Geri Dön
Gündem Üniversiteli Mine Nur yurt önündeki kazada hayatını kaybetti, arkadaşı son anda kurtuldu

Üniversiteli Mine Nur yurt önündeki kazada hayatını kaybetti, arkadaşı son anda kurtuldu

Aksaray'da kaldıkları yurda gitmek için yolun karşısına geçmek isteyen 2 üniversite öğrencisinden Mine Nur Uysal (20), o esnada cep telefonuyla konuşurken otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetti. İrem Koyuncu ise son anda otomobilin geldiğini fark edip, geri çekilerek kurtuldu.

Üniversiteli Mine Nur yurt önündeki kazada hayatını kaybetti, arkadaşı son anda kurtuldu

Kaza, saat 19.30 sıralarında Hacılar Harmanı Mahallesi, KYK yurdunun yakınında meydana geldi. Aksaray Üniversitesi öğrencisi tarih bölümü öğrencisi İrem Koyuncu ve tarih bölümü 2'nci sınıf öğrencisi arkadaşı Mine Nur Uysal ile kaldıkları yurda gitmek için yolun karşısına geçmek istedi. O sırada Gencay Kavlak yönetimindeki (23) 06 KFT 11 plakalı otomobilin geldiğini gören İrem Koyuncu, geri çekilerek kurtuldu. Ancak yanında bulunan ve olay anında cep telefonuyla konuşan arkadaşı Mine Nur Uysal'a otomobil çarptı.

İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kanlar içinde kalan Mine Nur, sağlık görevlilerinin müdahalesine rağmen olay yerinde yaşamını yitirdi. Mine Nur'un cansız bedeni otopsi için Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Kazadan yara almadan kurtulan sürücü  Kavlak ise gözaltına alındı.

'BEN  SON ANDA KURTULDUM, TELEFONLA KONUŞAN MİNE'YE  ARABA ÇAPTI' 

Arkadaşı Mine Nur Uysal ile birlikte kaldıkları yurda gitmek için yolun karşısına geçmek istediklerini belirten İrem Koyuncu, ''Mine Nur Uysal ile birlikte karşıya geçecektik. Araba bir anda hızla geldi. Normalde bana çarpıyordu, ben geri çekildim. Arkadaşımda telefonla konuşuyordu. Ona hızla çarptı. Daha sonra bir hayli sürüklendi” dedi.

İrem Koyuncu, gözyaşları içinde polise yolun karşısına geçmek istedikleri yer ile çarpmanın şiddetiyle etrafa savrulan arkadaşı Mine Nur'un, cep telefonu ve başörtüsünün düştüğü yeri gösterdi. Mine Nur'un cenazesinin ise otopsinin ardından memleketi Burdur'a gönderileceği öğrenildi.

KOYUNLARININ BİR KISMINI SATIP KIZININ EĞİTİM MASRAFLARINI KARŞILADI

Aksaray'da yolun karşısına geçerken otomobilin çarpması sonucu yaşamını yitiren Mine Nur Uysal'ın, kaza anında telefonla konuştuğu babası Halil Uysal'ın, memleketleri Burdur'da çobanlık yaptığı öğrenildi.1'i kız 3 çocuk babası Halil Uysal'ın, Mine Nur'un üniversitede eğitime devam etmesi için beslediği kendi koyunlarından bir kısmını satıp, kızını Aksaray'a gönderdiği belirtildi. Mine Nur'un cenazesi bugün Burdur'un Gökçebağ köyü Karakaya Mezarlığı'nda defnedildi.

ÖĞRENCİLER YÜRÜYÜŞ YAPTI

Aksaray Üniversitesi öğrencileri ise KYK yurtlarının bulunduğu bölgedeki yolda gerekli tedbirlerin alınmadığı için Mine Nur Uysal'ın kazaya kurban gittiğini belirterek, kent meydanında yürüyüş yapıp, tepki gösterdi. 

'MİNE’NİN TEK SUÇU, MARKETE GİTMEKTİ'

Protesto yürüyüşüne katılan aynı KYK yurdunda kalan öğrencilerden Derya Kızıler, tepkisini şöyle dile getirdi;

''Benim alt katımda Mine kalıyordu. Bu olay beni çok üzdü. Tek suçu markette gitmekti. Markete bırakın dışarı çıkmak en büyük hakkımız. Markete de mi gitmeyelim? Marketten yurda giderken olan bir kaza, araç sürücüsü çok hızlıymış. Yaklaşık 100 metre sürüklenmiş. Yol karanlık, bazen yanımızdaki arkadaşımızı dahi görmekte zorluk çekiyoruz. Yaya geçidi, kasis gibi hiçbir şey yok. Araçlar orada yarış yapıyor. Buna hepimiz şahit olduk. Benim arkadaşımın hayalleri vardı. Mine yalnız değil, artık öğrencilerin susturulmaması ve seslerinin çıkması lazım. Keşke olmasaydı. Ailesi gelecek, eşyaları odasında duruyor. Mine en son karşıdan karşıya geçerken babası ile konuşuyordu. Babasının olay anında sesini duydu. Sonra annesi tekrar aramış ama telefonu açan olmamış. Kazayı duyunca da yurttan hepimizin koşarak çıktık ve olayı gözyaşları içinde öğrendik.”

'ÖLMEK İSTEMİYORUZ'

 Osman Bıyık ise "Dün bir kız kardeşimiz babasıyla telefonda konuştuğu esnada öldü. Kazanın yaşandığı yerde aydınlatma, üst geçit, ne de bir trafik ışığı vardı. Gerekli önlemler alınsın diye çok konuşuldu; ama hiç bir sonuç vermedi. Yok yere kaybedilen bir candan sonra bizler susamıyoruz. Kader değil. Bu ihmali kabullenemiyoruz. Yurt önlerinde boş sokaklarda tacizlere uğradık. Trafik magandalarına şahit olarak en sonunda canımızdan olduk. Bizler sadece okumak istiyoruz. Güvende olmak istiyoruz ve ölmek istemiyoruz. Ölürken bile bizi suçlayan bir yetkili istemiyoruz. Sıcacık koltuğunda oturup öğrencilere ahkam kesenleri istemiyoruz. Temel gıdayı dahi zor sağladığımız kantinler yüzünden dışarı çıkınca sorumlu tutulduk. 'Siz kızsınız vücudunuzu teşhir ediyorsunuz. Yurtta kantin var.' denmesi yerine suçunu kabul edip çözüm üreten yetkiler bekliyoruz” diye konuştu.