Geri Dön
Eğitim “Diplomatik ilişkiler akademik ilişkilere güç katmalı”

“Diplomatik ilişkiler akademik ilişkilere güç katmalı”

Pandeminin uluslararası alanda iş birliklerini de olumsuz etkilendiğini kaydeden Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, “Diplomatik ilişkiler akademik ilişkilere güç katmalı. Türk Üniversiteleri olarak yüz yüze eğitime başladık. Bu kapsamda Türk ve Rus Üniversiteleri arasında da yüz yüze değişim programlarının ve akademik iş birliğimizin başlamasını umuyorum” dedi.

“Diplomatik ilişkiler akademik ilişkilere güç katmalı”

Türkiye ve Rusya Federasyonundan 34 Üniversitenin katılımıyla oluşturulan Türk-Rus Toplumsal Forumu kapsamındaki Bilim komistesi’’nin ikinci konferansı çevrim içi gerçekleştirildi. Konferansın açılışını Eş Başkanlar Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan ve Güney Federal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Inna Shevchenko yaptı.

Rusya Güney Federal Üniversitesinden Dr. Anton Afanasyev ve Altınbaş Üniversitesinden Dr. Fulya Aksu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen webinarda katılımcıların ortak fikrinin, akademik ve eğitim çalışmalarının, çeşitli nedenlerle siyasi ve ekonomik iş birliklerinin gerisinde kaldığı yönünde olduğu görüldü. Türk-Rus ilişkilerinde yumuşak güce ihtiyaç olduğuna dikkat çeken katılımcılar, eğitimin bunu en sağlıklı şekilde sağlayabileceğini belirtiler. Buna ek olarak kültür, turizm, arkeoloji, tıp, enerji ve teknoloji alanlarında geliştirilebilecek pek çok alan olduğu tespitinde bulunuldu.

Katılımcılar, pandemiye rağmen akademik iş birliğinin artarak devam etmesinden memnun olduklarını dile getirdiler. Bu çerçevede başta AB ve Birleşmiş Milletler olmak üzere çeşitli uluslararası kuruluşların araştırma fonlarından yararlanılarak ortak projeler geliştirilmesinin önemi konusunda görüş birliğine vardılar. Özellikle küresel ısınma, iklim değişikliği, salgınla mücadele ve dijitalleşme gibi konularda her iki ülkenin yükseköğretim kurumlarının önemli bir birikime sahip olduğunu vurguladılar. 2022 yılında Türk ve Rus Üniversitelerinin Türkiye ve Rusya’da karşılıklı yüz yüze iş birliği toplantıları gerçekleştirmeleri için çalışmaları yoğunlaştırmaya karar verdiler. Bu çerçevede Türk-Rus Toplumsal Forumu’nun diğer paydaşlarıyla yapılacak toplantının da 2022’de gerçekleşmesine yönelik temenniler dile getirildi.

“PANDEMİNİN BİTMESİNİ BEKLEMEK AKADEMİK İLİŞKİLERİN GELİŞMESİNDE ZAMAN KAYBINA NEDEN OLUR”

Prof. Dr. Çağrı Erhan, konuşmasında, “Pandeminin bitmesini beklemek, akademik ve bilimsel alanda ilişkilerin gelişimi açısından büyük zaman kaybına neden olacaktır. Gerekli tüm tedbirleri alarak iş birliği alanları belirlemeli ve hızla geliştirmeliyiz” dedi. Prof. Dr. Inna Shevchenko ise “Eğitim ve kültürel konuların sağlam birer iş birliği alanı olduğunu dile getirdi, bunları cezbedici hale getirmenin yollarını bulmalıyız” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE ÜNİVERSİTELERİNDE EĞİTİN ALAN RUS ÖĞRENCİLER DEVLET DAİRELERİNDE GÖREVLİ”

Konuşmacılardan Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Erel Tellal, ikili ilişkilerde zaman zaman siyasi yaşanan olumsuzlukların bilimsel çalışmaları da sekteye uğrattığına değinerek, akademik ilişkilerin her zaman sürmesi gerektiğine vurgu yaptı. Kendisinin de 1995 yılında Moskova’da eğitim aldığını, pek çok zeki Rus öğrencinin de Ankara Üniversitesinde eğitim aldığını dile getirdi. Bugün pek çoğunun Rusya Federasyonu’nun Dış İşleri Bakanlığı’nda diplomat ve bürokrat olduklarını ifade etti.

“ATOM ENERJİSİ MERKEZİ KURULMALI”

Peter the Great St. Petersburg Politeknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Andrey Rudskoy, Türkiye’nin en eski üniversitesi İstanbul Üniversitesi ile 20 yıla yakın bir ilişkilerinin olduğuna dikkat çekti. Pandemi nedeniyle dolaşımın sınırlandığı noktada iş birliği yaptıkları Türkiye’deki üniversiteler ile online olarak iletişimlerini sürdürdüklerini dile getirdi. Çerçevesi 2 devlet tarafından çizilecek ve sanayi tesisleriyle bağlantılı olarak bölgesel ve ulusal çıkarlar göz önünde bulundurularak çevrimiçi eğitimler düzenlenebileceğini vurguladı. Bugün, Akkuyu Nükleer Santral Tesisleri’nde 123 öğrenci çalıştığını da belirten Andrea Rudskoy, Atom Enerjisi Uzmanı kalitesini geliştirmek için Atom Enerjisi Merkezi kurulması önerisinde bulundu.

Rusya’daki Türkiye araştırmaları konusunda en kıdemli isimlerden Prof.Dr. Mihail Meher’de konferansın konuşmacıları arasındaydı. Türk- Rus akademik ilişkilerinin bundan 15 yıl öncesine göre zayıfladığını dile getirdi. Toplumların birbirlerini tanımalarının, tarih bilgisine hâkim olunmasından geçtiğini belirtti. “Toplumsal yapılar olarak daha yakındık, daha iyi bir gelecek perspektifine sahiptik. Bunun yeniden tesis edilebilmesi için Türk – Rus öğrencilerin arasındaki iletişimin gelişmesi gerekir” diyen Meher, mesleğe yeni giren Rus gençlerin, Türkiye ile ilgili meseleleri öğrenmeleri, Türk toplumuna ilgili hale gelebilmesi için uluslararası niteliği olan ortak gazete gibi bir basılı yayının çıkarılmasını önerdi.

Bahçeşehir Üniversitesi’nden Rektör Danışmanı Prof. Dr. Esra Hatipoğlu ise ilişkilerin gelişiminde eğitimin yumuşak güç olduğu vurgusunu yaptı. Yükseköğretim kurumlarına ek olarak k12 sisteminin de bu sürece katılmasını önerdi. Daha fazla bir araya gelerek sıkıntıların üzerinden gelinebileceğini dile getiren Prof. Dr. Esra Hatipoğlu, ortak değişim ve eğitim programlarına ek olarak Birleşmiş Milletler Kalkınma Hedefleri çerçevesinde ortak çalışmalar yapılmasını ve girişimcilik anlamında proje sahibi gençlerin ortak olarak desteklenmesi gerektiğini dile getirdi.

Rusya Devlet Üniversitesinden Alexander Vasilyev ise, küresel ve bölgesel sorunlarla ilgili bilimsel yayınlar hazırlanabileceğini ve arşiv belgeleri sergileri gibi etkinliklere ağırlık verilebileceğini belirtti.

Kapadokya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar da işlerin hareketlilik - dolaşım aşamasında tıkanma noktasına geldiğine dikkat çekti. Arada görünmeyen bir elin, Türk- Rus ilişkilerinin tam olarak bütünleşmesine engel olduğunu dile getirdi. “1. ve 2. kalkınma hamlelerimizde en önemli partnerimiz Sovyetler Birliği ve Rusya Federasyonu oldu. Eğitim ve Bilim alanında Cumhurbaşkanları seviyesinde belirlenecek iş birliği kapsamında Türk- Rus Üniversitesinin kurulması, ARGE çalışmalarına hız verilmesi ve Türk – Rus teknoparkların kurulmasına imkân tanınabilir” dedi.

Rus Tarihçi Dr. Pavel Shlykov ise genç Rus araştırmacıların özellikle pandemi döneminde yaşadığı önemli bir soruna işaret etti. Türkiye’de son yıllarda dijital alt yapıya büyük yatırım yapılmasına rağmen devlet arşiv kaynaklarına uzaktan erişimde bazı teknik sorun yaşadıklarını dile getirdi. Arşiv kaynaklarına uzaktan da erişebilmek için Türk Mobile sistemine dahil olmak ya da e- Devlet kullanıcısı olmak gerektiğini belirtti. Türkiye hakkında araştırma yapmak isteyen ancak bu gerekliliklere sahip olmayan araştırmacıların çok zorlandığını ve bu sürecin düzenlenmesi gerektiğini dile getirdi.