Geri Dön
Gündem 'Düşük ayarlı sahte altın' iddiasına açıklama: Odanın izniyle getirilen ürünleri satıyoruz

'Düşük ayarlı sahte altın' iddiasına açıklama: Odanın izniyle getirilen ürünleri satıyoruz

Diyarbakır'da, çok sayıda düşük ayarlı sahte altın olduğu iddiası ve şikayetiyle polisin operasyon düzenlediği kuyumcu dükkanın işletmecisi Yunus Tatlı (32), iş yerinde 'Kuyumcular Odası'nın izniyle getirilen ürünleri sattıklarını belirtip,  hem rakipleri hem de oda başkanlığı tarafından hedef gösterildiklerini öne sürdü. Kriminallerin sonuçlarını bekleyeceklerini söyleyen Tatlı, "Basınla da paylaşacağız inşallah. Yani bu dezenformasyona, yalana ve iftiraya niye ihtiyaç duyuldu ? Çünkü oda başkanlığının piyasaya süreceği projeler önündeki en büyük takoz onlar için biziz" dedi.

'Düşük ayarlı sahte altın' iddiasına açıklama: Odanın izniyle getirilen ürünleri satıyoruz

Olay, 10 Ağustos'ta Bağlar ilçesi Emek Caddesi'ndeki kuyumcu dükkanında meydana geldi. İddiaya göre, işletme için 'Düşük ayarlı sahte altın satılıyor' diyerek polise şikayette bulundu. Ekipler, ihbarlar üzerine, Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası (DİKO) Başkanlığı'ndan rapor istedi. Verilen raporun ardından 2 aylık çalışma yapıldı. Polis, kuyumcu dükkanına öğle saatlerinde operasyon düzenledi. İş yerindeki aramalarda, düşük ayarlı sahte altınlar olduğu iddiasıyla numuneler alındı. Toplanan ürünler, incelenmek üzere kriminale götürüldü.

'ÜRETİCİ DEĞİLİZ, GELEN ÜRÜNLERİ SATIYORUZ'

25 yıllık dükkanın işletmecisi Yunus Tatlı, durumun çarpıtıldığını, hem rakipleri hem de oda başkanlığı tarafından hedef gösterildiklerini belirterek, "Diyarbakır halkı bizi tanır. En fazla yoğun müşteri potansiyeline sahip kuyumcuyuz. Halka vicdanlı satış yapmaya devam ediyoruz. Hepimiz aynı yerden, bütün kuyumcular olarak, derneğin, dernekten geçen, derneğin iznini alıp piyasaya ürün getiren toptancılardan ürün almaktayız. Sonuçta biz, bir üretici değiliz ve düşük ayar olma ihtimali de sıfır. Çünkü biz toptancı değiliz. Biz, üreticilerin getirdiği ürünleri satmaktayız. Yani odanın izniyle getirilen ürünleri satmaktayız. Yani bu dezenformasyona, yalana ve iftiraya niye ihtiyaç duyuldu? Çünkü oda başkanlığının piyasaya süreceği projeler önündeki en büyük takoz onlar için biziz. Oda başkanlığının gelip fahiş, açık aralıklı fiyatlarla ilgili bizlerle orta yol bulması gerekir ve de bahsettiği poşetli ve poşetsiz, 50 yıldan belki de 100 yıldan beridir Türkiye Cumhuriyeti'nin her tarafında satılan, çeyrek, yarım ve cumhuriyetleri poşetleyip, bundan rant elde etmesinden ve bizlerin de bu rantın karşısında, dik duruşumuzdan taviz vermeden kaldığımızdan dolayı, özellikle bizler tercih edildik. Kriminallerin sonuçlarını bekleyeceğiz. Basınla da paylaşacağız inşallah. Kendisi, önceden bu tezgahı hazırladığı için polislerin buraya yaptığı operasyonda aldığı numuneler, daha buradan çıkmadan basına hazır bir şekilde demeç vermesi, aslında tezgahın büyüklüğünü gösteriyor" diye konuştu.

'SİSTEME KARŞI ÇIKAN KUYUMCUYU DARBETTİ' İDDİASI

Öte yandan DİKO Başkanı Mehmet Yüksel (46) tarafından geçen aylarda 'nöbetçi kuyumcu' sistemi başlatıldı. Ancak iddiaya göre, bu sisteme bazı kuyumcuların karşı çıktı. Ardından sosyal medyada yayımlanan ve birçok kuyumcunun tepki gösterdiği öğrenilen görüntülerde, DİKO Başkanı Mehmet Yüksel, Bağlar'da bir kuyumcunun önüne geldi. Kapalı olan kuyumcunun kepenklerine tekme atıp "Aç aç" diye seslendi. Kepenklerini açan işletmecinin yanına ilerleyen Yüksel'in, tokat atarak küfrettiği görüldü.

'AİLE İÇİ DURUMU BİZE KARŞI KULLANIYORLAR'

DİKO Başkanı Mehmet Yüksel, çevredekilerin cep telefonuyla çekilen görüntülerle ilgili yaptığı açıklamada, işletmecinin yeğeni olduğunu söyleyerek, "Öz yeğenim bu kişi, sisteme uymadığı için kızdım. Diyarbakır Kuyumcular Odası olarak düşük ayarlı altınlarla mücadele ediyoruz. Bu yolda her iftiraya, her karalamaya hazır olarak girdik. Duyduğumuza göre 1 yıl önce benim yeğenim olan A.Y., pazar günü güvenlik nedeniyle bana ait olan dükkanı açmış ve darphane ürünü dışında satış yapmıştır. Ben de bu konuda hassas olduğum için dayanamayıp dükkana gidip istemeyerek kızdım. Şu an ise 1 yıl önceki bu videoyu bizi karalamak için kullanıyorlar. Kendi sahtekarlıklarını örtbas etmek için bunu kullananları ve tamamen aile içi olan bu durumu bize karşı kullanan kişileri kınıyorum" dedi.