Bakan Tunç: Herkesin kardeşçe yaşadığı bir döneme giriyoruz

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Adana Adli Tıp Grup Başkanlığı binasının temel atma törenine katılmak üzere kente geldi. Yüreğir ilçesindeki Mustafa Kemal Paşa Bulvarı'nda bulunan inşaat alanında düzenlenen törende konuşan Bakan Yılmaz Tunç, 500 gün içinde bu birimin hizmete açılacağını belirtti.

Adli Tıp Grup başkanlıklarının öneminden bahseden Bakan Tunç, "Adli Tıp Kurumu bir bilirkişilik kurumudur. 200 yıllık bir geçmişi var ve dünya çapında bir bilirkişilik kurumudur. Dünyaya örnek çalışmaları var. Yargı teşkilatımızın özellikle uzmanlık gerektiren teknik bilirkişilik noktasında en önemli başvurduğu kurum Adli Tıp Kurumu’dur.

Kapasitesini gün geçtikçe arttırıyoruz. 2002 yılında sadece 25 ilimizde vardı, artık 81 ilde var. Son 2 yılda Adli Tıp Kurumu’nun kapasitesini daha çok artırmak için Denizli, Bursa ve Samsun’da, Adli Tıp Grup Başkanlığı binalarını hizmete açmış bulunuyoruz. Ankara’da da inşaat çalışmaları devam ediyor. Yarın da Gaziantep bölge başkanlığı temelini atacağız. İstanbul’daki merkez binasının da proje çalışmaları tamamlanmak üzere. Oranın da ihalesini yaptığımız zaman Adli Tıp Kurumu’nun fiziki kapasitesi ve içindeki teknolojik imkanları da hızlı bir şekilde artırarak vatandaşlarımızın yargı ve bilirkişilik hizmetlerinden aldığı hizmetin kalitesini daha da arttırmış olacağız" diye konuştu.

597 İLK DERECE MAHKEMESİ KURULDU

Adana’nın 6 Şubat depremlerinden de etkilendiğini hatırlatan Bakan Tunç, bu dönemde yaptıkları çalışmaları anlatarak, "Depremle birlikte 7 gün 24 saat esasına göre hasar tespit, bilirkişilik ve adli tıp hizmetleri yapıldı. Yargı hizmetlerinin aksamaması için 10 bine yakın adalet personeli dışarıdan bölgeye görevlendirildi. İdari yargıda şehirlerimizin inşası gecikmemesi ve binaların hasar tespitinin bir an önce yapılması için birtakım düzenlemeler yapıldı. O kanun çerçevesinde hizmetler yürüdü. Bölgeye yeni mahkemeler açmamız gerekiyordu. Çünkü giderek artan bir dava yüküyle karşı karşıyayız. Bölgeye 568 adli, 29 idari olmak üzere 597 ilk derece mahkemesinin kurulmasını sağladık. Bunların büyük bir kısmı faaliyete geçti. İstinafta da 43 yeni istinaf dairesi kurarak mahkemelerin sayısını artırdık. Hakim sayısını da 246’dan 350’e yükselttik. Adli yargı ilk derece ve istinafta da 2 bin 942 hakim savcı sayısını 3 bin 347’ye yükseltmiş olduk. Deprem davalarından kaynaklı süreçlerin tıkanmaması için gerekli tedbirleri almış olduk" ifadelerini kullandı.

'DEPREM DAVALARININ YÜZDE 90’I KARARA BAĞLANDI'

Deprem bölgesinde açılan davalarla ilgili bilgi veren Bakan Tunç, "Bugüne kadar deprem bölgesinde 112 bin 336 dava açıldı. 78 bin 174 dosyada karar verildi. Eğer bu tedbirler alınmasıydı, hakim savcı sayısını artırmasaydık 112 bin dosyanın 78 bininin bu sürede karara bağlanması mümkün olmazdı. Ağır hasar tespiti ve yıkım kararlarına karşı vatandaşlarımız davalar açtılar. Bir kısmı benim binam yıkılmasın veya yıkılsın diye hepsi yargıya başvurdu. Bu konuda 42 bin 449 dava açıldı, 38 bin 255’i yani yüzde 90’ı karara bağlanmış durumda. Bu yıkım kararları gecikseydi şehrin inşa süreci, yeni konutların yapımı da gecikmiş olacaktı" dedi.

‘TERÖRÜN HER TÜRLÜSÜNÜN SONA ERDİĞİ BİR DÖNEME GİRİYORUZ’

‘Terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin de açıklamalarda bulunan Bakan Tunç, şöyle konuştu:

"Terörsüz bir Türkiye diyoruz. Şiddetin olmadığı, etnik kökeni ne olursa olsun herkesin kardeşçe yaşadığı, birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirerek ve Türkiye Yüzyılı'nda ülkemizde terörün her türlüsünün sona erdiği bir döneme inşallah giriyoruz. Terör örgütünün feshi ve silahları yakmasıyla beraber önemli bir sürece girdik. Bu süreç inşallah kalıcı hale gelir. Devletimizin tüm kurumları bu noktada tam koordinasyon içerisinde milletimizin huzur ve güvenliği için, milletimiz lehine atılacak adımları atmaya devam edecek. Türkiye Büyük Millet Meclisi ilgili komisyon çalışmalarına başladığında süreç titizlikle izlenecek ve milletimizin menfaatine olan her şey yapılmaya devam edecek. Türkiye, birlik ve beraberliğini güçlendirmiş dünyanın en güçlü ülkesi olma yolunda, Türkiye Yüzyılı yolunda emin adımlarla yoluna devam edecek."

Bakan Tunç’un açıklamalarının ardından Adana Valisi Yavuz Selim Köşger ve kent protokolünün katılımıyla Adana Adli Tıp Grup Başkanlığı binasının temeli atıldı.

‘YANGINLA İLGİLİ SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR’

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Adana Adli Tıp Grup Başkanlığı binasının temel atma töreninin ardından Vali Yavuz Selim Köşger’i makamında ziyaret etti. Daha sonra AK Parti Adana İl Başkanlığı’na giden Bakan Tunç, yaptığı açıklamada, orman yangınlarının son zamanlarda arttığını belirterek, “Yangın söndürme çalışmalarında görev yapan 5 orman işçisi ile 5 AKUT gönüllüsü şehit oldu. Milletçe bizi derinden üzdüler. Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun. Kimlik tespitleriyle ilgili dün Ankara Adli Tıp Kurumu’nda çalışma yapıldı. Bir yandan da soruşturma devam ediyor” diye konuştu.

BAKANLIĞIN ADANA’DAKİ YATIRIMLARI

Adana’da bakanlık olarak yapılan yatırımlara değinen Tunç, şunları söyledi:

“Yeni adliye binası başta olmak üzere Bölge Adliye Mahkemesi ve hizmet binaları olmak üzere birçok yatırımımız oldu. Geçtiğimiz yıl Kozan Adliyesi’nin açılışını yapmıştık. Tüm ilçelerimizdeki ihtiyaçları gidermek için Cumhurbaşkanımızın desteğiyle epey bir eser ortaya koyduk. Şimdi Karataş’ta yapımı devam eden bir adliye binamız var. Bugün de il başkanımızın ısrarlı talepleri neticesinde Göltepe Eğitim Tesisleri’nin yanındaki araziyi valimizden istedik. Eğer orayı bize verirlerse 70 odalı bir hakim evi kazandırabileceğimizi söyledi. Buradan vatandaşlarımız da faydalanabilecek. Adana’ya gelen misafirler orada konaklayabilir. Böyle bir eseri de Adana’ya kazandırmak istedik. Onun çalışmalarını da başlatacağız.”

YARGI BAĞIMSIZLIĞIYLA İLGİLİ KARALAMA KAMPANYASI ELEŞTİRİSİ

Türkiye’deki yargının tarafsız ve bağımsızlığıyla ilgili eleştiride bulunanların, kasıtlı bir karalama kampanyası yürüttüklerini kaydeden Bakan Tunç, şöyle konuştu:

“Bazı yabancı kuruluşların, hukuk güvenliğiyle ilgili Türkiye’yi karalamak üzere oluşturduğu listelerle kara propaganda yapanlar, demokrasiyi hazmedemeyenlerdir. 25 bin hakim ve savcımız gece gündüz çalışıyorlar. Verdikleri kararlar içerisinde elbette hatalı kararlar olabilir. Bunu düzeltme imkanı yine yargı içerisinde var. Günlük bazı soruşturmalardan yola çıkarak; bunları siyasi birer soruşturmaymış gibi topluma algı çalışması yaparak hakim ve savcılarımızı karalamak, hukuk devletinde olacak şeyler değil.”

‘KENDİ MİLLİ KANUNLARIMIZI YAPTIK’

Türkiye’nin yüksek standartlı demokrasiye kavuşması için 23 yılda büyük reformlara imza attıklarını kaydeden Bakan Tunç, sözlerine şöyle devam etti:

“Milletimizin de desteğiyle anayasa değişiklikleri yaptık. Kanunlarımızın hemen hemen tamamının temelini değiştirdik. Kanunlarımızın hepsi yabancı ülkelerden alınarak, tercüme edilmişti. 80 yıldır uygulanan kanunların, toplumun ihtiyaçlarına cevap veremeyeceğini gördük. Kendi milli kanunlarımızı yaptık. Bununla da yetinmeyip, anayasamızdaki reformlarla kadın haklarını güçlendirdik, engelli ve çocuk haklarına önem verdik. Sadece kanun ve mevzuat çalışmaları değil, bunları uygulamalara da yansıttık. Bireysel başvuru hakkından, bilgi edinme hakkına kadar hepsi anayasada yerlerini aldı. Devlet Güvenlik Mahkemeleri, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ni kaldırıp, yargı birliğini sağladık. Türkiye’de Anayasa Mahkemesi’ni, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun yapılarını, demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirdik. Anayasadaki vesayetçi ruhu barından hükümleri ayıklamaya çalıştık. Bunların hepsi milletimizin onayıyla, bir daha 15 Temmuz gibi karanlık gecelerin yaşanmaması için yapıldı.”

Bakan Tunç, açıklamanın ardından AK Parti İl Teşkilatı ve partililerle sohbet etti.