Keşan'da hava kirliliği 'kötü' değerlere ulaştı
Edirne'nin Keşan ilçesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Sürekli İzleme Merkezi bünyesindeki Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı'nın güncel verilerine göre; atmosferin hava kalitesini etkileyen partikül madde oranlarında artış görüldü. Yine bu verilere göre; Dünya Sağlık Örgütü'nün metreküp başına 50 mikrogram olarak belirlediği partikül madde sınır değeri, 5 kattan fazla artarak 285’e yükselerek 'kötü' değerlere ulaştı.

Keşan'da son yıllarda doğal gaz kullanımın yaygınlaşması ve kömür kontrollerinin sıklaşması ile önemli ölçüde azaltılan hava kirliliği oranı, son günlerde hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte özellikle sabah ve akşam saatlerinde yüksek basınç, kömür sobalarının yakılması ve egzoz dumanı nedeniyle riskli seviyelere geliyor. İlçe geneli nüfusu yaklaşık 85 bin olan ve doğal gaz kullanımının arttığı Keşan'da, hava sıcaklığındaki ani düşmeler ve inversiyon dönemlerinde hava kirliliği de artış gösteriyor. İlçede hava kalitesi düşerken; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Sürekli İzleme Merkezi bünyesindeki Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı'nın güncel verilerine göre; atmosferin hava kalitesini etkileyen partikül madde oranlarında artış görüldü. Yine bu verilere göre; Dünya Sağlık Örgütü'nün metreküp başına 50 mikrogram olarak belirlediği partikül madde sınır değeri, 5 kattan fazla artarak 285’e yükselerek 'kötü' değerlere ulaştı.

'İNSANLAR NE BULURSA YAKIYOR'
Keşan Kent Konseyi Başkanı Uzm. Dr. Uğur Özdağlı, "Hava kirliliği hava koşullarına bağlı. İklim koşulları bizim değiştiremeyeceğimiz bir sebep. Rüzgarın kesilmesi, havaların soğuması, termal inversiyon dediğimiz sıcak havanın yukarıya yükselememesinden kaynaklı birtakım sorunlar var.
Bunun dışında geriye ısınma ve şehir içinde yaşanan problemler kalıyor. İnsanlar ne bulursa yakıyor. Lastik yakıyor, poşet yakıyor, ağaç yakıyor. Ne bulursa yakıyor. Keşan'da sabah ve akşam saatlerinde merkeze girdiğinizde kamyonları, ticari araçları görüyorsunuz. Bu aynı zamanda egzoz kirliliği yaratıyor. Ayrıca bir de anız yakma meselesi var. Bununda doğayı kirleterek, doğaya zarar vererek kirliliğe sebep olduğunu yıllardır bilimsel ölçütlerde anlattık. Çözümler, yakıtı ve yakma biçimlerini kontrol etmek gerekiyor. Bununla birlikte kesinlikle şehir içi trafiğin gündüz ve gece saatlerinde planlanması gerekiyor" dedi.

'CİDDİ SOLUNUM SIKINTILARI YAŞANIYOR'
Özdağlı, "Hava kirliliğinin en büyük sebebi, partiküller. Özellikle 2.5 ve 10 pm partiküller, akciğerlere çok fazla zarar veriyor. Bunlar akciğerlere kadar inerek astım, KOAH, nefes darlığı, yaşlılarda, kalp hastası olanlarda ciddi sorunlara yol açıyor. Çocuklarda astım krizlerine ve öksürük nöbetlerine yol açıyor. Eskisi gibi rüzgar olmadığı için hava kirliliği oluşuyor. Trakya rüzgar bölgesi olarak bilinir. Coğrafi koşullar ve kentleşmeden dolayı rüzgar akımı da çok fazla yer bulamadığı için kötü hava koşulları termal baskı altında. Sıcak hava yukarı yükselemediği için bu partikülleri ciğerlerimize soluyoruz. Soludukça da astım, KOAH, nefes darlığına yol açıyor. Kalp hastası, tansiyon hastası gibi insanlar da buna maruz kalarak ciddi solunum sıkıntıları ve başka sorunlar yaşıyor. Kirliliği bir an önce azaltmamız gerekiyor" diye konuştu.

'HAVA KİRLİ OLDUĞUNDA BİZ DE KİRLENMİŞ OLUYORUZ'
Keşan Doğa, Çevre ve Kültür Derneği (DOÇEK) Başkanı Hakan Eşme de "Özellikle bu kirliliği yaşamak, bölge halkı açısından büyük sıkıntılar yaratıyor. Acilen yetkililerin durumu bize anlatmaları ve ne yapılması gerektiğini söylemeleri gerekiyor. Biz de öneri olarak halkın temiz enerji kaynaklarına ulaşması için daha geçerli politikaların izlenmesini, aynı zamanda trafiğinde yoğun olarak bu gündeme katıldığında toplu taşıma ve bisiklet gibi temiz enerjinin ve temiz ulaşım araçlarının kullanılmasının bu konuda bir fayda sağlayacağına inanıyoruz.

Temiz hava bir lüks değil, konfor değil, yaşamımızın temel varlığıdır. Kirlilik maalesef bizi çok rahatsız ediyor. Keşan'da yakın zamana kadar bu kirlilik vardı. Doğal gazın gelmesiyle nispi olarak azaldığını hissetmiştik. Fakat son zamanlarda yoğun olarak kirlilik tekrar gelmeye başladı. Bunun nedenlerini biz de araştırıyoruz. Hava kirliliği, insan sağlığı üzerinde her türlü zararı yaratıyor. Nefes alamıyorsun, akciğer ve üst solunum yolu hastalıklarına neden oluyor. Bunlar, bizim yaşam kalitemizi engelleyen şeyler. Her şeyimiz havaya bağlı. Hava kirli olduğunda biz de kirlenmiş oluyoruz. Sağlığımız bundan olumsuz etkileniyor. Özellikle nefes darlığı, astım, KOAH gibi hastalıkları olanlar daha çok sıkıntı yaşıyor" dedi.












