veren, politika öneren ve sektörleri ortak hedeflerde buluşturan bir vizyon merkezi haline geldi. Şunu konuşmamın başında samimiyetle belirtmek istiyorum. Türkiye'nin gıptayla takip edilen büyüme ve kalkınma hikayesi, 'İşimiz üretim, gücümüz ihracat' ilkesiyle siz ihracatçılarımızın özverili çabalarıyla yazılıyor. Dünyanın dört bir yanına ulaşan, en ücra köşelerde dahi kendine yer bulan her bir ürünümüz küresel arenada büyük bir iz bırakıyor. Türk ihracatçısı denilince artık dünyada sadece bir tedarikçi değil, aynı zamanda bir çözüm ve güven bankası anlaşılıyor. Bize ve milletimize yaşattığınız bu gurur tablosu için sizleri kutluyorum. Bütün ihracatçılarımızı, tüm firmalarımızı; işçilerimizden nakliyecilerimize kadar zincirin tüm halkalarını ayrı ayrı tebrik ediyorum" diye konuştu.
'ELDE ETTİĞİMİZ HİÇBİR BAŞARI BİZE ALTIN TEPSİDE SUNULMADI'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizler, binlerce yıllık medeniyet birikimiyle yoğrulmuş bu topraklarda, alın terini akılla ve vizyonla yoğurarak çalışan, üreten ve ürettiğini dünyaya ulaştıran bir milletiz. Elde ettiğimiz hiçbir başarı bize altın tepside sunulmadı. Bugünlere dikensiz bir gül bahçesinde yürüyerek gelmedik. Bilakis, canımızı dişimize takarak geldik. Zorlukları aşarak, bentleri tek tek yıkarak geldik. Bunun en yakın şahidi ihracatçılarımızdır. Her biriniz, Türkiye'nin bugünlere ulaşmasına çok büyük katkılar yaptınız. İhracatçılar olarak sizler, Türkiye Yüzyılı'nın inşasında hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan millet ve memleket sevdalısı yol arkadaşlarımızsınız. Rabbim dayanışmamızı, yol arkadaşlığımızı daim eylesin diyorum. Şunu da lütfen unutmayın. Henüz yolun başındayız. Daha önümüzde gidecek çok yolumuz var. Kalan yolu da yine omuz omuza yürüyeceğiz. İnşallah çalışarak, üreterek, satarak, yeni pazarlar bularak Türkiye'nin ihracatta hedeflediği yere gelmesini hep birlikte sağlayacağız" ifadelerini kullandı.
'TEHDİTLERİN ÇEŞİTLENDİĞİ BİR SÜREÇLE KARŞI KARŞIYAYIZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İçinden geçtiğimiz dönem yalnızca konjonktürel dalgalanmaların değil, derin yapısal dönüşümlerin ve tarihi önemde kırılmaların da yaşandığı bir eşik niteliğindedir. İnsanlık tarihine damga vuran Covid-19 salgınının sağlık boyutunu geride bıraksak da salgının tetiklediği krizin küresel ekonomide yol açtığı tahribat halen tam anlamıyla telafi edilemedi. Ticarette korumacılık politikaları yeniden yükselişe geçerken, uluslararası ticaretin serbest yapısında ciddi daralmalar meydana geliyor. Gümrük duvarları üzerinden yürütülen ticaret savaşları, mevcut belirsizlik ortamını daha da derinleştiriyor. Ekonominin yanı sıra küresel siyasetten toplumsal dengelere kadar birçok alanda risklerin arttığı, tehditlerin çeşitlendiği bir süreçle karşı karşıyayız. Bilhassa bölgemizde hemen her gün gözlerimizi yeni bir gerilimle açıyoruz. Şunu hepimiz az çok görebiliyoruz. Dengelerin kurulması, istikrarın sağlanması, fırtınalı sulardan sakin limanlara geçiş biraz daha zaman alacak. Türkiye olarak yol haritamızı, öngörülerimizi ve stratejilerimizi bu gerçeği göz önünde bulundurarak belirliyoruz. İşi şansa bırakmıyor, her türlü senaryoya karşı hazırlıklarımızı yapıyoruz" dedi.
'TÜRKİYE EKONOMİSİ 2025 YILININ İLK ÇEYREĞİNDE BİR ÖNCEKİ YILA KIYASLA YÜZDE 2 BÜYÜME KAYDETTİ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhalefetin, Türkiye'yi batığa sürüklemek isteyenlerin değirmenine su taşıyan sorumsuz söylemlerine rağmen oyuna gelmedik. Hamdolsun, şimdiye kadar ülkemizi bölgemizdeki çatışma ve savaş çeperinde tutmayı başardık. Sürekli değişen küresel ekonomik ve siyasi iklimin bizi hedeflerimizden koparmasına izin vermedik. 2024 yılı ülkemiz açısından önemli başarılarla dolu bir yıl oldu. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejimiz sayesinde ekonomi yüzde 3,2 oranında büyüdü. 2025 yılında da ekonomimizdeki ivme devam ediyor. Türkiye ekonomisi, 2025 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yıla kıyasla yüzde 2 büyüme kaydetti. Böylece 19 çeyrek boyunca kesintisiz büyüme başarısı gösterdi" dedi.
'YIL SONUNDA ENFLASYONDA 20'Lİ RAKAMLARI GÖRMEYİ BEKLİYORUZ'
Erdoğan, "Seçime rağmen istikrar ve reform programımızı kararlılıkla uyguladık. Siyasetten kendimiz bedel ödesek dahi popülist politikalara tevessül ederek ülkemize ve milletimize bedel ödetmedik. Program sayesinde ekonomimizin yapısal direncini artırdık. Dış kaynaklara bağımlılığı azaltarak, kırılganlıklarımızı asgariye indirdi. Özellikle son 3 ayda yaşanan her türlü şoka rağmen program sarsılmadı, dayanıklılığını korudu ve güven kazandı. Mayıs başında itibaren rezervlerimiz yeniden artmaya başladı. Risk primimiz düşüyor, Türk lirasına güven yükseliyor. Enflasyonla mücadele konusunda tavizsiz duruşumuzu koruyoruz. Enflasyon bir yıldır kesintisiz olarak geriliyor. Mayıs ayında yıllık enflasyon, son 3,5 yılın en düşük seviyesine geriledi. Yıl sonunda enflasyonda 20'li rakamları görmeyi bekliyoruzö diye konuştu.
'KÜRESEL İHRACATTAN ALDIĞIMIZ PAYI YÜZDE 1,07'YE YÜKSELTTİK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İhracat cephesinde son derece emin adımlarla ilerliyoruz. 2024, ihracatımız açısından rekorlar yılı olarak kayıtlara geçmiştir. 2024 yılında 262 milyar dolarlık ihracatla rekor kırdık. Küresel ihracattan aldığımız payı yüzde 1,07'ye yükselttik. Geçtiğimiz yıl 1 milyar dolar ve üzeri ihracat yapan firma sayımız 18'e, 100 milyon dolar ve üzeri ihracat yapan firma sayımız ise 302'ye çıktı. 2025 senesinde de aynı titizlikle yola devam ediyoruz. Mayıs ayında ihracatımız bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,7 artışla 24,8 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Cumhuriyet tarihinin en yüksek aylık ihracatıdır. Ocak-Mayıs döneminde mal ihracatımız geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,5 oranında artışla 111 milyar dolara, yıllıklandırılmış ihracatımız ise 265,5 milyar dolara yükseldi. Hizmet ihracatı tarafında da hamdolsun oldukça iyiyiz. 2002 yılında 14 milyar dolar olan hizmet ihracatımızı 2024 yılında 115,2 milyar dolara taşıdık. 2025 yılı Nisan ayı itibarıyla yıllıklandırılmış bazda 1,3 milyar dolarlık artışla hizmet ihracatında 116,5 milyar dolar seviyesine ulaştıkö ifadelerini kullandı.
'2024 YILINDA KADIN ÇALIŞANLARIN İHRACATA KATKISI 2 KAT ARTTI'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir başka gurur verici gelişme ise Türkiye'nin ihracatındaki artışın yalnızca nicelik değil, nitelik itibarıyla da büyük bir değişim göstermesidir. Orta, yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı 2002 yılında 10 milyar dolar, ihracatımızdaki payı yüzde 30 seviyesindeydi. 2024 yılında orta, yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı 101 milyar dolara yükseldi; ihracatımızdaki payı da yüzde 40'a çıktı. Bu artış, Türkiye'nin teknoloji yoğun ürünlere olan yöneliminin bir sonucu olarak gerçekleşti ve bu payın daha da artırılmasını hedefliyoruz. İhracatımızı ülke sathına yaymak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Mayıs ayı yıllıklandırılmış verilere göre 32 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptı. İhracata kadınların daha fazla katkı verdiğini memnuniyetle görüyoruz. 2024 yılında kadın çalışanların ihracata katkısı, 2013 yılına göre iki kat artarak 60,1 milyar dolara ulaştı ve payları yüzde 23,6'ya çıktı. Tüm zorluklara rağmen böylesine anlamlı bir başarıya imza atan kadınları bugün bir kez daha tebrik ediyorum" dedi.
'2028 YILINA KADAR UZAK ÜLKELERE İHRACATIMIZI 50 MİLYAR DOLARA ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Serbest Ticaret Anlaşmaları'ndan, Tercihli Ticaret Anlaşmaları'na, yatırımların karşılıklı teşvikinden, çifte vergilendirmenin önlenmesine kadar sizleri teşvik edecek her türlü hukuki altyapıyı kurduk, kuruyoruz. 2024 yılında mal ve hizmet ihracatını desteklemek üzere toplam 24,7 milyar liralık kaynağı firmalarımızın emrine verdik. 2025 yılı için yaklaşık 33 milyar liralık bir destek bütçesini yine sizlerin istifadesine sunuyoruz. Jeopolitik gerilimlerin artması ve ticaret savaşları riskinin güçlenmesi gibi faktörler, ihracatımızın coğrafi çeşitliliğini artırmamız gerektiğini bizlere bir kez daha hatırlatmıştır. 2028 yılına kadar uzak ülkelere ihracatımızı 50 milyar dolara çıkarmayı; İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinin toplam ihracatımızdaki payını ise yüzde 30 seviyesine yükseltmeyi hedefliyoruz. Finansman araçlarının çeşitlendirilmesi için de önemli adımlar atıyoruz. Türk Eximbank, Türk Ticaret Bankası ve İhracatı Geliştirme A.Ş. başta olmak üzere Türk kurumlarımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türk Eximbank, 2024 yılında 49 milyar dolarlık desteğiyle ihracatçılarımız için güçlü bir murakabe oluşturdu. Bu destekten yararlanan 17 bin 838 ihracatçımızın yüzde 83'ü KOBİ'ydi. 2025 yılında bu desteği 52 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Merkez Bankamız geçen yıl 581 milyar liralık reskon kredi kullandırdı. Bu yılın ilk 5 ayında ise 330 milyar liraya ulaştık. Bu kredilerin maliyetinin yarısını biz üstlenerek ihracatçılarımızı son 2 yılda toplam 173 milyar liralık bir finansman yükünden kurtardık" diye konuştu.
'YIL SONUNA KADAR KÜMÜLATİF KREDİ KEFALET HACMİNİN 160 MİLYAR LİRAYI BULMASI HEDEFLENİYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz haftalarda çok önemli bir adım daha attık. Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi kullandırım limitini 500 milyar liraya yükselttik. Bu programla dış ticaret açığımızda önemli yer tutan 284 stratejik ürüne, 2 milyar lira ve üzerindeki yatırım projelerine destek sağlıyoruz. Üstelik bu kredilerin maliyet oranı piyasa faizlerinin 3'te 1'i kadar. İlk 2 yıl ana para ödemesi yok ve 10 yıla kadar vade imkanı sunuyoruz. Faaliyetlerine kısa süre önce başlayan Türk Ticaret Bankası, ihracatçılarımızın finansmana erişimini kolaylaştırmak ve finansman imkanlarını çeşitlendirmek açısından önemli bir görev üstlenecektir. İhracatı Geliştirme A.Ş. ise sunduğu kefalet ve garanti mekanizmalarıyla sizlere yardımcı oluyor. Halihazırda 142 milyar lira tutarındaki ihracatçı kredisinin kullandırılmasına karşılık, 124 milyar liralık kefalet desteği sağlandı. Yıl sonuna kadar 70 milyar liralık ek kapasite oluşturularak, kümülatif kredi kefalet hacminin 160 milyar lirayı bulması hedefleniyor" ifadelerini kullandı.
'OTOMOTİV SEKTÖRÜMÜZ DÜNYANIN 12'NCİ BÜYÜK OTOMOTİV ÜRETİM ÜSSÜ KONUMUNDADIR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Savunma ve havacılık, beyaz eşya, otomotiv, enerji gibi pek çok sektörde dünyanın önde gelen imalat sanayi üreticilerinden biriyiz. Savunma ve havacılık sanayiimizin 2002 yılında yerlilik oranı yüzde 20 ve ihracat hacmi 248 milyon dolardı. 2024 yılında bu 15 milyar doları aşan cirosu, 180 farklı ülkeye ve bölgeye 6,7 milyar dolarlık mal ihracatı gurur kaynağımız oldu. NATO ve hizmet ihracatları da dahil edildiğinde toplam 7,1 milyar dolar ihracat rakamına ulaşıldı. Özellikle silahlı-silahsız, insansız hava araçlarında dünyanın önde gelen ülkeleri arasına girmeyi başardık. Dünyada satılan her 3 İHA'dan 2'sini Türk firmaları üretiyor. Zırhlı kara araçlarında ise adeta küresel bir markaya dönüştük. İlerleyen yıllarda milli muharip uçak Kaan' a olan taleplerin artacağını hep birlikte göreceğiz. İnsansız hava araçlarında yakaladığımız küresel başarıyı, inşallah savaş uçaklarında da elde edeceğiz. 37 milyar doları aşan ihracat hacmiyle Otomotiv sektörümüz Avrupa'nın 4'üncü, dünyanın ise 12'nci büyük otomotiv üretim üssü konumundadır. Dünyanın en büyük 250 müteahhitlik firması sıralamasında şirket sayısı itibarıyla 2'nci sırada yer alıyoruz. Türk dizileri 250'nin üzerinde ülkede 8 milyondan fazla izleyiciye ulaşıyor. Ziyaret ettiğimiz birçok ülkede Türk dizilerini seyrederek Türkçe öğrenmiş, ülkemizin adeta fahri elçisi olmuş gençlerle karşılaşıyoruz. Bakım onarım hizmetleriyle dünyada 8'inci sıradayız. Turizm alanında da 62,2 milyon ziyaretçi sayısıyla en fazla turist ağırlayan 4'üncü ülkeyiz" dedi.
'UNUTMAYIN BİZ KISA MESAFE KOŞUCUSU DEĞİLİZ, BİZ MARATON KOŞUCUSUYUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Salgınlar, savaşlar, küresel krizler, tedarik zinciri kopmaları. Bunların hiçbiri bizi yolumuzdan alıkoymadı. Ne yaşanırsa yaşansın, Türkiye'nin ihracatçıları asla geri adım atmadı. Sizin başarılarınız, gençlerimize umut girişimcilerimize ilham kaynağı oldu. Sizden beklentimiz yalnızca üretmeniz ve satmanız değil; aynı zamanda kutlu yürüyüşümüze eşlik etmenizdir. Hiç endişeniz olmasın. Allah'ın izniyle daha nice başarı hikayelerini birlikte yazacağız. Daha önce olduğu gibi, birçok duvarı birlikte yıkacağız. Daha nice rekorları beraberce kıracağız. Türkiye Yüzyılı'nı, ülkemizde inşallah beraberce gerçekleştireceğiz. Biz unutmayın, kısa mesafe koşucusu değiliz. Unutmayın, biz maraton koşucusuyuz. Yolumuz uzun. Mevla, yolumuzu ve bahtımızı açık etsin diyorum" diye konuştu.
Hitaplarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 16'ncı yüzyıla ait Osmanlı satranç takımından esinlenilerek el işçiliğiyle hazırlanan özel bir satranç seti hediye edildi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
----------
-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması
======
2- BAKAN KACIR: TÜRKİYE'Yİ YAPAY ZEKA DEVRİMİNE LİDERLİK EDEN ÜLKELERDEN BİRİ HALİNE GETİRECEĞİZ
Gülseren KARAPINAR-Ulaşcan ÖZER/İSTANBUL,(DHA)- TÜBİTAK Yapay Zeka Ekosistem Çağrısı Sözleşme İmza Töreni'nde konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Türkiye'de hiper ölçek veri merkezlerinin kurulmasını hızlandıracağız. Türkiye'yi yapay zeka devrimine liderlik eden ülkelerden biri haline getirmek için çalışmalarımızı hız kesmeden devam ettireceğiz" dedi.
TÜBİTAK Yapay Zeka Ekosistem Çağrısı Sözleşme İmza Töreni, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın katılımıyla gerçekleştirildi. Törende Bakan Kacır'ın yanı sıra İstanbul Valisi Davut Gül, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın ve çok sayıda akademisyen ve öğrenci yer aldı.
'GENÇLERİMİZİ, GELECEĞİN TEKNOLOJİLERİNE YÖN VEREN BİREYLER OLARAK YETİŞTİRİYORUZ'
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Ülkemizin ihtiyaçlarına ve küresel eğilimlere cevap verecek öncü, sürdürülebilir çözümler ve teknolojiler geliştirmek üzere TÜBİTAK bünyesinde Yapay Zeka Enstitüsü'nü kurduk. Dünyanın en büyük teknoloji festivali TEKNOFEST, Dene-yap Teknoloji Atölyeleri ve Sektör Kampüste gibi girişimlerle; gençlerimizi, geleceğin teknolojilerine yön veren bireyler olarak yetiştiriyoruz. Güçlü ve güvenli veri işleme altyapısı, yapay zeka alanında sürdürülebilir başarı için vazgeçilmez stratejik önceliğimizdir. 40 bin dizüstü bilgisayara denk bilgi işlem kapasitesiyle, dünyanın en güçlü 500 süper bilgisayarı arasında yer alan ARF'i geçtiğimiz yıl devreye aldık. Pek çok stratejik alanda yürütülen yüksek yoğunluklu simülasyonların hızlı, güvenli ve verileri ülkemizde kalacak şekilde gerçekleştirilebilmesine imkan tanıdık. Yakın zamanda süper bilgisayar altyapımızı yeni nesil grafik işlemci birimleriyle güçlendirerek işlem kapasitemizi üç katına çıkarmayı, böylece yapay zeka alanındaki projelere daha yüksek destek sağlamayı hedefliyoruz. Yerli altyapımızı güçlendirmenin yanında; özel sektörümüzün, üniversitelerimizin ve kamu kurumlarımızın, dünyanın en gelişmiş hesaplama imkanlarına erişimini sağlıyoruz" dedi.
'YAPAY ZEKA ALANINDA MİLLİ VE ÖZGÜN PROJENİN GELİŞTİRİLMESİ HER ZAMAN ÖNCELİĞİMİZ'
Bakan Kacır, "Avrupa Yüksek Başarımlı Hesaplama Konsorsiyumuna (EuroHPC) ortak olarak, Yaklaşık 380 bin dizüstü bilgisayara eşdeğer işlem gücüne sahip MareNostrum 5'i araştırmacılarımızın kullanımına sunduk. Yapay zeka alanında daha fazla milli ve özgün projenin geliştirilmesi ve bu projelerin ticarileştirilerek özel sektörün kullanımına aktarılması her zaman önceliğimizdir. Bu anlayışla, TÜBİTAK Yapay Zeka Ekosistem Çağrılarımızla; yapay zeka çözümlerine ihtiyaç duyan şirketlerin, bu alanda teknoloji geliştiren KOBİ'lerin ve araştırma merkezlerinin projelerini destekliyoruz. İlkini 2022 yılında açtığımız bu çağrıların üçüncüsünde de beş farklı tematik alanda 12 projeyi destekleme kararı aldık. Projeleri gerçekleştirecek konsorsiyumlarda 6'sı KOBİ ölçeğinde 12 girişim müşteri kuruluş olarak yer alıyor. Tamamı KOBİ ölçeğinde 12 teknoloji geliştiricimiz, 11 üniversitemiz ile Tarım ve Orman Bakanlığı Araştırma Enstitüsü ise ihtiyaç duyulan teknoloji çözümlerini geliştirecek. Yapay Zeka Enstitümüz, bu süreçte yürütülecek projelerden elde edilen bilgilerin anonim hale getirilerek, ekosisteme kazandırılmasından sorumlu olacak. Ayrıca, proje üretim aşamalarında doğrudan yer alarak konsorsiyumlara teknik danışmanlık ve uzmanlık desteği de sunacak. Ben; destek almaya hak kazanan 12 projenin tüm paydaşlarını tebrik ediyorum. Bu vesileyle; yapay zeka sistemlerini iş süreçlerine entegre etmeyi planlayan girişimleri 15 Mayıs'ta açtığımız dördüncü çağrıya başvurmaya davet ediyorum" şeklinde ifade etti.
'ÜLKEMİZİN İLK TEMEL YAPAY ZEKA BÜYÜK DİL MODELİNİ KULLANIMA SUNACAĞIZ'
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "31 Ağustos'a kadar açık kalacak çağrımızda; akıllı üretim sistemleri, akıllı tarım, gıda ve hayvancılık, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik, akıllı eğitim ve finans teknolojileri başlıklarında yapay zeka çözümlerine ihtiyaç duyan şirketlerimizin, ülkemizin araştırma ve inovasyon altyapısının birikiminden etkin şekilde faydalanmasını sağlayacağız. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; firmalarımızın yapay zeka temelli teknolojileri üretim süreçlerine entegre ederek, katma değer üretme yönündeki gayretlerini desteklemeye devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılında ülkemizi küresel arenada hak ettiği konuma taşımak üzere var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz. Önümüzdeki beş yıla dair yol haritası niteliğindeki 2030 Sanayi ve Teknoloji Strateji Belgesi, Cumhurbaşkanımız tarafından 26 Mart'ta ilan edildi. Strateji Belgemizde; sanayi üretiminde ve teknolojide tam bağımsızlık hedefimizi ve Türkiye'yi yüksek teknolojili ürünlerin üretiminde ve ihracatında küresel ölçekte lider konuma taşıma vizyonumuzu ortaya koyduk. Strateji Belgemiz doğrultusunda Türkçe verilerle zenginleştirilen, ülkemizin ilk temel yapay zeka büyük dil modelini kullanıma sunacağız. Proje kapsamında TÜBİTAK BİLGEM Yapay Zeka Enstitümüz; bugüne kadar 2 trilyon tokenlik veri derledi. Titizlikle temizlediği 300 milyar tokenlik veri havuzunu, farklı mimariler üzerinde eğitti. Yüksek doğrulukla metin işleyebilen yerli dil modelleri ortaya koydu. Bu modelleri yalnızca metinle sınırlı bırakmadan, görüntü ve ses gibi çoklu veri türlerini birlikte işleyebilen, çok modlu yapay zeka sistemlerine dönüştürmek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemde Yapay Zeka Dönüşüm Programlarıyla; yapay zeka teknolojilerinin üretim süreçlerinde kullanımını daha da yaygınlaştıracağız. Yerli ve özgün yeni yapay zeka modellerinin doğmasını sağlayacak girişimleri, somut adımlarla desteklemeyi sürdüreceğiz. Türkiye'de hiper ölçek veri merkezlerinin kurulmasını hızlandıracağız. Türkiye'yi yapay zeka devrimine liderlik eden ülkelerden biri haline getirmek için çalışmalarımızı hız kesmeden devam ettireceğiz" dedi.
'YAPAY ZEKA, ÖNEMLİ BİR KEŞİF DİYELİM'
Programda bir konuşma yapan İstanbul Valisi Davut Gül, "Hepinizin bildiği gibi yapay zeka hayatımızı kolaylaştıran ve zaman zaman da zorlaştırma ihtimali olan, gündemimize gelen önemli bir keşif diyelim. Bunu sadece kullanma değil, aynı zamanda yapay zekayı olabildiğince geliştirme, ona sahip olma, o bilgiye hükmetme üniversitelerimizin eliyle olacak. Her alanda olduğu gibi burada da TÜBİTAK'ın üniversitelerimizi koordine etmesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın bu işi himaye etmesi hiç şüphesiz bizi geleceğe daha da hazırlayacaktır. Bu vesileyle Bakanımız başta olmak üzere TÜBİTAK Başkanımıza, rektörlerimizin her birine tek tek teşekkür ediyor. Bu çağrının hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, konuşmasının ardından imza töreni gerçekleştirildi. Ardından hatıra fotoğrafı çekilerek program son buldu.
Görüntü Dökümü:
-----------
-Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın konuşması
-İstanbul Valisi Davut Gül'ün konuşması
-İmza töreni
-Hatıra Fotoğrafı çekimi
-Genel ve detay görüntüler
==========
3- KRİPTO PARA YATIRIMI VAADİYLE 3 KEZ DOLANDIRILDI; YARDIM İSTEDİ 10 BİN DOLAR DAHA KAPTIRDI
Ceyda BIYIKLIOĞLU- Şevval CİNDİR/ İSTANBUL, (DHA) - Esenyurt'ta kripto para yatırımı yapmak isteyen Ömür Tatlı, toplam dört farklı yatırımda, 47 bin dolar dolandırıldı. Kripto para kazanma vaadinde bulunan hesaplara para gönderen ve üç kez dolandırılan Ömür Tatlı, bu kez farklı bir internet platformundaki bir hesaptan yardım istedi. "Hemen hemen 40 bin doların yarısı gidince son kalan 10 bin dolarım vardı. O anda mantıklı düşünemeyerek son kalan 9 bin 874 doları da ona gönderdim" diyen Tatlı dördüncü kez dolandırıldı. Konuyla ilgili suç duyurusunda bulunan Tatlı, şüphelilerin tespit edilerek yakalanmasını ve mağduriyetinin giderilmesini istedi. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı konuyla ilgili soruşturma başlattı.
Olay, 15 Nisan 2025'te 'Kriptolucifer' isimli kullanıcıya ait Telegram kanalında meydana geldi. Kanal üzerinden 'Miami Koala' adlı yeni bir kripto paranın ön satışının duyurulduğu, katılımcıların 2 ile 10 Solana isimli kripto para göndererek ön satıştan faydalanabilecekleri açıklandı. Tatlı bu durumdan faydalanmak için ilk olarak 10 adet kripto para gönderdi. Ardından ikinci kez beyaz listeye dahil olduğu söylenerek tekrar 10 adet kripto para daha yatırdı.
NFT SATIŞINDAN DA 5 BİN 140 DOLAR DOLANDIRILDI
Tatlı, bir süre sonra yine aynı kanal üzerinden Dijital koleksiyon ürünü olarak bilinen 'NFT' satışı yapıldığı bilgisini aldı. NFT'lerin değerinin kısa sürede katlanacağı yönündeki açıklamalara inanarak, tanesi 476 dolardan 5 adet NFT satın aldı. Solanacoin ile birlikte NFT de satın alan Tatlı bu aşamada toplamda 5 bin 140 dolar ödeme yaptı. Ancak iddiaya göre NFT'lerin kısa süre içinde değer kaybettiği ve 100 dolardan satışa sunulduğu anlaşıldı. Tatlı, durumu sorguladığında muhatap bulamadı; kanal yöneticisi ismini değiştirerek kayıplara karışırken, Telegram kanalında açılan gruptaki tüm mesajlar da silindi.
'İADE YAPILABİLİR' YALANINA KANDI 16 BİN 400 DOLARLIK TRANSFER YAPTI
Olaydan 1 gün sonra 16 Nisan Çarşamba günü, bu kez başka bir Telegram grubu üzerinden 'RMN' adlı kripto paraya yatırımı yapan Tatlı, Binance Global borsası üzerinden 5 bin dolarlık alım yaptı. Kısa sürede fiyatı yükselse de satış işlemi gerçekleşmeyince durumdan şüphelenen Tatlı, bazı Telegram gruplarından yardım istedi. Burada karşısına çıkan kişiler, 'Coin iadesi yapılabileceğini' söyleyerek onu farklı işlemlere yönlendirdi. Sözde yardım amacıyla verilen talimatlarla Tatlı, kripto alım satımında kullanılan soğuk cüzdan adresini karşı tarafa iletti ve sahte '2 katı geri ödeme' vaadiyle kandırılarak parça parça toplamda 16 bin 400 dolarlık transfer gerçekleştirdi. Bu işlemlerin sonunda Tatlı, karşı tarafın hesabının silinmesi ve iletişimin kesilmesi sonrası dolandırıldığını anladı.
SAVCILIK SORUŞTURMA BAŞLATTI
Tatlı son yaşadığı dolandırıcılık vakasında ise, X'te bulunan 'Deepwebkripto' adlı sosyal medya hesabının yöneticisiyle iletişime geçti. Bu kişi, Tatlı'nın zararını telafi edeceğini söyleyerek ondan 9 bin 874 dolar aldı. Ancak sosyal medya yöneticisi birkaç gün sonra yatırımın battığını belirterek ortadan kayboldu. Toplamda dört farklı dolandırıcılık olayında 47 bin dolar zarara uğradığını belirten Tatlı, suç duyurusunda bulunarak dolandırıcıların tespit edilmesini ve mağduriyetinin giderilmesini istedi. Tatlıcı'nın şikayeti sonrası Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı konuyla ilgili soruşturma başlattı. Savcılık, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bir yazı göndererek şüphelilerin yakalanması için gerekli çalışmaların yapılmasını talep etti.
'5 BİN DOLARLIK YATIRIMIM OLDU; 1 HAFTA SONRA HESAPLARINI KAPATTILAR'
Tatlı, "Ben normalde kripto üzerinden alım satım yapıyordum. Bir gün sosyal medya platformlarının birisinde bir coinle ilgili ön satış yapılacağı duyuruldu. Başta 10 Solcoin gönderdim. İkinci kez alım yapabileceğimi söyleyen bir paylaşımda bulundular. Ben de 10 Solcoin daha yatırım yaptım. Aradan zaman geçti ve NFT satışıyla ilgili ön satışa katılanlaran daha uygun bir maliyetten alım yapabileceklerini duyurdular. Ben de 5 adet tanesi 490 dolardan NFT aldım. Toplamda 5 bin dolarlık bir yatırımım oldu. Aradan 1 hafta 10 gün geçtikten sonra bahsedilen sosyal medya hesaplarını kapattılar" dedi.
'PARANIZI GERİ ALABİLİRSİNİZ' YALANIYLA BİR KEZ DAHA DOLANDIRILDI
Üç kez dolandırtan sonra X hesabında bulunan 130 bin takipçili kripto yatırım hesabına mesaja yazıp yardım isteyen Tatlı, "Ben de gruplar üzerinden mesaj attım. Mesajda 'Başıma böyle bir iş geldi. Hesapları kapatıldı hiçbir şekilde hiç kimseye ulaşamıyorum' dedim. Bana 'Kurtarma ağınız aktifse bu tutarı geri alabilirsiniz' diyerek bana bilgilendirme yaptı. Ben de o anın heyecanlıyla insan mantıklı düşünemez ya ben de inandım. Hemen hemen 40 bin doların yarısı gidince son kalan 10 bin dolarım vardı. O kişi de bana bir işlem açmamdan bahsetti. Ben de işlem açmasını bilmediğimden nasıl yapabileceğimi sordum. O da 'Bilmiyorsan parayı bana gönder' dedi. Biz söz var ya insanın basireti bağlanır diye. O anda mantıklı düşünemeyerek son kalan 9 bin 874 doları da ona gönderdim" dedi.
'EN KISA SÜREDE YAKALANMALARINI TALEP EDİYORUM'
Tatlı, "Ben de bununla alakalı savcılığa suç duyurusunda bulundum. Savcı sağ olsun çok dikkatli bir şekilde hepsini tek tek inceledi. Hepsini Siber Suçlara gönderdi. Savcılık 10 gün içerisinde geri dönüş yapılmasını, o süre zarfında geri dönüş yapılmazsa sorumlular hakkında 'Aykırılık' tan işlem başlatacağına dair ihtar çekti. Siber suçlardan cevap gelmediğini belirttiler. Bu kişilerin en kısa sürede yakalanmasını talep ediyorum" diye konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü
---------------------
-Mağdur Ömür Tatlıcı ile röportaj
-Suç duyurusu başvuru dilekçesi
-Genel ve detay görüntüler
=========
4- KONKORDATO KOMİSERİNE 'AMELİYAT ÜCRETİ' DAVASI
Ceyda BIYIKLIOĞLU/İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL'da iflas sürecindeki bir şirkette konkordato komiseri olarak görev yapan Nermin A. hakkında, görevde olduğu dönemde geçirdiği ameliyatın ücretinin, şirket yetkililerince karşılandığı gerekçesiyle 'Görevi kötüye kullanma' suçlamasıyla Bakırköy 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Hazırlanan iddianamede Nermin A.'nın 'görevi kötüye kullanma' suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapsi istendi.
Bakırköy'de konkordato ilan eden gıda firmasında mali müşavir olarak çalışan Nermin A., şirkete konkordato komiseri olarak atandı. Olayın ardından şirket yetkililerinden Mustafa O., ses tellerinden estetik ameliyatı olmak isteyen Nermin A.'nın, özel hastanede gerçekleşen ameliyatın 17 bin liralık ücretini şirket yetkililerine ödettiğini iddia ederek Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Savcılık tarafından ifadesi alınan şirket çalışanlarından Ömer Faruk Ş., Nermin A.'nın kendisine konuyu açarak ameliyatın pahalı olduğunu söylediği ancak hiçbir konkordato komiserine elden ödeme yapmadıklarını ifade ederek ses teli ameliyatı için Nermin A.'ya yardım ettiklerini, söz konusu ücreti ödediklerini belirtti. Ödeme sonrası ameliyat olan Nermin A.'nın parayı kendilerine geri ödemek gibi bir teklif etmediğini, kendilerinin de böyle bir beklentilerinin olmadığını söyledi. Yine şirket yetkililerinden Özgür Ş. de ameliyat ücretini ödediklerini ve bir karşılık beklemediklerini söyledi.
SUÇLAMALARI REDDETTİ
Sanık Nermin A., savunmasında suçlamayı kabul etmeyerek ameliyat ücretinin ödendiğinden haberinin olmadığını ve sonrasında iade etmeye çalıştığını belirtti. Nermin A., iade edemeyince şirketten olan alacağına mahsup ettirdiğini söyledi. 'Görevi kötüye kullanma' suçuyla yargılanan memurun davasında, duruşma olmadan 'basit yargılama usulünün' uygulanmasına karar verildi.
2 YILA KADAR HAPİS TALEBİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma tamamlandı. Cumhuriyet savcısı hazırladığı iddianamede, Nermin A.'nın 'görevi kötüye kullanma' suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapsini talep etti. İddianamede Nermin A.'nın konkarto komiseri ve kayyum olarak görevli olduğu şirket yetkilileri ile menfaat ilişkisine girerek yaptırdığı ameliyatın ücretini şirket yetkililerinin ödemesine imkân vererek menfaat elde ettiği ve bu doğrultuda 'görevi kötüye kullanma' suçunu işlediği anlatıldı. (DHA)
==========
5 - ESENLER'DE VURAN SEMA NUR'UN EŞİ : SİLAHI NEREDEN BULDU
Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) -ESENLER'de boşanma aşamasında olduğu eşi Ebubekir B.'nin (28) evinin önüne giden Sema Nur S. (24), yanında getirdiği silahla kendini başından vurdu. Ambulansla hastaneye kaldırılan kadın hayatını kaybetti. Olayla ilgili Ebubekir B. gözaltına alındı ardından da adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Kadın ise, olaydan önce video çekerek "Ben hiçkimseye hakkımı helal etmiyorum. Kızım aileme emanet, eğer o adama verirseniz ben hakkımı helal etmiyorum" dedi. Sema Nur S.'nin hayatını kaybettiği olayın güvenlik kamera görüntüleri ortaya çıktı. Çocuğun velayeti ise geçici olarak Sema Nur S.'nin annesine verildi. Olayla ilgili konuşan Ebubekir B., "Eşim o silahı nereden buldu. 4 yaşındaki çocuğu annesiz bıraktılar" dedi.
Olay, 10 Haziran Salı günü saat 03.00 sıralarında Kazım Karabekir Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Sema Nur S., (24), iddiaya göre şiddetli geçimsizlik nedeniyle 6 yıllık eşi Ebubekir B.'ye (28), yaklaşık 5 ay önce boşanma davası açtı. Dava sürerken mahkeme çiftin çocukları 4 yaşındaki N.Ş.B.'nin geçici velayetini annesine verdi. Baba ise 7 Haziran Cumartesi günü vakit geçirmek için çocuğunu aldı. Akşam saat 19.00 sıralarında çocuğunu boşanma aşamasındaki eşine teslim etmek için annesi Lamia B. ve arkadaşı Hüseyin K. ile birlikte 34 LG 0943 plakalı otomobille, evin olduğu caddeye girdi.
YEĞENİNİN BULUNDUĞU ARACA SALDIRDI
Ebubekir B.'nin kullandığı aracın önü o sırada hakkında uzaklaştırma kararı bulunan kayınbiraderi Muhammed Can S. (20) tarafından kesildi. Eline aldığı kaldırım taşıyla 4 yaşındaki yeğeninin olduğu araca saldıran Muhammed Can S., aracın ön camını kırdı. Ardından da aynı taşla eniştesi Ebubekir B.'ye saldırıp kolundan yaraladı. Ebubekir B. annesi ve arkadaşıyla birlikte can havliyle bulundukları araçla olay yerinden uzaklaştı. Polis ekipleri ise saldırgana müdahale etti. Yaşananlar cep telefonu kamerasına yansıdı.
KAYINBİRADERİNDEN ŞİKAYETÇİ OLDU
Olayın ardından Ebubekir B., hastaneye giderek darp raporu aldı ve annesi ve arkadaşıyla emniyete giderek şikayetçi oldu. Muhammed Can S. hakkında savcılık tarafından 'Kasten yaralama' ve 'Mala zarar verme' suçlarından soruşturma başlatıldı. Polisin saldırganı yakalama çalışmalarının sürdüğü öğrenildi.
EŞİNİN EVİNİN ÖNÜNDE KENDİNİ VURDU
Diğer yandan olaydan 1 gün sonra Sema Nur S., boşanma aşamasındaki eşi Ebubekir B.'nin yaşadığı binanın önüne gitti. Elinde silah olan kadın, zillere bastıktan sonra bir süre bina önünde bekledi. Kapıyı açan olmayınca binanın önündeki merdivenlere oturan kadın, yanında getirdiği silahla kendini başından vurdu. Silah sesini duyan vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan Sema Nur S., ambulansla Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi kaldırıldı. Buradaki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
'KIZIM AİLEME EMANET'
Polis olayla ilgili soruşturma başlattı. Yapılan çalışmalarda Sema Nur S. ölümünden önce cep telefonuyla video çektiği ve mesajlaşma uygulaması üzerinden videoyu paylaştığı tespit edildi. Görüntülerde kadının, "Size sadece şunu söyleyeceğim. Beni tanıyan herkes neyin ne olduğunu biliyor. Öncelikle kızım 4 yaşında, ben bu zamana kadar onun için mücadele ettim. Canımdan, kanımdan her şeyimden verdim, feda ettim iyi ki de yaptım. Sadece şunu söylemek istiyorum, bunların hiçbirini hak etmedim. Ailem, kardeşim, kızım, babam ve annem hiçkimse hak etmedi. Bir delinin ruh hastasının iftiralarını herkes kale aldı. Ben hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum. Kızım aileme emanet, eğer o adama verirseniz ben hakkımı helal etmiyorum" dediği ortaya çıktı.
ADLİ KONTROLLE SERBEST KALDI
Yaşananların ardından Ebubekir B. polis tarafından gözaltına alındı. İfadesi alınarak adli işlemleri tamamlaman Ebubekir B, 'İntihara yönlendirme' suçundan adliyeye sevk edildi. Ebubekir B. hakkında 4 Mart'ta Aile Mahkemesinden 6 ay tedbir kararı aldırdığı, 18 Mart'ta da Ebubekir B.'nin eşi hakkında 6 ay tedbir kararı aldırdığı ortaya çıktı. Mahkeme Ebubekir Baran'ın, boşanması aşamasındaki eşi hakkında aldığı tedbir kararının Sema Nur S. tarafından ihlal edildiği ve Eburbirk B.'nin 28 Mart'ta şikayetçi olduğu öğrenildi.
EŞİNİN KARDEŞİ HALEN YAKALANAMADI
Ayrıca 28 Şubat'ta Ebubekir B.'nin eşinin annesi Senses S. ve kayınbiraderi Muhammed Can S. hakkında telefonla kendisini tehdit ettikleri gerekçesiyle şikayetçi olduğu bilgisine de ulaşıldı. Şüphelilerin ifadeye gelmediği ve halen firari oldukları da ortaya çıktı. Ebubeklir B. yurtdışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
KENDİNİ VURDUĞU ANLAR KAMERADA
Sema Nur S. hayatını kaybettiği anların güvenlik kamera görüntülerini ortaya çıktı. Görüntülerde Sema Nur boşanma aşamasındaki eşinin evinin önüne gelerek bir süre burada bekliyor. Ardından zillere basan kadın kapıyı açan olmayınca binan önündeki merdivenlere oturuyor. Görüntülerde burada bekleyen kadının daha sonra silahla kendini vurduğu ve yere düştüğü anlar görülüyor.
'4 YAŞINDAKİ ÇOCUĞU ANNESİZ BIRAKTILAR'
Olayla ilgili konuşan Ebubekir B., "Benim eşimdi çok üzüldüm yüreğim yanıyor. Bu olayın araştırılmasını istiyorum. Eşimin intiharına kim sebep olmuşsa araştırılıp hesap sorulmasını istiyorum. Ben 'Annem nerede' diye soracak bir çocuğa ömür boyu nasıl cevap vereceğimi düşünüyorum çok üzgünüm. O aile kızımı annesiz bıraktı. Yuvamı dağıttı. Defalarca annesi ölüm talimatımı verdi. Kardeşi o gün oradaydı öyle düşünüyorum. 'Bekir kafanı çıkar senin yüzünü görelim' diye yorumlarda tehdit ediyor 10 dakika sonra eşimin intihar haberini alıyorum. Ben o gün evde değildim zaten orada oturan akrabam bana haber verdi. 4 yaşındaki bir çocuğu annesiz bırakmayı başardılar. Eşimin erkek kardeşi halen dışarda serbest bir şekilde dolaşıyor. Ben onların yanına kalmasını istemiyorum" dedi.
'BANA KOMPLO KURDULAR'
Ebubekir B., "Bütün bunların sorumlusu eşimin annesi, erkek kardeşi ve küçük erkek kardeşidir bu olayın araştırılmasını istiyorum. Çocuğumu da alıkoyuyorlar göstermiyorlar. Mağdurum devletime sığınıyorum. Erkek kardeşi hala serbest bir şekilde bize gözdağı vermeye devam ediyor. Devletimden yardım bekliyorum ben suçsuzum. Kendi işledikleri suçları örtbas etmek için bana komplo kurmaya çalıştılar. Yapılan haberlerin altına erkek kardeşi akrabalarına yorumlar yaptırarak böyle bir algı yaratmaya çalıştılar. Erkek kardeşi ve annesi yüzünden cenazeye bile gidemedim. O cenaze benim de cenazemdi. Benim yuvam dağıldı yüreğim paramparça. Kim buna sebep olmuşsa devletim bunu araştırsın" ifadelerini kullandı.
'EŞİME O SİLAHI KARDEŞİ VERDİ'
Ebubekir B. , "Evet eşimin ailesi rahmetli eşimin mezarına giderek bazı açıklamalarda bulunmuş. Birincisi eşimin babasının açıklamalarında yaptığı hiçbir aslı astarı olmayan açıklamalarda eşimin babasının o evde hiç bir sözü geçmemektedir. Oğullarına çocuklarına sözü geçmiyor. Eşimin babasının o evde yaşamasına rağmen kızına silahı oğullarının ona verdiğinden neden bahsetmiyor. İkincisi eşimin avukatının yaptığı açıklamalarda avukatının davadan geri çekilmesi için tehdit ettiğime dair iddiaları var. Peki Cumhuriyet Başsavcılığında tehdit ettiğime dair herhangi bir suç duyurusu bulunuyor mu. Önemli olan bunu delillendirebilmektir. Delilin var mı varsa suç duyurusunda bulunursun devletimiz gereğini yapar. Üçüncüsü annesinin açıklamalarında kızının nasıl öldüğü veya öldürüldüğü iddialarında bulunmuş. Benim kızına baskı uyguladığımı, tehditler ettiğimi, darbettiğimi iddia etmiş. Eşimle karşılıklı tedbir kararı aldırdık. 5 aydır aile evinde yani sizin evinizde yaşamına devam etti. O silahı nerden bulduğundan neden bahsetmiyorsunuz. Neden oğullarının o silahı ona verdiğini itiraf etmiyorsunuz. Eşim ambulansla hastaneye giderken hastanede neden birbirinize girdiniz. Neden birbirinizi suçladınız. Polisler ve bekçiler sizi güçlükle ayırıyor. Eşim o silahı nereden buldu. Oğulların o silahı verdi. Eşim ve avukatı uzaklaştırma kararı olmasına rağmen konutuma yaklaşmaması gerekirken neden kararı ihlal edip konutuma geldiniz. Senin iddialarında delillerin yok ama benim iddialarımda delillerim var. Sizin de iddialarınız varsa ispatlayın" diye konuştu.
'İDDİALAR ASILSIZDIR'
Eburbekir B., "Ayrıca iddia ettikleri video 2021 yılına aittir. Ben o videoda eşyalarımı kendi isteğimle kırmışım. Benim eşyalarım ve orada çocuğum hiçbir şekilde bulunmamakta. Kendi isteğimle eşyamı kırdım diye suçlu mu oluyorum. Söyledikleri iddiaların hepsi asılsızdır" şeklinde konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü:
------------------------
(Güvenlik kamerası)
-Sema Nur'un beklemesi
-Yere düşmesi
(Cep telefonu)
-Ebubekir Baran'ın açıklamaları
(ARŞİV)
-11.06.2025 da geçilen görüntüler
=========
6-KAĞITHANE'DE İKİ KARDEŞİN ALACAKLILARININ EVİNİ KURŞUNLADIĞI ANLAR KAMERADA
Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) -KAĞITHANE'de iki kardeş, alacaklı oldukları kişinin evine silahlı saldırı düzenledi. Saldırı anı güvenlik kameralarına yansıyan iki kardeş, Kağıthane Asayiş Büro Amirliği ekipleri tarafından Şişli'de yakalandı.
Olay, dün 00.15 sıralarında Ortabayır Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; gece yarısı motosikletle sokağa gelen kaslı şüphelilerden biri, alacaklıları olduğu öne sürülen kişinin evini kurşunladı. Olayın ardından saldırganlar kaçarken, ihbar üzerine polis ekipleri çalışma başlattı. Güvenlik kamera görüntülerini incelemeye alan Kağıthane Asayiş Büro Amirliği ekipleri, olayı kasklı ve plakasız motosikletli iki şüphelinin gerçekleştirdiğini tespit etti.
KAĞITHANE ASAYİŞ POLİSİ YAKALADI
Çalışmaların devamında saklandıkları adresler tespit edilen F.K. (26) ve kardeşi F.K. (21), düzenlenen operasyonla Şişli'de yakalandı. Evde yapılan aramalarda; ruhsatsız tabanca, şarjör ve fişek, olayda kullanıldığı değerlendirilen 1 adet motosiklet çantası, 1 adet kask ve motosiklet ele geçirildi. Emniyete götürülen iki kardeş, emniyetteki ifadelerinin ardından 'Genel Güvenliği Kasten Tehlikeye Sokma' ve ve '6136 Sayılı Kanuna Muhalefet' suçlarından adliyeye sevk edildi. (DHA)
(DHA)
Görüntü Dökümü:
-----------
(Güvenlik kamerası)
-Saldırı anı
-Motosikletle kaçmaları
(Cep telefonu)
-Emniyete giriş
-Adliyeye sevk
=========
7- İSTANBUL'DA OTOMOBİL ALMAK İSTERKEN OĞLUNUN ARKADAŞLARI TARAFINDAN DOLANDIRILDI
Ali AKSOYER/İSTANBUL,(DHA) - İstanbul'da otomobil almak isteyen İ.A., oğlunun arkadaşlarıyla buluştuktan sonra 17 bin dolar ve 16 bin 500 lira para verdi. Parayı aldıktan sonra kaçan ve kendilerine ulaşılamayan şüpheliler, polisin çalışmasıyla yakalandı.
İstanbul'da polise başvuran İ.A.(62) otomobil almak isterken dolandırıldığını söyleyerek yardım istedi. İ.A. otomobil almak için oğlunun arkadaşı olan kişilerle konuştuğunu, araç almaları için onlarla buluşarak 17 bin dolar ve 16 bin 500 lira parayı teslim ettiğini söyledi. Şüphelilere güvendiğini anlatan İ.A., parayı verdiği kişilerin kendisini oyalamaya başladığını bir süre sonrada ortadan kaybolduklarını anlattı. Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada polis mağdurun şüphelilere para vermek için buluştuğu anların güvenlik kamera görüntülerine ulaştı. Şüphelilerin kimliklerini belirleyen polis düzenlediği operasyonda M.K.(55) ve M.F.G.(29') 'yi gözaltına aldı. Asayiş Şube Müdürlüğünde işlemleri tamamlanan şüpheliler çıkarıldıkları adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Şüphelilerin adliyeye sevki
-Şüphelilerin mağdurla buluştukları anlar güvenlik kamera görüntüsü
========
8- ZEYTİNBURNU'NDA HURDALIK ALANDA ÇIKAN YANGIN SÖNDÜRÜLDÜ
Emre KURT - Uğur ŞAHİN - Emin YEŞİL/İSTANBUL,(DHA) - ZEYTİNBURNU'nda hurda ve plastik malzemelerin depolandığı alanda çıkan yangın, itfaiye tarafından söndürüldü.
Yangın saat 11.00 sıralarında Maltepe Mahallesi Site Yolu Sokak'ta hurda ve atık malzemelerin toplanarak depolandığı alanda başladı. Henüz belirlenemeyen bir sebeple başlayan yangın, atık malzemelerin de tutuşmasıyla büyüdü. Yangından yükselen dumanlar, çevre ilçelerden de görüldü. Çevredekilerin ihbarı üzerine adrese çok sayıda itfaiye ekibi geldi. Yangın, ekiplerin yaklaşık 1 saatlik çalışması ile kontrol altına alınarak, söndürüldü. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. (DHA)
Görüntü dökümü:
------------
(Cep telefonu )
-Alevli görüntüler
-Çevre ilçelerden fark edilen dumanlar
Aktüel
-Havadan görüntüler
-İtfaiye ekiplerinin soğutma çalışmaları
-Polis ve sağlık ekipleri
-Genel ve detaylar
========
9-BAKIRKÖY'DE ÇOK SAYIDA BANKA VE İŞ YERLERİNİN CAMLARINI TAŞLA KIRAN ŞÜPHELİ YAKALANDI
Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) -BAKIRKÖY'de Mehmet Ö.(43), caddedeki çok sayıda iş yeri ve bankanın camlarına taş fırlatarak zarar verdi. Gözaltına alınan şüphelinin taşlı saldırıları güvenlik kameralarına yansıdı.
Olay, saat 04.00 sıralarında Zeytinlik Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, alkollü olduğu iddia edilen Mehmet Ö., kıyafetsiz olarak geldiği caddedeki 8 iş yeri ve bankanın camlarına taş fırlatarak hasar verdi. İş yeri sahiplerinin şikayeti üzerine şüpheliyi yakalamak için çalışma başlatan polis, Mehmet Ö.'nün geçtiğimiz haftada yaklaşık 20 iş yerine aynı şekilde zarar verdiğini belirledi. Saldırıları güvenlik kameralarına yansıyan şüpheli, polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelinin emniyetteki işlemlerinin sürdüğü öğrenildi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
-----------
(Güvenlik kamerası)
-Şüphelinin gelmesi
-Dükkanları taşlaması
-Uzaklaşması
(Fotoğraf)
-Zarar gören işyerleri
========