Geri Dön
Gündem Erdoğan ile Merkel'den ortak basın toplantısı

Erdoğan ile Merkel'den ortak basın toplantısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Almanya Başbakanı Angela Merkel görüşmeleri sonrası ortak basın toplantısı düzenledi.

Erdoğan ile Merkel'den ortak basın toplantısı

Erdoğan ve Merkel, Huber Köşkü'nde görüştü. İkili görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ortak basın açıklamasında "Zaman zaman sıkıntılı dönemler yaşasak da bunları aşmayı ve işbirliğimizi çok daha ileri taşımayı daima başardık" dedi. Erdoğan , "Sayın Merkel ile diyaloğumuz yalnızca ikili konularda değil bölgesel meselelere çözümler geliştirilmesine de ciddi katkılar sağlandı. Suriye'den düzensiz göç krizinin engellenmesinden, Suriye'nin kuzeyine insani yardımların ulaştırılmasına kadar pek çok hususta Sayın Merkel inisiyatif almaktan ve sorumluluk almaktan asla çekinmedi. Sayın Şansölye'ye, Suriye krizindeki samimi çabaları için şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Bu vesile ile 26 Eylül'de Almanya'da gerçekleştirilen federal meclis seçim sonuçlarının Alman halkı için hayırlı olmasını diliyorum. Kurulacak yeni hükümet ve şansölyesine de şimdiden muvaffakiyetler diliyorum. Sayın Merkel ile yürüttüğümüz başarılı çalışmaların yeni hükümet yönetiminde de aynı şekilde devam etmesini temenni ediyorum" diye konuştu.

İKİLİ TİCARET HACMİMİZİN EN KISA SÜREDE 50 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNE ULAŞMASINI HEDEFLİYORUZ"

Türkiye olarak tam üyelik yolunda önümüze çıkan onca zorluğa rağmen sayın Merkel'in bu süreçteki katkılarını her zaman takdirle hatırlayacağız diyen Erdoğan, " Bugünkü görüşmemizde ikili ilişkiler başta olmak üzere gündemimizdeki meseleleri ayrıntılı şekilde ele aldık. Türkiye-AB ilişkilerinin geliştirilmesini verdiğimiz önemi teyit ettik. Gümrük birliğinin güncellenmesi, vize serbestisi, 18 Mart mutabakatının yenilenmesi başta olmak üzere kritik meselelerdeki beklentilerimizi değerli dostumla bir kez daha paylaştım. Doğu Akdeniz, Libya, Afganistan ve Suriye'deki gelişmeler hakkında fikir teatisinde bulunduk. İkili ticaret hacmimizin en kısa sürede 50 milyar dolar seviyesine ulaşmasını hedefliyoruz" şeklinde konuştu.


"İYİ İLİŞKİLERİ SÜRDÜRMEK İÇİN ÖNÜMÜZDE ÇOK SAYIDA GÖREV VAR"

Merkel yaptığı açıklamalarda ise," İyi ilişkileri sürdürmek için önümüzde çok sayıda görev var. İşgücü anlaşmasının 60. yılı ve tabi Almanya'da yaşamakta olan 4 milyona yakın Türkiye kökenli insan. İşgücü anlaşmasının 60 yılını kutladık törenle. Almanya'da doktor, bilim adamı ve akademisyen olarak çalışan anne ve babaları ilk göçmenler olan insanlar ne kadar örnek teşkil eden kariyerleri olduğunu gördük. Bu örneklerden biri de Uğur Şahin ile Özlem Türeci. Biz ikili ilişkilerimizi gündemimizde ele aldık. Türkiye'de tutuklu bulunan, yurt dışına çıkış yasağı bulunan Alman vatandaşlara da değindik. İnsan hakları konularına da değindik. Sayın Cumhurbaşkanının söylediği gibi Almanya'da ırkçı ve yabancı düşmanı olaylarını takip edip, her zaman karşı çıktık. AB ile Türkiye ilişkilerine de değindik. Burada yasa dışı göç konusu çok önemli bir konu. Suriyeli mülteci ve göçmenler konusunda Türkiye çok önemli çalışmalara imza attı. İnsan kaçakçılığı konusunda işbirliği sürüyor. Afganistan'a insani yardımı konusunda da görüştük. BM ile bu kış Afganistan'da felaketler yaşanmaması için çabalamalıyız. Taliban'la olan görüşmeler hakkında da bilgi aldık. Suriye'deki durum konusunda yoğun bir bilgi alışverişinde bulunduk" dedi.

"TÜRKİYE BU İŞİN ADETA MİSAFİRHANESİ DURUMUNDA"

Mülteci anlaşması konusunda ne konuştunuz ve hangi konularda anlaşmaya vardınız? şeklinde yöneltilen bir soruya Merkel , "Mülteci anlaşması AB ile Türkiye arasında bir anlaşma. Almanya bir himayeci olarak burada çalışıyordu. İnsan kaçakçılığını engellemek istiyoruz çünkü AB'nin Türkiye'yi bu konuda desteklemesi bir gereklilik. Bu şart ve 6 milyarlık bir miktar 4.5 milyarını ödedik. Çok olumlu projeler gerçekleştirildi. AB'nin mülteci komiseri Türkiye'ye gelmişti ve parlamentoda yeni bir dilim kararlaştırıldı. Bu 6 milyonun ötesinde ödenecek. Suriyeli mülteciler konusunda Yunanistan'a yasadışı yollarla gidenler konusunda bir çözüme kavuşamadık. AB on binlerce mülteci kabul etti ama bu süreç tam henüz işlemiyor. Detayları konuştuk. Almanya ve Türkiye bunu tek başına çözemeyecek, 27 üyesiyle birlikte AB'nin bunu ele alması gerekecek" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, "Mülteciler konusunda Türkiye bu işin adeta misafirhanesi durumunda. Malum 5 milyon Suriye'den var, Irak'tan var, Afganistan'dan 300 bin var. Bütün bunlara ev sahipliği yapmaya devam ediyoruz. Tabi bu insanları bizim ötelememiz, Yunanistan'ın yaptığı gibi mümkün değil. Yapamayız. Şu anda biz bunlara aynı şekilde ev sahipliği yapmaya devam ediyoruz. Bu ev sahipliğimiz devam edecektir. Göçleri bugüne kadar uyguladığımız gibi aynen kabulleniyoruz. Bir taraftan briket evler yaparak o briket evlerde de onları ağırlamayı da ayrıca bir görev telakki ettik. Şu an itibarıyla 60 bini aşkın briket evi bitirdik. Hedefimiz bunu 100 binin üzerine çıkarmak" ifadelerini kullandı.


"TÜRKİYE NATO'NUN BİR MÜTTEFİKİ OLARAK BİZİM İÇİN ÖNEMLİ BİR PARTNER"

Angela Merkel basın toplantısındaki konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye NATO'nun bir müttefiki olarak bizim için önemli bir partner. Ben tabi ki insan hakları konusunda, bireysel özgürlükler konusunda eleştirdim her zaman. Bunu da dile getirdim. Tabi ki çözüm aradık, farklı bakış açılarımız olabilir. Jeostratejik açıdan birbirimize bağlıyız. Almanya'da din özgürlüğü var. Biz insan düşmanlığı, ırkçılık ve başka dinlere karşı düşmanlık konusunda çok kararlı bir tutum sergiliyoruz. Başından bunların önünü kesmek istiyoruz. Çok üzücü olaylar, ırkçılık konusunda çok üzücü olaylar yaşadık. Kararlı bir şekilde bunları önlemek için çabalıyor. Bunun için maddi imkanlarda seferber ediliyor"


"KOALİSYON HÜKÜMETLERİ HER ZAMAN ÇALIŞMAYI ZORLAŞTIRIYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "16 yıl kısa bir süreç değil. Benim de bir 19 yılım var. Bu süreç içerisinde birçok dünya liderleriyle bir arada çalıştık, görüştük. Sayın Şansölye özellikle Almanya'nın idaresinde başarılı bir sürece imza attı. Bundan sonraki süreçte de özellikle belki koalisyon hükümetleri olmamış olsaydı Almanya-Türkiye ilişkileri çok daha farklı bir yere ulaşabilirdi. Koalisyon hükümetleri her zaman çalışmayı zorlaştırıyor. Bizim Başkanlık Sistemi'ne geçmemizle birlikte biz bu koalisyonlardan kurtulduk. Yoğun bir çalışmanın içine girdik. Temennimiz odur ki yeni yönetimle bu başarılı süreci aynen devam ettiririz. Zira Almanya'da ciddi manada bir Türk potansiyeli var. Bu insanlar da orada sağlıklı bir yaşamın sürecini görmek ve yaşamak istiyorlar. Onlar orada mutlu oldukça, Türkiye-Almanya arasında mutluluğu yaşamak istiyoruz. 50 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşalım istiyoruz. " dedi.