Geri Dön
PolitikaBakan Tunç: Şehit ailelerimizi rencide edecek hiçbir tutum içerisinde olmayız

Bakan Tunç: Şehit ailelerimizi rencide edecek hiçbir tutum içerisinde olmayız

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, terörsüz Türkiye sürecine ilişkin, "Milletimiz ne isterse onu yaparız. Milletimizi rahatsız edecek hiçbir adım atmayız. Bugüne kadar atmadık. Şehit ailelerimizi rencide edecek hiçbir tutum içerisinde olmayız. Tüm hedefimiz, o şehitlerimizin emanetine sahip çıkmaktır. Türkiye'ye sahip çıkmaktır. Türkiye'yi terörden tamamen arındırmaktır. Bu sürecin bütün hedefi budur" dedi.

Bakan Tunç: Şehit ailelerimizi rencide edecek hiçbir tutum içerisinde olmayız

AK Parti'nin 'Türkiye Yüzyılı Buluşmaları' programı kapsamında Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Antalya'da AK Parti İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. AK Parti Antalya milletvekilleri Mevlüt Çavuşoğlu, Atay Uslu, Mustafa Köse, İbrahim Ethem Taş, Burdur Milletvekili Adem Korkmaz, Konya Milletvekili Mehmet Baykan ve partililerin katıldığı toplantının açılışını AK Parti İl Başkanı Ali Çetin yaptı. Antalya'nın tarımı, tarihi ve turizmiyle Türkiye'nin göz bebeği, en önemli lider şehirlerinden biri olduğunu belirten Bakan Tunç, "Antalya'da dinamik bir teşkilatımız var. Seçmen yapısı itibarıyla da Antalya, Cumhurbaşkanımıza destek veren, AK Parti'yi takdir eden, eserleri takdir eden bir seçmen yapısı da var. İnşallah önümüzdeki seçimlerde çok daha yüksek başarılara Antalya'mız imza atacaktır. Bundan hiç şüphemiz yok" dedi.


Bakan Tunç: Şehit ailelerimizi rencide edecek hiçbir tutum içerisinde olmayız

'KARALAMA KAMPANYASI YAPILIYOR'

Bakan Yılmaz Tunç, geçmişte post modern darbeciler karşısında hazır ola geçen, cübbelerini onların önüne seren bir yargı olduğunu belirterek, "Ama bugün yargı artık öyle bir yargı değil. Bugünkü yargı sistemimiz, adalet sistemimiz, yolsuzluktan da hesap soran, arsızlıktan, hırsızlıktan da hesap soran, darbeciye geçit vermeyen, vesayetçi anlayışa geçit vermeyen, milli iradeye saygı duyan, demokratik hukuk devleti ilkesine saygı duyan bir yargı sistemidir. Bu hazmedilemiyor. Hazmedilemediği için de maalesef bazı soruşturmaları siyasallaştırarak farklı şekilde göstermeye çalışarak karalama kampanyası yapılıyor" diye konuştu.

'UYANIK OLACAĞIZ'

Türkiye'nin hukuk güvenliği endeksinde gerilerde olduğunun söylendiğini dile getiren Bakan Tunç, "Kim yapıyor bu endeksleri? Amerika Birleşik Devletleri eski barolar birliği başkanı, kendine göre bir liste yapıyor. Kurduğu derneğe ne kadar bağış, kim yapmışsa onlar önde. 'Türkiye, basın özgürlüğünde İsrail'in gerisinde' diyorlar. Olabilir mi böyle bir şey? Basın özgürlüğünde Türkiye nasıl İsrail'in gerisinde olur? Böyle bir endeks mi olur? Son 1,5- 2 yılda 250'den fazla gazeteciyi öldüren bir ülkede basın özgürlüğü değil, gazetecinin basın mensubunun yaşam hakkı yok. Böyle bir endeks olur mu? O nedenle Türkiye'yi karalamaya yönelik bu takım listelerle muhalefetin de eline tutuşturulan ve televizyon ekranlarında sürekli tekrarlanan bu karalama kampanyalarına karşı da uyanık olacağız. Onlara cevaplarımızı vermeye devam edeceğiz" dedi.

Bakan Tunç: Şehit ailelerimizi rencide edecek hiçbir tutum içerisinde olmayız

'23 YILDIR TERÖRSÜZ TÜRKİYE'NİN ZEMİNİNİ HAZIRLADIK'

Recep Tayyip Erdoğan'la beraber 'Türkiye Yüzyılı'nın temellerinin atıldığı ve Türkiye'nin huzurlu bir ülke olabilmesinin terörsüz bir Türkiye hedefiyle mümkün olduğunu kaydeden Bakan Tunç, "41 yıldan bu yana mücadele ettiğimiz terör belasını inşallah sona erdirmek istiyoruz. Bu konuda çok mücadeleler verdik. Çok acılar çekti bu millet. 41 yıllık bir mücadele, askerimizin, polisimizin, korucularımızın mücadelesi. Bölgeye giden yatırımlar engellenmeye çalışıldı. Şantiyeler bombalandı, bölgeye gönderilen öğretmenler şehit edildi. Bölgeye giden doktorlar, sağlık görevlileri saldırılara uğradı ve 50 binden fazla insanımızı maalesef kaybettik. Şehitler verdik binlerce. Bir taraftan ekonomik kayıplarımız da oldu. 2,5 trilyon dolar ekonomik kayıp, bu kaybımız olmasa bugün Türkiye'nin gayri safi milli hasılası, kişi başına düşen gelir kat kat fazla olacaktı. Bütün enerjimizi maalesef teröre harcamak zorunda kaldık. Ve bundan sonra harcamayalım diyoruz. Son bir yıldır özellikle son ekim ayından ve Sayın Cumhurbaşkanımızın geçen sene Ahlat'ta yaptığı konuşmadan itibaren terörsüz Türkiye'yi daha çok konuşmaya başladık. Tabii 23 yıldan bu yana da terörsüz Türkiye'nin zeminini hazırladık" diye konuştu.

'TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİNE ADIM ADIM GELDİK'

Teröre mazeret teşkil etmeye ve zemin hazırlamaya çalışılan bütün unsurları 23 yılda ortadan kaldırdıklarını anlatan Tunç, "Türkiye'nin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşmasının mücadelesini verdik. Güvenlik güçlerimiz terörle çetin bir mücadele yaptılar ve terörsüz Türkiye hedefine adım adım geldik. Geçen sene Sayın Cumhurbaşkanımızın Ahlat'ta yaptığı 'İç cepheyi güçlendirelim' vurgusundan sonra Sayın Devlet Bahçeli'nin grupta yaptığı çağrı ve İmralı'dan terör örgütünün feshiyle ilgili açıklamalar ve terör örgütünün feshi ve silahları yakmasıyla beraber yeni bir süreç başladı. Ve bu sürecin kalıcı olmasıyla ilgili olarak da Meclis'imizde bir komisyon kuruldu. Milletvekillerimiz bu konuları konuşuyorlar, tartışılıyorlar. Yapılması gerekenleri kararlaştırıyorlar ve adımlarımızı da Meclis'in iradesi doğrultusunda ve bu milletin menfaatleri doğrultusunda atmaya devam ederiz. Milletimiz ne isterse onu yaparız. Milletimizi rahatsız edecek hiçbir adım atmayız. Bugüne kadar atmadık. Şehit ailelerimizi rencide edecek hiçbir tutum içerisinde olmayız. Tüm hedefimiz, o şehitlerimizin emanetine sahip çıkmaktır. Türkiye'ye sahip çıkmaktır. Türkiye'yi terörden tamamen arındırmaktır. Bu sürecin bütün hedefi budur" dedi.

SABOTAJ UYARISI

Tam bir koordinasyon içerisinde devlet kurumları, bakanlıkları, herkesin üzerine düşen görevi tam bir şekilde yaparak, o koordinasyonu sağlayarak bu başarının sağlanabileceğini de ifade eden Tunç, şöyle devam etti: "Bu koalisyon dönemlerinde her partinin başka bir tarafa çekildiği zamanlarda başarılabilecek bir durum değildir. Bugün Türkiye bu fırsatı yakalamıştır. Ve inşallah bu fırsatı heba etmemek gerekir. Bu fırsatı yakalamasın diye pusuda bekleyenler var. Türkiye'nin düşmanları çok. Türkiye'nin üzerinde planları olanlar var. Onlar terörün devam etmesini ister. Onlar 41 yılda kaybettiğimizin üzerine yine kayıplar ister. O nedenle millet etnik kökeni ne olursa olsun bütün vatandaşlarımız birlik beraberliğini kuvvetlendirerek, sabotajlara hiç fırsat vermeden, çünkü bu süreçten nemalanmak isteyenler bu süreci sabote etmek isteyenler, kafa karıştırmak isteyenler olacaktır. Ve onlara karşı da uyanık olarak, biz doğru bildiğimiz yoldan inşallah devam edeceğiz diyorum. Terörsüz bir Türkiye'yle inşallah Türkiye vizyonunu inşa edeceğiz."

Bakan Tunç ve beraberindeki AK Parti'li milletvekilleri, AK Parti İl Başkanlığı'ndaki programının ardından Antalya Ticaret Borsası'na geçti. Burada ATB Başkanı Ali Çandır tarafından karşılanan Bakan Tunç, ATB yönetimi ve meclis üyelerinin katılımıyla düzenlenen toplantıda konuştu.

ESNAF ZİYARETİ YAPTI

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Antalya Ticaret Borsası'ndaki toplantının ardından AK Parti Antalya milletvekilleri Mevlüt Çavuşoğlu, Mustafa Köse ve İbrahim Ethem Taş ve İl Başkanı Ali Çetin ile birlikte esnaf ziyareti yaptı. Attalos Meydanı ve Kapalıyol'daki vatandaşlar ve esnafla sohbet eden Bakan Tunç'a baklava ikramı yapıldı. Bakan Tunç, baklavaları milletvekilleri, vatandaşlar ve basın mensuplarına ikram etti. Ziyaret sırasında Bakan Tunç ve Mevlüt Çavuşoğlu, turistlerle de sohbet etti. Ayrıca Bakan Tunç'a bir esnaf, Antalyaspor atkısı hediye etti. Tunç, Anadolu Doğu ve Güneydoğu İş İnsanları Derneği'ni ziyaret ederek, iş insanlarıyla bir toplantı gerçekleştirdi.

Bakan Tunç: Şehit ailelerimizi rencide edecek hiçbir tutum içerisinde olmayız

'AVUKATLIK YARGININ ÜÇ SAC AYAĞINDAN BİRİ'

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Antalya programı kapsamında avukatlarla buluştu. AK Parti Antalya milletvekilleri Mevlüt Çavuşoğlu ve İbrahim Ethem Taş, AK Parti İl Başkanı Ali Çetin’in katılımıyla Kemerağzı turizm bölgesindeki bir otelde düzenlenen toplantıda Bakan Tunç, yargıdaki gelişmelerle ilgili açıklamalar yaptı. Avukatlık mesleğinin yargının üç sac ayağından birini teşkil ettiğini belirten Bakan Yılmaz Tunç, avukatlık mesleğinin yargı içerisindeki önemini anlattı. Bakan Tunç, “Hakim, savcı neyse avukatlarımız da yargının olmazsa olmazı, dolayısıyla yargı da hukuk devletinin olmazsa olmazı. O nedenle avukatlarımızın yeri özellikle demokratik hukuk devletinde yadsınamaz ve avukatlık mesleğini ne kadar kaliteli hale getirirsek yargılamanın kalitesi de o kadar artar ve vatandaşlarımızın da adalete güveni o kadar artar ve hukuk devleti gerçekleşmiş olur. Dolayısıyla meslektaşlarımıza biz önem veriyoruz. Hükümetlerimiz döneminde özellikle genç meslektaşlarımızın işlerini kolaylaştırmak ve yargının hızlandırılmasına yönelik devreye koyduğumuz çalışmalar sadece hakim ve savcılarımız için değil, avukatlarımız için de. Dolayısıyla inşallah yargıdaki kaliteyi daha da ileriye taşımak ve vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden memnuniyetini en üst noktaya taşımak için hep beraber iddia, hüküm, savunma hep birlikte üçü de birbirinden önemli, üçü de aynı değerde değer görmesi gereken ayaklar, sütunlar diyelim” dedi.

Bakan Tunç: Şehit ailelerimizi rencide edecek hiçbir tutum içerisinde olmayız

STRATEJİ BELGESİ’NDEKİ HEDEFLERDE 5 ANA AMAÇ

23 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde 264 hedefin bulunduğunu belirten Bakan Tunç, “Bu hedefleri bir takvime bağladık ve bu takvim içerisinde gerçekleştirmenin gayreti içerisindeyiz. Özellikle 5 ana amaç var. Bir kurumsal kapasitenin güçlendirilmesine yönelik hedefler var. Yargının hızlandırılması, öngörülebilir ve hukukun üstünlüğünü esas alan bir adalet sisteminin tesisi bakımından kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi, insan kaynağı kapasitesinin güçlendirilmesi, ceza adaleti sisteminin etkinliğinin artırılması, hukuk yargılamalarının etkinliğinin artırılması, yargılamaların gecikmeksizin sonuçlandırılması, adalete erişiminin kolaylaştırılması. Beş ana amaç doğrultusunda 264 hedef belirledik. Bu hedefler içerisindeki bir kısmı savunmayı da ilgilendiriyor. Avukatlık mesleğinin daha da güçlendirilmesine yönelik çalışmalar var. Özellikle avukatlarımızın bizlerden beklediği ve onlardan dinlediğimiz birçok hususu biz belgeye aldık” diye konuştu.

'ARABULUCUKTA ÇÖZÜM ORANI ORTALAMASI YÜZDE 65'

İl ve adliye ziyaretlerinde mutlaka baroların ziyaret edildiği, yasal düzenleme gerektiren hususları meclise taslak olarak sunulduğu, adli yardım ödenekleri ödemelerinin gerçekleştirildiği gibi konuları da anlatan Bakan Tunç, “Uzlaştırma konusu cezada alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi önemli ve burada hukukçuların görev alması uzlaştırmanın kalitesini daha da artıracağına inanıyoruz. Yine arabuluculuktaki başarının kaynağı avukatlarımız. Çünkü arabulucular avukatlarımız. 2013'te arabuluculuk mevzuatımıza girdikten sonra ihtiyari olarak başlamıştı. 2018'den itibaren de farklı zamanlarda, farklı dava türlerinde zorunlu dava şartı arabuluculuk olarak yoluna devam etti. Şu ana kadar 8 milyon civarında arabuluculuğun önüne uyuşmazlık geldi. Bunun yaklaşık 4 milyon 900 yani 5 milyona yakını anlaşmayla sonuçlandı. Tabii ihtiyari arabuluculukta anlaşma oranı biraz daha yüksek, yüzde 90'ları buluyor. Zorunlu arabuluculukta da yüzde 40'lar seviyesinde, ortalama yüzde 65” dedi.

Bakan Tunç: Şehit ailelerimizi rencide edecek hiçbir tutum içerisinde olmayız

KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK İHTİYACI İÇİN BAŞVURUN ÇAĞRISI

Adalet Bakanlığı’nın yeni mahkemeler kurarak oradaki süreci daha da hızlandırma çalışmaları gerçekleştirdiğini de söyleyen Bakan Yılmaz Tunç, uygulamayla ilgili avukatların düşüncelerinin önemli olduğunu belirterek, 2000’li yıllara kadar kanunların İsviçre, Almanya, Fransa gibi dışarıdan alma, tercüme kanunlar olduğunu söyledi. AK Parti hükümetleri döneminde ise kanunların millileştiğini dile getiren Bakan Tunç, “Kanunlarımızda da kendi akademisyenlerimizin katkısıyla, ticaret kanunundan borçlar kanununa, ceza kanunlarından usul kanunlarımızın tamamı bu dönemde yenilendi. Ve bu yenileme süreci bitti mi? Bitmedi. Çünkü ihtiyaçlar gelişiyor, teknoloji gelişiyor, yeni suç tipleri, bilişim suçları ve nüfusun artması farklı sorunlara neden oluyor. Ve mevcut kanunlarda da yeni değişiklik ihtiyaçları mutlaka oluyor. Bu anlamda adliyeleri ziyaret ettiğimiz zaman hakim ve savcılarımıza şunu diyoruz. Kürsüde bir kanunu uygularken o kanunun vicdanınıza ters geldiğini anlıyorsanız, düşünüyorsanız ve uygularken ‘Keşke şöyle düzenlenseydi’ diyorsanız, anayasaya aykırılık iddiasında bile bulunmanıza ihtiyaç yok, bize bildirin. Adalet Bakanlığı Mevzuat Genel Müdürlüğü zaten bunun için kurulmuş. Bunun çalışmasını yaparız. Milletvekillerimize talepte bulunuruz. Deriz ki ‘Bu kanun şu şekilde düzeltilmesi lazım.’ Yani Anayasa Mahkemesi süreçlerini bile beklemeden biz bunları daha hukuka uygun hale getiririz. Çünkü hukuk demek kanun demek değil. Dolayısıyla hukuka uygun kanunlar olması lazım. Bu anlamda avukatlarımız da karşılaştıkları sorunlarda mutlaka bize ulaşabilirler. Görüşleriniz önemli. Uyguladığınız özellikle karşılaştığınız zorluklar bu idari uygulamalarla da ilgili olabilir. Mevzuatın iyileştirilmesi anlamında da olabilir. Bu konuda özellikle avukat meslektaşlarımızdan öneriler bekliyoruz. Barolar Birliği'ne ilettiğiniz, barolarınıza ilettiğiniz görüşleriniz oluyor, bize aktarılıyor. Ama direkt bakanlığa da aktarabilirsiniz. Bu anlamda hep beraber mevzuatımızı daha da güncelleyerek yolumuza devam etmiş oluruz” diye konuştu.

Bakan Tunç: Şehit ailelerimizi rencide edecek hiçbir tutum içerisinde olmayız

'YARGIDA YAPAY ZEKA DAHA ÇOK KULLANILACAK'

Dijitalleşmenin öneminden de bahseden Bakan Yılmaz Tunç, artık yapay zeka dönemine geçildiğine dikkati çekerek, “Birçok meslektaşımız yapay zekayı kullanmaya başladı. Sayfalarca bilirkişi raporunu yapay zekaya yükleyip ‘Ne dedi acaba bu bilirkişi’ diye kısa yoldan öğrenenler var. Sayfalarca kararları hemen yapay zekadan bir çırpıda, bir dakikada özetlenen durumlar var. Şimdi bütün herkes yararlanırken özellikle hukuk alanında yapay zekadan yararlanmamız lazım. Tabii bunu yaparken bizim UYAP sistemimiz siber güvenlik anlamında çok güvenilir bir sistem. Hem sürekli testten geçen, hem istihbarat teşkilatlarımızın sürekli koruduğu önemli bir sistem. Dolayısıyla bizim kendi milli yazılım mühendislerimiz, kendi kadromuz içerisinde çalıştırdığımız sözleşmeli çalıştırdığımız. Tabii onları kamuda tutmak kolay değil. Çünkü özel sektör onları istiyor. Biz onları hakim-savcının kat kat yüksek maaşıyla istihdam ediyoruz. Ve onların geliştirdiği yazılımlar doğrultusunda yargıda yapay zekayı da inşallah hizmete alacağız. Burada yargıda yapay zeka deyince kürsüde karar verecek olan hakim ve savcılarımız, avukatlarımız orada insan unsuru önemli ama bir destek unsuru olarak kalem personeline destek unsuru olarak yapay zekayı önümüzdeki günlerde daha çok kullanacağız. Yapay Zeka Şube Müdürlüğü kurduk. Dijitalleşme önemli. Bunu önemsiyoruz” dedi.

'HUKUK MESLEKLERİNE GİRİŞ SINAVI DEVAM EDECEK'

Hukuk mesleklerine giriş sınavı uygulamasının devam edeceğini de dile getiren Bakan Tunç, hakim ve savcı yardımcılığı sistemine de geçildiği ve şu anda 2 bin 76 hakim savcı yardımcısının usta-çırak ilişkisi içinde ülke genelinde adliyelere dağıldıklarını açıkladı. 3 yıl sonra mesleği öğrenip güçlü bir şekilde kürsüye çıkmış olacaklarını söyleyen Bakan Tunç, “Bu da meslekte kaliteyi getirecek. Hukuk fakültelerine meslek okullarından dikey geçiş, ikinci öğretim bunlar kaldırıldı. Kontenjanlar 19 bin 500’e düştü bu sene ve puanlar da yükseldi. Dolayısıyla Türkiye'nin eşit ağırlıkta en başarılı öğrencileri hukuku fakültesine girerek hem eğitimin kalitesi hem staj dönemindeki yardımcılık meslekte kaliteyi getirecek ve böylece bizim hedefimiz milletimizin yargı hizmetlerinden memnuniyetini sağlamak, adaleti hakkıyla tecelli etmek ve bu anlamda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.

'YARGI DAHA HIZLI OLACAK'

23 yılda çok büyük mesafe alındığı ve yargıda daha hızlı olacaklarını da ifade eden Bakan Tunç, şöyle devam etti:

“Çünkü bu uygulamalar, yeni kurulan mahkemeler, yeni atamalar yeni uygulamalarla beraber bunun özellikle sonuca da yansıdığını yavaş yavaş görüyoruz. Tabii biraz zaman alacak bu. Geçen sene 13 milyon 900 bin karar verdi yargı teşkilatı. Ondan önceki sene 12 milyon küsur. Ondan önceki sene yine 12 milyon. Dolayısıyla her yıl karar sayısında bir artış söz konusu. Devreden dosya sayısında artış söz konusu değil. 3 yıldır 11 milyon civarında devreden var. Devredenden fazla karar verildiğine göre burada birikmiş iş yükünün de yavaş yavaş azaltıldığını görüyoruz. Ama bazı dava türlerinde elbette sizler de mesleğin içindesiniz, o mahkemelerde de tıkanıklığı aşmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

Bakan Tunç: Şehit ailelerimizi rencide edecek hiçbir tutum içerisinde olmayız