Geri Dön
Kültür&Sanat ‘Karanlıkta Bı̇r Sadâ; Kâni Karaca’ sergisi Fatih’te açıldı

‘Karanlıkta Bı̇r Sadâ; Kâni Karaca’ sergisi Fatih’te açıldı

Türk musikisinin icracısı, hâfız, mevlidhan ve ses sanatkârı Kâni Karaca, Fatih Belediyesi tarafından Nusret Çolpan Sanat Galerisi’nde düzenlenen ‘Karanlıkta Bı̇r Sadâ; Kâni Karaca’ sergisiyle anılıyor. Açılışı 28 Ocak’ta gerçekleştirilip 28 Nisan’a kadar ziyarete açık sergide; Kâni Karaca’nın kendi ifadeleriyle hayat hikâyesi, hakkında söylenenler ve yazılanlar, bugüne kadar yayınlanmış ve tespit edilebilen plak, CD ve kasetleri, çeşitli özel eşyaları, hayatının çeşitli dönemlerindeki fotoğrafları yer alıyor.

‘Karanlıkta Bı̇r Sadâ; Kâni Karaca’ sergisi Fatih’te açıldı

Kâni Karaca'yı genç kuşaklarla buluşturmayı amaçlayan serginin küratörlüğünü Mehmet Güntekin yaptı. Sergi açılışına Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan katıldı. Gencinden yaşlısına yoğun ilginin gösterildiği sergide; özel bir bölümde oluşturulan ses enstalasyonu ile Kâni Karaca’nın bugüne kadar hiç yayınlanmamış Murat Bardakçı’nın arşivinde yer alan çok özel icraları, izleyici ile buluştu. Açılış akşamında sergiyi gezenler, ardından Kâni Karaca’nın eserlerinden oluşan konsere de katılma fırsatı buldu.


“İSTANBUL ADINA KAYBETTİĞİMİZ NE VARSA ORTAYA ÇIKARMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Başkan Mehmet Ergün Turan, “Son devrin büyük ses sanatçılarından üstat Kani Karaca'yı anmak ve hatırasını yaşatmak amacıyla hazırladığımız sergiye teşrifleriniz için teşekkür ediyorum. Kâni Karaca, bizim kuşağın da dahil olmak üzere uzunca bir dönem genç nesillere, tüm dünyaya ve Türkiye'ye klasik ve dini musikimizi tanıtan lezzetini tattıran bir isimdir. Keyifle gezilecek çok güzel bir sergi oldu. Ben önceden de gezdim sergiyi, benim için çok duygusal bir ortamdı. Farklı bir sergileme oldu. Biz samimiyetle gayret edip bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Çünkü Fatih’e yakışan budur. Fatih, İstanbul demektir. İstanbul adına kaybettiğimiz ne varsa bunları tekrar bulmak istiyorsak buradan başlamak zorundayız. Köklerimizin birçoğu hala biraz silkelediğimizde hemen altından o cevher çıkıyor. Bir zamanlar cami fitlerinde çınlayan, radyolarda, televizyon ekranlarında adeta çağlayan tarihe mal olmuş bu sanatkâr, bundan sonra da inanıyoruz ki unutulmayacak" ifadelerini kullandı.

KÂNİ KARACA HAKKINDA

1930’da Adana’da doğan Kâni Karaca, hayat yolculuğuna küçük yaşta gözlerini kaybederek başladı. Yeteneği fark edilerek getirildiği İstanbul’da tam 54 yıl boyunca Fatih’te yaşadı. 1950 yılından itibaren radyo mikrofonlarından, İstanbul’un önemli musiki mahfillerinden, camilerden, plaklardan, kasetlerden, CD’lerden, televizyon ekranlarından ve dünyanın dört bir tarafındaki sahnelerden yükselen sadâsıyla yaşarken zamanını aştı ve tarihe mal oldu.  Emsalsiz kudretteki sesi dünyanın pek çok ülkesinin önemli akademik müzik merkezlerinde arşivlendi.

Kani Karaca’nın farkı, Türk müziğinin hem dinî hem de lâdinî icralarında zirve olmasıydı. Kur’an tilavetinde İstabul üslubunun ve Türk musikisi icrasında geleneksel tavrın son büyük temsilcisiydi. 2004’te vefatıyla, Türk musikisi tarihinde bir devrin kapandığı kabul edildi. Tek başına Kani Karaca’yı bilmek ve tanımak için bir keşif yolculuğuna çıkmak üzere onu dinlemeye başlamakla adım atmak, Türk musikisini bütün güzelliklerine doğru bir kavrama niyeti anlamına gelir.