Geri Dön
Ekonomi Canlı labirent trendi Türkiye’de

Canlı labirent trendi Türkiye’de

Son yıllarda tüm dünyada turizm ve tarım alanlarında alternatif uygulamalar dikkat çekiyor. Bu kapsamda, Ağva’da yaklaşık 100 dönüm araziye sahip etkinlik alanında, mısır bitkisi ekilerek 50 bin metrekare büyüklüğünde dev bir canlı labirent oluşturulacağı bildirildi. Ağva Ovası’nda mısır ekimi öncesi saha temizliğine başlandığı da duyuruldu. Avrupa’nın en büyük labirentinin bulunduğu panayır, ağustos ayının ikinci haftasında misafirlerine kapısını açacak ve mısırların toplanacağı kasım ayının ortasına kadar ziyaret edilebilecek.

Canlı labirent trendi Türkiye’de

“TURİZM VE EKONOMİYE BÜYÜK KATKI”

Proje kurucuları Sami İşleker, Aylin Çivici ve Firuze Pelin Çırakoğlu, başta turizm olmak üzere ekonomi, tarım, istihdam, sağlık gibi birçok alanda katma değer üretecek dev proje hakkında bilgi verdiler. Noma Pozitif Ajans Başkanı Sami İşleker “Labirenti gelip geçici bir trend olarak değil aksine önümüzdeki yıllarda birçok şehirde kurulacak benzeri yapıların öncüsü olacak örnek bir uygulama olarak görüyoruz. Türkiye’de ilk kez yapılan bu örnek proje ile 20 yıldan uzun süredir atıl kalan bir toprağı değerlendirdik. Ülkemizde çeşitli nedenlerle ekilmeyen, kullanılmayan, israf edilen alanlar da benzer şekilde tarım ve ekonomiye kazandırılırsa çok büyük bir değer oluşturabiliriz. Ayrıca labirent, bulunduğu bölgeye olan ilgiyi artıracak, yerli ve yabancı turizmi canlandıracaktır. Yılda sadece 3 ay kadar açık kalacak bu farklı ortamın mutlaka en az bir kez deneyimlenmesini herkese şiddetle tavsiye ediyoruz” diye konuştu.

“SALGIN DÖNEMİNDE EN GÜVENLİ ETKİNLİK”

Salgın döneminde güvenli etkinliklerin öne çıktığını ifade eden Aylin Çivici ise “Koronavirüs nedeniyle uzun süre evlere kapandık, kontrollü yaşama geçtik, sosyal hayatımız kısıtlandı. Corn Maze (Mısır Labirenti) sağlıklı ve güvenli bir seçenek olarak ön plana çıkıyor. Labirent, yapısı gereği insanların arasına mesafe koyarken, açık hava etkinliği olması ve bölümlere ayrılan alanları sayesinde salgına karşı güvenli bir ortam oluşturuyor. Bu etkinlik insanlara sosyal mesafe kurallarına uyarak özgürleşme olanağı sunacak. Tüm aile üyelerine hep birlikte doğada güzel bir gün geçirme fırsatı gençler ve çocukları ekran başından uzaklaştırmak için harika bir bahane olacak. Her yaştan insan için eğlenceli ve özgün bir deneyim” dedi.

“CANLI BİR LABİRENTTE KAYBOLMAK, HİÇ BU KADAR EĞLENCELİ OLMAMIŞTI”

Projenin boyutu ve kendine has içeriği ile dünyada başka bir örneği olmadığını belirten Firuze Pelin Çırakoğlu, “Projeyle bir nevi panayır konsepti uygulanacak. Labirentte gizli çilek tarlasına ulaşabilen ziyaretçiler çileklerle ziyafet çekerken, balkabağı, çilek, mısır ve ayçiçeği tarlalarında gezerken fotoğraf çekmekten geri duramayacaklar. Bu dev panayır, mısır labirenti, yeme-içme alanları, balkabağı yemek workshopları, çocuk oyun ve gezi parkurları, gençler için korku labirenti, müzik grupları ve düzenlenecek özel etkinliklerle her yaştan ziyaretçiye gün boyu eğlence ve aksiyon vadediyor” diye konuştu.

Çeşitli şekil ve boyutlarda oluşturulabilen mısır labirentine giren insanlar çıkmaz yollar, birbirine benzeyen geçitler arasında ilerleyecek, yol ayrımlarında birbirinden değişik bilgi sorularını cevaplarına göre yollarını seçerek, kaybolmadan çıkışa ulaşmaya çalışacak, İnsanlar, labirentte gizli ödüllerle de karşılaşabilecekler.