Geri Dön
Politika Bakan Özhaseki: Bunlar da deprem turistleriydi

Bakan Özhaseki: Bunlar da deprem turistleriydi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, "Nüfusu, milyonlarca olan ve havasından geçilmeyen, her gün televizyonlarda algı operasyonları çeken belediye başkanları da o bölgelere özel jetlerle geldiler. Arabaların, uçakların içi televizyoncu ve sosyal medya ekibiyle doluydu. İndiler. Bir kişinin yanına geldiler. Hatır soruyor gibi davrandılar, selfieler çektiler, bırakıp gittiler. Bunlara da şahidiz. Bunlar da deprem turistleriydi" dedi.

Bakan Özhaseki: Bunlar da deprem turistleriydi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından Edremit ilçesi ile turistik Altınkum Mahallesi'ni bağlayan 'Ülkü Yolu'nun açılış programına katıldı. Açılışa Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz da katıldı. Bakan Mehmet Özhaseki, açılışta, Fatih Sultan Mehmet'in, 'Hüner, bir şehir bünyad etmektir. Reaya kalbin abad etmektir' sözleriyle konuşmasında başlayarak, "Günümüz Türkçe'siyle; marifet, hüner, bir şehri ihya etmektir. İmar etmektir ama onun kadar önemli olan da insanların gönlünü etmektir. Onların duasını almaktır. Bugün biraz önce hem yolu gelirken inceledim hem de başkanımız konuşurken aklımdan bunlar geçti. Bizim başkanımız çalışkan, başkanımız sempatik. Allah razı olsun. Yüzü güleç ve dürüstlüğüne de sonuna kadar eminiz. Fatih Sultan Mehmet Han'ın vasiyetini yerine getiren bir başkan olarak, ben de kendisini ve ekibini tebrik ediyorum. Zaten onun bu gayretli tavrından dolayı son dönemde Yücel Bey'i kendi içimizde karar alarak Sayın Cumhurbaşkanımızın da elbette ki onayıyla Belediyeler Birliği Başkanlığı'na aday gösterdik. Şu andaki tüm Türkiye'de belediyelerin başkanlığını yapıyor" ifadelerini kullandı.

'DESTEK VERMEYE DEVAM EDECEĞİM'

Başkan seçilmenin kolay, ancak başkan kalmanın zor olduğunu ifade eden Bakan Özhaseki, "5 sene boyunca mühür sizde, her türlü yetki sizde. İşte orada siz sonradan görmeler gibi azmayacaksınız. Önünüze bakacaksınız. Çalışacaksınız. Çünkü gün geliyor, defalarca belediye başkanlığı seçimine girmiş bir kardeşiniz olarak söylüyorum, vatandaş size 'Kardeşim biz sana yetki verdik. Mühür verdik. 5 sene sendeydik. Ne yaptın?' diye sade ve doğru bir soru soruyor. İşte o zaman verecek doğru cevaplarınızın olması lazım. Ben, Yücel Bey'in amel defterinin dolu dolu olduğuna inanıyorum. Gayretlerine şahidim. Bu tavrından dolayı da kendisine sonuna kadar destek verdim, bundan sonra da destek vermeye devam edeceğim" dedi.

'BURADA BİR ARITMA TESİSİ SORUNU VAR'

Bakan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada bir arıtma tesisi sorunu var. Normalde nüfusumuz 90-100 bin ama yaz olunca birkaç misli artıyor. Kirli suları arıtıyorsunuz, işlemden geçirip, tabiata veriyorsunuz, tabiat o suyu alıyor yine etrafı yeşillendirmeye devam ediyor. Bu konuyla ilgili bir arazi mevzusu oldu. Biz de takip ettik. Buradaki arkadaşlarımız izin vermedi. Hayretler içerisinde izliyoruz. Bazı konular vardır ki, bu konular siyaset üstüdür. Birisi deprem, birisi çevre meselesidir. Hizmet meselesidir. Eğer insanların orada menfaati varsa, iyiliği varsa orada asla siyaset yapılmaz. Deprem olduğunda Yücel Bey gitti aylarca çalıştı. Hatay Büyükşehir Belediyesi, Cumhuriyet Halk Partisi'nde. Ama baktık ki en büyük hasar orada. Bizim AK Parti olarak en güçlü belediyelerimizi oraya gönderdik. Burada Cumhuriyet Halk Partisi belediyesi var diyebilir miyiz? Asla söyleyemeyiz. Orada bizim insanımız var. Orada bizim yardıma muhtaç kardeşlerimiz var. Belediye başkanlarımız orada aylarca çalıştılar. Saç, sakal birbirine karışmış, gayret ettiler. Altyapı yapılacak kredi temin ettim, en büyük payı Hatay'a ayırdık. Amacımız hizmet. 'İnsan odur ki bıraka bir eser. Eseri olmayanın yerinde yeller eser.' Gerek genelde gerekse yerelde hizmet siyaseti güdüyoruz" diye konuştu.

'BÖLÜNMÜŞ YOLLAR 30 BİN KİLOMETREYİ GEÇTİ'

Yol çalışmalarının önemine değinen Bakan Özhaseki, "Yol medeniyettir. Yol, kalkınmanın birinci unsurudur. Yol vasıtasıyla insanlar evlerine ulaştığı gibi ticaret de yaparlar. Sanayici de derdine çözüm bulur. Turizm de gelişir. Yol olmayan yerde turizm de gelişmez. O yüzden Türkiye'nin birçok yerinde gerçekten çok uzun mesafeli yollar yaptık. Bu memlekette 6 bin kilometre civarında bölünmüş varken, şu anda 30 bin kilometreyi geçti. Tüneller yaptık, köprüler yaptık. Yol açısından Türkiye altyapısı tamamladı da diyebiliriz. Buradaki yapılan yolun da kıymetini takdir ediyoruz. Değerli başkanımızı bu şekilde bir ıslahla yaptığı ve çok güzel bir hava verdiği için tebrik ediyoruz. Burası turizm beldesi, sadece bir yolu dümdüz yapmak yetmez. Etrafındaki bisiklet yollarıyla birlikte çok da güzel bir görüntü oluşmuş. Hükümetimiz dönemine kadar nihayetinde bölünmüş yol miktarı Balıkesir'imizde 76 kilometre olarak geçiyor. Şimdi 700 kilometreyi geçti. Bakanlık olarak ayrıca biz Balıkesir'imize çok önem verdik. Şu ana kadar Balıkesir'de sadece bakanlığımız 59 milyar lira civarı harcadı. 20 milyardan fazla da yatırımımız devam ediyor. TOKİ konutlarımız da devam ediyor. Yine de yapmaya devam edeceğiz" dedi.

'ZARAR 104 MİLYAR DOLAR'

Bir sene önce büyük deprem faciasıyla karşı karşıya kalındığını belirten Bakan Özhaseki, "Daha doğrusu 2 tane depremle, 9 saat arayla 3 dakikaya yakın uzun süren şiddetli 2 deprem. Bin yıldır medeniyet kurduğumuz bu Anadolu topraklarında başımıza gelebilecek herhalde en büyük felaket buydu. Ondan önce de böyle bir felaketle karşılaşmadık. Depremden tam 18 tane ilimiz etkilendi. 14 milyon insanımız da zarar gördü. 680 bin konut, 170 bin civarında da iş yerimiz, depolarımız veya köylerdeki ahırlarımız hasar gördü. Yani toplamda 850 bin bağımsız birim ya yıkıldı ya da yıkılmayı bekliyor. Maddi zarar 104 milyar dolar. Ölen insanımız 53 bin 500. Allah rahmet etsin. Bu işin manevi tarafından hasarı tespit edilecek bir alet daha dünyada icat olmadı. Evlerini teslim ettiğimiz kardeşlerim gidip bazen çayını içtiğimizde olay hal hatır sorduktan sonra konu deprem gününe geliyor. Biraz sonra ağlamaya başlıyorlar. Oturup hep beraber ağlıyoruz. Ama şükür Allah'a o felaket, asrın dayanışmasına doğru döndü. O günlerde herkes ayaktaydı. Sayın Cumhurbaşkanımıza biz şahidiz. 04.17, 04.18'den itibaren ayaktaydı. Ve olayın vahametini telefonlarla anlayınca her deprem bölgesine bir bakan arkadaşı görevlendirdi. Valilerimiz, kaymakamlarımız, AFAD görevlileri herkes o bölgedeydi. Naçizane ben genel başkan yardımcısıydım. Belediyelerimizin tamamını o bölgeye sevk ettik. Aylarca çalıştık. O çalışmalardan sonra da şimdi orada bakanlık olarak adeta bir ordu gibi çalışıyoruz."

'HATIR SORUYOR GİBİ DAVRANDILAR'

Bakan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tam 4 bin 333 köyümüzde ev yapıyoruz. 110 bin bin kişilik bir orduyla çalışılıyor. Binden fazla şantiyemiz var. Bizler çalışıyoruz ama bütün bir millet ayaktaydı. Sizler ayaktaydınız. Herkes elinden ne geliyorsa yaptı. Kumbarasındaki paraları bozdurup AFAD'a yatıran çocukları gördüm. Bisikletini satıp oraya para yatıranları gördüm. Haccını 1 sene erteleyerek hacı parasını yatıran ağabeyleri gördüm. Anneleri gördüm. Azerbaycan'dan Server Beşirli diye bir kardeşimizin eski arabasına yardım doldurup geldiğini gördük. O bölgeye gelen yabancı misyon şefleri 'Eğer bu depremin 4'te 1'i bizde olsaydı altından kalkamazdık' dediler. Geçenlerde gazetelere yansıdı. 2 sene kadar önce Amerika'da bir kasırgada kasaba epeyce zarar görmüş. Devlet hala varamamış. Bizler çalıştık. Nüfusu, milyonlarca olan ve havasından geçilmeyen, her gün televizyonlarda algı operasyonları çeken belediye başkanları da o bölgelere özel jetlerle geldiler. Arabaların içi, uçakların içi tamamıyla televizyoncu ve sosyal medya ekibiyle doluydu. İndiler. Bir kişinin yanına geldiler. Hatır soruyor gibi davrandılar, selfieler çektiler, bırakıp gittiler. Bunlara da şahidiz. Bunlar da deprem turistleriydi. Hizmet ettiğinizde bu millet görür ve karşılığını verir. Elinde envaiçeşit imkanları olduğu halde sadece artistlik yapmak için gelenleri de Allah'a havale ediyoruz."

'ONLARIN YAPACAĞI İŞLERİ DE YAPIYORUZ'

Bakan Özhaseki, "Bu devirde ufak tefek problemlerimiz, sıkıntılarımız var mı? Var. Ama bunları aşacak irade, bunları çözecek kadro, bilgi, birikim hem Cumhurbaşkanımızda hem ekibinde var. Ömrümüz hizmetle geçti. Balıkesir'de elimde yetki olduğu ilk andan itibaren de ne kadar imkanım varsa hepsini seferber ettik. Bundan sonra da etmeye hazırım. Yeter ki sizler yetki verin. Yeter ki sizler 'Devam edin' deyin. Buradaki arıtma tesislerini de yaparız. Yeni yollar da yaparız. Balıkesir'in ihtiyacı neyse, sempatik başkanımız, çalışan başkanımız ne diyorsa, emri başımızın üstüne ama onun burada rahat olması için burada da yerelde de mutlaka ilçede de AK Parti'li bir kardeşimizin seçilmesi lazım. Yoksa arıtma tesisi yapacağız ama Allah'ın mülkünü bile kıskanırlar, vermezler. Ben bunu çok görüyorum. Hatay'a o kadar yatırım yapıyorum, 2 tane Cumhuriyet Halk Partili belediye gelip de 'Sayın Bakanım şu işimizi de yapalım' demiyor. Hiçbir şey demeden çalışıyoruz. Onların yapacağı işleri de yapıyoruz emin olun. Hangi partili olursanız olun kapı sonuna kadar açık ama gelmiyorlar" diye konuştu.

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ise konuşmasında, Balıkesir'de 290 kilometre sahil şeridi olduğunu belirterek, 80 kilometresinin yayalaştırıldığını, gerekli kamulaştırma işlerinin yapıldığını söyledi. Yılmaz, bölgenin yaz nüfusunun, yerleşik nüfusa oranla 10 katın üzerinde arttığını belirterek, bölgeye yapılacak olan arıtma tesisinin projesinin hazır olduğunu ve bakanlıktan da bu konuda destek olunmasını istedi.

'ÖRNEK ALSINLAR'

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Balıkesir Ahmet Edip Uğur Gençlik, Kültür ve Aktivite Merkezi'ndeki Mini10 ve BALMEK kurslarının açılışına katıldı. Özhaseki'ye AK Parti'den tekrar aday olan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz da eşlik etti. Bakan Özhaseki, bugün mesaiye Balıkesir'de başladığını, güzel işlerle, pozitif bir şekilde, enerji dolarak, sabahtan beri devam ettiğini söyledi. Özhaseki, "Değerli başkanım sağ olsun ülkü yolunu yapmış, önce onun arkasını yaptık. Daha sonra cami çevresini gördük, gördüklerimizle de emin olun iftihar ettik. Başkanım Allah razı olsun, hareketli, gayretli, çalışkan, dürüst bir başkan. Bir de bunların yanı sıra yüzü de gülüyor. Sempatik bir başkan. Allah ondan razı olsun. Cenab-ı Allah hizmet ömrünü de uzun etsin inşallah. Bu sıfatların hepsi bir arada olmaz zaten. Bazen çok çalışkan olur. Ama insanlarla ilişkisi iyi olmaz, yüzü bir türlü gülmez. Böyle başkanlar da çok sevilmez ne hikmetse. Zaten başkanımızın bu özelliklerinden dolayı değerli başkanımızı biz de en son dönemde Belediyeler Birliği Başkanlığı'na seçtik. Yani örnek alsınlar. Herkes Yücel Başkan gibi olsun diye" dedi.

'BİZİM TARİHİMİZDE BÖYLE BİR KÖTÜ ÖRNEK YOK'

8 Mart'ın bütün dünyada adının 'Kadınlar Günü' olarak konulan ve kutlanan bir gün olduğunu belirten Bakan Özhaseki,  "Ben de sizlerin Kadınlar Günü'nüzü kutluyorum. 1857'de Amerika'da işçi olarak çalışan hanımların, kendi haklarını aramak için bir gayrete düştüklerinde, polisin kapattığı yerde yanarak ölen 120 tane kadın var. Bir vahşet işleniyor orada. 120 kadın bir yere kapatılıyor ve orada yanıyor. Yıllar sonra o kadınları anmak için bir gün icat ediyorlar, kendi vahşetlerini bir güne döndürerek. Sanki o hakları korumak ister gibi bir hale döndürüyorlar. Çok şükür bizim tarihimizde böyle bir kötü örnek yok. Bizim medeniyetimize gelince, sevgili peygamberimiz Veda Hutbesi'nde buyuruyor ki, 'Sizin kadınlar üzerinde, kadınların da sizin üzerinizde hakları vardır.' Sene 700'ler. Bakın 700'lerde kadınların eşit olduğunu Kuranı ayetlerde de 'Ey insanlar' diye devam ediyor. Kadını erkeği yan yana tutarak emir veriyor. Eşit olduğunu söyleyerek emir veriyor. O dönemde Arap toplumunda ise kız çocuklarından utandıkları için diri diri toprağa gömerlermiş. Okuduğumuz hikayelerin hepsi çok acı. Bir hikaye okumuştum. Bir gün bedevinin birisi peygamberimize geliyor diyor ki 'Ya Resul Allah büyük bir günahım var. Allah beni acaba affeder mi?' 'Ne günah işledin' diye sorulduğu zaman 'Kız çocuğunun elinden tuttum, gömmek için bir yere götürdüm, tenha bir yere. Çukur kazıyordum. Çocuğum da bana acıdığı için elimi yüzümü siliyordu, terimi siliyordu. Sonra ben o çocuğumu, o toprağa gömdüm. 'Ya ebeti diye seslendiği', yani 'Ey babacığım' diye bana seslendiği yerde, ben onu oraya gömdüm" diyor. Böyle bir toplumda peygamberimiz o merhamet timsali efendimiz dönmüş, "Kadınların erkekler üzerinde hakkı vardır. Ey erkekler! Unutmayın! Yarın hesap vereceksiniz. Sizin de üzerinizde kadınların hakkı vardır' diyerek ta o dönemde, batıda insanların 1857'lerde kadınları yaktığı bir dönemde, bin sene öncesinden kadınların hakkını teslim etmiş. Biz hep biliriz ki, cennet anaların ayakları altındadır. Hep analarımızın ayağını öpmeyi çok istemişizdir. Onlara hürmet etmişizdir. Bizim Neşet Usta (Neşet Ertaş) bile, Kırşehir'in bozlaklarını söyleyen Neşet Usta bile hep 'Kadınlar insanoğludur, affedersiniz, erkekler kadınların birer çocuğudur ama insanın oğludur' diyerek hitap etmiştir. Evet, birbirimizden farklı değiliz. Bizim medeniyetimiz böyle. Türk tarihine bakarsanız kadınlar hep eşlerinin yanındadır. Tarlada çalışırken yanındadır. İşyerinde yanındadır. Evde yanındadır. Hanların bile yanında hanımları vardır. Hanım kelimesi bile hitap ederken 'Han'ım manasına gelir. Yani insanlar eşlerine 'Han' diye hitap ederler. Sonra kendine ait olduğu için, eş oldukları için 'Hanım' diyerek hitap ettiklerinden hanım kelimesi gelir. O kadar değer verilir" dedi.

Buna benzer tarihimize o kadar çok örnekler var ki" diyen Bakan Özhaseki, şöyle devam etti:

"Onlardan birini, bildiğim için, hayatını okuduğum için aktarmak istiyorum. Ahi Evran Hazretleri 1200'lü yıllarda Anadolu'da Türklere meslek öğretir. O dönemde bizim daha çok büyüklerimiz, atalarımız, ecdadımız biraz yaylaklardadır yazın, kışın şehre doğru inerler. Rençberlik yaparlar ve çok meslek de bilmezler. Ahi Evran meslekleri öğretir. Onların yerleşik düzen geçmesini sağlar. 'Onlara eline, diline, beline sahip ol' diye prensipler öğretir. Bir de eşi vardır, Fatma bacı, o da kadınları örgütler ve kadınlara meslek öğretir. Sonra da şu prensipleri öğretin onlara. Der ki, 'Aşınıza, eşinize, işinize sahip olun.' Ne kadar güzel bir öğüt. Aşınıza, eşinize, işinize sahip çıkın. Moğollar istila ettiğinde Orta Anadolu'da her tarafı kasıp, kavurduklarında Fatma Bacı da kadınları örgütler. Moğollara karşı silahlı mücadeleye girerler. Moğollar, Fatma Bacı'nın örgütlediğini görünce hapsederler Fatma Bacı'yı. Hapisten çıkar bir müddet sonra yeniden mücadeleye devam eder. Onun önderliğinde Moğollara karşı büyük bir mücadele verilir. Biz hep bu tarihteki örnekleri görerek, bilerek bugünlere kadar geldik. Dünyanın vahşet yaşadığı bir dönemde, çok şükür biz de kadınlar hep başımızın tacıdır. Yine böyle olmaya da inşallah devam edeceklerdir."

''ÖNCE HİZMET BELEDİYECİLİĞİ' DEDİK, HİZMET ETTİK'

Balıkesir'de güzel belediyecilik örnekleri gördüklerini belirten Bakan Özhaseki, "Değerli başkanımı tebrik ediyorum. Allah razı olsun. Ama şunu bilin Her işin bir dönüm noktası vardır. Tarihte bazı dönüm noktaları kolay kolay unutulmaz. Mesela 1946 çok partili sisteme geçiştir. İnsanların hür iradelerini ortaya koyduğu, kendi idarecilerinin seçtiği bir tarihtir ve siyasal tarihimizde hiç unutulmaz. 1994 yılı da belediyecilik için bir dönüm noktasıdır. Cumhurbaşkanımız İstanbul'da, naçizane ben de Kayseri'de, birçok arkadaşımız değişik Anadolu vilayetlerinde o tarihte bizler aday olduk. O güne kadar, 1994'e kadar özellikle sol belediyelerin, ideolojik takıntılı, saplantılı bir belediyeciliğine şahidiz. İçerileri hatta bir militan yuvasıdır. Eylemden eyleme koşarlardı. Onlarca şahitliğimiz var. Nihayetinde ben de Cumhuriyet Halk Partililerden belediyeyi teslim aldım. 3 dönem onlar yapmıştı. Karşımıza ilk gelenler alacaklılardı, haciz memurlarıydı. Şehir ikiye bölünmüştü, mafyalar bölüşmüştü. İhalelere onlar girerdi. Kurtarılmış mahalleler vardı. Bunlar 1994 öncesi. Ama biz aday olduğumuzda çıktık, başta Cumhurbaşkanımız İstanbul'da ve biz de dedik ki, 'Bakın bizler de hizmet edeceğiz. Kimseyi ayırmayacağız. Gece gündüz demeden çalışacağız. Kimsenin ırkına, mezhebine, meşrebine asla bakmayacağız. Kimsenin partisini sorgulamayacağız. Biz deli gibi çalışacağız ve hizmet edeceğiz. Sözümüzde durduk. Her tarafta çalıştık. Bunun içindir ki yıllardır insanlar bize teveccüh ediyorlar. Bize oy veriyorlar. Kimse bizim boyumuza, posumuza, kara kaşımıza, kara gözümüze hayran falan değil. Bizden daha uzun boylular da var, daha yakışıklı insanlar da var. Daha zengin insanlar da var ama biz sözümüzün eriyiz. Çok şükür ne dersek yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız başımızda, onun yol arkadaşları olarak bizler de 22 yıldır hem genel idarede hem de yerel yönetimlerde Allah'a şükür ne söz vermişsek yaptık. Belediyecilikte bile, 'Önce hizmet belediyeciliği' dedik, hizmet ettik" dedi. Bakan Özhaseki, şöyle devam etti:

"Şehirlerin alt ve üstyapısını baştan sona imar ettik, ihya ettik. İktidar olduktan sonra, 'Marka şehirler' dedik, şehirlerin eli yüzü açığa çıkmaya başladı. Devasa projelere iktidardan da güç alarak sırtımızı yaslayarak bütün millete hizmet ettik. Sonra 'Cumhurbaşkanımız gönül belediyeciliği' dedi. Evet, en güzel örneğini Yücel Başkan yapıyor zaten, söylememe gerek yok. Tarifi yapmayayım ben burada. O herkesin gönlünü alıyor. İhtiyarların elini öpüyor, küçüklerin gözlerinden öpüyor. Gece gündüz çalışıyor. Allah razı olsun. Emin olun, Türkiye'nin hiç görmediği belediyeciliği bizler yaptık. İşte şu sanat kursları var ya hanımefendilerin geldiği, bir taraftan meslek öğrendiği, hatta üretip sattığı, bazılarını da meşgale olarak, hobi olarak yaptıkları bu işler hep bizim dönemde başladı."

'BUNA ALGI OPERASYONU DİYORLAR'

Her dönemde belediyeciliğe yeni işler ekleyerek devam ettiklerini kaydeden Bakan Özhaseki, "Aslında bizi zorlayan bir rakip de yoktu. Biz kendi kendimize o dönemde ne lazımsa onu yaparak geldik. Günümüzde bir başka belediyecilik başladı. Ankara'da, İstanbul'da bunu görüyoruz. Hiçbir şey yapmadan, yapıyormuş gibi gösterme sanatı. Bu da gerçekten illüzyon isteyen bir iş. Ajanslara milyonlar vereceksiniz. Sonra dönüp diyeceksiniz ki 'Beni parlatın. Beni çok çalışıyor gibi gösterin. Ben tatil yapacağım, gezeceğim ama siz deli gibi beni iş hastası gösterin. Beni başarılı gösterin.' Sosyal medyadaki tuttuğunuz fenomenlerin sahte hesaplarıyla binlerce insan sizi TT yapacak. Siz çalışmayacaksınız, iş yapmayacaksınız fakat sosyal medyada sizi iş yapıyor gibi gösterecekler. Buna 'algı operasyonu' diyorlar. Son dönemde de böyle bir moda çıktı. Biz bunlardan anlamıyoruz. Biz oraya milyonları da veremeyiz. Çünkü o para milletin parası. Kendi ceplerinden vermiyorlar. Bunun bir hesabı var. Yarın bir gün biri sizden sorar bunu. Biz gerçek belediyecilik yapıyoruz. İşte şimdi yaptığımız gibi. İnşallah bundan sonra da böyle yapmaya devam edeceğiz. Allah'a emanet ama Yücel Başkanı da size emanet ediyorum.

'ŞEHİRLERİMİZİ DAHA DİRENÇLİ HALE GETİRELİM'

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Balıkesir’de basına açıklamalarda bulundu. Açıklamalar sırasında Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz da yer aldı. 

Kentteki, Zağnos Paşa Meydan düzenlemesi ile alanın, insanların nefes alabilecekleri bir yer haline geldiğini söyleyen Bakan Özhaseki, “Mükemmel düzenleme olmuş; bir taraftan da tarih açığa çıkarılmış. Bu tarihin korunması bizim kültürel mirasımızın, kadim tarihimizin gelecek nesillere aktarılması da bir belediyenin yapabileceği en güzel faaliyetlerden birisi. O çevredeki BALMEK kurslarında üretilenlerin, belediyenin hizmetlerinin, gençler tarafından rağbet görüyor olması da elbette sevindirici. Merkezde ayrıca sayın başkanımızın, subay ve astsubay ordu evlerini alarak müze yapmak, kent konseyi merkezi yapmak, fikri de gerçekten takdire şayan” dedi.

'USTALIK DÖNEMİNE BAŞLIYOR'

Yücel Yılmaz’ın ilk dönemi olduğunu ve şimdi ustalık dönemine başlayacağını söyleyen Bakan Özhaseki, “Çıraklık döneminde bunları yapan birisi herhalde ustalık döneminde de daha fazlasını kat kat fazlasını yapar diye düşünüyorum. Onun bu çalışkanlığı, dürüstlüğü, gayreti, sempatik tavrından dolayı Belediyeler Birliğine de başkan olmasını getirdi. Şu anda Türkiye'deki 1390 belediyenin temsil edildiği ve resmi olarak tanınan Türkiye ismiyle beraber devam eden Türkiye Belediyeler Birliği, en önemli birlik. Resmi olarak da devlet bunu tanır. Oranın da başkanı Yücel beydir. Orada herkese eşit şekilde davranıp, kucaklayıcı tavrı da takdire şayan. Balıkesir'de ne kadar sevildiğini bugün görmüş olduk. Ondan dolayı da bir kez daha memnuniyetimizi, tebriklerimizi ifade ediyoruz” diye konuştu.

'DEPREM RİSKİNE KARŞI DA YAPILMASI GEREKEN TEK ŞEY KENTSEL DÖNÜŞÜM'

 Bakan Özhaseki, deprem riskine karşı alınabilecek önlemlerden birinin kentsel dönüşüm olduğunu belirtti. Bakan Özhaseki yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bakanlık olarak burada yaptığımız epeyce bir çalışma var ama bundan sonra da ortaya koymak istediğimiz birkaç proje var. Özellikle benim temsil ettiğim bakanlığı ilgilendiren 2 konu var. Bu konuda önümüzdeki günlerde de inşallah çok sıkı bir çalışma içerisine zaten gireceğiz. Başladığımız, devam eden işlerimiz var ama çok daha bunu hızlandırarak yapmak zorundayız. Birisi öncelikle kentsel dönüşüm meselesi. Bizlerin de Marmara'ya kıyısı var. Bütün bilim adamlarının ifadesi Adalar segmentinde olabilecek bir sıkıntı, 7’nin üzerinde bir deprem ve bu deprem en çok İstanbul’u vuracak ama haliyle çevresindeki illeri de rahatsız edecek gibi gözüküyor. Bütün bu deprem riskine karşı da yapılması gereken tek şey kentsel dönüşüm. Dünyada başka türlü de bunun çözümü bulunamamış. Şehirlerimiz kadim. Şehirlerimiz binlerce yıllık ve konutlarımızın birçoğu en yenileri bile 30-40 yıllık. Eski statüye göre yapılan evlerimizin de depreme karşı çok dayanıklı olduğunu söyleyemeyiz. 2000’den sonra çıkan yönetmeliğe göre yapılanlar doğru yapılmışsa, zemin etütlerinden itibaren doğru bir tarzda inşa edilmişse bir sıkıntı gözükmüyor. Ama öncesine ait evlerimizin birçoğunda sıkıntı gözüktüğü kesin. Şu ana kadar biz kentsel dönüşüm çalışmalarıyla bakanlık olarak 20 bin civarında konutumuzu Balıkesir'de değiştirdik, dönüşürdük. Şu anda da 900 tanesinin çalışmaları devam ediyor. Ama önümüzdeki dönemde biz, yaptığımız istişare neticesinde tüm ekiplerimizle birlikte geleceğiz, onların tespit ettikleri mahallelerde kentsel dönüşümü en hızlı biçimde yapacağız.” 

'BAKAN ÖZHASEKİ MUHALEFEFETE SESLENDİ'

Türkiye'de kentsel dönüşümü yapacak, evleri yenileyecek bir parti varsa, bunun da AK Parti olduğunu söyleyen Bakan Özhaseki, “Türkiye'yi dirençli bir hale getirecek, konutlarımızı, iş yerlerimizi, sağlıklı hale getirecek bir parti varsa, o da AK Parti arkadaşlar. Onun dışında ne yazık ki bir parti yok. Keşke olsaydı. Keşke başka partiler bizden fersah fersah bu konuda önde olsalardı. Ama ana muhalefet genellikle bu konularda şöyle söylüyor, ‘Biz kentsel dönüşüme karşı değiliz. Rantsal dönüşüme karşıyız.’ Ben de durmadan diyorum ki, ‘Ne olur size yalvarıyorum. Rantsal dönüşüm yapmayın. Kentsel dönüşüm yapın. Hadi bir tane yapın da göreyim. Hadi yapın. Kapı sonuna kadar açık. Devletin imkanları sonuna kadar sizin emrinize amade. Laf salatasını bırakın, gelin şehirlerimizi daha dirençli hale getirelim. Bir tane bile bana gelen, müracaat eden, ‘Hadi ne olur bakanım, beraber hareket edelim’ diyen Allah'ın kulu çıkmadı ne yazık ki. Konuşmaya gelince hepsi konuşuyorlar ama iş yapmaya gelince bir tane bile Allah'ın kulu çıkmıyor. Biz bu ülkeyi seviyoruz ve bu riski de görüyoruz. O yüzden sonuna kadar kentsel dönüşümle inşallah birlikte yapacağız. Zor bir iş, ama başaracağız. Dün İzmir'deydim. Aynen şöyle söyledim. ’25 senedir CHP'ye veriyorsunuz. Siz bilirsiniz. Takdir sizin. Ama 25 sene önce kentsel dönüşüme eğer başlamış olsalardı, bugün İzmir'in neredeyse tamamını değiştirmiş olurlardı. Yarısını değiştirseler kardır. 4’te birini yapsalar o kardı. Ama hiç yok. Bir slogan bulmuşlar, o da kaçış sloganı. Hani kamyonların bazen freni boşalınca bir kaçış rampaları olur ya arkadaşlar, onun gibi. ‘Biz kentsel dönüşüme değil de rantsal dönüşüme karşıyız’ deyip deyip duruyorlar. O da kimseyi kurtarmaz” dedi.

'3 ARITMA TESİSİ PROGRAMA ALINDI'

Balıkesir’de 2 arıtma tesisinin bitirildiğini 3 tanesinin de programa alındığını kaydeden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Bunların finansal ayaklarını bulmaya çalışıyoruz. Bir taraftan Güre'de, Edremit'te, Balıkesir merkezde yeni ileri biyolojik arıtma tesisleri kurmak durumundayız. Çünkü Balıkesir'in birçok ilçesinin yaz nüfusuyla, kış nüfusu arasında dağlar kadar fark var. Belki kış nüfusuna göre hesaplanmış yapılan arıtma tesisleri artık günümüzde yaz nüfusuna hitap etmiyor. Yazın gelen insanlar rahatsız oluyorlar. ‘Efendim ne yapalım? Yazdan yaza gelenler de onu çeksin’ dersen turizmi kaybedersin. Bunu da diyemeyiz. Bunu demek doğru bir söz değil. Elbette merkeze de hitap edeceğiz. Balıkesir'in insanlara da hitap edeceğiz. Ama en azından turizmden istifade ettiğimiz gelen misafirlerimizin de kötü bir ortamla karşılaşmaması için bu işleri yapmak durumundayız. Zamanında belediye başkanlığında da arıtma tesisini hangi konsept içerisinde yapılacağı hususunu da çok çalışmış birisi olarak, nelerin yapılması gerektiğini iyi biliyorum. En zor tarafı bu işin finansman kaynağıdır. Genellikle uzun vadeli Dünya Bankasından, EBRD’den veya başka kaynaklardan bulabileceğimiz kaynakları seferber ederek bu işi çözmek için en doğru tarafıdır. O konuda zaten girişimlerimiz var. Biz bu arada projeleri hazırlayıp, finansı da temin ettikten sonra Allah izin verirse onlara da başlayacağız. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın." diye konuştu.

'SİMAV ÇAYIMIZI BALIK TUTULUR HALE GETİRECEĞİZ'

Bakanlık olarak Balıkesir’e 59 milyar liradan fazla yatırım yaptıklarını belirten Bakan Özhaseki, şöyle dedi:

“Kentsel dönüşümle ilgili 20 bin konutu dönüştürdük 900 konutun inşaatı devam ediyor. TOKİ olarak da 9 binden fazla konut yaptık. 4 binden fazlası da şu anda devam ediyor. 10 tane millet bahçesi projemiz vardı. 5’inin açılışını yaptı, 2 tanesi şu anda bitti. Diğerleri kimisi yapım safhasında, kimisi proje safhasında. Bütün bunlar şunun için söylüyorum. Bizler çalışıyoruz. Bizler gayret ediyoruz. Bizim işimiz hizmet. Biz hizmet belediyeciliğini önemsedik. Ve ilk çıktığımız andan itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızın da belediye başkanlığı adaylığından başlayarak bugüne kadar hep hizmet tarafında olduk. Biz başka partiler gibi seçimden önce gelip bol bol vadedip, kurusıkı atıp, aklınıza ne geliyorsa esip yağıp, ‘Emeklilere de şu kadar, EYT'lilerin sorununu da biz çözeceğiz. Şu kadar bin kilometre metro yapacağız’ falan dedikten sonra ellerine mühür verilince kaybolan, temel atmama törenleri yapanlardan değiliz çok şükür. Ne söylediysek, ne söz vermişsek yerine getiririz. Bunları da Allah'ın izniyle yaparız. Biz bir taraftan değerli başkanımızın çalışkanlığına, gayretine inanıyoruz, güveniyoruz. Ve nihayetinde elimizdeki bulunan tüm imkanları da inşallah Balıkesir için biz kullanacağız. Ben de bunun sözünü veriyorum. Simav çayını da arkadaşlarımız çok önemsiyorlar. Söz verdik. Orada da elimizden geleni yapacağız. Simav çayımızı balık tutulur hale getireceğiz inşallah” dedi.

VATANDAŞLARA SESLENDİ

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Balıkesir’de katıldığı bir dizi açılış ve programın ardından Balıkesir’in merkez Karesi ilçesi Sakarya Mahallesinde halka seslendi. Seçim öncesinde birçok adayın çıktığını ve aklına gelen her vaatte bulunduğunu söyleyen Bakan Özhaseki, şu şekilde konuştu:

"Sırtında yumurta küfesi yok ki. Sözün de zaten bir anlamı yok. Durmadan söylerler. Geçen seçim öncesinde Ankara'daki başkan adayları çıktılar. ‘EYT'lilerin sorunlarını bile çözeceğiz’ dediler. ‘Şu kadar kilometre metro yapacağız’ dediler. ‘Şu kadar insana yardım edeceğiz’ dediler. ‘Çalışanları işten atmayacağız’ dediler. Fakat işbaşına geldikten sonra başta Kılıçdaroğlu olmak üzere bir tek Allah'ın kulunun, emekçinin işine son verirsek, affedersiniz, ‘Namussuzuz, şerefsiziz’ diye söz verdikleri halde on binlerce insanı kapının önüne koydular. Hiçbir sözlerini tutmadılar. Hiçbir vaatlerini yerine getirmediler. Biz onları iyi biliyoruz. Biz sizin ağa babalarınızda gördük. En önemli adamlarınızı da gördük. Ne yaptıklarını da çok iyi biliriz biz onların" dedi.