Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

“Sabahları zor uyanmak, depresyon belirtisi olabilir”

Kaliteli bir uykunun önemine ve uyku sorunlarının nedenlerine dikkat çeken Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Emine Esra Okuyucu, “Sağlıklı bir uyku düzeni hem bedensel hem de ruhsal iyiliğe katkı sağlarken, aynı zamanda iş ve okul yaşamındaki başarıyı da artırıyor. İdeal olan; 10 dakika içinde uykuya geçebilmek ve sabahları yenilenmiş olarak kalkmaktır. Sabah uyanamama sorununun altında uyku apnesi, kalitesiz uyku veya depresyon gibi sebepler olabilir” dedi.

ABONE OL
ANKARA, (DHA) -

Uykunun insan sağlığına faydalarına dikkat çekmek amacıyla her yıl mart ayında, ilkbahar ekinoksundan önceki cuma günü ‘Dünya Uyku Günü’ olarak kutlanıyor. Yetişkin bir birey, günde ortalama 6-8 saat arası uyumaya ihtiyaç duyuyor. Sağlıklı bir yaşamın temel gereksinimlerinden birinin de sağlıklı bir uyku düzeni olduğunu söyleyen Medicana International Ankara Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Emine Esra Okuyucu; 10 dakika içinde uykuya geçilmesi, uyku bölünmelerinin olmaması ve sabah yataktan yenilenmiş olarak kalkılmasının iyi bir uykunun gereklilikleri olduğunu belirtiyor.

“İYİ BİR UYKU, İŞ VE OKUL YAŞAMINDAKİ BAŞARIYA KATKI SAĞLAR”

Prof. Dr. Okuyucu, kaliteli bir uyku için şu bilgileri verdi:

“Kişiden kişiye değişmekle beraber, ortalama uyku süresinin 6-7 saat olduğu söylenebilir. Türk insanında bu süre 6,5 saat olarak bulunmuştur. Sağlıklı yaşam için kaliteli ve yeterli uyku şarttır. İyi ve sağlıklı uyku; uykuya geçişin 10 dakika içinde olduğu, uyku bölünmelerinin olmadığı, sabah yataktan yenilenmiş olarak kalktığı durumlar için geçerlidir. Uyku bozuklukları; çok uyuma, az uyuma ve bunlara bağlı farklı uyku bozuklukları başlıkları altında değerlendirilebilir. Nedenleri ise çok farklılık gösterebilir. Örneğin, depresyonda olan biri çok uyuyabileceği gibi hiç uyuyamayabilir. İyi bir uyku; bedenin çalışma temposunu, motivasyonu ve mutluluk indeksini artırır, iş ve okul yaşamındaki başarıya katkı sağlar.”

“HER GÜN BENZER SAATLERDE UYUMA ALIŞKANLIĞI EDİNİLMELİ”

Uyku için uyku hijyeninin gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Okuyucu, “Yani uyuduğumuz oda ne çok sıcak ne çok soğuk olmalıdır. Perdeler gün ışığı girmeyecek şekilde kapatılmalıdır. Odanın havadar, ses açısından korunaklı olması idealdir. Uyku odasında cep telefonu, televizyon gibi aletlerin olmaması gerekir. Sağlıklı uyku için kişinin bedensel ve ruhsal olarak dingin olması gerekir. Her gün benzer saatlerde uyuma alışkanlığı edinilmeli, uyku öncesi periyotta uyarıcı olarak kabul edilen kafein ve benzeri yiyecek-içeceklerden uzak durulmalıdır. Akşam öğünü az miktarda ve erken saatte yenilmelidir. Öğlen uykusu, yetişkin bir birey için gerekli değildir. Erişkin bireyde tek fazlı olan uyku doğru olandır. Yaşlılar ve çocuklarda ise günde iki-üç seferlik uyku periyodu normal kabul edilmektedir” diyerek, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Sabah uyanamama durumunun nedenleri vardır. Mesela, gece sağlıklı uyunmamışsa -örneğin, uyku apne sendromu-, gece uykuya geçiş zamanı ötelenmişse, kişi geç kalkmayı alışkanlık haline getirmişse veya depresyondaysa sabah uyanmakta güçlük yaşayabilir. Bu sorunların nedenlerine çözüm bulunarak sabahları uyanamama durumu ortadan kaldırılabilir.”

Diğer Haberler

  1. Dr. Ferhat Hanikoğlu: Son yıllarda estetik sektöründe hızlı bir profesyonelleşme süreci gözlemliyoruz
  2. 'Sık tekrarlanan bacak ağrısı ve krampta uzman değerlendirmesi gerekli'
  3. Sağlık-Sen Konsültasyon Grubu, pratisyen hekimlere destek sağlıyor
  4. Yılbaşı öncesi sahte içki alarmı: ‘Belirtiler geç çıkıyor, risk büyük’
  5. ‘Çocuklarda idrar yolu enfeksiyonu kalıcı böbrek hasarına yol açabilir’
  6. ‘Kış aylarında göz şikayetleri artıyor’
  7. Tükürük bezinden, en büyüğü 2 santim olan 5 taş çıkarıldı
  8. Güven Hastanesi, sağlık kategorisinde iki ayrı ödüle layık görüldü
  9. Beyin ölümü gerçekleşen araştırma görevlisinin organları 4 kişiye hayat verecek
  10. ‘Kimyasalların yanlış kullanımı ölümcül sonuçlara neden olabiliyor’

© Copyright 2025

DHA