2026 yılı bütçesi, TBMM Genel Kurulu'nda
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda, '2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin maddeleri üzerine görüşmeler başladı.

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkan Vekili Tekin Bingöl başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da hazır bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, milletvekillerinin soru ve eleştirilerine yanıt verdi. Bakan Uraloğlu, "Engellilere yönelik koruyucu, eğitici ve rehabilite edici faaliyetlerin yürütülmesi için 'Engellilerin Toplumsal Hayata Katılımı ve Özel Programı' kapsamında kaynaklar yaklaşık yüzde 30 oranında artırılmış ve 250 milyar liraya ulaşmıştır. Özellikle engelli vatandaşlarımızın eğitim desteği için 56 milyar lira, okul çağındaki engelli çocuklara açılan okullar için 48 milyar lira ve ücretsiz taşıma adına da yaklaşık 11 milyar liralık bir destek sağlandığını söylemek isterim. 'Girişimci Destek Programı İş Geliştirme Desteği' kapsamında da engelli girişimciler için desteğin üst limitine 150 bin lira ilave edilmiştir" ifadelerini kullandı.
'SPEKÜLASYONLAR ÜZERİNE HİÇBİR FİRMA TEKLİF VERMEDİ'
Uraloğlu, Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayi A.Ş. (TÜRASAŞ) ile ilgili soruya, "Öncelikle şunu söylemek isterim; TÜRASAŞ bugün Türkiye'de 160 kilometre hızla giden elektrikli treni, E5000 elektrikli lokomotifi ve banliyö trenini yerli olarak üretmiştir. 225 kilometre hızla gideni de inşallah önümüzdeki aylarda raylara indirmiş olacağız. Bütün bunlardaki yerlilik ve millilik oranına dikkat ediyoruz, özellikle ASELSAN ve TÜBİTAK RUTE'yle çalışmalarımıza devam ediyoruz. İhaleye konu dizel ve elektrikli lokomotif üretimi için, 6 akslı lokomotif üretimi için cer zinciri alınması ihalesiydi. Sadece 1 adetti bu. Bu prototipler üretildikten sonra devamının getirilmesi söz konusuydu. Yaklaşık 2 milyon 355 bin avro maliyetle çıkmıştı ve 8 civarında firma bundan dosya almıştı. Ama maalesef yapılan spekülasyonlar üzerine hiçbirisi teklif vermedi. Bakın, bu açık ihaleydi. Yani dolayısıyla, buradaki bir yerli ve milli prototip lokomotifin geliştirilmesi bu spekülasyonlardan dolayı geciktirilmiştir. Ben üzüntümü ifade ediyorum ama burada kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Dolayısıyla bunu da inşallah başarmış olacağız" diye konuştu.
Bakan Uraloğlu ayrıca, devam eden projeler ile yeni yol çalışmaları hakkında bilgiler verdi.
'AKARYAKIT FİYATLARINA MÜDAHALE SÖZ KONUSU DEĞİL'
Tarıma 2026 yılında 888,2 milyar liralık bütçe ayırdıklarını aktaran Uraloğlu, şöyle devam etti:
"Bunun 167,6 milyar lirası destek programları, 190 milyar lirası yatırım sektörü, yaklaşık 262 milyar lirası vergi harcamaları. KİT ve ihracat destekleri için de 268 milyar lira olmak üzere bir kaynak ayırmış durumdayız. Diğer taraftan hükümetimizin akaryakıt fiyatlarına bir müdahalesi söz konusu değil. Dünya ve serbest piyasa şartlarına göre bunlar belirleniyor. Akaryakıttan alınan ÖTV maktu tutardadır, her yıl ocak ve temmuz aylarında 6 aylık Yİ-ÜFE oranıyla güncellenmektedir, bunun dışında bir vergi yok. Aksine, bu yıl ocak ayında Yİ-ÜFE oranının daha altında bir fiyatlama yapılmıştır. Ayrıca, benzin üzerine baktığımız zaman KDV ve ÖTV toplam vergi yükü 2002'de yüzde 70,2 seviyesinde iken şu an itibarıyla bu yaklaşık yüzde 42,2 seviyesindedir."
Bakan Uraloğlu, son 23 yılda Türkiye'nin ulaştırma ve altyapı yatırımlarıyla muasır medeniyetler seviyesine ulaştığını ifade etti. Uraloğlu, "Diyarbakır'ın liman bağlantıları noktasında Mersin, Adana, Osmaniye, Gaziantep hattında çalışmalarımıza hızlı bir şekilde devam ediyoruz. 2027 yılına kadar peyderpey orayı işletmeye almış olacağız. Basra Körfezi'nden başlayan Kalkınma Yolu'nun bir parçası olan Ovaköy'den Gaziantep'e, oradan da Kapıkule'ye kadar giden hem demir yolu hem de otoyol projemiz söz konusudur. Kalkınma Yolu'nun programa girmesiyle ya da başlamasıyla buralarda da başlayacağız. Esasında demir yolunu yatırım programına da aldık. Diyarbakır'a da bir bağlantı yapacağız. Diyarbakır-Erbil arasındaki uçuş talebini, hava yolu operatörlerimizle görüşelim. Bu anlamdaki talebi incelesinler, onlar bizden izin istedikleri takdirde biz de o izinleri veriyoruz. Ama tamamen serbest piyasa şartlarıyla bunun oluştuğunu özellikle söylemek isterim" dedi.
30 BİN LİRA ZAM ÖNERİSİ GERİ ÇEKİLDİ
Bütçe teklifinin 4'üncü maddesinde yer alan üst düzey bürokratlar ile kamu yöneticilerine seyyanen 30 bin lira zam yapılmasına ilişkin teklif önergeyle geri çekildi. Genel Kurul'da, bütçe teklifinin maddeleri üzerine görüşmeler devam ediyor.
BAKAN BAYRAKTAR: EGE VE AKDENİZ'DE ELEKTRİK TÜKETİMLERİ DAHA YÜKSEK
Genel Kurul'da bütçe teklifinin 5'inci maddesi üzerine görüşmeler sürerken Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, milletvekillerinin soru ve eleştirilerine yanıt verdi. Bakan Bayraktar, elektrik kullanımıyla ilgili, "Son kaynak tedarik tüketimiyle alakalı bazı değerlendirmeler oldu. Özellikle bazı bölgelerin elektrik kullanımı açısından daha yüksek kullanımı nedeniyle bu durumdan olumsuz etkileneceği ifade edildi. Aslında Ege ve Akdeniz bölgelerindeki iller özellikle klima kullanımı nedeniyle elektrik tüketimleri daha yüksek. Fakat biz Son Kaynak Tedarik Tüketimini (SKTT) belirlerken iller bazında ama özellikle Türkiye genelinde aylık ortalama tüketim değerlerine baktık. Bugün Türkiye'de 42 milyon elektrik abonesi var ama aktif 32 milyon ev var. Türkiye'nin bir aylık tüketimi ortalama yaklaşık 190 ila 200 kilovatsaat arasındadır. Dolayısıyla, yıllık 2 bin 400 kilovatsaatlik bir tüketim var" dedi.
'ABONELERİN YÜZDE 94'Ü DESTEK ALMAYA DEVAM EDECEK'
Geçen yıl yaklaşık 5 bin kilovatsaatlik bir yıllık tüketim belirlediklerini ifade eden Bayraktar, "Yani Türkiye'deki ortalama tüketimin 2 katının üzerindeydi ancak destek grubundan çıkarmıştık ve abonelerimizin sadece yüzde 3'ü bundan etkilenmişti. Bu yıl EPDK'nin aldığı kararla bu oran yüzde 6,5'lara geliyor yani abonelerin yüzde 93,5, 94'ü herhangi bir şekilde destek almaya devam edecek, diğer kısım sadece bunlardan almamış olacak. Antalya ve İzmir'deki tüketim Türkiye ortalamasının biraz üzerinde, 240-250 kilovatsaatlerde olduğunu görüyoruz. Elbette ki abone bazında farklı şeyler olabilir ama Antalya özelinde yine bu rakama dikkat ederek 4 bin kilovatsaati belirledik ama şunu söyleyeyim; buna rağmen tüketimi yüksek olan tüketicilerimizde istisnai grupları tanımladık. Ona rağmen, hali vakti yerinde olmayan, gelir anlamında düşük olup bu desteğe ihtiyaç duyan vatandaşlarımız SKTT'ye girmiş olsalar bile bir başvuruyla tekrar maddi durumlarını gösterdikten sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından destek gurubuna devam edebilirler. Yani onların o haklarının baki olduğunu ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
'DOĞAL GAZI YAYGINLAŞTIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Doğal gazı Türkiye'nin tamamına yaygınlaştırmak istediklerini kaydeden Bakan Bayraktar, "Iğdır'da doğal gaz var, yatırımın yaklaşık yüzde 75'i konutlarda yapılmış durumda ama gitmeyen yerler var. Biz, doğal gazı, bütün ilçelerimize; artık beldelerden talepler gelmeye başladı. İşin, tabii hava kalitesiyle ilgili çok önemli bir boyutu var ama onun yanı sıra, aynı zamanda ciddi bir konfor tarafı var, ücret olarak da desteklediğimiz için vatandaşlarımız tercih ediyorlar. Gidebildiğimiz yerlere boru hattıyla ama gidemediğimiz yerlere de taşıma suretiyle doğal gazı mutlaka götürmeye gayret ediyoruz. Hem Iğdır'da hem Malatya'da gitmediğimiz lokasyonlarla alakalı 26-27 planlamalarımız yapılmış durumda, şirketlerle bu konuda hedefleri ve yatırım programlarını netleştirmiş durumdayız. Özellikle depremden etkilenen lokasyonlarda çok sayıda bina yapıldı ve o altyapı için oralara ehemmiyet verdik ama bu süreçler bitmek üzeredir. Dolayısıyla, doğal gazı yaygınlaştırmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'HİÇBİR MERA ARAZİSİNE GÜNEŞ SANTRALİ YAPILAMAZ'
Bakan Bayraktar ayrıca, köylerin içme suları için elektrik ücretlerini desteklediklerini ve il özel idareleriyle birlikte güneş santrali kurulumu işlemlerini sürdürdüklerini dile getirdi. Bakan Bayraktar, tarımsal sulamayla ilgili de "Benzer şekilde, tarımsal sulamada da bu uygulamaları hem DSİ'yle hem de münferit başvurularla güneş enerjisi çözümleriyle yapmaya gayret ediyoruz. Halfeti konusunda şunu söyleyeyim; Türkiye'de hiçbir mutlak tarım arazisine güneş, rüzgar veya herhangi bir yatırım yaptırmıyoruz, benzer şekilde mera için de böyle. Bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığımız son derece hassas, hiçbir mera arazisine güneş santrali yapılamaz. Yani aksi bir örneği varsa bunu konuşabiliriz, Tarım Bakanlığımızla da konuşuruz ama özellikle onlar bu konuda çok hassas davranıyorlar. Mera veya tarım arazisine herhangi bir yatırım bu anlamda yapılması söz konusu değil" dedi.






