Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Kayseri'de

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, çeşitli ziyaretler için Kayseri'ye geldi. Vali Gökmen Çiçek'i makamında ziyaret eden Erbaş, "Anadolu'muzun en güzel şehirlerinden biri olan Kayseri'de bulunmaktan duyduğum bahtiyarlığı ifade etmek istiyorum. Kayseri'ye çok geldim ama bugünkü gelişim sebebimiz hayırlara vesile olacak bir ziyaret. Öncelikle hiçbir ile nasip olmayacak yoğunlukta bir program gerçekleştireceğiz. Şimdiye kadar hiçbir ilde 800 hafız kardeşimizin programlarını yapmamıştık. Bu Kayserimiz ve ülkemiz için çok büyük bir zenginlik. İnşallah hafızlık merasiminde kendileriyle olacağımız gençlerimiz gelecekte ülkemiz için çok faydalı işler yapacaklardır. Burada çeşitli açılışlar yapacağız. Özelikle camilerimizin aydınlanma ve ısınma ihtiyaçlarını gidermek için bir hayırsever sahibimizin güneş enerjisi ve güneş paneli isimli projeyi üstlenmiş olması bizi mutlu ediyor. Bu proje belki de Türkiye'de ilk örnek proje alacak. Bugün bu projenin de temelini atacağız" diye konuştu.

'VATANINI, EZANINI VE BAYRAĞINI SEVEN GENÇLER YETİŞTİRECEĞİZ'

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kocasinan ilçesinde Hz. Amine Hatun 4-6 yaş Müstakil Kur'an Kursu açılışına katıldı. Erbaş, "Diyanet İşleri Başkanlığı olarak milletimize her alanda hizmet etmeye gayret ediyoruz. Sizlerin, vatandaşlarımızın ve toplumumuzun büyük bir arzu ve talebi ile yaklaşık 9 yıldır yaptığımız 4-6 yaş kuran kursları eğitimi gittikçe artıyor ve ivme kazanıyor. Tabii ki burada sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa'nın bizlere göstermiş olduğu hedef çalışmalarımızın daha da ilerlemesine vesile oluyor. Hedef nedir? Efendimiz buyuruyor ki 'çocuklarınız 7 yaşına gelinceye kadar onlara temel dini bilgileri ve değerlerimizi öğretiniz' Abdest nasıl alınır? Namaz nasıl kılınır? Rabbimizin, peygamberimizin kim olduğunu onlara öğretmemizi tavsiye ediyor. 4-6 yaşındaki çocuklarımıza yönelik eğitimlerimizi, peygamber efendimizin bu tavsiyesini yerine getirmek üzere yapıyoruz" diye konuştu.

'15 SENE SONRASININ GENÇLERİ BURADA YETİŞECEK'

Bu tür yapılara tüm kentlerde sahip çıkıldığını belirten Erbaş, şöyle konuştu:

"İşte burada kaymakamımız, belediye başkanımız, hocalarımız ve müftülerimiz el birliği ile bu güzel faaliyetlere sahip çıktı. Peygamber efendimizin şu müjdesine nail oluyorlar; insan ölünce amel defteri kapanır ama üç kişinin amel defteri kapanmaz. Bunlardan biri ilim adamları yani alimler, ikincisi hayırlı evlat yetiştiren anne ve babalar ve üçüncüsü de sadaka-ı cariye sahibi hayır hasenat insanları. Hz. Amine Hatun 4-6 yaş Kuran Kursu hizmet ettiği müddetçe bu kuran kursunu yaptıran herkes buradan istifade edecek. Amel defterlerine sürekli sevap yazılmaya devam edecek. Hak vaki olduğunda amel defterleri kapanmayacak. Bu peygamber efendimizin vaadidir. Onun için milletimiz peygamberini çok seviyor. Peygamberimizin insanlığa kazandırdığı değerleri  daha iyi anlamaya ve yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Bundan 15 sene sonrasının gençleri burada yetişecek. Kendini bilen, Rabbini bilen, peygamberini bilen, kitabını bilen, büyüklerini sayan, küçüklerini seven, vatanını, ezanını ve bayrağını seven insanlar yetiştireceğiz. Allah birliğimizi daim eylesin. Vatanımızı milletimizi vahdet, tevhit ve birlik içerisinde en güzel faaliyetleri yapan insanlar olarak vatanına, milletine hizmet etmeyi hepimize nasip eylesin inşallah."

'GÜNEŞTEN ÇOK ÖNEMLİ BİR ENERJİ ELDE EDİYORUZ'

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kayseri'nin İncesu ilçesinde 1,4 megavatlık Güneş Enerji Santrali temel atma törenine katıldı. Proje kapsamında santralden üretilecek enerjiyle camilere ücretsiz elektrik verilecek. Törende konuşan Erbaş, "81 ilimiz, 922 ilçemiz 40 bin köyümüzde camilerimizin hem ısınmasını hem de aydınlanmasını sağlamak için sıkıntılar yaşıyoruz. Peygamber Efendimizin 'hayrı gösteren yapan gibidir' hadisi şerifi var. Ahmet Bey bunu sadece göstermekle kalmıyor, aynı zamanda yapıyor ve teslim ediyor. Cenabıhak, kendisinden razı olsun. Kayserimiz buna inşallah öncülük yapacaktır. Bu çalışmalar ile devletimize katkı sağlamış olacağız. Cenabıhakkın ücretsiz, bedava yaratmış olduğu güneşten çok önemli bir enerji elde ediyoruz. Bu ne kadar güzel bir imkan. Kur'an-ı Kerim'de bir ayeti kelimeye baktığımız zaman rabbimiz buyuruyor ki, 'Rabbinizden mağfirete koşunuz' İşte burada mağfirete koşuş var. O koşturmanın sonunda cennet vardır. O koşturma sizi cennete ulaştırır. Bizim amacımızda bu değil mi? Yeryüzünde yapmış olduğumuz faaliyetlerle, amellerle Rabbi'mizin rızasını kazanmak değil midir? Müslüman olarak amacımız budur. Biz bunun için yaratıldık" diye konuştu.

Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ölmeden önce hayattayken insanlığa ne kadar güzel hizmet edersek, geride ne kadar eser bırakırsak bu eserlerimiz insanlığa hizmet ettiği müddetçe ölsek de ölmeyiz. Ölsek de yaşamaya devam ederiz. Neden? Çünkü amel defterimiz kapanmayacak. Peygamber Efendimizin müjdesi var. İnsanlığa hizmet için yapılan her türlü faaliyetler, insan ölse de amel defterinin açık kalmasına vesile olacaktır. Bu müjdeyi peygamberimizin hadisi şerifinden öğreniyoruz."

ERBAŞ, HAFIZLIK İCAZET MERASİMİ'NE KATILDI

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kadir Has Kongre Merkezi'nde 17 okuldan 800 öğrencinin bulunduğu 'Hafızlık İcazet Merasimi' programına katıldı. Törende konuşan Erbaş, "Kur'an-ı Kerim'in manasını anlayabilmek için gayret içinde olmalıyız. Çünkü o bizim için bir hayat rehberidir. Mehmet Akif, 'Beşerin derdine derman olur ancak Kur'an, onsuz artık canavardan da beterdir insan' diyor. Ülkemizde Kur'an-ı Kerim'i okuma azminin ve ona olan ilginin artması bizleri bahtiyar etmektedir. Dolayısıyla milletimize ve bu alanda çalışan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Kur'an-ı Kerimi ezberlemek ve hafızlık, Allah tarafından bir insana verilebilecek en büyük nimet ve gayedir. Cenabı hak, hafızlar vesilesiyle Kur'an-ı muhafaza ediyor" diye konuştu.

'3 KİŞİNİN AMEL DEFTERİ AÇIK KALACAK'

Hafızları tebrik eden Erbaş, sözlerine şöyle devam etti:

"Değerli kardeşlerim, hafızlığınız mübarek olsun. İnşallah hafız oldunuz. Hafız olarak yaşamayı ve ömrünüzün sonuna kadar hafızlığınızın değerini ve kıymetini bilip onun karşılığını vermeyi Allah sizlere nasip eylesin. Sizleri, hocalarınızı, anne ve babalarınızı tebrik ediyorum. Ülkemizde 2 bin civarında yatılı Kur'an kursumuz, 30 bin civarı da gündüzlü Kur'an kursumuz var. Hepsi için gönül veren, hayır sahiplerimizi tebrik ediyorum. Yüce peygamberimizin onlar için müjdelediği hadisinde, 'İnsanlar öldükten sonra amel defterleri kapanacak. Ancak 3 kişinin amel defteri açık kalacak. Bunlardan birincisi ilminden istifade edilen, eser bırakan, talebe yetiştiren ilim adamları. Bir diğeri sadakayı cariye sahipleri. Cami, okul, Kur'an kursu yaptırıp insanlığa hizmet edecek eserler bırakmış kimseler. Üçüncüsü, hayırlı evlat yetiştiren anne babalar. Bu hafızlarımızın anne ve babalarına ne güzel müjdedir. Sizleri tebrik ediyorum. Müjdeniz mübarek olsun. Bu müjdeyle inşallah amel defterleriniz hep açık kalır."

'HER BİRİNİZ BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİSİNİZ'

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Erciyes Üniversitesi Sabancı Kültür Sitesi'nde üniversite öğrencileri ile bir araya geldi. Programda konuşan Erbaş, "Sizler bu ümmetin istikbalisiniz. Biz sizlere ne kadar iyi hizmet eder, ne kadar iyi rehberlik yaparsak sizler de inşallah istikbale daha iyi hazırlanacaksınız. İstikbali sizlere güvenle emanet edeceğiz. Her biriniz ilim için buradasınız. Üniversiteler ilmin ve irfanın dışarıya açılan kapısıdır. Üniversiteler, şehirlerin ilim irfan merkezleridir. Dolayısıyla farklı yerlerden geldiniz. Üniversitenin şehirlerde bulunmasının en büyük faydası, şehrin mozaiğinin sürekli değişmesine, gelişmesine ve büyük bir kaynaşmaya vesile olmasıdır. Her biriniz bizim için çok önemlisiniz. Genç, Farsça'da 'hazine' demekmiş. İşte sizler bizim hazinelerimizsiniz" diye konuştu. Erbaş, sözlerine şöyle devam etti:

"Bizim medeniyetimiz ilim medeniyetidir. İslam ilmi ahlakla, hakla ve hukukla birlikte yürürse İslam'da ilmin önemi o zaman ortaya çıkar. Ahlaktan, haktan ve hukuktan kopuk bilgi felaket getirir. Atom olarak ortaya çıkar. Japonların başına düşer. İki tane şehri yok eder. İşte şu anda iki ülke arasında bir savaş var. Neden olduğunu görmüyor muyuz? Masumların üzerine nasıl bombalar atılıyor? Acaba orada bize silah sıkan birisi var mı, yok mu? diye hiç bakılmadan nasıl binlerce masum ölüyor. İkinci Dünya Savaş'ında 60 milyon insanın öldüğü söyleniliyor. Bu 60 milyon insan savaşan insanlar mıydı? Ne kadarının eli silah tutuyordu? İslami ilim insana savaşın bile ahlaklı olmasını öğretiyor. Bakınız kitaplarda savaş ahlakı başlıklı bölümlerde, 'Ey İslam askeri sakın ha savaş meydanında kadınlara, yaşlılara, çocuklara, elinde silah olmayan insana, hayvanlara ve yeşile dokunmayacaksın' der. Yani sınırları geniş tutuyor. O yüzden bizim askerimiz masum insanlara zarar gelmesin diye kılı kırk yararcasına şehit olmayı göze alıyor."