Geri Dön
Politika Bakan Kacır: 590 milyon dolarlık finansmanı KOBİ’lerimizin hizmetine sunduk

Bakan Kacır: 590 milyon dolarlık finansmanı KOBİ’lerimizin hizmetine sunduk

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Uluslararası finansman kaynaklarını da harekete geçirerek işletmelerimize can suyu niteliğinde olan 'Türkiye Deprem Sonrası Ekonomik Canlanma Projesi'ni başlattık. Dünya Bankası ve Japon Kalkınma Ajansı iş birliğiyle oluşturduğumuz 590 milyon dolarlık finansmanı KOBİ'lerimizin hizmetine sunduk" dedi.

Bakan Kacır: 590 milyon dolarlık finansmanı KOBİ’lerimizin hizmetine sunduk

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Gaziantep'te ilk olarak depremin vurduğu Nurdağı ilçesinde kaymakamlığı ziyaret etti. Burada yetkililerden bilgi alan Bakan Kacır, 'Nurdağı İpekyolu Çarşısı ile Nurdağı Sosyal Girişimcilik Merkezi'nin açılış törenine katıldı. Bakan Kacır, törende yaptığı konuşmada, depremin yaralarının hızla sarıldığını belirterek, Bakanlık olarak şehirlerin yeniden ayağa kalkması, ekonomik ve sosyal hayatın en kısa sürede eski günlerine dönmesi için çok boyutlu çalışma yürüttüklerini söyledi. Bakan Kacır, şöyle dedi:

"Geçtiğimiz yıl 6 Şubat'ta ülkemiz, tarihinde eşi benzeri görülmemiş genişlikte bir alanda ve yıkıcı şiddette 2 büyük depremle sarsıldı. Depremlerde hayatını kaybeden 50 binin üzerindeki vatandaşımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına sabrıcemil niyaz ediyorum. Deprem felaketinden en fazla etkilenen illerden biri de Gaziantep'imiz oldu. Hatay'da, Kahramanmaraş'ta, Adıyaman'da, Malatya'da nasıl yüreğimiz yandı ise Gaziantepli kardeşlerimizin acısını da yüreğimizde derinden hissettik. 'Asrın Felaketi' olarak nitelendirilen ve 11 ilimizde ağır hasara neden olan bu deprem silsilesinin ardından devletimizin tüm imkanlarını en üst düzeyde seferber ettik.

Bu bağlamda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, şehirlerimizin yeniden ayağa kalkması, ekonomik ve sosyal hayatın en kısa sürede eski günlerine dönmesi için çok boyutlu çalışma yürüttük. Son 15 yılda sağladığımız teşviklerle bir cazibe merkezine dönüşen deprem bölgemizin, kalkınma yolculuğuna güçlü bir şekilde devam etmesi için tarihimizin en kapsamlı yatırım teşvik paketini hayata geçirdik. Aralarında Gaziantep'in Araban, İslahiye ve Nurdağı ilçelerinin de olduğu, depremden yoğun olarak etkilenen 65 ilçemizde yatırım ortamını iyileştirmek ve istihdam sağlamak üzere 'Cazibe Merkezleri Programı'nı hayata geçirdik.

Yatırımlara kurumlar vergisi indirimi, SGK primi işveren ve işçi payı desteği, KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti, faiz veya kar payı desteği sağladık. Program kapsamında; Gaziantep'te 1105 vatandaşımıza istihdam sağlayacak ve sabit yatırım tutarı 6,7 milyar lirayı aşan 12 yatırım projesi için teşvik belgesi düzenledik. Deprem nedeniyle yatırım süreci aksayan yatırımcılarımızı mağdur etmemek adına Gaziantep'te düzenlenen 1352 yatırım teşvik belgesinin süresini talep almaksızın 3 yıl uzattık. Projelerine devam edemeyecek yatırımcılarımız için de düzenlenen 213 yatırım teşvik belgesini, kendilerine herhangi bir yük getirmeden kapanmış saydık. Deprem sonrası KOBİ'lerimizin hızlı toparlanmaları adına devreye aldığımız destek programlarıyla işletme sahibi afetzedelerimizin yanında olduk."

'ZARAR GÖREN İŞLETMELERİN 2023 YILI BORÇLARINI SİLDİK'

Depremde zarar gören işletmelerle ilgili detaylı çalışmalar yaptıklarını aktaran Bakan Kacır, bu işletmelerin 2023 yılı, yaşamını yitiren veya iş göremez hale gelen işletmecilerin ise tüm KOSGEB borçlarını sildiklerini vurgulayarak, "Depremde zarar görmüş iş yerleri için ilk 12 ayı geri ödemesiz 36 ay vadeli 'Acil Destek Programı'nı uygulamaya koyduk. Gaziantep'te 481 işletmemize destek sağlarken, 216 milyon liralık kredi hacmi oluşturduk. Gençlerimizin çevre bilincini ve toplumsal duyarlılıklarını da güçlendirmeye devam ediyoruz. Geçtiğimiz yıl mayıs ayında faaliyete aldığımız merkezimizden bugüne kadar 23 bin 870 kişi yararlandı. Her zamanda vurguluyoruz; deprem bölgesindeki vatandaşlarımızı asla yalnız bırakmadık ve önümüzdeki süreçte de bırakmayacağız. Her türlü desteği sağlayarak, vatandaşlarımızın umutlarını yeniden yeşertmeye devam edeceğiz. Birlik ve beraberlik içinde, bu zorlu süreci geride bırakacak ve deprem bölgesini yeniden canlandıracağız. İnşallah bugün açılışını gerçekleştireceğimiz projelerle birlikte Gaziantep geleceğe umutla bakacak ve çok daha iyi bir konumda yer alacak" diye konuştu.

'DESTEKLERİMİZ DEVAM EDİYOR'

Bakan Kacır, deprem bölgesine yönelik Bakanlık olarak gerçekleştirdikleri projelerle desteklerinin sürdüğünü söyleyerek, şöyle devam etti:

"Bugüne kadar şehrimize 11 yeni sanayi alanı kazandırdık. Gaziantep İslahiye Sanayi Alanı'nda depremden zarar görmüş işletmelerimize tahsis edilmek üzere 80 iş yerinin yapımına başladık. Önümüzdeki dönemde bu sayıyı 160'a tamamlayacağız. Ben inanıyorum ki bu 11 sanayi alanımızın 11'ini de kısa sürede dolduracağız. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat rotasında şehrimizin 22 yılda katettiği mesafe bu hedefe ulaşmanın ne kadar da mümkün olduğunun canlı temsilidir. 22 yıl öncesine dönüp baktığımızda, şehrimizde sadece 2 organize sanayi bölgesi yükseliyor ve planlı sanayi altyapımız 53 bin vatandaşımıza ekmek kapısı oluyordu.

Sanayicilerimizin talepleri doğrultusunda OSB'lerimizin sayısını 6'ya yükselttik ve sanayicilerimiz, verdikleri sözlerin hakkını vererek 250 bin vatandaşımızı daha istihdam etti. Önümüzdeki dönemde; ülkemizdeki siyasi istikrar ve öngörülebilirlik ortamının beslediği yatırım iştahıyla, Gaziantepli kardeşlerimizin girişimci ruhuyla, şehrimizin sanayileşme yolculuğunda emin adımlarla yürüyeceğinden, asırlık kazanımlar elde edeceğinden şüphe duymuyorum. Gaziantep, Türkiye Yüzyılı’nın parlak sayfalarına mührünü vuracak. Deprem felaketi sonrasında gerek İpekyolu Kalkınma Ajansı'mız gerek GAP Bölge Kalkınma İdaremiz eliyle yürüttüğümüz projelerle de şehrimizin yeniden ekonomik ve sosyal toparlanmasına öncülük ediyoruz. Bölgesel Kalkınma Odaklı Toparlanma Acil Eylem Programı kapsamında 6 projeye 262 milyon lirayı aşan destek verdik.

GAP Bölge Kalkınma İdaremizle de şehrimizin toprağına yeniden hayat verecek, tarımın yeşerip gelişmesine vesile olacak 2 projeye 56 milyon lira kaynak sağladık. Bugün de 'Bölgesel Kalkınma Odaklı Toparlanma Acil Eylem Programı' kapsamında, Nurdağı ilçemizde ticaretin çarklarının güçlü bir şekilde dönmesini sağlayacak ve vatandaşlarımıza istidam kapısı olacak 2 çarşı projemizin açılışını gerçekleştiriyoruz. 12 bin metrekare toplam kapalı alana sahip 136 milyon lira tutarındaki bu proje, altyapısı, esnafa ve vatandaşlarımıza sunduğum imkanlarla şimdiden Nurdağı'nda ticaretin canlı kalbi haline geldi. Nurdağı'na kazandırdığımız bir diğer proje ise Sosyal Girişimcilik Merkezi. Sosyal Girişimcilik, Güçlendirme ve Uyum Projesi kapsamında 6,7 milyon lira bütçeyle hayata geçirdiğimiz bu merkez, sunduğu altyapılarla depremden etkilenen vatandaşlarımızın sosyal ve ekonomik hayata yeniden katılımı için önemli bir boşluğu şimdiden doldurdu."

'Türkiye Deprem Sonrası Ekonomik Canlanma Projesi'ni başlattıklarını da aktaran Bakan Kacır, şunları söyledi:

"Uluslararası finansman kaynaklarını da harekete geçirerek işletmelerimize can suyu niteliğinde olan Türkiye Deprem Sonrası Ekonomik Canlanma Projesi'ni başlattık. Dünya Bankası ve Japon Kalkınma Ajansı iş birliğiyle oluşturduğumuz 590 milyon dolarlık finansmanı KOBİ'lerimizin hizmetine sunduk. Nurdağı ve İslahiye ilçelerimizde 750 bin lira, şehrimizin diğer ilçelerinde ise 650 bin lira üst limitli olmak üzere KOBİ'lerimize 36 ay vadeli faizsiz finansman imkanı sağladık.

İşletmelerimizin onarım, tamirat ve ekipman alımları için ihtiyaç duydukları finansmana erişimini tesis ederek bölgemizin ekonomik toparlanmasına destek olduk. Destek programımız kapsamında bugüne kadar Gaziantep'te 2 bin 657 işletmemize 1,2 milyar lirayı aşan ödeme gerçekleştirdik. Başvurusu onaylanan KOBİ'lerimize destek ödemelerini kısa bir süre içerisinde yeniden devreye alacağız. Önümüzdeki dönemde uluslararası finans kuruluşlarını sürece dahil ederek yeni finansman kaynaklarıyla KOBİ'lerimizin toparlanma sürecini hızlandıracağız."

Bakan Kacır, konuşmasının ardından açılışı gerçekleştirilen çarşıyı dolaşarak esnafla sohbet etti.

‘MİLLİ UZAY PROGRAMINDAKİ PROJELERİ BİR BİR HAYATA GEÇİRECEĞİZ’

​Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Gaziantep Üniversitesi’nde öğrenci ve akademisyenler ile bir araya geldi. Bakan Kacır’a Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı da eşlik etti. Programa Bakan Kacır’ın yanı sıra; Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, milletvekilleri, öğrenciler ve akademisyenler katıldı. Program öncesi astronot Alper Gezeravcı öğrencilerin sorularını yanıtladı.

‘KRİTİK TEKNOLOJİLERDE BAĞIMSIZLIK MÜCADALESİ VERİYORUZ’

Programda konuşan Mehmet Fatih Kacır, kritik teknolojilerde tam bağımsızlık mücadelesi verdiklerini ifade ederek, insansız havacılıkta durumun çok iyi düzeylere geldiğini vurguladı.

Kacır,’’Milli teknoloji hamlesinin hepimiz farkındayız. Türkiye kritik teknolojilerde tam bağımsızlık mücadelesi vermekte. Havacılıkta özellikle insansız havacılıkta durumun hangi düzeye geldiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu büyük başarı hikayesine Türkiye’nin mühendisleri imza attı. Türkiye 5’inci nesil savaş uçağını kendi imkanlarıyla geliştirdi ve bunu yapan sayılı ülkelerden birisi olmuştur. Daha yapacak çok işimiz var. Son yıllarda insansız hava uçaklarında başarıya şahitlik ettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 20 yılda silahlı kuvvetlerimiz neye ihtiyaç duyuyorsa onu yerli ve milli olarak üretme konusunda çalışmalar başlattık. Bugün insansız hava araçlarında Türkiye dünyada 1 numara’’ dedi.

‘MİLLİ UZAY PROGRAMINI BİR BİR HAYATA GEÇİRECEĞİZ’

Bakan Kacır, Milli Uzay Programındaki projeleri bir bir hayata geçireceklerini aktararak,Türkiye’nin kendi uydularını yaptığını aktaran Kacır,  20 yılda adım adım bu alanda çalışmaklar yaptıklarını ifade etti. Bakan Kacır, Ay çevresinde araştırmalar yapacaklarını aktararak, Türkiye’nin bu hedefi de başaracağını vurguladı.

Bakan Kacır, sözlerini şöyle tamamladı:

"Uzay bilimlerinde de yapacağımız işleri teknofest gençleri damgasını vuracak. 2021 yılında Cumhurbaşkanımız Türkiye Uzay Ajansı’nın hazırladığı hep birlikte çalıştığımız milli uzay ajansının hazırladığı milli uzay programını dünyaya ilan etti. 10 farklı alanda Türkiye’yi uzay ligine taşıyacak uzay yarışında dünyanın en ileri ülkeleriyle yarışmamızı sağlayacak programlar projeler ilan ettik. Bunlardan birisi ilk kez bir Türk vatandaşını uluslar arası uzay istasyonuna bir ilim misyonunu gerçekleştirmek amacıyla gönderdik. Bu hedef için 36 bin vatandaşımız ben ilk Türk astronot olmak istiyorum dedi. Onlar içerisinden yapılan değerlendirmeler sonucunda Türk Hava Kuvvetleri'ne onurla şerefle hizmet etmiş bir jet pilotu Alper Gezeravcı Türkiye’nin ilk astronotu oldu. Bu misyonun gerçekleşmesiyle birlikte karalama sınırına varan eleştirilerle karşılaştık. Bir vatandaşımızı uzaya gönderiyoruz ama bunu kendi roketimizle yapmıyoruz. Niçin bununla gurur duyalım diyenler oldu. Roket teknolojileri konusunda Türkiye birçok projeyi eş zamanlı olarak gerçekleştiriyor. Milli markalarımız var. Roketsanımız var. Deltamız var. Bu kurumlarımız bağımsız şekilde uzaya ulaştıracak roket geliştirmeye devam ediyorlar. Roketsan sıvı yakıtlı motorlar konusunda Delta hibrit motorlu roketler konusunda çok önemli mesafeler kat etti ve 100 kilometre kabul edilen uzay sınırına erişebilecek roketleri yerli ve milli olarak geliştirdiler. Fakat henüz biz kendi geliştirdiğimiz roketlerle kendi uydularımızı uzaya gönderebilen bir ülke değiliz. Aynı zamanda insanlı uzay misyonlarını gerçekleştirebilecek roketleri de biz henüz geliştirmiş değiliz. Ama roket projelerinde başladığımız çalışmalar önümüzdeki dönemde önce insansız sistemleri özellikle uyduları uzaya taşımamıza imkan tanıyacak. Peki biz henüz bu konumda değiliz. Dünyada insanlı uzay misyonlarını gerçekleştirebilecek roketleri geliştiren 3 ülke var. Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ve Çin.  Avrupa ülkelerinin insanlı uzay roketleri gerçekleştirecek misyonları yok. Avrupa Uzay Ajansı'nın da böyle bir kabiliyeti yok. Milli Uzay Programı'ndaki projeleri bir bir hayata geçireceğiz. Türkiye kendi uydularını yapıyor. Görüntüleme uydularını yapıyor. 20 yılda adım adım geliştirdik bu alanı. Önce ortak üretim projesi yaptık. Türksat 6A ilk haberleşme uydumuz olacak. Hani 2023’de aya erişecektiniz dediler. Bunu da başaramadınız diyerek bu misyona zarar vermek isteyenler alaya almak isteyenler oldu. Kendi mühendislerimizin geliştirdiği uzay aracını hibrit motorumuzla ateşleyip ay transfer noktasına taşıyacağız. Ayın yörüngesine gireceğiz. Ay çevresinde araştırmalar yapacağız. Türkiye bu hedefi de başaracak. Bu projeler her zaman belirlendiği zamanlarda ve hızda gerçekleşmeyebilir. Bize düşen bilim adamlarımızın yanında ve arkasında durmaktır.’'