Bakan Kacır: Depremden zarar gören şehirlerimizi yeniden inşa etme mutlak hedefimiz
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Depremden zarar gören tüm şehirlerimizi yeniden inşa etmek, kadim medeniyetlere ev sahipliği yapan bu coğrafyayı tekrar eski canlı günlerine döndürmek mutlak hedefimizdir" dedi.
Bir dizi ziyarette bulunmak üzere Adıyaman'a gelen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ilk olarak Adıyaman Valisi Osman Varol'u ziyaret ederek, şeref defterini imzaladı. Bakan Kacır, 6 Şubat’ta yaşanan deprem afetine ilişkin son bir yılda kent genelinde yapımı devam eden TOKİ afet konutlarının geldiği aşama başta olmak üzere bugüne kadar yapılan ve bundan sonra yapılması planlanan çalışmalar hakkında Vali Varol’dan bilgi aldı. Bakan Kacır daha sonra Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı'nın desteğiyle Adıyaman Organize Sanayi Bölgesi'nde düzenlenen toplantıya katıldı.
'DEPREM BÖLGESİNİ AYAĞA KALDIRACAĞIZ'
Burada açıklamalarda bulunan Bakan Kacır, deprem bölgesindeki acıları yüreklerinde hissettiklerini ve bu şehirleri yeniden ayağa kaldırmak için çalıştıklarını söyledi. Kacır,''Cumhurbaşkanımızın liderliğinde asrın en büyük felaketinin yaralarını sarmak adına ilk andan itibaren kaynaklarımızı deprem bölgesi için seferber ettik. Depremden zarar gören tüm şehirlerimizi yeniden inşa etmek, kadim medeniyetleri ev sahipliği yapan bu coğrafyayı tekrar eski canlı günlerine döndürmek mutlak hedefimizdir. Adıyaman’ın kendine has kimliği, tarihi dokusu, en önemlisi de bu kadim şehir ile hemhâl olmuş insanı için ilk andan itibaren hep birlikte gayret gösteriyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak şehirlerimizin ekonomisini eski günlerine döndürmek, üretim ve rekabetçiliklerini yeniden kazandırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yatırım teşvikleriyle, sanayi alanlarıyla KOBİ’lerimize sağladığımız can suyuyla ve bölgesel kalkınma projeleriyle çok boyutlu çalışmalar yürütüyoruz. Deprem nedeniyle yatırım süreci aksayan yatırımcılarımızı mağdur etmemek adına Adıyaman’da yapılması planlanan yatırımlar için düzenlenen 385 yatırım teşvik belgesinin süresini yeni bir talep aranmaksızın 3 yıl uzatmıştık. Projelerine devam edemeyecek yatırımcılarımız için de kendilerine düzenlediğimiz yatırım teşvik belgelerini herhangi bir ilave yük getirmeden kapanmış saydık. Adıyaman dahil olmak üzere depremden en çok etkilenen il ve ilçelerimizi yeniden cazibe merkezi haline getirmek için bölgeye gerçekleştirilecek yatırımlara ilave faiz veya kar payı destekleri uygulaması da içeren Türkiye’deki en kapsamlı teşvik paketimizi sunduk. Teşvik paketimizle birlikte Adıyaman'ımızda 2 bin 500’e yakın vatandaşımıza istihdam sağlayacak sabit yatırım tutarı 3,7 milyar liraya ulaşan 25 yeni yatırım için teşvik belgesi düzenledik. Sizlerin de yakından bildiği üzere Adıyaman son 2 yılda önemli bir bölgesel üretim merkezine dönüştü. 2002’den bu yana şehrimize 5 organize sanayi bölgesi kazandırdık. Organize sanayi bölgelerimizde çarkların daha da güçlü dönmesi için bu dönemde 3 milyar lira kredi desteği sunduk. Bu yıl da Adıyaman’da organize sanayi bölgelerimizde 6 altyapı ve üstyapı projesine devam edeceğiz'' dedi.
'7 BİNE YAKIN İŞLETMEYE DESTEK VERDİK'
Adıyaman’da 7 bine yakın işletmeye 2,2 milyar lira destek ödemesi gerçekleştirdiklerini belirten Bakan Kacır, 2023 yılında yaşamını yitiren veya iş göremez hale gelen işletmelerin ise tüm KOSGEB borçlarını deprem sonrası sildiklerini belirtti. Kacır, "Adıyaman Gölbaşı OSB projesini özellikle bu yıl tamamlayarak sanayicimizin hizmetine sunmayı hedefliyoruz. Cumhurbaşkanımız da deprem sonrasında Adıyaman Kuyulu köyünde 49 hektar büyüklüğünde yeni bir sanayi alanı ilan etti. Kuyulu Sanayi alanında kamulaştırma sürecini en kısa sürede gerçekleştirerek şehrimize üretim yolculuğunda yeni bir ivme kazandırmak istiyoruz. Yeniden ihya ve inşa çalışmalarımızın bir diğer odağı da şüphesiz KOBİ’lerimiz. KOBİ’lerimizi Adıyaman'ımızın kalkınmasında can damarı olarak görüyoruz. Depremden etkilenen KOBİ’lerimizin zarar gören işletmelerin 2023 yılı, yaşamını yitiren veya iş göremez hale gelen işletmelerin ise tüm KOSGEB borçlarını deprem sonrasında sildik. Depremin hemen ardından iş yerlerimizin hızlıca toparlanması adına KOSGEB vasıtasıyla acil destek kredisi başlattık. Bir yıl geri ödemesiz 3 yıl vadeli ve sıfır faizli bu destekle işletmenin ve aldığı hasarın büyüklüğüne göre KOBİ’lerimize 1,5 milyon liraya kadar faizsiz kredi imkanı sunduk. Bu programdan Adıyaman’da 593 işletme yararlanırken, 174 milyon liralık kredi hacmi oluşturduk. Deprem bölgemizin imarı ve KOBİ’lerimizin desteklenmesi için uluslararası finansman kaynaklarını da harekete geçirdik. Türkiye deprem sonrası ekonomik canlanma projesi kapsamında Dünya Bankası ve Japon Kalkınma Ajansı’yla 590 milyon dolarlık bir dış finansmanı ülkemize kazandırdık. Adıyaman'da hasar durumuna ve ölçeğine göre KOBİ’lerimize 750 bin liraya varan ve 36 ay vadeli ilk 24 ayı geri ödemesiz olacak şekilde faizsiz destek imkanı sunduk. Bugüne dek bu program kapsamında Adıyaman’da 7 bine yakın işletmeye 2,2 milyar lira destek ödemesi gerçekleştirdik" ifadelerini kullandı.
Bakan Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kıymetli sanayicilerimiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kadim şehrimize yatırım yapıyor, şehrimizin ihtiyaçları ve potansiyeline göre projeler geliştirerek ekonomik ve sosyal kalkınmayı güçlendiriyoruz. İpek Yolu Kalkınma Ajansımızla bugüne dek kamu kurumlarımızın, mahalli idarelerimizin, üniversitelerimizin, özel sektörümüzün ve sivil toplum kuruluşlarımızın 316 projesine 803 milyon TL destek sağladık. GAP Bölge Kalkınma İdaremizle de şehrimizin ekonomik büyümesine katkı vermeye, sosyal gelişme ve istihdam artışını desteklemeye devam ediyoruz. Bölge kalkınma idaremizde yalnızca son 10 yılda 110-115 projeye 527 milyon TL kaynak sağladık. Deprem felaketi sonrasında gerek İpek Yolu Kalkınma Ajansımız gerek GAP bölge kalkınma idaremiz eliyle yürüttüğümüz projelerle de şehrimizin yeniden ekonomik ve sosyal toparlanmasına öncülük ediyoruz. Bölgesel kalkınma odaklı toparlanma, acil eylem programımız kapsamında 6 projeye 38 bin TL destek verdik.
GAP Bölge Kalkınma İdaremizde de şehrimizde özellikle tarım sektörünün yeniden ayağa kalkmasını temin edecek. 6 projeye 135 milyon TL kaynak sağladık. Bugün de 2024 yılında GAP Bölge Kalkınma İdaremiz tarafından desteklenecek 8 projenin sözleşmesini imzalıyoruz. Gölbaşı Tabiat Parkı'nın iyileştirilmesi Nemrut Karadut köyünde turizm ve istihdam gelirlerinin arttırılması projeleriyle kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış, şehrimizin zengin tarihi ve doğal güzelliklerini ön plana çıkaracağız. Şehrimizin turizm altyapısını güçlendireceğiz. Aracılığın, bağcılığın, seracılığın geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için köyleri tarımsal sulama rehabilitasyonu su berekettir. İkinci faz tarımsal sulama rehabilitasyonu, tarımın mekanizasyon olanı olanaklarının modernize edilmesi projeleriyle de Adıyaman'ımızda tarımsal üretim ve verimliliğini artırılarak bölge ekonomisinin güçlenmesini hedefliyoruz. Toplam 151 milyon TL büyüklüğündeki bu projeler için GAP Bölge Kalkınma İdaremiz 138 milyon TL kaynak sağlayacak. Şehrimizin turizm ve tarım potansiyelini açığa çıkaracak bu yatırımların hayata geçmesiyle bin 733 kişiye istihdam sağlanacak projeler kapsamında bin 500’ün üzerinde vatandaşımıza ihtiyaç duyulan alanlarda eğitim imkanları da sağlıyor olacağız. Bugün 8 projemizin yanında şehrimize bilim merkezi kazandırmak üzere Adıyaman belediyemizle de iş birliğine gidiyoruz.”
Bakan Kacır, konuşmasının ardından 2024 yılında Adıyaman’da uygulanacak projelerin imza törenine katıldı.
ŞANLIURFA’YI ZİYARET ETTİ
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Adıyaman’daki temaslarının ardından Şanlıurfa’ya geldi. Bakan Kacır, Şanlıurfa’da Gıda Araştırma ve Analiz Merkezi’nin (GAAM) açılışına katıldı. Açılışa Bakan Kacır’ın yanı sıra Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, kurum müdürleri ile sanayiciler ve iş adamları katıldı.
Burada açıklamalarda bulunan Bakan Kacır, ihracat ile ilgili rakamlar paylaşarak cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdıklarını söyledi. Kacır, “Bereketli toprakları, zengin tarım ürünleri çeşitliliği, kadim tarihinden gelen bilgi birikimiyle tarım ve gastronomi şehri olan Şanlıurfa’mızda gıda endüstrisinin sürdürülebilir ve teknoloji odaklı gelişimine katkı sağlayacak bu tesisin hemşehrilerimize, kardeşlerimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Türkiye yatırım, istihdam, üretim, ihracat rotasında Cumhurbaşkanımızın liderliğinde emin adımlarla yoluna devam ediyor. Geçtiğimiz yıl ihracatımız 255,8 milyar dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdı. Bu rakamla orta vadeli programdaki 155 milyar dolarlık ihracat hedefimize de aşmış olduk. 2023’ün üçüncü çeyreğinde ekonomimiz yüzde 5,9 oranında büyüyerek son 13 çeyrektir kesintisiz büyüme trendini sürdürdü. Salgın öncesi döneme göre son 3 yılda 4 milyonun üzerinde ilave istihdam oluştu” dedi.
‘TÜM KAYNAKLARIMIZI DEPREM BÖLGESİNE SEFERBER ETTİK’
Bakan Kacır, deprem bölgesinin ilk günden itibaren hep gündemlerinde olduğunu ve o bölgeyi yeniden ihya etmek için çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi:
“6 Şubat’ta 11 şehrimizi ağır yıkıma uğratan deprem felaketinden etkilenen şehirlerimiz arasında Şanlıurfa’da var. Şanlıurfalı ve diğer depremzede kardeşlerimizin acısını yüreğimizde yaşıyoruz. Bu vesileyle depremde hayatını kaybeden kardeşlerimize bir kez daha Cenabı Allah’tan rahmet diliyorum. Şehirlerimizin yeniden ihya ve inşası için gösterdiğimiz çaba ve gayretlerle Şanlıurfa da hızlı bir toparlanma sürecine girdi. Hayata geçirdiğimiz teşvik ve desteklerle kurduğumuz sanayi altyapıları ile son 22 yılda olduğu gibi Şanlıurfa kalkınma yolculuğuna güçlü şekilde devam ediyor. Şanlıurfa bugün bir sanayi şehri. 22 yıl önce şehrimizde sadece bir Organize Sanayi Bölgesi bulunuyorken bu sayıyı hep birlikte beşe çıkardık. Organize sanayi bölgelerimizde istihdam 29 bine ulaştı. OSB’lerimizde çarkların daha da güçlü dönmesi için aynı dönemde 3 milyar lira kredi desteği sağladık. Cumhurbaşkanımızın aldığı kararla 295 hektar büyüklüğünde Akçakale sanayi alanını şehrimize kazandırıyoruz. Planlı sanayileşmeyle şehrimizin üretim altyapısını genişletirken yatırım teşvik sistemimizle de Şanlıurfa bir cazibe merkezine dönüştü. Son 22 yılda düzenlediğimiz 2 bin 200’den fazla yatırım teşvik belgesiyle şehrimize 100 milyar liralık bir yatırım ölçeği kazandırdık. 97 binden fazla istihdamın önünü açtık. Depremin şehrimize yapılacak yatırımları sekteye uğratmasına izin vermedik. Deprem nedeniyle yatırım süreci aksayan yatırımcılarımızı mağdur etmemek adına yapılması planlanan yatırımlar için düzenlenmiş 630 yatırım teşvik belgesinin süresini 3 yıl uzattık. Projelerine devam edemeyecek yatırımcılarımız için 111 yatırım teşvik belgesini herhangi bir yük getirmeden kapanmış saydık.”
Milli teknoloji hamlesi vizyonu doğrultusunda, her alanda olduğu gibi gıda sektöründe de Ar-Ge odaklı üretime öncelik verdiklerini aktaran Kacır, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gıda sektöründe yenilikçi ve rekabetçi bir anlayışla katma değerli üretimi hedefliyoruz. Bu doğrultuda ihtiyaç duyduğumuz teknoloji geliştirme altyapımızı da büyütmeye devam ediyoruz. TÜBİTAK öncülüğünde, Türkiye’nin en büyük gıda Ar-Ge ve inovasyon projesi INNOFOOD ile Gıda İnovasyon Merkezi ve Türkiye Gıda İnovasyon Platformunu (TÜGİP) kurduk. Gıda İnovasyon Merkezimizi, gıda ve içecek sektörünün çözüm ortağı olarak faaliyete geçirdik. Proje kapsamında gıda sanayisinde öncü dört ilimizde de pilot üretim tesisi ve gıda güvenliği laboratuvarı kuruyoruz. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz 1,5 milyon avro bütçeli Şanlıurfa Gıda Araştırma ve Analiz Laboratuvarı ile özellikle Şanlıurfa’mızda ve çevre illerde sadeyağ, süt ve süt ürünleri, baharat, yem, yağlı tohumlar, kurutulmuş meyve ve sebze sektörlerinde faaliyet gösteren firmalarımızın ihtiyaç duyduğu test altyapısını şehrimize kazandırıyoruz. Son teknolojilerle donatılmış bu laboratuvarımızla gıda ürün güvenliğimizi en üst düzeye çıkarıyoruz. Uluslararası standartlarda kalite kontrol süreçlerini yerinde sağlayarak, şehrimizdeki ve bölgemizdeki gıda üreticilerine büyük bir avantaj sunuyoruz. Hedefimiz ülkemizden yeni teknolojik gıda girişimlerinin yeşermesi, gıda sanayimizin mevcut üretim kabiliyetlerini teknoloji geliştirme altyapımız ile bütünleştirerek, gıdada teknoloji odaklı üretimin adresi olmak. İnanıyorum ki gelecek dönemde bu alanda, tıpkı TOGG örneğinde olduğu gibi bir lider teknoloji girişimini de ülkemizden çıkaracağız. Bizler ülkemize değer katacak her yatırımı bugün olduğu gibi yarın da desteklemeye devam edeceğiz.”