Geri Dön
Kültür&Sanat BAU ve Zorlu PSM iş birliğiyle PSM Akademi Sahne Teknisyenliği Programı başlıyor

BAU ve Zorlu PSM iş birliğiyle PSM Akademi Sahne Teknisyenliği Programı başlıyor

İSTANBUL, (DHA)- Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) ve Zorlu PSM iş birliğiyle PSM Akademi Sahne Teknisyenliği Programı başlıyor. Hayata geçirilen programla, son yıllardaki teknolojik gelişmeler de dikkate alınarak güncel bilgiler ışığında daha donanımlı sahne teknisyenlerinin yetiştirilmesi, meslek profesyonellerinin yetkinliklerini artırması hedefleniyor. Aynı zamanda kültür ve sanat alanında istihdama da katkı sağlamayı amaçlayan programa başvurular başladı.

Bahçeşehir Üniversitesi bugün gerçekleştirdiği lansman ile PSM Akademi Sahne Teknisyenliği Programını tanıttı. Zorlu PSM’de düzenlenen lansmana Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu, Zorlu PSM Genel Müdürü Filiz Ova ve BAU Konservatuvar Sahne Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Uluç Esen katıldı. PSM Akademi ile Sahne Teknisyenliği Programı 4 Mayıs’ta başlayacak. Başvuruları başlayan program kapsamında katılımcılar modern tiyatroda sahne terminolojisi, sahne ve stüdyoda ses terminolojisi, temel elektrik-elektronik bilgisi, ışık ve renk teorisi, uygulamalı ışık ve ses sistemleri, ses fiziği ve sayısal ses, sinyal akışı, uygulamalı ses sistemleri, temel video sistemleri, ringing, temel marangozluk, temel otomasyon gibi başlıklarda 10 saati uygulamalı sınav olmak üzere toplam 51 saat eğitim alacak. Bu çerçevede gerçekleşen lansmanda Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu, Zorlu PSM Genel Müdürü Filiz Ova arasında iş birliği imzalandı. İmzalanan iş birliğiyle başvurular da başladı.

“BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ'NDEN SERTİFİKA ALMAYA HAK KAZANAN ÖĞRENCİLERİMİZ DE BU SEKTÖRDE İŞ BULABİLECEK”

Sektöre yeni insan kaynağı sağlamak, yeni yetenekler kazandırmak ve sektörün sürdürülebilirliğini sağlamak için farklı eğitim kurumları, STK'lar ve sektörün önde gelen profesyonelleriyle farklı iş birlikleri olduğunu aktaran Zorlu PSM Genel Müdürü Filiz Ova, “Bahçeşehir Üniversitesi'yle bu değerli programı tasarladık. Programımız 4 Mayıs'ta başlayacak. 51 saat sürecek ve katılımcılarımız sahne teknolojileri hakkında temel düzeyde bir eğitim alacak. Bahçeşehir Üniversitesi'nden sertifika almaya hak kazanan öğrencilerimiz de bu sektörde iş bulabilecek ve çalışmaya başlayabilecek. PSM'nin bugün Türkiye'nin öncü kültür sanat kurumlarından bir tanesi olmasının sebeplerinden biri hem sanatçıların, hem sanatseverlerin tekrar zorlu PSM'yi tercih etmesi, prodüksiyon alanında çok engin bir bilgiye sahip olmamız. Bu bilgi birikimimizi kültür sanat sektörüne, doğru şekilde aktarabilmek için de çok değerli teknik ve prodüksiyon ekiplerimiz bu eğitimin pratik bölümünü üstleniyor olacak. Umarım ki daha güçlü daha yüksek standartlarda bir kültür sanat dünyası için nice yetenekli arkadaş yetiştiriyor oluruz. Hem Bahçeşehir Üniversitesi'nin değerli akademisyenlerine hem de PSM'nin prodüksiyon ve teknik ekiplerine katkılarından dolayı ve bu projeyi coşkuyla bizimle gerçekleştirdikleri için çok teşekkür etmek istiyorum” şeklinde konuştu.

“DUYGULARIMIZIN İFADE EDİLMESİNDE SAHNE SANATLARININ ÇOK BÜYÜK YERİ VAR”

Prof. Dr. Hatipoğlu çok mutlu olduğunu belirterek, “Hem atmosfer çok güzel, hem sizlerle bir arada olmak çok güzel. Dolayısıyla iyi ki Bahçeşehir Üniversitesi'nin rektörüyüm. Gerçekten de öncelikle konservatuvarımıza çok teşekkür ediyorum. Konservatuarımız 2020’de açıldı ve pek çok projeyi birlikte gerçekleştirdik. Ama bu projenin gerçekleştirilmesinde bir de aynı zamanda Bahçeşehir Üniversitesi'nin BAUSEM, sürekli eğitim merkezimiz var. Hep birlikte bu projeyi gerçekleştiriyoruz. Dolayısıyla gerçekten bu adım ve birlikte oluşturduğumuz PSM Akademi iş birliğiyle gerçekleştireceğimiz program bizim için çok kıymetli. Çünkü bizler son dönemde hem üniversite olarak hem bireyler olarak kültür ve sanatın her zamankinden daha fazla önem arz ettiğine inanıyoruz. Hem fikirlerimiz, hem düşüncelerimiz aynı zamanda da duygularımızın ifade edilmesinde sahne sanatlarının çok büyük yeri var. Ne kadar yoğun çalışırsak bu tür etkinliklerde kendimizi farklı yerlerde buluyoruz. Farklı süreçlerin, farklı karakterlerin içinde buluyoruz. Dolayısıyla bu gerçekleştirdiğimiz program hepimiz için çok önemli diye düşünüyorum” dedi.

“PSM’NİN SANAT SÜRECİ İÇERİSİNDE NE KADAR ÖNEMLİ VE MERKEZİ BİR YER OLDUĞUNUN FARKINDAYIM”

Bu süreçleri tartışırken ve bu programın oluşum sürecinde sahne teknisyenliğinin de ne kadar önemli ve kritik bir rol oynadığını fark ettiklerini söyleyen Prof. Dr. Hatipoğlu, “Biz seyirci olarak bir sahne performansı izlediğimizde bir sanat eseri izlediğimizde aslında sadece son ürüne bakıyoruz. Ama sahnenin arkasında ve sahnenin üstünde olup biten çok fazla şey var. Sesinden ışığına kadar, sahnenin düzenlenmesinden, efektlere kadar birçok konuda çok kritik rol oynayan sahne teknisyenleri arkadaşlarımız var. Çok hızlı değişen bir dünyayla karşı karşıyayız. Hepimiz biliyoruz. Teknolojinin değişim süreci çok hızlandı. Hangi meslek dalını yaparsak yapalım yeni teknolojileri de hayatımıza adapte etmemiz gerekiyor. PSM ne kadar kıymetli olduklarını sanat süreci içerisinde ne kadar önemli ve merkezi bir yer olduğunun farkındayım. Çok güzel etkinlikleri burada seyretmekten büyük keyif aldım. Dolayısıyla sizlerle bir arada olmaktan birlikte bir program yürütüyor olmaktan çok büyük onur ve gurur duydum. Çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

“İNSANLARIN BU KONUDA TEKNİK TECRÜBE KAZANMASINA YÖNELİK BİR EĞİTİM VERMEYİ PLANLADIK”

Birkaç ay önce başlayan bir iş birliği olduğunu söyleyen Doç. Dr. Esen ise “PSM çalışanları ve konservatuarımız hocalarıyla beraber bir araya geldik. Sahne sanatları konusunda bir eksikliği tespit etmiştik. Sahne sanatlarındaki teknisyen olarak çalışan arkadaşlarımız da bir iş gücü eksikliği vardı. Bunu nasıl giderebiliriz konusunda bir araya geldik. Bir eğitim programı oluşturduk. Ve şimdi de sahne Sanatları teknisyeni yetiştirmek üzere bir eğitim programıyla karşınıza çıktık. Bu program bir temel eğitim programı. Sahne sanatı konusunda teknisyen anlamında çalışmak isteyen insanlara yönelik hem bir sertifika programı olacak. İçeriğinde de ses tekniği, ışık tekniği, görüntü tekniğine yönelik hem teorik hem de pratik uygulamalar yer alacak. Günümüzde sanat pek çok anlamda çeşitlendi. Küçük alanlardan arenalara kadar yaygın bir şekilde sanat üretiliyor. İnsanların bu konuda teknik tecrübe kazanmasına yönelik bir eğitim vermeyi planladık. İş güvenliği eğitimimiz de olacak işin içinde. Dekor eğitimimiz de olacak. Ses ve ışık tekniğine yönelik temel eğitimlerimiz de olacak” diye konuştu.