Geri Dön
Politika Bakan Tunç: Diyarbakır Anneleri teröre karşı net bir mesaj verdi

Bakan Tunç: Diyarbakır Anneleri teröre karşı net bir mesaj verdi

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Diyarbakır'da çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan ailelerin evlat nöbeti tuttuğu çadırı ziyaret etti. Bakan Tunç, "3 Eylül 2019’dan bu yana, bin 481 gündür, 5 yıldır burada bir cesaret örneği gösteriyorlar. Onlara şükran borçluyuz. Onlar gösterdiği sabır, cesaret ve fedakarlıkla teröre karşı net bir mesaj verdiler. Tüm temennimiz, ülkemizin huzurunu bozan, ülkemizin güvenliğini tehdit eden tüm terör unsurlarından ülkemizi temizlemek ve milletimizi her bir ferdiyle huzura kavuşturmak” dedi.

Bakan Tunç: Diyarbakır Anneleri teröre karşı net bir mesaj verdi

Çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Diyarbakır’a gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Valiliği ziyaret etti. Ziyarete AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Galip Ensarioğlu ve Mehmet Sait Yaz ile AK Parti İl Başkanı Muhammet Şerif Aydın da katıldı. Valilik Şeref Defteri'ni imzalayan Tunç, Vali Ali İhsan Su ile görüşerek, kentteki çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Ardından açıklamalarda bulunan Bakan Tunç, çocukluğunun bir kısmının Diyarbakır’da geçtiğini ifade ederek, “Diyarbakırlılarla buluşmaktan duyduğum memnuniyet belirtmek istiyorum. Çocukluğumun bir kısmı da Diyarbakır’da geçti. Silvan’ın Tokluca köyünde babam öğretmenlik yaptı. Bizi oradan da tanıyanlar var. Bakan olarak atandığımda arayıp tebrik edenler oldu. ‘Biz babanın öğrencisiydik’ diyenler oldu. Hatta Ramazan diye bir ağabeyimiz, ‘Biz elinden tutup okul bahçesinde gezdiriyorduk’ dedi. Diyarbakır’la, Silvan’la böyle bir gönül bağımız var, ta çocukluktan, bebeklikten bu yana. Öğretmen olan babamızın tayini çıkınca, hafif Kürtçe konuşmaya da başlamıştım ama sonra tabi tayin çıkınca buradan uzak kaldık” dedi.

‘DİYARBAKIR’IMIZA BİR ADALET KOMPLEKSİNİ KAZANDIRMIŞ OLACAĞIZ’

Diyarbakır’da sürdürülen çalışmalar hakkında konuşan Bakan Tunç, “İnşallah bugün güzel, verimli çalışmalar gerçekleştireceğiz Diyarbakır’ımızda. Bakanlığımız ait özellikle yatırım programında olan Diyarbakır merkez adalet binası var, bunu önemsiyoruz. Diyarbakır’ımız için önemli bir yatırım, ihtiyaç. Bu konuda çok değerli milletvekillerimiz de bakanlığımızı ziyaret etmişti, Sayın Valimiz de defalarca ifade etmişti. Daha öncesinde planlanan ve bu dönemde hayata geçireceğimiz, önemli bir projemiz. Kayapınar ilçemizin içerisinde, Medya Mahallesi’nde 167 bin metrekare taşınmaz üzerinde büyük bir alanda inşallah Diyarbakır’ımıza bir adalet kompleksini kazandırmış olacağız. 189 bin metrekare kapalı kullanım alanına sahip olacak Diyarbakır adalet kompleksimiz. Hızlı bir şekilde proje çalışmalarını tamamladıktan sonra inşallah, inşaat ihalesi sürecini de başlatacağız. Diyarbakır’ımızda daha önce merkez adalet binası olarak faaliyet gösteren yer tarihi bina, orayı restore edip hizmete açmıştık 2011 yılında. 4 bin metrekare, tabi ihtiyaca cevap vermeyen bir yer. Yine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi binası olarak yapılan 15 bin metrekare kapalı alana sahip, şimdi hukuk mahkemelerinin faaliyet gösterdiği bina da yeni binamız yapıldıktan sonra idare mahkemesi binalarımız o binaya geçmiş olacaklar.

Adli Tıp grup binamız, bölge binamız var Adli Tıp’ın. Onun da 2020’de yapımını tamamlayıp hizmete açmıştık. O da Diyarbakır ve bölgenin ihtiyacını karşılayacak önemli bir yatırım. Adliye personelimizin konut ihtiyacını da göz önünde bulundurarak Diyarbakır’da da ilave merkezde 156 konut, ilçelerimizde de 74 adliye personelimiz için toplamda 230 adliye personeli konutunu da yatırım programına teklif ettik. Bismil Adliyemiz 2007’de tamamlanmıştı. Orada ihtiyaca cevap veriyordu ancak Çınar, Eğil, Hazro, Lice’de ve Silvan ilçelerimizde 2 bin 500 ile 6 bin 500 metrekare arasında değişen kapalı alanlara sahip yeni adliye binalarını da 2024 yatırım programlarına projelerini teklif ettik. Çüngüş, Dicle, Hani hükümet konakları içerisinde adliye binalarımız. İnşaatları şu anda devam ediyor. İçişleri Bakanlığımız ile de onları koordine ederek bunların hızlı bir şekilde tamamlayacağız. Kulp ilçemizde de yine hükümet binamızın içinde olacak, orada yeni bir hükümet binası için projeleri tamamlandı. O proje de TOKİ Başkanlığı’nda” diye konuştu.

‘İHTİYAÇ HALİNDE YENİ MAHKEMELERİN KURULMASINI SAĞLIYORUZ’

Kentte bir idare mahkemesinin bu yıl itibarıyla hizmete girdiğini ifade eden Bakan Tunç, “Tabi Diyarbakır’ımızda ihtiyaç doğrultusunda yeni mahkemelerin kurulmasını sağlıyoruz. 3 adet adli yargı mahkemesi, biri aile, ikisi infaz hakimliği olmak üzere 3 mahkemenin kurulması bir de idare mahkemesi, özellikle diğer deprem bölgesindeki illerimizde de açılan idari davaların yoğunluğunu dikkate alarak, oralarda da 21 adet yeni kurmuştuk. Diyarbakır’ımızda da şu anda ihtiyaç olarak gördüğümüz bir adet idare mahkemesi bu yıl itibarıyla hizmete girdi” dedi.

‘DİYARBAKIR ANNELERİ, TERÖRE KARŞI NET BİR MESAJ VERDİLER’

Bakan Tunç, HDP önünde evlat nöbetini sürdüren ailelerin teröre karşı net bir mesaj verdiğini ifade ederek, "Bugün ziyaretlerimizin önemli bir kısmı, Diyarbakır Annelerimize olacak. Onlar 3 Eylül 2019’dan bu yana, 1481 gündür, 5 yıldır burada bir cesaret örneği gösteriyorlar. Yaz demediler, kış demediler, salgın demediler, pandemi demediler, depreme, ağır şartlara rağmen oradaki evlat nöbetini hiçbir zaman terk etmediler. Onlara şükran borçluyuz. Onlar gösterdikleri sabır, cesaret ve fedakarlıkla teröre karşı net bir mesaj verdiler. Onları buradan yürekten kutluyoruz. Özellikle bölgenin huzura kavuşması, ülkemizin huzurlu bir geleceğe taşınması, terörün her türlüsünden arınması noktasında, özellikle bölgede Diyarbakır Annelerimizin gösterdiği fedakarlığa buradan şükranlarımızı sunuyoruz. Tüm temennimiz, ülkemizin huzurunu bozan, ülkemizin güvenliğini tehdit eden tüm terör unsurlarından ülkemizi temizlemek ve milletimizi her bir ferdiyle huzura kavuşturmak. Bu anlamda inşallah yeni dönemde terörle mücadeledeki kararlılıktan taviz vermeden, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Şu ana kadar 366 aile katılmıştı nöbete ve 46 evlat geriye döndü. Temennimiz diğer ailelerimizin, annelerimizin de evlatlarına kavuşmaları” diye konuştu.

‘DİYARBAKIR CEZAEVİ MÜZE OLARAK PROJELENDİRİLDİ’

Diyarbakır Cezaevi’ni Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devri yapıldıktan sonra müze haline getirilmesi için çalışmaların sürdüğünü ifade eden Bakan Tunç, şöyle konuştu:

“Diyarbakır Cezaevi özellikle hafızalarımızda 12 Eylül darbesi sonrası işkencelerle, antidemokratik tavırlarla anılan bir yer. Diyarbakır Cezaevi'ni kapatmıştık, Adalet Bakanlığı'na bağlı olarak çalışırken. Kapatıldıktan sonra da 12 Ekim 2022'de Kültür ve Turizm Bakanlığı'na müze olması için devretmiştik. Buna benzer Sinop Cezaevimiz, Yassıada bildiğiniz gibi, Ulucanlar Cezaevi. Ulucanlar Cezaevi'nin hatıraları da kara bir leke olarak tarihimize geçmişti. Aynı şekilde Diyarbakır Cezaevi'nin de bir bölümü o hafızayı o anıyı canlandırabilme adına geleceğe yönelik bir ders adına muhafaza edilecek. Diğer alanları müze, kütüphane, sergi ve tiyatro gibi kültür etkinliklerinin yapılacağı mekanlar olarak Kültür ve Turizm Bakanlığımız projelendirdi. Kötü hatıralarla anılan Diyarbakır Cezaevi'nde hem o hafızanın gelecek kuşaklara gösterilmesi adına hem de diğer alanların kültürel faaliyetler noktasında Diyarbakır'a hizmet etmesi için çalışmalarımız devam ediyor.”

‘DİYARBAKIR ANNELERİ DÜNYAYA MESAJ VERİYOR’

Bakan Tunç, Valilik ziyaretinin ardından, 3 Eylül 2019’dan bu yana HDP il binası önündeki çadırda evlat nöbeti tutan aileleri ziyaret etti. Ailelerle bir süre sohbet eden Bakan Tunç, Diyarbakır Annelerinin dünyaya mesaj verdiğini ifade ederek, “Bugün medeniyetlere beşiklik yapmış bölgemizin, ülkemizin en önemli kentlerinden Diyarbakır’ımızdayız. Tarih kenti, peygamberler, evliyalar ve sahabeler diyarı Diyarbakır’ımızdayız. Valimizi ziyaret ettikten sonra, ilimizdeki yatırımlarla ilgili değerlendirmemizi yaptıktan sonra ilk programımızı Diyarbakır Annelerimizi ziyaretle başladık. Onlarla selamlaştık, sohbet ettik. Diyarbakır Anneleri dünyaya bir mesaj veriyor. Biz 'terörü reddediyoruz' diyorlar, 'Biz insan hakları mücadelesi veriyoruz' diyorlar. Terörü ve şiddeti reddediyoruz, 'Biz, evlatlarımızı istiyoruz' diyorlar. Bu mücadeleye büyük bir fedakarlıkla, büyük bir cesaretle bin 481 gündür devam ediyorlar. 3 Eylül 2019’da başladıkları evlat nöbetinde bugün bin 481’inci gün. Aradan tam 5 yıl geçti. 5 yıldan bu yana kararlı bir şekilde kar kış demeden, pandemi demeden, deprem felaketleri demeden bu mücadeleden hiç taviz vermeden devam ediyorlar.

Onların bu kararlılığı gerçekten çok önemlidir. Onlara müteşekkiriz. Özellikle terörün belinin kırılması noktasında onların bu cesur duruşları bölgede büyük bir oral kaynağı oldu. Bu süre içerisinde evlat nöbetine 366 aile katıldı. Bugüne kadar da 46 aile evladına kavuştu. Temennimiz diğer annelerimizin de evlatlarına bir an önce kavuşmalarıdır. Ve ülkemizin terörden arınmış huzurlu bir geleceğe Türkiye Yüzyılı'nda adım atmamız. Bu noktada annelerin bu cesur duruşuna çok teşekkür ediyoruz. Türkiye’de özellikle önümüzdeki süreçte bugüne kadar olduğu gibi 21 yıldan bu yana demokrasimizin standartlarını hayal dahi edilemeyecek şekilde yükselttik. Adaletin tesisi, adalete güven noktasında insan haklarının önündeki engellerin birer birer kaldırılması ve özgürlükler noktasında çok önemli mesafeler aldık. Bundan sonra da inşallah bu kararlılığımızı sürdüreceğiz. Ve çocuklarımızın, gençlerimizin, özellikle huzurlu bir geleceğe milletçe kavuşabilmemiz anlamında Diyarbakır Annelerimizin de bu mücadelesine destek olmaya her daim devam edeceğiz. Hep beraber terörün kökünü kazıncaya kadar, evlatlar kurtuluncaya kadar bu mücadele İnşallah devam edecek” ifadelerini kullandı.

‘DİYARBAKIR İÇİN NE YAPSAK AZDIR'

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, beraberindekilerle Diyarbakır Barosu’nu ziyarette bulunarak Baro Başkanı Nahit Eren ve avukatlarla görüştü. Bakan Tunç ardından Adalet Bakanlığı’nca 12 Ekim 2022'de Kültür ve Turizm Bakanlığı'na müze olması için devredilen Diyarbakır Cezaevi’ni ziyaret etti. Burada konuşan Bakan Tunç, “Bu cezaevi bünyesinde bir anı müzesi, hatıra müzesi şeklinde bir bölümünü de muhafaza ederek geriye kalan kısımları sergi salonları ve diğer alanlar, arkeolojik müze şeklinde, Diyarbakır’ın kültür hayatın kazandırmaya yönelik çalışmalar var. İçinde kütüphane, sergi salonları, kütüphane, sahne sanatları salonu olacak. Kültür Bakanlığımızın bu öndeki proje çalışmaları devam ediyor.

Ayrıca cezaevinin özellikle o hatırasını ibretlik olarak gelecek kuşaklara ve ziyaretçilerin görmesi açısından da, bir müze olarak korunması sağlanmış olacak. Bugün Diyarbakır ziyaretimizde Sayın Valimizle ilimizin yatırımlarını yeniden gözden geçirme fırsatı bulduk. Diyarbakır özellikle 6 Şubat depremlerinde zarar gören illerden biriydi. Ülkemizin, bölgemizin önemli illerinden biri. Medeniyetlere, evliyalara, sahabelere ev sahipliği yapmış. Diyarbakır’ımız için ne yapsak azdır. Hükümetimizin çok önemli yatırımları oldu. Adalet Bakanlığı olarak da Diyarbakır’ımıza buna benzer hem kültür yatırımları, hem de diğer bakanlıklarımızın yatırımları devam ediyor. Bizim adliye kompleksi projemiz var. 2024 yılı yatırım programına teklif ettik. Diyarbakır’da hasarlı binaların yıkım işlemleri hızlı bir şekilde devam ediyor. Depremin yaralarının hızlı bir şekilde sarıldığını görüyoruz” dedi.

‘DEMOKRASİ STANDARTLARI YÜKSEK BİR TÜRKİYE İNŞASINA DEVAM EDİYORUZ’

Vatandaşların huzur, birlik ve beraberlik içinde geleceğe adım attığı Türkiye inşasına devam ettiklerini belirten Bakan Tunç, şöyle konuştu:

“Burada Diyarbakır Cezaevi’nin yanı sıra, aynı şekilde müzeye dönüştürdüğümüz, kapattığımız başka cezaevleri de var. Sinop Cezaevi de bunlardan birisi. Restorasyonu bitmek üzere. Sinop Cezaevi de kötü anılarla anılan bir yer. Ulucanlar Cezaevi, geçtiğimiz hafta 12 Eylül 1980 darbesinin yıl dönümüydü. Yeni Anayasa Sempozyumunu Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla, o kapatılan ve müzeye dönüştürülen Ulucanlar Cezaevi’nde yapmıştık. 27 Mayıs darbesinin, darbe mağdurlarının yargılandığı ve kaldığı Yassıada’yı da Demokrasi Adası haline getirdi Sayın Cumhurbaşkanımız. Bu anlamda artık demokrasimizin kara lekelerini bir bir ortadan kaldırarak, Türkiye’yi demokrasi standartları yüksek, insan hak ve özgürlüklerinin en geniş anlamda uygulandığı, vatandaşlarımızın huzur, birlik, beraberlik içerisinde geleceğe adım attığı bir Türkiye inşasına hız kesmeden, Türkiye Yüzyılı’nda inşallah devam ediyoruz.”

'21 YILDIR İKTİDARDAYIZ'

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, beraberindekilerle AK Parti İl Başkanlığı'nı ziyaret ederek, İl Başkanı Muhammet Şerif Aydın ile görüştü. Bakan Tunç, parti binasında düzenlenen ‘Teşkilat İstişare Toplantısı’nda partililerle bir araya geldi. Burada konuşma yapan Bakan Tunç, demokrasinin standartları anlamında birçok mesafe alındığını belirterek, “21 yıldır iktidardayız. Nereden nereye geldiğimiz, ülkemizi Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde nasıl geliştirdiğimiz, demokrasinin standartlarını nasıl yükselttiğimiz ortada. İşte bu karşılıklı güven, 21 yıllık başarı. 21 yıl önce Diyarbakır nasıldı, bugün nasıl? Milyarlarca yatırıma sahne olmuş bir vilayetimiz. Diyarbakır'da biraz önce kapatılan cezaevini, o nezarethaneleri, görüşme odalarını ziyaret ettik. Nereden, nereye geldik? O cezaevlerinde tabela vardı, 'Sadece Türkçe konuşacaksın. Oğlunla ana dilinde konuşamazsın' diye. Çocuğuyla cezaevine gittiğinde kendi diliyle konuşamazdı insanlar. Siyaset, propaganda yapamazdı. Seçim sathı mahalinde istediği dille şimdi konuşabiliyor. O görüşmelerde istediği dille konuşabiliyor. Hatta öyle bir imkanlar çoğaldı ki şimdi görüntülü konuşmalar. İşte TRT Kurdi'den tutun da Kürtçe enstitü kurulmasına, ana dilde savunmaya varıncaya kadar. Tüm bunlar Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti iktidarının ve şimdi Cumhur İttifakı'nın destekleriyle uygulamalarıyla gerçekleştirildi” dedi.

‘SOSYAL MEDYADA DEZANFORMASYONLA YABANCI KARŞITLIĞI YAPANLARIN TESPİTİ SÜRÜYOR’

Sahte görüntülerle sosyal medya üzerinden yabancı karşıtlığı yapanlarla ilgili tespitlerin sürdüğünü ifade eden Bakan Tunç, “Hep ‘önce insan’ demeye devam edeceğiz. 21 yıllık uygulamalarımızla da insanı yaşatacak sosyal ve ekonomik projelere ağırlık verdik. Bundan sonra da inşallah yeni dönemde insanımızı güçlendirmek için eğitimden, kültürden sosyal politikalara çalışmalara devam edeceğiz. 21 yılda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hep insanı güçlendirmek, insanımızın refahını artırmak için çalıştık. Özellikle sosyal medya üzerinden yabancı karşıtlığı yapmak isteyen, sahte görüntülerle de bunu yaymaya çalışan, yalan haberlerle dezenformasyonla beyin yıkamaya çalışan o kişilerle ilgili tespitler zaten yapılmaya devam ediyor. Bundan sonra da yapılmaya devam edecek. Hukuk durağan değildir. Yeni ihtiyaçlara yönelik özellikle önümüzde yargı reformu strateji belgeleri ile insan hakları eylem planları ile yeni ihtiyaçlara göre kendi insanımız için, Avrupa istediği için değil, bunları yapmaya devam edeceğiz. İnsan haklarının standartlarını daha da yükseltmenin, demokrasimizi daha da güçlendirmenin gayreti içerisinde olacağız. Tabii ki Türkiye'yi terörden arındırma mücadelemiz devam ediyor, bu anlamda hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz. Milletimizin huzurunu bozmak isteyen hangi terör örgütü olursa olsun bunları temizleme noktasındaki gayretimizden, kararlılığımızdan taviz vermeyeceğiz. Milletimizin huzuru bizim için önemli olan. Milletimizin topyekun güvenliği, hangi ırktan, dinden, dilden olursa olsun, topyekun birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirerek inşallah yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.

'BİZ BURADA MİKROFONDAN KONUŞABİLİYORSAK SİZLER SAYESİNDEDİR'

Bakan Tunç, lider bir ülkeyi inşa etmenin gayreti içerisinde olacaklarını belirterek, şöyle dedi:

“Dış politikada Sayın Cumhurbaşkanı'mızı zaten takip ediyorsunuz. İşte Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yine yaptığı konuşmada, dünyada adaleti, barışı, mazlumu savunan kaç lider var? O kürsüden, 'Dünya 5'ten büyüktür' diyebilen ikinci bir lider çıkabildi mi bugüne kadar? Çıkmadı. Her genel kurul toplantısında bunları bütün dünyanın gözü önünde haykırabilen, dünyada adaleti, hakkaniyeti savunan Sayın Cumhurbaşkanı'mızla da gurur duyuyoruz, Türkiye eksenini oluşturan bir liderimiz. Milletimizle beraber artık dünyadaki özellikle çevremizde arabulucu rolü üstlenen hakkaniyetli, dengeli dış politikasıyla inşallah Türkiye Yüzyılı'nda güçlü, lider bir ülkeyi inşa etmenin gayreti içerisinde olacağız. Pandemiye, depreme, çevremizdeki sıkıntılara rağmen 5 yıllık bir istikrar sürecini yakaladık. Şimdi onun tecrübesiyle Cumhurbaşkanlığının 2’nci dönemine başladık. Türkiye Yüzyılı'nın da başlangıcındayız. Cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluş yıl dönümü 29 Ekim, işte önümüzdeki 1 ay içerisinde Cumhuriyet Bayramı'nda 100 yılı tamamlamış olacağız. Geride kalan 100 yıllık bir tecrübemiz var. Bundan sonra da iktidarda hep sizin sesiniz olmaya devam edeceğiz. AK Parti'nin en önemli özelliği ve 21 yıldan bu yana her seçimde açık ara birinci olmasının sebebi iktidarda milletin sesi olmasıdır. Milleti temsil etmesidir ve milleti ile beraber bu noktaya gelmesidir. Bundan sonra da milletimizden kopmadan, çünkü hep milletimiz bize destek verdi, milletimize borçluyuz. Biz burada bu mikrofondan konuşabiliyorsak sizler sayesindedir.”

KARPUZ FESTİVALİNE KATILDI

Diyarbakır’a sabah saatlerinde gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kentte düzenlenen 13’üncü Karpuz Festivali programına katıldı. Dağkapı Meydanı’nda yapılan festivale Tunç ile birlikte Vali Ali İhsan Su, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Galip Ensarioğlu ve Mehmet Sait Yaz, kamu kurum temsilcileri, vatandaşlar ve çocuklar katıldı. Festivalde jandarma ve emniyet stantları da yer alırken jandarmanın kadavra arama köpeği Pusat ve Sair, mayın arama köpeği eğiticileri tarafından verilen komutlarla çocukların ilgi odağı oldu. Festivalde karpuz yeme, karpuz yuvarlama yarışması, karpuza en çok yakışan çocuk ve en ağır karpuz yarışmaları düzenlendi.

’KÜRTÇE ŞARKI SÖYLEMEK VE KASET SATMAK YASAKTI’

Burada konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, çocukların ve gençlerin huzurlu bir geleceğe adım attığı istikrarlı kalkınma sürecinin hep devam edeceğini umduğunu söyledi. Tunç, "Aileyi, toplumu ve milleti topyekün ülkemizi güçlendirmeye devam edeceğiz inşallah. Adaletten hiç ayrılmayacağız. Hukukun üstünlüğünden kopmadan yolumuza devam edeceğiz. Bugüne kadar temel hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri birer birer kaldırdık. Ne engeller vardı. Ne tartışmalar oldu. Diyarbakırlı annemiz cezaevine gittiği zaman çocuğuyla kendi dilinde konuşamazdı. Bunun yolunu Recep Tayyip Erdoğan açtı. Siyasetçi kendi dilinde hitap edemezdi. Mahkemeye düştüğünde kendi dilinde konuşamazdı. Üniversitede ben kendi dilimde eğitim görmek istiyorum dediğinde bu mümkün değildi. Kürtçe şarkı söylemek ve kaset satmak yasaktı. O günleri yaşadı Türkiye, tüm bu yasakları kiminle aştı Türkiye, işte Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti iktidarıyla. İnşallah Cumhur İttifakıyla da hep beraber Türkiye Yüzyılı inşasında Diyarbakır’ın rolü çok önemli olacak. Türkiye, dünyanın en güçlü ülkesi olacak" dedi.

Konuşmaların ardından festivalde derece yapanlara ödül verildi.