DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
1- KARTAL'DA ASTIM HASTASI KADININ DARBEDİLDİĞİ 'PARK YERİ KAVGASI' DAVASINDA KARAR
Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) - KARTAL'da astım hastası Gülerdem Tekin (48), komşuları Mustafa Duran (31), eşi Nurdan Duran (33) ve annesi Nazire Duran (48) ile aralarında çıkan park yeri kavgasında aracının içerisinde darbedildi. Tekin'in şikayeti üzerine gözaltına alınan 3 komşudan 2'si emniyetteki işlemlerinin ardından, biri de çıkarıldığı mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olayla ilgili görülen davada Mustafa D. ve Nazire Duran beraat ederken, Nurdan Duran'a 8 bin 400 lira ceza verildi ve cezası ertelendi. Nurdan Duran'ın darbedildiğini öne sürerek şikayetçi olduğu öğrenilirken, Gülerdem Tekin hakkında ise 3 ay 11 gün hapis cezası verildi. Karara itiraz eden Tekin, "Aracımın içinde öldürülebilirdim. Ben astım hastasıyım; astım krizine girdiğim görülüyor. İnsanların koşarak su verdiği görülüyor. Darbedildiğim için mi hapse gireceğim" dedi.
Olay, 9 Şubat Pazar günü saat 13.00 sıralarında Karlıktepe Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, aynı binada yaşayan Gülerdem Tekin ve Nazire Duran, Mustafa D. ile Nurdan Duran arasında park yeri nedeniyle tartışma çıktı. Aylardır süren tartışma sonrası darbedilen Gülerdem Tekin, 13 Aralık 2024'te Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek şikayetçi oldu ve komşuları hakkında uzaklaştırma talebinde bulundu. Soruşturma devam ederken, Gülerdem Tekin olay günü 34 GZ 8421 plakalı aracını binanın önüne park etti. O sırada olay yerine gelen Mustafa D. de 34 KVM 895 plakalı aracıyla binanın önünde bulunan başka bir yere aracını çekti. Araçtan inen Nurdan Duran, Gülerdem Tekin'in aracının kapısını açarak kadınla park yeri nedeniyle tartışmaya başladı. Tartışma sırasında Tekin'e hakaret edip 'Seni öldüreceğim' sözleriyle tehditte bulundu. Ardından da saçını çekip, başına koluna ve bacaklarına yumruk atmaya başladı. Bu sırada Mustafa Duran ve Nazire Duran da, Gülerdem Tekin'i darbetti. Yaşananlar hem cep telefonu hem de güvenlik kamerasına yansıdı.
SAVCILIK KARARIYLA SERBEST KALDILAR
Gülerdem Tekin'in ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri Tekin'i olay yerinde yaptıkları ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye götürdü. Darp raporu alan Tekin, taburcu olduktan sonra şikayetçi oldu. Bunun üzerine 3 komşu gözaltına alındı. Emniyette ifadeleri alınan Nazire Duran ve Mustafa Duran savcılık kararıyla serbest bırakıldı. Nurdan Duran ise sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest kaldı.
UZLAŞMA SAĞLANAMADI
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlandı. İddianamede, Gülerdem Tekin ve Nurdan Duran müşteki sanık sıfatıyla iddianamede yer aldı. İddianamede, Gülerdem Tekin ile Nurdan Duran arasında daha önceden park yeri nedeniyle husumet bulunduğu, olay günü Nurdan Duran'ın Gülerdem Tekin'in aracının yanına gittiği, bu sırada tartışmanın başladığı belirtildi. İddianamede kavga sırasında Nazire Duran ve Mustafa D.'nin de olaya dahil olduğuna ve Gülerdem Tekin'i darbettiklerine de yer verildi. Dosyada yer alan adli muayene raporuna göre, taraflarda basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek nitelikte yaralanma olduğu kaydedildi. Kamera görüntüleri ve taraf beyanlarının da yer aldığı dosyada, tarafların uzlaştırma bürosuna sevk edildiği ancak uzlaşma sağlanamadığı belirtildi.
2 SANIK BERAAT ETTİ
Sanıkların 'Kasten basit yaralama' suçundan 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları istendi. Anadolu 72. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede sanıklar hakim karsısına çıktı. Mahkeme sanık savunmalarının alınması, olay anına ilişkin görüntüler ve muayene raporlarının incelenmesinin ardından 30 Eylül'de kararını açıkladı. Sanıklar Nazire Duran ve Mustafa D. hakkında, Gülerdem Tekin'e karşı eylemlerinde, Tekin'i yaraladıklarına dair somut delil elde edilemediği gerekçesiyle beraat kararı verildi.
'9 DEFA UZAKLAŞTIRMA TALEBİNDE BULUNDUM
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın da katıldığı davayla ilgili açıklamalarda bulunan Gülerdem Tekin, "9 Şubat 2025 tarihinde iki kadın ve bir erkek tarafından binamızın otopark alanında kendi aracımın içinde şoför koltuğunda feci şekilde darbedildim. Bu kişiler beni darbettikten sonra baygınlık geçirdim; öldüğümü düşünerek kaçıp gittiler. Bu kişilerden biri zaten sokak ortasında daha önceden gırtlağımı keseceğini, beni öldüreceğini söyleyerek, çok galis küfürler etmişti. Bununla ilgili süreci yargıya taşıdım. Şikayetimi geri çekmedim. 9 Şubat'ta da binanın otoparkına giriş yaptığım anda trafikte beni takip etmişler. Sağlı sollu kapılar açılıyor. Nazire Duran, saçımdan tutarak sağ kapıdan beni yatırıyor. İsimlerini kollukta öğrendim. Nurdan Duran isimli kişi gelini, üstüme çıkıyor. Sol kapıyı açıp bütün bedeniyle üstüme çıkıyor ve Mustafa Duran da Nazire Duran'ın oğlu ve Nurdan Duran'ın kocası. O da yine sol kapıdan bu darp hadisesine iştirak ediyor. Ben astım hastasıyım. Bu mavi kazaklı olan üstüme çıkan ve beni feci şekilde darbeden kişi de gidip Adli Tıp Raporu alıyor; fakat kaçıp gidiyorlar. Tabii ben olayı yargıya taşıdıktan sonra bir darp raporu alıyor. Bu nedenle davacı müşteki sanık sıfatıyla dosyada yargılama devam ediyor. Basit yargılama usulüyle böyle bir dava açıldı. Bilirkişiye gönderilmesi taleplerim kabul bulmadı; değerlendirilmedi. Dokuz defa uzaklaştırma talebinde bulundum. Aile Mahkemesi 9 defa bu kişilere yönelik uzaklaştırma talebimi reddetti. Bu kişiler aynı gün serbest bırakıldı. Aracımın içinde öldürülebilirdim. Ben astım hastasıyım; astım krizine girdiğim görülüyor. İnsanların koşarak su verdiği görülüyor. Bu kişiler serbest" dedi.
'TUTUKLANMALARINI TALEP EDİYORUM; ZORBALIKLARINA DEVAM EDİYORLAR'
Tekin, "Basit yargılama usulüyle açıldı. Karar beni şoke etti. Olayın başından sonuna kadar şoför koltuğundayım. Önümde direksiyon var; hareket kabiliyetim kısıtlı. Bu kişilerin sağlı sollu kapıyı açıp tüm bedeniyle aracımın içine girdiğini herkes izledi. Kamuoyunda bu uğradığım şiddetle ilgili bu kişilere yönelik beraat kararı verildi. Gerekçeli kararda bana hapis kararı verildi. Yani benim fiziksel konumum itibarıyla bu kişilere zaten şiddet uygulayamayacağım görülüyor. Sayın mahkeme, sanık olan 2 kişinin aracımın içine girdiğinin tespit edilemediğine karar vermiş ve 3 kişi beraat kararı aldı. Ben de şunu sormak istiyorum. Aracımda öldürülebilirdim. Darbedildiğim için mi hapse gireceğim. Ölebilirdim ben aracımın içinde. Şimdi ölmediğim için ben hapse mi gireceğim sadece sormak istiyorum. Başka nasıl sorulacağını da bilmiyorum ben bu karar isyan ediyorum" dedi.
KARARA İTİRAZ ETTİ
Hakkında 3 ay 11 gün hapis cezası verilen Gülerdem Tekin'in karara itiraz ettiği öğrenildi. Tekin itiraz dilekçesinde yazılı savunmasının eksik değerlendirildiğini beyan ederek, mevcut deliller çerçevesinde yeniden bir değerlendirme yapılması ve ek iddianame düzenlenmesi talebinde bulundu. İtiraz başvurusunun ardından 17 Nisan 2026 tarihine duruşma tarihi verildi. (DHA)
Görüntü Dökümü
-----
(Cep telefonu)
- Gülerdem Tekin'in açıklamaları
ARŞİV
(Cep telefonu)
- Darbedilme anları
- Olay sırasında yaşananlar
(Güvenlik kamerası)
- Aracının içinde darbedilmesi
- Şüphelilerin saldırmaları
========
2- KENDİSİNİ 'LÜBNANLI MURAT' OLARAK TANITTI; TURİST KADINI DOLANDIRAN ŞÜPHELİNİN 'HATAYLI İSMAİL' OLDUĞU ANLAŞILDI
Ali AKSOYER/İSTANBUL,(DHA)- İSTANBUL'da kendisini çevresindekilere 'Lübnanlı Murat' olarak tanıtan İsmail D.(47) birliktelik yaşadığı Yunanistan uyruklu Eleni M.'yi (60) dolandırdığı iddiasıyla gözaltına alındı. Gerçekte Hataylı ve adının İsmail olduğu öğrenilen şüphelinin, sözde dolara çevirmek için kadından aldığı 60 bin Euro paranın karşılığı olarak sahte 70 bin dolar getirdiği tespit edildi. Şüpheli İsmail D. tutuklandı.
İstanbul'da polise başvuran Yunanistan uyruklu Eleni M., duygusal birliktelik yaşadığı kişi tarafından dolandırıldığını söyleyerek İsmail D.'den şikayetçi oldu. Turist olarak geldiği İstanbul'da kendisini 'Lübnanlı Murat' olarak tanıtan kişiyle sevgili olduklarını ve duygusal birliktelik yaşadıklarını anlatan Eleni M. "Aylardır birlikteydik. Paramın bir kısmını Euro'dan dolara çevirmek istiyordum. Bana yardımcı olabileceğini tanıdıkları olduğunu söyledi. Ona güvendim 60 bin Euro'yu ona verdim. Bir süre sonra yaklaşık 70 bin dolarla geri geldi; ancak ben parayı bozdurmak için gittiğimde hepsinin sahte olduğunu öğrendim" dedi.
ADININ İSMAİL OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri olayla ilgili başlattıkları çalışmada Eleni M.'yi dolandıran kişiyi takibe aldı. 'Lübnanlı Murat' olarak tanınan şüpheli kısa sürede gözaltına alındı. Yapılan incelemede şüphelinin 'Lübnanlı Murat' ı kullandığı aslında Hataylı olduğu ve adının da İsmail ortaya çıktı. Şüphelinin daha önceden poliste 5 suç kaydı olduğu belirledi.Dolandırıcılık Büro Amirliğinde verdiği ifadesinde paraların sahte olduğunu bilmediğini söyleyen İsmail D. tutuklanarak cezaevine gönderildi.(DHA)
Görüntü Dökümü
----------
-Şüphelinin adliyeye sevki
=========
3- KAĞITHANE'DE EŞİNİ SİLAH ÇEKİP DARBEDEN BİLAL: BURUN ESTETİĞİ YAPTIRIP BENDEN BOŞANMAK İSTEDİ
Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) - KAĞITHANE'de Yağmur Serin E. (21) daha önce hakkında uzaklaştırma kararı olan boşanma aşamasındaki eşi Bilal E. (21) tarafından sokak ortasında tekme ve yumruklarla darbedildi. Kadının 'Yardım edin, polis çağırın' diye ağladığı olayda Bilal E., elindeki silahı kadının başına dayadı. Müdahale etmek isteyen çevredekileri de silahla tehdit eden ve sonrasında polis tarafından yakalanan Bilal E. tutuklandı. Bilal E.'nin ifadesinde, "Yağmur benden burun estetiği yaptırmak isteyip, ben de bu masraflarını karşıladıktan sonra benden boşanmak istedi. Beni ve çocuğumu ortada bıraktı" dediği öğrenildi.
Olay, 13 Aralık Cumartesi günü saat 14.00 sıralarında Çağlayan'da meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Yağmur Serin E., şiddetli geçimsizlik nedeniyle Bilal E.' den ayrıldı ve hakkında uzaklaştırma kararı aldırdı. Ailesiyle yaşamaya başlayan Yağmur Serin E. çocuğunu boşanma aşamasında olduğu eşinin görmesi için eve götürdü. Çocuk eve girdikten sonra dışarı çıkan Yağmur Serin E.'nin arkasından gelen Bilal E. kadına konuşmak istediğini söyledi. Kadının konuşmayı reddetmesi üzerine ısrarına devam eden Bilal E. bir süre sokakta bekledi.
KADINI DARBEDİP BAŞINA SİLAH DAYADI
Bilal E. ardından kadını arabanın arkasına sıkıştırarak darbetmeye başladı. Vatandaşların gözü önünde tekme ve yumruklarla saldıran Bilal E., kadına küfür de etti. Kadının bağırarak ağladığı olay sırasında bazı vatandaşların müdahalesi üzerine Bilal E., silahını çekti. Kadının başına silah dayayan Bilal E. ardından çevredeki vatandaşları tehdit etti. Daha sonra aşağı doğru koşarak sokaktan uzaklaşan Bilal E., bir süre sonra gözden kayboldu. Kadının 'Polis çağırın, yardım edin' diyerek ağladığı anlar ise güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.
SALDIRGAN KOCA TUTUKLANDI
Olayın ardından Yağmur Serin E.'nin emniyete giderek eşi Bilal E.'den şikayetçi olması üzerine polis ekipleri Bilal E.'yi yakaladı. Gözaltına alınan Bilal E. emniyette ifadesinin alınmasının ardından adliyeye sevk edildi. Bilal E., çıkarıldığı mahkemede 'Kasten yaralama', 'Ateşli silahlar kanununa muhalefet' ve 'Tehdit hakaret' suçlarından tutuklandı.
'BURUN ESTEĞİ YAPTIRIP BOŞANMAK İSTEDİ'
Bilal E.'nin ifadesinde, "Resmi nikahlı eşim olan Yağmur Serin E. ile 11 aylık bir çocuğumuz vardır. Yağmur benden burun estetiği yaptırmak isteyip, ben de bu masraflarını karşıladıktan sonra benden boşanmak istedi. Beni ve çocuğumu ortada bıraktı. Ben de kendisinin bunu yapmamasını, çocuğumuz olduğunu söyledim. Yağmur beni aldatır başka erkeklerin arabalarıyla gider. Yabancı erkeklerle sosyal medya için videolar çeker. 13 Aralık 2025 günü saat 13.30 sıralarında Yağmur benim ikametime çocuğumuzu getirdi. Akabinde ben Yağmurla konuştum çocuğumuz olduğunu böyle yapmaması gerektiğini söyledim. Ben Yağmur'u zorlamadım Yağmur zaten benimle konuşuyordu ve yanımda geliyordu. Ben Yağmur'u zorla kenara çekip, belimde bulunan kuru sıkı silahı kafasına dayamadım. Sadece Yağmur çok bağırınca çevredeki tanımadığım, yoldan geçen insanlar üzerime yürüyünce, ben de korkup silahı çıkardım belimden silahı boştu. Dolduruş yapmadım kuru sıkı tabancayı çıkardım ve 'Benden uzaklaşın kimse bana yaklaşmasın eşimle konuşuyorum' dedim. Amacım kimseye zarar vermek değildi" dediği öğrenildi.
'BİR ANLIK SİNİRLE DARBETTİM'
Bilal E.'nin ifadesinin devamında "Ben o esnada eşimi ikna etmeye evimize gelmesini istiyordum. Ben kesinlikle Yağmur'a kafasına silah dayayıp 'Ya evine geri döneceksin ya da seni öldürürüm' demedim. Yağmur akabinde benim yanımdan gitti ben de arkasından yürüdüm ve telefonunda bulunan yabancı erkeklerle olan videoları silmesini istedim. Yağmur silmedi; beni tahrik edici sözler söylemeye başladı. Ben de sinirlendim polisi aramasın diye Yağmur'un telefonunu almaya çalışmadım sadece videoları silmesini istedim. Yağmur bana kötü sözler söyleyince benim gözüm karardı ve ne yaptığımın farkında değildim yanlışlıkla Yağmur'u bir anlık sinirle darbettiğim doğrudur. Bana söylediği sözleri gururuma yediremedim." dedi.
'HAMİLE KALDIĞIMI ÖĞRENDİM'
Yaşananları anlatan Yağmur Serin E. ise, "2024 Ocak ayında eşimle tanıştım. Bir birlikteliğimiz oldu. Tecavüz oldu; uyuşturucu kullandığı için. Sonra ben hamile kaldığımı öğrendim. Şikayet etmemden korktu. Evlenmek istedi, kandırdı, evlendik. Sonra şiddeti başladı. Uyuşturucusu her zaman devam etti. Ben hep sustum, çocuğum için sustum. Sonra çocuğum dünyaya geldi. Yine yapmaya devam ediyordu. Karışınca şiddete meyil oluyordu. Ailesi de buna şahit. Ailesi de her zaman biliyordu bana şiddet uyguladığını, vurduğunu, bağırdığını. Ailesi de birşey diyordu ama ailesini de hiçbir zaman dinlemedi. Babasına, annesine de aynı şekilde bağırıyordu. Sonra ben babamın evine geldim. Ayrılmak istediğimi söyledim. Boşanma davamı açtım. Uzaklaştırma kararımı aldırdım" dedi.
'ÖNCE SENİ ÖLDÜRECEĞİM SONRA DA KENDİMİ' DİYE TEHDİT ETTİ'
Yağmur Serin E. "Babamın evine gelip kapıları yumruklamalar, camları kırmalar, sonra tehditler, mesajlar, resimler bana, silah resimleri gönderiyordu. Sonra ben kızımı aldım birkaç gün önce. Tekrar ertesi gün ablasıyla görüştüm. Getirmemi söyledi. Kızımı götürdüm. Evde olduğunu bilmiyordum. Bilseydim asla gitmezdim. Kapıdan, taksiden verdim. Ondan sonra beni yakaladı. Kenara çekti. Kafama silah dayadı. 'Ya geleceksin, evinde oturacaksın ya da seni öldüreceğim, sonra da kendimi öldüreceğim' diyerek tehdit etmeye başladı. Camdan bizi gören bir kadın 'Bırak kızı diyerek' dikkatini dağıttı. O sırada yukarı doğru koşmaya başladım kameralardaki gibi. Sonra telefonlarımı almaya çalıştı polisi aramayayım, kimseye haber vermeyeyim diye. İzin vermeyince ilk önce kafa attı, sonra da dövmeye başladı. Silahı çıkarttı. Bana yaklaşıp bana yardım etmek isteyen insanlara da silah çekti; 'Yaklaşmayın, silahım var, sıkarım' diyerek. Hiçbirşey yapamadım. Sadece 'Polis çağırın' diye bağırmak zorunda kaldım" ifadelerini kullandı.
'BÖYLE BİRİYLE YUVA KURDUĞUM İÇİN PİŞMANIM'
Yağmur Serin E., "Benim durumuma kimse düşmesin. Ben bilmiyordum böyle bir insan olduğunu. Böyle bir insan da değildi. Daha sonra değişti. Kimse yaşamasın istiyorum böyle bir hayatı. Ben hiç düşünmezdim bugüne geleceğimi, böyle olacağını. Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Şu an içerideymiş. Ben hala karakollarda savcılıklarda uğraşıyorum, gidiyorum. Bana yaptığı tehditleri, şikayetleri veriyorum. Benim yerimde bir başkası da olabilirdi, sizin bir kızınız da olabilirdi, bir akrabanız da olabilirdi. Diyecek bir kelime bulamıyorum. Hak edenin hak ettiği cezayı çekmesini istiyorum. Böyle bir insan olduğu için ben de çok pişmanım. Böyle bir insanla ben de yuva kurduğum için çok pişmanım" diye konuştu.(DHA)
Görüntü Dökümü:
----------
ARŞİV
-17.12.2025'te geçilen görüntüler
===========
4- GAZİOSMANPAŞA'DA KADINA ŞİDDET İDDİASI: ŞÜPHELİYE VE ARACINA SALDIRDILAR
Emin YEŞİL / İSTANBUL, (DHA)- GAZİOSMANPAŞA’da iddiaya göre bir kişi sokak ortasında kadına şiddet uyguladı. Bunun üzerine şüpheliye mahalle sakinleri tepki gösterdi. Darbedildiği öne sürülen kadın bir süre sonra mahalle sakinleriyle şüpheliye saldırdı. Çevrede toplanan kalabalık şüpheliye ve aracına saldırdı bu sırada araçta hasar meydana geldi. Olay anı ise cep telefonu kamerasına yansıdı.
Olay, dün gece saatlerinde Karadeniz Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, sokak ortasında kadına şiddet uygulandığını gören mahalle sakinleri duruma müdahale etti. Tepkilerin kısa sürede büyümesiyle çevrede gerginlik yaşandı. Darbedildiği öne sürülen kadın da bir süre sonra mahalle sakinleriyle şüpheliye saldırdı. Şüpheli ise aracına binerek olay yerinden uzaklaşmaya çalıştı. Bu sırada mahalle sakinleri araca yönelerek minibüse tekme yumruk ve sopalarla saldırdı. Araçta hasar meydana gelirken, olay anı cep telefonu kamerasına yansıdı. (DHA)
Görüntü Dökümü
----
(Cep telefonu)
- Yaşanan arbede
- Mahalle sakinlerinin tepkisi
- Şüphelinin aracına saldıranlar
========
5- KAĞITHANE’DE BALTAYLA KUAFÖRÜ BASAN SALDIRGAN YAKALANDI: PARAM SENDE KALMASIN DEDİM KLİMAYA VURDUM
Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) - KAĞITHANE’de aralarında alacak verecek meselesi olduğunu iddia eden Murathan A. (26), baltayla arkadaşı Murat Uçar’ın (34) kuaför dükkanını bastı. Taraflar arasında çıkan kavgada Murathan A., baltayla klimayı parçalayıp iş yerine zarar verdi. Murat Uçar’ın şikayetçi olması üzerine Murathan A., Kağıthane Asayiş Büro Amirliği ekipleri tarafından yakalandı. Murathan A.'nın ifadesinde, "Murat 'Benim kimseye verecek borcum yok, param da yok' dedi ve bana hakaret etmeye başladı. Ben de çok sinirlendim ve 'Benim de param sende kalmasın' dedim. Motorumda bulunan baltayı elime aldım ve klimaya vurdum. Böyle birşey yaşandığı için pişmanım" dediği öğrenildi.
Olay, 8 Aralık Pazartesi günü saat 16.45 sıralarında Talatpaşa Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre kuaförlük yapan Murat Uçar bir süre önce arkadaşı Murathan A.'nın kredi kartıyla dükkanına klima satın aldı; yaklaşık 5 ay sonra da Murat Uçar aldığı borcu ödedi; ancak borcunun tamamını ödemediğini iddia eden Murathan A., iş yerine giderek Murat Uçar ile konuşmaya başladı. Taraflar arasında çıkan tartışma sonrası Murathan A. dükkandan ayrıldı. Elinde baltayla iş yerine geri dönen Murathan A., baltayla klimaya ve raflara vurarak zarar verdi. Ardından küfür ettiği iddia edilen Murathan A., çevredeki vatandaşların elindeki baltayı almasının ardından iş yerinden uzaklaştırıldı. Olayın güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerinde, saldırganın baltayla dükkana girdiği, Murat Han A.'nın baltalı saldırısı sırasında çalışanın tıraş yapmaya devam ettiği, iş yeri sahibi Murat Uçar'ın ise saldırgana karşılık vermediği anlar görülüyor.
'SENİ KESECEĞİM ÖLDÜRECEĞİM' TEHDİDİ
Olayın ardından iş yerinde hasar meydana gelirken Murat Uçar, emniyete giderek şikayetçi oldu. Murat Uçar ifadesinde, "Arkadaşım Murathan A. iş yerime gelerek daha önceden aramızdaki alacak verecek meselemizden konu açtı. Ben daha önce ona olan borcumu zaten ödemiştim; ancak o, borcumun bitmediğini, daha fazla vermem gerektiğini, vermezsem beni keseceğini, öldüreceğini söyledi. Ben de kendisine tekrar o borcu 'Ben sana ödedim' dediğimde 'Sen görürsün' diyerek iş yerimden çıktı. Kısa bir süre sonra elinde bir baltayla gelerek iş yerimde bulunan raflara ve 50 bin lira değerindeki klimama zarar vererek, 'Borcunu ödemezsen ben de bu şekilde sana zarar vermesini bilirim' diyerek ortalığı dağıttı. Ben de kendisine 'Ne yapıyorsun sen; bunu yapmaya hakkın yok' dediğimde 'Borcumu vermezsen böyle alırım' diyerek bana hakaret etti. Ben kendisine hiçbirşey demedim. Sadece yaptıklarını izledim. Yaklaşmadım" dediği öğrenildi. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.
KAĞITHANE ASAYİŞ POLİSİ YAKALADI
Olayın ardından çalışma başlatan Kağıthane Asayiş Büro Amirliği ekipleri, saldırganın adresini tespit etti. Devam eden çalışmalarda Murathan A., polis ekipleri tarafından yakalandı. Olayda kullandığı baltada ele geçirildi. Gözaltına alınan Murathan A.‘nın ifadesi alınarak hakkında 'Mala zarar verme' ve 'Tehdit hakaret' suçlarından adli işlem yapıldı; ardından da savcılık kararıyla emniyetten serbest kaldı.
'BANKA KARTIMA BLOKE KOYDU ZORA DÜŞTÜM'
Murathan A.'nın ifadesinde, "Ben Murat Uçar’ın dükkanına 2 Temmuz 2024'te 35 bin 500 liraya klima satın aldım. Murat bana 'Senin kredi kartından ödeyelim ben sana aydan aya taksit şeklinde öderim' dedi, ben de tanıdığım olduğu için kabul ettim. Ben kredi kartımdan tek çekim yapmıştım. Murat bana hiç ödeme yapmadı. Ben de kartıma klima borcu için hiç ödeme yapmadım. Genel kullanmış olduğum ödemeleri gerçekleştirdim. 1 Temmuz 2025'te Murat bana nakit olarak 20 bin lira ödeme yaptı. Benim kendi kredi kartı borçlarımşa beraber Murat isimli şahsın klima borcunu (faizleriyle) ödeyemediğimden banka, kartıma bloke koydu avukatlık oldum. Sonrasında bu borcun hepsini ödedim ve blokemi kaldırdım. Bu süreç içerisinde de evlilik yaptım. Bu kartın avukatlık olması sebebiyle bankalar bana kredi vermiyordu, kara listeye girmiştim. Evlilik aşamamda da bu durum beni zora soktu. Bu durumu Murat’a lanse etmedim. Maddi olarak sıkıştığım için Murat’tan borcumu birkaç sefer istedim; Murat bana 'Benim kimseye verecek borcum yok, ben borcumu kapattım; olayın üstünden ne kadar zaman geçmiş sen hala para mı istiyorsun' diyordu" dediği öğrenildi.
'BÖYLE BİRŞEY YAŞANDIĞI İÇİN PİŞMANIM'
Murathan A. ifadesinde "8 Aralık 2025 Pazartesi günü saat 16.30 sıralarında Murat’ın iş yerine konuşmak için gittim. Murat yine aynı şekilde 'Benim kimseye verecek borcum yok, param da yok' dedi ve bana hakaret etmeye başladı. Ben de çok sinirlendim ve 'Madem öyle benim de param sende kalmasın' dedim ve dükkandan çıktım. Motorumda bulunan baltayı elime aldım ve klimaya vurdum. Sonrasında dükkandan çıktım. Benden şikayetçi olduğunu öğrendim, onun klimasında oluşan zararı ödedim. Böyle birşey yaşandığı için pişmanım" cümlelerini kullandı.
'UYUŞTURUCU ATIP SENİ ŞİKAYET EDERLER'
Olayla ilgili konuşan iş yeri sahibi Murat Uçar ise, "Arkadaş bana klima almakta yardımcı oldu. Klimayı aldım. Daha sonra belli bir süre ödeme yapamadım arkadaşa. Belli bir süre sonra faizle beraber arkadaşa bir ödememi yaptım. Ödememi yaptıktan sonra arkadaş tekrar benden gelip tekrar tekrar para istedi. Ben de vermeyeceğimi dile getirdim. Dile getirdiğim halde gelip tekrar istedi. Tekrar istediğim halde elinde baltayla dükkanıma girip klimama zarar verdi. Ondan sonra sağdan soldan birkaç kelime duydum. Ben bir savaşın içindeymişim ve savaşta tek başımaymışım. Bana böyle söylediler ve 'Buraya uyuşturucu atıp seni tekrar şikayet ederler, bilgin olsun abi' diye bana böyle bir bilgi geldi" dedi.
'BALTAYI ALIP KLİMAMI DAĞITTI'
Uçar, "Ben arkadaşa ödemesini yaptım. Ödememi yaptığım halde dükkanıma, ekmek tekneme girip namusum olan yere zarar verdi; içeride müşteriler varken. Arkadaş hala dışarıda elini kolunu sağlayarak dolaşıyor. Direkt baltayla hazırlıklı ve planlı bir şekilde motorla gelmiş, kenarda duruyordu. İçeri gelip bana 'Parayı verecek misin, vermeyecek misin' diye sordu. 'Vermeyeceğim' dedim. Dışarı çıkıp baltayı alıp tekrar dükkana girip klimamı dağıttı. Baltayla artık bizi kesmeye mi gelmiş, zarar vermeye mi gelmiş bilmiyorum. Burada bir arkadaş vardı. O da araya girip elinden baltayı aldı dışarı çıkarttı. Dışarı çıkarttığında da baltayı sallayarak 'Seni keseceğim' dedi. Bana ağır ağzı alınmayacak küfürler ederek eşim var, annem var ve kalkıp hiçbirşey demedim. Sadece karakola gidip görüntüleri verip şikayette bulundumö ifadelerini kullandı.
'KARŞILIK VERSEYDİM BANA SALDIRABİLİRDİ'
Murat Uçar, "Şu an klimanın zararı var. 50 bin lira bir zararımız var; mahkeme sonucunu bekliyoruz. Mahkeme sonucuna göre de hareket edeceğiz. Bilmiyorum; adece duyduğum kadarıyla hala dışarıda işinde çalışıyor diye biliyorum. O kadar. İlk defa böyle bir olay yaşıyorum. Yerimden kalkmak istemedim. Çünkü yerimden kalksaydım daha farklı sonuca varacaktı. Burada ben esnafım. Daha fazla duyulmasın diye istemediğim için yerimden kalkıp müdahale bile etmek istemedim. Sonuçta dükkanım 7/24 güvenlik kamerasıyla izlenmekte ve kayıtları da karakola teslim etmişim. Ben karşılık verseydim belki bana da saldırabilirdi. O yüzden karşılık dahil vermedim. Kimsenin karışmasını da istemedim. Sadece dışarıdaki arkadaşlardan birkaçı aldı dışarı çıkarttı bu kadar" diye konuştu.(DHA)
Görüntü Dökümü:
----------
(Cep telefonu)
-Şüphelinin sevki
-Ele geçirilen baltanın fotoğrafı
-Şüpheli Murathan A.'nın fotoğrafı
ARŞİV
-16.12.2025’te geçilen görüntüler
========
6- ESENYURT'TA İŞ YERİNDE ÇIKAN YANGIN SÖNDÜRÜLDÜ - 3 / Ek görüntüyle geniş haber
Vehbi DEMİR - Ceyda BIYIKLIOĞLU / İSTANBUL, (DHA) - ESENYURT'ta bir iş hanının girişinde bulunan restoranın bacasında yangın çıktı. Kısa sürede binanın dış cephesine sıçrayan yangın itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürüldü.
Yangın saat 12.00 sıralarında Örnek Mahallesi Doğan Araslı Bulvarı'nda bulunan 4 katlı işhanının girişindeki kebapçının bacasında çıktı. Henüz bilinmeyen bir nedenle çıkan yangın kısa sürede binanın dış cephesine sıçradı. İhbar üzerine bölgeye polis, sağlık ve çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Baca ve dış cephede çıkan yangın itfaiye ekiplerince söndürüldü Yangında ölen ya da yaralanan olmazken, dış cephede hasar meydana geldi.İtfaiye ve polis ekipleri yangınla ilgili inceleme başlattı. (DHA)
Görüntü Dökümü
----
(Cep telefonu)
- Yanan dış cephe
- İtfaiye ekipleri
- Müdahale sonrası yanan dış cephenin son hali
=======
7- BÜYÜKÇEKMECE VE ESENYURT'TA KUYUMCUYA SAHTE ALTIN SATAN ŞÜPHELİ YAKALANDI
Vehbi DEMİR / İSTANBUL, (DHA) - BÜYÜKÇEKMECE ve Esenyurt'ta 2 kuyumcuya girerek 106 bin 500 lira değerinde sahte altın satan şüpheli Seda Ö.(22) polis ekipleri tarafından yakalandı. Emniyette işlemleri devam eden kadının sahte altını sattığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı.
İlk olay Büyükçekmece'de 17 Kasım Pazartesi günü saat 17.00 sıralarında meydana geldi. Müşteri gibi kuyumcu dükkanına gelen Seda Ö. 68 bin 500 lira değerinde sahte altın zinciri sattıktan sonra dükkandan ayrıldı. Bir süre sonra altının sahte olduğunu farkeden kuyumcu dükkanının sahibi olayı polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine harekete geçen polis şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.
1 AY SONRA YİNE AYNI YÖNTEMİ KULLANDI
İkinci olay ise 17 Aralık Çarşamba günü Esenyurt'ta meydana geldi. Şüpheli Seda Ö. bu kez Esenyurt'ta bulunan bir kuyumcuya gitti. Girdiği kuyumcuda 38 bin lira değerinde sahte altın bileklik satan Seda Ö. ardından kayıplara karıştı. Polis ekiplerinin izini sürdüğü Seda Ö. gözaltına alınırken, şüphelinin kuyumcuya sahte altın sattığı anlar iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. (DHA)
Görüntü Dökümü
----
(Güvenlik kamerası)
- Olay anı
- Zincirleri bozdurması
- Yakalanma anı
- Emniyete götürülmesi
==========
8- FATİH'TE KARAYA OTURAN YÜK GEMİSİ KURTARILDI
İSTANBUL,(DHA) - FATİH Ahırkapı Demir Sahası'nda Panama Bayraklı 'ALFAISALIAH' isimli gemi yük gemisi karaya oturdu. Gemi, bölgeye sevk edilen kıyı emniyeti ekipleri tarafından kurtarıldı. Karaya oturan gemiyi kurtarma çalışmaları havadan görüntülendi.
Olay, dün saat 19.50 sıralarında Ahırkapı Demir Sahası'nda meydana geldi. İstanbul'dan Mısır'a seyreden Panama Bayraklı 'ALFAISALIAH' isimli buğday yüklü gemi, demir sahasında karaya oturdu. Olayın ardından bölgeye kıyı emniyeti ve sahil güvenlik ekipleri sevk edildi. Karaya oturan gemi ekipler tarafından kurtarılmasının ardından yüzdürüldü. Karaya oturan gemiyi kurtarma çalışmaları havadan görüntülendi.
'GEMİ BAŞARIYLA YÜZDÜRÜLDÜ'
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, "İstanbul'dan Mısır'a seyir halindeyken Ahırkapı Demir Sahası'nda karaya oturan ALFAISALIAH isimli 225 m boyundaki dökme yük gemisi için KEGM-3 botumuz, KURTARMA-9 ve KURTARMA-21 Römorkörümüz, kılavuz kaptanımız ve balık adam ekibimiz olay yerine ivedilikle yönlendirildi. Yapılan kontrollerin ardından İstanbul Gemi Trafik Hizmetleri Merkezimizin koordinasyonunda başlatılan kurtarma operasyonu neticesinde gemi, başarıyla yüzdürüldü" ifadeleri kullanıldı. (DHA)
Görüntü Dökümü:
----------
-Gemiyi kurtarma çalışmaları
========
9- İBB'NİN TURİZM TAŞIMACILIĞINA YÖNELİK ZAM KARARINA SEKTÖR ÇALIŞANLARINDAN TEPKİ
Gülseren KARAPINAR-Şevval CİNDİR/İSTANBUL,(DHA)- İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi'nde alınan kararla 1 Ocak 2026'da yürürlüğe girecek olan turizm taşıma araçlarına verilen 'Yol güzergah belgesi' ücreti 614 liradan 10 bin liraya, 'Şoför kartı' bedeli ise bin 600 liradan 15 bin liraya çıkarıldı. Yeni düzenlemeye tepki gösteren Turizm Ulaştırma ve Seyahat Acenteleri Derneği (TURSED) Başkan Yardımcısı Ahmet Malkadı, "Bu artış ölçüsüzdür. Sosyal ve ekonomik gerçeklikten uzaktır. Direksiyon başında geçimini sağlayan binlerce şoförün ekmeğini doğrudan tehdit etmektedir. Bu uygulama istihdamı azaltacak, kayıt dışılığı arttıracak ve sektörü sürdürülemez hale getirecektir" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi'nde kabul edilen karar doğrultusunda, turizm taşıma araçlarına verilen 'Yol güzergah belgesi' ücretinin 614 liradan 10 bin liraya, 'Şöför kartı' bedelinin ise bin 600 liradan 15 bin liraya çıkması kararlaştırıldı. 1 Ocak 2026 itibariyle uygulanacak düzenlemede, okul ve personel taşıma araçları için aynı belgenin ücreti yüzde 30 zamla 800 TL'ye çıkarılırken, turizm taşıma araçlarına yüzde 1528 oranında zam yapılması tepki çekti. Turizm Ulaştırma ve Seyahat Acenteleri Derneği (TURSED)'ne bağlı çalışan turizm sektörü çalışanları, uygulamanın sektörü iş yapamaz hale getireceğini ifade etti.
'ORTAYA ÇIKAN TABLO AÇIK BİR AYRIMCILIKTIR'
Turizm Ulaştırma ve Seyahat Acenteleri Derneği (TURSED) Başkan Yardımcısı Ahmet Malkadı, "Bizler turizm taşımacıları olarak, A Grubu 'Seyahat Acentesi İşletme Belgesi'ne, D2 'Tarifesiz Yolcu Taşımacılığı Belgesi'ne sahip tamamen yasal, kayıtlı ve denetime açık işletmeleriz. Bu belgelerin yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından her yıl düzenli olarak verilen ve yenilenmesi zorunlu olan 'Turizm Taşıma Yol Güzergah Belgesi' de tarafımıza tahsis edilmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin almış olduğu karar doğrultusunda 2025 yılı için 614 lira olan yıllık turizm taşıma 'Yol güzergah belgesi' bedeli, 1 Ocak 2026 tarihi itibarıyla 10 bin liraya çıkartılmıştır. Bu artış basit bir ücret güncellemesi değil, ölçüsüz, orantısız ve sektörü doğrudan cezalandırılan bir uygulamadır. Personel taşımacılığı yapan minibüsler ile turizm taşımacılığı yapan araçlar aynı araçlardır, aynı teknik donanıma sahiptirler. Aynı yakıtı kullanırlar, aynı bakım, sigorta, vergi, personel ve operasyonel maliyetlere sahiptirler. Buna rağmen personel taşımacılığı yapan araçlar için belge ücreti 614 liradan 800 liraya çıkartılmışken, turizm taşımacılığı yapan aynı nitelikteki araçlara yüzde 1528 oranında zam yapılarak 10 bin lira bedel belirlenmiştir. Bu farkın hukuki, idari ve vicdani hiçbir gerekçesi bulunmamaktadır. Ortaya çıkan tablo açık bir ayrımcılıktır" şeklinde konuştu.
'SEKTÖRÜ SÜRDÜRÜLEMEZ HALE GETİRECEKTİR'
Malkadı, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2025 yılında bin 600 lira olan şoför kartı bedeli, 2026 yılı için 15 bin lira olarak belirlenmiştir. Bu artış ölçüsüzdür. Sosyal ve ekonomik gerçeklikten uzaktır. Direksiyon başında geçimini sağlayan binlerce şoförün ekmeğini doğrudan tehdit etmektedir. Bu uygulama istihdamı azaltacak, kayıt dışılığı arttıracak ve sektörü sürdürülemez hale getirecektir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 173'üncü Maddesi çok açık bir hüküm içermektedir. Devlet, esnaf ve sanatkarları koruyucu ve destekleyici tedbirler alır. Bu hüküm tüm kamu kurumları için bağlayıcı Anayasal bir yükümlülüktür. Belediyelerde bu yükümlülüğün doğrudan muhatabıdır. Kamu idareleri esnafın faaliyetini sürdüremeyecek hale getirecek uygulamalardan kaçınmak zorundadır. Esnaf ölçüsüz harçlarla, fahiş belge bedelleriyle, keyfi idari kararlarla, bu fahiş ve hukuka aykırı uygulamalar derhal geri çekilmediği takdirde; yürütmenin durdurulması talepleri sunulacak, idari yargıda iptal davaları açılacak, anayasal haklar çerçevesinde kamu düzenini ve trafiği aksatmadan araçlarımızla sahada olunacak, konu ulusal platformlarda gündeme taşınacaktır. Son sözümüz nettir. Aynı araçlara, aynı maliyetlere, aynı risklere yüzde 30 zam yapmak başka, yüzde 1528 zam yapmak başka. Şoför kartına bin 600 lira almak başka 15 bin lira istemek başka. Bizler ayrıcalık değil adalet, imtiyaz değil eşitlik, baskı değil hukuk istiyoruz. Turizm taşımacılığı susturulamaz, şoförün ekmeğiyle oynanamaz, bu fahiş zamlarla boyun eğmeyeceğiz. Adalet istiyoruz, geri adım atmayacağız" dedi.
'BU YAPILAN ZAMMIN HİÇBİR EŞİTLİĞİ YOKTUR'
Turizm sektöründe şoför olarak çalışan Cüneyt Olcay, "İBB'nin şu an yapmış olduğu zam çok acı bir şekilde bizlere vuruyor. Şu anda bizim bin 600 lira olarak ödemiş olduğumuz 'Şoför kartı' maliyetinin 15 bin liraya çıkartılması çok acı verici. Biz asgari ücretle çalışan insanlarız. Bu asgari ücretle kalkıp da 22 bin liranın 15 bin lirasını verdiğimiz zaman biz evimizin kirasını, evimizin, çocuklarımızın geçimini nasıl sağlayacağız? Biz, şoförler olarak bu kararın geri çekilmesini istiyorum. Bu yapılan zammın hiçbir eşitliği, hiçbir adaleti yoktur. Ben adalet istiyorum" diye konuştu.
'4 TANE LASTİĞİ PEŞİN PARAYLA ALAMAYACAK DURUMDAYIZ'
Acente sahibi ve şoför Önder Yücedağ, "Bu yapılan zammı ben duyunca önce şaka olduğunu zannettim inanamadım. Sonradan öğrendik ki bu bir gerçekmiş. Bizim ne kadar para kazandığımızı zannediyorlar ki, bu şekilde bize sormadan, esnafa danışılmadan bu kadar yüzde bin 500 oranında bir zam yapılıyor. Burada bir arkadaşımız sabah 06.00'da buraya Fatih'ten buraya bir yolcusunu getirdi bıraktı. Bir sonraki müşterisi saat 15.00'da. Bu şoför arkadaşımız sabah 06.00'da geldi ve saat öğleden sonra 15.00'a kadar burada bekleyip diğer yolcusunu alıp bırakacak. En fazla bugün belki bir tane daha iş yapabilecek. Bizim kazancımız budur. Biz kışın 4 tane lastiği peşin parayla alamayacak bir durumdayız. Bu durumdayken bu şekilde bir fiyat artışı karşısında şok olduk" ifadelerini kullandı.
'KARARI PROTESTO EDİYORUZ'
Acente sahibi Burak Şengül, "Bizler acente sahipleri olarak ve yanımızda beraber çalıştığımız şoför arkadaşlarımızla birlikte bu durumun adaletli olmadığını düşünüyoruz. Bunun sebebi fahiş fiyatların yüzde 1500 zamlara varıyor olması. Mantık çerçevesinde, yasal çerçevede herhangi bir dayanağı olmadan artışta. Bu durumun bizleri zor duruma ittiğini düşünüyoruz. Gelirlerimiz giderlerimizi karşılamaz hale geldi. Turizm sektörünün gidişatı bu anlamda çok verimli halde değil. Kazançlar inanılmaz derecede düştü. Biz İBB'nin bu yol belgesiyle ilgili almış olduğu kararı protesto ediyoruz ve bunu kabul etmiyoruz" dedi.
'BÖYLE BİR ACIMASIZLIKLA BİZE GELMELERİ EKSTRA KÖTÜ BİR ŞEY'
Şoför Mert Eser, "Nişanlıyım şu anda. Geçim derdine düşmüş biri olarak nasıl evleneceğimi düşündüğüm bir dönem içerisindeyim. 3 ay sonra düğünüm var. Ekmek yemeye çalışıyorum. Bin 600 lira olan şoför kartını 15 bin lira olarak bize yansıtmaya çalışıyorlar. Bu yansıttıkları durumda bizim aldığımız maaş belli. Ülkenin ekonomisi belli. Yaşadığımız hayat belli. Ev kiraları belli. Hayat çok acımasız zaten, onu söyleyeyim. Bir de üstüne böyle bir acımasızlıkla bize gelmeleri ultra ekstra kötü bir şey. Buradaki bütün insanlar aynı durumda, hepimiz aynı durumdayız" diye konuştu.
'YÜZDE BİN 528 CİVARINDA YAPILAN ZAM HİÇBİR VİCDANA UYMUYOR'
Acente yöneticisi Nevzat Tüzünoğlu, "Yüzde bin 528 civarında yapılan zam hiçbir vicdana uymuyor. Vicdanı bir tarafa bırakalım, kanunlarımıza, anayasamıza uygun değil. Bunun ivedi bir şekilde iptal olması gerekiyor. Yöneticilerimizi, idarecilerimizi bunun için ivedi olarak çözüm üretmelerini istiyoruz. Bizler ki turizmci olarak ülkemize katma değer üreten bir sektörüz. Turist nereye gidecek? Mısır'a mı gitsin? Yunanistan'a mı gitsin? İtalya'ya mı gitsin? Bu hukuksuzluktur, anayasaya aykırıdır" şeklinde konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü:
-----------
-TURSED Başkan Yardımcısı Ahmet Malkadı'nın açıklaması
-Röportajlar
-Genel ve detay görüntüler
=============
10- BEYLİKDÜZÜ'NDE 10 KATLI BİNANIN YIKIM SIRASINDA ÇÖKTÜĞÜ ANLAR KAMERADA
Vehbi DEMİR - Ramazan IŞIKLI / İSTANBUL, (DHA) - BEYLİKDÜZÜ'nde bir site içerisindeki 10 katlı bina yıkım sırasında aniden çöktü. Bu sırada yıkım çalışmalarını izleyen çocuklar enkazın altında kalmaktan son anda kurtuldu. Çevredeki bir vatandaş ise 'bir şey yok' diyerek o anları cep telefonu kamerasıyla kaydetti.
Olay, dün saat 15.30 sıralarında Gürpınar Mahallesi Yücel Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, kentsel dönüşüm projesi kapsamında site içerisinde bulunan 10 katlı binaya yıkım kararı verildi. Ekipler tarafından yıkım çalışmalarına başlanan bina, çalışmalar sırasında aniden çöktü. Bu sırada yıkımı izleyen çocuklar, enkazın altında kalmaktan son anda kurtulup kaçarak uzaklaştılar.
OLAY KAMERADA
Site içerisindeki 10 katlı binanın yıkım çalışmaları sırasında aniden çöktüğü anlar olay anında 'bir şey yok' diyen vatandaş tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntülerde, binanın aniden çökmesi ve bu sırada binanın yakınlarında bulunan çocukların enkazın altında kalmaktan son anda kurtulduğu anlar yer aldı. (DHA)
Görüntü Dökümü:
------------
(Cep telefonu)
-Binanın çökme anı
-Çocukların korkup kaçması
(Aktüel)
-Yıkılan binadan görüntüler
-Genel ve detay görüntüler
==========
11- MALTEPE'DE PATENLİ 3 KİŞİNİN TEHLİKELİ YOLCULUĞU KAMERADA
Mert ORDU/İSTANBUL, (DHA)- MALTEPE'de patenli 3 kişi hareket halindeki bir taksinin arkasına tutunarak uzun süre ilerledi. Tehlikeli yolculuk başka bir sürücü tarafından cep telefonuyla görüntülendi.
Olay, akşam saatlerinde Maltepe Sahilyolunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre patenli 3 kişi, trafikte seyir halinde olan taksinin arkasına tutunarak ilerlemeye başladı. Trafikte kendi can güvenliklerini tehlikeye atan 3 kişi , aynı zamanda diğer sürücüler için de risk oluşturdu. Gençlerin tehlikeli yolculuğu başka bir sürücünün cep telefonu kamerasına yansıdı.(DHA)
Görüntü Dökümü
-------------------
(Cep telefonu)
- Taksinin arkasına tutunarak ilerlemeleri
=========