21 yıldır serebral palsili ablası ile ağabeyine bakıyor
Kayseri'nin Bünyan ilçesinde 3 çocuk annesi Suna Yalçın (55), serebral palsi (beyin felci) hastalığı ile dünyaya gelen ablası Perihan (70) ile ağabeyi Erhan Doğan'a (57) adeta ömrünü adadı. Yürüyemeyen ve yatağa bağımlı olan ablası ile tekerlekli sandalyeye mahkum olan ağabeyine 21 yıldır sevgiyle bakan Yalçın, "Sağlığım el verdiği sürece onlara bakmayı istiyorum" dedi.

Bünyan ilçesi Musaşeyh Mahallesi'nde yaşayan Remzi-Ayşe Doğan çiftinin 9 çocuğundan 4'ü doğuştan serebral palsi hastası olarak dünyaya geldi. Yaşları ilerledikçe yürümelerinde ve konuşmalarında farklılık olmaya başlayan 4 kardeş, 20-25 yaşlarına kadar baston desteğiyle, başkalarının yardımıyla yavaş yavaş yürüyebildi. 4 kardeş ardında hiç ayağa kalkamaz oldu. Bu süreçte serebral palsi oldukları anlaşılan kardeşler zaman geçtikçe de ellerini kullanamaz hale geldi ve yemek yemekte ve konuşmakta zorluk çekmeye başladı. 4 kardeşten biri evlenirken, diğerleri anne babasının yardımıyla yaşamını sürdürdü. Remzi-Ayşe Doğan çifti hayatını kaybedince, sağlıklı dünyaya gelen Suna Yalçın, kardeşlerine bakmaya karar verdi. 21 yıldır ablası Perihan, ağabeyi Erhan Doğan ve 4 ay önce kaybettiği bir başka ağabeyi Mustafa Doğan'a (63) yıllarca bakan Yalçın, ağabeyinin fizik tedavi alarak, hastalığının daha da ilerlemesinin önüne geçilmesini istiyor.
'VİCDANIM BAKTIRIYOR'
4 ay önce vefat eden ağabeyinin de engelli olduğunu anlatan Suna Yalçın, "3 engelli kardeşim vardı. Annem bakardı. O öldükten sonra eşimle karar alıp, ben bakmaya başladım. Aile olarak toplandık, 'Bakımevine verelim' denildi. Eşim de 'Biz bakalım' dedi. Vicdanlıydı, o da vefat etti. 4 ay önce de ağabeyim vefat etti. O da bunlar gibi engelliydi. Kimse yakınlarını bakımevlerine vermesin. Güçleri yetiyorsa baksınlar. Oradaki insanların halini görüyoruz. İnsan üzülüyor. Bana vicdanım baktırıyor. 21 yıldır kardeşlerime bakıyorum" dedi.

'KARDEŞ DEMEK CAN DEMEK'
Yalçın, “Çevremdekiler, 'Ne bakıyorsun, bakamıyorsan da bakımevine ver' diyorlar. 'Canının kıymetini bilmiyorsun, ver gitsin boşver' diyorlar. Ben de hep 'Hayır vermek istemiyorum. Yalnız başıma ne yapayım' diyorum. Onlar olmazsa bunalırım. Allah vergisi içimden geliyor bakıyorum. Zorlama yok, kendi isteğimle bakıyorum. Önceden bu hastalık varmış, gün geçtikçe hastalıkları arttı. Önce bastonla yürüyorlardı sonra yatalak oldular. Yemeklerini bile yiyemiyorlar. Kardeş demek can demek. Sana yoldaş. Benim 3 evladım var. 'Kardeşlerim ile birlikte 6 evladım var' diyordum. Onları kardeş olarak görmüyorum; çocuğum olarak görüyorum. Engelli kardeşlerimden biri vefat etti. Evladım 5'e düştü. Allah'tan sağlık, kullarından da dua istiyorum. Sağlığım el verdiği sürece onlara bakmayı istiyorum. Annelerini ve babalarını kimse bakımevlerine bırakmasın istiyorum. Onları görünce üzülüyorum. En büyük zenginlik, sağlık. Sağlığın olmazsa dünyada hiçbir şey işe yaramaz" diye konuştu.

'21 YILDIR BAKIYOR'
Hastalığın vücudunda yavaş yavaş ilerlediğini anlatan Erhan Doğan, "Küçüklüğümden beri hastalığım var ama yavaş yavaş ilerledi. Yürüyemiyorum. Kendimi normal olarak görüyorum, hayattan hiçbir zaman soğumadım. Aynı normal bir insan gibi yaşıyorum. Herkesi öyle görüyorum. Herkesi çok seviyorum. İçimde hayata karşı hiçbir soğukluk yok. Doğuştan gelen bir hastalık. Biz 9 kardeşiz, 4'ümüzde bu hastalık var. 2 kardeşim sağlıklı, 1'i engelli hep böyle gitmiş. Ağabeyim de hastaydı. 4 ay önce öldü. Kız kardeşim 3'ümüze de 21 yıldır bakıyor. Kardeş değil de bize anne ve baba gibi. Kardeşim çok güzel kalbi olan birisi. Yalan dolan olmaz. Kin ve nefret içinde olmaz. Abartmış gibi olmayayım ama kardeşim yaşayan evliya gibi. O çok iyi birisi. Ben ona yeri geldiği zaman, kızsam da o beni hiçbir zaman kırmaz. Her dediğimi yapar" dedi.

'FİZİK TEDAVİ OLMAK İSTİYORUM'
Doğan, "Halimize çok şükür ama tuvalete gidip gelirken normal insanların kullandığı klozeti kullanıyorum. O da benim için biraz daha oturup, kalkmada zorluk oluyor. Engellilerin kullanabileceği özel bir tuvalet ihtiyacım var. Bunu karşılayabilecek biri olursa sevinirim. Bir de benim hareketlerim git gide yavaşlıyor. Bu hareketleri geliştirebilmem için fizik tedavi ihtiyacım var. Bünyan Devlet Hastanesi'ne başvurdum. Onlarda daha güzel ve iyi olacağını söyleyip, kabul etti ama benim yanımda kimse olmadığı için fizik tedaviye gidemiyorum. Fizik tedavi olmak istiyorum" diye konuştu.

















