Geri Dön
Gündem İzmir'deki 'Kökünü Kurutma Operasyonu'nda 202 gözaltı

İzmir'deki 'Kökünü Kurutma Operasyonu'nda 202 gözaltı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'de 36'ncısı, İzmir'de ilki gerçekleştirilen 'Kökünü Kurutma Operasyonu'nda 225 hedefin 202'sinin gözaltına alındığını söyledi. Türkiye'nin uyuşturucu ile mücadelesinin süreceğini belirten Soylu, "Kimse acıma beklemesin. Acırsan acınacak duruma düşersin. Uyuşturucuya karşı sert mücadelemiz devam edecek" dedi.

İzmir'deki 'Kökünü Kurutma Operasyonu'nda 202 gözaltı

İçişleri Bakanı Soylu, İzmir Emniyet Müdürlüğü'nce 'Kökünü Kurutma Operasyonu' başlatıldığını duyurdu. İl Emniyet Müdürlüğü Kent Güvenlik Yönetim Sistemi binasındaki toplantıda Bakan Soylu'nun yanı sıra Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Jandarma Genel Komutan Yardımcısı Orgeneral Ali Çardakçı, Vali Yavuz Selim Köşger, Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanı İbrahim Seydioğulları da yer aldı. Operasyon kapsamında 225 hedefin 202'sinin gözaltına alındığını belirten Soylu, "Bu mübarek gecenin sabahında 'Kökünü Kurtarma Operasyonu'nun 36'ncısını İzmir'de gerçekleştirdik. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda İzmir İl Emniyet Müdürlüğü'müz ve İzmir İl Jandarma Komutanlığı'mızla toplam 1472 personelin katılımıyla, 24 dedektör köpeği, hava araçlarıyla birlikte sabah saat 06.15'te başlayan operasyonda 225 hedefimiz, 136 da girilecek yer söz konusuydu. 202 hedefe ulaşıldı ve gözaltına alındılar. Bu nedenle İzmir İl Emniyet Müdürlüğü'müz ve İzmir İl Jandarma Komutanlığı'mızı tebrik ediyorum. Sabah itibarıyla Vali'miz, Emniyet Genel Müdürü'müz, Jandarma Genel Komutan Vekili'miz, Narkotik Daire Başkanı'mız, İzmir İl Emniyet Müdürü ve İzmir İl Jandarma Komutanı'mız ile birlikte operasyonun seyrini takip ettik. Allah'a çok çok şükür, kazasız belasız tamamladık. Bu Türkiye'deki 36'ncı 'Kökünü Kurutma Operasyonu'" dedi.

Şu an cezaevlerinde birçoğu 'uyuşturucu imal ve ticareti' suçundan 222 bin tutuklu bulunduğuna dikkat çeken Bakan Soylu, "2022 yılında 2 bini İzmir'de 29 bin 800 kişi tutuklandı. Türkiye uyuşturucuyla mücadeleyi Cumhurbaşkanı'mızın talimatları, liderliği ve ortaya koyduğu iradeyle birlikte tüm hükümetimizle amansız bir şekilde sürdürmektedir" diye konuştu.

'TÜRKİYE, DÜNYAYA ÖRNEK OLUYOR'

Türkiye'nin, uyuşturucuyla mücadelede dünyaya örnek olduğunu kaydeden Bakan Soylu, "Avrupa ve Amerika, büyük uyuşturucu nakillerinin dışında uyuşturucunun kendi içlerinde dağıtımı dahil olmak üzere teslim olmuş durumdadır. 2017 yılında 941 olan uyuşturucuya bağlı ölümler 2021 sonu itibarıyla 250 rakamındadır. Türkiye, bu oranı 4'te 1 oranında düşürmüştür. Bu da milyonda 4,5 demek. Amerika'da bu oran, 90 katı fazlası, milyonda 324'tür. Avrupa ortalaması milyonda 29'dur. Almanya ise milyonda 29,6'dır. Türkiye, bu konuda Avrupa ve Amerika'nın dünyanın içinde bulunduğu iklime teslim olmamaktadır. Son 4 yılda 124 bin metruk binanın 110 bini yıkılmış veya restore edilmiştir. Geri kalan 14 bin binanın rehabilitasyon ve yıkım işlemleri valiliklerimiz ve ilgili yerel yönetimlerce devam etmektedir. Türkiye, dünyaya uyuşturucuyla mücadelenin nasıl olduğunu göstermektedir ve göstermeye devam edecektir. Terörle nasıl mücadele etmişsek ve ülke sınırlarımız içinde terörü etkisiz hale getirmeyi sağlamışsak şimdi de uyuşturucuyla mücadeleyi dünyaya aynı terörle mücadele ettiğimiz, birçok terör örgütüyle aynı anda baş ettiğimiz gibi uyuşturucuyla mücadeleyle nasıl başarılı olduğumuzu dünyanın pes ettiği noktada örnek olarak göstermiş bulunmaktayız" dedi.

'KİMSE ACIMA BEKLEMESİN'

Gençleri ve çocukları uyuşturucudan koruyacaklarının altını çizen Bakan Soylu, "Milletimiz bize itibar etsin. Bu konularda gençlerimizi, çocuklarımızı ve gelecek nesillerimizi uyuşturucu illetine karşı muhafaza edip, korumak bizim sorumluluğumuz ve namus borcumuzdur. Kimse acıma beklemesin. Acırsan acınacak duruma düşersin. Uyuşturucuya karşı sert mücadelemiz devam edecektir. Bunun altını çiziyorum. Türkiye hem etrafındaki coğrafyaya hem de dünyaya uyuşturucuyla nasıl mücadele edildiğini ve arzın nasıl kesildiğini en önemli örneğini gösterme kararlılığı içerisindedir" diye konuştu.

İzmirlilere de seslenen Bakan Soylu, "Bu, İzmir'deki ilk 'Kökünü Kurutma Operasyonu'dur. Göreceksiniz, karşınızda çok olacağız. Devletin suç ve suçluyla nasıl mücadele ettiğini, hakim olduğunu özellikle uyuşturucu satanlara, dağıtıcılara ve imal edenlere nasıl muamele yaptıklarına şahit olacaksınız. İzmirli hemşehrilerimizin de bize itimat etmesini, rahat etmesini ve devletine güvenmesini arzu ediyoruz" dedi.

'DÜNYADAKİ TABLOYU HEP BERABER GÖRÜYORUZ'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İzmir programı kapsamında Kınık ilçesinde, 'Türkiye Yüzyılı'nda Muhtarlık Kurumunu Güçlendirme Çalıştayı'na katıldı. Çalıştayda İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, AK Parti İzmir milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı ve Cemal Bekle, AK Parti İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, MHP İl Başkanı Veysel Şahin, İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, Kınık Belediye Başkanı Sadık Doğruer ile muhtarlar yer aldı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, çalıştaydaki konuşmasında; muhtarların görevinin; devlet, millet, insanlık ve yetiştirildikleri coğrafyaya hizmetkarlık görevi olarak nitelendirildiğini belirterek, "Demokrasimizin mihenk taşı kıymetli muhtarlarımız ve dernek başkanları; sizlerle bir araya gelmekten duyduğum büyük gururu ifade etmek istiyorum. Muhtar denilince sadece yerel yönetimin en küçük hizmet birimi değil aynı zamanda merkezi idarenin de en güçlü birimlerinden birisi olan, her muhtarı kendi mesai arkadaşı olarak nitelendiren, hem meseleleri takip eden, hem talepleri anlayıp onları muhtarlarla çözme konusunda talimatlarını veren, iradesini ortaya koyan, Türkiye'de yepyeni bir anlayışı ve yepyeni bir hizmetkarlık modelini ortaya koyan, afetten uyuşturucuyla mücadeleye kadar, altyapıdan belediye başkanlarımızla mesai arkadaşlığına kadar çok önemli bir noktaya oturtan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın her birinize sevgileri, selamları var. Mübarek üç aylara girdik. Bu mübarek gece ve aylar hürmetine Cenab-ı Allah zorunuzu kolay etsin, bizi kötülüklerden de muhafaza etsin. Dünyadaki tabloyu hep beraber görüyoruz. Güçlünün güçsüzü ezdiği, Afganistan'dan Pakistan'a kadar Yemenden Lübnan'a kadar Orta Doğu'dan Orta Asya'ya kadar neredeyse bütün Müslüman coğrafyayı karmakarışık etmeye yemin etmiş, batının bütün sorunlarını doğuya yıkmaya çalışan bir anlayışla karşı karşıya olduğumuz apaçıktır. Allah'a hamdolsun ki bugün dünyada en çok insani yardım yağan ülke konumuna geldik. Dünyadaki birçok krizin çözülmesinde anahtar olan, Ukrayna-Rusya savaşı dahil olmak üzere bütün dünyanın gözünün içine baktığı, çözse de dünya bir dertten daha kurtulsa diye nitelendirdiği, Cumhurbaşkanı'mız önderliğinde Türkiye dünyadaki bu problemlere çare üreten tek ülke konumunda olmaktadır" dedi.

'KİMSEYE HAKSIZLIK YAPMADIK'

Dünyadaki 600 yıllık Osmanlı egemenliğine değinen Bakan Soylu, "Kimseye haksızlık yapmadık, sömürmedik. Hiçbir mazlumun ahını almadık. Gittiğimiz hiçbir noktada, 'Sizin atalarınız bize böyle bir şey yaptı' diye sitem eden, ecdadımızı kötüleyen bir söz duymadık. Bir insanımız dünyanın dört bir yanına gittiğinde, Türk olduğunu söylediğinde, ecdadımızın bize bıraktığı onurlu mirasının karşılığını görmektedir. Hem de bugün o onurlu mirası devam ettiren bir anlayışın mensubu olmanın karşılığını görmektedir. Bu önemli bir durumdur. Üzerimizdeki sorumluluk ve yükümlülük ağırdır. Büyük dağın büyük karı olur. Henüz daha yeni başladığımızı ifade etmek isterim. Ecdadımızın bize bıraktığı emaneti sürdürmek zorunda olduğumuzu ifade etmek isterim. Almanya'nın Mevlana’sı, Yunus Emre’si olsaydı İçişleri Bakanı böyle konuşabilirdi. Biz bir büyük milletin evlatlarıyız. Sorumluluğumuz büyüktür. Etrafımızdaki coğrafyayı ne kadar karıştırmak istediklerini biliyoruz. Onları bu ateş çemberinden çıkarmak da bizim sorumluluğumuzdur. Muhtarlarımız evlere filyasyonlara gittiler. Avrupa ve Amerika yaşlıları ölüme terk ederken, alışverişlerini hep beraber evlerine gidip yaparak, onlara 'Bu salgından etkilenip hastanelere düşmeyin' diye siz dediniz. Afetle karşı karşıya kaldığımızda ilk eli uzatan siz oldunuz. Almanya'da 1,5 yıl geçti hala selden etkilenen insanlara yardım gitmediğini takip ediyoruz. Bence onlardan daha zengin değiliz ama bütün dünya biliyor ki biz, onlardan daha insanız, daha çok insanı seviyoruz ve daha yardımseveriz. Siyasetin tanımlamadığı birçok görevi yapmayı kendi insanlık vazifemiz olarak görüyoruz" diye konuştu.

'HİÇBİR ŞEY SORMADAN HAREKET EDEBİLECEĞİMİZİ ERDOĞAN GÖSTERDİ'

Türkiye'nin dünyaya söyleyecek çok sözü olduğunu belirten Bakan Soylu, "21'inci yüzyılda bunu yapabileceğimizi hep beraber gördük. Biz burnumuzu Doğu Akdeniz'e sokacaktık da orada enerji arayacaktık. Türkiye'nin bir tek sondaj gemisini oraya yaklaştırmazlardı. Kıbrıs'ta kapalı barajı açık baraj haline getirecektik. Bütün dünyayı ayağa kaldırır, bizi oraya sokmamak için ellerinden gelen bütün fitneyi ortaya koyar, başka türlü saldırılarla bizi meşgul eder ve yapabileceklerimizi bize yaptırmazlardı. Azerbaycan'da kardeşlerimiz Karabağ hançerini göğsünden çıkarırken bizim onlara destek olmamızı engellerlerdi. Ayasofya'yı açarken, Ayasofya'yı açtırmamak için ellerinden gelen bütün fitneleri, ayak oyunlarını ortaya koyarlardı. Etrafımızdaki coğrafyada teröristler var. Yıllardan beri bu ülkenin büyümesini, gelişmesini, huzurunu, güvenini engellemeye çalışan bizzat Avrupa tarafından, Amerika tarafından desteklenen, orada bir devlet kurulması için her türlü oyunun, tezgahın düzenlendiği teröristler var. Biz onlardan izin almadan oraya girecek, orada kendi irademizi gösterecektik. Buna izin verirler miydi? Vermemek için gayret gösterdiler. Ambargo koydular. 'Tanklarınızı, uçaklarınızı sokamazsınız' dediler. Artık onlardan hiçbir şey sormadan hareket edebileceğimizi Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye onlara gösterdi. Resulayn'a kadar bütün terör örgütlerini temizleyiverdik. Eskiden olsa bize yapmadıklarını bırakmazlardı" dedi.

'AYAKLARIMIZIN ÜZERİNDE DURUYORUZ'

Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Afrin'de hatırlıyorum. Ambargo koydular, 'Mühimmatımız bitecek ne yapacağız' diye düşünürken, bu ülkenin artık eski ülke olmadığını, artık ayaklarının üstünde durduğunu bir şekilde gösterebilecek bir değişmeyi biz, Türk'ün kendi mühendisleri, bizim evlatlarımız en iyi mühimmatları ürettiler, bizim Mehmetçiğimizi orada yalnız bırakmadılar. Allah'a şükür bugün ayaklarımızın üzerinde duruyoruz. Yolculuğumuz yeni başlamıştır. Yıllardır iki ülkenin hemen yanı başımızda otoritesi yok. Suriye'nin ve Irak'ın, bölgelerinde otoriteleri yok. Buna rağmen Türkiye huzur içerisinde. Türkiye'ye toplam 51,5 milyon turist geldi. Pandemiye başladığımızda istihdam 26 milyondu, bugün 32 milyon. Türkiye'nin ihracatı 150 milyar dolardan 254,2 milyar dolara çıktı. Artık üreten bir ülke var. Eksiklerimiz aksaklarımız yok mu? Elbette ki var. Eksiksiz Cenab-ı Allah'tır, bu kadar saldırılara rağmen. Ekonomik, siyasal saldırılara rağmen. Yurt dışında bir moda başladı. Sürekli birtakım dergilerde Türkiye, Cumhurbaşkanımız aleyhinde birileri tarafından fırından çıkarılmış yazılarla propaganda yapılmasına rağmen Türkiye ayaklarının üzerinde durmaktadır. Hepimiz faniyiz ama öyle bir dönemden geçiyoruz ki, nasıl bundan 100 yıl önce bizim ecdadımıza, namusumuzu, ezanımızı, Anadolu'nun güzel topraklarını bıraktığı için dua ediyorsak, 100 yıl sonra da diyecekler ki; 'Darbe gördüler, her türlü saldırıyı gördüler, ekonomik ambargoları gördüler, 15 Temmuz'u, Gezi olaylarını, 17-25 Aralık'ı gördüler, Amerika'nın ve Avrupa'nın terör örgütlerini nasıl beslediğini gördüler. Pes etmediler, bize güçlü bir Türkiye bıraktılar. Ürettiler, didindiler, çaba gösterdiler. Türkiye'yi bu coğrafyada ayakta tuttular ve güçlü bir ülke bıraktılar' diyecekler. Bu neslin insanlarına 'Allah razı olsun onlardan' diyebilecekleri bir tablo bırakacağız" diye konuştu.

'15 ŞEHİDİMİZİN AY YILDIZLI TABUTLARLA TAŞINDIĞI TÜRKİYE TABLOSUNU YAŞADIK'

Eskiden, vatandaşın, 'Emekli maaşımı alabilecek miyim' endişesiyle beklediği anlar olduğunu hatırlatan Bakan Soylu, "Bankalarda otururlardı. Yağmur, çamur, kış... 'Ay sonu acaba Türkiye'nin parası olacak mı? Emekli maaşımı alabilecek miyim' diye endişe içerisinde beklerlerdi. Her gün 15 şehidimizin ay yıldızlı tabutlarla taşındığı, 'Ne olacak bu mesele' diye herkesin kafasının karıncalandığı bir Türkiye tablosunu hep beraber yaşadık. Bu ülkede Amerika'dan, Avrupa'dan parmak sallayanları hep beraber gördük. Bu ülkenin başbakanlarına, cumhurbaşkanlarına nasıl hakaret edildiğini, nasıl aşağılandıklarını, iftiralarla karşı karşıya kaldıklarını hep beraber gördük. Özal'a yapmadıklarını bırakmadılar. Rahmetli Demirel'in ailesine, eşine saldırdılar. Kim halkın adına, milletin adına bir şey söylüyorlarsa onu yok etmek için aldıkları talimatı yerine getirmeye çalışıyorlardı. Türkiye, çok zor günlerden geçti. Esas Menderes'i idam etmediler, bu milletin iradesini, geleceğini idam etmeye çalıştılar. Biz neyle mücadele ettiğimizi bilmiyor muyuz? Türklüğümüzü, Müslümanlığımızı kıskaca almaya çalıştılar. On yıllardır bunu yapmaya çalıştılar. İlk kez bir fırsat yakaladık. İlk kez, Cumhuriyet'in ilanından sonra Türkiye kendi ayağını, kafasını kaldırmaya çalıştı. Fırsat vermediler. Çöktüler. İlk kez Avrupa'yı böyle yakaladık" ifadelerini kullandı.

'İLK KEZ AVRUPA'YI BÖYLE YAKALADIK'

Türkiye'nin ilk kez Avrupa'yı gıda krizinde, tahıl krizinde 'Tayyip Erdoğan, Türkiye ne olursun bize yardım et' diye yalvardıkları bir dönemde yakaladığını söyleyen Bakan Soylu, "İlk kez yaşlılarını ölüme terk ederken yakaladık. İlk kez, 'Kışın nasıl ısınacağız' derken yakaladık. İlk kez bize hava atarken 'Biz 100 yıllık planlarımızı yapıyoruz' derken, bugün bir kışın planını yapamayacak kadar zafiyet içerisinde, aslında attıklarının hava olduğunu gördük. İlk kez demokrasinin beşiği olarak nitelendirilen İngiltere'nin, aslında demokrasinin beşiği olarak söylenmesinin büyük bir yalan olduğunu, 3 ayda 3 başbakanın demokrasiyle değiştirilmediğini, bu yalanların her birinin foyasının döküldüğü bir Avrupa'yı hep beraber gördük. Tayyip Erdoğan gibi sorunları çözme kabiliyeti olan bir liderle Türkiye, ilk kez dünyanın egemenlerini böyle yakaladı. Bir fırsat yakaladık. Bizden öncekilerden çok çalışmalıyız. Bizden sonrakinden de daha çok çalışmalı, daha fazla birlik olmalıyız. Birlik olanın Allah yanındadır. Birlikte rahmet vardır. Ondan sonra dünyadaki her şey bizim önümüzde açıktır. Birlik içinde, beraberlik içinde olmalıyız. Allah adildir, her şeyi görendir. Batıyı, Avrupa'yı ve dünyada kendini egemen hissedenleri ilk kez böyle yakaladık, altyapımız güçlü bir şekilde yakaladık. Bugün terör Gabar Dağı'ndan bir yandan temizlendi ama sadece temizlenmekle kalmadı. Bir yandan petrol çıkıyor. 100 milyon ton demir cevheri bulundu. 600 milyon dolarlık yatırım yapılıyor. Bir taraftan Orta Doğu'nun en büyük lojistik merkezi Diyarbakır'a kuruluyor. Diyarbakır'ın 3 sanayi sitesi var. Türkiye'deki bu gelişmeleri duyan Türkiye karşıtları, fitneciler, fesatçılar ne yapacaklarını şaşırıyorlar" dedi.





'TÜRKİYE, SÖYLEDİĞİ SÖZ ADALET HÜKMÜNDE OLAN BİR TÜRKİYE'DİR'

"Bizim büyüdüğümüz Türkiye böyle değildi" ifadesini kullanan Bakan Soylu, "Bizim büyüdüğümüz Türkiye, liderlerimizin alaşağı edildiği bir Türkiye'ydi. Acaba yarın ne olacak diye endişe ettiğimiz Türkiye vardı. Şimdi gelecek nesillerimize bırakacağımız Türkiye, ayakları üzerinde duran Türkiye'dir. Etrafındaki coğrafyaya umut olan Türkiye'dir. Söylediği söz adalet hükmünde olan Türkiye'dir. Anadolu insanının mayası sağlamdır. İyi bir istikamette gidiyoruz. Elbette ki bazı farklılıklarımız olabilir. Konulara bakış farklılıklarımız olabilir ama millete hizmet, vatanın müdafaası söz konusu olduğunda bizi bir araya gelmekten, konuşmaktan, üretmekten, gayret etmekten, gurur duymaktan hiçbir şeyin alıkoyabilmesi mümkün değildir. Yaratılmışların en şereflisi insandır. Ona hizmet etmek, onu yaratana hizmet etmek demektir. İnsana hizmet etmek de bir ibadettir. Bazen sitem ediyorlar, alıyorsunuz içinize atıyorsunuz. Bazen teşekkür ediyorlar. Bu sizi şımartmıyor. Tam tersi gayret ortaya koyuyorsunuz. Yaptığımız iş, Allah rızası bir iştir. Karşı karşıya kaldığımız olaylar çerçevesinde başka hiçbir ölçüsü yoktur. Bizler bu güzel Cumhuriyet'in kuruluşuna yetişemedik. O emeği veren insanların torunlarıyız. Onların anılarını, fedakarlıklarını dinleyerek büyüdük ama biz de Cumhuriyet'in 2'nci yüzyılına adım atıldığına şahitlik eden bir nesiliz. Onlardan aldığımız mirası geleceğe taşıyacak olan bir nesiliz" diye konuştu.

 

'AMERİKA VE AVRUPA UYUŞTURUCUYA TESLİM OLMUŞ'

Pandemi sürecine değinen Bakan Soylu, "Her meselenin parayla çözülmediğini salgın sürecinde gördük. Türkiye olmasaydı tahıl krizi çözülemiyordu. Göç meselesinde gördük. İngiltere 30 bin göçmeni geri göndermedi. Biz yalnız geçen yıl 125 bin kaçak göçmeni uçaklarla kendi ülkelerine gönderdik. 2016'dan bugüne kadar 425 bin kaçak göçmeni sınır dışı ettik. Ne Libya meselesini çözebildiler, ne Karabağlar'daki zulmü giderebildiler. Buraya saat 06.00'da geldim. Yaklaşık 1472 kahraman polis ve jandarmamız, İzmir'de bir uyuşturucu operasyonu nedeniyle 'Allah ayağınıza taş değdirmesin' diyerek 225 uyuşturucu satıcısını yakalayıp, adalete teslim etti. Amerika ve Avrupa uyuşturucuya teslim olmuşlardır. Amerika'da yılda 110 bin kişi uyuşturucudan ölüyor. Milyonda 324. Avrupa'da milyonda 29. Bizde milyonda 4,5. Amerika'nın 90'da biri. Avrupa'nın 7'de biri. Biz bu mücadeleyi yapıyoruz. Avrupa, eroine bedava şırınga vermeye başladı. Uyuşturucu kullanmak serbest, dağıtmak serbest. Sigara satan yerler gibi 'narko-shoplar' açmışlar. Her kafeteryada uyuşturucu kokusundan içeriye girilmiyor. Teslim olmuşlar. Şimdi biz iflahlarını kestik. Eroinin rotası değişti. Türkiye'ye artık çoğunlukla giremiyor, başka rotalardan gitmek durumunda kalıyorlar. Bütün ilçelerimizi risklere göre ölçüyoruz" dedi.

'TÜRKİYE'NİN ÖNÜNE GEÇEMEYECEKLER'

Uyuşturucu nedeniyle yakalananlarla ilgili konuşan Bakan Soylu, "Her yakaladığımızla anket yapıyoruz. Dünyada böyle bir şey söz konusu değil. Adım adım takip ediyoruz. Bundan 5-6 yıl önce Cumhurbaşkanımızla beraber terörle mücadelede yeni bir konsepte geçince, 'İnlerine gireceğiz' dediğimiz zaman 'Terör örgütünü yerinde bitireceğiz' dediğimiz zaman kimse inanmamıştı. Cudi Dağı'nı temizledik. Elinizi atıyorsunuz, toprağın üzerinde kömür var. Yıllarca bizi bunlardan yoksun bıraktılar. Şimdi çıldırıyorlar. Niye? Türkiye, kendi arabasını yapıyor, kendi gazını çıkarıyor. Daha fazla çıldıracaklar. Bir değil, bin tane derdi de olsa Türkiye'nin önüne geçemeyecekler. Karadeniz'de terörist vardı. İnsanlar yaylaya çıkamıyordu. Bir tek terörist kalmadı. Hiç merak etmeyin Türkiye'de 105 civarında terörist kaldı. 29 Ekim 2023 tarihinde Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında bu ülkenin dağlarında PKK'lı bir tek terörist kalmayacak. Biz ne yaptığımızı biliyoruz. Onlar İHA'ların SİHA'ların, Mehmetçiğimizin neler yapacağını göremediler. Sadece ocak ayı içinde 120 barınak ve sığınağı tarumar ettik. Kar, yağmur eksi 50 derece, eksi 40 derece hiçbir önem taşımıyor. Bambaşka bir noktaya geldik. Hep beraber sağladık bunu. 2023 yılında uyuşturucuyla mücadelenin de kökünü kurutacağız" diye konuştu.

'BATI YEDİĞİNİN DİYETİNİ ÖDEMEYE BAŞLADI'

Bakan Soylu, 2017'de yaptığı konuşmayı hatırlatarak, "Okullarımızın önünde eğer uyuşturucu satıcılarını, polislerimiz görürse ayaklarını kırsınlar' dedim. İçişleri Bakanı böyle bir söz söyler mi? Söyler. Niçin söyler? Bir ana gelip, eğer 'Oğlum beni dövüyor. Allah'ını seversen beni kurtar derse' söyler. Ben ana evladı değil miyim? Kararlılığımı nasıl ifade edeceğim? Kim ne söylerse söylesin. 225 uyuşturucu satıcısı yakalandı. Tam 5 aylık projeli operasyon. Bu İzmir'de ilk yapacağımız operasyon değil. İzmir'e buradan söylüyorum. Enselerinde olacağız. Bu yıl burada kökünü kurutana kadar devam edeceğiz. Yüz kere gelmem gerekiyorsa yüz kere geleceğim. İpin ucunu yakaladık. İpin ucunu yakalamadan konuşmam. İlk kez rakamlar yukarıdan aşağıya düşmeye başladı. İlk kez bütün rakamlarda çok büyük kırılmalar yaşanıyor. Bu ülkede 124 bin metruk bina var. Bunun 90 bin küsurunu yıktık. 14 bin küsurunu rehabilite ettik. Yaptığımız araştırmaların tamamında yüzde 30 metruk binalarda kullanım çıktı. Yıktığımız için yüzde 20'ye geriledi. Duran arabalara operasyon yapmaya başladık. Terazinin kefelerinin yer değiştireceği zamana geldik. Batı yediğinin diyetini ödemeye başladı. Bugün Türkiye dünya mazlumlarına ümit olabilmektedir. Türkiye Yüzyılı inşallah hem kendimiz hem de dünya için refah, mutluluk ve istikrar ürettiğimiz bir yıl olacaktır" dedi.

'MUHTARLARLA İLETİŞİMİMİZLE PEK ÇOK MESELEYE HIZLICA MÜDAHALE ETTİK'

Hükümetin yönetim anlayışının milleti merkeze almak olduğunu ifade eden Bakan Soylu, "Son 15 gün içinde birkaç kez Şırnak'a gittim. Şırnaklılar şimdi Şırnak'ın petrol şehri olduğunu söyledi. Bu da başlangıç. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, önümüzdeki günlerde şehit jandarma Esma Çevik kızımızın isminin verildiği o bölgede çok önemli müjdeleri daha bizlerle paylaşırlar. Muhtarlarla bu kadar bir araya gelmemizi anlamayanlar, hatta alay edenler oldu. İşin özü muhtarlarla kurduğumuz iletişim sayesinde pek çok meseleye hızlıca müdahale ettik. Verimliliği arttırdık. Bu süreci planlı bir strateji dahilinde sürdürdük. 19 Ekim'i kıymetli Cumhurbaşkanımız 'Muhtarlar Günü' ilan etti. Valiliklerimizde bir vali yardımcısının, belediyelerde bir başkan yardımcısının muhtar taleplerinden sorumlu olmasını sağladık. Muhtarlarımız seçildi, 1 ay içinde muhtarlarımıza tek tip kartlar iletilmiş oldu. MUBİS olan 'Muhtar Bilgi Sistemi'mizi hizmete aldık. Yapılan başvuru 155 bine ulaştı. Maaşlarda iyileştirmeler oldu. Asgari ücretle denkleştirdik. Her meselede muhtarlarımızla el birliği içinde çalışıyoruz. Muhtarlarımızdan silah harcı alınmaması için bir yasal düzenleme yaptık. Cumhurbaşkanımız bir talimat daha verdi. Muhtarlık hizmet binalarını biz yapacağız. İlk 100'ünün temelini attık" diye konuştu.

'MUHTARLARIMIZA NE KADAR TEŞEKKÜR ETSEK AZDIR'

İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ise konuşmasında, "Kamu hizmetlerinin vatandaşlarımızla buluşturulmasında çok önemli bir vazife üstlenen kıymetli muhtarlarımızla bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın muhtarlık kurumuna verdiği önemi, binlerce muhtarımızla bir araya gelmesinden, çözüm bekleyen meselelere çözüm sağlamasından açıkça anlıyoruz. Allah gayretlerini boşa çıkarmasın. Muhtarlar toplantılarımızda tüm ilçelerimizde görevli muhtarlarla bir araya geliyor, sorunlarına çözüm arıyoruz" ifadelerini kullandı.

AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı da "İzmir'de 1090 muhtarımızla hizmet etmekteyiz. Kıymetli muhtarlarımız sizler bizim mahallelerdeki gözümüz, kulağımızsınız" dedi.

'ÇOK BÜYÜK BİR CAMİAYIZ'

Türkiye Muhtarlar Konfederasyon Başkanı Genel Sekreteri Osman Aydemir ise "Konfederasyonumuz olarak çatımızı kurduğumuz andan itibaren bütün bölgelerde yapılarımızı güçlendirdik ve toplantılar Sayın Bakanımız nezdinde gerçekleştirildi. Kendi kendimize yetebilme, kırsal kalkınma, hayvancılık, doğru tüketim, sıfır atık, toplumsal şiddet ve daha birçok konuda mahallelerimizle, köylerimizle iş birliği yaparak, iş birliklerini sağlamaya daha bilinçli hareket kabiliyetiyle ortaya koyacağız. Biz çok büyük bir camiayız. Bu çatının ayrıştırılmasına müsaade etmeyeceğiz" dedi.

SOYLU, 'EN İYİ NARKOTİK POLİSİ ANNE' PROJESİ İZMİR PROGRAMINA KATILDI

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İzmir programı kapsamında Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'En İyi Narkotik Polisi Anne' projesi İzmir programına katıldı. Programda Polis Armoni Orkestrası tarafından katılımcılara müzik dinletisi sunuldu. Orkestraya eşlik eden vatandaşlar keyifli anlar yaşadı. İçişleri Bakanı Soylu da müzik dinletisini izledi.

'BİR ÇOCUĞUMUZU FEDA ETMEYİZ'

Yapılan sunumların ardından konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "2016-2017 yılları arasında uyuşturucuya bağlı ölüm 941'e çıkmıştı. Cumhurbaşkanımıza çıktım ve durumu anlattım. Sürekli yukarı doğru giden bir grafik düşünün. Buna rutin önlemlerle cevap vermemiz durumumuzda çözemeyeceğimizi anlattım. 'Bu istikamette devam et' dedi. İstanbul'dan babam arayıp, 'Caminin önünde bonzaiden insanlar yatıyor' diyordu. Ben de o zaman çıkıp, okulların önünde uyuşturucu satanı görünce ayaklarını kırın dedim. Kıyamet koptu. 'İçişleri Bakanı böyle mi söyler' dediler. Tekrar söylüyorum. Öyle bir mücadele ortaya koyacağız ki çocuklarımızı kim zehirlemeye çalışırsa buradan tekrar söylüyorum. Okulların önüne kim pusu kurar çocuklarımızı zehirlemeye kalkarsa ayaklarını kırın, ayaklarını kırın, ayaklarını kırın. 941 olan sayı 4'te1 oranına düştü. Yeterli mi hayır. Bir çocuğumuzu feda edemeyiz" dedi.

'YAKALANAN UYUŞTURUCU SATICILARIYLA ANKET'

İlk kez değişik bir şey yapıp, yakaladıkları uyuşturucu satıcılarıyla anket yaptıklarına dikkati çeken Bakan Soylu, "Bu anketlerde yüzde 78'inin bir aile içinde yaşadığını, yüzde 91'inin annesinin ev hanımı olduğunu, yüzde 53'ünün merak ve özen nedeniyle uyuşturucuya başladığını, yüzde 73'ünün kullandığı maddeyi arkadaşından temin ettiğini öğrendik. Anne evde. Sen, evde kullanıyorsun. Demek ki biz, her anneye ulaşırsak, birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü kullanımda biz bunu engellemeye çalışırsak çocuğumuzu kazanabiliriz" diye konuştu.

'105'İN ALTINDA TERÖRİST KALDI'

Konuşmasında terörle mücadeleye de değinen İçişleri Bakanı Soylu, "Terörle mücadele ettik ve ediyoruz. Güneydoğu dahil olmak üzere Türkiye'nin büyük şehirleri dahil olmak üzere teröre diz çökerten, onu tasfiye noktasına getiren bir durumla karşı karşıyayız. Bugün dağlarımızın önemli bir bölümünde artık bir tek terörist yok. En önemli dağlardan bir tanesi Avanoslar'dı. Hatay'da hemen Suriye'nin karşısı Hatay'dan Adıyaman'a kadar kilometrelerce alanda terörist vardı. Cudi tertemiz. Tunceli'de 2, Gabar Dağı'nda 3 terörist kaldı. Türkiye'de 105'in altında terörist kaldı" dedi.

Bakan Soylu, Sağlık, Adalet, Milli Eğitim ve Aile Bakanlıklarıyla birlikte önümüzdeki 5 yıl için uyuşturucuyla mücadele programı hazırlamak için son noktaya geldiklerini de kaydetti.

'UYUŞTURUCUYLA SIFIR TOLERANSLA MÜCADELE'

Törende konuşan İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger de konuşmasında, "İlimizde kolluk güçlerimiz tarafından, 2021 yılında 582 eğitim programıyla 66 bin 487, 2022 yılında ise 1199 eğitim programıyla 112 bin 509 anne ve anne adayına ulaşılmıştır. Ülkemizin 3'üncü büyük metropol kenti İzmir diğer metropol şehirler gibi yüksek maddi kazanç getirisiyle hareket eden suç örgütlerinin hedefindedir. Kolluk birimlerimiz profesyonel bakış açısıyla, teknik imkanlarla donatılmış uzman personeliyle, ilgili mevzuat ve kanunlar çerçevesinde uyuşturucuya sıfır toleransla mücadele etmektedir. İzmir'de 2021 yılında 24 bin 859 olay meydana gelmiş ve 28 bin 954 kişiye adli işlem yapılmıştır. Bunlardan 3 bin 621 şahsa uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan işlem yapılmış ve 1443 şahıs tutuklanmıştır. 2022 yılında ise 24 bin 766 olay meydana gelmiş ve 30 bin 665 kişiye adli işlem yapılmıştır. Bunlardan 5 bin 82 kişiye uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan işlem yapılmış ve 2 bin 61 kişi tutuklanmıştır" açıklamasında bulundu.

BAKAN SOYLU GENÇLERLE BULUŞTU

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İzmir programı kapsamında 'İlk Oyum Erdoğan'a İlk Oyum AK Parti'ye' etkinliğine katıldı. TCDD Alsancak Sanat Galerisi'nde gerçekleştirilen programda Bakan Soylu, ilk kez oy verecek olan 18 yaşını doldurmuş gençlerle bir araya geldi. Programda gençlere seslenen Bakan Soylu, "Bugün sabah İzmir'e, 1472 polis ve jandarmamızın başlattığı, 225 uyuşturucu satıcısını yapılan dosyalar çerçevesinde gözaltına alabilmek için, Türkiye'nin birçok ilinde gerçekleştirdiğimiz Kökünü Kurutma Operasyonu'nun 36'ncısını yapmak için geldik. Her operasyonunun kendine ait bir riski vardır. Kapıyı itersiniz, arkasından ne çıkacağını bilemezsiniz. Operasyonun başarılı neticelenmesi için hep beraber geldik. 1.5- 2 saat içerisinde neticeyi aldık. Türkiye, işgal edilmek üzere olan bir ülkeyken büyük Atatürk ve silah arkadaşları, bu ülkenin asil milleti ile kurtuluş mücadelesini gerçekleştirdi. Dünyada Kurtuluş Savaşı'nı meclisin yönettiği ender ülkelerden birisiyiz. Cumhuriyet özgürlüğü, bağımsızlığı ortaya çıkardı. Ondan sonra da cumhuriyetin kalkınma mücadelesi gerekiyordu. Türkiye'yi işgal edemeyenler Türkiye'nin kalkınma mücadelesinin önünü tıkamaya çalıştı. Kendi sözlerini hakim kılmaya çalıştılar. Türkiye'yi hareket edemeyecek, belli ekonomik kabiliyetlerden çıkamayacak bir ülke haline getirmeye çalıştılar" dedi.

'BATI YILLARCA DOĞUYU PRANGA ALTINA ALMAYA ÇALIŞTI'

Batının yıllarca doğuyu pranga altına almaya çalıştığını belirten Bakan Soylu, "Batı, gerek sanayi devrimi, gerek attığı diğer adımlarla birlikte hem sanayinin hem edebiyatın hem sanatın hem üniversitelerin öyle bir merkezi oldu ki, egemenlik doğduğu an batıya geçti. Batı, doğuyu pranga altına almaya çalıştı. Bir pergel var, pergelin bir ayağı sabit. Bu Mevlana metaforudur. Avrupa şunu fark etti. Eğer ben pergelin sabit ayağını Anadolu'ya yaslar, diğer ayağıyla beraber etrafımdaki coğrafyada dönersem bu coğrafyanın tamamı teslim olur. Bunun içerisinde batı-doğu, din mücadelesi vardır. Türkiye o günden itibaren hep kalkınmaya çalışan bir ülke. Büyük bir zenginlik ve varlıktan geliyorsunuz. Dünyada birçok ülkenin selam durduğu ve size saygı duyduğu bir ülkeydiniz. Bu bir karakter. Türkiye o yıllardan itibaren hep borçlanarak bunu yapmaya çalıştı. Borcu verenler de egemenlik kurmaya çalıştılar. Tahakküm etmeye çalıştılar. Türkiye bir taraftan o egemenlere hak vermemeye çalıştı, bir taraftan da kendisini büyütmeye çalıştı" dedi.

'SİNEMALARDA HÜKÜMET MENSUPLARI İLE İLGİLİ FİLMLER OYNATILDI'

Ülkede yapılan darbeleri hatırlatan Bakan Soylu, "Darbeyi yaptıran kimdi? 15 Temmuz'u kim yaptırdıysa. 15 Temmuz'u Amerika yaptı. 'Hükümet illegal kişilere silahlar verdi, bunları bir yere gömdürdü. Zamanı gelince bu silahlarla üniversiteli öğrencilerini öldürecek' dediler. Bundan etkilenir misiniz? O yıllarda bunlar yaşandı. 'Üniversite öğrencilerini Et Balık Kurumu'nda kıyma makinelerine atıp kıyacaklar' dediler. İnsan etkilenmez mi bundan? Darbe oldu. Türkiye'nin bütün sinemalarında hükümetin mensupları ve aileleri ile ilgili filmler oynatıldı, hepsinin aleyhinde sözler söylendi. Neden biliyor musunuz? 'Amerika iki baraj yap' dedi. Adnan Menderes 27 baraj yaptı. Arkadaşlar ben Tayyip Erdoğan ile birlikte çalışıyorum. Geçen gün yağmur yağmadığı için ne kadar üzüldüğünü, endişe içinde olduğunu bire bir yaşayan bir kişiyim" ifadelerini kullandı.

'DÜNYA KRİZDEYKEN TÜRKİYE ALTYAPISINDAKİ YATIRIMLARI BIRAKMADI'

Her darbenin Türkiye'yi 20 yıl geriye götürdüğünü aktaran Bakan Soylu, "İnsanlar sürekli darbenin olduğu bir ülkeye yatırım yapmak isterler mi? İnsanlar çocukları üniversiteye göndermiyorlardı. Okullara göndermiyorlardı. 'Aman dikkat et' diyorlardı. Korku dolu bir nesil yetişti. Siz şu anda her şeyin konuşulduğu, tartışıldığı bir dünyada yaşıyorsunuz. Biz öyle değildik. Sobaya gidersiniz de 'cıs' derler ya. Bir şey söylemeye çekinirdik. Her gelişme meselesi evlerde bile korkuyla konuşulurdu. Çünkü dünyadaki borç sistemini Amerika yönetiyordu ve biz borçluyduk. Şimdi özgüvenimizin sebebi nedir biliyor musunuz? Tayyip Erdoğan bütün dünyanın bugüne kadar kabul ettiği, hiç kimsenin itiraz edemediği bir alanı sarsarak geliyor. Hafif bir kendimizi toparlayıp kendimize baktığımız andan itibaren onlara ihtiyacımız kalmadı. En büyük tedirginlikleri gaz üretecek bir Türkiye. Dağlardan petrol çıkıyor, yeraltı madenleri çıkıyor. Türkiye borçlu ülkeyken altyapısına yatırımlar yaptı. Dünyanın en büyük krizinin ortasında altyapısındaki yatırımları bırakmadı" diye konuştu.

'ATALARI NE DİYORSA BEBELERİ DE AYNI ŞEYİ SÖYLÜYOR'

Bakan Soylu, "Tayyip Erdoğan için ne dediler? Muhtar bile olamaz. Tarih hiç değişiyor mu? Ne zaman biliyor musunuz bu? 28 Şubat sürecinde kendisine siyasi yasak konulduğunda. Niçin? Bir şiir okuduğu için. Dün 6'lı Masa ne dedi? 'Tayyip Erdoğan bir daha aday olamaz' dedi. Bununla onun arasında bir fark var mı? Kaç yıl geçti? Ataları ne diyorsa, bebeleri de aynı şeyi söylüyor. Ataları nasıl mağlup olmuşsa bebeleri de aynı şekilde mağlup oluyor. Şimdi Türkiye, Cumhuriyeti'nin ilk yüzyılını bütün bu badirelere rağmen, ayaklarının üzerinde durarak iyi bir bilançoyla bitiriyor. Yeni bir yüzyıl başlayacak. Biz buna 'Türkiye Yüzyılı' diyoruz. 20'nci yüzyıldaki eksiklerimizi tamamladık, 21'inci yüzyıl altyapısını yaptık. Şimdi sadece koşacağız. Üreteceğiz" dedi.

'CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TÜRKİYE'DE BÜYÜK BİR DEVRİMİN ALTINA İMZA ATTI'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdiğini ifade eden Bakan Soylu, "Özgür, uçsuz ve bucaksız her şeyi düşünebiliyorsunuz. Zihninizde bunları tasarlayabiliyorsunuz. Bizi, zihinlerimiz prangalı büyüttüler. Tayyip Erdoğan, 'Başaramazsınız dediklerini başarırız, gerçekleştiremezsiniz dediklerini gerçekleştiririz' dedi. Türkiye'de büyük bir devrimin altına imza attı. Dünya pandemide tavada kızaran balık gibi dönerken biz Çanakkale Köprüsü'nü bitirdik. Yapılan eserlerin önemli bölümünü Tayyip Erdoğan borçlanmadan yaptı. Yap- işlet- devret yöntemiyle ekonomik bir akıl kullandı. Her şeye karşı çıkan, Keban Barajı'na, birinci boğaz köprüsüne karşı çıkan zihniyet aynı zihniyet. Türkiye'nin büyümesine, gelişmesine, serpilmesine karşı çıkan bu zihniyet batının Türkiye'deki tahakküm zihniyetidir. Kendi içinizde maçta galip gelebilirsiniz ama Tayyip Erdoğan, batıyı mağlup etti. Bu galibiyetlerin en şereflisidir. Bir daha batıyı böyle yakalayamayız. Amerika'nın Afganistan'dan kalkan uçağı Amerika'nın iflasıdır. Toparlayamayacaklar bir daha. Gittikçe kısır döngünün içerisine girecekler. Irkçılıkla, yabancı düşmanlığıyla, üretim arasında çelişkiden çıkamayacaklar. O arada patinaj yapıp duracaklar" ifadesini kullandı.

'AK PARTİ GENÇLİĞİ GÜMBÜR GÜMBÜR'

AK Parti gençliğinin motivasyonuna değinen AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli de "AK Parti gençliği gümbür gümbür maşallah. AK Parti gençliği İzmir'de bütün programlarda bu motivasyonu, heyecanı yansıtıyor. Türkiye'de AK Gençlik rüzgarı esiyor. İnşallah seçimde gençlerde de Türkiye'de açık ara birinci olacağız. Bunu görüyorum, inanıyorum. Hedefliyoruz hep beraber inşallah. Bize soruyorlar, seçim tarihi belirginleşti seçim hazırlıkları başladı mı? diye. Biz de tebessümle karşılık veriyoruz. Bizde seçim çalışmaları bitti. Hazırız. Pandemiye ve yaşanan olumsuzluklara rağmen teşkilat 4 yıldır sahadan ayrılmadı. Bütün sandık görevlilerimiz hazır. Bunları her ay, her hafta güncelliyoruz. İzmir teşkilatları bugüne kadar hep sandıklarına sahip çıkmıştır. 'Sandık namustur' kavramından hareketle başarıyla sandıklara sahip çıkmışlardır" dedi.