Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2

ABONE OL
DHA

1- BARSELONA'DAKİ OLİMPİYATLARDA MATEMATİKTE BİRİNCİ OLAN İSTANBUL'DAKİ 2 ÖĞRENCİ DHA'YA KONUŞTU

Canan İLARSLAN- Ataberk KURT / İSTANBUL, (DHA)- İstanbul'da yaşayan 4'üncü sınıf öğrencisi Sidar Cem Kılagöz (10) ve 6'ncı sınıf öğrencisi Atlas Haser (12), İspanya'nın Barselona şehrinde 9-15 Temmuz tarihlerinde düzenlenen 'Uluslararası STEM Olimpiyatları'nda matematik alanında dünya birincisi oldu. Her iki öğrenci bilim dalında da madalya kazandı. Sidar Cem Kılagöz, "Matematik evrenin dili, her şeyi kolayca anlayabilirsin" dedi. Atlas Haser ise "Önemli olan güzel başlayıp iyi ilerlemek ve çalışarak da bunu sürdürmek" ifadelerini kullandı.

İspanya'nın Barselona kentinde düzenlenen 5. Uluslararası STEM Olimpiyatları'nda (Science, Technology, Engineering and Mathematics - Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) Türkiye'den katılan 6'ncı sınıf öğrencisi Atlas Haser ve 4'nücü sınıf öğrencisi Sidar Cem Kılagöz, matematik alanında kendi yaş kategorilerinde dünya birincisi oldu. 10 yaşındaki Sidar Cem Kılagöz kendi kategorisinde matematikte birinci olurken, bilim alanında altın madalya kazandı. 12 yaşındaki Atlas Haser ise, kendi kategorisinde matematik alanında birinci olurken, bilim alanında da gümüş madalya kazandı. Elde ettikleri başarı ile ailelerinin gurur kaynağı olan Sidar ve Atlas, olimpiyatlardaki başarılarını anlattı.

'EN BÜYÜK VE SON HEDEFİM NOBEL ÖDÜLÜ KAZANMAK'

STEM Olimpiyatları'nda 4. Sınıf kategorisinde matematikte dünya birincisi olan Sidar Cem Kılagöz, "Ben ve Atlas sadece matematik ve bilimden girdik. Ana dalımız zaten matematik. Büyük finalde matematikte dünya birincisi oldum. Fene de girdim. Büyük finalde fende altın madalya kazandım. Online finalde ise sadece matematiğe girdim. Dünya ikincisi olarak altın madalya kazandım" dedi.

Sidar Kılagöz, "Küçük yaştan beri bilmem gerekenden daha çok sayıyı biliyordum. Ondan sonra bunları çok erkenden çarpma, bölme gibi dört işleme başladım. Sınavlarda başarılı olunca annem ve hocalarım daha çok sınav araştırmaya başladılar ve böylece beni daha çok başarıya sürüklemek istediler. Ben de bundan keyif alıyorum. Matematiği seviyorum. Hedefim TÜBİTAK'ta altın madalya kazanıp, milli takıma girmek. Milli takımdaki Balkan, İMO gibi sınavlardan madalya kazanmak. En büyük ve son hedefimde Nobel ödülü kazanmak. Bu başarının beni başka başarılara ve çalışmaya da sürüklemesi lazım ki sürüklüyor" şeklinde konuştu.

'ALTIN MADALYA ALDIĞIMDA ÇOK MUTLU OLDUM'

Olimpiyatlar için her gün çalıştığını ifade eden Sidar Kılagöz, "Her gün çalıştım. Çıkmış soruları çözdüm. Benzer soruları çözdüm. Bence sınav kolaydı. 40 soru vardı. 40'ta 40 yaptım. Altın madalya aldığımda çok mutlu oldum, çok gururlandım. Çok büyük bir başarı olduğu için kendimle gurur duydum. Matematiği sevsinler, matematikle ilgili çalışsınlar ama severek çalışsınlar. Matematik evrenin dili, her şeyi kolayca anlayabilirsin. Matematik çok güzel bir şey" diye konuştu.

'HESAP MAKİNESİ EN BÜYÜK OYUNCAĞI OLMUŞTU'

Sidar'ın annesi Seda Kılagöz, "Sidar'ın bu matematik aşkı 2, 3 yaşlarındayken başladı. Çok küçük yaşlarda sayıları yazmaya, sayıları okumaya başlamıştı. Sidar'da daha sonra ritmik saymalar başladı. Sürekli soru soruyordu. Hesap makinesi en büyük oyuncağı olmuştu. Hesap makinesini çok fazla kurcalıyordu. Sonra kendi kendine toplama yapmaya başladı, çıkartma yapmaya başladı. Bize sorular sormaya başladı. Sonra ritmik saymayla birlikte çarpmalar başladı. Bir de hep matematikle ilgili çizgi filmler izliyordu. Ondan sonra bölme yapmayı keşfetti. Hatta biz buna çok şaşırmıştık. Hiç öğretmediğimiz halde. Bilim ve sanat eğitim merkezini kazanıp orada dersler görmeye başladıktan sonra oradaki öğretmenleri Sidar'ın matematik ilgisini fark ettiler, olimpiyatlara yönlendirdiler. Ulusal ve uluslararası olimpiyatlara girmeye başladı. Orada da derece almaya başlayınca bunun devamı geldi" dedi.

'MATEMATİKSEL, ANALİTİK ZEKAYI BESLEYEN OYUNLARIMIZ OLDU'

Gururlu olduklarını ifade eden Sidar'ın babası Metin Kılagöz, "Oğlumuzun böyle bir hedefinin olması ve bu hedefi doğrultusunda da bunu istediği şekilde sonuçlandırması bizim için gururlu bir şey. Sidar'ın matematik tutkusuyla beraber elimden geldiği kadar yazılım kısmında da yönlendirdim. Algoritmik zekasının gelişmesiyle beraber oyun programcılığı eğitimleri aldı. Biz zaten küçükken de ardinyo setleri alıp ardinyo setlerinden ilgisini sürekli yönlendirdiğimiz şeyler oldu. Bu matematiksel, analitik zekayı besleyen eylemlerimiz daha doğrusu oyunlarımız oldu. Oyunlaştırıp yaptık" ifadelerini kullandı.

'ÜLKEMİ TEMSİL ETMEK ÇOK GURURLANDIRICIYDI'

Matematik alanında birinci olan 6'ncı sınıf öğrencisi Atlas Haser ise, "Gerçekten orada ülkemi temsil etmek çok gururlandırıcıydı. Birkaç yıl önce matematikle ilgilenince kendimi iyi hissetmeye başladım. Böylece giderek geliştim. O yüzden herkes destekleyince ve öğretmenlerimin de yardımıyla giderek geliştim ve bu seviyeye geldim. Hedefim İMO gibi küresel daha büyük yarışmalarda dünya birinciliği veya büyük sonuçlar elde edebilmek" dedi.

'ÖNEMLİ OLAN GÜZEL BAŞLAYIP İYİ İLERLEMEK VE ÇALIŞARAK DA BUNU SÜRDÜRMEK'

Atlas Haser, "Burada online elemeler olmuştu. Elemeler yapıldıktan sonra büyük finale çağrıldım. Orada da hem matematikten hem de bilim alanından madalya kazandım. Türkiye'ye döndüğümde annem, babam, pankartlarla beni karşılamışlardı. Çok mutlu oldum. Şu an başlamamış olmanız önemli değil. Türkiye'deki en büyük matematikçiler bile belki şu anda başlamıştı. Ama önemli olan güzel başlayıp iyi ilerlemek ve çalışarak da bunu sürdürmek" şeklinde konuştu.

'BAŞARIYA ALIŞTIK'

Atlas Haser'in babası Murat Haser, "Atlas ile yaklaşık 4 yıldır, 2'nci sınıftan beri daha önce hiç olmadığımız bir yarışmalar dünyasının içine girdik. Şu ana kadar 80 civarı yarışmaya katıldı. Biz de evde, öğretmenlerinin kendi çalışmalarının yanında aile olarak anne babası olarak destek vermeye çalışıyoruz. Bu başarıya alıştık diyebilirim. Sadece madalya değil olay. Çocuklar madalya odaklı olmasınlar. Yarışsınlar, işin keyfini çıkarsınlar. Matematik yapsınlar. Gerisi gelir" dedi.

Görüntü Dökümü:

-----------------

- Olimpiyattan görüntüler

- Havaalanındaki karşılamadan görüntüler

- Sidar Cem Kılagöz ile röp.

- Seda Kılagöz ile röp.

- Metin Kılagöz ile röp.

- Atlas Haser ile röp.

- Murat Haser ile röp.

- Genel ve detay görüntüler

============================

2- 24 YILLIK ARAŞTIRMA DÜNYACA BİLİNEN TIP DERGİSİNDE YAYIMLANDI; AŞI KARŞITLARINA YANIT OLDU

Özlem YURTÇU KARABULUT, Şevval CİNDİR / İSTANBUL, (DHA)- Danimarka'da 1 milyon 255 bin çocuğun 24 yılı bulan takipleriyle gerçekleştirilen dünyanın en kapsamlı çalışması, aşı karşıtlarının yıllardır dillendirdiği iddiaları çürüttü. Dünyada en çok bilinen tıp dergisi olan Annals of Internal Medicine'da 15 Temmuz'da yayımlanan çalışma, çocukluk çağı aşılarında bağışıklık yanıtı artırmak üzere kullanılan yardımcı maddelerden alüminyumun, otizmden alerjiye, 50'ye yakın hastalıkla herhangi bir bağlantısının olmadığını, verilerle kanıtladı. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, çocukluk çağı aşılarıyla ilgili şimdiye dek gerçekleştirilen en uzun süreli ve en kapsamlı çalışmayla ilgili "Elde edilen sonuçların bilimsel değeri çok yüksek" dedi.

Danimarka'da yürütülen ve 1 milyon 255 bin çocuğu kapsayan çığır açıcı bir araştırma ile aşı karşıtı hareketlerin, yardımcı madde olarak alüminyum içeren aşılarla ilgili iddialarını bilimsel kanıtlarla bir kez daha çürüttü. 15 Temmuz 2025'te Annals of Internal Medicine'da yayınlanan çalışma çocukluk çağında kullanılan aşıların, otoimmün hastalıklar, alerjiler ve nörogelişimsel bozukluklar dahil 50'ye yakın hastalıkla hiçbir bağlantısının olmadığını ortaya koydu. 1997-2020 yılları arasındaki verilere dayanan bu dev kohort (grup takip) çalışması, dünya çapında şimdiye kadar yapılmış en büyük ve en güvenilir araştırmalardan biri olarak öne çıkıyor. Danimarka'nın ulusal sağlık kayıtlarının sağladığı veri kalitesiyle desteklenen çalışmayla, 1 milyon 224 bin 176 çocuğun, aşı takvimlerini ve sağlık sonuçlarını inceleyerek çocukluk çağı aşılarıyla maruz kalınan alüminyum miktarının, kronik hastalık riskini artırıp artırmadığına bakıldı. Çalışmayı değerlendiren Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, otoimmün hastalıklar (tip 1 diyabet, romatoid artrit vb.), atopik rahatsızlıklar (atopik dermatit astım, egzama vb.) ve nörogelişimsel bozukluklar (otizm, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu) gibi alanlarda 'sıfır' risk artışı olduğunu kanıtlayan araştırmanın, aşı karşıtlarının 'alüminyum toksisitesi' iddialarını yerle bir ettiğine dikkat çekti.

SUDAN DAHA FAZLA ALİMİNYUM ALINIYOR

Bilimsel kanıtlar, gün içinde içilen su ve yiyeceklerden alınan alüminyum miktarının ortalama 7-10 mg'ı bulduğuna işaret ederken aşılarla alınan toplam alüminyum miktarının kat be kat üstünde olduğu dikkat çekiyor. Örneğin bir çocuğun ilk 6 ayda aşılarla aldığı toplam alüminyum miktarı yaklaşık 4,4 mg iken, aynı dönemde hazır mama ile aldığı alüminyumun miktarının 38 mg'ı bulduğu vurgulanıyor. Aşılardaki alüminyum, 'adjuvan' olarak bağışıklık sistemini güçlendirmek için kullanılıyor ve vücutta birikmiyor. Danimarka çalışması, alüminyumun vücutta birikmediğini ve büyük kısmının 24-48 saat içinde idrar veya dışkıyla atıldığını doğrulayan veriler de sunuyor. Ayrıca, farklı alüminyum dozları (0,1 mg, 1-2 mg, 2-5 mg) arasında sağlık riski farkı olmadığını da gösteriyor. Prof. Dr. Yavuz çalışmanın, çocukluk çağı aşılarının herhangi bir sağlık riski oluşturmadığını bir kez daha doğruladığına değinerek, şu bilgileri verdi: "Şu ana kadar yapılan bütün klinik araştırmalarda, çocukluk çağı aşılarının güvenli olduğu defalarca gösterilmişti. Ama bu yeni çalışma, bu anlamda elimizi daha da güçlendirdi. Daha güçlü, uzun süreli verirler sağladı."

İLK 2 YILDA YAPILAN AŞILARIN ETKİSİ İNCELENDİ

Danimarka'da yaklaşık 1 milyon 225 bin çocuğun 24 yıl boyunca takip edilmesiyle gerçekleştirilen çalışmanın, çocukluk çağında ilk 2 yılda yapılan aşıların, içindeki alüminyum miktarına göre de gruplandırılarak yapıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz, "Hem dahil edilen çocuk sayısı çok iyi hem de takip süresi çok yeterli. Her bir aşı için kaç mg alüminyum aldığı gruplandırılarak karşılaştırma yapılmış. Örneğin 0.1 mg toplam doz alanla 1-2 mg alan arasında fark var mı, 2-5 mg alanda farklı mı hepsine detaylıca bakmışlar" dedi. Çalışmanın bir diğer önemli özelliğinin takip edilen grubun sayısındaki büyüklük ve uzun takip süresi dışında, 'karıştırıcı faktörler' olarak tanımlanan faktörlerin ekarte edilerek verilerin değerlendirilmesi olduğunu da vurgulayan Prof. Dr. Yavuz, "Çocukların sosyoekonomik durumlarından örneğin annenin sigara içip içmediği gibi tüm karıştırıcı faktörler değerlendirilerek yapılmış bir çalışma. Dolayısıyla elde edilen sonuçların bilimsel değeri çok yüksek" diye konuştu.

'AŞI KARŞITLARI BİTKİSEL ÜRÜN PAZARLIYOR'

Dünyada ve ülkemizde özellikle pandemi sonrası artan aşı karşıtlığının etkisiyle çocukluk çağı aşılarına karşı da bir direnç geliştiğine değinen Prof. Dr. Yavuz, "Küçük bir grup var aşı karşıtı olarak geçinen. Bunların sosyal medyada sesi çok çıkıyor. Ama bunların asıl amacı bitkisel ürün satmak vb. gibi ticari kaygılar. Bakıyorsunuz detayına, belli çıkarları olduğunu görüyorsunuz bunların. Bitkisel üründen para kazanıyorlar, sağlıklı yaşam koçluğu yapıyorlar vs. Ciddi bir ekonomik gelir elde etme kaygısı var bu grupların aslında. Bunlar bizim hedef grubumuz değil. Bizim asıl hedef grubumuz, bunlardan etkilenip aşı tereddüdü yaşayan aileler olmalı. Bunları kazanmamız gerekiyor. Doğru bilgiyi bu ailelere ulaştırabilmemiz gerekiyor. Bu bilimsel verilerin bu insanlara anlatılması çok kıymetli. Bu çalışmayla aşı kararsızı kesimin tereddütleri çok büyük oranda giderilmiş durumda aslında. Sosyal medyadan aşı karşıtı dediğimiz o çekirdek grubun yaydığı bilimsel kanıtı olmayan bilgilerin erkenden sürveyansının yapılması, yani hemen arkasından bu gibi çalışmaların desteklediği gerçek bilginin sunulması gerekiyor" şeklinde konuştu.

'KENDİ KIZIMA DA TÜM AŞILARINI EKSİKSİZ YAPTIRDIM'

Aşı karşıtı grupların çocukluk çağındaki aşıların içinde cıva olduğu ve bunun da otizme yol açtığı yönündeki iddialarının aslında defalarca çürütüldüğüne de değinen Prof. Dr. Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çocukluk çağı aşılarının yüzde 99'u tek doz yapılıyor zaten. Bu iddialar multidoz flakonlarda yer alırdı o, üstelik iddia edildiği gibi klasik metil cıva değildi thiomersal'dü. Onunla da ilgili söylentiler çıkarılmıştı ama bağlantı olmadığı bilimsel çalışmalarla gösterilmişti. Yani aşıların otizm gibi herhangi bir nörogelişimsel hastalığa neden olduğuna dair bilimsel bir kanıt hiçbir zaman bulunamadı. Bizim çocukluk çağı aşı takvimimiz de Danimarka ile çok benzer. Hatta Danimarka'da sayı biraz daha fazla." Kendi kızının da çocukluk çağı aşı takviminde yer alan tüm aşılarını eksiksiz yaptırdığını kaydeden Prof. Dr. Yavuz, sözlerini şöyle noktaladı: "Ben kendi adıma Sağlık Bakanlığı'nın aşı takviminde verdiği bütün çocukluk çağı aşılarını yaptırdım. Hatta Sağlık Bakanlığı'nın vermediği aşıları da yeterli bilimsel kanıt varsa, örneğin HPV aşısı gibi, bunların da hepsini yaptırdım."

Görüntü Dökümü:

--------

-Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz ile röportaj

-Genel ve detay görüntüler

============================

3- KAĞITHANE'DE EV ARKADAŞINI BOĞAZINI KESEREK ÖLDÜREN ŞÜPHELİ: 'HATIRLAMIYORUM'

Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA)- KAĞITHANE'de bir gecekonduda yaşayan Ferhat O. (29), mutfakta kahvaltı hazırladığı sırada yumurta çırpan ev arkadaşı Oktay Barbaros'u (41) bıçakla boğazını kesip öldürdü. Olaydan sonra kaçan Ferhat O. polis ekipleri tarafından yakalandı. Adliyeye sevk edilen şüpheli tutuklandı. İfadesinde olayı hatırlamadığını söyleyen Ferhat O.'nun psikolojik tedavi gördüğü ve madde bağımlısı olduğu, daha önce tedavi için hastaneye yatırıldığı öğrenildi.

Olay, 31 Temmuz Perşembe günü saat 15.30 sıralarında Gürsel Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre gecekonduda yaşayan Oktay Barbaros ile ev arkadaşı Ferhat O., sabah saatlerinde markete giderek yumurta aldı. Ardından Barbaros, aldıkları yumurtaları tabağa koyarak çırpmaya başladı. O sırada henüz bilinmeyen bir nedenle ikili arasında tartışma çıktı. Kavgaya dönüşen olayda Ferhat O., eline aldığı bıçakla ev arkadaşı Oktay Barbaros'un boğazını kesti. Olayın ardından Ferhat O. kaçarken, Oktay Barbaros olay yerinde hayatını kaybetti.

YUMURTA ÇIRPARKEN BOĞAZINI KESTİ

Yaşananların ardından mahalleden 2 kişinin kahvaltıya çağırdığı Oktay Barbaros mesajlara cevap vermedi. Bunun üzerine Barbaros'un arkadaşı olan 2 kişi, eve gitti ancak kapıyı açan olmadı. İçeri giren 2 kişi Barbaros'u yerde hareketsiz şekilde yatarken gördü. Polis ve sağlık ekiplerine ihbarda bulunuldu. Polis ekipleri, çevreye güvenlik şeridi çekerek önlem aldı. Sağlık ekipleri ise yaptığı ilk incelemede, Barbaros'un hayatını kaybettiğini belirledi.

CİNAYETTEN ÖNCE MARKETTE ALIŞVERİŞ YAPMIŞ

Cumhuriyet Savcısı ve Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarının ardından Oktay Barbaros'un cesedi, cenaze aracıyla Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Diğer yandan Ferhat O.'nun marketten yumurta aldığı anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı. Öldürülen Oktay Barbaros'un Kayseri'den İstanbul'a çalışmak için geldiği öğrenildi. Barbaros'un evli ve 4 çocuk babası olduğu bilgisine de ulaşıldı.

TUTUKLANAN ŞÜPHELİ: HATIRLAMIYORUM

Öte yandan tutuklanan Ferhat O.'nun olaydan sonra Fatih Aksaray'a gittiği tespit edildi. Cep telefonu da yanında olan şüpheli, Kağıthane Asayiş Büro Amirliği ekipleri tarafından yakalandı. Şüpheli ifadesinin alınmasının ardından adliyeye sevk edildi.

Mahkemeye çıkartılan Ferhat O. 'kasten öldürme' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. İfadesinde olayı hatırlamadığını söyleyen Ferhat O.'nun psikolojik tedavi gördüğü, madde bağımlısı olduğu ve daha önce tedavi için hastaneye yatırıldığı öğrenildi.

Görüntü Dökümü:

-------------------

(Arşiv)

============================

4- KÜÇÜKÇEKMECE'DE GALERİDEKİ SİLAHLI SALDIRIDA MÜŞTERİ VURULDU

Ali AKSOYER/İSTANBUL,(DHA)KÜÇÜKÇEKMECE'de otomobilini teslim almak için galerinin önünde bekleyen Gökhan Erol(41), bu sırada haraç almak için iş yerini kurşunlayan kişilerin silahından çıkan mermilerle vuruldu. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Gökhan Erol'un bilinci kapalı olarak tedavisi sürüyor. Polis olayı gerçekleştiren iki şüpheliyi yakalarken, Gökhan Erol'un yaralanma anı güvenlik kameralarına yansıdı.

Atakent Mahallesinde 17 Temmuz'da saat 10.17'de meydana gelen olayda, kaporasını bıraktığı aracını teslim almaya gelen Gökhan Erol, kapının önünde telefonla konuşurken, iş yerine silahlı saldırı yapıldı. Açılan ateş sonucu tekniker olduğu öğrenilen Gökhan Erol, ağır şekilde yaralandı. Çevredekiler tarafından hastaneye kaldırılan Gökhan Erol'un bilincinin kapalı , durumunun ağır olduğu öğrenildi.

Cinayet Büro Amirliği tarafından olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Polis olayın görgü şahitlerinden iş yeri çalışanı D.B.(24)'ün ifadesine başvurdu. D.B. ifadesinde Gökhan Erol'un 17 gün önce kaparo bıraktığını, alacağı aracın hazırlık işlemlerinin yapılması için iş yerinin önünde telefonla görüştüğü sırada silahlı saldırı olayının meydana geldiğini söyledi. D.B. kimseden bir tehdit almadıklarını belirtti.

SALDIRI KAMERADA

Polis yaptığı çalışmalarda saldırı anının güvenlik kameraları tarafından görüntülendiğini belirlendi. Görüntülerden şüphelilerin sahte plaka takılı beyaz renkte bir araçla geldikleri, olayı gerçekleştirdikten sonra kaçtıkları ortaya çıktı. Saldırı sonucu Gökhan Erol'un vurularak yere düştüğü daha sonra sürünerek içeri girdiği anlarda güvenlik kameralarınca görüntülendi.

ŞÜPHELİLER YAKALANDI

Cinayet Büro Amirliği ekipleri güvenlik kamera görüntülerinin izini sürerek şüphelilerin kimliklerini belirledi. Şüpheli M.K.(27) ile M.B.(30) polis tarafından yakalandı. Şüphelilerin poliste yapılan sorgularında hedef gözetmeksizin ateş ettiklerini söyledikleri belirtildi. Şüpheliler işlemlerinin ardından sevk edildikleri Adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Şüphelilerin adliyeye sevki

-Saldırı anı mağdurun vurulma anı güvenlik kamera görüntüleri

=============================

5- BAŞAKŞEHİR'DE KEDİYİ İŞKENCE EDEREK ÖLDÜREN ŞÜPHELİ TUTUKLANDI

Vehbi DEMİR-Esra GÜNTEPE-Fırat ALKIZ / İSTANBUL, (DHA) - BAŞAKŞEHİR'de siteye tadilat için gelen Burak Alan, bina içinde yanına gelen kediyi işkence ederek öldürdü. Alan'ın kediye işkence yaptığı anlar binanın güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Gözaltına alınan şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Şüphelinin savcılıktaki ifadesinde kediyi sevmeye çalıştığını, bu sırada kedinin onu tırmaladığını ve bir anlık öfke ile yaptığını sonrasında ise pişman olduğunu söylediği öğrenildi. Adliye önüne gelen kedinin sahibi Serpil Daşçı" İki kere vurdun pişman olmadın üstüne çıktın pişman olmadın, nasıl bir pişmanlık bu" dedi.

Olay bugün saat 14.30 sıralarında Başak Mahallesi'nde bulunan bir sitede meydana geldi. İddiaya göre, sitedeki tadilat işlerinde çalışan inşaat işçisi Burak Alan çalıştığı binanın önünde gördüğü kediyi sevecekmiş gibi yaparak kucağına aldı. Kediyi binanın içine götüren Alan, burada hayvana dakikalarca işkence yaptı. Kedinin işkence gördüğü anlar sitenin güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. Kedinin öldüğünü gören site sakinleri, sahibi Serap Daşçı'ya haber verdi. Güvenlik kameralarını izleyen Daşçı, yaşananları görünce kayıtlarla birlikte polis merkezine giderek şikayetçi oldu. Şikayet üzerine harekete geçen polis ekipleri, şüpheli Burak Alan'ı gözaltına aldı.

'YERDEN YERE ÇARPTI'

Cezve isimli kedinin sahibi Serpil Daşçı, "Bebekliğinden beri bende, 6 yıldır bendeydi. Kısırlaştırmıştım, adı Cezve'ydi. Adı bile vardı. Annesini köpek boğmuştu. Küçücüktü, ben aldım büyüttüm onu. Dün gece birlikteydik. Sabah kapıdan çıkarken ben ona, 'Kızım eve erken gel. Ben gideceğim. Gelir misin ben gitmeden?' dedim. Bana baktı, sonra kapıdan çıktı, gitti ve bir daha gelmedi. Bir kişi onu yerden yere çarptı. Bunu bir insan yapamaz, yapmamalı. Yan blokta tadilat varmış, boya badana işi. Çalışmaya gelmiş. Kızımı kandırıyor, sevmek için kucağına alıyor. Binanın içine sokuyor, orada başını okşuyor. Çocuğumun kuyruğundan tutup yere çarpıp, tekmeliyor. Eros neyse ona da onu yaptılar. Eros'u izlediğimde ben uyuyamamıştım. Benim çocuğumun bunu yaşayacağını hiç düşünmedim. dedi.

'CEZASIZ KALMAYACAKTIR'

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "İstanbul Başakşehir’de bir kedinin acımasızca tekmelenerek öldürülmesine ilişkin sosyal medyada yer alan görüntüler üzerine, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında derhal adli soruşturma başlatılmıştır. Şüpheli yakalanarak gözaltına alınmış olup, şiddet olayına ilişkin adli işlemler titizlikle sürdürülmektedir. Bu şiddet görüntüleri ne vicdanen ne de hukuken asla kabul edilemez. Hayvanlara yönelik şiddet asla cezasız kalmayacaktır" ifadelerine yer verdi. Şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

'İNŞALLAH SERBEST KALMAZ’

Şüphelinin tutuklanmasının ardından konuşan kedinin sahibi Serpil Daşçı ; “Tutuklandı inşallah serbest kalmaz, tutuklandığına sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim gerçekten tutuklanması iyi bir şey ses getirir mi bilmiyorum ama serbest kalacağını düşündükçe ben gerçekten kötü oluyorum. Ben çocuğumun ölüm şeklini gözümün önünden atamıyorum, ben her gün kedi gömüyorum. Araba kazasında ölüyorlar, hasta oluyor ölüyorlar, ölüyorlar yani doğaları gereği ölüyorlar ama bu şekilde değil, bu şekilde değil benim çocuğum çok acı çekti. Yerden alıp yere çarpmak nedir, üstüne çıkmak nedir kaçmaması için kapısını kapatmak nedir bilmiyorum. Ben adamın gözüne baktığını vurma dediğini duyuyorum öyle olduğunu düşünüyorum. Çünkü ona doğru baktı, vurma dedi. Bir kere daha vurma dedi. Bir kere daha vurmasaydı belki ölmeyebilirdi" diye konuştu.

‘GÖRÜNTÜLERİ YÜREĞİNİZ VARSA İZLEYEMEZSİNİZ’

Serpil Daşçı; "Görüntülerin tamamını izleyemedim. Parça parça izletiyorlar, gönderiyorlar ya da gösteriyorlar. Sosyal medyada görüyorum izleyemiyorum. Ben nasıl izleyeyim ya, kaldırıp yere çarpıyor. Videoyu izleyemezsiniz sonuna kadar, izleyemezsiniz yüreğiniz varsa. O nasıl bir öfke, o nasıl bir kin. Kaldırıp vuruyor, üstüne basıyor. Ben bir şey diyemiyorum" dedi.

'BU NEYİN PİŞMANLIĞI'

Serpil Daşçı; " İki kere vurdun pişman olmadın üstüne çıktın pişman olmadın, nasıl bir pişmanlık bu. Cezve sahipsiz bir kedi değildir, asla değildir. Adam benim kızımı katlettikten sonra işine devam ediyor. Düşünebiliyor musunuz? Nasıl bir özür dilemek, Bu nasıl bir pişmanlık? Bir anlık bir şeymiş. Bir kere vurdun, iki kere vurdun, ayağınla tekmeliyorsun köşeye sıkışıyor hayvan kaçmak için yer arıyor daha neyine devam ediyorsun. Bu öldürmenin de ötesinde sanki bir hınç alıyor" şeklinde konuştu.

'TUTUKLU YARGILANACAK'

Duruşma sonra açıklama yapan Avukat Hafize Hilal Koçak; "Görüntülerden gördüğünüz üzere işlediği suç sabitti tutuklu yargılanacak ama bizim söylemek istediğimiz daha farklı şeyler var. Biz geçen sene 2024 yılında bu adliye de bulunmamızın sebebi Eros’un katliamıydı, şimdide aynı şekilde cezve için buradayız. Maalesef yatarı olmayan cezalar nedeniyle caydırıcı olmayan cezalar nedeniyle bu hayvan düşmanları potansiyel katiller maalesef tetikleniyorlar. Bizim talebimiz gayet açık. Burada tutuklu yargılansın en üst halden ceza alsın indirim almasın ama bununla da yeterli değil. Bizim istediğimiz 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu gerçekten hayvanları korusun. Bizim talebimiz çok daha fazlası, biz cezaların alt ve üst sınırının arttırılmasını talep ediyoruz" dedi.

BURAK ALANIN İFADESİ AKIL ALIR GİBİ DEĞİL

Avukat Koçak; "Savcılıktaki ifadesinde emniyetteki ifadesini aynen tekrar etti. Kediyi sevmeye çalıştığını bu sırada kedinin onu tırmıkladığını hatta tırnağının ona değdiğini ona karşı bir hırs hissettiğini bir anlık hırsla yaptığını sonrasında pişman olduğunu ve özür dilediğini belirtti. Ancak biz bunları hiçbir zaman ciddiye almıyoruz çünkü bu tamamen suçtan kaçma cezayı azaltmaya yönelik beyanlardır. Dakikalarca bir kediye işkence eden işkencesinin devamını sürdüren bir kişi kesinlikle bir anlık hırsla bunu yapmamıştır. İfadesinde pişman olduğunu söyledi fakat bu ciddiye alınabilecek bir şey değil tabi ki" dedi. (DHA)

Görüntü Dökümü:

---

(Güvenlik Kamerası)

- Şüphelinin kediye işkence ettiği anlar

(Aktüel)

- Sahibi Serpil Daşçı ile röp.

- Toplanan kalabalık

- Binadan görüntüler

(Cep telefonu)

- Kedinin daha önce çekilmiş videosu

(Fotoğraf)

- Kedinin fotoğrafları

- Adliye Önünde bekleyen hayvanseverler

-Serpil Daşçı röportaj

-Avukat Hafize Hilal Koçakröportaj

- Genel ve detay görüntüler

================================

6- KÜÇÜKÇEKMECE'DE ART ARDA İKİ SİLAHLI SALDIRI; KEŞİF İÇİN SOKAĞA GELEN ŞÜPHELİLER KAMERADA

Emre KURT - Altunay TUGA / İSTANBUL,(DHA) Küçükçekmece'de kısa süre arayla yaşanan iki ayrı silahlı saldırıda 2 kişi yaralandı. Polis, saldırganları yakalamak için çalışma başlattı. Olaylardan birinde saldırı öncesi keşif anları kameraya yansıdı.

Olay, dün akşam saatlerinde Kanarya Mahallesi'nde meydana geldi. Penguen Sokak'ta saat 22.00 sıralarında gerçekleşen olayda kimliği henüz öğrenilemeyen kişiler tarafından bir kişi silahla vurularak yaralandı. Saat 23.30 sıralarında Serçe Sokak'ta gerçekleşen saldırıda ise plakasız motosikletle gelen kasklı iki kişi, evinin önünde oturan bir kişiye silahlı saldırı düzenledi. Her iki saldırıda birer kişi yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar, sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Saldırganlar olay yerinden hızla kaçarken, polis ekipleri çevrede geniş çaplı güvenlik önlemi aldı.

SALDIRI ÖNCESİ KEŞİF KAMERADA

Saldırılardan birinde, plakasız motosikletle hedefteki kişinin sokağına gelen saldırganların, keşif için bölgede tur attığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, kasklı saldırganların sokağa girip bir süre sonra uzaklaştıkları görülüyor. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, şüphelileri yakalamak için çalışmalar sürüyor.

Görüntü Dökümü:

--------------------------------

(Güvenlik kamerası)

-Motosikletli saldırganların sokak üzerinde yaptıkları keşif anları

Cep telefonu

-Olay sonrası yaşananlar

-Ambulansın gidişi

-Polis ve sağlık ekipleri

-Çevredeki vatandaşlar

Aktüel

-Olayın yaşandığı sokaktan detay görüntüler

===============================

7- ŞİŞLİ'DE 25 YIL ÖNCE ÖLDÜRÜLEN ÇAĞLA TUĞALTAY CİNAYETİNDE YENİ GELİŞME

Ali AKSOYER/İSTANBUL,(DHA) Şişli Fulya'da 25 yıl önce öldürülen lise öğrencisi Çağla Tuğaltay cinayetini aydınlatmak için çalışmalara devam eden polis olay yerinde bulunan 3 parmak izi ile genç kızın tırnakları arasında bulunan DNA örneklerini İnterpol arşivinde taratacak. Polis, elde bulunan örnekleri 196 ülkedeki örneklerle karşılaştırılarak katile ulaşmaya çalışılacak.

Kamuoyunda yıllardır konuşulan ve halen faili meçhul olarak bekleyen Çağla Tuğalaltay cinayeti bir kez daha raftan indirildi. Fulya’da 5 Haziran 2000 tarihinde okul dönüşü saat 16.40 sıralarında eve dönen lise öğrencisi Çağla Tuğaltay, üzerindeki okul formasını bile çıkarmaya fırsat bulamadan katil ya da katiller tarafından boğazı kesilerek vahşice öldürülmüştü.

3 PARMAK İZİ VE DNA ÖRNEKLERİ KİMSEYLE UYUŞMAMIŞTI

Cinayetin ardından başlatılan soruşturmada mutfakta yabancı bir kişiye ait olduğu tespit edilen 3 parmak izi tespit edilmişti. Ancak yapılan çalışmalarda bu parmak iziyle ilgili bir eşleşme bulunamamıştı. Öte yandan Çağla Tuğaltay’ın tırnaklarında da bir erkeğe ait olduğu belirlenen DNA örnekleri bulunmuştu. Ancak hem bu DNA örnekleri hem de binanın girişinde bulunan kan lekesinden alınan örneklerle ilgili bir eşleşme bugüne kadar olmamıştı.

ŞİMDİ 196 ÜLKEDEKİ ÖRNEKLER TARANACAK

Cinayet Büro Amirliği ekipleri, 25 yıldır aydınlatılamayan Çağla Tuğaltay cinayetiyle ilgili bu yıl içerisinde kapsamlı bir çalışma başlattı. İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız’ın talimatıyla başlatılan çalışmalarda, bulunan örneklerin İnterpol de bulunan örneklerle karşılaştırılmasına karar verildi. Asayiş Şube Müdürlüğü'nün talebi üzerine Cumhuriyet Savcılığı, parmak izi ve DNA bulgularının İnterpol arşivinden taranmasına izin verdi. Bulguların İnterpol’e üye 196 ülkenin kayıtlarıyla karşılaştırılacağı öğrenildi. (DHA)

===============================

8- 'FENOMENLER SORUŞTURMASI'NDA NESLİM - İNANÇ GÜNGEN ÇİFTİNE 308 YIL HAPİS TALEBİ

Tuğçe Sezer ODABAŞI - Ceyda BIYIKLIOĞLU - Dinçer AKBİR/İSTANBUL,(DHA) - 'Fenomenler Soruşturması'nda hazırlanan iddianamede örgüt lideri oldukları öne sürülerek tutuklanan sosyal medya fenomeni ve güzellik merkezi sahibi Neslim Güngen ile eşi İnanç Güngen hakkında 91 yıl 9 aydan 308 yıla kadar hapis cezası talep edildi. 19'u tutuklu toplam 26 sanık 29 Eylül'de hakim karşısına çıkacak.

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan yoğun ihbarlar üzerine başlatılan ve kamuoyunda 'Fenomenler Soruşturması' olarak bilinen soruşturma kapsamında İstanbul Emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün 2024 yılının Temmuz ayında gerçekleştirdiği operasyonda aralarında güzellik merkezi sahibi ve sosyal medya fenomeni Neslim Güngen ile eşi İnanç Güngen'in de bulunduğu 26 şüpheli gözaltına alındı. Mahkemeye sevk edilen şüphelilerden Neslim Güngen, İnanç Güngen, Ali Osman Tunca, Aydın Avcı, Ayhan Tunca, Birol Kerçek, Buket Hoşmen, Cengiz Alkan, Enes Talha Yavuz, Erdi Taşçı, Hakan Çebi, Hakan Kadir Erdemir, Oğuzhan Küllü, Süheyla Dalman, Şerif Ali Tıltay, Yavuz Demir, Yelda Yılmaz, Yeliz Çalışkan ve Yusuf Genç tutuklanırken, Cansel Emir, Dilek Kara, Kemal Faruk Yazgan, Mahmut Erol Aydın, Onur Günal, Özcan Dalkıran ve Şendoğan Akman'ın ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma tamamlanarak, iddianame hazırlandı. İddianamede C.K., G.E., G.U., G.C., G.K., R.B.Ş.D., S.D., Y.G. ve Y.B. isimli 9 kişi ile özel bir banka mağdur sıfatı ile yer alırken, güzellik merkezi franchise sözleşmesi imzalatılarak mağdur edilen N.S., H.T., B.P., L.S., M.R.B. ve F.C.S. isimli 6 kişi de müşteki olarak belirtildi.

SORUŞTURMA ŞİKAYET DİLEKÇESİ İLE BAŞLATILDI

İddianamenin başlangıcında, soruşturmanın başlatılmasına neden olan şikayete yer verildi. 10 Kasım 2023 tarihinde İstanbul Emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne iletilen şikayet dilekçesinde, Neslim Güngen'in kendi ismini taşıyan güzellik merkezi üzerinden kara para akladığı ve naylon fatura düzenlediği belirtildi. Neslim Güngen'in kendisi ve eşi adına çok sayıda ev ve araba ile 125 farklı şirketin sahibi olduğunun belirtildiği şikayette, 'Dilan Polat ne yapıyorsa, aynısını Neslim Güngen de yapıyor' ifadeleri yer aldı. Neslim Güngen'in kurduğu güzellik merkezi ve bu şirket üzerinden yapıldığı iddia edilen dolandırıcılık ve haksız kazancn detaylı bir şekilde anlatıldığı şikayet üzerine soruşturmanın başlatıldığı belirtildi. Soruşturmanın başlamasının ardından, 29 Kasım 2023 tarihinde Neslim Güngen, eşi İnanç Güngen ve şikayet dilekçesinde ismi geçen 4 kişi hakkında Küçükçekmece 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından yurtdışına çıkış yasağı konuldu. Ardından 12 Temmuz 2024 tarihindeki operasyonda yeniden gözaltına alınan çift, bu kez çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

FOTOKOPİ BAHANESİYLE FARKLI SÖZLEŞME İMZALATILDI

Dosyada müşteki olarak yer alan B.P., F.C.S., L.S., N.S. ve H.D. isimli kişilerin ifadeleri de iddianamede yer aldı. Müştekiler, Neslim Güngen'in ismini taşıyan güzellik merkezini kendi yaşadıkları illerde açmak için şirkete başvuru yaptıklarını ve Yeliz Çalışkan isimli kişi ile gerçekleştirdikleri görüşme sırasında kendilerine bir sözleşme okutulduğunu belirtti. Sözleşmeyi okuduktan sonra Yeliz Çalışkan'ın sözleşmeyi fotokopi çekme bahanesi ile kendilerinden alarak başka bir odaya gittiğini ve geri geldiğinde yanında getirdiği sözleşmeyi imzaladıklarını söyleyen müştekiler, imzaladıkları sözleşmenin okudukları sözleşme ile farklı olduğunu belirtti.

HALK SAĞLIĞI TEHLİKEYE ATILDI

Neslim Güngen'in güzellik merkezine gittikten sonra vücutlarında yanık, enfeksiyon ve yaralar gibi kalıcı sorunlar meydana gelen mağdurlar da soruşturmaya dahil edildi. Mağdurların iddianamede yer alan ifadelerinde, yaşadıklarını anlatarak şikayetçi oldukları görüldü. Savcı tarafından yapılan değerlendirmede, örgütün sahte kalfalık ve usta öğretici belgeleri ile eğitim düzeyi yeterli olmayan personelleri çalıştırarak, sağlık bakanlığı onayı olmayan sahte belgelerle kayıt dışı kullanılan cihazlar sonrasında halk sağlığını tehlikeye attığı ve bu sayede örgütün haksız kazanç sağladığı belirtildi.

AYRILMAK İSTEYENLERDEN FESİH BEDELİ ALTINDA YÜKSEK MEBLAĞLAR İSTENDİ

Örgütün liderlerinin Neslim Güngen ve eşi İnanç Güngen olduğunun belirtildiği iddianamede, örgütün yapısı hakkında da bilgiler verildi. Suç örgütünün franchise sözleşmesi için anlaştığı kişileri ikna etmek için örgüt yöneticisi Yeliz Çalışkan ve Buket Hoşmen aracılığıyla sade içerikler bulunan ve bayii açılışında gereken tüm işlemlerin Neslim Güngen Güzellik Merkezi isimli şirket tarafından karşılanacağı belirtilen sözleşmeleri okuttukları, ayrıca şirketin yüksek cirolar elde ettiği ve 3 ay gibi kısa bir sürede franchise bedelinin amorti edildiğine yönelik sahte içerikli videolar izlettikleri belirlendi. Sözleşme içeriklerini okuyan kişilerin anlaşma şartlarını kabul etmesi sonrasında Yeliz Çalışkan'ın sözleşme nüshalarını çoğaltmak bahanesiyle odadan ayrılıp farklı içerikler bulunan sözleşmeyi ilgililere imzalattığı, belgeleri imzalayan kişilerin ağır sözleşme ve sözleşme fesih şartları altına girerek zarara uğradığı ve bu sayede örgütün yüksek hacimli haksız kazanç sağladığı belirtildi. Ayrıca örgütün bu kişilere, ağır sözleşme şartları altında güzellik merkezi cihazları sattığı ve bu cihazların arıza yapması durumunda teknik servis ve garanti süreci vermeyerek zor durumda bıraktığına yer verildi. Ayrıca franchise bayilere zorla ürün satıldığı, almak istemeyenlerin sözleşme şartlarına göre icraya verileceği, mal varlıklarına el konulacağı şeklinde baskı uygulandığı ve tehdit edildikleri, sözleşmeleri fesih etmek isteyenlerden hile ile imzalattıkları sözleşme şartlarını göstererek fesih bedeli adı altında para talep ettikleri, para vermek istemeyen bayilerin mal varlıklarını çalışanlarının üzerine vermesi durumunda sözleşmeyi fesih edebileceklerini söyleyerek baskı uyguladıkları belirtildi.

ÖZEL BANKA DA MAĞDUR EDİLDİ

İddianamede, ayrıca yapılan yüklü para transferleri ve çekilen krediler nedeniyle bir özel banka da mağdur olarak yer aldı. Yapılan banka hesap hareketleri incelemelerinde ve MASAK raporlarında örgütün tüm para transferlerini aynı banka üzerinden gerçekleştirdiği ve bu bankadan yüksek meblağlarda kredi çekebilmek için sahte faturalar düzenlediği tespit edildi.

GÜNGEN ÇİFTİNE 308 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

Cumhuriyet savcısı, Neslim Güngen ve eşi İnanç Güngen'in zincirleme şekilde 'Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık suçunu işlemek amacıyla örgüt kurma', 'Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla nitelikli dolandırıcılık', 'Resmi belgede sahtecililk', 'Zehirli madde imal ve ticareti', 'Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerini aklama', 'Vergi kanunları uyarınca tutulan ve saklama mecburiyeti bulunan defterlerin sahte olarak düzenlenmesi' ve 'Vergi kanunları uyarınca tutulan ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapmak' suçlarını işlediklerine kanaat getirdi. Çiftin bu suçlardan toplamda 91 yıl 9 aydan 308 yıla kadar hapis ile cezalandırılmalarını talep etti.

DİĞER ŞÜPHELİLERİN CEZALARI

Soruşturma dosyasındaki diğer 23 sanık için ise, örgüt içerisinde işledikleri suçların ağırlıklarına göre 4 yıl ile 292 yıl hapis cezası arasında değişen miktarlarda cezalar talep edildi.

İDDİANAME KABUL EDİLDİ

Küçükçekmece 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından incelenen iddianame kabul edildi. Sanıkların yargılanmasına 29 Eylül'de başlanılacağı öğrenildi. (DHA)

Görüntü Dökümü:

------------------------

Arşiv

==================================

9- İSTANBUL'DA YAĞMUR ETKİLİ OLUYOR

İsa ALMAÇAYIR- Hasan YILDIRIM- Derya EVREN KORKMAZ- Gülseren KARAPINAR- Emre KURT / İSTANBUL, (DHA)- İstanbul'da günlerdir etkili olan sıcaklık ve nemli hava yerini kentin bazı ilçelerinde yağmura bıraktı. Kartal, Beylikdüzü, Fatih, Üsküdar ve Taksim'de öğle saatlerinde yağmur etkili oldu.

İstanbul'da uzun zamandır mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık hafta sonunda kentin bazı ilçelerinde yerini yağmura bıraktı. Kartal'da öğle saatlerinde yağmur etkili oldu. Yağmura hazırlıksız yakalananlar otobüs duraklarına sığındı. Kimi ise ceketini şemsiye olarak kullandı.

BEYLİKDÜZÜ'NDE KISA SÜRELİ SAĞANAK

Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün cumartesi günü için yaptığı uyarıların ardından Beylikdüzü'nde kısa süreli sağanak yağış etkili oldu. Öğle saatlerinde başlayan yağmur aniden bastırdı. Bazı bölgelerde kısa süreli su birikintileri oluştu. Sağanak kısa sürede durdu.

RÜZGAR NEDENİYLE ŞEMSİYELER TERS DÖNDÜ

Fatih, Üsküdar ve Taksim'de de sağanak yağış etkili oldu. Yağmur geçişi Taksim'de de etkili oldu. Yağmura hazırlıksız yakalananlar saçaklara sığınırken bazıları da çantalarını başlarına tutarak ilerledi. Rüzgar nedeniyle şemsiyeler ters döndü.

Görüntü Dökümü:

------------------

(KARTAL)

-Yağışlı havadan görüntü

-Duraklarada bekleyen kişilerden görüntü

(BEYLİKDÜZÜ)

-Sağanak yağmur

-Yoldan görüntü

-Araçların görüntüsü

(FATİH)

-Yağmurdan kaçanlar

-Yoldan görüntü

-Sokaktaki vatandaşlar

(TAKSİM)

Taksim Meydanı'ndan görüntü

Yağmur altında yürüyenler

Çantasını başına koyarak gidenler

Ters dönen şemsiyeler

(ÜSKÜDAR)

-Yollardan görüntüler

-Sağanak yağmur

===============================

10- GAZİOSMANPAŞA'DA YAĞMUR SONRASI KAYAN KAMYONET DEVRİLDİ

Vehbi DEMİR - Emin YEŞİL / İSTANBUL, (DHA) - GAZİOSMANPAŞA'da TEM Otoyolu'ndan çıkmak için virajı dönen hafriyat kamyonu yağmur nedeniyle ıslak zeminde kayarak yoldan çıktı. 50 metre ileride aynı yönde seyir halindeki kamyonet ise devrildi. Kaza nedeniyle yoğun trafik oluştu.

Kaza, saat 13.30 sıralarında Karayolu Mahallesi'nde meydana geldi. TEM Otoyolu'nda Ankara istikametinde seyir halindeki hafriyat kamyonu virajı döndüğü sırada yağmur nedeniyle ıslanan zeminde kayarak yoldan çıktı. Aynı yönde seyir halinde olan kamyonet ise 50 metre ileride yağmur nedeniyle ıslanan yolda kaydı. Şoförün direksiyon hakimiyetini kaybettiği kamyonet devrildi. Şans eseri her iki kazada da yaralanan olmazken bölgede yoğun trafik oluştu. İhbar üzerine olay yerine ekipler sevk edildi. Kazaya karışan araçların olay yerinden çekilmesinin ardından trafik tekrar normale döndü.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

- Hafriyat kamyonu kazası

- Kamyonet kazası

- Genel ve detaylar

==========================

11- KARTAL'DA YAĞMUR SONRASI ZİNCİRLEME TRAFİK KAZASI

İsa ALMAÇAYIR / İSTANBUL, (DHA)- KARTAL'da yağışlı hava nedeniyle kayganlaşan yolda hakimiyetini kaybeden motosikletli kayarak devrildi. Sürücüye yardım etmek için duran panelvana arkadan gelen kamyonet ve servis minübüsü çarptı.

Kaza, saat 12:30 sıralarında Kartal Tem Otoyolu Orta Mahalle'de meydana geldi. İddiaya göre, seyir halindeki 34 MGK plakalı motosikletin sürücüsü yağışlı havanın etkisiyle kayganlaşan yolda hakimiyetini kaybetti Motosiklet yolda kayarak devrildi. Kazayı gören 34 MKY 775 plakalı panelvanın sürücüsü motosiklet sürücüsüne yardım etmek için aracını durdurdu. Aynı yönde seyir halinde olan 34 ELF 796 plakalı kamyonet ve 34 ST 5157 plakalı servis minübüsü yardım etmek için duran panelvana çarptı. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kaza nedeniyle polis trafiği tek şeritten kontrollü şekilde sağladı. Kartal Sahiyolu istikametinde trafik yoğunluğu yaşandı. Kazaya karışan sürücülerle polis arasında kısa süreli tartışma yaşandı. Kaza yapan araçların kaldırılmasıyla trafik akışı normale döndü.

MOTORCUYA YARDIM ETMEK İÇİN DURMUŞ

Kazayı gören Okan Yılmaz, "Bizim araçlardan bir tanesi sol şeritten gelirken yağmur yağdığı için yerler kayganlaştı.Öndede motorcu düşmüş. Öndeki aracın sürücüsü motorcuya yardım etmeye çalışırken havanın yağmurlu olmasıyla diğer araçlar çarparak zincirleme kaza oldu" dedi.

Görüntü Dökümü:

-----------------

-Olay yerinden görüntü

-Kaza yapan sürücüyle polisin tartışması

-Kaza yapan araçların kaldırılması

-Okan Yılmaz ile röp

-Genel ve detay görüntüler

=============================

12- ÜSKÜDAR'DA AKARYAKIT TANKERİ DEVRİLDİ

İsa ALMAÇAYIR / İSTANBUL, (DHA)- Üsküdar'da yokuştan inen akaryakıt yüklü tanker sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda devrildi. Kazada tanker şoförü yaralanırken, yolda park halindeki bir otomobilde de hasar oluştu. Tankerden sızan akaryakıt nedeniyle sokak trafiğe kapatıldı.

Kaza, saat 13.00 sıralarında Burhaniye Mahallesi Özbek Sokak'ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 41 UH 051 plakalı akaryakıt yüklü tanker, yokuşa girdiği sırada yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda sürücü direksiyon hakimiyetini kaybetti ve devrildi. Devrilen tanker, sokakta park halinde olan 34 DUZ 121 plakalı otomobile çarptı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, sürücüye ilk müdahaleyi olay yerinde yaptıktan sonra hastaneye kaldırdı. Kazada tankerden sızan akaryakıt sebebiyle sokak, araç ve yaya trafiğine kapatıldı. Polis ekipleri kazayla ilgili çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü:

------------------

-Olay yerinden görüntü

-Tankerden görüntü

-Yaralının ambulansa bindirilmesi

-Genel ve detay görüntüler

==============================

13- AVCILAR'DA CEZAEVİ FİRARİSİ ÇATIDA YAKALANDI

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)-AVCILAR'da hakkında kesinleşmiş 4 yıl 2 ay hapis cezası bulunan hükümlü, izinli çıktığı cezaevine dönmedi. Evine gelen polis ekiplerini gören Gökhan İ. çatıya çıktı. Polis itfaiye merdiveniyle çatıya çıkarak firar Gökhan İ.'yi yakaladı.

Avcılar'da oturan Gökhan İ. 'Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak, kullanmak' suçundan yargılandığı davada hakkında 4 yıl 2 ay hapis cezası verildi. Açık cezaevine giren Gökhan İ., izne çıktıktan sonra dönmedi. Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı, Avcılar Emniyet Müdürlüğü'nden G.İ.'nin bulunabileceği Merkez Mahallesi Şamlı Sokak'taki binanın kontrol edilmesini ve yakalanması halinde getirilmesini talep etti. Polis ekiplerinin binaya girdiğini farkeden G.İ. 5'inci kattaki evinden çatıya çıktığı görüldü. G.İ.'nin kaçtığı gören polis ekipleri, itfaiye ve sağlık ekibi talep etti. İtfaiye merdiveni ile çatıya çıkan polis ekipleri Gökhan İ.'yi yakaladı. Polis ekip aracına alınan G.İ. savcılığın talimatı ile cezaevine teslim edildi. (DHA)

Görüntü Dökümü:

-------------------

-Binanın dış görüntüsü

-Polis ve itfaiye ekipleri çatı katının bulunduğu bölümde

-Polisler merdiven ile çatı arasına çıkarken

-Yakalanan hükümlülüerin ekip aracına götürülmesi

-İtfaiye ve 112 Acil Sağlık araçları

==========================

14- SARIYER'DE MOTOSİKLETLİ KURYE UYUŞTURUCU TAŞIRKEN YAKALANDI

Doğan Can CESUR / İSTANBUL, (DHA)- SARIYER'de uyuşturucu madde sevkiyatı yapan motosikletli kurye, suçüstü yakalandı. Motosiklette yapılan aramada yüklü miktarda uyuşturucu ele geçirildi. 4 suç kaydı olan şüpheli Sezgin M. (38) tutuklandı.

Olay, Zekeriyaköy'de meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Sarıyer Devriye Ekipler Amirliğine bağlı Mobil Park polisi ekipleri, uyuşturucu madde taşındığı tespit edilen 34 MAG 432 plakalı motosikleti durdurdu. Motokuryenin üst aramasını yapan polis ekipleri, poşet içerisinde 650 gram marihuana ve 7 bin lira ele geçirdi. Şüpheli Sezgin M. polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. 4 suç kaydı olan Sezgin M. emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkartılan şüpheli, 'Uyuşturucu madde ticareti yapmak' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. (DHA)

Görüntü Dökümü:

---------

(Aktüel)

-Motosiklette arama yapılması

-Selenin kaldırılması

-Marihuananın bulunması

(Fotoğraf)

-Ele geçirilenler

-Şüpheli Sezgin M.

==============================

15- AVCILAR'DA OTLUK ALANDA YANGIN ÇIKTI; İNEKLERİNİ KURTARMAK İÇİN GÖLETE SOKTU

İhsan DÖRTKARDEŞ / İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR'da otluk alanda yangın çıktı. Bir adam yangından kurtarmaya çalıştığı ineklerinden birisini gölete soktu. Besici, yangın söndürüldükten sonra çevredekilerin yardımı ile ineği saplandığı çamurdan kurtardı.

Yeşilkent Mahallesi'ndeki otluk alanda dün akşam saatlerinde bilinmeyen nedenle yangın çıktı. Yangında paniğe kapılan besici evinin yanında beslediği üç inekten ikisini uzaklaştırdı, birinin ise çok derin olmayan gölete doğru gitmesini sağladı. Yangın nedeniyle etrafı duman sardı. Olay yerine itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ekipler yangını büyümeden söndürdü. Yangının ardından besici çevredekilerin yardımı ile göletteki balçığa saplanan ineği boynundaki halatla çekerek çıkardı. Yangın ve sonrasında yaşananları çevredekiler cep telefonu kamerasıyla görüntüledi.

Görüntü Dökümü:

------------------

(Cep telefonu)

-Yangın görüntüler

-Çamura saplanan ineğin kurtarılması

-Genel görüntüler

===============================

16- KAĞITHANE'DE İŞ YERİNE GİREN YILANI TEKMELEYEREK KOVMAYA ÇALIŞTI; İTFAİYE YAKALADI

Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA)- KAĞITHANE'de bir iş yerininin içerisine giren yılan itfaiye ekipleri tarafından yakalandı. İş yerindeki kişinin, camı tekmeleyerek yılanın içeriye girmesini engellemeye çalıştığı anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.

Olay, 31 Temmuz Perşembe günü saat 13.00 sıralarında Gürsel Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre iş yerinin önüne gelen bir yılan içeriye gireceği sırada, dükkandaki kişi cama tekme atarak kovmaya çalıştı. Ancak yılan delikten içeriye girince itfaiye ekiplerine ihbarda bulundu. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekibi, yılanı saklandığı yerden çıkarttı. Aparatın poşetine konulan yılan ardından iş yerinden götürüldü. Yaşananları ise çevredekiler cep telefonu kamerasıyla görüntüledi. (DHA)

Görüntü Dökümü:

-------------------

(Cep telefonu)

-Yılanın gelmesi

-İçeriye girmeye çalışması

-İçeridekinin camı tekmelemesi

-İtfaiye ekiplerinin yakalaması

© Copyright 2025

DHA