Geri Dön
Gündem Deniz Poyraz cinayeti duruşması öncesi HDP'li Sancar'dan basın açıklaması

Deniz Poyraz cinayeti duruşması öncesi HDP'li Sancar'dan basın açıklaması

İzmir'de HDP il binasında Deniz Poyraz'ı (38) tabancayla öldüren tutuklu sanık Onur Gencer'in (27) Aliağa Şakran Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda devam edilecek duruşma öncesi yapılan basın açıklamasında konuşan HDP Eş Başkanı Mithat Sancar, “Bu katliamın planlayıcıları ve iş birlikçileri ortaya çıkana kadar mücadelemiz sürecek" dedi.

 

Olay, geçen yıl 17 Haziran'da, Çankaya semtinde meydana geldi. İş hanının 2'nci katındaki HDP İl Başkanlığı'na gelen eski sağlık çalışanı Onur Gencer, partide çay servisi yapan annesi rahatsız olduğu için yerine bir günlüğüne çalışan Deniz Poyraz'ı tabancayla öldürdü. Silah sesleri üzerine adrese, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis, binanın bulunduğu sokağın çevresini güvenlik şeridiyle çevirerek, yaya geçişine kapattı. Saldırgan Gencer, polis tarafından yakalanıp, gözaltına alındı. Gencer, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. Olayla ilgili hazırlanan iddianamede, Gencer hakkında 'tasarlayarak kasten öldürme', 'iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme' ve 'siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verme' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 7 yıl hapis cezası talep edildi.

ESAS HAKKINDA MÜTALAA AÇIKLANDI

Davanın 29 Nisan'da görülen duruşmasında Poyraz'ın avukatları, salonda hazır bulunan avukatların tamamının tutanağa geçirilmesi talebinin reddi üzerine, reddi heyet talebinde bulundu. Talebi değerlendiren İzmir 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi, davada hakimin reddi veya çekilmesi koşullarının bulunmadığını belirtip, reddi heyet taleplerinin reddine karar verdi. İzmir Adliyesi'nde görülen davada çıkan olaylar sebebiyle dava Aliağa Şakran Cezaevi yerleşkesindeki salona alındı. Geçen ekim ayındaki duruşmada iddia makamı esas hakkında mütalaasını açıkladı. Savcı, Gencer için ‘tasarlayarak kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, ‘iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme’, “siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verme" suçlarından da 7 yıl hapis isteminde bulundu.

'BAĞLANTILAR ORTAYA ÇIKARILMALI'

Gencer’in yargılanmasına bugün devam edilecek. Duruşma öncesinde yapılan basın açıklamasına Poyraz’ın ailesi, HDP Eş Başkanı Mithat Sancar, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, milletvekilleri ve partililer katıldı. Basın açıklamasında konuşan Sancar, "Başından beri gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek için sistematik faaliyet yürütülüyor. Bu sıradan bir cinayet değildir. Deniz’in bulunduğu bina Türkiye’nin 3’üncü büyük partisinin binasıdır ve Türkiye’nin 3’üncü büyük şehrindedir. Siyasi ve örgütlü bir eylem olduğu açıktır. Katilin pek çok çevreyle alakalı olduğu ortaya çıktı. Bunların hiçbiriyle ilgili soruşturma yürütülmüyor. Bu dava kamuoyundan kaçırılmak için buraya taşınmıştır. Adalet ortadan kalktığında kimse kendini güvende hissedemez. Hakikatin ortaya çıkabilmesi için cinayetin arkasında tüm bağlantıların ortaya çıkarılması gerekiyor" dedi.

DURUŞMAYA ALINMAYAN AVUKATLARDAN OTURMA EYLEMİ

Deniz Poyraz cinayeti duruşması öncesi salon çevresinde geniş güvenlik önlemleri alınırken, elektronik cihazlar içeri alınmadı. Yetki belgeli avukatların salona alınmaması üzerine avukatlar, dışarı çıkıp, Aliağa Şakran Cezaevi yerleşkesi önünde oturma eylemi yaptı.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, "Duruşmaya girmeye çalıştık. Geçen celse yaşanan ve tasvip etmediğimiz; avukatların, yurttaşların suyla uzaklaştırıldığı görüntülerin bir daha yaşanmaması, adil yargılanma için Türkiye Barolar Birliği olarak burada bulunduk. Bugün burada olmamızın bu yargılamaya katkı sunmaktan başka bir nedeni yoktu. Tek beklentimiz adil yargılamaydı. İlk anından itibaren hukuksuzluklarla başladık. Duruşma salonuna X-ray cihazından sinyal vermeden girmemiz bekleniyor. Bunu kabul etmedik ve edemeyiz. Bizler avukatız. Yargılamanın asli kurucu unsurlarıyız. Mesleğimize dönük itibarsızlaştırma çabasını da kabul etmedik. Uzun süre bunun mücadelesini verdik. Daha sonra mahkeme başkanının talimatı olmadığı yönünde bir ifadeyle karşılaştık. İçerideki görevliler de başkan tarafından talimat verildiğini söylemişlerdi sonrasında aranmadan içeri girebildik. Ancak bir önceki celse verilen ve hukuki olarak dayanağı olmayan asil avukatların yanında, yetki belgesiyle duruşmaya katılan avukatların duruşmaya kabul edilmeyeceği yönündeki karardan geri adım atılmayacağını öğrenince meslektaşlarımızın olmadığı yerde kalmamızın doğru olmayacağı için duruşma salonunu terk ettik. Herkesin uzun zamandır istediği bir görüntü var. Avukatsız yargılama yapıyorlar. İçerisi bomboş. Sadece sanık avukatı var. Tek müşteki avukatı yok. Böyle bir yargılamayı kabul etmeyeceğiz. Yasal bütün yöntemleri kullanacağız" dedi.