Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

ABONE OL
DHA

1- KUZEY MARMARA OTOYOLU'NDA 4 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ 26 KİŞİNİN YARALANDIĞI OTOBÜS KAZASI KAMERADA

İsa ALMAÇAYIR / İSTANBUL (DHA)- KUZEY Marmara Otoyolu'nda 4 kişinin öldüğü 26 kişinin yaralandığı otobüs kazası güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Güvenlik kamerası görüntülerinde otobüsün yan yatarak bir süre sürüklendiği, ardından da otoyolda savrulduğu anlar görülüyor. (DHA)

Görüntü Dökümü

----

(Güvenlik kamerası)

-Kaza anı

- Otobüsün yan yatması

==========

2- KUZEY MARMARA OTOYOLU'NDA YOLCU OTOBÜSÜ DEVRİLDİ: 4 KİŞİ ÖLDÜ, ŞOFÖR GÖZALTINA ALINDI

İsa ALMAÇAYIR/ İSTANBUL, (DHA)- Kuzey Marmara Otoyolu'nda virajı alamayan yolcu otobüsü devrildi. Kazada 4 kişi hayatını kaybederken 20 kişinin çeşitli hastanelerde tedavisinin sürdüğünü öğrenilirken otobüs şoförü gözaltına alındı.

Kaza, saat 06.30 sıralarında meydana geldi. Edirne istikametine seyir halinde bulunan 60 TY 228 plakalı yolcu otobüsü, Sancaktepe Yenidoğan gişeler mevkisinde virajı alamayarak devrildi. Kazada, otobüste bulunan 35 yolcudan 4 kişi hayatını kaybederken, 20 kişinin yaralandığı öğrenildi. Yaralılar ambulanslarla hastanelere sevk edildi.

VALİLİKTEN AÇIKLAMA

Kazaya ilişkin İstanbul Valiliği bir açıklama yaptı. Açıklamada, "18.08.2025 Pazartesi günü saat 06.15’te İstanbul-Kuzey Marmara Otoyolu(KMO) Sancaktepe İlçesi Paşaköy mahallesi Mevkiinde Tokat İstikametinden Tekirdağ İstikametine seyir halinde bulunan yolcu otobüsü, şoförün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu bariyerlere çarpmıştır. Olayda ilk belirlemelete göre otobüste bulunan 35 yolcudan 4’ü hayatını kaybetmiş, 20 kişi de yaralanmıştır. yaralanan şahıslar, sağlık ekiplerince bölgedeki hastanelerde tedavi altına alınmış olup, olayla ilgili soruşturma başlatılmıştır" ifadeleri yer aldı.

OTOBÜS ŞOFÖRÜ GÖZALTINA ALINDI

Kazanın ardından Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında otobüs şoförü de gözaltına alındı.

OTOBÜS OLAY YERİNDEN KALDIRILDI

Diğer yandan olay yerindeki jandarma ekiplerinin kontrolünde kaza yapan otobüsün kaldırılması için çalışmalar başladı. Olay yerine çağırılan çekici yardımıyla otobüs bulunduğu yerden kaldırıldı. (DHA)

Görüntü Dökümü

-----

-Olay yerinden görüntü

-Kazaya karışan otobüs

-Jandarma ve sağlık ekipleri

==========

3- İBB'YE YÖNELİK YOLSUZLUK OPERASYONU: ŞÜPHELİLERİN İFADE İŞLEMLERİ SÜRÜYOR - 5

Emre Kurt - Mehmet Kaan KURT - Ayşe GÜREL / İSTANBUL, (DHA) - İBB'ye yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alınan, aralarında Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney'in de olduğu 44 şüpheli sağlık kontrolünden geçirildi. Soruşturma kapsamında 1 kişinin daha gözaltına alınmasıyla sayı 45'e yükseldi. Adliyeye sevk edilen şüphelilerin ifade işlemleri sürüyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında; Murat Ongun ve firari şüpheli Emrah Bağdatlı ile irtibatlı Medya A.Ş, Kültür A.Ş ve İBB bünyesinde birçok dolandırıcılık eylemine karıştığı tespit edilen, aralarında Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney'in de olduğu 35 şüpheli ile sosyal medya yapılanması kapsamında; Ongun kontrolünde faaliyet gösteren ve Bağdatlı ile irtibatları tespit edilen 9 şüpheli olmak üzere toplam 44 kişi gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan, aralarında Beyoğlu Belediye Başkanı Güney'in de bulunduğu şüpheliler, sabah saatlerinde Bayrampaşa Devlet Hastanesi'ne getirilerek sağlık kontrolünden geçirildi.Diğer yandan soruşturma kapsamında gözaltına alınan kişilerin sayısı 45'e yükseldi.

İFADE İŞLEMLERİ SÜRÜYOR

Şüpheliler Bayrampaşa Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilmelerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi. Şüphelilerin savcılıktaki ifade işlemleri sürüyor. (DHA)

Görüntü Dökümü:

----------

-Şüphelilerin sağlık konrolüne getirilmesi

-Şüphelilerin adliyeye sevki

===========

4- ÜMRANİYE'DE SOKAK ORTASINDA EŞİNİ SATIRLA ÖLDÜRDÜ: 2 GÖZALTI / Sevk görüntüsüyle

Ali AKSOYER - Mehmet Kaan KURT / İSTANBUL,(DHA)- ÜMRANİYE'de Özbekistan uyruklu Nıgına Sattarova (33), sokak ortasında eşi Ümit S. tarafından satırla öldürüldü. Cinayet sonrası olay yerinden kaçan Ümit S. ve cep telefonuyla aradığı arkadaşı Urinboy B. polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. 2 şüphelinin Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki işlemleri sürüyor.

Olay, saat 21.00 sıralarında Ihlamurkuyu Mahallesi Aytaşı Sokak'ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Ümit S. iddiaya göre kıskançlık nedeniyle eşi Nıgına Sattarova ile tartışmaya başladı.Çıkan tartışma kısa sürede büyüdü. Ümit S. sokak ortasında eşi Nıgına Sattarova'nın satırla boğazını keserek olay yerinden kaçtı. Olay yerinden kaçan Ümit S. kısa süre sonra cep telefonuyla arkadaşı Urinboy B.'yi aradı. Diğer yandan çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk incelemelerinde Sattarova'nın hayatını kaybettiği belirlendi. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarının ardından kadının cenazesi Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı.

KADININ EŞİ VE EŞİNİN ARKADAŞI GÖZALTINDA

Polis ekipleri cinayet sonrası kaçan Ümit S.'nin yakalanması için çalışma başlattı. Şüphelinin ormanlık alana kaçtığı yönünde gelen ihbar üzerine bölgeye sevk edilen çok sayıda polis ekibi, orman ve çevresindeki sokaklarda arama yaptı. Polis ekipleri aramaların ardından Ümit S. (33) ve arkadaşı Urinboy B.'yi (25) yakalayarak gözaltına aldı. İfadelerinin alınması için Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürülen şüphelilerin işlemleri sürüyor. (DHA)

Görüntü Dökümü

----

- Şüphelilerin emniyete getirilmesi

- Genel ve detay görüntüler

- Nıgına Sattarova'nın fotoğrafı

ARŞİV

=========

5- EYÜPSULTAN'DA TAKSİCİYİ ÖLDÜREN ŞÜPHELİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ: 'HASMIMA BENZETTİM ATEŞ ETTİM'

Ali AKSOYER - Ayşe GÜREL - Soner HASIRCIOĞLU / İSTANBUL (DHA)- EYÜPSULTAN'da taksici Sefer Kaya, uğradığı silahlı saldırı sonrası kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Taksiciyi öldüren şüpheli Muhammed E.İ. Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelinin sorgusunda, "Hasmıma benzettim o yüzden ateş ettim" dediği öğrenildi. İşlemlerinin tamamlanan Muhammed E. İ. adliyeye sevk edildi.

Olay, Eyüpsultan, Kemerburgaz Mahallesi'nde 16 Ağustos Cumartesi günü saat 22.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, Sefer Kaya kullandığı 34 TBC 07 plakalı taksi ile Selanik Bulvarı üzerine geldiği esnada, henüz bilinmeyen bir nedenle kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin silahlı saldırısına uğradı. Saldırının ardından taksi şoförü Kaya kanlar içinde kalırken, şüpheliler de hızla olay yerinden kaçtı. Yoldan geçenler bir yandan yardıma koşarken diğer yandan da durumu polis ve sağlık ekiplerine haber verdi.

TAKSİ ŞOFÖRÜ HASTANEDE HAYATINI KAYBETTİ

İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri ağır yaralanan taksi şoförü Kaya'ya ilk müdahaleyi yaparak en yakın hastaneye kaldırdı. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen taksi şoförü Kaya hayatını kaybetti. Polis ekipleri saldırının yapıldığı yerde güvenlik önlemi alarak detaylı çalışma yaptı. Eyüpsultan İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro ekipleri ile Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin ortak çalışması sonucu olayla ilgili olduğu değerlendirilen 1 kişi yakalandı. Muhammed E. İ. olduğu tesit edilen şüpheli sorgulanmak üzere polis merkezine götürüldü.

'HASMIMA BENZETTİM'

Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürülen şüpheli Muhammed E. İ.'nin ifadesinde "Ekibe ben yolda duruyordum Yanımda bir taksi durdu. İçindekini hasmıma benzetim. O yüzden ateş ettim" dediği öğrenildi. Şüphelinin kaçtıktan sonra cep telefonunu kırdığı bilgisine de ulaşıldı. Soruşturma çok yönlü sürüyor.(DHA)

Görüntü Dökümü

----

(Aktüel)

- Şüphelinin adliyeye sevki

(Cep telefonu)

- Cinayet sonrası olay yerinden görüntü

- Takscilerin biraraya gelmesi

- Taksicilerin konvoy oluşturması

=========

6- ÖMER BOLAT: BU YIL OTOMOTİV İHRACATINDA 40 MİLYARI AŞIP '41 KERE MAŞALLAH' DİYECEĞİZ

Tuğçe SEZER ODABAŞI-Şevval CİNDİR/İSTANBUL,(DHA)- TİCARET Bakanı Ömer Bolat, YEDPA Ticaret Merkezi'nde düzenlenen toplantıya katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Bolat, "Bu yıl 40 milyarı aşacağız, inşallah 41'i söylemek nasip olacak. '41 kere maşallah' diyeceğiz otomotiv ihracatında. Bu yılın ilk 7 ayında otomotiv ihracatımız yüzde 14 arttı. Bu tempoyu koruyabilirsek, ortalama 41 milyar doları rahatlıkla bulacağız demektir" dedi.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, YEDPA Ticaret Merkezi'nde düzenlenen toplantıya katıldı. Toplantıya Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, YEDPA Ticaret Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Salih Sami Atılgan, sektör temsilcileri ve çok sayıda çalışan katıldı. Bakan Bolat'tan önce Atılgan ve Avdagiç de birer konuşma yaptı.

'TÜRKİYE 22 YILA İSTİKRARIN SEMBOLÜ HALİNE GELDİ'

Ticaret Bakanı Ömer Bolat buradakli konuşmasında Türkiye'nin ekonomik büyümesine dikkat çekerek, "Türkiye 22 yılda istikrarın sembolü haline geldi. Ekonomik kalkınma ve büyümenin sembolü haline geldi. Milli üretimini dolar bazında 6 kat artırmayı başardı. Mal ihracatını 7,3 kat, hizmetler ihracatını ise 8,2 kat artırarak geçen yıl 375 milyar dolar toplam ihracatı buy ıl başarmıştı. Bu yıl da inşallah 390 milyar doları aşacağız. Dünya büyüme ortalamasının çok üzerinde bir ortalama sağladık.22 yılda ortalama yüzde 5,3 oranında bir ortalama. Cumhuriyetimizin ilk kuruluşundan sonraki 78 yıl ortalaması ise yüzde 4,8 idi. Çalkantılı 2020-2025 arasındaki dönemde de dünya ekonomisinin ortalama büyüme hızının 2 katı civarında büyüme artışı sağladık. Dünya büyüme hızı yüzde 2,8 idi; bizimki yüzde 5,4 olmuştu. Artık 1,4 trilyon dolarlık bir ekonomiyi aşmak üzereyiz. İnşallah 16 bin17 bin dolarlık kişi başına milli gelire ulaşmak üzereyiz" diye konuştu.

'1,5 MİLYONLUK ÜRETİMLE DÜNYANIN 13'ÜNCÜ BÜYÜK OTOMOTİV SEKTÖRÜNE SAHİP'

Konuşmasında Türkiye'nin sanayileşme yolculuğuna da değinen Bolat, "Bir ülkenin gelişmişlik düzeyinde birkaç sektöre sahip olanlar, o gelişmişlik liginin tepesinde yer alıyor. Bunlardan biri metal ve mühendislik sektörü, diğeri metalle bağlantılı demir-çelik sektörü, diğeriotomotiv sektörü. Dünyada ilk 10'a giren ülkelere ilk 15'e giren ülkelere baktığımızda, bu sektörlerin hep zirvede olduğunu görüyoruz. Hükümet olarak savaş, salgın ve deprem sırasındaki çalkantılı dönemde otomotiv sektörü ciddi bir karmaşa yaşadı. Göreve geldiğimizde bir anda onu kucağımıza aldık ve o konuda sektör yetkilileriyle bir araya geldik. Hepsiyle konuştuk ve aldığımız önlemlerle, çıkardığımız yönetmelik ve değişiklik düzenlemelerle 2-3 ay içinde piyasa oturdu. Sektörün gerçek sahipleri sektörün içinde çalışma fırsatı buldu. Bu istikrarlı süreç bugün itibarıyla tam 2 yıldır arzda, üretimde, tedarikte, fiyatlarda devam ediyor. Türkiye, otomotiv sanayi yolculuğuna 1971'de montajla başladı. Giderek yerlilik payını giderek artırdı ve bugün 1 milyon 468 bin adetlik, yani 1,5 milyonluk üretimle dünyanın 13'üncü büyük otomotiv sektörüne sahip. Avrupa'da 4'üncüyüz şu anda. Avrupa'daki Türk malı, Türk otosu, Türk yan sanayi teknolojinin kalitenin dünyada sembolü haline geldi" ifadelerini kullandı.

'SON 20 YILDA DEVRİM YAPTIK'

Sektörün büyüklüğüne de vurgu yapan Bolat, "Son 20 yılda öylesine sanayide ekonpmide ve imalatta devrim yaptık ki gittiğimiz her yerde Türkiye saygın itibarlı ekonomisi güçlü ve üretimi kaliteli, teknolojisi çok yüksek bir ülke olarak adlediliyor. Bunu görmekten de çok büyük memnuniyet duyuyoruz. 90 bin küsur galericimiz var, 76 bin yetkili satıcı ve yan sanayi var. TAYSAD üyesi 530 firma var, üye olmayanlar da mevcut. Bu yapı üretimin yüzde 85'ini, ihracatın ise yüzde 80'ini temsil ediyor" dedi.

'OTOMOTİV İHRACATI 41 MİLYAR DOLARI AŞACAK'

Bakan Bolat, otomotiv ihracatındaki hedeflerini de açıklayarak, "Son 15 yıldır ihracatımızın lideri olan otomotiv sektöründe geçen yılı 37,2 milyar dolar milyon dolar ihracatla kapadık. Bu sene inşallah yüzde 95, 40 milyar doları aşacağız; çok rahat aşacağız. Geçen yılki 37 milyar doların içinde 16 milyar doları yan sanayiydi. İTO Başkanımız çok haklı birşey söyledi. Ana sanayinin sattığı otoların içindeki Türkiye'deki yan sanayi ve tedarikçilerin payını eklediğimizde 24 milyar doları bulan bir tedarik sanayisi ortaya çıkıyor. Yani 37 milyarın 24'ü, aşağı yukarı yüzde 66'sına 3/2'sine denk geliyor. Bu yıl 40 milyarı aşacağız, inşallah 41'i söylemek nasip olacak. '41 kere maşallah' diyeceğiz otomotiv ihracatında. Bu yılın ilk 7 ayında otomotiv ihracatımız yüzde 14 arttı. Bu tempoyu koruyabilirsek, ortalama 41 milyar doları rahatlıkla bulacağız demektir." dedi. (DHA)

Görüntü Dökümü:

--------------

-Toplantıdan detaylar

-Bakan Bolat'ın konuşması

-Genel ve detay görüntüler

=========

7- BAKAN BAK: ÜLKEMİZDE GELENEKSEL SPORLARDA ÇOK BÜYÜK YATIRIM VAR

Didem ERGİN- Mehmet ALA/ İSTANBUL, (DHA)-MALAZGİRT Zaferi'nin 954'üncü yılı etkinlikleri kapsamında Ahlat ve Malazgirt'te yapılacak olan etkinlikler ile ilgili Okçular Vakfı'nda basın toplantısı düzenlendi. Burada konuşan Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, "Ülkemizde özellikle geleneksel sporlarda çok büyük yatırımlar var. Etnospor Başkanlığı vasıtasıyla geleneksel güreşler, geleneksel atçılık, geleneksel okçuluk başta olmak üzere kurduğumuz federasyonlarla da gerçekten gençlerimizin tarihi ve kültür bağlarını yaşattıklarını görüyoruz ve gerçekten giderek artan bir süreç var" dedi.

Malazgirt Zaferi'nin 954. yılı kutlamalarının hazırlıkları devam ediyor. 22-26 Ağustos tarihlerinde Ahlat ve Malazgirt'te düzenlenecek etkinlikler öncesinde Okçular Vakfı'nın Okmeydanı'nda bulunan tesisinde basın toplantısı düzenlendi. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde düzenlenecek 'Anadolu'nun Fethi Malazgirt 1071 Anma Programı'nın tanıtım toplantısına Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'ın yanı sıra Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Okçular Vakfı Başkanı Hüseyin Topbaş ve Türkiye Geleneksel Atlı Spor Dalları Federasyonu Başkanı Dr. Hakan Kazancı katıldı.

'ÜLKEMİZİN MİLLİ, MANEVİ DEĞERLERİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR SÜREÇ YÜRÜTÜLMEKTE'

Gençlik Ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, "Tabii Okçular Vakfına teşekkür ediyoruz, tebrik ediyoruz. 9'ncu yıl bu yıl. Bu organizasyonun öncülüğünü yapıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde gerçekten gençlerimiz için ve ülkemizin milli, manevi değerleri için çok önemli bir süreç yürütülmekte. Biz Gençlik ve Spor Bakanlığımız buraya binlerce gencimizle katılıyoruz. Oradaki etkinliklerde yer alıyoruz. Civar illerdeki gençlerimizin ve bu etkinlik haftası boyunca birlikte oluyoruz. Onun dışında da orada inşa ettiğimiz gençlik kampımızla her yıl binlerce gencimizi yine oraya getiriyoruz. Ben de geçen Bitlis'teydim. Ahlat'ı da ziyaret ettim. Oradan gençlik kampında bulunan 400 gencimizle sohbet etme fırsatı da bulduk. Gerçekten çok etkileyici, tarihin köklerini Türklerin Anadolu'ya yerleşmesinin işareti olan 1071 Malazgirt zaferi, Sultan Alparslan'ın başarısı. Bizans ordusunu, Doğu Roma ordusunu yenmesi, onun ardından Anadolu'nun kapılarının Türklere açılması ve bugüne kadar gelen süreç içerisindeki yaşanan bütün değerleri gençlerimize aktardığımız bir ortam. Tabii bu arada ülkemizde de bu özellikle geleneksel sporlarda çok büyük yatırımlar var. Etnospor Başkanlığı vasıtasıyla bizim geleneksel güreşler, geleneksel atçılık, geleneksel okçuluk başta olmak üzere kurduğumuz federasyonlarla da gerçekten gençlerimizin tarihi ve kültür bağlarını yaşattıklarını görüyoruz ve gerçekten giderek artan bir süreç var" dedi.

'MALAZGİRT ZAFERİNİ 9 YILDIR COŞKUYLA KUTLUYORUZ'

Bakan Bak, "Bu uğurda şehit olmuş kişilerin, Sultan Alparslan'ın Ahlat'taki mezarlıkta yatan binlerce Selçuklu askerinin ve o süreçte yaşanan o dönemin en önemli şehirlerinden birisi olan Ahlat'ın ihya edilmesi, Kültür Bakanlığımızın buradaki kazılarını arttırarak gündeme getirdiği pek çok olay gerçekten bizleri etkiliyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu önderliği gerçekten çok çok önemli. Çünkü daha önceki törenler normal seviyede giden törenlerdi. Ama bu tören son 9 yıldır törenlerin bir ulusal bir coşkuya dönüşmesi Sayın Cumhurbaşkanımızın ve devlet büyüklerimizi oraya gitmesi, orada gençlerin gelmesi, oradaki yaşanan süreç gerçekten çok çok etkileyici ve bunun bir yönüyle biliyorsunuz diğer süreçte bizim açımızdan Çanakkale. Biz de bu yıl 110 bin gencimizi Çanakkale'yi de götürüyoruz. Dolayısıyla Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak bütün gençlik kamplarımızda ve yaptığımız çalışmalarda gençlerimizi bu milli manevi değerleri yaşanmış tarihten ders yaşatılan tarih bir özümsemiş gençler olarak genç oraya gidiyor gördüklerini kendisi arkadaşına, ailesine aktarıyor ve bu silsile şeklinde devam ediyor. Dolayısıyla biz bunları çok önemsiyoruz bizim için çok önemli. Hakikaten tarihini bilen, tarihinden dersler almış değerler kazanmış gençlerimizle beraber geleceğe doğru yürüyoruz. Bunun adımları da zaten gözüküyor. Özellikle Okçular Vakfı'na teşekkür ederiz" dedi.

'HERKESİ AHLAT'A MALAZGİRT'E BEKLİYORUZ '

Bak, "Burası bizim gençliğimizin gençliği, büyüdüğümüz yer, buranın oluşumunda da gerçekten katkısı olan insanların bir tanesi benim aynı zamanda ama dediğim gibi buraya çok emek verildi, çok güzel işler yaptılar. Önceki dönem başkanımız Ayder Yıldız ve diğer yöneticiler bu süreci başlattılar. Bayrağı Hüseyin kardeşimiz devraldı. Bana göre güzel bir süreç devam ediyor. Bunu arttırarak devam edeceğiz. Biz gençlik kamplarımıza oradaki Ahlat Gençlik kampımızda. Gerçekten gençlerimizin o süreci heyecanla gördüklerini görüyoruz. Yine Malazgirt'te Muş'ta ortaya çıka organize edilen pek çok etkinlik de işte federasyon başkanını ifade ettiği gibi atlı okçuluk kökleri gibi pek çok oyunları oynanması gençlerimizin o çadırlarda, sohbetlerle, tarihi sohbetlerle bir arada olması gerçekten çok çok kıymetli. Herkesi biz Ahlat'a davet ediyoruz. Sadece bu hafta değil. Her zaman insanlarımızın, gençlerimizin oraya gitmesini arz ediyoruz. Gerçekten çok gezilmeye değer bir Ahlatı, Bitlis Malazgirt'i gezilmeye değer yerler. Biz de Cumhurbaşkanımızın himayesindeki bu etkinliğin tanıtımı için bir araya geldik. Önümüzdeki hafta orada olacağız. 22-26 Ağustos tarihleri arasında birlikte güzel işler yapacağımıza inanıyorum. Gençlerimizi bekliyoruz. Vatandaşlarımızı bekliyoruz. Bu sürece katkı veren herkese teşekkür ediyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak, Kültür ve Turizm Bakanlığımızda da gerçekten burada çok güzel bir sinerji oluşturduk. Onların da oradaki tarihi dokunun tanıtılmasında, kazıların sürdürülmesinde ilginin oraya çekilmesini çok çok kıymetli. Ayrıca biliyorsunuz Cumhurbaşkanlığı'nın külliyesi var orada. Gerçekten Milli Eğitim Bakanlığıyla ve Gençlik Spor Bakanlığı bizi orada gençlerimizi oradaki faaliyetler için götürüyoruz. Orada da güzel bir ortam var. Orada da çalışmalarını yürütüyorlar. Herkesi Ahlat'a Malazgirt'e bekliyoruz" dedi.

'EL SANATLARIMIZI, YÖRESEL VE KÜLTÜREL DEĞERLERİMİZİ TANITIYORUZ'

Kültür Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, "Malazgirt Zaferi'ni anma programında biz de Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak el sanatlarımızı, yöresel ve kültürel değerlerimizi tanıtıyor. Yunus Enstitümüzün atölye çalışmalarıyla gençlerimize orada unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarımızı ve kültür odaklarımızı tanıtmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda sohbet çadırlarımız olacak. Tarihi ana şahitlik etmiş birçok hocalarımızla birlikte güzel bir çalışma programı oluşturacağız" dedi.

'MALAZGİRT VE AHLAT'TA EŞ ZAMANLI GERÇEKLEŞTİRECEĞİMİZ ETKİNLİKLER OLACAK'

Okçular Vakfı Başkanı Hüseyin Topbaş, "Bundan tam dokuz 954 yıl önce Sultan Alparslan ve şanlı ordusu karşılarında kendilerinden katbekat üstün olan düşman ordusuna karşı tarihi bir zafer elde ederek Anadolu'nun kapılarını bizlere açtık. O tarihten sonra milletimize vatan olan bu topraklarda adeta bin yıllık medeniyetimizin temelleri atılmış oldu. Bu vesileyle ben bu toprakları bize emanet eden şehitlerimizi minnetle şükranla anıyorum. 22-26 Ağustos 2015 tarihlerinde Malazgirt ve Ahlat'ta eş zamanlı olarak gerçekleştireceğimiz etkinlikler kapsamında bu hatırlatma vazifesinin yanında sporun, kültürün ve tarihin bir arada olacağı önemli etkinlikler olacak. Burada etkinliklerden bahsedersek okçuluk, atlı okçuluk, güreş, atlı cirit gibi geleneksel sporlarımızın yanı sıra kurmuş olduğumuz çadırlar ve obalarda kültürel etkinlikler bu yıl ilk defa Türk Yıldızları gösterileri ve Türkiye atlı okçuluk finalleri, aynı şekilde Sultan Alparslan geleneksel okçuluk açık hava turnuvası gibi etkinlikler olacaktır" dedi. (DHA)

Görüntü Dökümü:

----------

Etkinlikten detay

Osman Aşkın Bak konuşması

Gökhan Yazgı konuşması

Hüseyin Topbaş konuşması

=========

8- GAZZE MAHKEMESİ BAŞKANI FALK: SOYKIRIM KARŞISINDA SESSİZLİK SUÇ ORTAKLIĞIDIR

Devran GÜNDÜZ- Feridun AÇIKGÖZ/ İSTANBUL, (DHA)-GAZZE'de sivillerin korunması ve kalıcı barışın sağlanması için düzenlenen 'Gazze Mahkemesi Acil Durum Basın Toplantısı'nda konuşan Gazze Mahkemesi Başkanı ve eski Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Raportörü Richard Falk, "Soykırımı durdurmak için derhal uluslararası bir koruma gücü gönderilmeli. Sessizlik suç ortaklığıdırö dedi.

İsrail Hükümeti'nin 7 Ağustos'ta Gazze'nin bir bölümünün işgal edilmesi planını oylamasının ardından Gazze Mahkemesi, uluslararası çağrıda bulunmak üzere İstanbul'da acil durum basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Gazze Mahkemesi Başkanı ve eski Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Raportörü Richard Falk, 22 aydır belgelenen soykırıma karşı uluslararası toplumun sessiz kaldığını ifade etti. Falk, BM Genel Kurulu yetkisiyle silahlı uluslararası koruma gücü oluşturulması gerektiğini vurgularken, insani yardımların engelsiz ve sorunsuz ulaştırılmasının da acil öncelik olduğunun altını çizdi. Gazze Mahkemesi, yayımladığı acil durum bildirisiyle uluslararası toplumu 'Sivillerin korunması ve kalıcı barışın sağlanması' için harekete geçmeye çağırdı. Açıklamada, yaklaşık 1 milyon Filistinlinin açlık ve korku içinde yaşadığı bölgede soykırımın en ölümcül aşamasına geçildiği vurgulandı. Birleşmiş Milletler ve dünya hükümetleri acilen harekete geçmeye davet edilerek, “Bu belki de Gazze soykırımının felaketle sonuçlanmasını engellemek için son fırsattırö ifadeleri kullanıldı. Toplantıda Richard Falk'a İslam İşbirliği Gençlik Forumu Başkanı Taha Ayhan'da eşlik etti.

'PROTESTOLAR 22 AYDAN UZUN SÜREDİR DİKKATE ALINMAMIŞTIR'

Gazze Mahkemesi adına bildiriyi okuyan mahkeme başkanı Richard Falk, "7 Ağustos'ta Netanyahu hükümetinin Ulusal Güvenlik Kabinesi, İsrail'in kendi askeri komutanlığının karşı çıkmasına rağmen, soykırımın en ölümcül aşamasına geçilmesini, yani yaklaşık 1 milyon aç ve korku içinde yaşayan Filistinlinin sığındığı Gazze Şehri'nin bir kısmının işgal edilmesini onayladı. Ayrıca İsrail Başbakanı, alınan bu kararın ötesine geçerek tırmanışın Orta Gazze'yi de kapsayacağını duyurdu. Yaklaşan bu tırmanış, BM üyesi hükümetleri, Birleşmiş Milletler'i ve diğer çok taraflı kurumları derhal ve köklü bir şekilde harekete geçmeye zorlamaktadır. Filistin Yönetimi'nin BM'deki deneyimli temsilcisi Riyad Mansur mevcut aciliyeti şu sözlerle dile getirdi: '...Filistinlileri kesin ölümden kurtarmak için derhal uluslararası bir koruma gücü gönderin.' Biz, Gazze Mahkemesi olarak, soykırım karşısında sessizliğin suç ortaklığı anlamına geldiğini düşünenlerle aynı safta olduğumuzu ilan ediyoruz. İsrail'in Gazze'deki soykırımına yönelik kınama sözleri ve şiddet içermeyen protestolar 22 aydan uzun süredir dikkate alınmamıştır" dedi.

'GERÇEĞİ DİLE GETİREN BM GÖREVLİSİ CEZALANDIRILMIŞTIR'

Richard Falk, “BM'nin İşgal Altındaki Filistin Özel Raportörü'nün otoriter raporları, İsrail'in soykırımını açığa çıkarmış ve belgeleyerek ortaya koymuştur; ancak gerçeği dile getiren BM görevlisi cezalandırılmıştır. Bu hafta El Cezire'den beş gazetecinin -muhabirler Anas el-Şerif ve Muhammed Kureyke, kameramanlar İbrahim Zaher ve Muamen Aliwa ile asistanları Muhammed Aliwa'nın- hedef alınarak öldürülmesi, dünyaya soykırımın gerçeklerini aktarmaya çalışan, sürekli tehdit edilen ve haksız yere Hamas üyesi olmakla suçlanan Filistinli gazetecilerin sayısını 238'e çıkardı. Benzer biçimde, bazı Batılı liberal demokrasiler kamuoyu baskısıyla İsrail'le açık iş birliklerinden geri çekilmiş, hatta gecikmiş de olsa Filistin devletini tanımışlardır. Ancak aynı zamanda kendi ülkelerinde Filistin yanlısı protestoları ve barışçıl egemenlik girişimlerini cezalandırıcı uygulamalarla bastırmışlardır" diye konuştu.

'HAREKETSİZ KALINIRSA ÇOK GEÇ KALINMIŞ OLACAKTIR'

Falk, “Gazze'de insani vakfılar tarafından dört gıda dağıtım noktasına oluşturulmuş; ancak bu alanlar İsrail ordusunun çaresiz ve aç Filistinli sivillere karşı zalim ve intikamcı saldırılar gerçekleştirdiği ölüm tarlalarına dönüşmüştür. Dünya, soykırımı sona erdirmek için harekete geçmekte çok uzun süre bekledi; eğer şimdi de hareketsiz kalınırsa çok geç kalınmış olacaktır. Bu, Gazze soykırımının felaketle sonuçlanmasını engellemek için belki de son fırsattır. Bugün acil olarak sorulması gereken soru şudur: Soykırımın önlenmesi adına şimdi ne yapılmalıdır? Tecrübelerimiz bize göstermektedir ki; gerekli eylemler, soykırımı durdurmak ve Filistin'in meşru haklarını gözeten kalıcı bir barışa giden yolu; bir BM Genel Kurulu'nun A/RES/ES-10/22, A/RES/ES-10/23, A/RES/79/88, A/RES/79/141 ve A/RES/ES-10/27 sayılı kararları, Gazze'ye insani yardımların derhal ve yeterli ölçüde ulaştırılması çağrısında bulunmaktadır. Biz, bundan daha azını değil, Gazze'de derhal silahlı müdahale yetkisi verilmesini ve başarının garanti altına alınması için gereken tüm imkânların sağlanmasını öneriyoruz. Bu bağlamda, dünyanın dört bir yanındaki hükümetleri, şimdiye dek Gazze'deki soykırımı, savaş suçlarını ve insanlığa karşı suçları durdurma girişimlerinde engellenmiş olan, ancak dünyanın neredeyse tüm ülkelerini temsil eden BM Genel Kurulu'nu veto engeli olmaksızın yetkilendirmeye davet ediyoruz" dedi.

'İSRAİL GÜÇLERİ TAMAMEN VE KALICI OLARAK GAZZE'DEN ÇEKİLENE KADAR KONUŞLANMALI'

Falk, "İsrail'in suçlarının ciddiyeti, halen Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Uluslararası Adalet Divanı'nda görülen davalarda yargısal değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Aç bırakmanın bir silah olarak kullanılması ve soykırım eylemlerinin inandırıcılığı bu süreçlerde değerlendirilecektir. Ancak bekleyemeyiz. Acil müdahale için şimdi harekete geçmeliyiz. Durumun ağırlığı ve Gazze'deki vahamet göz önüne alındığında, Genel Kurul'u, İsrail'in soykırımını sona erdirmek üzere derhal ve acilen uygun donanıma ve finansmana sahip bir silahlı müdahale gücü oluşturma yetkisini vermeye çağırıyoruz. Bu uluslararası koruma gücü, İsrail güçleri tamamen ve kalıcı olarak Gazze'den çekilene kadar konuşlanmalı ve uluslararası denetim altında yardımın İsrail müdahalesi olmadan güvenli şekilde ulaştırılmasını sağlamalıdır. Ardından Gazze'de, Filistin halkının gelecekteki siyasi liderliğini seçme egemen hakkına saygı gösterilerek uluslararası gözetim altında özgür seçimler organize edilmelidir.2 Sadece bu tür köklü adımlar, zamanımızın en büyük ahlaki krizini çözme umudu taşımaktadır. Bugün harekete geçilmezse, bu, insanlığın tarihi bir utancı olarak hatırlanacaktır. Gazze Mahkemesi, İsrail'in ve suç ortaklarının işlediği suçları belgeleyen güvenilir bir arşiv oluşturmayı kendine adamıştır. Ayrıca Ekim ayı sonunda yapılacak bir nihai oturumda, dünya çapında sivil toplum aktivizmini harekete geçirerek ulusal hükümetlere, Gazze soykırımını doğrudan ya da dolaylı olarak destekleyen tüm faaliyetleri durdurmaları için baskı yapmayı ve 1970'ler ile 1980'lerdeki apartheid karşıtı kampanyalar gibi etkili dayanışma girişimlerini teşvik etmeyi planlamaktadır" diye konuştu.

'FİLİSTİN HALKINI KISKACA ALAN AÇLIK VE HASTALIK DÜZEYİNDE BİR ÇARESİZLİKLE ASLA YÜZLEŞMEMİŞTİ'

Falk, "Ancak mevcut acil durumda, Güney Afrika'daki apartheid'e karşı mücadeleyle kıyaslandığında, Gazze'de yaşananların ölçüsü ve korkunçluğu çok daha büyük olup, bu yaklaşım tek başına yeterli değildir. Güney Afrika direnişi, apartheid rejiminin tüm acımasızlığına rağmen, bugün Gazze'deki Filistin halkını kıskaca alan açlık ve hastalık düzeyinde bir çaresizlikle asla yüzleşmemişti. Duruma yanıt verebilmek için Gazze nüfusunu soykırımın son aşamalarından kurtarmak amacıyla silahlı bir uluslararası kurtarma operasyonunun uygulanması yönünde iki yol öneriyoruz. Her iki yol da geçmiş BM Genel Kurulu kararlarına dayalı meşruiyete sahiptir, ancak hiçbiri şimdiye kadar Gazze'deki acil durumun şiddeti ve büyüklüğü karşısında uygulanmamıştır. Eğer BM üyeleri arasında birleşik bir siyasi irade sağlanabilirse, her iki yol da soykırımı sona erdirme potansiyeline sahiptir: • Barış için Birleşme Kararı (377(V) sayılı karar) - Güvenlik Konseyi uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden durumlarda harekete geçmezse, Genel Kurul'un yetkisini kullanabilmesini 2 “19 Temmuz 2024 tarihinde yayımladığı danışma görüşünde Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Gazze'de işgalci güç olduğunu vurgulamıştır. Ayrıca BM Genel Kurulu'nun A/RES/78/78, A/RES/78/192, A/RES/78/170, A/RES/79/163 ve A/RES/79/229 sayılı kararları, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını ve işgal altındaki topraklar üzerindeki denetim ve egemenlik hakkını teyit etmektedir" dedi.

'BM GENEL SEKRETERİ'NE ACİL TOPLANTI ÇAĞRISI YAPMA YETKİ VE SORUMLULUĞU VERİLMESİ GEREKİR'

Falk, “Koruma Sorumluluğu (R2P) - 2005 BM Zirvesi'nde oy birliği ile kabul edilmiş ve özellikle soykırım ve diğer ciddi uluslararası suçlara karşı BM'nin etkili bir şekilde harekete geçmesini zorunlu kılmıştır. 3 Bu bildiriyi BM üyesi hükümetlere ve onların diplomatik temsilcilerine dağıtırken, silahlı müdahale çağrısına destek amacıyla şu adımlar da atılabilir: İsrail'e tüm silah ve mühimmat sevkiyatlarının askıya alınması; İsrail ile tüm diplomatik ilişkilerin askıya alınması; İsrail ile ticaret ve yatırımların askıya alınması; İsrail'in kültürel, eğlence ve sportif faaliyetlere katılımının boykot edilmesi; İsrail'in belirli BM faaliyetlerine katılım haklarının askıya alınması; Güvenlik Konseyi kararı veya Genel Kurul girişimiyle harekete geçirilebilecek bir insani koruma gücünün oluşturulması, BM Genel Sekreteri'ne acil toplantı çağrısı yapma yetki ve sorumluluğu verilmesi. Uluslararası Adalet Divanı'nın 19 Temmuz 2024 tarihli danışma görüşüne uygun olarak İsrail'in İşgal Altındaki Filistin Topraklarındaki hukuki varlığının tanınmasının geri çekilmesi; Güney Afrika'nın başvurusu üzerine 26 Ocak 2024'te verilen ICJ kararında belirtildiği üzere, Gazze'deki İsrail soykırımına karşı tüm imkanlarla harekete geçilmesi; Gazze'deki açlık ablukasını kırmak için 'özgürlük filosu' oluşturulmasına destek verilmesi; 'Barış için Birleşme Kararı' ve 'Koruma Sorumluluğu' çerçevelerinin İsrail soykırımının sürdürülmesini gözlemlemek ve önlemek için zorunlu mekanizmalar olarak yeniden canlandırılması" diye konuştu. (DHA)

Görüntü Dökümü

-----------

- Gazze Mahkemesi Başkanı Richard Falk açıklaması

- Richard Falk'ın soruları yanıtlaması

- Genel ve detay görüntüler

=========

9- ARNAVUTKÖY'DE KAMYONET ÖNCE REKLAM PANOLARINA ARDINDAN TRAFİK IŞIKLARINA ÇARPTI

Taylan ERGÜN /İSTANBUL, (DHA) - ARNAVUTKÖY'de şoförünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği kamyonet önce reklam panolarına ardından trafik ışıklarına çarptı. Kamyonette sıkışan yaralı şoför, itfaiye ekipleri tarafından araçtan çıkarılırken, o anlar cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.

Kaza, saat 11.30 sıralarında Eski Edirne Asfaltı Caddesi Arnavutköy Çevre Yolu üzeri Memba ışıkları mevkiinde meydana geldi. İddiaya göre, Ramazan S. yönetimindeki 34 FC 3062 plakalı kamyonetin freni patladı. Şoförünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği kamyonet, yol kenarındaki reklam panolarına çarpıp savrulduktan sonra trafik ışıklarına vurarak durabildi. İhbar üzerine olay yerine polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Araçta sıkışan kamyonet şoförü itfaiye ekipleri tarafından bulunduğu yerden çıkarılarak sağlık ekiplerine teslim edildi. Olay yerindeki ilk müdahalenin ardından Arnavutköy Devlet Hastanesine götürülen Ramazan S.'nin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Ekiplerin kurtarma çalışması cep telefonu kameralarıyla kaydedilirken polis kazayla ilgili inceleme başlattı. (DHA)

Görüntü Dökümü

---------------------

-Olay yerinden görüntüler

-Sürücüyü kurtarma çalışmaları

========

10- (ÖZEL) AVCILAR'DA PARK HALİNDEKİ İKİ ARACA ÇARPAN ARAÇ YAN DÖNDÜ

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR’da sokakta hızla giden ve alkollü sürücünün kullandığı hafif ticari araç park halindeki 2 otomobile çarptı. Hafif ticari araç kaza sırasında havalanarak yolda yan döndü. Mahalle sakinleri ve polisin yardımıyla itilerek lastiklerinin üzerine inen araç, olay yerine gelen çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı.

Kaza, saat 04.00 sıralarında Mustafa Kemal Paşa Mahallesi’nde meydana geldi. H.Y., 34 HRV 510 hafif ticari aracın direksiyon hakimiyetini kaybetti. Araç, park halinde bulunan 34 Z 6974 ve 34 MCE 374 plakalı 2 otomobile çarptıktan sonra havalandı. Kaza sonrası otomobil yolun ortasında yan durdu. Gürültü üzerine sokağa çıkan mahalle sakinleri ilk olarak yaralı sürücünün yardımına koştu. İhbar üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralı sürücüye ilk müdahale olay yerindeki sağlık ekipleri tarafından yapıldı. Yolun ortasında yan duran otomobil ise, polis ve mahalle sakinleri tarafından çevrilip lastikleri üzerine indirildi. Yapılan kontrollerde 1.90 promil alkollü olduğu belirlenen sürücü H.Y. ise, Beylikdüzü Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Polis ekipleri kazayla ilgili soruşturma başlattı.(DHA)

Görüntü Dökümü:

----------

-Yan duran otomobil

-Polis ve sağlık ekipleri

-Otomobilin itilerek lastiklerinin üzerine indirilmesi

-Kaza yerinden görüntü

-Genel ve detay görüntüler

========

11- SİLİVRİ'DE 30 METRE İLERİDEKİ YAYA GEÇİDİNİ KULLANMAYANLAR TRAFİĞİ TEHLİKEYE SOKUYOR

Uğur Samet AVCI / İSTANBUL (DHA) - Silivri'de, kara yolunun yanında bulunan alışveriş merkezine gelenler, yaklaşık 30 metre ilerideki yaya geçidini kullanmak yerine araçların arasından yolun karşısına geçmeyi tercih ediyor. Bu durum yayalar için tehlike oluştururken, trafik akışını da olumsuz etkiliyor. Yolun karşısına geçmeye çalışan Burcu Ekiz, "Genelde insanların acil işleri oluyor. Bizde bir alışkanlık var, AVM'den çıkar çıkmaz doğrudan karşıya geçmek istiyoruz. Eğer buraya yaya geçidi yapılır ya da trafik ışıkları biraz öne alınırsa çok daha rahat ederiz" dedi.

Silivri D-100 yan yol, General Ali Türkkan Caddesi'ndeki alışveriş merkezine gelenler, ışıklardaki geçidi kullanmak yerine yol üzerinden karşıya geçiyor. Aralarında çocuklu ve bebek arabalı ailelerin de bulunduğu yayalar, hem kendi can güvenliklerini tehlikeye atıyor hem de sürücüleri zor durumda bırakıyor. Trafik ışıklarında bekleyen araçlar, aniden yola atlayan yayalar nedeniyle uzun kuyruklar oluşturuyor. Bu sırada yolda ilerlemeye çalışan ambulans ve itfaiye araçları da trafiğe takılarak sevk edildikleri bölgelere ulaşmakta güçlük çekiyor.

POLİSİN UYARISINA RAĞMEN ARAÇLARIN ARASINDAN GEÇTİLER

Yoğun trafik nedeniyle Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı trafik ekipleri bölgede önlem aldı. Polis, hem trafiği açmaya hem de yayaların güvenliğini sağlamaya çalıştı. Trafik polislerinin uyararak defalarca ışıklarına yönlendirdiği yayalardan bazılarının uyarılara aldırış etmediği görüldü.

'YAYA YOLU YAPILMALI'

Yayalardan Burcu Ekiz, "Soldaki ışık kırmızı yandığında diğer tarafta yeşil yanıyor. Bu sırada hiçbir şekilde karşıya geçemiyoruz. Önce bir ışığı, sonra diğerini kullanmak zorundayız. İnsanların acelesi olduğunda buradan direkt geçmek istiyor. Yaya yolu yapılır ya da ışıklardan biri öne alınırsa sorun çözülür. Hatta bariyer döşenip belli bir noktadan geçiş sağlanırsa herkes kurallara uyar" dedi. Bir başka yaya Serhat Özcan ise, "Burada ciddi sorun var, mutlaka yaya geçidi yapılmalı. Biz temkinli davranıyoruz ama bazı sürücüler yol vermiyor. Belediye başkanından buraya çözüm getirmesini istiyoruz" diye konuştu. (DHA)

Görüntü Dökümü:

----------

(Dron)

-Oluşan trafik

-Karşıya geçen yayalar

(Aktüel)

-Araçların arasında karşıya geçenler

-Sağlık ve İtfaiye araçlarından görüntü

-Trafik polisinin uyarması

-Polisin yolu açmaya çalışması

-Yayalarla röportaj

-Genel ve detaylar

© Copyright 2025

DHA