Geri Dön
GündemMattia Ahmet Minguzzi cinayeti davası 17 Temmuz'a ertelendi

Mattia Ahmet Minguzzi cinayeti davası 17 Temmuz'a ertelendi

Kadıköy'de alışveriş yapmak için gittiği bit pazarında uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybeden Mattia Ahmet Minguzzi'nin(15) ölümüyle ilgili davanın görülmesine devam edildi. 'Çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan 24'er yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan sanıkların 3'üncü kez hakim karşısına çıktığı duruşmada, Minguzzi ailesinin avukatı tarafından yapılan 'Reddi heyet' talebi değerlendirildi. Mahkeme Başkanı'nın davadan çekilmesine karar verilerek duruşma 17 Temmuz'a ertelendi.

Kadıköy'de İtalyan şef Andrea Minguzzi ile çellist Yasemin Akıncılar'ın oğlu Mattia Ahmet Minguzzi'nin uğradığı bıçaklı saldırıda öldürülmesiyle ilgili davanın görülmesine Anadolu 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşma salonunda baba Andrea Minguzzi, anne Yasemin Akıncılar Minguzzi, teyze Aylin Akıncılar İyiyazıcıoğlu, anneanne Binnur Semiz ve 18 yaşından küçük tutuklu sanıklar B.B. ve U.B. ile taraf avukatları hazır bulundu. Salonun dışında ise AK Parti İstanbul Milletvekili Tuba Durgut, CHP Genel Başkan Yardımcısı 14. Dönem Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, CHP İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez duruşmayı takip etti. Aileye destek için gelen vatandaşlar, 'Sokaklarda katil istemiyoruz' sloganları attı. Duruşmada, Minguzzi ailesinin Avukat Rezan Epözdemir 'Reddi heyet' talebinde bulundu. Duruşmaya verilen 15 dakikalık arada talebi değerlendiren mahkeme heyeti, Mahkeme Başkanı'nın davadan çekilmesine karar verilerek duruşma 17 Temmuz'a ertelendi.

'AİLENİN TALEBİ SADECE MAHKEME BAŞKANININ TARAFSIZLIĞIYLA İLİŞKİLİYDİ'

Duruşma sonrasında açıklama yapan Minguzzi ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, "24 Ocak'ta Ahmet Minguzzi hunharca, vahşice insan insan olma vasfına aykırı bir şekilde katledildi. Sonrasında Minguzzi ailesinin çok ciddi bir hukuki mücadelesi süreçle ilgili başladı. Aşamalarda bazı failler tarafından tehditler edildi. Mezara saldırıldı. Bizim kültürümüzde sosyalleşme sürecimizde değer yargılarımızla olmayacak şekilde aileye yani evladını kaybetmiş aileyi acıları dahi yaşanmasına müsaade etmeden sosyal medyadan tehdit mesajları geldi. Bununla ilgili hak arama özgürlüğümüzü kullandık. Failler yakalandı, tutuklandı bir kısmı hakkında mahkumiyet kararları verildi. Mezara saldırıldı duruşmaya gidilirken keza. Mesajı aldık. Ne yapmaya çalıştığınızı biliyoruz ama korkmuyoruz. Ahmet'in kanının yerde kalmaması için sonuna kadar zaman zemin, koşullar, konjonktür ne olursa olsun sonuna kadar hukuki mücadelemizi yapacağız demiştik. Bugün üçüncü duruşmaydı. 1 Mayıs'ta şikayetimiz sonucunda olay yerinde bulunan iki ayrı fail de tutuklandı. 103 gün sonra kamera kayıtlarını bizim sunmamızdan ve şikayetimizden sonra bu failler de tutuklandı. Onlarla ilgili soruşturma yürüyor. Ek iddianame gelecek. Bir sonraki duruşmaya kadar hukuki ve fiili bağ olduğu için müşterek halinde bu suç işlendiği için onlar da, 'Çocuğa karşı kasten öldürmeye yardım etme' suçundan tutuklandılar. O dosya da bu dosyayla birleştirilecek. Bir sonraki 17 Temmuz tarihindeki duruşmada diğer iki tutuklu failde kuvvet muhtemel yargılanacak. Sanıkların tutukluluk halleri devam 17 Temmuz'a duruşma bırakıldı. 5 tane de tanık dinlenecek. TÜBİTAK'tan biliyorsunuz biz görüntülerin kurtarılmasını istemiştik park görüntüleri. TÜBİTAK onu kurtardı. Biz onun bilirkişiye tevdini istedik. Başsavcılık da, Sayın Başsavcılık da onu bilirkişiye tevdi etti. İki fail bakımından da etkili soruşturma yürüyor. Fakat üç duruşmadır takriben müvekkillerin ve ailenin özellikle mahkeme başkanının tarafsızlığına ilişkin kafalarında soru işaretleri vardı. Makul soru işaret taleplerin reddedilmesi, keşfin yerine getirilmemesi HTS kayıtlarının reddedilmesi, duruşmanın kayda alınmaması, sanıklara sorulan soruların yönlendirmeli sorular olması gibi laik duruşmada Yasemin Hanım'a söz verilip sözünün kesilmesi, Andrea beye söz verilmediğinde bizim müdahalemizle konuşturulması, SEGBİS'e kayıt edilmediği için duruşma sanıkların beyanları arasında çelişki olup iradelerinin yansımaması, yönlendirmeli sorular sorulması gibi birçok gerekçeden ötürü zaten aile mahkeme başkanı tarafsızlığından ve objektifliğinden ötürü kafalarında makul soru işareti vardı. Bu duruşmada bütün bunların üzerine tekrardan ailenin söz almaya dair talepleri mahkeme başkanı tarafından reddedilince sadece soruşturma dosyası ve bilirkişi raporuyla ilgili konuşabilirsiniz denince insanlar hukukçu değil, yargı mensubu değil. Dolayısıyla hukukçu analiz yapamaz, müktesebatları, hukuk formasyonları yok. Ailenin televizyona biz reddi hakim istedik. Ceza muhakemesi kanununa göre. Mahkeme yaklaşık 2 saat ara verdi. Orada bir müzakere süreci işledi. Yalnız reddi sadece mahkeme başkanı için istedik. Üyeler ve Cumhuriyet Savcısı bakımından böyle bir talebimiz olmadı. Çünkü ailenin talebi sadece mahkeme başkanının tarafsızlığıyla ilişkiliydi. Arar karar açıklandı tutukluluk halleri devam oldu. Duruşma 17 Temmuz’a bırakıldı" dedi.

'ÖZÜR DİLEMELERİNİ BEKLİYORUM'

Anne çellist Yasemin Akıncılar, "Bizden ve Türk halkından özür dilemelerini istiyorum. Ayrıca satırla yakalanmışlar neden bunun hesabı sorulmadı neden bu çocuklar caniler. Neden tekrar salındı. Pazarda ateş yakmışlar zabıta neden bunun hakkında bir şey yapmadı. Ben özür bekliyorum. 102 gün boyunca bunlar dışarıda kaldı. Yakalanmaları da beş gün sürdü. Bu kabul edilir bir şey değil" dedi.

'BİZ BU İŞİ BIRAKMAYACAĞIZ'

Baba Andrea Minguzzi, "Bir konuşma hazırladım. Hakim bu konuşmaya izin vermedi. Aslında çok normal bir şey söylemek istedim. Biz sadece Ahmet için değil, toplumu geliştirmek için bütün çocuklar için. Biz bu işi bırakmayacağız peşindeyiz" dedi.