Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

Pandemide akran iletişiminden uzak kalmak öğrenme kaybına yol açabilir

Pandemi döneminin yetişkinler gibi çocuklar için de psiko-sosyal açıdan birçok etkisi olabiliyor. Özellikle okul döneminde yaşıtlarından uzak kalan çocukların öğrenme kaybı yaşayabileceğini vurgulayan Uzman Psikolog ve Co- Terapist Pınar Talaslıoğlu, bu sürecin daha rahat geçirilebilmesi için önerilerde bulundu.

ABONE OL
İSTANBUL, (DHA)

Yapılan güncel çalışmalara göre çocukların yaşıtlarından fiziksel ve sosyal olarak uzak kalması, evde özel alan eksikliği yaşaması, hastalığa dair korku duyması, ailelerinin ekonomik sıkıntılarla baş etmesi gibi durumlar yaşaması psikolojik iyilik hallerini etkileyebiliyor. Aynı zamanda sosyal izolasyonla birlikte çocukların yaşam memnuniyetlerinde de düşüş olabileceği belirtiliyor. Çocukların okul gibi ortamlarda yaşıtlarıyla bir arada olmaya ihtiyaç duyduğunu söyleyen İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Çocuk Gelişimi Türkçe Program Başkanı Uzman Psikolog Pınar Talaslıoğlu, “Yaşıtlarından uzak kalmak çocuklar için zorlayıcı olabiliyor. Güçlü bir akran iletişimi öğrenmeye destek olabilirken, çocukların bu destekten uzak kalması öğrenme kaybı yaratabiliyor. Sınıf ortamında çocukların bir arada olmasıyla grup dinamiği daha kolay oluşabiliyor. Evde ekran karşısındaki bireysel öğrenme ortamında ise çocuklar sosyal bağ kurmakta ve gruba aidiyet duymakta zorlanabiliyor, bulunduğu ortama yabancılaşabiliyor. Ekran üzerinden diğer kişiye erişememek de çocuğun kendini izole ve yalnız hissetmesine sebep olabiliyor. Bu nedenle online derslerde grup dinamiğini oluşturmaya yönelik etkinliklerin olması çocukların birbirleriyle temas kurmasına yardımcı olabilir” dedi.

“GÜNLÜK RUTİNLERİN DEVAMLILIĞI GÜVEN YARATIR”

Bu dönemde çocukların güvende olduklarını hissetmeye ihtiyaç duyduklarını söyleyen Talaslıoğlu, şöyle devam etti:

“Günlük rutinlerin devamlılığı hayatın devamlılığına dair mesaj vererek çocuğun güvende hissetmesine destek olabilir. Aynı zamanda yaşıtlarıyla sosyal mesafeli olarak iletişimlerini sürdürebilecekleri alternatif alanlara ihtiyaç duyabilirler. Böylelikle sosyal bağ ve grup desteği alabilirler.

Çocukların salgın dönemiyle ilgili duygularını ve davranışlarını keşfedebilecekleri öz düzenleme becerilerini geliştirmek, dönemi daha rahat atlatmalarına destek olabilecektir. Örneğin; evde çocuğun kendine yeni alanlar açmasına, güçlü yönlerini ve içsel kaynaklarını keşfetmesine, duygularını regüle etmesine yönelik bir ihtiyaç köşesi ya da ihtiyaç alanı yaratılabilir. Çocuk yoğun stres hissettiğinde evin bu ihtiyaç alanında sakinleşmek ve duygularını fark edebilmek için zaman geçirmekten keyif aldığı etkinlikleri yapabilir. Beraberinde ebeveynin hem kendine hem de çocuğa şefkatle yaklaşması aralarındaki bağı güçlendirebilecektir.”


Diğer Haberler

  1. Eğitim-Bir-Sen: MEB’den nitelikli nesillerin yetiştirilmesine katkıda bulunacak bir müfredat oluşturmasını temenni ediyoruz
  2. Bakan Kacır: 41'inci Balkan Matematik Olimpiyatı'nda ülkemiz birinci oldu
  3. Bakan Tekin: Müfredat değişikliklerimiz, toplumun her kesiminden ilgi ve alaka gördü
  4. BAU Asya’daki en iyi üniversiteler arasında yer aldı
  5. Yunus Emre Enstitüsü Irak’taki çalışmalarını sürdürüyor
  6. YÖK Başkanı Özvar: İlk 500'deki üniversite sayımızı 10'a çıkarmayı hedefliyoruz
  7. Priştine’den Çanakkale’ye: Yerinde Tarih Projesi’ tamamlandı
  8. LGS'ye girecek öğrencilere öneri: '5 dakika daha' taktiği
  9. Digiturk’un medya ve yayıncılık eğitim akademisi başlıyor
  10. Yunus Emre Enstitüsü'nden Türkçe öğrenmek isteyen özel gereksinimli bireylere yönelik proje

© Copyright 2024

DHA