Sultangazi'de iş yerini su bastı; musluğu açık unutmakla suçlanan stajyerin babası bıçakla saldırdı

Olay, 10 Kasım Pazartesi günü saat 11.00 sıralarında Yunus Emre Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre; 8 Kasım Cumartesi günü bölgede yaşanan su kesintisi sırasında işletme sahibi çalışanlara muslukları kapatmaları yönünde uyarıda bulundu.

Haftasonu kapalı olan iş yerini, musluklardan birinin açık unutulması nedeniyle su bastı. Pazartesi günü iş yerine geldiklerinde musluğun açık kaldığını ve iş yerini su bastığını gören işletme sahibiyle, stajyer Alim Y.D. arasında tartışma yaşandı. İş yeri sahiplerine hakaret ettiği iddia edilen stajyer Alim Y.D., ayrıldığı iş yerine kısa süre sonra babası ve abisiyle geri döndü. Baba ve 2 oğlu iş yerinin önünde bekleyen çalışanlara saldırarak onları darbetti. O sırada iş yerinin önünde çalışan temizlik görevlisine de saldıran baba Ferhan D., işletme sahibinin oğlu K.B.'yi de bıçakladı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri K.B.'yi ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırdı. Polis ekiplerince gözaltına alınan baba Ferhan D. ve 2 oğlunun ifadelerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

SALDIRI ANI KAMERADA

Ferhan D. ve oğullarının iş yerine gelerek çalışanlara saldırdığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde elinde bıçak olduğu görülen baba Ferhan D.'nin yanındaki 2 oğluyla birlikte iş yeri önündeki gençlere saldırdığı anlar görülüyor. Görüntülerde ayrıca, 18 yaşındaki K.B.'nin bıçaklandığı, kendisine engel olmaya çalışan temizlik personeline de saldırdığı anlar da görülüyor.

ADALET YERİNİ BULSUN'

Yaşanan olayda bıçaklanarak yaralanan Kerem Bider, "Cumartesi günü sular kesilmişti. Amcam 'su yok' yazısı çıkarıp duvara yapıştırdı. Yakup buna rağmen musluğu açıyor. Pazartesi günü geldik, dükkanı komple su basmış durumdaydı. Amcam neden musluğu açık bıraktın dedi. Yakup da ters tepki verince ben onu dışarı çıkarttım. 'Yakup, terbiyesizlik yapma, dışarı çık' dedim. Orada küfür etmeye başladı. Küfür etti. Sonra amcam gitti, ben gittim. 'Yakup, terbiyesizlik yapma amcamdan özür dile' dedim. O da 'Ben özür dilemem, o kim? Ben ondan özür dilemem, haklıyım' dedi. Ondan sonra amcama vurdu. Ondan sonra itişip kakıştılar, orada bir karmaşa oldu. Sonra 'Siz bekleyin' dedi, gitti. Aradan bir iki dakika geçti, hemen abisini, babasını almaya gitti. Geldiler. Geldikleri gibi zaten amcama bıçağı sallıyor. Salladığı gibi zaten abisiyle kardeşi direkt bana kafama vuruyorlardı. Ondan sonra çöpçü bir abi vardı. O araya girmese, belki şu anda burada değildim zaten. Ya göğsümden ya karnımdan bıçaklanabilirdim. Babası direkt kalça tarafından üç defa bıçaklıyor beni. Dördüncüsü sıyırıyor zaten. Yani saldırganın daha önceden de bir dosyası varmış. Okuldan da dosyası var. Daha önce çalıştığı yerlerde de hep kavga etmiş. Daha çok sıkıntıları varmış. Adalet bunu görsün yani bunlar serbest geziyor. O şekil doğru değil yani bunun serbest gezmesi. Şikayetçi de olduk. Buna rağmen yine serbest geziyorlar. Hani serbest gezilmesi doğru değil yani şu an benim gözümde" dedi.

'BİR AHMET MİNGUZZİ OLAYI DAHA YAŞANMASIN'

Olay yerinde olan yaralı gencin amcası ve Tahsin Bider (35) ise "Olay bölgeden su kesintisinden dolayı başlıyor. Akşam burada bizim arkadaşlar çıkarken elemanları uyarıyor. Şunu söylüyor, dile getiriyor: "Kimse diyor suyu açmasın, her an diyor su gelebilir." Bunun dışında da o arkadaş çeşmeyi açık bırakıyor. Pazartesi günü geldiğimizde suyun açık olduğunu görüyoruz ve dükkana su bastığını görüyoruz. Ve bunu kalkıp kendisine bizzat şunu söylüyorum: "Neden diyorum, suyu açık bıraktın?" Diyor ki: "Benim diyor bundan diyor haberim yok. Fakat benim yeğenim de geliyor diyor ki: "Ben sana Cumartesi günü zaten söylemişim, oraya kapıya kağıt yazmışız. Yani diyor, ben diyor seni uyarmışım." Onu söylemesine rağmen kendisi şu karşılığı veriyor: "Madem diyor o kadar diyor biliyorsunuz, kalkın kapatın." Ben de o sıra dedim ki: "Sen neden bu şekilde saygısızlık yapıyorsun?" dedim. "Olan olmuş da, senin kalkıp böyle bir tepki vermene gerek yok." dedim. Ve ben sözlü tartışmaların büyümesiyle ben onun çıkışını veriyorum. "Çık, ben kesinlikle seni istemiyorum burada çalışmanı" dedim. Bu tartışmalar dışarı doğru çıkıyor. Oradan hakaretler, küfürler vesaire gibilerinden... Benim hatta kendi yeğenim de onu tutuyor diyor ki: "Git" diyor. Ve hala durmuyor. Aradan pek bir zaman, 3-5 dakika geçmeden kendi çocuklarım, elemanlarım burada olduğu halde yukarıda babasını çağırıyor, abisini çağırıyor. Üç kişiyle birlikte hiç sormadan, etmeden direkt üzerimize bıçakla geliyor zaten. İlk kamera kayıtlarından zaten görünüyor. İlk bıçağı bana sallıyorlar zaten. Orada herhangi büyük bir yara alma riskim de zaten var. Orada direkt bana saldırıyor. Ben kendimi kurtarayım derken 17 yaşındaki yeğenim olan Kerem Bider'e direkt kasten adam öldürmeye giriyorlar. Yani oradan bel üstüne vurmaya başlıyorlar. Orada hatta kamera kayıtlarında görünüyor, o çöpçü bir abimiz oradan engel olmaya çalışıyor. Kalçasından derin şekilde yara almaya başlıyorlar. Ve bunun dışında hakaretler, küfürler, tehditler ciddi bir şekilde savruluyorlar ve yaralı olduğu halde iki arkadaş... iki oğlu da, yaralı olduğu halde, yaralı olan kişiyi darp ediyorlar. Darp ettikten sonra ellerini kollarını bağlayıp çekip evlerine gidiyorlar. Ve o gün biz polisleri, ambulansı çağırdığımız zaman ambulans bizzat kendisi geliyor. Benim yeğenimi kendisi alıyor. Karakola gidiyoruz ve karakolda o gün iki oğlu serbest bırakılıyor. Darp edenler. Vuran kişi de babaları, 40-50 yaşlarında. Aradan zaman geçmeden bir gün sonra babasını serbest bırakıyorlar. Yani kesinlikle biz bu davanın sürmesini istiyoruz. Yani adalet istiyoruz. Yani adaletin güvenine sığınıyoruz. Babasının zaten daha önceden de 3-5 tane sabıka kayıtları var. Sonuçta bu sistemden belli. Yani bu tür insanların toplumda yer almaması gerekiyor daha doğrusu. Verilen cezaları bekliyoruz. Ahmet Mingüzzi olayına kesinlikle öyle bir olayın yaşanmamasını istiyoruz. Çünkü alenen böyle bir olay da olabilirdi. Yani biz bu olayların kesinlikle yaşanmasını istemiyoruz. Yani sonuçta ölümlere kesinlikle karşıyız. Bu davaların, bütün davaların arkasında durulmasını istiyoruz. Yani herkesi göreve bekliyoruz" dedi. (DHA)