Geri Dön
Gündem Sivas Olayları'nın 29'uncu yılında hayatını kaybedenler anıldı

Sivas Olayları'nın 29'uncu yılında hayatını kaybedenler anıldı

Sivas'ta, 2 Temmuz 1993'te Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri'ne gelenlerin konakladığı Madımak Oteli'nin ateşe verildiği olayda yaşamını yitirenler anıldı. Eski Madımak Oteli'ni ziyaret eden Vali Yılmaz Şimşek, "Sivas gibi Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Anadolu'nun birlik, beraberlik, hoşgörü diyarı bir ilde böyle acı bir olayın olması hepimiz için üzüntü verici. Hepimizi derinden yaralayan bir olay. Aslında bu üzüntü sadece Sivaslıların değil, ülkemizin üzüntüsüdür" dedi.

Sivas Olayları'nın 29'uncu yılında hayatını kaybedenler anıldı

Sivas'ta, 2 Temmuz 1993 tarihinde, Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri’ne gelenlerin konakladığı Madımak Oteli'nin ateşe verilmesiyle; 33 aydın, 2 otel görevlisi ile olaylara karışan 2 kişi olmak üzere toplam 37 kişi öldü. Olayların 29'uncu yılında anma etkinlikleri gerçekleştirildi. Kentteki ilk anma programı, valilik tarafından yapıldı. Vali Yılmaz Şimşek, Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, Alevi Vakıfları Federasyonu Genel Başkanı Haydar Baki Doğan, Ticaret Sanayi Odası Başkanı Mustafa Eken, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Hakan Demirgil, Ticaret Borsası Başkanı Abdulkadir Hastaoğlu ile çeşitli kurum ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşan heyet, Valilik binasından Sivas Bilim ve Kültür Merkezi'ne dönüştürülen eski Madımak Oteli’ne yürüdü. Heyet, bina içinde 2 Temmuz 1993'te yaşamını yitirenlerin isimlerinin yer aldığı anı köşesine karanfil bıraktı.

'BİZE DÜŞEN BİRLİK VE BERABERLİĞİ PEKİŞTİRMEKTİR'

Burada açıklama yapan Vali Yılmaz Şimşek, acı olayın 29'üncü yılında bir araya geldiklerini belirterek, şöyle konuştu:

"Burada hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyoruz ve onlara dualarımızı gönderiyoruz. Hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Sivas gibi Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Anadolu'nun birlik, beraberlik, hoşgörü diyarı bir ilde böyle acı bir olayın olması hepimiz için üzüntü verici. Hepimizi derinden yaralayan bir olay. Aslında bu üzüntü sadece Sivaslıların değil, ülkemizin üzüntüsüdür. Tüm insanlığın acısıdır. Şüphesiz ki bu olayda en çok mağdur olan olayda hayatını kaybeden vatandaşlarımız ve onların aileleridir. Ancak bir o kadar da mağdur olan Sivaslılardır, tüm Sivas şehridir. Sivas yüzyıllardır barışın, hoşgörünün, sevginin yeşerdiği bir topraktır. Nitekim buradan Aşık Veysel, Pir Sultan Abdal bu topraklarda sesini duyurmuştur. Bizlere de hep barışı, hoşgörüyü, sevgiyi öğütlemiştir. Öğretilerinde de hep bunu vurgulamıştır. Bize düşen ise bundan sonra bu olaydan ders çıkartıp, aramızdaki birlik ve beraberliği pekiştirmek, sevgi ve hoşgörü tohumlarını tekrar yeşertmektir. Çocuklarımıza, torunlarımıza, bizden sonraki nesillere de sevgi dolu, barış dolu, hoşgörü dolu yarınlar bırakmaktır, bir dünya bırakmaktır. Bütün çaba ve çalışmalarımız da bu yöndedir. Olayda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza tekrar Allah'tan rahmet diliyorum."

'SİVAS'A YAPIŞTIRILMAK İSTENEN BU LEKE TUTMAYACAKTIR'

Alevi Vakıfları Federasyonu Genel Başkanı Baki Doğan ise, "Aradan 29 yıl geçmiş. 29 yıl önce yaşanan bu acı halen bizim yüreğimizde. Hiç sönmedi. Bu acıyı dün yaşanmış gibi hissediyoruz. Burada hayatını kaybeden tüm canlarımıza Hak'tan rahmet diliyorum ve kederli ailelerine sabırlar diliyorum. Sivas'ı biz 2 Temmuz olarak anmak istemiyoruz. Sivas'ı kadim bir Anadolu şehri olarak, uygarlıkların baş kenti, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı bir şehir, 4 Eylül 1919 Sivas olarak hatırlamak istiyoruz. Sivas'a yapıştırılmak istenen bu leke tutmamıştır, tutmayacaktır. Bu anlamda Sivas'ta Alevi’siyle, Sünni’siyle, Kürt’üyle, Türk’üyle, Çerkez’iyle herkesin Sivas'a atılmak istenen bu kara lekeyi kaldırıp, birlik, beraberlik, kardeşlik doğrultusunda bu çalışmaları yapmamız gerekiyor. Sadece Sivas'a 2 Temmuz'da gelip, burada anmayı yapıp giden insanlardan değil, diğer günlerde de burada olup, belediye başkanımızla, valimizle, bu topluma burada nasıl birliği, beraberliği, kardeşliği sağlarız diye projeler yapmak düşüncesindeyiz" ifadelerini kullandı.

GÖSTERİCİLERİN İSMİ ÇIKARILDI

Bilim ve Kültür Merkezi'nde olayın ardından oluşturulan anı köşesinde, hayatını kaybeden aydın ve otel çalışanlarının yanında göstericilerden Ahmet Alan ve Hakan Türkgil'in de isminin yazılması uzun süre tepkilere neden olmuştu. Gelen tepki ve talepler doğrultusunda bu yıl bu isimlerin anı köşesinden çıkarıldığı görüldü.



MESAM ÜYELERİ KARANFİL BIRAKTI

Anma etkinlikleri kapsamında Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) üyeleri, eski Madımak Oteli, şimdiki Sivas Bilim ve Kültür Merkezi'ni ziyaret etti. MESAM Başkanı Recep Ergül ve beraberindekiler içeride bulunan ve olaylarda hayatını kaybedenlerin isimlerinin yazdığı köşeye karanfil bıraktı. 

Ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan MESAM Başkanı Recep Ergül, "Aydınlığa karşı karanlığı savunan bazı zihniyetler, bir takım karanlık güçlerin maşaları olanlar 2 Temmuz 1993 gününden 3 gün sonra da Başbağlar Katliamı'nı gerçekleştirdi. Bu ülkede binlerce yıldır bir arada yaşayan Alevi, Sünni, Türk, Kürt çatışması yaratarak ülkemizi karanlığa mahkum etmek istediler. Bunun bedelini de o gün burada Pir Sultan Abdal'ı anmak için gelen ozanlar, aydınlar ve sanatçılar ödedi. Biz MESAM olarak bu yıl bir gelenek başlatmak istedik. Artık her yıl burada olacağız. Yitirdiğimiz 33 canımızı onların anısına yakışır bir şekilde andık ve anmaya devam edeceğiz" dedi.

MESAM üyeleri, anma etkinlikleri kapsamında Kangal ilçesine bağlı Minarekaya köyüne giderek, olaylarda hayatını kaybeden sanatçı Muhlis Akarsu adına yaptırılan kültürevinin açılışını gerçekleştirecek.

AĞBABA: ARKASINDAKİ GÜÇLERLE HESAPLAŞILMALI

Sivas Olayları'nın 29'uncu yıl dönümü nedeni ile 3'üncü anma programı olayda hayatını kaybedenlerin yakınları, çeşitli siyasi parti temsilcileri, Alevi ve Bektaşi dernekleri ile çeşitli sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirildi. Seyrantepe Mahallesi üzerinde toplanan yaklaşık 5 bin kişilik grup Mevlana Caddesi güzergahını kullanarak kent meydanı üzerinden eski Madımak Oteli, şimdiki Bilim ve Kültür Merkezi önüne geldi. Burada siyasi parti temsilcileri ile olayda hayatını kaybedenlerin yakınları bina önüne karanfil bıraktı. Etkinliği düzenleyen gruplar adına konuşmalar yapılırken, binanın müzeye dönüştürülmesi talebi tekrarlandı.


Beraberinde bir grup milletvekili ile birlikte anma etkinliğine katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba açıklamalarda bulundu. Olayın 29'uncu yılının geride kaldığını belirten Ağbaba "O gün maalesef Sivas'ta karanlık güçler Türkiye Cumhuriyeti'ne laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyet’ini yıkmayı amaçlayan bir saldırı gerçekleştirdi. 1923’lerden beri emek verilen bir Cumhuriyet yok edilmeye çalışıldı. Hep birlikte biliyoruz ki; Sivas’ta Madımak Oteli’nde sadece hedef yakılan insanlar değildi. Atılan sloganlardan da biliyoruz ki; burada Cumhuriyete, laikliğe ve demokrasiye karşı bir başkaldırı vardı. Maalesef bu katliamın arkasındaki güçler hala hesap verebilmiş değil. Hala katiller adil yargılanabilmiş değil. Hala hem ailelerin hem de Türkiye’de laikliğe, demokrasiye, Cumhuriyete inanan yürekler yanamaya devam ediyor. Maalesef Türkiye bir katliamlar tarihi. Mutlaka bunların arkasındaki güçler bulunmalı. Ayrıca bu katliamın arkasındaki güçlerle mutlaka hesaplaşılmalı. Hesaplaşılmadığı sürece kimsenin yüreği soğumayacak. Bugün Sivas katliamının 29'uncu yıl dönümü, 3 gün sonra 5 Temmuz Başbağlar katliamının yıl dönümü. Biz her iki katliamda da kurban olan herkesi rahmet ve saygıyla anıyoruz. Hem Başbağlar’da hem Sivas’ta insanlarımızı katleden canileri de şiddetle kınadığımızı belirtmek istiyoruz. Sadece Türkiye’de değil, bütün insanlık tarihinin en acı katliamlarından birisiydi. Bir gün boyunca insanlar yakıldı ve maalesef bu olayı tertipleyenler izlendi. Bu katliamlarla hesaplaşılmadığı sürece Türkiye'de gerçek demokrasi gelmez. Hep birlikte demokrasiyi kuracağımız günler yakındır. Hep birlikte bu katillerle Türkiye’deki diğer katliamın arkasındaki güçlerle hesaplaşacağımız günler yakındır. Hep birlikte bizi diğer Orta Doğu ülkelerinden farklı kılan laikliğimizi, demokrasimizi, Cumhuriyet’imizi savunmaya devam edeceğiz" dedi.

YETER GÜLTEKİN: MÜZE OLUNCAYA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ

Olayda hayatını kaybedenler arasında yer alan halk ozanı Hasret Gültekin’in eşi Yeter Gültekin ise, "Canlarımızı anmaya geldik. Buranın müze yapılması ve istediğimiz biçimde burada katledilen canlarımız hakkında bilgi verilen sanat eserlerinin sergilendiği hangi yol için mücadele ettikleri, nasıl bir eşitlikçi dünyaya inandıklarının anlatıldığı bir müzeye dönüştürülene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bireysel fikir ayrılıkları olabilir. Bizim toplumumuzda bunlar yaşanıyor. Her alanda yaşanıyor. Ama kimsenin 29 yıldır bireysel bir eylem koymadığı gibi bugün de böyle bir eylem olmayacak. Kurumlarımızın adları bellidir. Kurumumuzun adı Pir Sultan Abdal Genel Merkezi'dir. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’dur. Hacı Bektaş Vakfı’dır. Unuttuklarım olabilir. Bu kurumlarımızla örgütlü toplumumuzla, ailelerin Madımak müze olacak öncelikli hukuk mücadelesiyle bugünlere gelindi. Kimsenin kişisel ve siyasal fikri bu mücadelenin önüne geçemez" diye konuştu.

Bilim ve Kültür Merkezi önündeki konuşmaların ardından anma etkinliği sonlandırıldı.