Geri Dön
PolitikaBakan Güler: PKK ve iltisaklı gruplar, tüm bölgelerde faaliyetlerine son vermeli

Bakan Güler: PKK ve iltisaklı gruplar, tüm bölgelerde faaliyetlerine son vermeli

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 'Terörsüz Türkiye' sürecine ilişkin, "Sürecin sağlıklı bir şekilde işlemesi ve devam etmesi için PKK ve iltisaklı tüm gruplar, fesih kararı kapsamında başta Suriye olmak üzere bulundukları tüm bölgelerde derhal tüm terör faaliyetlerine son vermeli ve koşulsuz olarak silahlarını teslim etmelidirler" dedi.

Bakan Güler: PKK ve iltisaklı gruplar, tüm bölgelerde faaliyetlerine son vermeli

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Milli Savunma Bakanlığı'nın 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı. CHP milletvekilleri toplantıya; astsubay, sözleşmeli er, gazi sayılmayanların hak talepleri ile ilgili dövizlerin yanı sıra 'Şehit aileleri ve gazilerimiz onurumuzdur' yazılı pankartla katıldı. CHP milletvekilleri, son aylarda şehit olan askerlerin fotoğrafları ve milli muharip uçak KAAN'ın maketini de komisyona getirdi. Grup sıralarına tokalaşmak üzere gelen Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, dövizleri inceleyerek, "Allah askerlerimize rahmet eylesin. Astsubayları koydunuz, uzman çavuşları niye koymadınız? Sizi tebrik ederiz" ifadelerini kullandı.

'2025'DEN İTİBAREN 59 BİN 105 KİŞİNİN GEÇİŞİ ENGELLENMİŞTİR'

Ardından Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, bütçe üzerine sunum yaptı. Kural temelli uluslararası düzenin zayıfladığı, küresel ölçekte güç ve nüfuz mücadelelerinin arttığı ve bölgenin ateş çemberine dönüştüğünü söyleyen Bakan Güler, Türkiye'nin ilkeli ve çok boyutlu diplomasiyle yol aldığını ekledi. Bakan Güler, hudut güvenliği ile ilgili, "Sınırlarımızdaki tedbirler, ortaya çıkan tehdit durumu ve gelişmelere göre çok yönlü emniyet ağıyla sürekli geliştirilmektedir. Aldığımız bu tedbirlerin etkinliği sayesinde geçen yıla oranla yasa dışı geçişlerde engellenen ve yakalanan şahıs sayılarında düşüş yaşanmıştır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hudutlarımızda ilgili, kurumlarımızla koordine halinde etkin ve caydırıcı tedbirler almaya devam edeceğiz. Hudutlarımızda yaklaşık 60 bin personel görev yapmaktadır. 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren hudutlarımızda 59 bin 105 kişinin geçişi engellenmiştir. Hudutlarımızda yakalanan 8 bin 826 düzensiz göçmen ile 164 terör örgütü mensubu ve 1297 kilogram uyuşturucu madde kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir" diye konuştu.

'TERÖRLE MÜCADELEMİZ TAVİZSİZ DEVAM ETMEKTEDİR'

'Terörsüz Türkiye' süreciyle yeni bir dönemin kapısını araladıklarını ifade eden Bakan Güler, sürecin milletin güvenli ve müreffeh dolu yarınlara ulaştırma iradelerinin en açık göstergesi olduğunu dile getirdi. Bakan Güler, süreç içerisinde atılacak adımların şehitlerin hatırasına ve gazilerin onuruna leke düşürmeden sürdürüleceğini belirterek, "Bu kapsamda terör örgütünün 26 Ekim'de yaptığı açıklama ile ülkemizden tamamen çekilme kararını önemli bir adım olarak görüyor, sürecin işlerliği ve hızlanması adına memnuniyet verici buluyoruz. Bununla birlikte sürecin sağlıklı bir şekilde işlemesi ve devam etmesi için PKK ve iltisaklı tüm gruplar fesih kararı kapsamında başta Suriye olmak üzere bulundukları tüm bölgelerde derhal tüm terör faaliyetlerine son vermeli ve koşulsuz olarak silahlarını teslim etmelidirler. Başta PKK/PYD/YPG/SDG olmak üzere hiçbir terör örgütünün bölgede kök salmasına ve farklı adlar altında faaliyet yürütmesine izin vermeyeceğimizi bir kez daha hatırlatmak isterim. Yakın zamanda taraflar arasında ABD'de yapılan görüşme ve koordinasyonlarda Suriye ve SDG arasındaki entegrasyon sürecinin de hızlı bir şekilde tamamlanmasını bekliyor, halihazırda sahadaki gelişmeleri yakından takip ediyor, her zamanki hassasiyetimizle tüm tedbirlerimizi alıyoruz. Bu çerçevede komşumuz Suriye ile de yakın bir diyalog halindeyiz. Terörle mücadele konusunda komşumuz Irak ve bölgesel yönetimle de son dönemde tesis ettiğimiz iş birliğini yakın bir koordinasyon içerisinde sürdürüyoruz. Sonuç olarak 'Terörsüz Türkiye' hedeflerimize ulaşmaya yönelik gayretlerimiz sürerken, terörle mücadelemiz ülkemizin güvenliği, bölgemizin huzur ve istikrarı için tavizsiz bir şekilde devam etmektedir" dedi.

Bakan Güler: PKK ve iltisaklı gruplar, tüm bölgelerde faaliyetlerine son vermeli

'PEK ÇOK BAŞLIKTA DESTEKLERİMİZ DEVAM EDİYOR'

Bakan Güler, Türkiye'nin Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs politikalarını anlattı. Güler, Suriye'nin egemenliğiyle birlik ve beraberliğine destek verdiklerini kaydederek, "Suriye'nin yeniden inşası ve imarı ile Suriyelilerin geri dönüşlerinin sağlanması ve uluslararası arenadaki kısıtlılıkların kaldırılması gibi pek çok başlıkta desteklerimiz devam etmektedir. Güvenlik alanında da yeni yönetim ile yakın bir koordinasyon ve güçlü bir uyum içerisindeyiz. Bu kapsamda evvela askeri ataşemizi müteakiben de çalışmalarımızda etkinliğin ve koordinasyonun sağlanması maksadıyla Suriye Koordinasyon Birimi görevlilerimizi Şam'a gönderdik. Suriye ile imzaladığımız Ortak Eğitim ve Danışmanlık Mutabakat Muhtırası kapsamında başta terörle mücadele olmak üzere Suriye ordusunun savunma ve güvenlik kapasitesinin geliştirilmesi, modernizasyonu, teşkilatlanması ve personelinin eğitilmesine katkılarda bulunuyoruz. Öte yandan Suriye yönetiminin son dönemde uluslararası arenada yetkin, kararlı ve iş birlikçi yaklaşımıyla bölge ülkeleri ve bölgede etkin olan aktörlerle temaslarının artarak devam ettiğini memnuniyetle gözlemlerken özellikle ABD, Rusya ve İsrail ile olan temaslarını da yakından takip ediyoruz" diye konuştu.

'ÜZERİMİZE DÜŞEN SORUMLULUKLARA HAZIRIZ'

92 ülkeyle askeri çerçeve, eğitim iş birliği ve yardım anlaşmalarının imzalandığını vurgulayan Bakan Güler, 40 ülke ile askeri çerçeve anlaşması, 12 ülke ile askeri eğitim iş birliği anlaşması, 15 ülke ile ise askeri mali iş birliği anlaşması ve nakdi yardım uygulama protokolünün imzalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü aktardı. İsrail ve Hamas arasında imzalanan ateşkes ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasının bulunduğu Gazze Deklarasyonu'ndan bahseden Bakan Güler, "Özellikle belirtmeliyim ki Gazze'deki ateşkesin sürdürülmesi ve ilgili planın uygulanabilirliği sahada ve masada adil güvence mekanizmalarının etkinlik ve kararlılığı ile İsrail'in ateşkese eksiksiz riayet etmesine bağlıdır. Bu çerçevede Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Gazze Barış Kurulu'nun kurulması ve Uluslararası İstikrar Gücü'nün görev yapmasına dair tasarının kabul edilmesini önemli buluyoruz. Türkiye olarak tarihi misyonumuz çerçevesinde ihtiyaç duyulabilecek her konuda üzerimize düşen sorumluluklara hazır olduğumuzu vurguluyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Güler: PKK ve iltisaklı gruplar, tüm bölgelerde faaliyetlerine son vermeli

'KAAN, HÜRJET, KIZILELMA'YA YOĞUN TALEP GELMEKTEDİR'

Bakan Güler, savunma sanayinin yükselen bir güç konumunda olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bugün kendi İHA ve SİHA'sını, hava savunma sistemlerini, savaş gemisini ve denizaltılarını geliştirebilen sayılı ülkelerden biriyiz. En son geçtiğimiz ay seri üretimine başlanan yerli ve milli, yeni nesil ana muharebe tankımız Altay'ın da ilk teslimi yapıldı. Ulaştığımız bu mümtaz seviyenin daha yükseklere çıkabilmesi ancak kaynaklarımızın ve potansiyelimizin doğru kullanılabilmesi ile mümkündür. Bunun için de çalışmalarımızı tüm paydaşlarımızla tam bir uyum içerisinde ve yoğun bir çabayla sürdürüyoruz. Savunma sanayinde önemli gündem maddelerimizden biri de yerli ve milli savaş uçaklarımız KAAN'ımızdır, Hürjet'imizdir ve Kızılelma’mızdır. KAAN, Hürjet ve Kızılelma'yla ilgili olarak dost ve müttefik ülkelerden yoğun talep gelmektedir."

Bakan Güler: PKK ve iltisaklı gruplar, tüm bölgelerde faaliyetlerine son vermeli

'TSK CAYDIRICILIĞINI EN ÜST SEVİYEDE TUTUYOR'

2025 yılında toplam 328 bin 936 yükümlünün silahaltına alındığını, bu yükümlülerin 101 bin 212'sinin bedelli, 5 bin 890'sinin ise dövizle askerlik hizmetine müracaat ettiğini ifade eden Bakan Güler, terörle mücadelenin yapay zeka destekli harp sistemleriyle güçlendirildiğini kaydetti. Bakan Güler, "Bu kapsamda yüksek teknoloji merkezli bir yapıya geçerek Mehmetçiğin omuzlarındaki cephe yükünü azaltmayı hedefliyoruz. Bu konseptle sadece bugünün muharebe sahasını değil, geleceğin belirsiz tehdit ortamını öngören ve buna karşı anında karar üreten ve sürece yön veren stratejik bir üstünlük seviyesine ulaşmak için gayret gösteriyoruz. İfade etmiş olduğum bu üstün nitelikleriyle Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Avrupa'nın yaşadığı çok yönlü sorunların aksine; modern ve milli savunma sanayi ürünleriyle operasyonel kabiliyetini artıran, güçlü bir eğitim modeliyle destekleyen ve böylelikle etkinliğini ve caydırıcılığını en üst seviyede tutan bir ordu olarak öne çıkmaktadır. Çok iyi biliyoruz ki güçlü ve hazırlıklı bir ordu, barışın sigortası olduğu gibi milletin de güvencesidir. Türkiye sahip olduğu yüksek askeri kapasitesi ile ülkemizin güvenliğini sağlarken bölgesel istikrarın temel aktörlerinden biri olmayı da sürdürecektir" ifadelerini kullandı.

Bakan Güler, 2026 yılı bütçe teklifinin 822 milyar 930 milyon lira olduğunu ifade etti. Toplantı, milletvekillerinin bütçe üzerine yaptığı değerlendirmelerle sürüyor.

'ŞEHİT OLAN ASKERLERİMİZLE İLGİLİ OLAYLAR İDARİ VE TEKNİK BOYUTLARIYLA TEK TEK İNCELENDİ'

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, daha sonra milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bütçenin en kıymetli tarafının şehitlerin ailelerine ve kahraman gazilere olun sorumluluğu güçlendiren bir perspektifle hazırlandığını belirten Bakan Güler, "Güvenliğin bedelinin yalnızca rakamlarla ve kalemlerle değil, esasen vatan evlatlarının canıyla, emeğiyle ve fedakarlığıyla ödendiğinin bilincindeyiz. Bu bağlamda, kamuoyunda hassasiyet oluşturan İskenderun'da şehit olan 2 evladımız, mağarada şehit düşen 12 kahramanımıza kadar bütün olaylar operasyonel, idari ve teknik boyutlarıyla tek tek incelenmiş, hiçbir ayrıntı görmezden gelinmemiştir. Merkezde bakanlığımız, sahada komutanlıklarımız ve ilgili tüm kurumlarımız oluşabilecek zafiyet alanlarını tespit etmiş, birlik güvenliğini artırmaya dönük yeni tedbirleri süratle sahaya da yansıtmıştır. Nitekim, İskenderun Deniz Er Eğitim Alay Komutanlığında 2 Mehmetçik'imizin şehit olduğu olaya dair araştırma süreci büyük bir hassasiyetle yürütülmüş, kastı, kusuru veya ihmali tespit edilen alay ve tabur komutanları dahil 4 personelin Türk Silahlı Kuvvetleriyle ilişiği kesilmiş, 8 personele ise kusur derecelerine göre çeşitli disiplin cezaları da verilmiştir. Adli süreç de İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından yürütülmektedir. Burada altını çizmek istediğim husus şudur: Sorularınızda dile getirdiğiniz her bir olay bizim için rutin bir istatistik değildir. Her bir şehidimiz bizim için tek tek, isim isim, aile aile takip ettiğimiz bir emanet, hesabını hem millet vicdanına hem de tarih vermek zorunda olduğumuz bir sorumluluktur" ifadelerini kullandı.

'İLGİLİ MEVZUAT GÖZDEN GEÇİRİLİYOR'

Görev başında kalp krizi veya bünyesel rahatsızlıkları nedeniyle hayatını kaybeden personelin şehitlik kapsamına alınması ile ilgili soru üzerine Bakan Güler, "Öncelikle şunu söylemek isterim. Bu personelimizin her biri bizim için çok kıymetlidir, hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Şehitlik statüsü ise hem toplumumuzun ortak vicdanında hem de hukuki düzenlemelerimizde çok özel ve titizlikle korunan bir kavramdır. İlgili yönetmelikler ve yargı içtihatları çerçevesinde uygulama yapılmakla birlikte, personelini görev esnasında kaybeden her komutan, geride kalanlara bir manevi miras olacak şehadet mertebesinin verilmesi için gerekli tüm işlemleri titizlikle kayıt altına almakta ve takip etmektedir. Bu konuda sizlerin dile getirdiği hassasiyetleri paylaştığımızı, ilgili mevzuatın da bu çerçevede sürekli gözden geçirildiğini de ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

'TSK'DAKİ İNTİHARLARDA SANAL KUMAR ETKİLİ OLUYOR'

Bakan Güler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) yaşanan kaza ve intihar olayları ile ilgili eleştiri ve endişelere şöyle cevap verdi:

"Ölüm veya yaralanmayla sonuçlanan her olayda adli ve idari soruşturma açılmakta, olay en ince ayrıntısına kadar araştırılmakta ve sorumluluğu tespit edilenler hakkında gerekli işlemler yapılmaktadır. Özellikle bu intihar vakalarıyla ilgili Silahlı Kuvvetlerimizde uzun yıllardan beri uygulamakta olduğumuz bir yöntemi de sizlere arz etmek isterim. Bir yerde, mesela, en son cumartesi günü Sivas'ta bir evladımız kendini asarak şehit oldu. Bu intihar vakası tespit edildiği andan itibaren derhal ailesine haber veriyoruz. Ailesi, 'Gelmek istemiyorum' dese dahi biz bütün masraflarını karşılayarak aileyi birliğe getiriyoruz, orada bir salonu kendilerine tahsis ediyoruz. Şehidimizin en samimi bütün arkadaşlarının hepsi, girmek isteyenlerin hepsi oraya geliyor. Hiçbir subay, astsubay, rütbeli olmadan onlar orada kendileriyle oturuyorlar, dertleşiyorlar en sonunda kapıyı açıyorlar, 'Evet, ben buna razı oldum' ya da 'Hayır, ben razı değilim kardeşim, mahkeme devam etsin.' Kendisi zaten demese de mahkeme devam ediyor da aile mutlak surette olayın tamamını en yakın arkadaşlarından dinliyor. Bu kağıt üzerinde kalan bir prosedür değil, uygulamada taviz vermediğimiz bir ilkedir, mutlak surette her intihar vakasında uygulanmaktadır. Yalnız, tabii, bir konuyu daha arz etmek istiyorum. Özellikle gençlerimiz arasında bu sanal bahis son derece etkilerden bir tanesi, diğeri de arkadaşlarımızın hepsinin genç olması nedeniyle ya nişanlısıyla kavga ediyor, ya istediği kızı alamıyor, ailesi ya vermiyorlar; bunlar ana sebepler olarak bizim tespitlerimiz, bu 2-3 tanenin üzerinde duruyor. Bu sanal kumarın etkili olduğunu düşünüyoruz. Özellikle, dün bir yorumu da izledim, şimdi, kulüplere falan bir davalar açılıyor sanal bahisle ilgili olarak, 'Türkiye'de bu değerler tamamen dibe vurdu' diyorlar. Herhalde doğru ve bu son intiharların sebepleri bunlar olabilir" değerlendirmesinde bulundu.

'ORDUNUN SİYASALLAŞMADIĞININ GÖRÜNTÜSÜ DE BUDUR'

Yüksek Askeri Şura'nın (YAŞ) yapısının değiştiğini ve bakanlığına bağlandığını hatırlatan Bakan Güler, kuvvet komutanlıklarının atamalarına karışılmadığını ekledi. Bakan Güler, o esnada bir İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın'ın, 'Genelkurmay başkanlarının isimlerini önceden herkes biliyordu, bugün sorun kimse bilmiyor, milletvekillerine sorun, onlar da bilmiyor' demesi üzerine, "Bence, eğer gerçekten böyleyse, bundan da memnuniyet duymamız lazım. İşte, 'Ordu siyasallaştı' diyorsunuz ya siyasallaşmadığının görüntüsü de budur" dedi.

'BELEDİYELERE EMİR VERİN 15'ER KİŞİ ALSINLAR'

Bakan Güler, uzman çavuşlar ile ilgili sorular üzerine şu ifadeleri kullandı:

"Her uzman çavuş 55 yaşına kadar silahlı kuvvetlerde kalabilir. Yani bunları size kim söylüyorsa inanın şoka giriyorum. Sabahtan beri yani uzman çavuşlarımızın hepsi 55 yaşına kadar, 'Ben Silahlı Kuvvetlerde çalışmak istiyorum' diyorsa Silahlı Kuvvetlerde çalışabilir. 'Gitmek istiyorum' diyorsa güle güle diyoruz. Bakın, belediyelerin hepsi sizde, emir verin alsınlar 15'er kişi. Teşekkür ederiz o zaman."

'2024'TE 4 BİN 788 SÖZLEŞMELİ ER, UZMAN ÇAVUŞ YAPTIK'

Sözleşmeli erlerin maaşının 46 bin lira olduğunu ve sözleşme süresini 7 yıl olduğunu ifade eden Bakan Güler, erlerin 7 yılı tamamlamaları halinde 1 milyon 486 bin tazminat ödendiğini söyledi. Bakan Güler, "Yaklaşık 3 yıldır bu sözleşmeli erlerden uzman çavuş yapıyoruz. Uzman çavuşlardan astsubay yapıyoruz. Astsubaylarımızdan da subay yapıyoruz. Bu çerçevede, 2023 yılında 2 bin 364 sözleşmeli erbaş ve erimizi uzman çavuş yapmışız. 2024'te 4 bin 788 sözleşmeli eri uzman çavuş yapmışız. 2025'te de şu anda onların faaliyetleri devam ediyor. Sınava giriyorlar, sınavı geçenlerin hepsini uzman çavuş yapacağız" ifadelerini kullandı.

'ASKERİ HASTANELERİN AÇILMASI İÇİN YOĞUN BİR ÇABA ORTAYA KOYUYORUZ'

Bakan Güler askeri hastanelerin yeniden açılmasına ilişkin, "Askeri hastanelerin açılması için yoğun bir çaba ortaya koyuyoruz. Bizim askeri hastanelerle ilgili, özellikle tabip ihtiyacımızı karşılamak için GATA'daki üniversitede çalışıyoruz. Şu anda 700 küsur doktor adayı üniversitede okuyor. Müsaade ederseniz önümüze bakalım. 744 öğrencimiz üniversitede okuyor. Bu sene 147 tabibimiz mezun oldu ve bunların hepsini kıtalarımıza gönderdik" diye konuştu.

'BAKIM MERKEZLERİNİ GEZDİREBİLİRİZ'

Gürcistan'da düşen C-130 uçağı ile ilgili bilgiler paylaşan Bakan Güler, "Havacılıkta 'eski uçak', 'yeni uçak' diye bir şey yok. Bakın, çok önemli. Yani bugün ben 2025 model parçayı takıyorsam, motoru koyuyorsam üstüne uçak 2025 tarihli oluyor. 250 tane F-16'mız var. Siz öyle bakarsanız hepsi eski. Hayır, biz hepsini şu anda tepe tepe kullanıyoruz. Bu konuda görmek isteyen arkadaşlarımız varsa bizim bakım merkezlerini gezdirebiliriz, hiç merak etmeyin, hiçbir problem yok. Bu uçaklarımız 3 kademeli bakıma giriyorlar. Bir arıza olduğu zaman buna bakan başka bir yerimiz var, oraya gidiyorlar. Fabrika seviyesi, bakım, her 69 ayda bir full bakıma giriyorlar, her şeyi sökülüyor, inceleniyor, bakılıyor, değişecekler değişiyor. O sırada bütün gövde, kuyruk, kokpit, iniş takımları dahil her şey sökülüyor, inceleniyor. Bu şeyleri, gövdeleri inceleyen ekiplerimiz var" dedi.

'TAHKİKAT YAPILDI'

Bakan Güler, Pençe-Kilit Harekat bölgesindeki bir mağarada yapılan arama- tarama faaliyeti sırasında metan gazına maruz kalarak şehit olan 12 asker ile ilgili sorular üzerine, 2022 yılında şehit olan Melih Bozkurt Üsteğmenin naaşını arama çalışmalarını anlattı. Bakan Güler, "Normal mağaraya giriş düzenimiz var; en önde işte, EYP'ciler, onun arkasında 4, 2, 3; 10 kişilik bir grup peş peşe; bunlar ilk içeri girenler. İçeri girişte sağa doğru bir meyille çıkan bir meyillik var; komutan, düz gitmeleri için bunlara söyleniyor, bu çocuklar orayı görünce önce buraya doğru tırmanıyorlar. Önce öndeki 2 çocuk biraz sonra merdivenin üzerine düşüyor, öbür arkadaki ağırlaşıyor, en arkadakiler dışarıya doğru bağırıyorlar; bu sefer onları çıkartmak için o çocuklar koşarak içeri giriyorlar. İlk 6 şehit orada, sonra girenlerden de 6 şehit daha verdik ve toplam 12 oldu. Bütün olay budur. Tabii ki tahkikatı yapıldı, mahkemeye verildi; o ayrı bir şey ama şehitlerimiz budur. 4 bin 500 tane kemik bulduk, hepsini İstanbul'a Adli Tıbba götürdük; hiçbir tanesi üsteğmenle uyuşmadı. Bir tek kemik bile bulabilseydik. Şimdi, 'Teröristler oradaki bazı mağaraları boşalttı' filan diyorlar, o ilgililer ilk görüştüğü zaman demişler ki, 'O üsteğmenin cenazesini biz biliyoruz nerede olduğunu; gidin, çıkarın.' Gittiler, 3 gün uğraştılar geldiler, hiçbir şey yok. Mayın temizleme konusunu konuştuk" değerlendirmesinde bulundu.

BÜTÇE KABUL EDİLDİ

Bakan Güler'in soruları yanıtlamasının ardından Komisyon Başkanı Muş, Milli Savunma Bakanlığı ile ona bağlı kuruluşların 2026 yılı bütçe teklifini okuttu. Oylama sonucunda bütçe komisyonda kabul edildi. Başkan Muş, komisyonu, 27 Kasım saat 10.00'da toplanmak üzere kapattı.