Geri Dön
Ekonomi Mazars Denge ile Karel Elektronik iş birliğine gitti

Mazars Denge ile Karel Elektronik iş birliğine gitti

Mazars Denge, elektronik haberleşme sistemlerine geçişte faaliyet gösteren Karel Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş ve 2002’den beri Türk mühendislerinin geliştirdiği teknolojik ürünleri dünya üzerindeki otomobil üreticilerinin hizmetine sunan Daiichi Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş ile  iş birliğine gittiğini duyurdu. Şirket iş birliği kapsamında finansal & vergisel özel inceleme, vergi danışmanlığı hizmetleri verecek.

Mazars Denge ile Karel Elektronik iş birliğine gitti

Mazars Denge Finansal Danışmanlık Hizmetleri Ortağı Gökçen Müftüoğlu Çapa, Türkiye’de pandemi  sonrasında otomasyon, elektronik, telekomünikasyon ve siber güvenlikle ilgili çalışan şirketlerin bulunduğu sektörler öne çıktığını söyledi. Küresel ekonominin yüzde 4’ünü oluşturan ve Türkiye’deki lokomotif sektörlerden biri olan otomotiv sanayinin yarattığı katma değerin, istihdama katkısı, vergi gelirleri ve birçok sektör için itici güç olduğunu aktaran Çapa, dijitalleşmeyle beraber AR-GE ve teknoloji yatırımlarının arttığına dikkat çekti.

“SÜRECİN BİR PARÇASI OLMAKTAN MUTLUYUZ”

Çapa, 2022 yılında dijitalleşmenin daha da hızlanacağını ve teknoloji sektörünün birleşme ve satın almalar, AR-GE teşvikleri ve yatırımlarla beraber daha fazla büyüyeceğini vurguladı. Birleşme ve satın alma stratejisinin şirketlerin pazardaki ve dağıtım kanallarındaki gücünü ortaya koyduğunu belirtti.

İş birliğine yönelik ise Çapa, “Karel Elektronik’in gerçekleştirdiği bu satın alımda finansal ve vergisel danışmanlık hizmeti sunduk. Otomotiv sektöründeki geniş tecrübemiz sayesinde sürece değer katmaktan ötürü mutlu ve gururluyuz. Otomotiv ve teknoloji sektörleri Türkiye’nin lokomotif sektörlerindendir. Önümüzdeki dönemlerde bu sektörlerde daha çok birleşme ve satın alma (M&A) işlemleri olacağını öngörmekteyiz” dedi.

Projenin vergisel özel inceleme sürecini yürüten Transfer Fiyatlandırması ve Vergisel Özel İnceleme Hizmetleri Ortağı Gökçe Gücüyener de şirketlerin yatırım süreçlerinde alıcı ve satıcı taraf için vergisel durum tespit çalışması oldukça olduğunu ve alıcı tarafın sadece riskleri değil fırsatları da görmesini sağladığını belirtti.