Görme kaybına neden olan tümöründen endoskopik müdahaleyle kurtuldu
Görme kaybına neden olan tümöründen endoskopik müdahaleyle kurtuldu
İZMİR, (DHA)-İZMİR'de yaşayan Dilek Biroğlu'nun (67) hipofiz bezindeki yüzde 80 görme kaybına neden olan 2.3 santimlik tümör iki saat süren endoskopik müdahale ile herhangi bir kesi ve dikiş olmadan alındı. Ameliyatın multidisipliner olarak gerçekleştirildiğini belirten Medicana International İzmir Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü'nden Prof. Dr. Mehmet Şenoğlu, "Endoskopik yöntem hem hastanede yatış süresini hem de iyileşme sürecini kısaltır. Komplikasyon risklerini de önemli ölçüde düşürür" dedi.
İzmir'de yaşayan Dilek Biroğlu, görme kaybı şikayetiyle göz doktoruna başvurdu. Katarakt nedeniyle görme kaybı yaşadığını düşündüğünü belirten Biroğlu, ameliyat olmak için girdiği MR sonrasında hipofiz bezinde tespit edilen 2.3 santimlik tümörün göz dokularına baskı yapması nedeniyle görme kaybı yaşadığını öğrendi. Biroğlu, yüzde 80 görme kaybına neden olan tümörün alınması için Medicana International İzmir Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Şenoğlu'na başvurdu. Biroğlu'nun hipofiz bezindeki tümör endoskopi ile alındı. Herhangi bir kesme ve dikiş olmadan gerçekleştirilen iki saatlik operasyonla tümörden kurtulan Dilek Biroğlu, "Şu an kendimi daha iyi hissediyorum. Gözümün de düzeleceğine inanıyorum" dedi.
'BURUN DELİKLERİNDEN GİRİLİP TÜMÖRÜ ÇIKARMAK MÜMKÜN'
Biroğlu'nun ameliyatı gerçekleştiren Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Şenoğlu, hipofiz bezinin görme sinirlerinin hemen altında, iki ana şah damarının arasında, oldukça dar bir alanda yerleşmiş olduğunu belirtip, "Beynin en derin ve orta kısmında bulunduğu için ulaşılması zorlu bir bölgedir. Endoskopik yöntemler gelişmeden önce bu tümörlere açık ameliyatla müdahale edilirdi. Günümüzde ise endoskopik yöntemler, açık cerrahinin yerini almaktadır. Çok nadir durumlar dışında, burun deliklerinden hipofiz adenomlarına ulaşılıp, tümörü çıkarmak ya da tümör hacmini azaltmak mümkün olabilir. Operasyon yaklaşık 2-3 saat sürer. Tümör, göz hareketlerini sağlayan sinirlerin yakınında yer aldığı için ameliyat sonrası komplikasyon riski endoskopik yöntemle en aza indirilmiş olur. Endoskopi, cerraha geniş bir görüş alanı sağlar ve daha minimal bir çalışma imkanı sunar. Bu yöntem hem hastanede yatış süresini hem de iyileşme sürecini kısaltır. Komplikasyon risklerini de önemli ölçüde düşürür" dedi.
'AMELİYAT YÖNTEMİNİN TERCİH EDİLMESİNİN İKİ NEDENİ VAR'
Hipofiz adenomu hastalarında ameliyat yönteminin tercih edilmesinin iki nedeni olduğunu aktaran Prof. Dr. Şenoğlu, "Birincisi, görme kaybı ve görme alanı defektleridir. 'Kiyazma' denilen, göz sinirlerinin çaprazlaştığı birleşme bölgesine alttan bası yapan adenomlar, görme sorunlarına yol açtığında ameliyat kaçınılmaz oluyor. İkinci neden ise hipofiz bezinin hormon salgılayan bir bez olmasıdır. Eğer tümör hormon fazlalığına veya hormon yetmezliğine neden oluyorsa, yine cerrahi gerekebilir" dedi. Hipofiz bezinde görülen tümörlerin genellikle iyi huylu olduğunu aktaran Prof. Dr. Şenoğlu, “Tümör iyi huylu olsa bile davranışları agresif olabilir ve gürültülü bir klinik tabloyla kendini gösterebilir" diye konuştu.
'OPERASYON KBB İLE ORTAK GERÇEKLEŞTİRİLDİ'
Dilek Biroğlu'nun operasyonuna dahil olan Medicana International İzmir Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Prof. Dr. Kasım Durmuş da endoskopik yöntem ile hipofiz bezindeki tümörün nasıl alındığına ilişkin bilgi verdi. Hastanın burundan girilerek beyin cerrahına yol açıldığını aktaran Prof. Dr. Kasım Durmuş, "KBB uzmanları burun içerisinden girerek, herhangi bir dış kesi yapmadan sinüsün içine ulaşılmasını sağlar. Sinüsü genişleterek sfenoid sinüsten hipofiz bezine giden yolu açar ve ardından beyin cerrahisi ekibine hastayı teslim eder. Bu yöntemle hasta daha erken taburcu olur, dışarıdan görünen bir kesi bulunmaz, komplikasyon riski daha düşüktür ve hastanın yaşam kalitesi hızla artar" dedi. (DHA)
FOTOĞRAFLI