Bakan Yerlikaya: Hiç kimse polisimize, ‘düşman’ deme alçaklığına cüret edemez
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Hiç kimse, gece-gündüz demeden fedakarca görev yapan, vatanımızın bölünmez bütünlüğü için, huzur ve güvenliği için canından geçen, serden geçen polisimize, ‘düşman’ deme alçaklığına cüret edemez” dedi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Diyarbakır’da bir otelin toplantı salonunda düzenlenen ‘Türkiye’nin Huzuru’ toplantısına katıldı. Programa Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ali Çardakcı, Vali Murat Zorluoğlu, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Tarık Hekimoğlu, İl Emniyet Müdürü Nurettin Gökduman, AK Parti milletvekilleri Mehmet Galip Ensarioğlu, Mehmet Sait Yaz ve Suna Kepolu Ataman ve davetliler katıldı.
‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE, YAŞAMA HAKKININ, HUZURUN VE GÜVENLİĞİN TEMİNAT ALTINA ALINMASI DEMEKTİR’
Burada konuşan Bakan Yerlikaya, “Bu toplantıları yapmamızın nedeni, çocuklarımıza huzurlu yarınlar bırakmak için attığımız adımları değerlendirmek ve kararlılığımızı bir kez daha ilan etmektir. İçişleri Bakanlığı olarak, 783 bin kilometrekarelik vatan toprağında aynı aşkla, aynı şevkle, aynı hizmet azmiyle yürüyoruz. Bu yolun vizyonu, ‘Türkiye Yüzyılı’ hedefi, ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’dir. Bu hedefe giden yolun tamamlayıcısı ‘Terörsüz Türkiye’dir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, ‘Terörsüz Türkiye’ gibi tarihi ve milli bir süreci, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında, siyasi partilerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla ve aziz milletimizle birlikte yürütüyoruz. Hatırlatmakta fayda görüyorum. Terörsüz Türkiye, yaşama hakkının, huzurun ve güvenliğin teminat altına alınması demektir. Milli iradenin kayıtsız şartsız hakimiyetidir. Silahların değil, sözün konuştuğu bir Türkiye’dir. Terörsüz Türkiye üreten, istihdam sağlayan, bölgesel kalkınmayı gerçekleştiren bir Türkiye’dir. Ülkemizin bağımsızlık ve egemenlik mücadelesinin devamıdır. Terörsüz Türkiye, Türk’ün de Kürt’ün de her inanç ve kimliğin kardeşçe yaşadığı bir vatan demektir. Bu çerçevede Terörsüz Türkiye, sadece bir güvenlik projesi değil; huzur, kalkınma ve kardeşliğimizi büyütme projesidir. Bir medeniyet hedefidir. Terörsüz Türkiye; çocuklarımızın korkusuz büyüdüğü, şehirlerimizin canlandığı, dağların, vadilerin, sokakların barışın sesiyle dolduğu, hiçbir gencimizin terör örgütlerinin ağına düşmediği, demokrasinin ve hukukun güç kazandığı, uluslararası alanda güçlü, bölgesinde lider bir Türkiye’nin adıdır” dedi.
‘BU SÖYLEMİ LANETLİYORUM’
Bakan Yerlikaya, Diyarbakır'da bir yürüyüş sırasında bazı kişilerin polise 'düşman' demesini kınayarak, “Terör, tüm insanlığın ortak düşmanıdır. Terörün bu topraklardan silinmesine giden yolda, herkesin diline, söylemine, tutum ve davranışlarına dikkat etmesi zaruridir. Ancak görüyoruz ki; böylesine büyük bir hedefe doğru ilerlerken, bu süreci saptırmaya çalışan, sabote etmek isteyen aktörler de sahne alıyor. Terörsüz Türkiye, bir ‘Milli Mücadele’ sahasıdır. Bu sahada terör sevicilerine, terör propagandası yapanlara, kardeşliğimize musallat olan aparatlara kesinlikle yer yoktur. Açıkça ifade etmek isterim. Devletimizin niteliklerine, milletimizin ortak değerlerine, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, İstiklal Mücadelemizin tüm kahramanlarına saldırı siyaset değildir, bir provokasyondur. Hiç kimse, gece-gündüz demeden fedakarca görev yapan, vatanımızın bölünmez bütünlüğü için, huzur ve güvenliği için canından geçen, serden geçen polisimize, ‘düşman’ deme alçaklığına cüret edemez. Buna müsaade etmeyiz. Bu söylemi lanetliyorum. Polislerimiz, aziz milletimizin evlatlarıdır. Bizim kahramanlarımızdır. Kara Vatan’da, Mavi Vatan’da, Siber Vatan’da huzurun ve güvenliğin teminatlarıdır. Altını çizerek söylüyorum, siyasi fikir ifade etmekle devletimizin niteliklerine, kurucu iradesine, milletimizin değerlerine yönelik, saldırgan, hakaretamiz söylem ve eylemler aynı şey değildir. Bunlar, siyasi tartışma maskesi altında demokrasimizi zehirleme ve Terörsüz Türkiye’ye yönelik bir suikast teşebbüsüdür” diye konuştu.
‘BİRİZ, BERABERİZ VE BİZ BİRLİKTE TÜRKİYE’YİZ’
Türkiye Yüzyılı’nda provokasyonlara teslim olmayacaklarını ifade eden Bakan Yerlikaya, şöyle konuştu:
“Tekrar söylüyorum, bizim gündemimiz kardeşliğimizi büyütmedir. Huzur ve güvenliğin tesisidir. ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’dir. Provokasyonla yönlendirilen, fanatizme götüren söylemler milletimizin iradesine ihanettir. Türkiye Yüzyılı’na yürürken, provokasyonlara teslim olmayacağız. Birlikte üreteceğiz, birlikte çalışacağız, Allah’ın izniyle birlikte kazanacağız. Aziz milletimizin sağduyusu, tarih bilinci ve kardeşlik mayası her türlü fitneyi boşa çıkaracaktır. İnşallah Terörsüz Türkiye hedefi ile bu topraklarda gözyaşının değil, umudun yeşereceği, kalkınmanın hakim olduğu bir geleceği, hep birlikte inşa edeceğiz. Milletimizin cesaretiyle, devletimizin kararlılığıyla, terör bu ülkenin gündeminden tamamen silinecektir. Çünkü bizim en büyük gücümüz, inancımız, kardeşliğimiz, birlik ve beraberliğimiz ve ay-yıldızlı bayrağımızın gölgesinde millet olma irademizdir. Evelallah bu irade oldukça, bu kardeşlik yükseldikçe, hiçbir güç milletimizin önünde duramaz, duramayacaktır. Bin yıldır birlikte yürüdüğümüz bu yolu ebediyen birlikte yürüyeceğimizden de hiç kimsenin şüphesi olmasın. Çünkü biz Türk’üyle, Kürt’üyle biriz, beraberiz ve biz birlikte Türkiye’yiz.”
‘ÜLKEMİZİN DÖRT BİR YANINDA GÖREV YAPAN 50 BİN 429 MUHTARIMIZA SELAM OLSUN’
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, daha sonra Bağlar ilçesi Bağcılar Mahallesi'ndeki bir düğün salonunda düzenlenen Muhtarla Günü Toplantısı’na katıldı. Bakan Yerlikaya, muhtarlık kurumunun yönetim geleneğinin en köklü unsurlarından biri olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Bugün, bu aziz şehirde yerel demokrasimizin sembolü, demokrasimizin uç beyleri olan kıymetli muhtarlarımızla bir aradayız. Bu anlamlı buluşmamıza ev sahipliği yapan Eski Kanatlar Ülkesi, şanı büyük Diyarbakır’dan tüm mahallelerimize uzanan büyük bir gönül köprüsü kuruyoruz. Edirne’den Kars’a, Konya’dan Diyarbakır’a, Rize’den Mersin’e, Hakkari’den İzmir’e, ülkemizin dört bir yanında görev yapan 50 bin 429 muhtarımıza selam olsun. Selam olsun kardeşliğimizi büyüten, halden anlayan, derde derman olan, özü sözü bir muhtarlarımıza. Kıymetli Muhtarlarımız, muhtarlık; makamdan öte bir emanettir. Muhtar, ‘derdim var’ diyenin kapısı, ‘sevincim var’ diyenin yoldaşıdır. İşte bu yüzden muhtarlarımız, seçilmiş olmanın saygınlığını, hizmet etmenin hakkaniyetini, mahallesine kefil olmanın onurunu taşır. 196 yıllık bir geçmişi olan muhtarlık kurumumuz, bizim yönetim geleneğimizin en köklü unsurlarından biridir. Devletimizle milletimiz arasındaki güvenli köprüdür. Bir zamanlar bu köprünün kıymeti bilinmedi. Muhtarlarımız hak ettiği itibarı görmedi. Birikmiş sorunları görmezden gelindi. Özlük ve sosyal haklar konusu yıllarca ötelendi. Ama sonra bir irade çıktı ve o irade, milletimizle hemhal oldu. O, Türkiye’nin muhtarıydı. Evet, o Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dı. Sayın Cumhurbaşkanımız ne dedi, ‘Muhtar demek millet demektir, sandık yani demokrasi demektir.’ İşte bu söz, Türkiye Yüzyılı vizyonunun en saf özeti, devletin vatandaşa bakışındaki devrimin ifadesiydi. Biz de İçişleri Bakanlığı olarak bu vizyonu kurumsallaştırdık.”
‘MUBİS’E 236 BİN 470 BAŞVURU’
Muhtar Bilgi Sistemi (MUBİS) sayesinde talep, öneri ve şikayetlerin elektronik ortamlarda alınmasının sağlandığını belirten Bakan Yerlikaya, “İller İdaresi Genel Müdürlüğümüz bünyesinde ‘Muhtarlar Daire Başkanlığını’ kurduk. Artık talepler, 2015 yılında hayata geçen Muhtar Bilgi Sistemi (MUBİS) üzerinden alınıyor, valiliklere, belediyelere ve ilgili kurumlara hızla yönlendiriliyor. Bu sistem sayesinde talepler, öneriler, şikayetler elektronik ortamda, izlenebilir, raporlanabilir, ölçülebilir hale geldi. Bugüne kadar MUBİS’e 236 bin 470 başvuru oldu. Bu taleplerin yüzde 33’ü altyapı hizmetleri, yüzde 27’si tarım, hayvancılık, orman, çevre ve şehircilik ile ilgili. Taleplerin yüzde 10’u ise enerji, internet ve iletişim araçları konularından oluşuyor. Bürokrasi artık muhtarın etrafında dönüyor. Çünkü muhtar bekleyen değil, bekletilmeden çözüme ulaşan, sürecin merkezinde duran kişidir. Böylece hizmet kalitesi arttı, hız arttı, şeffaflık arttı. Devletle mahalle arasındaki mesafe kısaldı, güven ve iletişim güçlendi. Sadece süreçleri değil, sosyal hakları da iyileştirdik. Özlük haklarından hizmet binalarına, araç-gereç altyapısından, güvenlik ihtiyaçlarına kadar her adımda muhtarlarımızın yanındayız” diye konuştu.
‘BU YÜZYILIN OMURGASINDA BİRLİK, BERABERLİK, KARDEŞLİK VAR’
Karanlık ellerin kardeşliği parçalamak istediğini ancak başarılı olamayacaklarını belirten Bakan Yerlikaya, “Eğitim ayağını da unutmadık. YÖK’le birlikte Muhtar Akademisi’ni başlattık. Hukuk, afet yönetimi, iletişim, psikoloji gibi alanlarda muhtarlarımızın yetkinliğini artırıyoruz. Ve artık, şehir şehir ‘Muhtar Evleri’ açarak, muhtarlarımızın temsiline güç katıyoruz. Ve elbette, bu kurumsal iklimin sembollerinden biri, 19 Ekim Muhtarlar Günü. 2015’te yayımlanan genelgeyle, muhtarlık müessesesinin onurunu ve emeklerini takdir eden bir gün, resmen ilan edildi. Bu, muhtarlarımıza devletimizin duyduğu saygı ifadesidir. Sizler Türkiye Yüzyılı’nın muhtarlarısınız. Türkiye Yüzyılı kapısı açık, gönlü açık, ufku açık bir devlet tasavvurudur. Bu yüzyılın omurgasında birlik, beraberlik, kardeşlik var. Büyük ve güçlü Türkiye var. Bu idealin en sağlam harcı sizlersiniz. Siz önden yürürseniz, mahalle yürür, şehir yürür, Türkiye yürür. Ve bu yürüyüşün önemli bir hedefi var, terörsüz Türkiye. Artık bu topraklarda silah değil, söz konuşacak, nefret değil, muhabbet yükselecek. Biz, bu ebedi vatanımızda bin yıldır Türk’üyle, Kürt’üyle, aynı ezanın sesinde birleştik, aynı kıbleye döndük, aynı cephede can verdik. Hepimiz ay yıldızlı bayrağımızın gölgesinde birleştik. Evet, nice karanlık eller bu kardeşliği parçalamak istedi. Ama başaramadılar, başaramayacaklar” ifadelerini kullandı.
‘TÜM SUÇ ODAKLARINA HAYATI DAR EDİYORUZ’
Türkiye Yüzyılı’nı, ‘Huzurun Yüzyılı’ yapmak için gece gündüz demeden çalıştıklarını ifade eden Bakan Yerlikaya, şöyle devam etti:
“Hani diyordu ya Ahmed Arif, ‘Bunlar, engerekler ve çıyanlardır, bunlar, aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır, tanı bunları, tanı da büyü.’ Evet, bu aziz millet onları iyi tanıdı. Tanıdı ve her seferinde oyunlarını bozdu. Allah’ın izniyle artık Diyarbakır surlarında güvercinler tedirgin olmadan kanat çırpıyor. Cudi’nin doruklarında, Gabar’ın eteklerinde, Cilo’nun beyaz zirvelerinde güneş umutla doğuyor. İşte bu büyük yürüyüşte, sizlere çok büyük sorumluluklar düşüyor. Siz, mahallenin kalbini dinleyen, sokağın nefesini duyan insanlarsınız. Siz, yetimi koruyan, virane gönülleri onaran, gençlerle gönül bağı kuran, büyüklerimizi el üstünde tutanlarsınız. O yüzden diyoruz ki muhtar güçlü olursa, mahalle güçlü olur, mahalle güçlü olursa, milletimiz güçlü olur, milletimiz güçlü olursa, Türkiye güçlü olur. O yüzden sizden beklentimiz net. Mahallenin sesini daha gür taşıyın, kardeşliği daha çok anlatın, fitneye herkesten önce siz set çekin, gençlerimize daha çok dokunun, eli öpülesi büyüklerimizin gönüllerini daha çok alın. İçişleri Bakanlığı olarak biz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde inşa ettiğimiz Türkiye Yüzyılı’nı, ‘Huzurun Yüzyılı’ yapmak için gece gündüz demeden, ışığımız hiç sönmeden çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. 675 bin kahraman personelimizle, organize suç örgütlerine aman vermiyoruz. Zehir tacirlerine hayatı zehrediyoruz. Tüm suç odaklarına hayatı dar ediyoruz. Bu mücadelede bizim en stratejik ortaklarımız siz muhtarlarımızsınız. Bu duygularla, rabbim, vazifenizi sağlıkla, dirayetle, ferasetle sürdürmeyi nasip etsin. Hazreti Mevlana’nın da dediği gibi, ‘Mum olmak kolay değildir, ışık saçmak için önce yanmak gerekir.’ Aşkla çalışan, etrafına ışık saçan tüm muhtarlarımızın Muhtarlar Günü’nü yürekten kutluyorum.”
VALİLİĞİ ZİYARET ETTİ
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Diyarbakır Valiliği'ni ziyaret ederek Valilik Şeref Defteri’ni imzaladı, kentte yürütülen çalışmalara ilişkin Vali Murat Zorluoğlu’dan bilgi aldı. Bakan Yerlikaya'ya AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Mehmet Galip Ensarioğlu, Mehmet Sait Yaz ve Suna Kepolu Ataman ile AK Parti İl Başkanı Ömer İler ve MHP İl Başkanı Miktat Arslan eşlik etti.


















