Geri Dön
İstanbul DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

1- YOLCU OTOBÜSÜNDE TACİZ İDDİASI

Özden ATİK - Özkan ÖZGER- Faruk SAVAŞ / İSTANBUL, (DHA) Bayram tatilinde Adana'ya ailesinin yanına gitmek üzere bindiği otobüste yabancı uyruklu bir muavin tarafından tacize uğradığını iddia eden 26 yaşındaki Kardelen Bark polise şikayetçi oldu. Uğradığı tacizi sosyal medyasında da duyuran Bark, "Her yerde taciz edilmek sözlü ya da fiziksel hiç önemli değil, hiçbir kadının bunu yaşamasını istemiyorum. Ses çıkarmak zorundaydım, belki benim yaşadığımı yaşayıp da sesini çıkarmayan bir çok insan var, belki küçük yaştakiler, belki büyük yaştakiler. Bunun artık son bulmasını istiyorum." dedi. Gözaltına alınan şüphelinin sınır dışı edildiği öğrenilirken otobüs firması yetkilileri ise yabancı uyruklu muavin çalıştırmadıklarını öne sürdü.

Olay, 11 Nisan Perşembe günü saat 21.00 sıralarında Fethiye-Adana seferini yapan 07 HGA 47 plakalı şehirlerarası yolcu otobüsünde yaşandı. İddiaya göre, otobüsün muavinlerinden biri olduğu iddia edilen yabancı uyruklu 16 yaşındaki M.A., bayram nedeniyle Adana'ya ailesinin yanına giden Kardelen Bark'a yolculuk sırasında kalçasını elleyerek taciz etti. Bark, arkasındaki koltuktaki oturarak kendisini taciz ettiğini öne sürdüğü M.A'nın ellerini uzattığı anları da cep telefonuyla fotoğrafladı.

ERKEK ARKAŞINDAN YARDIM İSTEDİ

Taciz anlarının fotoğrafını erkek arkadaşına atan Bark yardım istedi. Erkek arkadaşı N.D. ise otobüs firmasını arayarak yaşanan olayı bildirdi. Bir süre sonra otobüsün diğer muavini E.Ö. Kardelen Bark'ın yanına gelerek yaşanan olayı sordu ve Bark'ın çektiği fotoğrafı gördü. Ardından arka koltuktaki muavin M.A.'yı alarak otobüsün önüne geçirdi.

OTOBÜS MOLA VERİNCE ŞİKAYETÇİ OLDU

Bark, otobüs Antalya Otogarı'nda mola verdikten sonra polise şikayetçi oldu. Şüpheli M.A. da polis tarafından polis merkezine götürüldü. M.A.'dan şikayetçi olduğunu belirten Bark, otobüs firmasına da dava açacağını söyledi.

"ŞOKA GİRDİM"

Kardelen Bark, otobüsün yola çıkmasından yaklaşık 40 dakika sonra muavinin arkasına gelerek oturduğunu ifade ederek "İlk önce saçımda bir el hissettim. En arkanın bir önünde oturuyordum. Sonrasında saçımı toplayıp kenara aldım, yanlış anlıyorum diye düşündüm. 30 saniye kadar sonra arka koltuğun arasından bana bir el uzandı ve kalçama dokundu. O anın şokuyla biraz irkildim ve acaba uyuyor da kolu mu düştü, bir şey mi oldu diye idrak edemedim. Sonrasında elini çekti ve tekrar uzattı elini. Eli sürekli aranıyordu. O zaman dedim ki hayır bir yanlışlık yok bunda, ancak yine de olayın şokunda olduğum için bir tepki veremedim. Ne bağırabildim, ne de başka bir şey yapabildim. O an kalakaldım ve fotoğrafını çekip erkek arkadaşıma gönderdim fotoğrafı. Erkek arkadaşım beni ısrarla arıyor fakat açamıyorum korkudan, arkamdan duyar ve bir şey mi olur diye. Nedense şoka girdim, normalde ses çıkaracak bir insanım ama o anın şokuyla ne yazık ki olmadı" dedi.

"SESİMİ ÇIKARMASAM BİR YAPTIRIM UYGULANMAYACAĞINA EMİNİM"

Erkek arkadaşının otobüs firmasına ulaşmasının ardından diğer muavinin yanına gelerek olayı sormasıyla çektiği fotoğrafı gösterdiğini anlatan Bark, bunun üzerine şüpheli M.A'nın otobüsün ön kısmına alındığını ifade etti. Seferin aksamaması için Antalya'ya kadar gittiklerini, Antalya otogarında ise inerek polise götürüldüklerini söyleyen Bark, şüphelinin kendi beyanına göre 16 yaşında olduğunu ve yabancı uyruklu olduğunu orada öğrendiğini vurguladı. Bark, "Türkiye'de kaydı yok. Ben anlamıyorum bu kadar büyük bir firmada nasıl böyle bir insan çalıştırabiliyorlar. Bizim psikolojimizi bozmaya nasıl bu kadar hak tanıyabiliyorlar. Bu nasıl bir rahatlık. Benim de aklım almadı önce zaten, bu kadar kalabalığın içinde nasıl yapabilir, bu nasıl bir cesaret. Ama demek ki hiçbir yaptırım uygulanmadığı için bunlara o cesaretle bizi toplum içerisinde taciz etme şansını kendilerinde görüyorlar" diye konuştu. Olaydan sonra psikolojisinin bozulduğunu ve erkek arkadaşının gelerek kendisini İstanbul'a getirdiğini söyleyen Bark, "Ne toplu taşımaya binebiliyoruz, ne artık şehirlerarasında yolculuk yapabiliyoruz, ne yolda yürüyebiliyoruz. Sözlü tacizi evet bir yerde sindirmişiz, öyle görünüyor ama artık bu kadarı da çok fazla. Herkes istediği yerde bize bunları yapmamalı, yapamamalı. Bunun ciddi bir yaptırımı olmalı. Ben sesimi çıkarmasam halen bir yaptırım uygulanmayacağına eminim. Otobüs firmasına dava açmak için avukatlarla hazırlıklarımızı yapmaktayız" şeklinde konuştu. Sevgilisinin desteğiyle şikayetçi olduğunu belirten Kardelen Bark, "Yanımızda bir erkek olmadan hiçbir şey yapamayacak mıyız, bir yola çıkamayacak mıyız, her zaman yanımızda ağabeyimiz, babamız, sevgilimiz ya da kocamız mı olmak zorunda. Biz neden artık bu ülkede rahat bir şekilde yürüyemiyoruz bile. Diyorum ya biz sözlü tacizi sindirmiş bir ülkeyiz, buna okey demişiz, demememiz gereken bir şey. Fakat artık herkesin içinde yapılması çok büyük bir problem bence" dedi.

"HİÇBİR KADININ BUNU YAŞAMASINI İSTEMİYORUM"

Sosyal medyada paylaşım yapmasıyla ilgili ise Bark, şunları söyledi:

"Çünkü bir şekilde sesimi duyurmam gerekiyordu. Bu ilk değil, hiçbir kadının hayatında bir kere yaşamadığını düşünmüyorum, herkes yaşamıştır diye düşünüyorum. Ama son olmasını istiyorum. Artık bununla yaşamak istemiyorum. Her yerde taciz edilmek sözlü ya da fiziksel hiç önemli değil, istemiyorum. Ve hiçbir kadının bunu yaşamasını istemiyorum. Ses çıkarmak zorundaydım, belki benim yaşadığımı yaşayıp da sesini çıkarmayan birçok insan var, belki küçük yaştakiler, belki büyük yaştakiler. Ama ben eminim ki ses çıkarmayan bir sürü insan var ve ben bunun artık son bulmasını istiyorum." dedi.

Bark, olay sonrası kendisinden herhangi bir özür dilenmediğini, otobüs firmasından herhangi bir dönüş olmadığını ifade etti.

Görüntü Dökümü

--------------------------

-Kardelen Bark röportaj

-Şüpheli çocuğun fotoğrafı

-Sosyal medyada paylaşılan fotoğraf

-Genel ve detaylar

==========================

2- SICAK GEÇEN KIŞLA BİRLİKTE SİVRİSİNEK TEHLİKESİ

Altan ÇİMEN-Burak KESKİNCİ / İSTANBUL, (DHA) KIŞ mevsiminin sıcaklık ortalamasının üstünde seyretmesiyle sivrisinekler İstanbul'da erken görülmeye başladı. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veterinerlik Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, "Küresel ısınmadan dolayı dört mevsimi yaşamamaya başladık. Bu da hem sivrisinek popülasyonunun hem de hastalıkların yayılmasına neden oldu" dedi.

İlaçlamaların erken başlaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Yılmaz, "Sinek popülasyonu ne kadar artarsa sivrisineklerin taşıdığı viral ve diğer hastalıklar ön plana çıkmaya başlıyor" diye konuştu.

Kış mevsiminin geç başlaması ve önceki yıllara oranla sıcaklık ortalamalarının yüksek seyretmesi nedeniyle sivrisineklerin üreme mevsimi de değişti. Larvalar önceki yıllara göre daha erken yumurtalarından çıkınca sivrisinekler de İstanbul'da erken görülmeye başladı. Küresel ısınmanın de bir etken olduğunu belirten İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veterinerlik Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz,"Hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar sivrisinek, kuş ve insan gibi bir çember kovalıyor. Hangisini bulursa onda çoğalmaya çalışıyor. İşte oradan da insanlar da bu bileşenlerin bu döngünün bir ayağı oluyor. Dolayısıyla doğal yaşam bu şekilde. Bizim yapabileceğimiz bazı şeyler var korunmak için, sivrisinek popülasyonunu azaltmak" diye konuştu.

"KÜRESEL ISINMADAN DOLAYI 4 MEVSİMİ YAŞAMAMAYA BAŞLADIK"

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veterinerlik Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, "Öncelikle, sonbaharı konuşmakta yarar var bu konuda. Sonbaharda sıcaklıklar epey uzadı; Aralık'a doğru. Ondan kış uykusuna yatış geç oldu. Şimdi de sıcaklıklar erken başladı. Sivrisinek yumurtalarının çıkmalarına yardımcı olabilmesi için nem ve sıcaklık lazım. Bu ortamı buldular, şimdi yavaş yavaş çıkmaya başladılar. Soğuk geçtikten sonra o yumurtalar sıcak ve nemle açılmaya başlar ve onlardan larvalar çıkar ve sinek oluşumu bu şekilde oluyor. Sıcak, soğuk ve nem çok etkin sivrisinek yaşamının, döngüsünün oluşabilmesi için. Ne kadar sıcak giderse sivrisinekler o kadar uzun kalıyor. Sıcak ne kadar erken başlarsa o kadar da erken sivrisinek oluşumu başlıyor" dedi. Daha önceki senelerde Mart ve Nisan aylarında sivrisinek larvalarının görüldüğünün ancak bu yıl daha erken görülmeye başlandığını söyleyen Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, "Bu dönem biraz daha erken ama küresel ısınmanın getirdiği bir durum. Normalde, tipik mevsimleri yaşıyorduk ama şimdi artık öyle değil. Küresel ısınmadan dolayı dört mevsimi yaşamamaya başladık. Bu dört mevsimi yaşamamanın bize, hem bu sivrisinek popülasyonu, hem hastalıkların yayılması, gibi konularda yeni bazı durumları ortaya çıkardığı gibi meyve ve sebzeleri de etkilemeye başladı" ifadelerini kullandı.

"EN BÜYÜK SIKINTI ASYA KAPLANI DEDİĞİMİZ ÇİZGİLİ SİVRİSİNEK TÜRÜ"

Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesiyle ilaçlara dirençli türlerin de görülebileceğinin altını çizen Prof. Dr. Yılmaz, "Türün bir türden başka bir türe geçişi diye birşey sözkonusu değil. Sadece kullanılan ilaçlara dirençli türler ortaya çıkabiliyor, ona dikkat etmek lazım. Şu anda en büyük sıkıntı Asya Kaplanı dediğimiz, o çizgili olan sivrisinek türü ki, onlar Batı Nil Ateşi, Zika virüsü ve birçok sivrisinek bulaştırıyor aslında birçok tür; ancak bu Batı Nil Ateşini özellikle Zika virüsünü, Dang hummasını, Usutu virüsü, son zamanlarda kuşlarda Usutu virüsü araştırdık İstanbul'da ama bulamadık. Batı Nil Ateşi virüsü var mesela. Bu zoonoz hastalıklar; yani hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar sivrisinek, kuş ve insan gibi bir çember kovalıyor. Hangisini bulursa onda çoğalmaya çalışıyor. İşte oradan da insanlar da bu bileşenlerin bu döngünün bir ayağı oluyor. Dolayısıyla, doğal yaşam bu şekilde. Bizim yapabileceğimiz bazı şeyler var korunmak için, sivrisinek popülasyonunu azaltmak. Bir de evlerde mümkün mertebe sivrisineği içeri sokmamak için sineklik kullanmak, bazı sinek kovucular kullanmak" diye konuştu.

"TİCARETİN ARTMASIYLA BAŞKA ÜLKELERDEKİ SİNEKLERİN ÜLKEMİZE GELMESİ MUHTEMEL"

Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, "Ticaretin artmasıyla başka ülkelerdeki sineklerin başka ülkelere, ülkemize gelmesi muhtemel. Bunun örnekleri var. Almanya, Afrika'dan araba tekerleği aldı. Bu aldığı tekerleklerde yuvalanmış yumurtalar Almanya'ya gitti. Orada mavi dil hastalığı dediğimiz bir hastalığı sığırlara bulaştırdı mesela. Gerçi o hastalık insanlara bulaşmıyor ama sineklerle bulaşıyor. Sineklerle bulaşabilen her türlü virüsleri işte böyle sinek yumurtalarını yani ticaretle bir yerden bir yere taşıyabilirsiniz. Yani artan ticaret, küreselleşme, iklim değişiklikleri ve insanoğlunun bazı konularda yetersiz kalması yani istediğiniz kadar ilaç kullanın ama sinekleri azaltamazsınız. Dolayısıyla çoğalmaya devam etmesi, işte bu iklim değişiklikleri sonra oluşan seller, onlar yumurtaları bir yerden bir yere götürüyor. Söylediğim gibi ticaretle materyallerin üzerine bulaşmış yumurtalar bir ülkeden başka bir ülkeye gidiyor. Dolayısıyla bu hastalık, sineklerle bulaşan hastalık 'Mısır'da var ama bende olmaz' diyemezsiniz veya 'Yunanistan'da var bende olmaz veya Türkiye'de var ben de olmaz' diyemezsiniz. Çünkü bir yer, bir şekilde ticaretle gidiyor bunlar. Keza sinekler kendileri de bir yerden bir yere bir yere uçarak gidebiliyorlar ama uzun süre veye uzun kilometrelerce gidemezler. Bu nedenle büyük çoğunluk bu bulaşan sinekler yumurtalarla başka ülkelerden geliyor" dedi.

"SİNEK POPÜLASYONU ARTTIKÇA VİRAL HASTALIKLAR ÖN PLANA ÇIKMAYA BAŞLIYOR"

Sivrisinek sezonunun erken başladığını söyleyen Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, "Bu sene sivrisinek sezonu erken başladı. Yavaş yavaş ilaçlamaya başlamak gerekiyor. Hem yerel yönetimlerin hem de merkezi yönetimlerin bu doğrultuda önlemler alması lazım ki, sinek popülasyonunun azaltılması gerekiyor. Sinek popülasyonu ne kadar artarsa sivrisineklerin taşıdığı viral ve diğer hastalıklar ön plana çıkmaya başlıyor. Özellikle kötü kirlenmiş, kirlenmeye meyilli derelerin ve su birikintilerinin yok edilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:

--------

- Laboratuvardan görüntü

- Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz ile röportaj

- Genel ve detay görüntüler

================================

3- BEYOĞLU'NDA ASKERİ ÜNİFORMA İLE SERVİS YAPILAN RESTORANDA 3 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Derya EVREN KORKMAZ/İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL'da bir restoranda üniformayla servis yapılmasıyla ilgili 3 kişi gözaltına alındı.

İstanbul'da bir restoranda askeri üniforma ile servis yapıldığı anlara ait görüntüler sosyal medyada paylaşıldı. Tepki çeken görüntülerin ardından inceleme başlatıldı. Yapılan çalışmalarda iş yerinin Beyoğlu Hüseyinağa Mahallesinde faaliyet gösterdiği ve Türk vatandaşı A.K.'ye ait olduğu belirlendi. Videoda askeri üniforma ile servis yapan kişinin ise işletmede çalışan yabancı uyruklu Y.J. olduğu tespit edildi. Olayla ilgili işletme sahibi A.K. , işletme mesul müdürü A.G. ile görüntülerde üniforma ile servis yapan çalışan Y.J. gözaltına alındı.

Konuyla ilgili İstanbul Valiliği'nden yapılan açıklamada. “Şüphelilerle ilgili 'Türk Milletini, Cumhuriyeti, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama' suçundan adli işlem başlatılmıştır. Çalışmaların devamında, işletme içerisinde oturum izinleri olmadığı belirlenen ve sigortasız olarak çalıştıkları tespit edilen M.I. , A.R. ,H.M.Y.A. isimli yabancı uyruklular muhafaza altına alınmış ve sınır dışı işlemleri başlatılmıştır. Ayrıca olayın meydana geldiği iş yerinin 'Turizm İşletme Belgesi' iptal edilmiştir" denildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------------------------

-Askeri üniforma ile servis yapılması cep telefonu görüntüsü

===============================

4- TRAMVAY ARIZALANDI, YOLCULAR RAYLARDA YÜRÜDÜ

İSTANBUL, (DHA) Kabataş-Bağcılar seferini yapan tramvayda meydana gelen teknik arıza nedeniyle seferler aksadı. Bazı vatandaşlar tramvaydan inerek raylarda yürüdü.

T1 Kabataş-Bağcılar Tramvay Hattındaki teknik arıza nedeniyle seferler Kabataş-Yusufpaşa ve Çapa-Bağcılar istasyonları arasında yapılıyor. Ekiplerin arızayı gidermek için çalışmaları devam ederken bazı vatandaşlar rayların üzerinde yürüyerek duraklara gitmeye çalıştı. Metro İstanbul'dan yapılan açıklamada "T1 Kabataş-Bağcılar Tramvay Hattımızda teknik bir arıza nedeniyle seferlerimiz Kabataş-Yusufpaşa ve Çapa-Bağcılar istasyonları arasında yapılmaktadır" ifadelerine yer verildi

Görüntü Dökümü:

-------------

Yürüyen vatandaşlar

Ekiplerin çalışması

Kalabalık insan görüntüsü

Vatandaş röportaj

Genel ve detaylar

===============================

5- BAYRAMPAŞA'DA İŞ YERİNDE HAFİF MAKİNALI SİLAH ELE GEÇİRİLDİ: 1 GÖZALTI

Uğur ŞAHİN - İSTANBUL,(DHA) - BAYRAMPAŞA'da polis, ihbar üzerine iş yerinde yaptığı aramada, hafif makinalı silah ele geçirdi. Şüpheli, gözaltına alındı.

Bayrampaşa Asayiş Büro Ekipleri, dün saat 16.00 sıralarında Bayrampaşa Kuru Gıda Hali içerisindeki bir iş yerinin çalışanında silah bulunduğu ihbarını aldı. İş yerinde gelen ekipler, yaptıkları aramada, hafif makinalı silah, boş şarşör ve 16 adet fişek ele geçirdi. Silahla yakalanan şüpheli, gözaltına alınarak işlemleri yapılmak üzere Cevatpaşa Şehit Burak Bülbül Polis Merkezi Amirliği'ne götürüldü.

Görüntü dökümü:

------------------------

-Şüpheli ve yakalanan silahın fotoğrafı

-Şüpheli Sevk

==============================

6- TURGUT ÖZAL MEZARI BAŞINDA ANILDI

Mikail BIYIKLI-Özkan ÖZGER/İSTANBUL,(DHA)-TÜRKİYE'nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, ölümünün 31. yılında mezarı başında törenle anıldı. Törene katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adnan Menderes'inde kabrini ziyaret ettikten sonra açıklama yaptı. Yılmaz "Her ikisi de 'milletin adamı' sıfatı taşıyan, milletin gönlünde yer etmiş büyük siyaset ve devlet adamları. Rahmetle anıyoruz, minnetle anıyoruz" dedi.

Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, ölümünün 31. yıldönümünde Topkapı'daki mezarı başında İstanbul Valiliğinin düzenlediği törenle anıldı. Törene, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, , İstanbul İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş, siyasi parti üyeleri ve Özal'ın çocukları Ahmet, Efe ve Zeynep Özal ile eşi Semra Özal katıldı. Tören, Turgut Özal'ın özgeçmişinin okunmasıyla başladı. Ardından mezarına çelenk bırakıldıktan sonra İstanbul İl Müftüsü Arpaguş dua eti. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, törenin ardından merhum Başbakan Adnan Menderes'in kabrini ziyaret ederek dua etti. Yılmaz, ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

"ÜLKEMİZİN GELDİĞİ NOKTAYA ÖNEMLİ KATKILARI OLDU"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bugün, merhum Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ın, 8. Cumhurbaşkanımızın vefatının 31. seneyi devriyesi vesilesiyle Cumhurbaşkanlığımızı temsilen buradayız. Törene iştirak ettik. Aileye taziyelerimizi sunduk. Bir kez daha milletimizin başı sağ olsun diyoruz. Milletimize de taziyelerimizi sunuyoruz. Çok büyük bir siyaset ve devlet adamı Turgut Özal. Ardından yine çok büyük, tarihi önemde işler gerçekleştirmiş Menderes ve arkadaşlarını da ziyaret etme imkanı buldum. Her ikisi de 'milletin adamı' sıfatı taşıyan, milletin gönlünde yer etmiş büyük siyaset ve devlet adamları. Rahmetle anıyoruz, minnetle anıyoruz. İkisi de demokrasi ve kalkınma serüvenimizde, demokrasi ve kalkınma mücadelemizde çok önemli kilometre taşları. Bugün ülkemizin geldiği noktaya, demokraside, kalkınmada, dünyadaki konumunda geldiği noktaya önemli katkıları oldu" dedi.

"YAPTIKLARI İÇİN MİNNETTARIZ"

Yılmaz, "Rahmetli Turgut Özal, ülkemizde serbest piyasa ekonomisinin yerleşmesinde, dışa açılmada, ihracata dayalı bir ekonomi katılımı gerçekleştirmede büyük hizmetler yaptı. Yine bir askeri darbe sonrası demokrasiye geçiş sürecinde temel hakların, özgürlüklerin genişletilmesinde çok büyük reformlara imza attı. Halkımızın ihtiyaçlarını karşılamada, telekomünikasyon başta olmak üzere seksenli yıllarda dünyanın da ötesine giden, ortalamaların ötesine giden çok önemli yatırımlar gerçekleştirdi. Bütün çabaları için, hem temel hak ve hürriyetler, demokrasi konusunda, hem de ülkemizin daha müreffeh hale gelmesi, halkımızın daha geniş hizmetlerden faydalanması noktasında yaptıkları için minnettarız. Bizlerde bu yolda devam ediyoruz. Ülkemizi çok yükseklere hem demokraside hem kalkınmada çok daha ileri seviyelere taşıma noktasında gayretlerimizi sürdürüyoruz. Bir kez daha her iki siyaset ve devlet insanına, her iki milletin adamına rahmet diliyorum. Cenabı Allah mekanlarını cennet eylesin diyorum. Aileleri başta olmak üzere, siyaset dünyası, birlikte siyaset yaptıkları camialar başta olmak üzere bütün milletimizin başı tekrar sağ olsun diyorum. Allah rahmet eylesin" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:

---------------

-Törene katılanlardan detay

-Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'dan detay

-Törenden detay

-Turgut Özal'ın kabrine çelenk bırakılması

-Dua edilmesinden detay

-Özal ailesine törene katılanların taziye verilmesi

-Cevdet Yılmaz'ın ve beraberindeki heyetin Adnan Menderes'in kabrini ziyaret

-Kabri başında dua edilmesi

-Cevdet Yılmaz'ın açıklaması

-Genel detaylar

===========================

7- BOŞANMA AŞAMASINDAKİ EŞİNİ ÖLDÜREN SANIĞA SAVCI HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ TALEP ETTİ

Özden ATİK / İSTANBUL, (DHA) FATİH'te aralarında boşanma davası bulunan Emine Cin'i sokakta yürürken durdurup tartışma sonrasında 5 kez kurşunlayarak öldürdüğü iddiasıyla yargılanan Levent Cin hakkında savcı mütalaasını açıkladı. Savcı, Levent Cin'in aldatma savunmasını dikkate alarak "Kadına karşı kasten öldürme" ve "Ruhsatsız silah bulundurma" suçlarından haksız tahrik indirimiyle toplam 27 yıla kadar hapsini talep etti.

Levent Cin ve Emine Cin, aralarında başlayan şiddetli geçimsizlik nedeniyle evliliklerini bitirme kararı almıştı. Emine Cin, birlikte yaşadıkları evden ayrılırken, eşine de boşanma davası açmıştı. Emine Cin'in boşanma kararını Levent Cin kabul etmemiş ve bu süreçte kendisine sürekli rahatsızlık vererek tehdit eden Levent Cin ile ilgili polise birçok kez şikâyette bulunmuştu. Olay, Yedikule Mahallesi'nde 24 Ekim 2022'de akşam saatlerinde meydana geldi. İhbar üzerine olay yerine giden polis, Emine Cin'i sokak ortasında kanlar içinde buldu. Emine Cin, vücuduna isabet eden 5 kurşunla vurularak öldürülmüştü. Polis olay yerinden kaçan Levent Cin'i Gaziosmanpaşa'da yakalamıştı.

DURUŞMADA MÜTALAA VERİLDİ

İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Levent Cin ve taraf avukatları katıldı.Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, maktul Emine Cin ile sanık Levent Cin'in 12 senelik evliliklerinden bir çocuklarının bulunduğunu, eşine olan eylemleri nedeniyle sanık hakkında uzaklaştırma kararları bulunduğu belirtildi. Sanığın tedbir kararlarını ihlal ettiği, ayrıca karısına karşı tehdit, hakaret, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından soruşturmalar bulunduğu, aralarındaki geçimsizlik nedeniyle ayrı evlerde yaşamaya başladıkları mütalaada yer aldı. Sanık Levent Cin'in barışmak istediği ancak Emine Cin'in boşanma davası açtığı, bu dava sürerken sanığın karşı bir boşanma davası açtığı ifade edilen mütalaada, Emine Cin'in boşanma davasında sanığın kendisine kötü davrandığını, kendisine bakmadığını aralarında geçimsizlik olduğunu belirtirken, Levent Cin'in eşinin kendisini aldattığını öne sürdüğü anlatıldı.

SAVCI HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ İSTEDİ

Olay günü sanık Levent Cin'in, sokakta yürümekte olan Emine Cin'in karşısına çıkarak kendisini aldattığını söyleyerek hesap sorduğu, taraflar arasında tartışma çıktığı, Emine Cin'in çantasındaki biber gazını çıkarıp sanığın yüzüne sıktığı belirtildi. Mütalaada Levent Cin'in 5 el ateş ederek eşini yaraladığı, Emine Cin'in kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği öne sürüldü. Otopsi raporuna göre yaralanmalardan 2'sinin yakın mesafeden ve öldürücü nitelikte olduğu, 3'ünün ise uzak mesafeden gerçekleştiğinin tespit edildiği vurgulanan mütalaada, sanığın sinirlenerek ateş ettiğini söylediği, aksi kanıtlanamayan savunmaya göre aldatmanın yarattığı hiddetle öldürmesinin cezada indirim uygulanmasını öngören TCK'nın 29. maddesindeki haksız tahrik koşullarının oluştuğu yönünde değerlendirildi. Savcı, Levent Cin'in haksız tahrik indirimiyle "Nitelikli adam öldürme" suçundan 18 yıldan 24 yıla kadar hapsini ve "Ruhsatsız silah bulundurma" suçlarından da 1 yıldan 3 yıla kadar olmak üzere toplam 19 yıldan 27 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

BERAATİNİ VE TAHLİYESİNİ İSTEDİ

Mütalaaya karşı söz verilen sanık Levent Cin, "Aleyhime olan hususları kabul etmiyorum. Karşı tarafın benim canıma kastettiği belirtilmemiştir. Uzun süredir tutukluyum, beraatime ve tahliyeme karar verilsin, aksi halde lehe olan hükümler uygulansın" dedi. Taraf avukatları ise mütalaa için beyanda bulunmak üzere süre talep etti.

SON SAVUNMA İÇİN SÜRE VERİLDİ

Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, taraflara son savunmalar için süre vererek duruşmayı erteledi.

Görüntü Dökümü

------

ARŞİV

============================

8- PENDİK SAHİLYOLUNDA OTOMOBİL KALDIRIMA ÇARPIP YAN YATTI

Muharrem ÇAM/İSTANBUL,(DHA)- PENDİK sahilyolunda ilerleyen sürücü direksiyon hakimiyetini kaybetti. Kaldırıma çarpan otomobil yan yattı. Kaza anı başka bir otomobilin araç içi kamerası tarafından kaydedildi.

Kaza, Pendik sahilyolunda sabah saatlerinde meydana geldi. İddiaya göre, sabah saatlerinde yağışlı havanın da etkisiyle sahilyolunda ilerleyen sürücü direksiyon hakimiyetini kaybetti. Önce kaldırıma çarpan otomobil yan yattı. Sürücünün hafif şekilde yaralandığı kaza anı başka bir otomobilin araç iç kamerasına yansıdı. Görüntülerde sahilyolunda ilerleyen otomobilin kaldırıma çarpıp yan yattığı anlar görülüyor.

Görüntü Dökümü:

----

(Araç iç kamera)

- Kaza anı

=============================

9- KADIKÖY'DE LAF ATMA CİNAYETİNDE KARAR

Oğuzhan UYSAL / İSTANBUL, (DHA)- Kadıköy'de sokakta yürürken, kız arkadaşına laf atan kişiyle kavga etmesi sonucunda öldürülen Davut Atakov (23) cinayeti ile ilgili yargılanan sanık Ali Kumsal Şallı müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Duruşmada söz verilen anne Oğulgözel Atakov, "Oğlumu öldürdüğü gün beni de öldürdü. Çocuğumun kimseye zararı yoktu. Oğlumun düğün konvoyunu düşünürken cenaze konvoyuyla defnettim" dedi.

Anadolu 21. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Ali Kumsal Şallı cezaevinden getirildi. Müşteki anne Oğulgözel Atakov, tanık Simge Tuğcu ve taraf avukatları duruşmada hazır bulundu.

"OLAY GERÇEKTEN KAZA"

Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Ali Kumsal Şallı, "Bu olay gerçekten bir kaza. Ölen kişiyi tanımam etmem. Kendi halimde oturuyordum. Kafaları güzeldi. Laf atmadım. İkisinin kafası güzeldi. Bana bakıyordu. Neden bakıyor diye şüpheye düştüm. Gözlerim de bozuk anlayamadım. 20 dakika ilerledi sonra bana doğru geri geldi. 'Kız arkadaşıma mı bakıyordun' dedi ve saldırmaya başladı. Yanımda çakı vardı. Kız arkadaşı 'aşkım yeter bırak adamı' dedi. Keşke onu dinleseydi de bunlar olmasaydı. Çakıyı korkutmak amacıyla boşa salladım. Kan falan görmedim. Öldüğünden ertesi gün haberim oldu çok şaşırdım. Beraatımı talep ediyorum' dedi.

"YERDEYKEN DAVUT'U BIÇAKLADI"

Atakov'un kız arkadaşı Simge Tuğcu, "Davut ile caddede yürüyorduk. Şahsın yanından geçerken göz göze geldik, bize laf etti. Davut geri dönüp 'haddini bil' dedi. Şahıs yine laf etti. Davut geri döndü. Aralarında itiş kakış oldu. Yerdeyken Davut'u bıçakladı. Şahıs yerden kalkarken bıçağı elinde gördüm. Sonra şahıs kaçtı. Davut bana doğru gelirken üzeri kan olmuştu" ifadelerini kullandı.

"OĞLUMU ÖLDÜRDÜĞÜ GÜN BENİ DE ÖLDÜRDÜ"

Duruşmada söz verilen anne Oğulgözel Atakov, "Ben bir anneyim. En ağır cezayı almasını istiyorum. Oğlum namusunu korurken onu öldürüyor. Oğlumu öldürdüğü gün beni de öldürdü. Çocuğumun kimseye zararı yoktu. Oğlumun düğün konvoyunu düşünürken cenaze konvoyuyla defnettim" dedi.

MÜEBBET HAPİS CEZASI

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Ali Kumsal Şallı'nın 'Kasten öldürme' suçundan indirim uygulanmadan müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi.

İDDİANAME

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede şüpheli Ali Kumsal Şallı hakkında 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istenmişti.

NE OLMUŞTU?

Kadıköy, Hasanpaşa Mahallesi'nde 14 Ekim Cumartesi günü meydana gelen olayda Davut Atakov, yolda kavga ettiği bir kişi tarafından bıçaklanarak ağır yaralandıktan sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Olay sonrasında yapılan araştırmada çiftin yolda yürüdüğü sırada bir erkeğin laf attığını, bu nedenle çıkan kavgada Davut Atakov'un kalbinden bıçaklanarak öldürüldüğü ortaya çıkmıştı. Şüpheli Ali Kumsal Şallı olay sonrasında tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Görüntü dökümü

-----------------

-Arşiv

================================

10- BAHÇELİEVLER'DE HASTANENİN HAVALANDIRMA BOŞLUĞUNA DÜŞEN YAVRU KEDİ KURTARILDI

Baran AKKAYA / İSTANBUL, (DHA)- BAHÇELİEVLER'de özel bir hastanenin -1. katındaki havalandırma boşluğuna düşen yavru kedi, teknisyen ekibin çalışması sonrası kurtarıldı. O anlar bir hasta yakınının cep telefonu kamerasına yansıdı.

Olay, Bahçelievler'de özel bir hastanede meydana geldi. Hastanenin -1 katındaki havalandırma boşluğunun bulunduğu kartonpiyer duvarının arkasından kedi sesi duyan hasta yakınları durumu hastane yönetimine bildirdi. Hastane yönetimindeki teknisyen ekip sesin geldiği yeri belirleyerek kartonpiyer bölmeyi kesmeye başladı. Hasta yakınlarından biri yavru kediyi sıkıştığı yerden kurtardı. Önce su verilen kedi daha sonra annesinin yanına bırakıldı. O anları ise bir hasta yakını cep telefonu kamerasıyla görüntüledi.

Görüntü Dökümü

-------------------

(Cep Telefonu)

Kartonpiyer bölmenin kesilmesi

Hasta yakınının yavru kediyi kurtarması

Yavru kediye su verilmesi

==============================

11- AVCILAR'DA PEŞ PEŞE MÜHRÜ SÖKÜLEN OTELE OPERASYON

İhsan DÖRTKARDEŞ / İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR'da polisin 1 buçuk yıl içerisinde 3 kez mühürlediği, her defasında mührü sökülen otelde savcılıktan alınan izinle yapılan aramada iki kişide kuru sıkı tabanca ve sahte dolar ele geçirildi. İki kişinin gözaltına alındığı otel, yeniden mühürlendi.

Mustafa Kemal Paşa Mahallesi'nde bulunan Avcılar Emniyet Müdürlüğü, ruhsatsız olduğu ve uyuşturucu madde bulundurmak gibi çeşitli suçlar nedeniyle mühürlenen otelin yasaya aykırı şekilde mührü sökülerek yeniden açıldığını tespit etti. Daha önce birçok kez mühürlendiği ve mührünün söküldüğü belirlenen otelde Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro ekipleri, Cumhuriyet Savcılığından alınan izinle arama yaptı. Aramada, A.E. isimli kişinin üzerinde sahte dolar bulundu. Bu kişinin Esenyurt Yunus Emre Mahallesi'nde sahte para olayı ile ilgili firari şüpheli olduğu anlaşıldı. Aynı otelde bulunan Y.T.'nin üzerinde ise kuru sıkı tabanca bulunurken, otelde görevli M.K., iş yeri ile ilgili istenen evrakların hiçbirini gösteremedi. Otel yeniden mühürlendi. Gözaltına alınan iki şüpheli Avcılar'daki Firuzköy ve Esenyurt'taki polis merkezlerine teslim edildi.

Görüntü Dökümü:

------------------

-Otelin dış görüntüsü

-Kapısındaki iki mühür

-Otelin camdan görünen iç görüntüsü

-Ele geçirilen tabanca

=============================

12- TUZLA'DA KORKULUKLARA ÇARPAN OTOMOBİL ALT GEÇİDE DÜŞTÜ: 1 YARALI

Muharrem ÇAM/ İSTANBUL, (DHA)- TUZLA'da otomobil, yol kenarındaki demir korkuluklara çarparak yaklaşık 5 metre yükseklikten alt geçide düştü. Kazada yaralanan otomobil sürücüsü, ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Kaza, saat 08.20 sıralarında, Tuzla Aydınlı Yolu Caddesi üzerinde meydana geldi. İddiaya göre, S.D yönetiminde bulunan 39 AH 055 plakalı otomobil Aydınlı Yolu Caddesi üzerinde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yol kenarındaki demir korkuluklara çarptı. Savrulan otomobil, yaklaşık 5 metre yükseklikten alt geçide düştü. Kazada, otomobilin sürücüsü S.D. yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, yaralı sürücüye ilk müdahaleyi olay yerinden yaptıktan sonra ambulans ile hastaneye kaldırdı. Polis ekipleri, çevrede güvenlik önlemi aldı. Kazaya karışan otomobil çekici ile bulunduğu yerden kaldırıldı.

"VİRAJ VAR, BİLMEYENLER SÜREKLİ KAZA YAPIYOR"

Mahalle sakini Önder Yılmaz, "Evimde balkonda çay içiyordum. Sesi duyduğum gibi koştum, arabayı burada uçmuş halde gördüm. Araçta kadın şoför vardı, bilinci açıktı. Gerekli yerleri aradım. Araçta yangın riskine karşın emniyet kemerini çözüp hazır beklettik. Ambulans hızlı geldi. Hızlı gelmeseydi biz çıkaracaktık kadını. Arabadan duman çıkıyordu. Yangın riski vardı. 1994'ten beri yaklaşık burada oturuyorum. Yolda viraj var, bilmeyenler sürekli kaza yapıyor. Bu şekilde çok kaza oluyor." ifadelerini kullandı.

Görüntü dökümü:

------------------------

-Cep telefonu görüntüsü

-Kazaya karışan aracın görüntüsü

-Aracın çekiciye yüklenme görüntüsü

-Polis ekiplerinin görüntüsü

-Röportaj

-Genel ve detay görüntüler

İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Sıradaki Haber