Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

ABONE OL
DHA

1- BAKAN TEKİN: YÖNETİŞİM MEKANİZMASINI SAĞLIKLI KURGULAMAYA SARF ETTİK

Esra GÜNTEPE -Harun ŞAHBAZOĞLU/İSTANBUL,(DHA)- MİLLİ Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Kadıköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ni ziyaret etti. Ziyaret sırasında açıklamalarda bulunan Bakan Tekin, "Derdimiz şu, modern kamu yönetiminde 'Yönetişim' diye ifade edilen, yani birlikte çalıştığımız insanlarla karar alma mekanizmalarında ve uygulama mekanizmalarında birlikte hareket etme süreçlerini sağlıklı, demokratik, özgürlükçü bir perspektifle yürütmeye çalışıyoruz. " dedi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin Kadıköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ni ziyaret etti. Bakan Teklin'e İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür eşlik etti. Bakan Tekin ziyarette öğrencilerin yapmış olduğu 'Okulum Ekmek Sunumu Noktası'na uğrayarak bilgi aldı. Tekin, okulun yanında bulunan takı tasarım atölyesindeki standı da ziyaret etti. Tekin, okul öğrencilerinin yaptığı Kahve Atölyesi'nde tezgaha geçip, basın mensupları ve davetlilere kahve ikramında bulundu. Okulun müzik sınıfında 12. sınıf öğrencilerine de eşlik eden Tekin, Moda Tasarım Atölyesi'ni gezdi, öğrencilerle sohbet etmeyi ihmal etmedi.

'BU SOHBETLER NETİCESİNDE ELDE ETTİĞİMİZ ÖNERİLERLE ADIM ATIYORUZ'

Tasarım atölyesinde bulunan eski dikiş makinalarının yenilenmesi talimatını da veren Tekin, öğretmenlerle de biraraya geldi. Tekin, "Bu toplantılarda hem genel anlamda eğitim öğretim süreçleriyle ilgili öğretmen arkadaşlarımızla istişare yapıyoruz, hem spesifik olarak bulunduğumuz okul, okul türü, okuldaki eğitim öğretim ortamlarıyla ilgili eksiklik, aksaklık varsa onları tartışıyoruz. Hem de öğretmen arkadaşlarımızın bireysel olarak öneri, düşünce, talep ve istişareyle dolu bir toplantı ortamı yürütüyoruz. Şimdiye kadar kaç tane yaptık, sayısını hatırlamıyorum. Sebebi şu; biz buralarda bu sohbetler neticesinde elde ettiğimiz fikirlerle, önerilerle gidip adımlarımızı atıyoruz, düzenlemeler yapıyoruz, mevzuat değişiklikleri yapıyoruz, genelgeler hazırlıyoruz, programlarımızda değişiklik yapıyoruz. Derdimiz şu, modern kamu yönetiminde 'Yönetişim' diye ifade edilen, yani birlikte çalıştığımız insanlarla karar alma mekanizmalarında ve uygulama mekanizmalarında birlikte hareket etme süreçlerini sağlıklı, demokratik, özgürlükçü bir perspektifle yürütmeye çalışıyoruz. Bugüne kadar hep böyle yaptık" ifadelerini kullandı.

'YÖNETİŞİMİ SAĞLIKLI KURGULAMAYA ÇABA SARF ETTİK'

Bakan Tekin, "Yaz aylarında yayınladığımız işte 50-60 maddelik genelgelerin tamamı, orada yaptığımız düzenlemelerin, orada yer verdiğimiz hususların tamamı mutlaka en az bir Öğretmenler Odası'nda dile getirilmiştir. Bir Öğretmenler Odası'nda ifadesini özellikle kullandım çünkü şunu da yapmıyoruz. 'Herkes birşey söyledi, herkesin söylediğini yapalım' da değil. Burada birşey alıyoruz, başka bir yere gidiyoruz onu soruyoruz. 'Arkadaşlar böyle bir öneri var, artıları eksileri ne olur, doğru mudur, yanlış mıdır.' Birkaç yerle tartışıyoruz. Ardından bir uzlaşı varsa, bunları mevzuata dönüştürüyoruz. Şu ana kadar yaptığımız şey bu anlamda bu yönetişim mekanizmasını sağlıklı kurgulamaya çaba sarf ettik. Şimdiye kadarki meramımız buydu. Bugün de bu vesileyle İstanbul programımız vardı, buradayız. İnşallah burada da böyle güzel hepimiz açısından, ülkemiz açısından, eğitim sistemimiz açısından doğru olacak şeyleri hep beraber tartışırız" diye konuştu (DHA)

Görüntü Dökümü

--------------------

-Ekmek standı ziyaret

-Takı standı ziyaret

-Kahve ikramı

-Müzik dinletisi

-Moda atolyesi ziyaret

-Yusuf Tekin'in konuşması

-Genel ve detay görüntüler

=========

2- KAĞITHANE’DE KUAFÖRDEKİ YANGINDA TÜM VÜCUDU YANAN 14 YAŞINDAKİ ENGİN'İN TEDAVİSİ TAMAMLANDI: KAPI SIKIŞINCA ÇIKAMADIM YANDIM

Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) - KAĞITHANE'de kuaförün mutfak bölümünde ocağın üstünde unutulan çaydanlığın patlaması sonucu yangın çıktı. Buzdolabına da sıçrayan yangını söndürmek isteyen Engin Buğra İskender (14) ağır yaralandı. Vücudunda üçüncü derece yanık oluşan ve Ocak ayından beri tedavi gördüğü öğrenilen İskender o anları anlattı. İskender, "Siyah bir duman oluyor, tuvalete kaçıyorum.Duman basınca ben çıkmaya çalışırken kapı sıkışıyor. Kapı sıkışınca da biraz yanıyorum. Sonrasında buzdolabı da patlıyor" dedi. Çocuğun tedavisini yapan doktor ise, "Çocuğumuz hızlı bir şekilde iyileşmeye girdi. Tahmin ediyoruz 6 ay sonra çok güzel öncesi sonrası fotoğraflarla artık mutluluğunu paylaşacak "dedi.

Olay, 12 Ocak Pazar günü saat 20.00 sıralarında Hamidiye Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre akşam saatlerinde arkadaşlarıyla kuaförde vakit geçiren Engin Buğra İskender, çay demlemek için çaydanlığa su koydu. Ancak çocuk arkadaşlarıyla sohbete dalıp çaydanlığı ocakta unuttu. Ocaktaki çaydanlığın patlaması sonucu mutfakta yangın çıktı. Buzdolabına da sıçrayan yangının büyümesi üzerine Engin Buğra İskender, lavabodan su alıp yangını söndürmek istedi; ancak büyüyen yangın çocuğun kıyafetlerine sıçradı.

ÇOCUK AĞIR YARALANDI

Çocuk üstünde eriyen kıyafetlerin vücuduna yapışması sonucu ağır yaralandı. Arkadaşlarının dışarı çıkardığı Engin Buğra İskender, ihbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından ambulansla önce Sarıyer Çayırbaşı Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Durumu ağır olan çocuk ilk tedavisinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi'ne sevk edildi. Vücudunda üçüncü derece yanık oluşan çocuğun bilincinin kapalı, durumunun ağır olduğu öğrenildi.

ÇAYDANLIK PATLAYIP BUZDOLABINI YAKTI

İtfaiye ekipleri kuaförde çıkan yangını söndürdü. İtfaiye ekiplerinin soğutma çalışması sonrası yaptığı kontrollerde, ilk belirlemelere göre çaydanlıktan başlayan yangının buzdolabına sıçrayarak büyüdüğü tespit edildi. Polis ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı.

'ÇIKMAYA ÇALIŞIRKEN KAPI SIKIŞTI YANDIM'

Yangın nedeniyle vücudunda yanıklar oluşan Engin Buğra İskender o anları anlattı. İskender, "Ben tıraş yaparken kahve makinesinden yangın çıkıyor. Yangın çıkınca bağırışmalar olunca ben arkaya koşuyorum. Sonra yangını söndürmeye çalışırken siyah bir duman oluyor, tuvalete kaçıyorum. Sonra duman basınca ben çıkmaya çalışırken kapı sıkışıyor. Kapı sıkışınca da biraz yanıyorum. Sonrasında buzdolabı patlıyor. Patlayınca da kapıyı kırıyorlar öyle çıkabiliyorum" dedi.

'HIZLI BİR İYİLEŞME SÜRECİNE GİRDİ'

Tedavisi 1 ay önce tamamlanan İskender, normal hayatına döndü. Çocuğun tedavisini yapan doktor Ayşegül Aksu ise, "Engin çocuğumuz yaklaşık 20 gün önce bize geldi. Yüzüyle ilgili egzozom yapıldı, vücuduyla ilgili steroid enjeksiyon yapıldı. Şimdi Ankara'ya döndüğümüzde parmakları açılacak, ameliyata girecek. En önemlisi de yanık bası giysisinin ölçüsü alındı, teslim ettik. Yanık bası giysisini de giyiyor. Artık çocuğumuz hızlı bir şekilde iyileşmeye girdi. Tahmin ediyoruz 6 ay sonra çok güzel öncesi sonrası fotoğraflarla artık Engin mutluluğunu sen paylaşırsın" ifadelerini kullandı. Engin Buğra İskender'in 2 yıl sonra estetik ameliyat olacağı da öğrenildi. (DHA)

Görüntü Dökümü:

----------

(Cep telefonu)

-Çocuğun yaşananları anlatması

-Doktorunun anlatması

-Çocuğun önceki halinin fotoğrafı

-Çocuğun sonraki halinin fotoğrafı

ARŞİV

(Cep teledonu)

-Çocuğun yangından sonraki tedavi süreci

-Çocğun son hali bisiklete binmesi yüzmesi

=========

3- MASLAK'TA BİTCOİN YATIRIMI VAADİYLE İKİNCİ KEZ DOLANDIRMAYA ÇALIŞTI; ŞÜPHELİYİ SUÇÜSTÜ YAKALATTI

Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA)- MASLAK'TA Kahramanmaraş'ta yaşayan Çağlayan Ö. (30), sosyal medya üzerinden tanıştığı kişi tarafından 'Bitcoin yatırımı' vaadiyle dolandırıldı. Şikayetçi olmasının ardından Çağlayan Ö. ile yeniden iletişime geçen şüpheli, bu kez dolandırıcılıktan elde ettiği parayı Çağlayan Ö.'nün hesabına gönderip bankadan çekmesini istedi. Bankada durumdan şüphelenen Çağlayan Ö.'nün ihbarı üzerine harekete geçen Sarıyer Devriye Ekipler Amirliği polisleri şüpheliyi suçüstü yakaladı. Gözaltına alınan ve poliste 11 suç kaydı olduğu ortaya çıkan Şaban B. (31) çıkarıldığı mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Olay, 20 Ağustos Perşembe günü saat 14.30 sıralarında Sarıyer Maslak Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; Kahramanmaraş'ta yaşayan Çağlayan Ö., yaklaşık 1 ay önce sosyal medya üzerinden tanıştığı ve kendisini Eşref, Kamil ve Şaban olarak tanıtan kişiyle irtibat kurdu. Şüpheli, kripto para yatırımıyla yüksek kazanç elde edileceğini söyleyerek Çağlayan Ö.'yü İstanbul'a gelmeye ikna etti.

NAKİT PARA VE KRİPTO HESAP ŞİFRESİNİ VERDİ

İstanbul'a gelen Çağlayan Ö., şüpheliye 5 bin 100 dolar nakit para verdi. Ayrıca bitcoin hesabında bulunan yaklaşık bin 700 dolarlık (72 bin 300 lira) bakiyenin şifresini de paylaştı. Bir süre sonra parasına ulaşamayan Çağlayan Ö., dolandırıldığını anlayarak savcılığa şikayette bulundu.

ŞİKAYETİ GERİ ÇEKTİRMEK İÇİN YENİDEN ULAŞTI

Şikayet sonrası Çağlayan Ö. ile tekrar iletişime geçen şüpheli, 'Şikâyetini geri al, paranı geri vereyim' diyerek mağdurla Maslak'ta yeniden buluşma ayarladı. Şüpheli bu kez başka bir dolandırıcılık olayından elde edildiği belirlenen yaklaşık 400 bin lirayı Çağlayan Ö.'nün hesabına gönderdi ve bu parayı bankadan çekmesini istedi.

ŞÜPHELENDİ BANKA GÜVENLİĞİNE HABER VERDİ

Banka işlemleri sırasında durumdan şüphelenen Çağlayan Ö., güvenliğe bilgi verdi. Bu sırada mağdurun elindeki bir miktar parayı ve cep telefonunu alarak kaçmaya çalışan şüpheli, ihbar üzerine olay yerine gelen Sarıyer Devriye Ekipler Amirliği polislerinin takibi sonucu yakalandı. Yakalanan şüphelinin Şaban B. olduğu, poliste 'Ddolandırıcılık' suçundan 11 kaydı bulunduğu öğrenildi.

ADLİ KONTROL ŞARTIYLA SERBEST BIRAKILDI

Gözaltına alınan Şaban B., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheli çıkarıldığı mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.(DHA)

Görüntü Dökümü:

--------

(Güvenlik kamerası)

-Mağdurun gelmesi (Beyaz gömlekli)

-Şüphelinin gelmesi (Sarı tişörtlü)

-Şüphelinin kaçması

(Cep telefonu)

-Adliyeye sevkten fotoğraf

-Şüpheli Şaban B.'nin fotoğrafı

=========

4- İMAMOĞLU'NUN YARGILANDIĞI 'BİLİRKİŞİ DAVASI'NDA DURUŞMA 30 MART 2026 TARİHİNE ERTELENDİ

Ayşe GÜREL / İSTANBUL (DHA)- MARMARA Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu'nun, bilirkişi S.B.'ye yönelik sözleri nedeniyle hakkında açılan davanın üçüncü duruşması görüldü. İmamoğlu savunmasında, "Kamu görevlisini etkilemeye teşebbüs meselesi, inanın en garip davalardan biridir. Her biri trajikomiktir; hem de çok şaşırtıcıdır" dedi. Mahkeme, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanarak yazılı olarak dosyaya sunulması amacıyla dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verdi. Duruşma 30 Mart 2026 tarihine ertelendi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, 27 Ocak'ta düzenlediği basın toplantısında bazı soruşturma ve kamu davalarında görevli bilirkişiyi, soruşturma şüphelilerinin lehine karar verilmesini sağlamak amacıyla alenen hedef gösterdiği iddiasıyla soruşturma başlatmıştı. İmamoğlu'nun, 'Yargı görevini yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs' suçlamasıyla 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ve siyasi yasak talebiyle yargılandığı davanın üçüncü duruşması İstanbul Adliyesi'ndeki 2. Asliye Ceza Mahkemesi salonunun yetersiz kalması nedeniyle Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesinde bulunan 2 No'lu duruşma salonunda görüldü. Duruşmaya CHP İstanbul İl başkanı Özgür Çelik, CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın, bazı belediye başkanları, milletvekilleri ve İmamoğlu'nun ailesi katıldı.

AVUKAT MEHMET PEHLİVAN'IN DURUŞMAYA KATILMA TALEBİ REDDEDİLDİ

Bir önceki celsede, Mehmet Pehlivan'ın dosya kapsamında zorunlu müdafilik görevinin bulunmadığı ve duruşmada başka sanık avukatlarının hazır bulunduğu gerekçesiyle, davaya katılma yönünde mahkemeye talepte bulunulması halinde bu talebin duruşma arasında değerlendirilmesine karar verilmişti. Bugün görülen duruşmada ise mahkeme, söz konusu talebi reddetti.

'BU DOSYADA DA HAKİM DEĞİŞİKLİĞİNE UĞRADIM'

Mahkemede savunma yapan Ekrem İmamoğlu, "Ne yazık ki bu dosyada da hakim değişikliğine uğradım. Bugün burada bulunmanızın farklı bir görevlendirmeyle olduğunu da biliyorum. Büyük adalet yaralarını, yargıyı kendi siyasi emelleri için araçsallaştırmanın yarattığı hasarları çok sıkı analiz etmek zorunda olduğumuzu buradan gür bir sesle Türk milletine ilan ediyorum. Ülkemizde adaletin seyrini belirleyen bir sürecin içinden geçiyoruz. Bu süreç ne sadece bir siyasetçiye yöneltilmiş soruşturmalarla sınırlıdır ne de birkaç iddianamenin kuru satırlarına sığabilecek kadar dar bir meseledir. Bu süreç, siyasetin yargıya gölge düşürdüğü karar mekanizmalarının, kurumların tarafsızlığını yitirdiği düzenlerin, kamu gücünün hakikat yerine talimata yaslandığı bir süreçtir. Burada anlatacaklarım yalnızca üzerime atılı suçlamaları yanıtlamakla sınırlı olmayacak. Ülkemizin adalet sisteminde yaşanan bu istikrarsızlığı, yön kaybını ve güç istismarını çıplak bir şekilde gözler önüne serecek. Bugün karşımızdaki tablo şudur: Yaşananlar kişisel değildir. Aksine yerleşik bir uygulamanın, bilinçli bir tercihin ve sistematik bir yöntemin ürünüdür. Hakkımda açılan her davada, her soruşturma doğal işleyişinde mümkün olmayan bir hızla devreye girdi. Normalde aylar sürecek işlemler birkaç saat içinde tamamlandı" dedi.

'BU BİLİRKİŞİNİN BAKTIĞI DOSYALAR NEDENSE YA BENİM YA ÇEVREMDEKİLERİN DOSYASI'

İmamoğlu savunmasında, "Kamu görevlisini etkilemeye teşebbüs meselesi, inanın en garip davalardan biridir. Her biri trajikomiktir; bu gerçekten hem komik hem de çok şaşırtıcıdır. Siyasetçilerden aldığı emirle rapor yazan, ısmarlama raporlar hazırlayarak Türk hukukunu hafife alan ve istismar eden bir bilirkişiyi eleştirdiğim için bugün bu mahkemedeyiz. Kimdir bu bilirkişi? Kendisi İstanbul'da muhasebe alanında görev yapan 1891 kişiden sadece biridir. Ama biz onu öyle bir bilirkişi olarak tanıyoruz ki Beylikdüzü'nde oluşturulan davada, olmayan bir rapordan söz edecek kadar gözü karadır. Ortada öyle bir rapor yoktur. Ne hikmetse bu davadaki mahiyetinden sonra kendisine peş peşe yeni görevler verildi ve tuhaf bir rastlantı olacak ki bu görevlerin tamamı benimle ya da benim çevremdeki arkadaşlarımla ilgili dosyalardır. İhtimale baktığınızda, hesap yapmaya çalıştığınızda matematiğin, istatistiğin kurallarına sığmayacak derecede, olması mümkün olmayan bir ihtimalle bu dosyalara tek tek bu bahsi geçen şahıs görevlendirilmiştir. 2024'ün şubat ayında İETT soruşturmasında çıktı karşımıza. Yedi ay sonra bu kez İSFALT soruşturmasında aynı bilirkişi, aleyhe rapor yazma konusunda adeta bir hız rekoru kırmış ve ne hikmetse tümüyle talimata göre hareket etmiştir. Dahası var. 2018'de, yani görev aldığım dönemden önceki döneme ait İSPARK'ta bir ihale usulsüzlüğünü tespit ettik ve yargıya taşıdık. Mahkeme kimi bilirkişi atadı diye şaşırabilirsiniz; yine bu bahsi geçen bilirkişiyi atadı. Peki raporda sonuç ne oldu? Kusur yok. Neden? Çünkü yıl 2019'dan önceye denk düşüyor, yani bizim görev dönemimizden önce. Demek ki bu bilirkişinin hassasiyetleri yıl bazlı çalışıyor. Yani 2019'dan önce gayet yumuşak ve bakış açısı çok farklı, ancak 2019 sonrasında birdenbire kahramanlığa soyunuyor. Yapamayacağı hiçbir şey yok, usulsüz atamayacağı imza yok, yazamayacağı rapor yok. Biz de haklı olarak 'Kimdir bu bilirkişi' diye merak ettik ve araştırmaya başladık. Bu arkadaşın önüne nedense hep Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin dosyaları düşüyor. Aynı isim ne yazık ki Beşiktaş ve Esenyurt operasyonlarında da ön planda. Bu operasyonların başlatılmasına dayanak olan raporlar da bu kişiye ait. Hukuk bir yapboz tahtası değildir, siyasetin kullanışlı aracı değildir, olamaz" ifadelerini kullandı.

'EKONOMİDEN SORUMLU KİŞİ MART'TAN SONRA NE OLDUĞUNU ANLATAMAYACAK KADAR ACİZ DURUMDA'

İmamoğlu savunmasının devamında, "Bu sabah ekonomiden sorumlu kişiyi tesadüfen haberlerde izledim. Mart'tan sonraki olağanüstü koşullarda Türkiye'nin uğradığı zararı anlatırken, enflasyonun neden düşürülemediğini açıklarken sadece 'Mart'tan sonra' diye bir tarifte bulunuyor ama Mart itibarıyla bu ülkede ne olduğunu anlatamayacak kadar da aciz durumda. Devletimizi taşıyan adalet mekanizması gerçekten çok yorulmuştur. Bunu herkes biliyor, ben de biliyorum, millet de biliyor ve görüyor. Bugün bütün bu karmaşanın ortasında bize yöneltilen suçlama ise adil yargılamayı etkilemeye teşebbüstür. Etkilemişim. Ben adil yargılamayı etkilemişim. Acaba bu ismi geçen şahıs mı etkilemiş? Kim adil yargılamaya gölge düşürmüş? Halka gerçeği anlatan bir belediye başkanı mı, yoksa olmayan bir raporla adaleti aldatan bir kişi mi? Benim açıklamalarım bir müdahale değil, milletimin doğru bilgilenmesi için üstlendiğim görevin doğal bir sonucudur ve hakkıdır. Hakkım olan hukuku koruma adına yaptığım görevin sonucudur. Ne yazık ki bugün burada beni değil, bu ülkede hakikati söyleme cesaretini yargılıyorsunuz. Beni yargıladığınız şey bir cümlem, bir hedef göstermem, bir teşebbüsüm değildir; çürümüş bir düzeni işaret etme irademdir. Bu dava, milleti etkisiz bırakmaya teşebbüstür, eleştiriyi kriminalize etmeye teşebbüstür, siyaseti kelepçelemeye teşebbüstür' diye konuştu.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanarak yazılı olarak dosyaya sunulması amacıyla dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verdi. Duruşma 30 Mart 2026 tarihine ertelendi.

========

5- İSTANBUL'DA SUÇ ÖRGÜTÜNE OPERASYON: 20 GÖZALTI

Leyla YILDIZ / İSTANBUL, (DHA)- ANADOLU yakasında faaliyet gösterdiği belirtilen ve liderliğini yurt dışında olan Mazlum Demir'in yaptığı suç örgütüne yönelik operasyon düzenlendi. Operasyonda 20 şüpheli gözaltına alındı

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Anadolu yakasında faaliyet gösteren liderliğini yurt dışında firari bulunan Mazlum Demir'in yaptığı suç örgütüne yönelik soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında şüphelilerin 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 'yağma amaçlı iş yeri kurşunlama', 'silahlı tehdit', '6136 Sayılı Kanuna Muhalefet', 'genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması', 'mala zarar verme', 'rüşvet' ve 'kamu görevinin usulsüz üstlenilmesi' suçlarından 7 eyleme karıştığı tespit edildi.

20 ŞÜPHELİ YAKALANDI

Soruşturma kapsamında 23 şüpheliye yönelik operasyon düzenlendi. Operasyonda 20 şüpheli yakalanırken, 3 şüphelinin firari olduğu tespit edildi. Operasyonda tabanca ele geçirildi.(DHA)

===============

6- ARNAVUTKÖY'DE OTOMOBİLİN ÇARPTIĞI YAYA AĞIR YARALANDI

Taylan ERGÜN / İSTANBUL, (DHA)- ARNAVUTKÖY'de yolun karşısına geçmeye çalışan 33 yaşındaki Abdullah Tüz'e otomobil çarptı. Kazanın etkisiyle metrelerce savrularak ağır yaralanan Tüz, hastaneye kaldırıldı. Kaza, güvenlik kamerasına yansıdı.

Kaza, 9 Aralık Salı günü saat 19.29 sıralarında Mustafa Kemal Paşa Mahallesi Fatih Caddesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, M.P. (21) kullandığı 41 APS 247 plakalı otomobille, Fatih Caddesi'nden Osmangazi Caddesi istikametine doğru seyir halindeyken, yolun karşısına geçmeye çalışan Abdullah Tüz'e (33) çarptı. Çarpmanın etkisiyle savrulan Tüz, ağır yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Bilinci kapalı olduğu öğrenilen Abdullah Tüz, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Arnavutköy Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

KAZA KAMERADA

Öte yandan kaza anı, cadde üzerindeki bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, yolun karşısına geçmeye çalışan yayaya otomobilin çarptığı, çarpmanın etkisiyle Tüz'ün yaklaşık 10-15 metre savrularak yere düştüğü anlar yer aldı. Ayrıca sürücünün, çarpışma anında manevra yaparak aracı orta refüje yönlendirdiği görüldü.

Kazayla ilgili polis ekiplerinin incelemesi sürüyor.

Görüntü Dökümü:

------------------

-Güvenlik kamerasından kaza anı

-Yaralı Abdullah Tüz'ün fotoğrafları

-Kaza sonrası cep telefonu görüntüleri

=================

7- KADIKÖY'DE MAKAS ATAN SÜRÜCÜNÜN SEBEP OLDUĞU KAZA KAMERADA

Mert ORDU- Hiba HAKBİLİR/İSTANBUL, (DHA)- KADIKÖY D-100 Karayolu'nda sürücüsünün makas atarak ilerlediği otomobil, seyir halindeki bir araca çarptı. O anlar başka bir otomobilin araç içi kamerasına yansıdı.

Kaza, 15 Ekim Çarşamba günü saat 23.00 sıralarında D-100 Karayolu Kozyatağı mevkiinde meydana geldi. Sürücüsünün farları kapalı şekilde hızla makas atarak ilerlediği otomobil, şerit değiştirdiği sırada başka bir otomobile çarptı. Kazanın şiddetiyle savrulan araç beton bariyerlere çarparken, makas atan otomobil sürücüsü ise durmayarak kaçtı.

KAZA ANI KAMERADA

Kaza anı, aynı yönde ilerleyen başka bir otomobilin araç içi kamerasına yansıdı. Görüntülerde sürücüsünün makas atarak ilerlediği otomobilin, seyir halindeki iki aracın arasından geçmeye çalışırken sol şeritte ilerleyen otomobile çarpıp hızla uzaklaştığı görülüyor. (DHA)

Görüntü Dökümü

-----------------

(Araç kamerası)

- Kaza anı

© Copyright 2025

DHA