DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
1- YELİZ ÖĞRETMENİN ÖLDÜĞÜ KAZANIN GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI; AİLEDEN SÜRÜCÜNÜN SERBEST BIRAKILMASINA TEPKİ
Tuğçe SEZER ODABAŞI-Fırat ALKIZ/İSTANBUL, (DHA)- Üsküdar Çengelköy'de 22 Eylül 2024'te Bedia Canan E.' nin direksiyon kontrolünü yitirdiği otomobil kaldırıma çıkıp, yayalara çarptı. Kazada anaokulu öğretmeni Yeliz Kader (40) hayatını kaybederken, 7 kişi de yaralandı. Kaza sonrası tutuklanan Bedia Canan E. ilk bilirkişi raporunda araçtaki teknik arıza gerekçe gösterilerek serbest bırakıldı. Yeliz Kader'in oğlu Ömer Yusufoğlu, "İlk bilirkişi raporu, aracın 'ambale' durumunu yaşadığını söylüyordu. Bizim aldığımız bilirkişi raporu ise tam tersini söylüyor. Yani 'ambale' durumu olmadığını belirtiyor. Sonuç olarak, bir dikkatsizlik var. Bir ihmal var. Bir ihmal sonucunda bir can gitti ve giden can benim annemdi. Yüzlerce çocuğun öğretmeni" dedi. Yeliz Kader'in ablası Azime Mert ise "Karşı taraftan ne bir üzüntü ne pişmanlık ne de insani bir duyguyla bize bir geri dönüş olmadı. Orada 7 kişi yaralandı. Hiçbirine bir dönüş olmadı. Bu bizi daha çok üzdü. Adalet istiyoruz" diye konuştu. Bu arada kazanın güvenlik kamerası görüntüleri de ortaya çıktı.
Olayın artından herhangi bir tutuklama kararı verilmezken kazada hayatını kaybeden Yeliz Kader'in ailesi ve yaralananların hukuk mücadelesini 10 aydır sürdürüyor. Mağdurlar 17 Temmuz'da yapılacak duruşmadan tutuklama kararı beklerken kaza anına ilişkin yeni güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, Bedia Canan E.'nin kullandığı otomobilin ara sokaktan hızla çıktığı, önce seyir halindeki cipe ardından kaldırımdaki yayalara çarparak iş yerine girdiği anlar yer alıyor.
'ÇANTASINI ALMAYA GİTTİK, CENAZESİYLE KARŞILAŞTIK'
Kazada hayatını kaybeden 2 çocuk annesi Anaokulu Öğretmeni Yeliz Kader'in ablası Azime Mert, “22 Eylül akşamıydı. Evimizde otururken birden polis aradı bizi. 'Çengelköy'de çok büyük bir kaza oldu. Burada Yeliz Kader'e ait bir çanta var, gelip teslim alın' dediler. Biz tabii o zaman öldüğünü bilmiyorduk. O çantayı teslim almaya gittiğimizde cenazesiyle karşılaştık, teşhis ettik. 22 Eylül akşamı gezmeye gidiyor. Çengelköy'ü, Çınaraltı'nı çok severdi. Her hafta oradaydı. O gün de gitmiş oraya. O gün de hayatının son günüymüş işte" dedi.
Kazadan bu yana ne sürücüden ne de yakınlarından bir geri dönüş almadıklarını belirten Mert, “10 ay oldu. Yani iki ay sonra bir yıl olacak. Hiçbir şekilde karşı taraftan, ne bir üzüntü, ne pişmanlık, ne de insani bir duyguyla bize bir geri dönüş olmadı. Bize olmadığı gibi, orada 7 kişi yaralandı. Ayağında platin olanlar mı dersin, çocuğu düşen mi dersin. Hiçbirine bir dönüş olmadı. Ne bir özür, ne bir 'geçmiş olsun', ne de bize 'baş sağlığı' anlamında bir dönüş yapıldı. Bu bizi çok yaraladı. Acımız ikiye katlandı. Çünkü biz çok büyük bir kayıp verdik" diye konuştu.
'DOSYA 10 AYDIR SAVCININ ÖNÜNDE BEKLİYOR'
İlk bilirkişi raporunun ardından sürücünün serbest bırakıldığını ve ikinci bilirkişi raporunun dikkate alınmadığını söyleyen Mert, “Araçlarında 'ambale' adında bir terimle bir bilirkişi raporu çıkardılar. Bilirkişi raporunun çıktığı gün, aynı gün kadını serbest bıraktılar. Ondan sonra biz buna itiraz ettik. Tekrar bir bilirkişi raporu alındı. Bu ikinci raporda, onların iddia ettiği gibi araçta böyle bir sıkıntı olmadığı belirtildiği halde tekrar hukuki bir işlem yapılmadı. Kadın 10 aydır serbest. Dosya 10 aydır savcının önünde bekliyor. 17 Temmuz'da mahkemesi olacak. 10 aydır biz hukuki anlamda hiçbir aksiyon alamadık" ifadelerini kullandı.
'75 YAŞINDAKİ ANNEM YENİDEN EVLAT ACISI YAŞADI'
Annesinin acıyı ikinci kez yaşadığını söyleyen Azime Mert, “Anneme biz başta söylememiştik tahliye olduğunu, sonradan öğrendi. Tekrardan kızını kaybetmiş gibi bir üzüntü yaşadı. Hiçbir şekilde bizimle iletişime geçmediler. Bizim beklentimiz, adaletin tecelli etmesi. Başka bir şey istemiyoruz. Bizim için kazadan önce ve kazadan sonra diye bir hayat değişti. Her şey değişti. Çok üzüntülüyüz. Yaşama sevinci dolu dolu bir insan gitti. Ve bu insan öğretmendi. Çocukları hala ağlıyor, velileri hala ağlıyor, bizi arıyorlar" diye konuştu.
'POLİS BİZE BİR FOTOĞRAF GÖSTERDİ, ANNEMİZİN FOTOĞRAFIYDI'
Yeliz Kader'in oğlu Ömer Yusufoğlu ise, “Biz annemizin eve gelmesini bekliyorduk. Teyzem bizi aradı ve polisin aradığını, annemin eşyalarının bulunduğunu; fakat annemi bulamadıklarını söylediler. Biz tamamen, kaza esnasında annemin eşyalarını kaybettiğini, bir hastaneye gitmiş olabileceğini düşündük. Kazada yaralıların hangi hastanelere gittiğini araştırdık, annemi bulmaya çalıştık. Polis bize bir fotoğraf gösterdi. Annemizin fotoğrafıydı. Tanıdık. Vefat ettiğini söylediler. Tutuklandığını öğrendik. Normalde bu tarz tutukluluk süreleri 2 ay, 3 ay bulabilirken 2 hafta gibi kısa bir sürede, bilirkişi raporunun çıktığı gün, sabah erkenden çıkan raporla birlikte kadının salıverilmesi… Bunlar bize ikinci bir darbe oldu açıkçası. Şoka girdik" dedi.
'RAPORDAN HABERDAR EDİLMEDİK, KENDİMİZ ÖĞRENDİK'
Süreç boyunca bilgi verilmediğini, ilk rapora karşı ancak sonradan itiraz edebildiklerini belirten Yusufoğlu, “Bilirkişi raporu çıktığında bu bize bildirilmedi. Avukatımıza da bildirilmedi. Kendimiz öğrendik ve öğrendikten sonra itiraz edebildik. İlk bilirkişi raporu, aracın 'ambale' durumunu yaşadığını söylüyordu. Bizim aldığımız bilirkişi raporu ise tam tersini söylüyor. Yani 'ambale' durumu olmadığını belirtiyor. Sonuç olarak, bir dikkatsizlik var. Bir ihmal var. Bir ihmal sonucunda bir can gitti. Ve giden can benim annemdi. Yüzlerce çocuğun öğretmeni. Belki binlerce çocuğun öğretmeni. Yüzlerce insanın çalışma arkadaşı. Saygı duyulan bir insan ve çok gençti annem" şeklinde konuştu.
'BU KAZA, SÜRÜCÜNÜN KUSURUYLA MEYDANA GELDİ'
Ailenin avukatı Müslüm Demirtekin, sürecin başından bu yana bilirkişi raporlarına ve savcılık tutumuna itiraz ettiklerini belirterek, “Rapor geldiği gün dosyaya baktığımda, raporla birlikte tahliye kararı verildiğini öğrendim. Bunun üzerine, yeniden rapor alınması gerektiği konusunda uyarıda bulundum. Çünkü bu rapor yeterli değildi; yalnızca bir trafik uzmanından alınmıştı. Sayın savcıyla görüştüğümde, bir elektrik mühendisi ve bir makine-mekanik alanda uzman bir kişi tarafından da rapor alınması gerektiğini söyledim. Devamında da bu raporda birden fazla yaralı ve hayatını kaybeden bir öğretmen olduğunu, dolayısıyla konunun ciddiye alınması gerektiğini söylememe rağmen, söylediklerim dikkate alınmadı. Devamında da ben, Sulh Ceza Mahkemesi'nde bir elektrik mühendisi ve bir makine mühendisi olacak şekilde bir heyet raporu aldım. Dosyaya sundum ve yeniden tutuklanması konusunda talepte bulundum. Bu talebim de dikkate alınmadı" ifadelerini kullandı.
'BU YENİ BİR DELİL AMA DİKKATE ALINMADI'
İkinci raporun içeriğine dikkat çeken Demirtekin, “İki rapor birbiriyle tamamen çelişmektedir. İkinci alınan rapor, heyet raporudur. Ve açık ve net olarak şunu söylüyor: Bu kaza, aracın elektrik veya mekanik sisteminden kaynaklı değil; sürücünün kusurundan kaynaklı bir kazadır. Normalde bu raporla tekrar tutuklanması gerekirdi. Çünkü bu yeni bir veri, yeni bir delildir. Buna rağmen tutuklanmadı. Ben yıllardır avukatlık yapıyorum. Böyle ciddi bir raporun dikkate alınmaması beni şaşırttı. İyi bir soruşturma yürütülseydi, daha farklı bir sonuca gidilebilirdi. Artık önümüzde bir mahkeme, bir heyet var. Daha sağlıklı, daha adil bir yargılama olacağı kanaatindeyim" dedi.
'BİR ANDA, HİÇBİR ŞEY ANLAMADAN SAVRULDUK'
Kazadan yaralı olarak kurtulan Hümeyra Çiriş, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Bir dükkanın önünden geçerken, hiçbir şekilde ses duymadım. Yukarıdan bir araba geldi. Park halindeki araçla birlikte bizi sürükledi. Tamamen dükkanın içinde sıkışmış halde bulduk kendimizi. Gerçekten her şey bir anda, bir saniyede oldu. Kırıklarımız oluştu, vefat eden biri oldu. Aslında bu noktada bizi en çok sinirlendiren, üzen şey; üzerinden 10 ay geçmiş olmasına rağmen dengesiz, denkliği olmayan bir bilirkişi raporunun yayınlanması ve hiçbir şekilde aranmamamız, bir baş sağlığı olsun aileye ya da bize bir 'geçmiş olsun', bir 'özür' vesaire belirtilmemiş olması, bizim gerçekten sinirimizi bozan nokta bu oldu. O esnada yolda kim vardı, hiçbir şey anlamadık. Biz sadece üç arkadaştık. Yani eşim, arkadaşım ve ben. 'Herhalde uçtuk, bir yerlere gittik, sürüklendik,' dedik. Kazada o esnada araba kaç kişiyi sürükledi, ne oldu, yaşıyor muyuz onu bile anlayamadık."
'KAZADAN SONRA O YOLDAN GEÇEMİYORUZ'
Kazanın psikolojik etkilerinin hala sürdüğünü belirten Çiriş, “Daha sonrasında bizi uzun bir süre kimse aramayınca ve vefat eden kişi gözümüzün önünde can verince… Ben arkadaşımı, vefat eden kadının yanından çıkardım. Yani bunun travması hala üzerimizde. Biz o yoldan hala geçemiyoruz, yürüyemiyoruz, hiçbir şey yapamıyoruz. Şu an yolda yürürken bile bir korna sesi duysak, kaçıyoruz. Bizim bildiğimiz kadarıyla, ambale olan araç duraksar ve bir anda duman yükselir havaya. Ama o esnada araçta herhangi bir duman yükselmesi söz konusu dahi olmadı. Araç geri itildi ki biz aradan çıkartıldık. Umarım, inşallah, 17 Temmuz'da birazcık da olsa içimize su serpilir. Çünkü insan hayatı dediğin şey bir anda unutulup, 'boş ver' denecek kadar basit değil" diye konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü:
---------------
Güvenlik kamerası
-Kaza farklı açılardan görüntü
Aktüel
- Yeliz Kader'in fotoğrafları
- Abla Azime Mert röportaj
- Ömer Yusufoğlu röportaj
- Avukat Müslüm Demirtekin röportaj
- Hümeyra Çiriş röportaj
- Aileden genel ve detay
==========
2- 15 TEMMUZ ETKİNLİKLERİ KAPSAMINDA BİSİKLET TURU DÜZENLENDİ
Yılmaz OKUR - Canan İLARSLAN - Ulaşcan ÖZER / İSTANBUL, (DHA) - 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında, yaklaşık 500 sporcunun katılımıyla bisiklet turu düzenlendi. Taksim Meydanı'ndan başlayan tur, 15 Temmuz Hafıza Müzesi önünde sona erdi.
15 Temmuz Derneği ve Türkiye Bisiklet Federasyonu iş birliğiyle gerçekleştirilen etkinlikte, "Kardeşlik için pedal çevirö sloganıyla yola çıkan sporcular, Atatürk Kültür Merkezi önünden start aldı. Tur, İstanbul Valisi Davut Gül'ün işaretiyle başladı. Harbiye, Nişantaşı, Mecidiyeköy ve Zincirlikuyu güzergahını takip eden grup, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden geçerek 15 Temmuz Hafıza Müzesi önünde turu tamamladı. Etkinlik sonunda Kur'an-ı Kerim okundu, dualar edildi.
'AMACI 15 TEMMUZ RUHUNU YAŞATMAK'
İstanbul Valisi Davut Gül, "15 Temmuz anma haftası dolayısıyla İstanbul'un her tarafında çeşitli etkinlikler yapılıyor. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nün koordinasyonunda, 15 Temmuz Derneği ve çeşitli bisiklet derneklerinin katılımıyla boğazı da geçeceğimiz yaklaşık 1 saat süren bir etkinlik var. Bunun amacı 15 Temmuz ruhunu yaşatmak. 15 Temmuz'un hem anma hem de kutlama boyutu var. Anma boyutu; 253 şehidimiz var. Kutlama boyutu ise bu milletin devleti uçurumun kenarından almasıdır. 7'den 70'e bu coşkunun yaşanması için etkinlikler yapılıyor. Sporcularımıza ve katkı veren kurumlara teşekkür ediyorumö dedi.
'15 TEMMUZ'U UNUTMAMAK İÇİN BİR ARAYA GELDİK'
Bisiklet turuna katılan Faruk Meto, "Çok kötü bir gece yaşadık. Bu milletin üstün ferasetiyle o geceyi atlattık. İnşallah o günleri bir daha yaşamayız. Ben 15 senedir bisiklet turlarına katılıyorum ve düzenliyorum. Türkiye'yi daha güzel günler bekliyor. PKK olayları da bitiyor, çok şükürö dedi.
Mehmet Serkan Özten ise, "15 Temmuz'u unutmamak için bir araya geldik. İnşallah ülkemiz bir daha böyle bir olay yaşamaz. Çok duyguluyum, çok heyecanlıyım. Haberim olduğunda her zaman katılıyorum. Böyle bir şey olduğunda yine gelirimö diye konuştu.
'ÇOCUKLARIMIZ GÖRSÜN DİYE KATILDIK'
Çocuklarıyla birlikte etkinliğe katılan Hüseyin Aydın, "Öncelikle 15 Temmuz şehitleri için bu etkinliğe katıldık. Bisiklet etkinliğini çocuklarımız da görsün istedik. Köprüden geçtik. Bu etkinlik hem bizim için hem de çocuklar için bir hatıra oldu. Çocuklar için özellikle geleceğe bir katkımız olsun istedik. Biraz heyecanlandık. Çocuğumuz 6 yaşında olduğu için çok dikkat ettik. 12 kişi olarak Nişancı Grubu ekibiyle birlikte geldik. Güzel geçtiö dedi.
'BİZİM İÇİN SAVAŞMIŞLAR'
Etkinliğe babası ve kardeşiyle katılan Muhammed Eren Aydın, "15 Temmuz şehitleri için tura geldik. Onları tebrik ediyorum. Ülkemizi kurtarmışlar, bizim için savaşmışlar. Biz de buraya onları tebrik etmek için geldik. Köprüden geçtik. Kardeşime yardım ettim. 6 yaşında olduğu için bazı yerlerde zorlandı. Ona destek oldumö ifadelerini kullandı.
'ABİM ŞEHİT KEMAL EKŞİ, O GECE KÖPRÜDE ŞEHİT OLDU'
15 Temmuz gecesi ağabeyi şehit olan Hüseyin Ekşi ise, "Abim, şehit Kemal Ekşi, 15 Temmuz gecesi köprüde şehit oldu. Vatan için canını verdi. Ben de onun için burada pedal çevirmeye geldim. Şehit olduğu için onunla gurur duyuyorum. İnşallah bana da nasip olurö dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
-----------
-Bisiklet turu öncesi toplanan sporcular
-Vali Davut Gül'ün start vermesi
-Vali Davut Gül açıklama
-Katılımcılarla röportajlar
-Genel ve detay görüntüler
- Etkinlik alanından görüntüler
- Hüseyin Aydın ile röp.
- Muhammed Eren Aydın röp.
- Hüseyin Ekşi ile röp.
- Genel ve detay görüntüler
============
3- ŞİLE BELEDİYESİ SORUŞTURMASINDA AVUKATIN RÜŞVET ALDIĞI ANLARIN GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI
Leyla YILDIZ/İSTANBUL,(DHA)- Şile Belediyesi'ne yönelik yürütülen soruşturmada gözaltına alınan Şile Belediyesi Hukuk İşlerinden Sorumlu Avukat A.Ş.'nin rüşvet pazarlıklarının yer aldığı görüntüler ortaya çıktı.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca 10 Temmuz'da Şile Belediyesi'ne yönelik 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 'irtikap', 'rüşvet' ve 'ihaleye fesat karıştırma' suçlarından operasyon düzenlendi. Operasyonda Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı'nın aralarında bulunduğu 6 kişi gözaltına alındı. Tanık beyanları doğrultusunda yapılan çalışmalarda, Belediye içerisinde Başkan, Başkan Yardımcısı ve Hukuk İşleri Sorumlusunun da aralarında bulunduğu şüphelilerin, 'başkanın ricası', 'yardım' ve benzeri ifadelerle planlı bir şekilde rüşvet talep ettikleri ve aldıkları kaydedildi. Operasyonda, Şile Belediyesi Hukuk İşlerinden Sorumlu Avukat A.Ş., yapı ruhsatlarının verilmesi karışığında 20 bin Euro'yu rüşvet olarak aldığı esnada hakkında suçüstü yapılarak gözaltına alındı.
'SAVCILIK MAKAMINDA CEVAP VERMEK İSTİYORUM'
Avukat A. Ş.'nin alınan ifadesinde, 'Şile Belediyesi ile 2025 yılı Mart ayında Avukatlık danışmanlık sözleşmesi yaparak bu kapsamda Belediye Zabıta Müdürlüğü, İmar Müdürlüğü, Emlak Müdürlüğü ve Planlama Müdürlüğü ile alakalı hukuki bir soru sorulduğunda bunların muhatabı olarak sorulara cevap vermede görevliyim. Rüşvet konusunda ise avukatlık kanunu 58.maddesini gerekçe göstererek bu soruya savcılık makamında cevap vermek istiyorum' dedi.
'BAŞKAN OLARAK TABİR EDİLEN KİŞİ BEN DEĞİLİM'
Şüpheli sıfatıyla ifade veren Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı, "Göreve geldiğimde yetkileri yardımcılarıma devrettim, yapılan usulsüz işlemler hakkında bilgim bulunmuyor. Bazı bölümlerde beyanlarda başkan olarak tabir edilen kişi ben değilim. Belediye Başkan Yardımcısı T.T.Ö'dür" dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
-----------
-Rüşvet pazarlığı
-Suçüstü anı
=======
4- ŞİLE BELEDİYESİ'NE OPERASYON: ÖZGÜR KABADAYI DAHİL 6 ŞÜPHELİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 'irtikap', 'rüşvet' ve 'ihaleye fesat karıştırma' suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı'nın da aralarında bulunduğu 6 kişi adliyeye sevk edildi. (DHA)
=======
5- İSTANBUL'DA DEAŞ OPERASYONU: 3 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Derya EVREN KORKMAZ/İSTANBUL, (DHA)-İSTANBUL'da DEAŞ silahlı terör örgütü ve çatışma bölgeleriyle bağlantılı faaliyetlerde bulunduğu tespit edilerek gözaltına alınan 9 şüpheliden yabancı uyruklu olan 6 kişi sınır dışı edilmek üzere Geri Gönderme Merkezi'ne teslim edilirken diğer 3 şüpheli çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, DEAŞ silahlı terör örgütünün faaliyetlerinin engellenmesi ve deşifre edilmesine yönelik çalışma başlattı. Ekipler, DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet gösterdiği, çatışma bölgeleriyle bağlantılı olarak hareket ettiği ve örgüte ait sosyal medya hesaplarını kullandığı tespit edilen 8 kişiye yönelik operasyon düzenledi. Şüphelilerin ayrıca çatışma bölgelerinde çekilen fotoğraf ve videolarda yer aldıkları belirlendi. Yapılan baskınlarda 8 kişi gözaltına alınırken, adreslerde yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyal ele geçirildi.
6 KİŞİ SINIR DIŞI EDİLECEK
Yakalanan şüphelilerden 6 yabancı uyruklu kişinin sınır dışı işlemlerinin yapılabilmesi için Geri Gönderme Merkezi'ne teslim edilirken diğer 3 şüpheli çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. (DHA)
Görüntü Dökümü
---------------------
Şüphelilerin adliyeye sevki
(Arşiv)
Operasyondan görüntüler
========
6 - BEYLİKDÜZÜ'NDE MAKAS ATARAK İLERLEYEN OTOMOBİLİN ÇARPTIĞI YAYA HAYATINI KAYBETTİ
Vehbi DEMİR - Özcan KILIÇ / İSTANBUL, (DHA) - BEYLİKDÜZÜ'nde sürücü M.E.Ö.'nün (26) kontrolünden çıkan otomobilin çarptığı Özer Aycan (66), kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Kazanın ardından kaçan sürücüyü yakalamak için çalışmalar sürerken kaza anı çevredeki bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.
Kaza, dün saat 14.00 sıralarında Gürpınar Mahallesi Adnan Menderes Caddesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, caddede makas atarak ilerleyen sürücü M.E.Ö.'nün kontrolünü kaybettiği otomobil, o sırada yolun karşısına geçmeye çalışan Özer Aycan'a çarptı. Çarpmanın etkisiyle metrelerce sürüklenen Aycan'ın yardımına koştu. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri ilk müdahalesini olay yerinde yaptıkları Özer Aycan'ı hastaneye kaldırdı. Ağır yaralanan yaya, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Polis ekipleri ise kazanın ardından kaçan otomobil sürücüsü M.E.Ö.'nün yakalanması için çevredeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Kısa sürede kimliği tespit edilen sürücünün yakalanması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi.
'YAKLAŞIK 70-80 METRE FIRLATTI'
Kazanın yaşandığı caddede esnaf Muhammet Enes Özbey, "Dışarıdan gürültülü bir ses geldi, çıktığımızda bir amcanın yerde yattığını gördük. Bilinci açıktı, konuşuyorduk. Kameradan baktığımızda araç aşağıdan süratle geliyor, makas atmak isterken amcayı görmüyor ve çarpıyor. Yaklaşık 70-80 metre fırlatıyor. Araç vurduktan sonra kaçıyor. Akşam saatlerinde olay yeri inceleme ekipleri geldiğinde hayatını kaybettiğini öğrendik" dedi. Özbey, aynı cadde üzerinde sık sık kazaların meydana geldiğini belirterek, "Buraya defalarca kasis yapılmasını istedik. Daha önce çocuğa da araba çarptı. Belediyeden, zabıtadan, muhtarlıktan destek istedik ama burası İETT güzergâhı olduğu için kasis yapılamadığını söylüyorlar. Ama araçtan daha önemli olan insan hayatı" dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
-----------
(Güvenlik Kamerası)
- Makas attığı an
- Çarptığı an
- Çevredekilerin yardıma koşması
(Aktüel)
- Kazanın yaşandığı yer
- Muhammed Enes Özbey röportaj
- Genel ve detaylar
==========
7- KÜÇÜKÇEKMECE'DE ARAÇ İÇİNDEKİ TARTIŞMADA KADININ YARDIMINA ÇEVREDEKİLER KOŞTU
Baran AKKAYA / İSTANBUL, (DHA) -KÜÇÜKÇEKMECE'de otomobilde eşiyle tartışan kadının bağırma sesini duyanlar, aracın yanına koşarak kadını sakinleştirmeye çalıştı. Araçtan inmek isteyen kadına yardım edilirken, sürücü otomobiliyle hızla uzaklaştı. O anlar cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
Olay, 9 Temmuz akşam saatlerinde Cennet Mahallesi Fevzi Çakmak Caddesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, 34 MHM 857 plakalı otomobilin sürücüsü, yanında bulunan eşiyle henüz bilinmeyen bir nedenle tartışmaya başladı. Hareket halindeki araçta bağırmaya başlayan kadın, otomobilin kapısını açtı. Kadının, "Yalvarıyorum sakin ol, kurban olurumö dediği anlar çevrede bulunanlar tarafından duyuldu. Otomobilin durmasının ardından çevredekiler aracın yanına gelerek kadını indirmeye çalıştı. Kadına yardım edilmeye çalışıldığı sırada sürücü aracıyla hızla uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Şüpheli kısa sürede yakalanırken, kadının şikayetçi olmadığı öğrenildi. Yaşananlar çevredekilerin cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
Görüntü Dökümü:
-----------
(Cep telefonu)
-Hareket halindeki araçta bağıran kadın
-Aracın durması
-Çevredekilerin yardıma koşması
-Sürücünün gaza basarak kaçması
========
8- SULTANGAZİ'DE SAHTE SARGIYLA DİLENDİ; AKŞAM OLUNCA MOTOSİKLETİNE BİNİP UZAKLAŞTI
Emin YEŞİL / İSTANBUL, (DHA)- SULTANGAZİ'de kendisini yaralı gibi göstererek dilenen bir kişinin, gün sonunda motosikletine binerek bölgeden ayrıldığı anlar cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
Olay, Yunus Emre Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, bir kişi kolunu bandajla sararak yaralı süsü verdi ve çevredekilerden para toplamaya başladı. Gün boyunca araç sürücülerinden ve yayalardan para isteyen dilenci, akşam saatlerinde bandajını çıkararak park halindeki motosikletine bindi.
HER GÜN FARKLI BİR YERİNİ SARGIYLA KAPATIYOR
Çevredekilerin iddiasına göre, aynı kişi her gün aynı caddede dileniyor ve farklı bir uzvunu sargıya alarak acındırma yöntemiyle para topluyor. O anlar çevredekiler tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntülerde, dilencinin para topladıktan sonra bandajı çıkararak motosikletine binip bölgeden uzaklaştığı anlar yer alıyor. (DHA)
Görüntü Dökümü
-----------
(Cep Telefonu)
Dilencinin para dilendiği an
Gün sonu motosikletine binip gitti anlar
=========
9- SULTANGAZİ'DE YASAK NOKTADAN 'U' DÖNÜŞÜ YAPAN HAFİF TİCARİ ARACA OTOMOBİL ÇARPTI: 2 YARALI
Baran AKKAYA - Emin YEŞİL / İSTANBUL, (DHA) - SULTANGAZİ'de otomobil, yasak noktadan 'U' dönüşü yapan hafif ticari araca çarptı. Otomobildeki 2 kişinin yaralandığı kaza güvenlik kamerasına yansıdı.
Kaza, saat 10.30 sıralarında Uğur Mumcu Mahallesi Hoca Ahmet Yesevi Caddesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, 34 MHU 823 plakalı hafif ticari araç sürücüsü, 'U' dönüşünün yasak olduğu yerden dönmeye çalıştı. Bu sırada caddede seyir halinde olan 34 CMU 871 plakalı otomobilin sürücüsü, hafif ticari araca çarptı. Çarpmanın etkisiyle otomobil yan yattı. İhbar üzerine olay yerine polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kazada otomobilde bulunan 2 kişi hafif şekilde yaralanırken, çevrede bulunanların yardımıyla yan yatan araç düzeltildi. Kaza anı bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. (DHA)
Görüntü Dökümü
-----------
(Güvenlik kamerası)
Yasak olan yerden dönen ticari araç
Kaza anı
(Cep telefonu)
Kaza sonrası olay yerine gelen ekipler
Yan yatan otomobil
Yan yatan aracın düzeltilmesi
===========
10- ARNAVUTKÖY'DE İŞ YERİNE SİLAHLI SALDIRI GERÇEKLEŞTİREN 2 ŞÜPHELİ YAKALANDI
Taylan ERGÜN/ İSTANBUL, (DHA)- Arnavutköy'de iş yerine motosikletle gelip, silahlı saldırı düzenleyerek kaçan 2 şüpheli saklandıkları otelde yakalandı. 18 yaşından küçük oldukları öğrenilen şüpheliler çıkarıldıkları mahkemece 'suç örgütüne üye olmak' ve 'silahla yaralama' suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olay, 27 Haziran'da öğle saatlerinde Merkez Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, A.U. isimli kişi iş yerinde bulunduğu sırada motosikletle gelen iki kişinin hedefi oldu. Saldırganlardan biri araç üzerinde beklerken, diğeri silahla iş yerine girerek A.U.'ya ateş açtı. A.U. ise belinden çıkardığı silahla saldırganlara karşılık verdi. Yaşanan çatışma sırasında saldırganlar dışarıya kaçarken A.U. da peşlerinden koştu.
SALDIRI VE SONRASI KAMERADA
Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde saldırganların motosikletle kaçmaya çalıştığı ancak kısa süre sonra bir araca çarparak yere düştükleri görüldü. Saldırganlar daha sonra motosikleti olay yerinde bırakarak yaya olarak kaçtı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Hafif şekilde yaralanan A.U., ilk müdahalenin ardından Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı. Olayda kullanılan motosikletin Eyüpsultan'dan çalındığı ve hakkında çalıntı kaydı bulunduğu öğrenildi.
'BUĞRA AĞABEYİMİN SELAMI VAR'
Arnavutköy İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından başlatılan çalışmalarda, şüphelilerin kimlikleri tespit edildi. S.B. ile A.B.G.'nin 18 yaşından küçük oldukları ve suça özendirilerek örgüt adına hareket ettikleri belirlendi. Şüphelilerin saldırıyı düzenlerken, yurt dışında bulunan kişiler adına 'Buğra ağabeyimin selamı var' diyerek tehditte bulundukları öğrenildi.
TUTUKLANDILAR
Daha önce Arnavutköy'de iki farklı kişiye daha silahlı saldırı düzenlediği belirlenen şüpheliler saklandıkları otelde düzenlenen operasyonla yakalandı. Gözaltına alınan şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildikleri mahkemece 'suç örgütüne üye olmak' ve 'silahla yaralama' suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
-------
-Şüphelilerin adliyeye sevki
------
ARŞİV
=======
11- AVCILAR'DA MOTOSİKLETİN TEHLİKELİ TAŞINMA YÖNTEMİ KAMERADA
İhsan DÖRTKARDEŞ / İSTANBUL, (DHA) - AVCILAR'da arızalanan motosiklet, arka lastiği otomobilin bagajına sıkıştırılarak taşındı. Ön lastiği yolda sürüklenen motosikletle birlikte yolda ilerleyen otomobil, trafikte tehlike oluşturdu. O anlar cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
Olay, dün gece saatlerinde D-100 Karayolu'nun Denizköşkler Mahallesi mevkisindeki yan yolda meydana geldi. İddiaya göre, motosikleti arızalandığı için yolda kalan sürücü, arkadaşından yardım istedi. Olay yerine gelen arkadaşı, motosikleti otomobiline yerleştirmeye çalıştı ancak motosiklet araca sığmadı. Bunun üzerine motosikletin arka lastiği otomobilin bagajına yerleştirilerek sabitlendi. Ön lastik ve gidon ise dışarıda kaldı. Motosikletin ön bölümü yolda sürüklenirken, otomobil bu şekilde D-100 yan yolda ilerlemeye devam etti. Trafikte tehlikeye yol açan bu taşıma yöntemi, yoldan geçen başka sürücü tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. (DHA)
Görüntü Dökümü
-----------------------
(Cep telefonu)
Otomobil bagajına sıkıştırılan motosiklet trafikte götürülürken
=========
12- SULTANGAZİ'DE PARK HALİNDEKİ OTOMOBİL ALEV ALEV YANDI
Baran AKKAYA-Emin YEŞİL/İSTANBUL, (DHA)-SULTANGAZİ'de park halindeki otomobilde çıkan yangın kısa sürede söndürüldü. Otomobil kullanılmaz hale geldi.
Yangın, saat 11.00 sıralarında Malkoçoğlu Mahallesi Namık Kemal Caddesi'nde çıktı. Edinilen bilgiye göre; park halinde ki 34 UK 5635 plakalı otomobilin motor kısmında henüz bilinmeyen nedenle alevler yükselmeye başladı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine itfaiye ekipleri sevk edildi. Ekiplerin müdahalesiyle yangın büyümeden söndürülürken, yanan otomobil kullanılamaz hale geldi.(DHA)
Görüntü Dökümü
-----------
(Cep telefonu)
Alevli görüntüler
Olay yerine gelen ekiplerin müdahalesi