Geri Dön
İstanbul DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3

1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN HOLLANDA BAŞBAKANI RUTTE'Yİ KABUL ETTİ

Altan ÇİMEN - İSTANBUL DHA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile görüştü.

Vahdettin Köşkü'nde gerçekleşen görüşme basına kapalı gerçekleşti.

==============================

2- BAKAN FİDAN: IRAK'IN BÖLGE ÜLKELERİ İLE ENTEGRE BİR ÜLKE OLMASINI ARZU EDİYORUZ

İstanbul DHA - DIŞİŞLERİ Bakanı Hakan Fidan, "Irak'ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan bir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz" dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters görüştü. Görüşme sonrası ikili düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyareti ile ilgili sorulan soruya cevap veren Fidan, "Cumhurbaşkanımızın 22 Nisan'da yaptığı Bağdat ve Erbil ziyaretleri gerçekten Türkiye Cumhuriyeti, Irak İlişkileri açısından tarihi öneme haiz olmuştur. Bu ziyaret öncesinde çok sistemli ve yoğun bir çalışma gerçekleştirmiştir. Daha önce defalarca ifade ettim bizim, özellikle Cumhurbaşkanımızın Irak vizyonunda belli parametreler var. Bunların başında Irak'ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde, barışçıl komşuluk ilişkileri içerisinde olan bir ülke olmasını her zaman arzu ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, bizler neler yapabiliriz, hep bunun arayışı içerisinde olduk. Bu ziyarette ve öncesinde yapılan çalışmalar, gerçekten hem tehditleri hem fırsatları aynı anda masaya yatıran her ikisine de sistemli, kurumsal, kalıcı çözümler getirme amacı taşıyan bir ziyaretti. Öncesinde yapılan çalışmalarda başta terörle mücadele olmak üzere su konusu, enerji konusu ve kalkınma yolu konusunda temel anlaşma metinlerinin prensipte karara bağlanması konusu fevkalade önemliydi. Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 26 anlaşma imzalandı. Bunlar sizin de ifade ettiğiniz gibi ekonomi, enerji, terörle mücadele, su, gümrük ticareti gibi çok çeşitli alanlarda imzalanan anlaşmalardı. Biz bundan sonra hem terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerleteceğiz, hem de kalkınma yolu gibi çok somut projelerle 2 ülke arasındaki ilişkileri daha iyi bir noktaya taşıyacağız. Diğer yandan Erbil ziyaretinde Cumhurbaşkanımız bölgesel yönetime destek mesajını yenilemiştir. Orayla olan dostluk ve komşuluk ilişkimiz fevkalade önemlidir. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Erbil ve Bağdat arasındaki iyi istikamette seyretmesi konusunda önem vermektedir. Bu iki şehir arasındaki ilişkinin iyi olması federal başkentte bölgesel yönetimin ilişkilerinin iyi olması hem ülke istikrarı için hem de bölge güvenliği için önemli" dedi.

Fidan, "Diğer taraftan Gazze ile ilgili soruya cevaben şunları söyleyebilirim bu konudaki çalışmalarımız kesintisiz devam ediyor. Hem Türkiye olarak hem de uluslararası toplum da bölgesel ortaklarımızla yaptığımız çalışmalar her geçen gün diplomatik mevzi insani mevzi kazanarak savaşımıza, mücadelemize devam ediyoruz" şeklinde konuştu.

Filistin konusunda 2 devletli bir çözümü desteklediklerini ifade eden Winston Peters ise, "Filistin Devleti ile ilgili olarak biz çok uzun zamandır iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz. Ancak bunu savaşın bugün sona ermesi çağrısını da tekrar ediyoruz. Bunu kalıcı bir barış için gerçekleştirmek istiyoruz. Geçici bir şey değil, 5-6 ay sonra tekrar gerçekleşecek bir çatışma değil, kalıcı bir çözüm olması gerektiğini düşünüyoruz. Filistin Devleti ile ilgili olarak ülkelerin büyük bir kısmından farklı düşünmüyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü;

-----------

-Basın toplantısı

-Fidan'ın açıklaması

-Peters'in açıklaması

============================

3- FAHRETTİN ALTUN: FİLİSTİN DAVASI MEVZUBAHİS OLDUĞUNDA YERİMİZ HAKİKATİN YANIDIR

İSTANBUL, (DHA)- TRT İspanyolca Konuşulan Ülkeler 1. Yayıncılık Zirvesi ve TRT İspanyolcanın tanıtım programına katılan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, "Ne yaparlarsa yapsınlar Filistin davası mevzubahis olduğunda yerimiz bellidir. Yerimiz, hakikatin yanıdır. Yerimiz katledilen o masum gazetecilerin yeridir. Biz hakikat nöbeti tutuyoruz. Hakikat için savaşıyoruz ve buradaki gayretlerimiz de bununla ilgidir" dedi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul'da bir otelde düzenlenen TRT İspanyolca Konuşulan Ülkeler 1. Yayıncılık Zirvesi" ve "TRT İspanyolcanın tanıtım programına katıldı. Programa, İstanbul Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Can, AK Parti İstanbul Milletvekili Nilhan Ayan, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdürrahim Dusak, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ile ulusal ve uluslararası medyadan basın mensupları katıldı. TRT İspanyolcanın tanıtım filmiyle başlayan programda TRT İspanyolca Dijital Platformu'nun açılışı gerçekleştirdi ve platformun ilk haberlerini paylaşıldı.

Programda konuşan Fahrettin Altun, "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın başlattığı 'iletişim seferberliği' ile kurumsallaştırdığımız Türkiye İletişim Modeli, bir yandan küresel hak ve adalet mücadelemize katkı sunmak, diğer yandan da Türkiye'nin haklı tezlerini tüm dünyaya duyurmak hedefleri doğrultusunda şekillenmiştir. Bu model doğrultusunda İletişim Başkanlığımız, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumumuz, Anadolu Ajansımız ve Basın İlan Kurumumuz çalışmalarını sürdürmekte, ulusal ve uluslararası alanda büyük bir hak, adalet ve hakikat mücadelesi vermektedir. Tarihin ve mekanın bu denli hızlandığı çağımızda toplumların önünde iki temel meydan okuma bulunmaktadır. Birincisi, istikrarlı sosyopolitik sistemler inşa edebilmek. İkincisi ise güven esasına dayalı, toplumsal ve toplumlararası ilişkiler ağı inşa etmek. Her iki meydan okumaya cevap verebilmek için toplumlar arasında sağlıklı iletişim köprüleri kurulması temel bir unsurdur" dedi.

"ZALİMLERİN KULAKLARI SAĞIR EDEN GÜRÜLTÜLERİ OLMASA BU ZULÜMLER MEŞRULAŞTIRILAMAZ"

Fahrettin Altun, "Bugün her ne kadar küresel adaletsizliği doğuran temel sebep sağlıklı bir toplumlararası iletişim sisteminin yokluğu olmasa da toplumlararası ilişkilerde karşılıklı ve iyi işleyen iletişim köprülerinin azlığı, zayıflığı küresel adaletsizliği derinleştirmektedir. Bugün, etrafımıza, küresel alanda karşı karşıya kaldığımız zulümlere bakalım. Eğer, zalimlerin kulakları sağır eden gürültüleri olmasa bu zulümler meşrulaştırılamaz. Mazlumlar daha fazla konuşabilse, seslerini daha fazla duyurabilse, insanlık mazlumları anlamak için onları dinlese bu zulüm düzeni devam etmez" ifadelerini kullandı.

"SÖMÜRÜ SİSTEMLERİNİ YIKMAK ÖN YARGILARI ORTADAN KALDIRMAKLA MÜMKÜNDÜR"

İçinde toplumların gerçek ve sağlıklı bir şekilde iletişim kurabildikleri bir dünya sistemi kurmak zorunda olduklarını belirten Altun, "Bunun için her şeyden önce toplumlar olarak birbirimizi daha yakından tanımaya ihtiyacımız var. Şunu açık ve net olarak söylememiz lazım. En büyük düşmanımız ön yargıdır. Ön yargı, sömürünün gıdasıdır. Ön yargısız sömürü sistemi kurulamaz. Bugün dünyadaki sömürü sistemi ne yazık ki ön yargılar üzerine bina edilmektedir. Sömürü sistemlerini yıkmak ön yargıları ortadan kaldırmakla mümkündür. Bunun içinse ihtiyacımız olan temel unsur sağlıklı iletişim köprüleridir. Burada tek taraflı değil, çok taraflı bir iletişimden bahsediyoruz. Batı'nın konuştuğu, Batı dışı dünyanın sustuğu ve sadece Batı'yı dinlediği, Batı'nın söylem imal edip Batı dışı dünyanın bu söylemleri tükettiği bir dünyada adalet olabilir mi? Olamaz. Sadece ve sadece Batılı sömürge düzeni derinleşir, kökleşir, daha fazla kurumlaşır. Bizim mücadelemiz, bu sömürge düzenine son verme, küresel adaleti tesis etme mücadelesidir" şeklinde konuştu.

"TRT ULUSLARARASI DİJİTAL HABER KANALLARININ TAKİPÇİ SAYISI 44 MİLYONU GEÇTİ"

İletişim Başkanı Altun, "TRT, son dönemde uluslararası yayıncılık alanında ciddi atılımlar gerçekleştirdi. Son iki yılda TRT Fransızcayı, 3 farklı dilde yayın yapan TRT Balkan'ı, 4 ayrı dilde yayın yapan TRT Afrika'yı kurdu, hayata geçirdi. Yeni açılan bu kanallar, görüyoruz ki çok kısa sürede milyonlarca takipçi kazandı. Arkadaşlarımdan aldığım bilgiye göre, TRT uluslararası dijital haber kanallarının takipçi sayısı 44 milyonu geçti. Ben inanıyorum ki bugün lansmanını gerçekleştirdiğimiz TRT İspanyolca Dijital Haber Platformumuz da aynı ilgiye mazhar olacaktır" diye konuştu.

"TRT İSPANYOLCA, BATI MERKEZLİ ULUSLARARASI YAYINCILIK ANLAYIŞINA GÜÇLÜ BİR ALTERNATİF TEŞKİL EDECEKTİR"

İspanyolca gibi milyonlarca kişinin konuştuğu bir dilde yayın yapmanın, insanlara çeşitli düşünceler ve yeni kapılar aralanması anlamına geldiğini belirten Altun, "Uluslararası medya düzenini çeşitlendiren dijital kamu yayıncılığı aynı zamanda sistematik dezenformasyonun kontrolsüzce yayılmasını, insanlara ve toplumlara zulmetmesini de engelleyen bir unsur. Entelektüel ve derinlikli yayınlarla dezenformasyonun uluslararası kaynakları çökertilebilir ve bu konuda daha fazla farkındalık oluşması sağlanabilir. Tam da bu sebeple öyle inanıyorum ki TRT İspanyolca, Batı merkezli uluslararası yayıncılık anlayışına güçlü bir alternatif teşkil edecektir. Uluslararası yayıncılık alanına birkaç Batılı büyük medya şirketinin hükmetmesini kabul edemeyiz, etmemeliyiz. Uluslararası yayıncılık alanında tek tip yayıncılık kabul edilemez. Biz bu bağlamda TRT İspanyolca ile uluslararası yayıncılık alanında çeşitliliğe ve çok kültürlü yayıncılık anlayışına katkıda bulunacak, Türkiye'nin barış ve adaletten yana dış politikasını, haklı tezlerini daha fazla insana anlatma imkanına sahip olacak, ülkemizin ekonomik, kültürel ve beşeri potansiyelini daha görünür kılacak ve birçok Latin Amerika ülkesiyle kurduğumuz dostluk köprülerini daha da pekiştireceğiz. Nitekim dün de bazı Batılı medya kuruluşlarında TRT İspanyolcanın kuruluşuna şüpheyle bakan, Türkiye'nin Batı medyasını 'ayrımcı, ötekileştirici ve standardize edici' bulduğu için bu türden girişimler içine girdiğini ifade eden çeşitli yayınlarla karşı karşıya kaldık. Rahatsızlıklarını elbette anlıyoruz, ancak bu rahatsızlıkları bizi haklı davamızdan vazgeçiremez. Küresel toplum, bilgi kaynaklarının çeşitlenmesine, ülkeler arasında dostane ilişkilerin geliştirilmesine, adil ve hakkaniyetli alternatif bakış açılarına hiç olmadığı kadar muhtaç" dedi.

"TERÖRLE, SİSTEMATİK YALAN VE DEZENFORMASYON KAMPANYALARIYLA HAKİKATİ ÇARPITMAYA ÇALIŞIYORLAR"

Altun, "Biz Türkiye olarak dünyanın, Galeano'nun tasvir ettiği bu karamsarlığına itiraz ediyoruz ve dünyanın karamsarlığa mahkum edilmesini kabul etmiyoruz. Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Dünya beşten büyüktür.' ve 'Daha adil bir dünya mümkündür.' diyerek veciz bir şekilde ifade ettikleri küresel adalet çağrısı, bunun en açık göstergesidir. Bu küresel adaletsizliğe karşı çıkışımız esas itibarıyla insanlığın geleceğine dair bir umudun muştulanması anlamına da gelmektedir. Beklenileceği üzere küresel düzenin bu adaletsizliğine karşı durmamız, haksızlıklar karşısında hakikati haykırmamız, adaletten yana tavır takınmamız İsrail gibi kötücül amaçlara sahip mahfilleri rahatsız ediyor. Bu kötücül mahfiller, terörle soykırımla sistematik yalan ve dezenformasyon kampanyalarıyla hakikati çarpıtmaya, zulümlerini artırmaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.

Yeni bir medya kanalı kurduklarını belirten Altun, "Medya kanalını kurduğumuz bugün de İsrail'in gazetecileri katletmesini lanetlemeliyiz. İsrail'in gazetecileri katlederek haberi, gerçeği tüm dünyaya duyurmak isteyen gazetecileri katlederek, hakikati katlettiğini burada sesli bir şekilde haykırmalıyız ve İsrail'i tedip etmeliyiz. Biz buradan Gazze'de şehit düşen 140'ı aşkın kahraman gazeteci kardeşimizi selamlıyoruz. Allah onlara rahmet etsin diyoruz. Onlar gerçek medya kahramanlarıdır" diye konuştu

"YERİMİZ KATLEDİLEN O MASUM GAZETECİLERİN YERİDİR"

Altun, "Ne yaparlarsa yapsınlar Filistin davası mevzubahis olduğunda yerimiz bellidir. Yerimiz, hakikatin yanıdır. Yerimiz katledilen o masum gazetecilerin yeridir. Türkiye, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, egemen, bağımsız ve toprak bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin her zaman en büyük destekçisi olmuştur ve bu devletin kurulmasıyla bölgeye barış gelebileceğini güçlü bir şekilde vurgulamıştır, bunu vurgulamaya da devam edecektir. Zira, biz hakikat nöbeti tutuyoruz. Hakikat için savaşıyoruz ve buradaki gayretlerimiz de bununla ilgidir" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

---------------

- Fahrettin Altun'un konuşması

==============================

4- TAKSİM METROSUNDA RAYLARA ATLADI, SAĞ KURTARILDI

Zeki GÜNAL/İSTANBUL,(DHA) Taksim metro istasyonunda raylara atlayarak intihar girişiminde bulunan kişi, metronun altından sağ olarak kurtarıldı.

Olay saat 14:30 sıralarında meydana geldi. Taksim'de metro istasyonuna gelen bir kişi iddiaya göre raylara atlayıp intihar girişiminde bulundu. Trenin altında kalan kişiyi görenler itfaiye, polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri metronun altında kalan kişiyi sağ olarak kurtardı. Rayların arasında kaldığı için mucize eseri yara almayan kişi daha sonra ambulansa alınarak hastaneye kaldırıldı. Bir süre aksayan metro seferleri normale döndü.

Görüntü Dökümü:

---------

-İtfaiyenin gelişi

-Metro girişinin emniyet şeridi ile kapatılması

-Ambulansın gelişi

-Sağlık ekibinin sağ kurtulan kişiyi ambulansa alması

-Polis ekipleri

-Genel ve detay görüntüler

============================

5- İSTİKLAL CADDESİ'NDEKİ TERÖR SALDIRISI DAVASINDA KARAR (geniş haber)

Özden ATİK / İSTANBUL, (DHA)- Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım 2022 tarihinde 6 kişinin öldüğü, 99 kişinin yaralandığı bombalı terör saldırısında bomba düzeneğini bırakan Ahlam Albashır'ın arasında bulunduğu 37 sanıklı davada karar çıktı. Mahkeme heyeti, sanık Ahlam Albashır'ın "Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak" ve biri çocuk 6 kişiye karşı "Tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürme" suçlarından toplam 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına ve diğer suçlardan toplam bin 794 yıla kadar hapis cezasına ve 22 bin lira adli para cezasına çarptırdı. Diğer 14 sanık 4 yıldan bin 35 yıla kadar değişen hapis cezalarına çarptırılırken, 12 sanığın beraatine, 10 firari sanığın dosyasının ise ayrılmasına hükmedildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, Ahlam Albashır'ın arasında tutuklu sanıklardan bir kısmı duruşma salonuna gelerek, bir kısmı da Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada sanık avukatları da hazır bulundu.

"BANA VERİLECEK CEZAYI KABUL EDİYORUM"

Duruşmada son sözü sorulan sanık Ahlam Albashır, "Kendimi savunmayacağım, bana vereceğiniz herhangi bir hükmü kabul ediyorum. Olan patlama ve vefat edenlerden dolayı verilecek cezayı kabul ediyorum. Ammar Jarkes'in hiçbir şeyden haberi yoktur, ailemin vefat ettiğini biliyordu. Ahmad Haj Hasan'ın da üç gün evinde kaldım, çalıştığım atölyede tanıştık. Kadın olduğum için ve kimsem olmadığını bildiği için bana yardım etti. Ferhat ve Fatma'yı da sadece evde gördüm. Bu insanların hiçbirinin alakası yok. Sayın Başkanla başbaşa konuşmak istiyorum" dedi. Sanık Fatma Berkel de "Bizim yanımıza niye geldiklerini bilmiyordum. 'Buraya yaşamaya geldik, tutunamazsak dışarı çıkacağız' demişti. Aramızda sadece bu konuşma geçti. Örgütle bağlantım yok. Beraatimi talep ederim" diye konuştu. Diğer sanıklar da suçlamaları reddederek beraatlerini talep ettiler.

KARAR AÇIKLANDI

Mahkeme heyeti, sanık Ahlam Albashır'a "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" ve biri çocuk 6 kişiye karşı "Tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürme" suçlarından toplam 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanık Albashır, 99 kişiye karşı "Tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs" 18 yıl olmak üzere toplam bin 782 yıl hapis cezasına, "Tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurmak" suçundan ise 12 yıl hapis ve 22 bin lira adli para cezası olmak üzere toplam bin 794 yıla kadar hapis cezasına çarptırıldı. Albashır'a "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan dava açılmışsa da bu suçun "Devletin birliği ve bütünlüğünü bozma" suçu kapsamında eridiği gerekçesiyle ayrıca hüküm kurulmasına yer olmadığına da karar verildi.

2 SANIĞA TOPLAM BİN 35 YIL HAPİS CEZASI

Sanıklar Fatma Berkel ve Ferhat Habeş ise "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yardım" ve 6 kişiye karşı "Tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürmeye yardım" suçlarından 18'er yıldan olmak üzere toplam 126'şar yıl hapis cezasına çarptırıldılar. Sanıklar Berkel ve Habeş, 99 kişiye karşı "Tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüse yardım" suçundan ise toplam 891'er yıl hapis cezasına, "Silah sağlama" suçundan ise 18'er yıl hapis cezasına çarptırıldılar. Bu sanıklar hakkında da örgüt üyeliğinden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildi.

4 SANIĞA 4'ER YIL HAPİS

Sanıklar Bakar Carkes, Hadir Carkes, Hatice El Kurdi ve Salih Carkes'in "Suçluyu kayırma" suçundan 4 'er yıl hapis cezasına çarptırdı. Bu sanıklar hakkında "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma", "Kasten öldürme", "Örgüt üyeliği" suçlarından ise beraat kararı verildi.

5 SANIĞA 6'ŞAR YIL HAPİS

Sanıklar Hüseyin Güneş, Mahmud Elabid, Mahmud El Yusuf, Süleyman Güder, Tareq Alkhatib'in "Göçmen kaçakçılığı" suçundan 6'şar yıl hapis ve 30 bin lira adli para cezasına çarptırıldılar. Bu sanıklar da "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma", "Kasten öldürme", "Örgüt üyeliği" suçlarından ise beraat kararı verildi.

3 SANIĞA GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI CEZASI

Sanık Hazni Gölge'nin "Göçmen kaçakçılığı" suçundan 9 yıl hapis cezası ve 60 bin lira adli para cezasına çarptırıldı. Gölge'nin "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kasten öldürme ve örgüt üyeliği " suçlarından beraatine karar verildi. Sanıklar Ammar Jarkas ve Ahmet Carkes'in "Göçmen kaçakçılığı" suçundan 9 yıl hapis cezası ve 60 bin lira adli para cezasına, "Suçluyu kayırma" suçundan 4 yıl hapis cezası, "Suç delillerini yok etme, gizleme, değiştirme" suçundan 4 yıl hapis olmak üzere toplam 17'şer yıl hapis ve 60'şar bin lira adli para cezasına çarptırıldı. Bu sanıklara da "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kasten öldürme, öldürmeye teşebbüs" suçlarından beraat kararı verildi.

12 SANIĞA BERAAT

Aralarında yaşı küçük A.E'nin de bulunduğu 12 sanık hakkında tüm suçlardan beraat kararı verildi.

YAKALAMALI 10 SANIĞIN DOSYASI AYRILDI

Yakalamalı sanıklar Cemil Bayık, Bilal Elhacmos, Velid Halil, Fehman Hüseyin, Saliha Bişkin, Sabri Ok, Hülya Oran, Ferhat Abdi Şahin, Layika Gültekin, Khalil Manja Hüseyin dosyalarının ayrılmasına karar verdi.

6 SANIĞIN TUTUKLULUĞU DEVAM; 4 SANIĞA TAHLİYE

Mahkeme, sanıklar Ahlam Albashır, Ahmet Carkes, Ammar Jarkas, Fatma Berkel, Ferhat Habeş ve Hazni Gölge'nin tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Heyet, sanıklar Hüseyin Güneş, Ahmad Alhaj Mwas, Ahmad Haj Hasan ve Hasan Ali'nin ise tahliyelerine karar verdi. Sanık Hüseyin Güneş hakkında yurt dışına çıkış yasağı konuldu.

BAYGINLIK GEÇİRDİ

Kararın açıklanmasının ardından duruşma salonunda bulunan bin 35 yıl hapis cezasına çarptırılan tutuklu sanık Fatma Berkel baygınlık geçirdi. Kısa süre sonra kendisine gelen Berkel, "Ben ne yaptım, neden ceza aldım. Bunun için mi ?ö diyerek Ahlam Albashır'ı işaret etti.

Görüntü Dökümü:

------------

-Arşiv

============================

6- 37 KİLOYA DÜŞEN NİHAL CANDAN'A TAHLİYE KARARI

Sevda SARIKAYA-İSTANBUL (DHA)- Suç örgütü üyeliği gerekçesiyle tutuklanan Candan kardeşlerden Nihal Candan'a sağlık sorunları nedeniyle tahliye kararı verildi.

Resmi kurum ve kuruluşların icradan satışa çıkardığı araçları ucuza satarak güven kazanan suç örgütünün, bu yöntemle araç talepleri aldığı ve para topladıklarını tespit edilmişti. Daha sonra ihalede sorun olduğu gerekçesi ile mağdurlara geri ödeme yapılmadığı, araç teslimi sağlamadıkları belirlenmişti. Polis ekipleri, katıldıkları bir moda programıyla tanınan sosyal medya fenomenleri Nihal ve Bahar Candan kardeşlerin söz konusu şebekenin paralarını akladıklarını da tespit etmiş düzenlenen operasyonla Candan kardeşler gözaltına almıştı. Candan kardeşler, Küçükçekmece Sulh Ceza Hakimliği tarafından geçen yıl 16 Kasım'da tutuklanmıştı.

Silivri'deki Marmara Cezaevi'ne konulan kardeşlerden Nihal Candan'ın tutuklanmasını protesto etmek için cezaevinde yemek yememeye başladığı öğrenildi. Bir süre sonra yeme alışkanlığı bozulan Nihal Candan'a 'anoreksiya nevroza' adı verilen hastalık teşhisi konuldu. Hastalığı sebebiyle 37 kiloya kadar düşen Nihal Candan'ın psikolojisinin bozuk olduğu da belirtiliyordu.

Dün hastaneye kaldırılan Candan için doktorlar cezaevinde tedavisine devam edilemeyeceği yönünde görüş bildirdi.

Durumu değerlendiren mahkeme, Candan'ın tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmesine karar verdi. Nihal Candan'ın bugün saat 17.00'de tahliye edilmesi bekleniyor.

Görüntü Dökümü:

----------

-Arşiv

============================

7- KARTAL'DA REZİDANSTA ÖLDÜRÜLEN SELİN YALIN SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

Gamze ŞİMŞEK - Murat SOLAK/ İSTANBUL,(DHA) - Kartal'da rezidansta müteahhit Ömer Öktem tarafından tabanca ile öldürülen estetisyen Selin Yalın, son yolculuğuna uğurlandı.

Olay, Kartal'da bulunan rezidansta geçtiğimiz gün saat 23.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, evli ve 3 çocuk babası Ömer Öktem, bir süredir birlikte olduğu estetisyen Selin Yalın (39)'ı tabanca ile vurarak öldürdü. 47 yaşındaki Öktem daha sonra Yalın'ın eniştesi Mesut Toğay'ı arayarak intihar ettiğini söyledi. Yaklaşık 8 yıldır imam nikahlı olduklarını iddia eden Öktem daireye saat 13.00 sıralarında geldiğini, Yalın ile alkol aldıklarını daha sonra tartışmaya başladıklarını ifade etti. Öktem dairede bulunan tabancayı çıkararak duvara ateş ettiğini ve daha sonra şarjördeki fişekleri çıkardığını, bu sırada Selin Yalın'ın tabancayı alarak intihar ettiğini iddia etti. Polis merkezine götürülen Öktem, önce yanlışlıkla Yalın'a ateş ettiğini söyledi ardından cinayeti işlediğini itiraf etti.

Selin Yalın'ın cenazesi adli tıp kurumundan alınarak bugün Maltepe Merkez Cami'ne getirildi. Cenazeye Yalın'ın ailesi ve yakınları katıldı. Cuma namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Yalın'ın cenazesi Başıbüyük Mezarlığına defnedildi.

Görüntü dökümü

----------

-Camiden görüntü

-Cenazeden görüntü

-Tabutun başındaki yakınlar

-Cenaze namazının kılınması

-Cenazenin taşınması

-Genel ve detay

=============================

8- KARTAL'DA LÜKS REZİDANSTAKİ ESTETİSYEN CİNAYETİNDE SANIĞIN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Oğuzhan UYSAL /İSTANBUL, (DHA) - KARTAL'da rezidansta estetisyen Selin Yalın'ın ölümü ile ilgili tutuklanan müteahhit Ömer Öktem'in ifadesi ortaya çıktı. Hakimlikteki ifadesinde polis tutanaklarını kabul etmediği söyleyen Öktem'in, "Polis tutanağını kabul etmiyorum. Olaya intihar süsü vermek istemedim. Ben kendisine zarar vermesini istemediğim için silahın mermerlerini boşaltıyordum. Bu esnada silaha doğru hamle yaptı. Ben kendisine zarar vermesinden ve intihar etmesinden korktuğum için ondan önce davrandım. Silahı almaya çalışırken birden silah patladı ve Selin koltuğa yığıldı" dediği öğrenildi. Polis tutanaklarında kanlar içinde bulunan Selin Yalın'ın sol elinde silah olduğu belirtilmişti.

YAKINLARINI ARAYARAK İNTİHAR ETTİĞİ SÖYLEDİ

Olay, Kartal'da bulunan rezidansta 24 Nisan saat 23.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, evli ve 3 çocuk babası Ömer Öktem, bir süredir birlikte olduğu estetisyen Selin Yalın (39)'ı tabanca ile vurarak öldürdü. 47 yaşındaki Öktem daha sonra Yalın'ın eniştesi Mesut Toğay'ı arayarak intihar ettiğini söyledi. Mesut Toğay'ın ihbarı üzerine olay yerine giden Kartal Asayiş Büro Amirliğine bağlı ekipleri Yalın'ın koltukta sırt üstü yatar vaziyette olduğu, başının arka tarafında yoğun kanın bulunduğu gördü. Kadının bir elinde de tabanca olduğu tespit edildi. Ayrıca, başka bir kanepe üzerinde 8 fişek bulundu. Yaklaşık 8 yıldır imam nikahlı olduklarını iddia eden Öktem daireye saat 13.00 sıralarında geldiğini, Yalın ile alkol aldıklarını daha sonra tartışmaya başladıklarını ifade etti. Öktem dairede bulunan tabancayı çıkararak duvara ateş ettiğini ve daha sonra şarjördeki fişekleri çıkardığını, bu sırada Selin Yalın'ın tabancayı alarak intihar ettiğini iddia etti. Ancak polis merkezine götürülen Öktem'in burada cinayeti itiraf ettiği belirtildi.

POLİS TUTANAKLARINI KABUL ETMEDİ

Emniyetteki işlemlerinin ardından Kartal'taki Anadolu Adliyesi'nde sevkedilen Ömer Öktem tutuklandı.

Öktem'in hakimlik ifadesi ortaya çıktı. Polis tutanaklarını kabul etmediği söyleyen Ömer Öktem'in ifadesinde, "Kesinlikle Selin'i kasten öldürmedim. Selin benim yaklaşık 8 yıllık kız arkadaşımdı. Babasının vefatından sonra psikolojik olarak etkilendi. Kendisinin üstünde sürekli annesinin baskısı olur. Psikolojik olarak dolar ve bir anda sinir patlaması yaşayan bir insandı. Hakkımızdaki kavga ihbarı bu nedenledir. Biz kavga etmedik. Ben kendisine zarar vermesini istemediğim için silahın mermerlerini boşaltıyordum. Bu esnada silaha doğru hamle yaptı. Ben kendisine zarar vermesinden ve intihar etmesinden korktuğum için ondan önce davrandım. Silahı almaya çalışırken birden silah patladı ve Selin koltuğa yığıldı. Bu esnada ben şoka girdim. Kendisine kalp masajı yaptım. Daha sonra intihar etmeyi düşündüm. Silaha bir mermi koydum ve kafama dayadım fakat çocuklarım gözümün önüne gelince duvara doğru ateş ettim. Silahı Selin'in eline tutuşturmadım. Polis tutanağını kabul etmiyorum. Olaya intihar süsü vermek istemedim" ifadelerini kullandı. Polis tutanaklarında kanlar içinde bulunan Selin Yalın'ın sol elinde silah olduğu belirtilmişti.

==============================

9- SARIYER'DE ÖĞRETMENE SALDIRAN VELİ: TAM OLARAK NEREYE VURDUĞUMU HATIRLAMIYORUM

Özden ATİK / İSTANBUL, (DHA) Sarıyer'de Prof. Dr. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu'nda oğlunun sınıf öğretmeni Necla Ö.'yü yumruklayarak darbettiği gerekçesiyle "Kasten yaralama" suçundan tutuklanan Ali Ç.'nin ifadesi ortaya çıktı. Şüpheli baba Ali Ç. "Çocuğumun yanımda ağlamasından dolayı anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla Necla hocaya vurdum. Tam olarak nereye vurduğumu hatırlamıyorum. Sonra okul dışına çıktım. Çok pişmanım" dedi.

Sarıyer'de Prof. Dr. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu'nda oğlunun öğretmeni Necla Ö'yü koridorda yumrukladığı anlar güvenlik kamerasına yansıyan Ali Ç. dün gözaltına alınmıştı. Şüpheli baba Ali Ç. Çayırbaşı Şehit Emrah Taşdemir Polis Merkezi'nde verdiği ifadesinde, dijital arşiv personeli olduğunu belirterek öğretmen Necla Ö.'den daha önce "Kötü muamele" konusuyla şikayetçi olduğunu iddia etti. Bu şikayetiyle ilgili 25 Nisan'da müffettişlerle görüşmekteyken eşinin arayarak okulun hizmetlisinin oğlu ile sıkıntı olduğunu söylediğini, bunun üzerine okul hizmetlisini arayıp durumu sorduğunda oğlunun atak geçirdiğini, öğretmenlerin yukarıya almaya çalıştığını, fakat oğlunun çıkmak istemediğini, bunun üzerine oğlunun sesini duymak amacıyla telefona istediğini, oğlunun da "Baba çabuk gel. Beni bir odaya kapattılar. Ben de kaçtım. Beni tekrardan odaya kapatmaya çalışıyorlar, bana müdür, Necla hoca ve Sümeyra hoca birşeyler imzalatmaya çalışıyor. Çabuk gel, yetiş" dediğini bu konuşma sonrasında okula gittiğini anlattı.

"ÇAY BARDAĞIYLA GÜLEREK GELİYORDU"

Çocuğunun müdürün odasında olduğunu öğrenince oraya doğru giderken oğlunun yanına panik halde ağlayarak geldiğini söyleyen Ali Ç. oğlunu sakinleştirmeye çalıştığını, oğlunun "Baba buradan çabuk çıkalım, eve gidelim" dediğini, ne yaşandığını sorunca oğlunun korkusundan aynı şeyleri tekrarladığını ifade etti. Oğlunu alarak müdürün odasına yürüdüğü sırada, koridorun karşısında şikayetçi Necla hocanın elinde çay bardağıyla gülerek geldiğini, "Beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksiniz" dediğini ifade eden şüpheli Ali Ç. "Ben de o an istem dışı çocuğumun yanımda ağlamasından dolayı anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla Necla hocaya vurdum. Tam olarak nereye vurduğumu hatırlamıyorum. Sonra okul dışına çıktım. Çok pişmanım. Sinir harbiyle vurdum. Hem şahsın tahrik edici eylemlerinden, hem de babalık içgüdüsüyle yaşadım." dedi.

TUTUKLANDI

Savcılıkça, şikayetçi Türkçe öğretmeninin olay günü öğrencisi E.S.Ç'yi okul davranışlarıyla ilgli olarak velisini görüşmeye davet ettiği, okula gelen şüpheli Ali Ç'nin koridorda gördüğü öğretmenin yüzüne yumrak atarak darp ettiği, suçun vasıf ve mahiyeti, delil durumu dikkate alınarak "Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama" suçundan tutuklanmasını talep etti. İstanbul Nöbetçi Sulh Hakimliğine çıkarılan şüpheli Ali Ç. tutuklandı.

===============================

10- AVCILAR'DA UYUŞTURUCU OPERASYONU: SERA KURULAN EVDE POLİSİ GÖREN ŞÜPHELİLER YANGIN ÇIKARDI

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- İstanbul ve Tekirdağ'da düzenlenen uyuşturucu operasyonunda 6 şüpheli gözaltına alındı. Avcılar'daki operasyonda, uyuşturucu serası kurulan bir dubleks daireye polislerin geldiğini gören 2 şüpheli evde yangın çıkardı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri İstanbul ve Tekirdağ uyuşturucu operasyonu düzenledi. İstanbul'da Avcılar, Bahçelievler, Çatalca, Beylikdüzü ve Gaziosmanpaşa'da 6 adreste Tekirdağ' Marmaraereğlisi'nde 2 adrese ve 2 araca operasyon yapıldı. Avcılar'daki dubleks eve yapılan operasyonda, 2 şüpheli kapıyı kilitleyerek kapı arkasına bariyer oluşturdu. Şüpheliler bütün uyarılara rağmen kapıyı açmadı. Bunun üzerine kapı koçbaşı ile kırıldığı sırada, şüpheliler evdeki uyuşturucu maddeyi ateşe verdi. Evde yangın çıktı. Bildirilmesi üzerine olay yerine sevk edilen itfaiye ekipleri yangını söndürdü.

6 GÖZALTI

Operasyonlar sonucunda; 64 kök Hint keneviri bitkisi, 808 gram esrar, Hint keneviri bitkisi yetiştirmek için kullanılan sera malzemeleri, 1 adet balistik yelek, 15 adet fişek ele geçirildi. Operasyonlarda yakalanan 6 şüpheli gözaltına alındı.

Görüntü Dökümü:

--------------

-Kapı koç başı ile kırılırken

-Ev alevler içerisinde

-Ele geçirilen uyuşturucular

-İtfaiye merdivenle eve ulaşırken

-İtfaiye binaya girerken

-Şüpheli çıkarılırken

============================

11 - ZEYTİNBURNU'NDA PİTBULL'UN SALDIRDIĞI KEDİ ÖLDÜ

Ahmet YEŞİLMEN- Uğur ŞAHİN/ İSTANBUL, (DHA) ZEYTİNBURNU'nda sahibinin ağızlıksız gezdirdiği pitbull cinsi köpek yavrularını emziren anne kediyi saldırdı. Kedi öldü.

Olay, dün gece saatlerinde Telsiz Mahallesi'nde meydana geldi. Sahibi tarafından ağızlıksız gezdirilen pitbull cinsi köpek mahallelinin beslediği kediye, yavrularını emzirdiği sırada saldırdı.

Köpeğin sahibi anne kediyi dakikalarca süren mücadelenin ardından kurtarsa da kedi hayatını kaybetti. Çevredekilerin belediyeye ihbar etmesiyle birlikte belediye ekipleri anne ve yavru kedileri olay yerine gelip aldı. Köpek ve sahibi ise tepkiler üzerine kaçarak uzaklaştı

"AĞIZLIKSIZ DOLAŞTIRMAK YANLIŞ"

Mahalle sakinlerinden Ozan Bağlan, "Cama çıktığımızda çocuğun köpeği çevirdiğini gördük. Kediyi kurtarmaya çalışıyordu. Çocuk da çok pişman ama öyle bir köpeği ağızlıksız dolaştırmak yanlış. Yavruları ve ölü anne kediyi gelip aldılar. Hepimiz besliyorduk burada. Çocuk gelip yavruları alacağım dedi ama gelmedi. Allah korusun bir insana da saldırabilirdi. O tür cins köpekleri ağızlıksız dolaştırmak yanlış. Çocuk da bayağı mücadele etti ama çok güçlü bir köpek. Üzüldük tabii" dedi.

Görüntü Dökümü:

--------------------

Olayın güvenlik kamera görüntüleri

Olayın cep telefonu görüntüleri

Olay yerinden detaylar

Mahalleli röportaj

Olay yerinden detaylar

Kedinin yuvası

Genel ve detaylar

============================

12- AVCILAR'DA ÖNÜNDEKİ KALDIRIM ÇÖKEN BİNAYA OTURMA İZNİ

İhsan DÖRTKARDEŞ / İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR'da kaldırım ve giriş bölümündeki merdivenleri çöken binanın yapılan inceleme sonucunda taşıyıcı kolonları sağlam çıktı, binaya oturulabilir izni verildi. Bina önündeki çöken kaldırım ve bina girişinin ise yapımına başlandı.

Merkez Mahallesi Nurel Sokak'taki 4 katlı binanın önündeki kaldırım ve binanın merdivenleri dün saat 12.30 sıralarında büyük bir gürültü ile çöktü. İhbar üzerine olay yerine AFAD, itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri binanın çevresine güvenlik şeridi çekerken, sokak trafiğe kapatıldı. Yapılan incelemelerin ardından bina tedbir amacıyla boşaltıldı. Avcılar Belediyesi ekipleri yaptıkları inceleme sonucunda binanın taşıyıcı kolonlarında herhangi bir hasar olmadığını belirledi. Bunun üzerine dün akşam saatlerinde binada oturanlara evlerine dönme izni verildi. Belediye ekipleri, çöken kaldırımın olduğu bölümde dolgu ve yeniden düzenleme çalışması yaparken, bina girişinin de yapımına başlandı.

Görüntü Dökümü:

-------------------

-Belediye işçilerinin kaldırımdaki çalışmaları

-Çökme ardından çekilen görüntüler

============================

13- KÜÇÜKÇEKMECE'DE TIR GARAJINDA KULÜBE ALEV ALEV YANDI

Özgür EREN / İSTANBUL, (DHA)- KÜÇÜKÇEKMECE Halkalı Gümrük yolundaki TIR garajında alev alev yanan kulübe itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü. Yangında ölen ya da yaralanan olmazken garajın bir bölümünde hasar oluştu.

İstasyon Mahallesi Gümrük yolunda TIR garajı olarak kullanılan alandaki bir kulübede saat 13.15 sıralarında yangın çıktı. Alevler kısa sürede tüm kulübeyi sardı ve kulübenin yan tarafında bulunan araç lastikleri de yanmaya başladı. Alevleri görenler durumu hemen itfaiye ve polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına hemen müdahale ederek söndürdü. Kulübe ve lastiklerin alev alev yanması ve bazı vatandaşların lastikleri yanan alandan uzaklaştırmaya çalışması cep telefonu kamerasına yansıdı.

Yangını söndürmeye çalışan Hasan Demircan, "Biz içeride çay dağıtıyorduk. O sırada kokular gelmeye başladı. Dışarıya çıkıp baktığımızda kulübe ve lastikler yanıyordu. İtfaiye gelene kadar müdahale etmeye çalıştık ama başarılı olamadık. İtfaiye gelip söndürdü. Yaralanan yok ama hasar var" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------

(Cep Telefonu)

-Kulübenin alev alev yanması

-Bazı vatandaşların lastikleri kaçırmaya çalışması

-İtfaiyenin müdahalesi

(Aktüel)

-İtfaiye ekiplerinden görüntü

-İtfaiyenin yangına müdahalesi

-Toplanan kalabalıktan görüntü

-yanan lastiklerden görüntü

-Hasan Demircan ile röportaj

İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Sıradaki Haber