Geri Dön
PolitikaBakan Şimşek: 2026 yılında enflasyon hedefler doğrultusunda düşmeye devam edecek

Bakan Şimşek: 2026 yılında enflasyon hedefler doğrultusunda düşmeye devam edecek

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "2026 yılında muhtemelen daha destekleyici küresel finansal koşullar, ılımlı emtia fiyatları, tabii ki sıkı para ve maliye politikası, güçlenen finansal istikrar, beklentilerdeki iyileşmeyle birlikte, bunun hızlanmasıyla birlikte dezenflasyonda daha güçlü bir momentum söz konusu olacak. Dolayısıyla 2026 yılında, biz, enflasyonun hedefler doğrultusunda düşmeye devam edeceğine inanıyoruz" dedi.

Bakan Şimşek: 2026 yılında enflasyon hedefler doğrultusunda düşmeye devam edecek

TBMM Genel Kurulu, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçelerini görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Pervin Buldan başkanlığında toplandı. Siyasi parti temsilcilerinin bütçe üzerine yaptığı değerlendirmelerin ardından Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sunum yaptı.

'HİZMET SEKTÖRÜ ENFLASYONU, DEZENFLASYON TEDBİRLERİNE GECİKMELİ TEPKİ VERİYOR'

Küresel belirsizliklerin yüksek olduğu bir dünya ekonomisinin olduğunu belirten Bakan Şimşek, "Amacımız, küresel meydan okumalara karşı ülkemizi daha dayanıklı hale getirirken ortaya çıkan fırsatları en iyi şekilde değerlendirmektir. Uyguladığımız program sayesinde, 2,5 yılda kayda değer kazanımlar elde ettik. Öncelikli olarak, enflasyonda belirgin bir düşüş yaşandı. 2022-2023 yılları sonunda yüzde 64-65 patikasına yerleşen yılsonu enflasyonu, geçen sene yüzde 44,4'e kadar indi, bu sene kasım ayı itibarıyla yüzde 31,1 seviyesinde gerçekleşti. Tabii, hedeflerimizin bir miktar üzerinde bulunuyor. Burada şunu ifade etmek istiyorum. Dayanıklı tüketim malları gibi, giyim ve ayakkabı gibi ürünlerde aslında temel mal enflasyonu yüzde 18,6'ya kadar düştü, gıda enflasyonu yüzde 27'ye kadar geriledi. Manşet enflasyonun yüzde 30'un üzerinde olmasının esas sebebi, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hizmet sektörü enflasyonu, dezenflasyon tedbirlerine gecikmeli tepki veriyor. Ülkemizde hizmet enflasyonunda bir katılık var, geçmişe yönelik bir endeksleme var" ifadelerini kullandı.

'CARİ AÇIKTA CİDDİ BİR İYİLEŞME SÖZ KONUSU'

Bütçe imkanları çerçevesinde 2026 yılı vergi ve harç güncellemelerini yeniden değerlendirme oranı yerine hedeflenen enflasyona göre belirleneceğini kaydeden Bakan Şimşek, "Ancak gelir vergisi tarifesi gibi vatandaşlarımızın lehine olan vergi mevzuatındaki güncellemeleri daha yüksek olan yani yüzde 25,5 olan yeniden değerleme oranında artıracağız. Dolayısıyla kamunun fiyatlarını yüzde 16-19 arasında belirlerken vatandaşın lehine olan hususlarda yeniden değerleme oranını uygulayacağız. Ayrıca, 2026 yılında muhtemelen daha destekleyici küresel finansal koşullar, ılımlı emtia fiyatları, tabii ki sıkı para ve maliye politikası, güçlenen finansal istikrar, beklentilerdeki iyileşmeyle birlikte, bunun hızlanmasıyla birlikte dezenflasyonda daha güçlü bir momentum söz konusu olacak. Dolayısıyla 2026 yılında, biz, enflasyonun hedefler doğrultusunda düşmeye devam edeceğine inanıyoruz. Diğer önemli bir kazanım, makroekonomik dengesizlikleri biz azalttık, özellikle cari açık konusunu bir endişe kaynağı olmaktan çıkarttık. Uyguladığımız programın başına gidersek, cari açık milli gelire oran olarak yüzde 5'in üzerindeydi, 2024 yılında yüzde 0,8'e geriledi; hatta, portföy tercihi olarak, ağırlıklı olarak ithal edilen altını bir kenara bırakırsanız geçen sene cari dengede fazla verdik, 3,2 milyar dolarlık bir fazla söz konusu. Bu yıl da cari açık hedeflerimiz doğrultusunda gidiyor, ciddi bir iyileşme söz konusudur" diye konuştu.

'BÜTÇE AÇIĞININ MİLLİ GELİRE ORANI OVP DÖNEMİNİN SONUNDA YÜZDE 3'ÜN ALTINA DÜŞECEK'

Bakan Şimşek, uluslararası standartlara göre Merkez Bankası rezervlerinin sağlandığını, Türk lirasına güvenin arttığını, risk priminin düştüğünü ve finansal istikrarın güçlendiğini söyledi. Bakan Şimşek, "Mali disiplini tesis ettik ve bunu kararlılıkla sürdürmek zorundayız, sürdüreceğiz. Bakın, cari fiyatlarla yani bugünkü fiyatlarla 3,6 trilyona ulaşan deprem harcamalarına rağmen bütçe açığını önemli ölçüde azalttık. Aldığımız tedbirler sayesinde, milli gelire oranla 2023 yılında bütçe açığını yüzde 5,1'le sınırladık. İlk gün devir teslimden sonra bana verilen raporda, 'Tedbir alınmazsa bütçe açığı milli gelirin yüzde 9,8'ine ulaşacak' deniliyordu; biz bunu yüzde 5,1'le sınırladık. Geçen sene bütçe açığı yüzde 4,7'ye geriledi, bu sene de çok büyük ihtimalle yüzde 3,1 civarında olacak yani bütçe hedefini de bu sene tutturmuş olacağız. Bütçe açığının milli gelire oranını OVP dönemi sonunda yüzde 3'ün altına düşüreceğiz yani Maastricht Kriterlerini tekrar sağlayacağız. Kamuda tasarruf milletimizin bir talebidir. Biz geçen sene Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi'ni devreye aldık. Bildiğiniz gibi ilk defa bu paketle birlikte çok güçlü bir izleme, denetleme, raporlama ve yaptırım modeli hayata geçirildi. Maliye Bakanlığı olarak 257 kamu idaresini Tasarruf Tedbirleri Bilgi Sistemi üzerinden izliyoruz. Bugüne kadar yaklaşık 2 bin harcama biriminde denetim yaptık. Bütün tespitlerimizi Cumhurbaşkanlığına ve ilgili idarelere raporladık. Genelge kapsamındaki harcamaların bütçedeki payı 10 yıllık yani uzun dönem ortalaması olan yüzde 4,6'dan yüzde 3,1'e geriledi" dedi.

'FAİZ YÜKÜNÜN MİLLİ GELİRE ORANI, BÜTÇEDEKİ ORANI 2027'DEN İTİBAREN DÜŞECEK'

Bütçedeki faiz artışlarının yüksek olduğu yönündeki eleştirileri hatırlatan Bakan Şimşek, artışın Kahramanmaraş depremleri nedeniyle meydana geldiğini dile getirdi. Bakan Şimşek, "Bakın, 20 yıllık ortalamaya bakalım, 2002-2022 yılı faiz giderlerinin milli gelire oranı yüzde 4,6. Program dönemi sonunda biz 3,3'e indireceğiz ama önümüzdeki sene 3,5'la zirveyi bulmuş olacak. Neden? Çünkü son 3 yıldır 100 lira borç ödeyip 135 liraya yakın borç aldık. Faiz dışı açık verdik. Faiz dışı açık demek ilave faiz yükü demek ama bizim borç yükümüz düşük. İnanıyorum ki programla birlikte faiz yükünün milli gelire oranı, bütçedeki oranı 2027'den itibaren tekrar düşmeye başlayacak. Neden? Çünkü gelecek seneden itibaren iç borç çevirme oranlarını ortalama yüzde 135'lerden yüzde 106'ya, bir sonraki sene de yüzde 95'lere düşürmeyi hedefliyoruz ve tabii ki bunun sayesinde özel sektöre daha çok kaynak piyasada kalmış olacak. Yine, yatırım, üretim, istihdam ve ihracatı güçlü bir şekilde destekliyoruz; desteklemeye devam edeceğiz. Özellikle, istihdamı korumak için tedbirler aldık ve 2026'da emek yoğun sektörlere istihdamın korunması karşılığında çok daha güçlü destekler vereceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

'KAMU İHALE REFORMU OLMAZSA OLMAZDIR'

Bakan Şimşek, uygulanan program sonucunda elde edilen kazanımları kalıcı hale getirmek için yapısal dönüşümlerin hızlandırılması gerektiğini aktararak, şöyle devam etti:

"Kamu ihale reformu olmazsa olmazdır, KİT yönetişim reformu birtakım mahalli idarelere ilişkin mali kurallarının etkin bir şekilde uygulanması da önceliklidir. Bu sayede biz verimliliği ve tabii ki uluslararası rekabet gücümüzü artırarak potansiyel büyümemizi artıracağız. 2026 yılı bütçemizi hazırlarken her zaman olduğu gibi bütüncül bir yaklaşım izleyerek toplumun her kesimini gözettik. Kapsayıcı mali destek ve tedbirleri önceliklendirdik. Hayat pahalılığıyla mücadele ederek vatandaşımızın alım gücünü daha da iyileştireceğiz."

'VERGİ BORÇLARININ SİLİNMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR'

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, daha sonra milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Vergi borçlarını yalnızca TBMM'nin silebileceğini ve bakan olarak böyle bir yetkisi olmadığını ifade eden Bakan Şimşek, "Vergiye ilişkin bütün muafiyetler Anayasa gereği kanunlarla düzenleniyor. Kanunlarla düzenlenmemiş hiçbir vergi istisna ve muafiyeti asla söz konusu değildir. Vergi harcamalarını kastediyorsanız, onların tamamı kanunla düzenleniyor. Örneğin, asgari ücretin vergi dışı bırakılmasının 2026'da maliyeti 1,1 trilyon liradır. 'Asgari ücrete vergi getirmek mi istiyorsunuz?' Hayır. Biz asgari ücrete vergiyi kaldırdık. Bu bir vergi harcamasıdır. Biz kaldırdık yani tabii ki Hükümetimiz ve Meclisimiz kaldırdı. Dolayısıyla hiçbir şekilde, vergi borçlarının silinmesi mümkün değildir. Uzlaşma müessesesi var biliyorsunuz, 1963'ten beri bütün hükümetler uygulamış. Geçen sene bir kanun değişikliği yaptık ve raporlar hatalı, aksak olsa dahi vergi aslının uzlaşmaya tabi olmayacağına ilişkin kanun değişikliğini biz getirdik. Vergi silinmiyor hiçbir zaman vergi silinmemiştir" ifadelerini kullandı.

'KAMUDA ARAÇ SAYIMIZ BİN 161 ADET AZALMIŞTIR'

Rezerv kalitesi ile ilgili soruları yanıtlayan Bakan Şimşek, "Rezervlerin kalitesi son dönemde yükseldi. Öncelikle şunu söyleyeyim: Rezerv artışımız 'Carry trade' kaynaklı değil, swap stokunun tamamı 20 milyar dolar civarı, bu da 123 milyar dolarlık artışın altıda 1'idir. Ters dolarizasyon, yüksek dış borç çevirme oranları, ihracat bedeli, satış yükümlülüğü, altın fiyatları ve azalan cari açık; bunların hepsi rezerv artışında etkili olmuştur. Özellikle yurt dışı ve yurt içi swapları kapatmakla birlikte rezerv kalitemiz artmıştır. Gelelim merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin mülkiyetindeki taşıtlara. Taşıt sayısı savunma, güvenlik, sağlık ve afet yönetimi hariç bin 161 adet azalmıştır, nette azalmıştır. Yine, tasarruf genelgesinin yayımlanmasından bu yana sözleşmesi sona eren taşıtlardan yeniden kiralananların sayısı yüzde 19 azaltılmıştır. Dolayısıyla, taşıt konusunda tasarruf tedbirleri tam olarak uygulanıyor ve sonuç alıyoruz ama tabii ki savunma, güvenlik, ambulans vesaire konularında taşıtlar, araçlar olmaya devam edecektir" diye konuştu.

'TOPLANAN VERGİ 224 MİLYAR LİRA ANCAK BİZ DEPREM BÖLGESİNE 3,6 TRİLYON PARA HARCADIK'

Bakan Şimşek, depremde toplanan vergiler ile ilgili soruları hatırlatarak, "Son deprem sonrası depreme ilişkin iki tane adım atılmış. Bir tanesi kurumlara ek bir vergi getirilmiş, bir tanesi de motorlu taşıtlar ikinci kez alındı. Bunun tamamı 224 milyar lira, bugünkü rakamlarla ve bugün itibarıyla. Halbuki biz deprem bölgesine 224 milyar lira değil, 3,6 trilyon lira para harcadık. Dolayısıyla bu konu da son derece nettir. Basit usulden gerçek usule geçişine ilişkin birçok konu gündeme geldi. Bir kere 1995'ten beri 13 ilimizde zaten basit usul kapsamı dışında olan firmalar şimdi 17 diğer büyükşehrimizde kapsam içine alınıyor. Dolayısıyla aslında rekabet anlamında, haksız rekabet anlamında, işsizlik anlamında biz yeni bir uygulamaya gidiyoruz. 30 büyükşehirde aynı işi yapan mükellefler aynı şekilde vergilendirilecek yalnız biz her türlü kolaylığı sağlayacağız. Bakın, nüfusu 30 binin altında olan büyükşehirlerin ilçelerinde faaliyet gösteren mükellefler basit usulden yararlanmaya devam edecek. Yine, belde statüsünden mahalleye dönüşenler aynı şekilde devam edecek" dedi.

'NE BENİM NE DE EKİBİMİN TÜİK'E MÜDAHELESİ OLMAMIŞTIR'

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile ilgili eleştirileri değerlendiren Bakan Şimşek, şöyle devam etti:

"Hiçbir zaman ne benim ne de ekibimin ne TÜİK'e müdahalesi olmamıştır ne de bu konuda bir talimatım olmuştur ne de olacaktır. Çünkü biz verilerin sağlıklı olmasını istiyoruz. Ona göre teşhisi ve tedaviyi doğru yapalım. Bakın, TÜİK istatistikleri EUROSTAT gibi uluslararası kuruluşlar tarafından belirlenen yöntem, tanım ve kavramlar kullanılarak verileri hesaplanıyor. Dolayısıyla, bizim veriler Birleşmiş Milletler, IMF, OECD, İLO gibi birçok kuruluşla iş birliği içerisinde ve onların da denetimine açık bir şekilde üretilmektedir. Şimdi, aslında birçok soru var burada ama zamanımız yok."

BÜTÇE KABUL EDİLDİ

Genel Kurul'da Meclis Başkanvekili Pervin Buldan, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile ona bağlı kuruluşların 2026 Yılı Bütçesi tekliflerini ayrı ayrı okuttu. Oylama sonucunda bakanlığın bütçesi kabul edildi. Meclis Başkanvekili Buldan, birleşimi yarın saat 11.00'de toplanmak üzere kapattı.