Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3

ABONE OL
DHA

1- BAKAN YERLİKAYA: FETÖ'CÜ HAİNLERİ YAKALAMAYA, ADALETE TESLİM ETMEYE DEVAM EDİYORUZ

Kübra SONKAYA- Uğur GÜLBOY / İSTANBUL, (DHA)- İÇİŞLERİ Bakanı Ali Yerlikaya, darbe girişiminin 8'inci yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen '15 Temmuz Unutmadık Unutturmayacağız' programına katıldı. Burada konuşan Yerlikaya, "FETÖ'cü hainleri saklandıkları inlerde yakalamaya, adalete teslim etmeye devam ediyoruz. Bütün terör örgütleriyle olduğu gibi, FETÖ'yle mücadelemizi de amansız bir şekilde sürdüreceğiz" dedi.

İstanbul Eyüp'te, darbe girişiminin 8'inci yılı vesilesiyle 15 Temmuz Unutmadık Unutturmayacağız Anma Programı düzenlendi. Programın açılış konuşmalarını İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve İstanbul Valisi Davut Gül gerçekleştirdi. Programda ayrıca, Geçmiş Dönem TİM Başkanı İsmail Gülle, 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç, 15 Temmuz Derneği Başkan Vekili İlhami Çil, Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Altan Elmas, 15 Temmuz Gazileri ve çok sayıda davetli de yer aldı.

"TÜRKİYE, İLK DEFA DARBELERLE KARŞILAŞMADI"

İstanbul Valisi Davut Gül, yaşanan darbe girişiminin ilk olmadığını belirterek, "15 Temmuz ile ilgili söylenecek çok şey var. Ama altını çizmemiz gereken, unutmamamız gereken, unutturmamamız gereken, 15 Temmuz'u yapan, yaptıran, bunun müsebbibi, dini istismar eden Fethullahçı Terör Örgütü. Fethullahçı Terör Örgütü'nün en önemli özelliği: inkar, iftira ve kumpas. Gözünüzle gördüğünüz, bizzat şahit olduğunuz her konuyu sorduğunuzda mutlaka bunu inkar ederler. Dolayısıyla da 8 yıl sonra da başa döndüğümüzde inkar etmelerini, biz bu işin içerisinde değiliz, aslında şöyle oldu demeleri, bizi şaşırtmıyor. Türkiye, ilk defa darbelerle karşılaşmadı. Şimdiye kadar şöyle bir anlayış vardı; herhangi bir darbe olduğunda düdük çalındığında herkes sıraya geçecek ve herkes telim olacak. Anadolu insanının, rahmetli Menderes'e sahip çıkamamanın, Menderes'in ipe gitmesini sadece ağlayarak, üzülerek seyretmesinin acısını yıllarca yaşadığını biliyoruz, görüyoruz. Aynı pişmanlığı yaşamamak için Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, onun dirayeti, milletimizin ferasetiyle buna karşı koyduk. Şehitlik ve gazilik birer nasip işidir. Ama şunu gördük: 86 milyon vatandaşımızın, şehitlik ve gazilik gayesiyle bu işe sahip çıktığını, kendi liderine sahip çıktığını gördük, yaşadık" dedi.

"MİLLETİMİZİN HAFIZASINDAN ASLA SİLİNMEYECEK BİRER ABİDEDİR"

İçişleri Bakanı Yerlikaya, 15 Temmuz'un hafızalardan asla silinmeyeceğine vurgu yaparak, "Milletleri millet yapan, tarihin akışını değiştiren bazı unutulmaz günler, hayatî anlar vardır. Bu tarihi günler ulusların adeta hafızalarıdır. 1071 Malazgirt Zaferimiz tam da öyledir. Tıpkı 29 Mayıs 1453 İstanbul'un Fethi,18 Mart Çanakkale Zaferimiz ve Anadolu'nun kapılarını sıkı sıkıya düşmanlara kapattığımız 30 Ağustos Zaferimiz gibi. Bunlar 'günlerden bir gün değil', Milletimizin hafızasından asla silinmeyecek birer abidedir. Ve 15 Temmuz tarihi… Milletimizin acıyla, gözyaşıyla, cesareti ve vatan aşkıyla yazdığı, uğruna çok büyük bedeller ödediği koskoca bir destandır. 15 Temmuz öyle bir tarih ki, her birimizi duygudan duyguya sevk ediyor. Hüznün en derinini, öfkenin en büyüğünü ve inancın en kuvvetlisini yaşattı, yaşatıyor. Evet; 15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden 8 yıl geçti. O kara günde; Türkiye'de emsali görülmemiş bir darbe girişimi yaşandı. Hem aziz milletimiz hem de bu salonda bulunan bizler; devletimize, bağımsızlığımıza ve milli irademize kasteden bir ihanet örgütünün alçakça kalkışmasına şahit olduk" ifadelerini kullandı.

"HAİNLERİ SAKLANDIKLARI İNLERDE YAKALAMAYA DEVAM EDİYORUZ"

Bakan Yerlikaya, FETÖ'ye yönelik operasyonların sürdüğünü belirterek, "O gece yaşananlar, farklı perspektiflerden okunmalı. Sosyal ve beşeri bilimler nezdinde üzerinde uzun yıllar çalışılmalı. Çünkü Millet olarak biz, böyle bir ihaneti daha önce görmedik, tecrübe etmedik! Bu yüzden, 15 Temmuz darbe girişimi, yalnızca siyasal ve hukuksal boyutuyla değil, sosyolojik açıdan da değerlendirilmeli ve bu şekilde üzerine gidilmeli. O gece; 252 vatandaşımız şehitlik makamı ile Hakk'a yürüdü; 2 bin 740 vatandaşımız da gazilik mertebesine ulaştı. 'Su uyur, Fetövari terör örgütleri uyumaz' sözünden hareketle, FETÖ'cü hainleri saklandıkları inlerde yakalamaya, adalete teslim etmeye devam ediyoruz" şeklinde konuştu.

"9 BİN 738 ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI"

Yerlikaya, 9 binin üzerinde şüphelinin gözaltına alındığını ifade ederek, "Bu amaçla; bu kabine dönemimizde FETÖ'ye yönelik 6 bin 25 operasyon gerçekleştirdik. Bu operasyonlar sonucu 9 bin 738 şüpheli gözaltına alındı. Bunların bin 697'si tutuklandı,2 bin 36'sı hakkında adli kontrol kararı verildi. Biz durmayacağız, duraksamayacağız. Bütün terör örgütleriyle olduğu gibi, FETÖ'yle mücadelemizi de amansız bir şekilde sürdüreceğiz. Her kesim, herkes o gece şehirlerin meydanlarına koştu. Tankların önüne yattı. Bütün mermilerin, helikopterden, uçaktan yapılan korkutmalara ve bırakılan bombalara rağmen geri dönmeyi hiçbir şekilde düşünmediler. Çünkü biliyorlardı ki, bu hain darbe girişimini durdurmak, onları akamete uğratmak ve istikbaline, istiklaline sahip çıkmaları gerekti, biliyorlardı. Bunu başardık. Allah bir daha bize öyle bir ihanet gecesi yaşatmasın" dedi.

Görüntü Dökümü:

-----

Salondan genel ve detaylar

Davut Gül konuşması

Ali Yerlikaya konuşması

============================

2- GÜNCEL YAPILANMA DAVASINDA ADNAN OKTAR DIŞINDAKİ TUTUKLU SANIKLAR TAHLİYE EDİLDİ

Mikail BIYIKLI/İSTANBUL,(DHA)- ADNAN Oktar organize suç örgütünün güncel yapılanmasına yönelik davada Adnan Oktar, Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna'nın da aralarında bulunduğu 20 sanığın yargılanmasına devam edildi. Mahkemede tanık olarak dinlenen Fatih Kılıç, "Adnan Oktar tüm sanıkların savunmalarını avukatları aracılığıyla bize yaptırdı. İfade verenlerin hiçbiri kendi hür iradesiyle ifade vermedi. Tek tek Adnan Oktar notlar ve talimatlar gönderdi. Cinsel suçlarda herkes disiplinli bir şekilde reddedecek dendi" dedi. Mahkeme heyeti bu dosyadan Adnan Oktar dışında tutuklu bulunan tüm sanıkların tahliyesine karar verdi.

İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Adnan Oktar ve diğer tutuklu sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Bazı tutuksuz sanıklar ve avukatlar duruşma salonunda hazır bulundu.

"ADNAN OKTAR'IN EN BÜYÜK KORKUSU YALNIZ KALMAKTIR"

Örgütün hukuk imamı olan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan tanık Fatih Kılıç ifadesinde örgütün çok tehlikeli belirterek, "Bu örgüt insanın tüm hücrelerine zerk ediyor. Adnan Oktar operasyon sürecine gelene kadar zıvanadan çıkmıştı. Adnan Oktar'ın hep operasyon korkusu vardı, tedbirler alıyordu. Sıradan insan görüntüsü vermek için arada bir dışarı çıkar ve silahlı bir koruma ordusuyla AVM'lere giderdi. O dönemler çok ciddi korkular yaşıyordu. Kendine hep suç yandaşları arıyordu. O son yıllarda, herkesi suça bulaştırmaya çalışıyordu. Yarın bir gün operasyon olursa suçlarına ortak arıyordu. Megolaman, aşağılık kompleksi olan biriydi. Sürekli övülmeyi isterdi. Adnan Oktar'ın en büyük korkusu yalnız kalmaktır. Adnan Oktar hiçbir kitabını kendi yazmadı, hiçbir makalesini kendi yazmadı, ekibi yazdı ama kendisi yazmış gibi yaptı. Helal yoldan para kazanmayı bilmez, 10 lira para kazanmayı bilmez. Hep başkaları üzerinden geçinir. Sadece çok iyi konuşmayı bilir" dedi.

"NE İSTEDİYSE NE DEDİYSE DIŞARIDA YAPILDI"

Kılıç ifadesinin devamında, "Kendime de çok kızıyorum, fark edebildim olanları. Birçok aileye akla hayale gelmeyecek çirkeflikler yaptık, birçok sürü dava açtık. Bütün dertleri mağdurları ve etkin pişmanları manipüle etmek şu anda. Adnan Oktar cezaevine girince ilk yaptığı şey avukatları görevlendirmek oldu. Herkesten kendisini ve örgütü aklayan yazılı beyanlar alınmasını istedi. Bazı kişiler bunu yapmak istemediler, riskli olacağını ve Adnan Oktar'ın kendilerini dosyaya bağlamaya çalıştığını anladılar. Ne yaptı ne etti, bütün beyanları aldı. Tabii bu beyanlar kesmedi onu, cezaevindeki herkesin kendisine mektup yazmasını istedi ve aldı. Bütün bu işi organize eden avukatlar. İçerideki insanları etkin pişman olmamaları için kontrol altında tutmaya çalışıyordu. Sonra herkes birbirine mektup yazmaya başladı. 2 yıl önce etkin pişman oldum. hukuk imamı olarak aranıyordum, kaçıyordum. Kandilli'deki karargah evini alın Edirne veya Silivri cezaevine koyun, sadece adres değişti. Adnan Oktar'ın konforu değişmedi. Cezaevinde örgütü istediği gibi yönetti. Adnan Oktar ne istediyse ne dediyse dışarda da yapıldı. İnsanları içeride manipülasyonla, telkinle tutuyorlardı" diye konuştu.

"HİÇBİRİ KENDİ HÜR İRADESİYLE İFADE VERMEDİ"

Davalarda sanıkların savunmalarının avukatlara hazırlattırıldığını anlatan Kılıç, "Adnan Oktar tüm sanıkların savunmalarını avukatları aracılığıyla bize yaptırdı. İfade verenlerin hiçbiri kendi hür iradesiyle ifade vermedi. Tek tek Adnan Oktar notlar ve talimatlar gönderdi. Cinsel suçlarda herkes disiplinli bir şekilde reddedecek dendi. Adnan Oktar cinsel içerikli konuşmalar hakkında 'Şaka dersiniz' dedi. Sonra avukatlarla konuşuldu ve 'Şaka' dedikleri zaman görüntülerin gerçek olduğu ortaya çıkacaktı. Herkes cinsel suçlamaları disiplinli bir şekilde reddetti" şeklinde konuştu.

ADNAN OKTAR DIŞINDAKİ TÜM TUTUKLU SANIKLAR TAHLİYE EDİLDİ

Mahkeme heyeti, Adnan Oktar dışında tutuklu bulunan Meltem Daban, Ferhunde Eda Babuna, Elvan Şahin, Aslı Efeoğlu, Mine Kalça'nın yurtdışına çıkış yasağı konularak, adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine karar verdi. Heyet, eksikliklerin giderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan İddianamede, Adnan Oktar, Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna'nın "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçundan ayrı ayrı 5 yıldan 12'şer yıla, "Örgütün veya amacının propagandasını yapma" suçundan ise ayrı ayrı 10 yıl 6 aydan 31 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Ayrıca iddianamede Adnan Oktar, Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna'nın örgüt üyelerinin örgüt faaliyetleri için işlediği bütün suçlardan sorumlu tutularak cezalandırılmaları talep edildi. İddianamede diğer 17 şüpheli hakkında ise "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "Örgüte yardım" ve "Örgütün veya amacının propagandasını yapma" suçlarından farklı oranlarda hapis cezaları isteniyor.

Görüntü Dökümü

-------------

ARŞİV

==============================

3- DİLAN VE ENGİN POLAT 4 EYLÜL'DE HAKİM KARŞISINA ÇIKACAK

Mikail BIYIKLI/İSTANBUL,(DHA)- KARA para akladıkları iddiasıyla tutuklandıktan sonra haklarında 20 yıldan 40 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlenen Dilan ve Engin Polat'ın hakim karşısına çıkacakları tarih belli oldu. Polat çifti 4-6 Eylül tarihleri arasında hakim karşısında olacak.

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından Dilan ve Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 28 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, Dilan ve Engin Polat hakkında "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme", "Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve diğer spor müsabakalarında bahis ve şans oyunları düzenlenmesi hakkında kanuna muhalefet" suçlarından toplamda 20 yıldan 40 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Diğer 26 şüpheli hakkında ise farklı suçlardan değişen oranlarda hapis cezası talep edildi. İddianame İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

POLAT ÇİFTİ 4 EYLÜL'DE HAKİM KARŞISINDA

İddianameyi kabul eden mahkeme, Dilan ve Engin Polat'ında aralarında bulunduğu 28 şüpheli için 4, 5, 6 Eylül tarihlerine duruşma günü verdi. Polat çifti 4 Eylül'de ilk kez hakim karşısına çıkacak.

Görüntü Dökümü

---------------

ARŞİV

=================================

4- FENOMENLER SORUŞTURMASINDA İŞ İNSANI GÖKHAN GÖZ'ÜN DE ARANDIĞI ORTAYA ÇIKTI

Derya EVREN KORKMAZ/İSTANBUL, (DHA)- İstanbul'da fenomenlere yönelik yürütülen soruşturmada gözaltına alınan Neslim Güngen'in kasasının bir dönem modacı Gülşah Saraçoğlu ile sevgili olan Gökhan Göz olduğu belirlendi. Göz'ün firari olarak arandığı ortaya çıktı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 'fenomenlere' yönelik yürütülen soruşturma kapsamında çok sayıda şüpheliyi takibe aldı. MASAK raporları, fenomenlerin banka hesap hareketleri, bağlantılı oldukları kişiler incelenirken, sosyal medya hesabından sık sık lüks tüketim yaptığı anlara ait görüntüler paylaşan güzellik merkezi sahibi Neslim Güngen ile eşi İnanç Güngen'e yönelik operasyon düzenlendi.

61 GÖZALTI

Mali ekiplerinin çalışmalarının ardından İstanbul merkezli 25 ilde 134 adrese yönelik düzenlenen operasyonda Neslim Güngen, eşi İnanç Güngen ile çok sayıda kişi "Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Suçtan Kaynaklanan Malvarlığın Değerlerini Aklama, Resmi Belgede Sahtecilik ve Nitelikli Dolandırıcılık" suçlarından gözaltına alındı. Operasyonda gözaltına alınanların sayısı 61'e yükseldi.

GÖKHAN GÖZ DE ARANIYOR

Polisin teknik takibi sonucu Neslim Güngen'in kasasının bir dönem modacı Gülşah Saraçoğlu ile sevgili olan iş insanı Gökhan Göz olduğu tespit edildi. Göz'ün dosyada da isminin şüpheli sıfatıyla geçtiği ve firari olarak arandığı öğrenildi.

================================

5- ZEYTİNBURNU'NDAKİ CİNAYETİN YENİ GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI

Oğuzhan CİN - Uğur ŞAHİN / İSTANBUL,(DHA) ZEYTİNBURNU'nda 1 yıl önce cezaevinden çıkan Mert Kutluer (25), kavga ettiği çocukluk arkadaşı tarafından silahla öldürüldü. Saldırı anının görüntüleri ortaya çıktı.

Olay, 8 Temmuz Pazartesi günü akşam saatlerinde Yenidoğan Mahallesi'nde elektronik tamiri yapılan bir iş yerinde meydana geldi. İş yeri sahibi Mert Kutluer, 2018'de uyuşturucu madde bulundurmak ve satmak suçlamasıyla girdiği cezaevinden 2023 yılında tahliye oldu. Cezaevinden çıktıktan sonra psikolojik sorunları olduğu iddia edilen Kutluer, olay günü iş yerinin yanında bulunan market sahibiyle tartışmaya başladı. Market sahibinin arkadaşlarının da dahil olduğu tartışma, kısa sürede kavgaya dönüştü. Kutluer'in sahibi olduğu iş yerinin camına taş atıldı. Karşılık vermek için dükkandan çıkan Kutluer, tartıştığı kişilerden birinin açtığı ateş sonucu 3 yerinden yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaptıkları ilk müdahalenin ardından yaralanan Kutluer'i hastaneye kaldırdı. Kutluer, hastanedeki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Polis, olay yerindeki incelemelerinin ardından şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.

SALDIRI KAMERADA

Şüphelinin Mert Kutluer ve Mustafa Kutluer'in bulunduğu iş yerine ateş ettiği sırada tabancanın tutukluluk yapması, baba oğlun birbirine siper olması ardından iş yerinden çıkan Kutluer'in vurulma anı cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

Görüntü Dökümü:

---------

Saldırının cep telefonu görüntüsü

================================

6- İSTANBUL'DA KAÇAK GÖÇMENLERİ KAÇIRIP AİLELERİNDEN FİDYE İSTEYEN ŞÜPHELİLERE OPERASYON: 4 GÖZALTI

Derya EVREN KORKMAZ/İSTANBUL, (DHA)- İstanbul'da sınır bölgelerinden kaçak göçmenlerin geçişlerini organize edip, sınırı geçtikten sonra bazılarını kaçırıp ailelerinden fidye isteyen şüphelilere operasyon yapıldı. Operasyonda 4 şüpheli gözaltına alındı.

İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığı ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Afganistan, Pakistan, İran, Türkiye ve Avrupa ülkeleri rotasındaki sınır bölgelerinden kaçak göçmenlerin geçişlerini organize eden şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Çalışmalar sonucunda, şüphelilerin sınırı geçen göçmenleri silahla tehdit edip gasbettikleri bazılarını ise rehin alarak ailelerinden fidye istedikleri belirlendi.

3 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI

Yabancı uyruklu oldukları belirlenen şüphelilerin Fatih'te kaldıkları evler ile kaçak göçmenleri yerleştirdikleri evler tespit edilerek operasyon düzenlendi. Operasyonda Afganistan uyruklu 3 kişi ile evleri kontrat yapmadan kiraya veren emlakçı gözaltına alınırken, aramalarda 2 ruhsatsız tabanca da geçirildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 3 şüpheli tutuklanırken, emlakçı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü

----------------

-Adreslere girilmesi

-Adreslerde arama yapılması

==============================

7- İBB MECLİSİ'NDE TARTIŞMA

İSTANBUL, (DHA) - İBB Meclisi Temmuz ayı 3'üncü oturumunda, AK Parti ve CHP grupları arasında tartışma çıktı. Meclis 1'inci Başkan Vekili Nuri Aslan, AK Partili Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır ile CHP Bahçelievler Meclis Üyesi Gencay Özcan arasındaki polemiğe müdahale ederek "Siz bana müsaade edin, ben ona haddini bildiririm" dedi. Aslan'ın bu sözlerine AK Parti Grubu tepki gösterdi. Mecliste, kısa süreli gerginlik yaşandı.

Görüntü dökümü:

------------------------

-Yaşanan tartışma anları

================================

8- TARİHİ SİRKECİ GARI'NDAKİ 'YÜZYILLIK EMANET: KIZILAY ESİR MEKTUPLARI SERGİSİ'NE YOĞUN İLGİ

Melihcan ÇALIŞKAN - Harun ŞAHBAZOĞLU / İSTANBUL (DHA) TARİHİ Sirkeci Garı'nda 1'nci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı ve Balkan Harbi'nde asker ve sivillerin esaret yaşamının anlatıldığı 'Yüzyıllık Emanet: Kızılay Esir Mektupları Sergisi' ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekiyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, TRT ve Kızılay koordinasyonunda hazırlanarak ücretsiz bir şekilde gezilebilen sergi, 30 Temmuz'a kadar devam edecek.

Fatih'te bulunan Tarihi Sirkeci Garı'nda, 1'nci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı ve Balkan Harbi'nde esir düşen askerlerin ve ailelerinin yazdığı 25 bin mektubun da yer aldığı 'Yüzyıllık Emanet: Kızılay Esir Mektupları Sergisi' ziyarete 2 Temmuz'da açılmıştı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı,TRT ve Kızılay işbirliğiyle hazırlanan sergi, askerlerin esaret ve vatan savunmasıyla geçen yaşam mücadelesini anlatıyor. Üç bölümden oluşan projede, askerlerin esaret altındayken yaptığı el emeği eşyalar, kamplarda kullanılan mutfak takımları, mataralar ve döneme dair kıyafetler yas odasında yer alırken, dijital odada görsel tasarımların görülebileceği bir seyir alanı, belgesel odasında ise esir askerlerin dönem boyunca yaşadıklarının anlatıldığı belgeselin izlenebileceği bir bölüm bulunuyor. Ücretsiz bir şekilde hizmet veren serginin 30 Temmuz'a kadar ziyarete açık olacağı öğrenildi.

BALKAN VE BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ESİRLERİNE DAİR ARŞİV KIZILAY KOLEKSİYONUNDA

Kızılay'ın kuruluş prensipleri ve tarihi önemi de proje çerçevesinde aktarıldı. Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin (Kızılay) kuruluş temellerinden biri olan savaş esirlerine yardım faaliyetleri, savaşlarda esir düşen asker ve sivillerin isim ve adreslerinin saptanmasından, barındırılacakları yerlere, her birinin yiyecek, içecek, giyecek, sağlık gereksinimlerinden, aileleriyle haberleşmelerine kadar uzanan geniş bir çalışma bütünü sergide bilgi ve notlar eşliğinde ziyaretçilere sunuldu. Bu faaliyetleri gösteren en değerli belgelerden olan ve halen Kızılay Arşiv koleksiyonunda yer alan Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı döneminden 75 Esir Defteri, 127 adet esir listesi, 308 bin 645 adet esir kartı ile 25 bin 504 mektup ve tahkikat talebinin bir kısmı da sergide yer aldı.

1917 YAPIMI EL EMEĞİ YILAN FİGÜRÜ DİKKAT ÇEKTİ

Sergide esaret altındaki askerlerin, kampta geçirdikleri zamanda ürettikleri el emeği eserler de mevcut. Birinci Dünya Savaşı'nda esir düşen bir Osmanlı Askeri'nin 1917'de el emeğiyle boncuk ve çeşitli metal materyaller ile yaptığı yılan figürü, en çok ilgi gören eserlerden biri olarak öne çıkıyor. Yas Odası'nda sergilenen bu objeler arasında Fransız esir kampına ait bir yemek kabı ve yabancı askerlere ait künyeler de dikkat çekiyor.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Enstalasyon ve tasarımlardan görüntüler

-Sergi girişinden detay görüntüler

-Yas Odası'ndan görüntü

-Genel ve detay görüntüler

==============================

9- ÜSKÜDAR'DA YÜZLERCE SPORCU 15 TEMMUZ ŞEHİTLERİ İÇİN KOŞTU

Cengiz ÇOBAN/İsa ALMAÇAYIR/İSTANBUL,(DHA) TÜRKİYE Gençlik Vakfı, İstanbul Valiliği, İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, 15 Temmuz Derneği ve Atletizm Federasyonu'nun işbirliğinde 4. Vatan Koşusu düzenlendi. 15 Temmuz şehitlerini anmak için düzenlenen koşuya yüzlerce sporcu katıldı. Çengelköy'den başlayan koşu 15 Temmuz Şehitler Anıtı'nda sona erdi.

Türkiye Gençlik Vakfı, İstanbul Valiliği, İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, 15 Temmuz Derneği ve Atletizm Federasyonu'nun işbirliğinde düzenlenen 4. Vatan Koşusuna yüzlerce sporcu katıldı. 15 Temmuz Şehitleri için Çengelköy'den başlayan koşu, 15 Temmuz Şehitler Anıtı'nda sona erdi. Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu ile Türkiye Gençlik Vakfı Başkanı İbrahim Beşinci de sporcularla koştu. Koşunun başlama işaretini 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç, Üsküdar Kaymakamı Adem Yazıcı, Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar birlikte verdi. Yüzlerce sporcu, Çengelköy'den 15 Temmuz Şehitler Anıtı'na kadar koştu. Sporcuların ve gençlerin Türk bayraklarıyla koştuğu programda, dereceye girenlere madalya ve ödülleri verildi. Programda, 15 Temmuz şehitlerinden Acıbadem Mahallesi muhtarı Mete Sertbaş'ın kızı Selin ile oğlu Efe Sertbaş'a Kuran-ı Kerim ve Türk bayrağı verildi.

"ŞEHİTLERİMİZİN ANILARINI GENÇLERİMİZE AKTARMAYA ÇALIŞIYORUZ"

4. Vatan Koşusuyla ilgili konuşan Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, "15 Temmuz haftasındayız. Şehitlerimizi rahmetle yâd ediyoruz. Mekânları cennet makamları ali olsun. Binin üzerinde gençle birlikte Çengelköy Şehitler Makamından 15 Temmuz Şehitler Abidesine kadar koşmuş olduk. Bu il müdürlüğümüz, Türkiye Gençlik Vakfı ve 15 Temmuz Derneğiyle birlikte düzenli olarak yaptığımız bir çalışmadır. 4 yıl önce başlamıştı; 4. Vatan koşusu. Burada bir nebze de olsa, şehitlerimizin anılarını hatıralarını gençlerimize aktarmaya çalışıyoruz. 251 şehidimiz var. Hepsi alnından öpülesi şehitlerimizdir. Hepsinin ayrı bir hikâyesi var; ayrı bir mücadelesi var. Burada çok kıymetli bir mücadele ortaya konuldu. Türkiye'nin dört bir tarafında büyük bir mücadele vardı. Onları anıyoruz; onların mücadelesini sonsuza kadar yaşatmak için biz de mücadele edeceğiz. 15 Temmuz'u unutturmayalım ve her daim hatırlatalım diyoruz" dedi.

"BU BİLİNCİ GELECEK NESİLLERE GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE AKTARALIM"

4. Vatan Koşusu'nu düzenleyenlerden Türkiye Gençlik Vakfı Genel Başkanı İbrahim Beşinci ise, "Şuanda şehitler makamındayız. 15 Temmuz günü bu insanlar bu necip millet ellerinde bayraklar dillerinde dualar yüreklerinde vatan sevgisiyle tanklara tüfeklere direndiler. Vicdanı hür fikri hür insanlar bu kutlu zafere imza attılar. Biz bu ruhu bu bilinci gelecek nesillere daha güçlü bir şekilde aktarmak istiyoruz. Onlar bu bilinçle bu ruhla bu vatan topraklarını savunsunlar ve bunu anlasınlar istedik. Türkiye Gençlik Vakfı olarak bu yıl da aksiyon aldık. 4. Vatan Koşumuzu gerçekleştirdik. Bu vesileyle, serden geçip yurttan geçmeyen aziz şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun, Allah onlardan razı olsun. Bu nesil onların bıraktığı bu mirası çok daha uzun yıllar ileriye götürecek ve Türk bayrağı ilelebet dalgalanacak" diye konuştu.

Koşuya katılan Sedat Erdoğan ise, "15 Temmuz Şehitlerini anmak için toplandık. Bütün sporcu arkadaşlarımızla biraraya geldik. Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz, gazilerimiz şifa diliyoruz. Allah bir daha öyle bir gece yaşatmasın" diye konuştu.Milli sporcu Damla Yıldız ise, "15 Temmuz 2016 'da yapılan darbe girişiminde dolayı burada şehitlerimiz adına yürüyüşte bulunacağız. Hepsini yad ediyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü

------

-Koşuya katılacak olanlardan görüntü

-Koşuya katılan Sedat Erdoğan ile röportaj

-Milli Sporcu Damla Yıldız ile röportaj

-Fotoğraf çekimi ve koşuya katılanlardan görüntü

-Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu ile röportaj

-Türkiye Gençlik Vakfı Genel Başkanı İbrahim Beşinci ile röportaj

-Koşu sonunda dereceye girenlere madalya ve ödül verilmesi

-15 Temmuz şehitlerinden Acıbadem Mahallesi muhtarı Mete Sertbaş'ın kızı Selin ile oğlu Efe Sertbaş'a Kuran-ı Kerim ve Türk bayrağı takdim edilmesi

-Genel ve detay görüntüler

================================

10- MİLLİ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ'NDE MEZUNİYET HEYECANI

Altan ÇİMEN - Feridun AÇIKGÖZ / İSTANBUL - (DHA) MİLLİ Savunma Üniversitesi'nin (MSÜ) Kuvvet Harp Enstitüleri 14. Dönem Karargah Subaylığı Eğitimi Mezuniyet Töreni düzenlendi. Milli Savunma Üniversitesi'nden 133'ü Kara Harp Enstitüsünden, 55'i Deniz Harp Enstitüsünden, 70'i Hava Harp Enstitüsünden, 22'si Misafir Ülke Askeri personeli olmak üzere toplam 280 öğrenci Milli Savunma Üniversitesi'nden mezun oldu.

Törende konuşan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, "Bu kıymetli yuva geleceğin komutanlarını yetiştirmeye devam ederken bizler de hudutlarımızın güvenliğini sağlamasından terörle mücadeleye, mavi ve gök vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin korunmasından uluslararası barış ve istikrara katkı sunmaya kadar üstlendiğimiz tüm görevleri başarıyla yerine getirmeye, ülkemizin ve asil milletimizin bekası için gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ), Kuvvet Harp Enstitüleri 14. Dönem Karargah Subaylığı Eğitimi Mezuniyet Töreni, üniversitenin Yenilevent'teki yerleşkesinde düzenlendi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda ilk olarak Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in mesajı okundu. 133'ü Kara Harp Enstitüsünden, 55'i Deniz Harp Enstitüsünden, 70'i Hava Harp Enstitüsünden, 22'si Misafir Ülke Askeri personeli olmak üzere toplam 280 öğrenci Milli Savunma Üniversitesi'nden mezun oldu. Törende eğitimini birinci olarak bitiren öğrenciler diplomalarını Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu'nun elinden aldı. Dönem ikincilerine diplomaları 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ali Sivri tarafından verilirken, dönem üçüncüleri ise diplomalarını Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu'nun elinden aldı. Dönem birincileri törenin ardından Yaş Kütüğüne plaka çaktı. Törende, Türkiye'de eğitim gören mezunlara diplomaları takdim edildi.

"MÜCADELE VE HUDUT GÜVENLİĞİ OLMAK ÜZERE KARARLILIKLA DEVAM ETMEKTEDİR"

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin jeopolitik konumu, istikrarsız ve sürekli değişen güvenlik ortamının caydırıcı ve sürekli harbe hazır bir Silahlı Kuvvetlerini zorunlu kıldığının altını çizerek sözlerine başladı. Bayraktaroğlu, "Böylesine kritik ortamda Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ülkemiz ve asil milletimizin hak ve menfaatlerini korumak için gece gündüz demeden büyük bir azim ve kararlılıkla görevlerimizi yapmaktayız. Bu kapsamda her geçen gün gelişen savunma sanayimizin sağladığı yerli ve milli imkan ve kabiliyetlerle techiz edilen Silahlı Kuvvetlerimiz, yurdumuzun güvenliği ve bölgemizin istikrarı için başta terörle mücadele ve hudut güvenliği olmak üzere vazifesini, kararlılıkla ve başarıya davet ettirmektedir" diye konuştu.

"MİLLETİMİZİN BEKASI İÇİN GECE GÜNDÜZ DEMEDEN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Mezun olan subayları tebrik ederek sözlerine devam eden Bayraktaroğlu, "Karargah subaylığı eğitimini tamamlayan sizlerden beklentimiz şunlar olmalı, sürekli öğrenme anlayışıyla bireysel ve mesleki gelişiminizi birinci önceliğiniz olarak benimseyiniz. İlgi ve sorumluluk alanındaki bilgilerinizi geliştiriniz. Uzmanlaştığınız konularda ve tecrübelerinizde Silahlı Kuvvetlerimize en yüksek katkıları sunmanızdır. Unutmayınız ki bu coğrafyada başarılı olmak, var olmak demektir, sizlere güveniyoruz. Dost ve kardeş ülkenin kıymetli subayları; bu yuva daima sizlerin yanında olacaktır. Sizler ülkelerimiz arasındaki ilişkilerimizin geliştirilmesinde öncü olacaksınız. Sizlere her zaman gönül kapımız açıktır. Bu doğrultuda şüphesiz Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım attığımız bu dönemde Türkiye Yüzyılı hedeflerine kararlılıkla ilerlerken bu kıymetli yuva geleceğin komutanlarını yetiştirmeye devam ederken bizler de hudutlarımızın güvenliğini sağlamasından terörle mücadeleye, mavi ve gök vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin korunmasından uluslararası barış ve istikrara katkı sunmaya kadar üstlendiğimiz tüm görevleri başarıyla yerine getirmeye, ülkemizin ve asil milletimizin bekası için gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz" dedi.

"BUGÜNE KADAR 3 BİN 123 SUBAYIMIZI MEZUN ETTİK"

Kurmaylık sistemi ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin Atatürk, Kazım Karabekir ve Fevzi Çakmak gibi çok üst düzey komutanların yetiştiğini ancak 15 Temmuz darbe girişimiyle sistemin ciddi yaralar aldığını söyleyen Mili Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu ise, "15 Temmuz 2016'da Türkiye hain darbe teşebbüsüyle karşılaştığı zaman Silahlı Kuvvetlerimiz çok ciddi yara aldı, fakat en ciddi yarayı alan kurmay sistemimizdi. Çünkü kurmay sistemi tamamen FETÖ tarafından ele geçirilmiş, kurmay subayların yüzde 80'den fazlası FETÖ'nün elemanı olmuşlar ve darbe gününde dikkat ettiyseniz çoğu yerde kurmay subayları ve kurmay subay öğrencilerini görürsünüz." ifadelerini kullandı.

Kurmaylık sisteminin Genelkurmay Başkanlığı ve bakanlıkla yeniden tasarlandığını vurgulayan Afyoncu, "2017 yılından itibaren kurmaylık sisteminin ilk kademesi olan karargah subaylığı eğitimi başladı ve günümüzde Silahlı Kuvvetlerdeki subaylarımızın yüzde 11'i karargah subaylığı ve komuta kurma eğitimi almış subaylarımızdan oluşuyor. Bugüne kadar 655'i dost ve müttefik ülkelerden, 3 bin 123 subayımızı Harp Enstitülerinden mezun ettik. Bu sene de ilk dönemde dahil 35'i MAP (Misafir Askeri Personel), 421'i Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu karargah subaylığı eğitiminden, 20'si MAP, 37'si Türk Silahlı Kuvvetleri Müşterek Harp Enstitüsünden, 44'ü MAP, 108'i de Silahlı Kuvvetler mensubunu kurmay subay eğitiminden mezun ediyoruz. Yani kurduğumuz sistem bakanlığımızın ve kuvvetlerimizin de desteğiyle işler hale geldi. Önümüzdeki yıllarda daha da aktif hale gelecektir. Planlandığı gibi giderse harp okullarında en az yüzde 50'si karargah subaylığı eğitiminden geçerek ordumuzda daha fazla ihtisas almış subayımıza sahip çıkacağız" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

-----------------

-Törenden ve salondan görüntü

-Diplomaların verilişi ve kütüğe plaket çakılması

-Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu'nun konuşması

-MSÜ Rektörü Erhan Afyoncu'nun konuşması

-Genel ve detay görüntüler

====================================

11- BEYLİKDÜZÜ'NDE KARDEŞİ TARAFINDAN BIÇAKLANAN KADIN ÖLDÜ

Vehbi DEMİR- Özcan KILIÇ / İSTANBUL, (DHA)- BEYLİKDÜZÜ'nde 28 yaşındaki Merve K., kardeşi Hüseyin K. (20) tarafından bıçaklandı. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Merve K. tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Olay yerinde bıçakla birlikte gözaltına alınan Hüseyin K., polis merkezindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Olay, dün akşam saatlerinde Yakuplu Mahallesi'nde meydana geldi. Hüseyin K. (20), ablası Merve K. (28) ile gürültü nedeniyle tartışmaya başladı. Büyüyerek devam eden tartışmada, cinnet geçirdiği iddia edilen kardeş Hüseyin K., ablası Merve K.'ya saldırarak birçok yerinden bıçakladı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri, çevrede güvenlik önlemi alarak olayla ilgili inceleme başlattı. Merve K. ise sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan 28 yaşındaki Merve K. tüm müdahalelere rağmen bu sabah hayatını kaybetti. Kardeş Hüseyin K. ise olay yerinde bıçakla birlikte yakalanarak gözaltına alındı. Polis merkezinde işlemleri tamamlanan Hüseyin K. adliyeye sevk edildi. Sosyal medya hesabı üzerinden başsağlığı mesajı yayınlayan yakınları, otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından cenaze işlemlerinin netleşeceğini duyurdu.

Görüntü Dökümü:

----------------------

(Cep Telefonu Kamerası)

-Olay yerinden görüntüler

(Aktüel)

-Olayın yaşandığı binadan genel ve detaylar

-Ölen kızın fotoğrafı

© Copyright 2025

DHA