Geri Dön
Gündem Telefon dolandırıcıları güven sağlamak için para bile göndermiş

Telefon dolandırıcıları güven sağlamak için para bile göndermiş

Balıkesir'in Edremit ilçesinde, Mehmet Kömürcü (68) ile eşi, kendisini polis ve savcı olarak tanıtan telefon dolandırıcılarına toplam 420 bin TL'lerini kaptırdı. Uzaktan erişim uygulamasıyla telefonu ele geçirilen Kömürcü adına dolandırıcılar kredi de çekti. Maddi olarak zor duruma düştüklerini söyleyen Kömürcü'ye, dolandırıcıların güven kazanmak için para gönderdiği de ortaya çıktı. Kömürcü, dolandırıcıların kendilerine evlerini de sattırmaya çalıştıklarını söyledi.

Edremit ilçesinde yaşayan ve uzun yıllar peynir ticariyle uğraştıktan sonra emekli olan Mehmet Kömürcü'yü geçen 25 Mayıs'ta ev telefonundan arayan kişiler kendilerini polis ve savcı olarak tanıtıp, "Hesabınızın bulunmadığı bir banka üzerinden kimlik bilgileriniz kullanılarak terör örgütünün Almanya'da bulunan hesabına 5 bin euro gönderilmiş" dedi. Ardından da kendisini 'Savcı Alparslan' olarak tanıtan dolandırıcılardan biri, "6 aydır takip ediyoruz. Parayı sen göndermemişsin. Senin adına gönderilmiş. Şimdi senin hesabına, Merkez Bankası'ndan 45 bin TL göndereceğim. Sen de bu parayı verdiğim hesaba göndereceksin. Biz de izini sürüp, terör örgütü üyelerini yakalayacağız. Bunun için telefonuna bir program indirmen lazım" diyerek Kömürcü'den bu talimatını yerine getirmesini istedi.

'4 SAAT UĞRAŞTIM'

Cep telefonunun özelliklerini kullanmayı bilmediğini belirten Kömürcü, daha sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Ben telefonu sadece arama yapmak için kullanıyorum. Bana Android telefonun bilgisayar üzerinden uzaktan kontrol edilmesine olanak sağlayan 'quicksupport' denilen programı yüklettiler. Bunu bile yapabilmem 4 saat sürdü. Sonra banka hesabıma girdim. 45 bin TL para gelmişti. Sonradan anladım ki bu hesabımda olan para, benim adıma başvurularak, onaylanan ve hesabıma yatan krediymiş. Parayı, en yakın bankadan göndermemi istedikleri, 'Emre Boz' adına bir bankanın Kahramanmaraş şubesine havale yaptım. Durumdan başkalarına bahsedersem, operasyonunun tehlikeye düşeceğini söylediler. Konuştuğum kişi psikolojiden iyi anlıyordu ve adeta beni hipnotize etti. Adıma çekilen krediyi, Merkez Bankası'nda gelmiş gibi gösterdiler" dedi.

EŞİNİN HESABINI DA BOŞALTMIŞLAR

Akşam eşi eve geldiğinde durumu ona da anlattığını söyleyen Kömürcü, şöyle devam etti:

"Eşim polis kızı. Bu tür işlemleri daha iyi bildiği için arayanları eşime yönlendirdim. Suçluların yakalanması için o da katkıda bulunabilir diye düşündüm. Bu defa aynı işlemleri eşimin telefonundan yaptılar. Onun hesabında toplam 200 bin TL değerinde altın ve dolar vardı. Dövizleri, Türk lirasına çevirip, kendi hesaplarına aktardılar. Ziynet eşyalarını da bozdurup, verdikleri hesap numarasına gönderdik. Bersan Ekinci, Ali Ecerci, Şükrü Aksan, Emre Boz isimlerine toplam 420 bin TL para gönderdik."

'PARA DA GÖNDERDİLER'

Hesapları boşaltılan Kömürcü çiftiyle zaman zaman irtibata geçen dolandırıcılar, günlük yaşamları ve gidip, geldikleri yerler hakkında da bilgi almaya devam etti. Bir gün hastaneye gitmek zorunda kaldıklarını ve hesaplarında para olmadığı için zor duruma düştüklerini söyleyen Kömürcü, "Durumu arayan kişiye söyledim. 'Merkez Bankası'nda madem gönderebiliyorsunuz, para gönderin' dedim. 'Sizi zor durumda bırakmayız' dedi ve 6 bin 840 TL civarında para gönderdi" ifadelerini kullandı.

'TAPUNUZU İPTAL ETTİK'

Arayan telefon numaralarının sürekli değiştiğini söyleyen Kömürcü, şu ifadeleri kullandı:

"Sorduğumda, örgütün bizi dinlediğini, bu nedenle numaralarını değiştirdiklerini söylediler. Paraları gönderdikten sonra tekrar aradılar. Kimlik bilgilerinin terör örgütünün eline geçmesi nedeniyle, tapu ve kimlik bilgilerimizin iptal edildiğini söylediler. Evler satıldıktan sonra, yeniden T.C. kimlik numarası verip, tapuları üstümüze vereceklerini söylediler. Tam 1,5 ay bununla uğraştık. Bana dinlenmediğini söyleyerek bir tuşlu telefon aldırttılar. Tespit ettikleri emlakçıları bize arattırdılar ve her gün bize emlakçı geldi, ev gezdirdik. Ama bir yandan da evin satışına karşı direndik ve telefondaki kişiden Balıkesir Savcılığı'ndan bu yönde bir talimat olduğuna dair yazılı belge verilmesini istedik. Bunun üzerine mevzu kapandı. Sonrasında temmuz ayı ortalarında bizi bir kez daha arayıp, operasyona başladıklarını söylediler ve bir daha arayan olmadı. Dolandırıldığımızı anlayıp, 3 Ağustos'ta savcılığa suç duyurusunda bulunduk."